18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 ŞUBAT 2005 PERŞEMBE + CUMHURİYET SAYFA HABERLER Uygulama bugün başlıyor, ama ilaç alımında aksaklıklar yaşanacağı ve eczacılann zarar göreceği belirtiliyor EczanelerSSK'liyehazırdeğil'lilerin eczanelerden ilaç alımını sağlayan protokol bugün eksikliklerle yürürlüğe giriyor. Eczacılar altyapımn eksik olmasindan yakmırken yapmalan gereken yüzde 11 'lik indirimi yapmayan 4 firmanm ilaçlannı satmama kararı aldılar. Istanbul Eczacı Odası'na üye bir grup eczacı da protokolün yeniden düzenlenmesini istedi. IstanbulHaber Servisi- SSK'lilerin serbest eczanelerden ilaç alımını sağ- layacak "Kanııı Kııı ıınılannın Ser- best Eczaneden tlaç Alıını Konusun- daki Protokol" bugün yürürlüğe giri- yor, ancak altyapımn henüz oluşturu- lamaması nedeniyle ilaç alımında ak- saklıklar yaşanacağı ve bundan da ec- zacılann zararlı çıkacağı belirtiliyor. Eczacılar ise yapmalan gereken yüzde 11 iskontoyu yapmayan 4 ilaç firmasının ilaçlannı satmama karan aldılar. 'PROSEDÜR AZALSIN' Türk Eczacıları Birliği Başkanı MehmetDomaç, SSK'lilerin, önceden SSK ile anlaşma yapmış olan 7 bin 140 ve yeni anlaşma yapan 2 bin 500 eczaneden ilaç alabileceklerini söy- ledi. SSK emeklilerinin yüzde 10, ça- lışanları yüzde 20 katkı payı ödeye- rek ilaçlannı alabileceğini ifade eden Domaç, "Bu büyük bir değişiklikîlk aşamada bazı aksaklıklar olacak ama bunlar zamanla çözülür. Sağlık mü- dürlüklerinin de yeni anlaşma sıra- sında prosedürleri azaltmasını istiyo- ruz" dedi. Istanbul Eczacı Odası Başkanı Za- fer Kaplan ise SSK'lilerin serbest ec- zanelerden ilaç alımı ile ilgili otomas- yon sistemi altyapısının oluşturulma- ması nedeniyle cıddi aksaklıklar ya- şanacağını söyledi. Eczacılann iskon- tonun yüzde 40'ını karşılayarak zarar eden kesim olacağını vurgulayan Kap- lan, " Tüı kiyeVleki ikidağıhm lıkeli I kv defAlliance ve SelçukGrubu, dağıtım- larda iııdiıim yapnııyor. Yabancı ser- nıayeli olan Novartis, Organon, AI- ıııaıı Sherring, Servier fîrmaları da fi- yatlannın Avrupa'dakilerin altında kaldığı gerekçesiyle indirim yapmı- yorlar. Bu durumda llnansı karşıla- makeczacıyadüşüyor" dıye konuştu. tndırim yapan ilaç firmalannın ise 1 Ocak'ta yapmalan gereken indinm- leri ocak ayı sonunda yaptıklarıni anımsatan Kaplan, eczacılann indi- rim gecikmesi nedeniyle pahah ola- rak stokladıklan ilaçlan satacaklan- nı söyledi. Zafer Kaplan, 1 Ocak'ta Yeşil Kart sahiplerinin serbest eczanelerden ilaç alımımn sağlanması ile ilaca büyük bir hücum yaşandığını dile getirerek 32 milyon SSK'linin eczanelere hücum etmesi ile ilaç tüketimi patlaması ya- şanabileceği ve istismarların gerçek- leşebileceği uyarısında bulundu. 'İSKONTOYU YAPMADI' Ismini vermek istemeyen bir ecza- cı, "4 firma yapmalan gereken yüzde 11 iskontoyu yapmadi. Bu firmalann Uaçlannı satmama karan aldık. Bunun doğru olmadığuiı biliyomz ama iskon- to yapılmadığı halde devlet bizden bu ilacı iskontolu flyattan satmamızı isti- yor. Burada para bi/iın cebimizden çı- kacak, hiç satmayız daha iyi" dedi. Eczacı Odası Başkanı Zafer Kaplan ise bunun odanın karan olmadığını belirterek ancak bununla ilgili karar almayı planladıklannı söyledi. Istanbul Eczacı Odası'na üye bir grup eczacı da SSK'lilerin serbest ec- zanelerden ilaç alım imkânı sağlayan protokolün yeniden düzenlenmesi için toplanan dilekçeleri Ankara'ya gide- rek Türk Eczacılan Birliği'ne (TEB) iletti. Istanbul Eczacı Odası'ndan ya- pılan açıklamada da "Yann (bugün) yürürlüğe girmesi planlanan proto- kolle SSK'lilerin serbest eczanelerden ilaç alımı uygulamasının başlayacağı" kaydedilerek "bu protokolün içerdiği olumsuzlukların bir an önce giderile- rek yeniden haarlanması" istendi. Açıklamada, "değiştirilen Eczane veEczane Hizmetleri Yönetmeüği'nin eczacılık lıi/nıctlcıini yozlaşnracak bir değişiklik olduğu" kaydedilerek "yö- netmeliğin iptali için Danıştay'da da- va açıldığı" belirtildi. Valîlikten bakanlığa 'mayın' teklifi • KtLİS (AA) - Kılıs Valisi Aslan Kütükçü, özel şirketlerin 758 mil- yon dolar bedelle temizleyecekleri mayınlı alanlan, 29 milyon dolar karşılığında temizlemeyi teklif et- tiklennı bildirdi. Kütükçü, mayınlı arazilerin temizlenmesinden sonra burada organik tarım uygulaması başlatacaklannı belirterek "Mılli Savunma Bakanlığı bir ihale açtı. Valilik olarak her türlü güvenlık önlemini almak kaydıyla mayınlı alanı 29 milyon dolara temızleye- bileceğimizi belirttik" dedi. Bir ayda 16.7 milyonluk kaçakçılık • ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Gümriik Muhafaza Ocnel Mü- dürlüğü ekiplen, 1-31 Ocak 2005 tarihleri arasında gümrüklerde yaklaşık 16.7 milyon YTL değe- rinde kaçakçılık olayını ortaya çı- kardılar. Gümrük Müsteşarh- ğı'ndan yapılan açıklamada kaçak- çılığın, Istanbul, Izmir ve Ankara gümrüklerinde yapıldığının belir- lendiği belirtildi 'Transit yolcu' uygulaması ertelendi • ANKARA (AA) - Ulaştırma Ba- kanlığı, yurtdışına gidiş vc dönüş- lerde havalimanlanndaki pasaport işlemlcrine iliş- kin bugün baş- laması öngörü- len yeni uygula- mayı 27 Mart 2005 tarihine erteledi. Transit transfer yolcu uygulaması, iç hat bağlantılı yurtdışı uçuşlarda son çıkış noktası ile ilk iniş noktasında giriş çıkış iş- lemlerinin yapılmasım öngörüyor. 12dakikada 3.3 milyon dolar • NEW YORK (AA) - ABD'de geçen pazar oynanan, halkın nefes- lerini tutarak izlediği Amerikan Futbolu Süper Kupası'nın (Super Bowl) devre arasında 12 dakikalık bir konser veren Paul McCart- ney'in, 3.3 milyon dolar ücret aldı- ğı bıldirildi. Efsanevi Beatles gru- bunun ünlü iiyesi McCartney'ın sahnede kaldığı her dakika için 278 bin dolar kazanmış oldu. 'Hakkâri Üşümesin' • tSTANBUL (AA) - Sanatçılar Sezen Aksu, Yılmaz Erdoğan, Cem Yılmaz, Demet Akbağ ve Mustafa Erdoğan, Hakkâri'de dep- remden zarar görenlere yardım amacıyla etkinlik gerçekleştirecek. "Hakkâri Üşümesin" adı verilen etkinlik, 20 Şubat Pazar günü Mydonose Shovvland'de düzenle- necek. Sezen Aksu'nun konser ve- receği, Yılmaz Erdoğan ve Demet Akbağ'ın "Haybeden Gerçeküstü Aşk"tan bir bölüm oynayacaklan etkinlikte Cem Yılmaz ise "CMYLMZ" gösterisini sunacak. 1 kişiye 402 bin YTL • ANKARA (AA) - Şans Topu'nun bu haftaki çekilişinde kazanan üst kolon numaraları, "21,22,26,30, 33" alt kolon numarası "14" olarak belirleııirken 5 artı 1 bilen 1 kişi 402 bin 363 YTL 95 YKr ikramiye kazandı. Çekilişte, 5 bilenler 810 YTL 10'ar YKr, 4 artı 1 bilenler 257 YTL 15 'er YKr, 4 bilenler 18 YTL 70'er YKr, 3 artı 1 bilenler 11 YTL 65'er YKr, 3 bilenler 2 YTL 35'er YKr, 2 artı 1 büen 3 YTL 90'ar YKr, 1 artı 1 bilenler ise 1 YTL 95'er YKr ikramiye kazandı. V • GELECEGIN RESSAMLARI YETİŞİYOR A ntalya Manavgat Anadolu Lisesi Resim Atölyesi'nde çalışan öğrenciler geleceğin ressamları olmaya aday. Atölyede tek kişilik özel tuvallerinde ders alan öğrenciler yeteneklerini sergiliyorlar. Öğrenciler branş öğretmenlerinden eğitim alıyorlar. Tuvallere hayallerini aktaran genç ressam adayları hem derslerden arta kalan zamanlarını değerlendiriyor, hem de yeteneklerini geliştiriyor. (Fotoğraf: AA) Berlin'de töre cinayeti Almanpolisi, kuzeniyle zorla evlendirilen Türkkadının daha sonra başörtüsünü çıkarıp bir Almanla yaşamaya başladığı için öldürüldüğü üzerinde duruyor Sürücü'nünölümüAlmangazetelerindegenişyerbuldu. Haber Merkezi - Alman- ya'nın başkenti Berlin'de öl- dürülen Hatun Sürücü'nün (23) töre cinayetine kurban gittiği öne sürüldü. 16 yaşın- da kuzeni ile zorla evlendiri- len ve bir çocuğu olan Sürü- cü'nün, eşinden ayrıldıktan sonra başörtüsünü çıkarıp bir Almanla yaşamaya başlama- sı üzerine öldürüldüğü sanılı- yor. Alman polisi, Hatun Sürü- cü cinayeti ile ilgili soruştur- mayı sürdürürken Alman ga- zeteleri olayla ilgili haberi manşetlerine taşıdı. Gazete- lerde yer alan haberlerde, Sü- rücü'nün 16 yaşındayken zor- la Türkiye'deki kuzeniyle ev- lendirildiği ve Can adında bir çocuklan olduktan kısa bir sü- re sonra eşinden ayrıldığı be- lirtildi. Muhafazakâr bir aileden ge- len Sürücü'nün, daha sonra başörtüsünü çıkararak aile- sinden ayrı bir evde yaşama- ya başladığı, bu arada bir Türk, son olarak da bir Alman sev- gilisi olduğu, bu nedenle so- ruşturmanın çok yönlü sür- dürüldüğükaydedildi. Haber- lerde, başlangıçta bir kardeşi tarafından "namus meselesi" nedeniyle öldürüldüğü sanılan Sürücü'nün kardeşinin, cina- yet sırasında başka bir yerde olduğunun belirlendiği, cina- yetle ilgili olarak Sürücü'nün eski sevgilisi TimurK.'den de şüphelenildiği belirtildi. Bir polis sözcüsü, Sürü- cü'nün katiliyle ilgili olarak henüz delil bulunmadığını, araştırmanm dost çevresinde ve aile içinde sürdürüldüğü- nü söyledi. TAHLÎYE OLDUÖU GÜN YENİ DAVA AÇ1LDI Demirel cezaevinden çıktı tstanbul Uaber Servisi - Bankkapital davası kapsamında tutuklu bulunan Yahya Murat Demirel tahliye olurken 12 yıla kadar hapis istemli yeni bir dava açıldı. El konulan Egebank'ın eski sahibi Yahya Murat Demirel'in, avukatlan aracıhğıyla îstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sunulan tahliye istemi yerinde görüldü. Hakkında başka tutuklama karan bulunmayan Demirel, bu karar uyarınca Kartal Cezaevi'nden tahliye edildi. Kucağındaki bir TV ile cezaevinden çıkan Demirel, bindiği araçla hızla cezaevinden aynldı. Demirel hakkında tahliye olduğu gün "Bankalar Kamınu'na muhalefet ctnıek" suçundan 12 yıla kadar hapis cezası istemiyle yeni bir dava açıldı. Istanbul Cumhuriyet Başsavcıhğı tarafından düzenlenen iddianamede, Yahya Murat Demirel'in çeşitli hileli işlemlerle bankaya ait parayı zimmetine geçirdiği öne sürüldü. ETİBANK DAVASINDAİKİ AYRI GÖRÜŞ Bilirkişi raporlançelişti İstanbul Haber Servisi - Cavit Çağlar ve Dinç Bilgin' in de yargüandığı Etibank davasına ilişkin hazırlanan bilirkişi raporlan çelişti. TMSF tarafından el konulan Etibank davasına ilişkin 28 sanığın Istanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmasına devam edildi. Duruşmada iki ayn bilirkişi raporu mahkemeye sunuldu. tU Iktisat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Dogan Kargül ile emekli banka müdürü Erdal Çclik tarafından hazırlanan raporda, sanıklann, özelleştirmeden zararlı bir banka devraldıklan, bu durumda kâra geçene kadar geçecek sürede önemli bir faaliyet zaranna katlanılmasının kaçınılmaz olduğu ifade edildi. Doç. Dr. İzzet Özgenç tarafından hazırlanan raporda ise söz konusu eylemlerin "rimmet" suçunu oluşturduğu ifade edildi. özgenç, diğer raporun gerçeklerle bağdaşmayan ve soyut değerlendirmeler içerdiğini savundu. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Tarih Bilimi ve Soykırım Kavramı Geçenlerde bir gazete makalesinde, şöyle bir cümle geçiyordu: "Soykırıma uğrayanlar Ermeniler değil Türklerdir..." Bu cümle; 1. Dünya Savaşı'nın zor günlerinde, Osmanlı Imparatorluğu'nda Ermeni tebanın, bir soykırıma uğramadığını dile getirdiği için doğru bir cümledir ama, Türklere karşı bir soykırım yapıldığını ifade etmek istediği için de yanlıştır. Çünkü o dönemde, "soykırım" diye bir kavram yoktu. Bu kavram, çok daha sonraları, Alman Nazilerinin ırkçı politikalarını betimlemek için kul- lanılmaya başlanmıştır. Günümüz Almanyası'nda, devlet bağlantılı kimi kurum ve vakıfların, "Ermeni sorununu" böyle- sine kaşımalarının arkasında yatan neden de budur. Türklerin Ermenilere karşı bir soykırım uyguladıklarını iddia ederek, "Tarihte, bizden önce de soykırım uygulayanlar vardı" anlayışını kabul ettirmeye çabalamaktadırlar. Ama "Güneş balçıkla sıvanır mı" ya da "Mızrak çuvala sığar mı"l Fakat bu konuda beni asıl üzen konu, kimi Türk araştırmacıların da, bu tuzağa düşmeleri ve Almanların verdikleri ve verecekleri üç-beş kuruşa tamah ederek tarihi altüst etmeye çabala- maları oluyor. Oysaki bu çabalar, öylesine boş çabalar ki... • • • Eski bir öğrencim ve bugünkü bir meslektaşım olan Prof. Dr. Nurşen Mazıcı'nın, 1980'lerin başında başladığı ve 1987'de tamamladığı, "(Belgelerle) Uluslararası Rekabette Ermeni Sorunu'nun Kökeni" (1878-1918) başlıklı çalışmasına yazdığım "Sunuş"un kimi bölümleri- ni, sizlerle paylaşarak bu konudaki tutumumuzun ne olması gerektiği konusundaki düşüncelerimi, bir kez daha vurgulamak istiyorum. "...Ermeni sorunu, ulusçuiuk düşünce ve duy- gusunun gelişmesine paralel olarak 19. yüzyılın ikinci yarısında ortaya çıkan bir sorundur. Ancak Osmanlı Ermenileri, gerek imparatorluk içindeki coğrafi konumlanndan ve gerekse toplumdaki uyumlarından ötürü; ulusçuiuk düşüncesine sempatisi oldukça geç uyanan bir azınlıktır. Kaldı ki, Ermenilerin, zaten imparatorluk yönetiminde ciddi bir ağırlıklan vardı. Fakat ulusçuiuk duygu ve düşüncesi, özellikle büyük devietlerin de tahrik ve teşvikiyle hızla yayılınca, kaçınılmaz bir çatışma ortaya çıktı. Özellikle, 1. Dünya Savaşı'nın acımasız koşulları altında, bu çatışma çok ileri boyutlara ulaştı. Osmanlı yönetiminin, 'Göç' (tehcir) karan, bu acımasız koşulların zorunlu bir sonucu oldu, Günümüz 'Barış havarilerinden'f/j ABD'nin; 2. Dünya Savaşı sırasında, nesnel hiçbir ayrılıkçılıkları ya da sabotajları olmayan Japon asıllı vatandaşlarını kamplara aldığı anımsanırsa; Osmanlı Imparatorluğu'nun, o 'olmak ya da olmamak' günlerinde, bu tutumunu anlayışla karşılamak gerekir. Türkiye Cumhuriyeti tüm sorunlarını, Lozan'da ve Lozan'ı izleyen birkaç yıl içinde çözümlemişti. Cumhuriyet tarihimiz boyunca Ermeni cemaati de, barış içinde ve kendi kültürel gelişimini sürdürerek yaşamını sürdürdü ve sürdürmekte- dir. Ancak özellikle Kıbrıs Barış Harekâtı'nı izleyen dönemde, yurtdışından ağır ithamlar ve çok üzücü saldırılar karşısında kalındı. Ve ilginç bir biçimde (bizim tarafta), 'devekuşu politikası' izlendi. Diplomatlarımız üst üste katledilirken Avrupa ve ABD kamuoyu ve siyasal odakları, yalan-yanlış Ermeni savlarıyla, tek yönlü olarak şekillendirilirken; tahrif edilmiş sözde belgelerle, yanıltıcı yayınlar sürdürülürken; meseleyi 'yok sayarak' sorunun çözümlenebileceği sanıldı. Elbette hiçbir şey çözümlenemedi. Cumhuriyetimiz bu konudaki yanlış politikasını, bir süreden beri değiştirdi. örneğin, herkes bir 'tehcir sorunu' olduğunu bilirken eğer 'tehcir olmamıştır' diye meseleyi kesip atarsanız inandırıcılığınızı yitirirsiniz. O zaman; tehciri, bir 'soykırım 1 olarak ortaya sürerler. Ama bir göç ettirme olduğunu kabul eder ve bunun (açıklan- ması ve anlaşılması çok kolay) nedenlerini sergilerseniz, hiç kimse soykırım savlarıyla ortaya çıkamaz. Eğer tarihin o acılarla yüklü döneminde, 'Osmanlı Ermenileri acı çekmemişlerdir' derseniz inandırıcı olamazsınız. Ancak o dönemde, Türk-lslam Osmanlı tebanın çektiği acıları ve uğradığı felaketleri de anlatır ve mukayese oianakları verirseniz, hiçbir soykınmın söz konusu olmadığını gösterirsiniz. Ismet Paşa'nın Lozan görüşmelerinde bir vesile ile söylediği gibi, Türkiye'nin elleri, bilhas- sa temizdir'. Ancak, bu temiz elleri saklamanın bir anlamı yoktur. Tam tersine, mümkün olan her biçimiyle göstermek gerekir..." • • • Dört bir yandan kuşatılmak ve sıkıştırılmak istenen Türkiye, tarihini doğru bir biçimde açıkla- mak zorundadır. Gocunacak hiçbir şeyimiz yok- tur. Yapılmış kimi hatalar varsa da; bunlar, uğradığımız haksızlıklar karşısında "Devede kulak" bile değildir. Bu arada "soykırım" gibi doğru olmayan kavramlardan da özenle kaçınmamız gerekir. vecdi Gönül'e soru AKP'li vekilin 'bedelli' sevdası ANKARA (ANKA) - AKP Trabzon Milletvekili Asım Aykan, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül'e bedelli askerlik uygulaması ile ilgili bir çalışma yapılmasının düşünülüp düşünülmediğıni sordu. Genclkurmay Başkanlığı'nın uygulanmasına karşı çıktığı "bedelli askerlik" konusunu AKP'li Asım Aykan bir kez daha gündeme taşıdı. Aykan, Gönül'e şu soruları yöneltti: v** Bedelli askerlik uygulaması yapılabilmesi için Milli Savunma Bakanlığı'na intikal etmiş talep sayısı ne kadardır? ^ Askeri ihtiyaçlar gözetildiğinde, bedelli askerlik uygulamasına imkân verecek bir düzenlemenin yapılması mümkün müdür? ı/ Bedelli askerlik ile ilgili çalışma yapılması düşünülmekte midir, düşünülmekte ise belli bir takvjm belirlenmiş midir?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle