18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 ŞUBAT 2005 PERŞEMBE + CUMHURİYET SAYFA ekonomi(&cumhuriyet.corn.tr 13 İTO Başkanı Yıldınm, Tormula 1' inşaatıyla ilgili usulsüzlük iddialarınm gerçeği yansıtmadığını söyledi 'Ben buişeadımıkoydum'Ekonomi Servisi - istanbul Ticaret Odası (ITO) Yönetim Kurulu Başkanı MehmetYıkunm, Forrnula 1 inşaatında usulsüzlük bulunmadığııu belirterck, "Bugüne kadar 24 ihale yapıldı. Hcpsi- rıiıı arkasındayım, hepsinin altına inıza attım ve atmaya yeniden de hazırun" de- di. Yıldınm, Formula 1 'e ilişkin düzen- lediği basın toplantısında, dünyamn da gündetnindc olan böyle bır projeyle il- gili nel vc objektif bilgilen ılgılıler ile kamuoyuııa aklarmak arnacıyla bu top- lantıyı gerçekleştiıdiğini söyledi. Yıldı- nm, özetle şu açıklamaları yaptı: • !>u anda Hvreıı Inşaat'ın 20 trilyon lira alacağı var. Neyin fazla ödemesi? Kim uyduruyor bunlan. Yaptığımız iş, thale Kanunu'na tabi değil, dolayısıyla kendi seçtiğimiz 3 firma arasından en uyguıı olduğunu düşündüğümüze işi verdik. • Evren lnşaat'a yapılan her ödeme- nın kayıtları var. Bugüııe kadarki ara ödemelerde, ikinci ödeme geldiğinde birincısı ancak ödennıiş. Yani sürekli • Formula 1 inşaatında usulsüzlükyoktur. Bugüne kadar 24 ihale yapıldı. Hepsinin arkasındayım, hepsinin altına imza attım ve atmaya yeniden de hazırım. Tekyol diye bir firma ne Formula 1 'e ne. de İTO ya müracaat etti. Böyle bir kaydı yoktur. Şu anda Evren Insaat 'ın 20 trilyon lira alacağı var. Neyinfazla ödemesi? Çok haşarılı bir proje var. Bu projeyi de kimseye pisletmem. Hiç kimsenin de pisletmeye hakkı yoktur. Müfettişler bu konu hakkında benimle hiçbir görüşme yapmadılar. y içerde alacağı kalmış. Uk 3 ay hiç para almadan işe devam etmiştır - Müfettişlerce hazırlanan raporun konu kesinleşmeden dağıtılması suc. Hakkımızı arayacağız. • ihale Komisyonu, proje içın günler- ce pazarhk ve özel inceleme yaptı, ya- pabilecek en iyi finnaları secti. • Evren tnşaat'ın bugüne kadar hiç- bir kurum, kunıluş veya kişiyle davası yok. Bu işi yapacak maddi güce sahip. En büyük yağmurlarda bile 2 bin 200 dönüm arazıde bır avuç su bulamazsınız. • Ihalede en fazla tenzilat önerdiği id- dia edilen lekyol diye bır firma ne For- mula l'e, ne de İTO'ya müracaat etmiş- tir. Böyle birkaydı yoktur. Teminatı yok- tur. Formula 1 şirketi böyle bir firmaya davet, şartname, dosya vermemiştir. • Bugüne kadar zaten müfettişler ge- lip de kimseye gül vermediler. Dananın altında bıızağı ararlar. Doğmamış ço- cuğa herkes don biçiyor. Aynı iddialar daha önce de dile getirildi, ama bugün iTO'nun seçimi var diye gündeme gel- di. Bu, Mehmet Yıldınm'ı yıpratma po- liıikasıdn. Ama kimse muvaffak ola- mayacak. • Motor Sporları ve Organizasyon AŞ (MSO) bir taahhütte bulundu. ller- de Formula 1 bittiğinde eğer MSO'ya bir para gelirse, gelecek para tamamen motor sporlanna harcanacak. Hiç kim- se bir çıkar sağlamadı. 50 milyar lira ile kuruldu. Şu anda sermayesi 1 trilyon li- radır. 700 milyar lirası Formula 1 şirketi tarafından, 300 milyar lirası dernek tarafından yatırıldı. Hiç kimse parasız ortak olmamıştır. Hiç kimseye çıkar sağlanmamıştır. I Jlaşım ve güvenük gibi altyapı sorunları sürüyor. Sanayi siteleri sorunlarla boğuşuyor • Aralannda Tekstilkent, Perpa, Istoç, Aymakoop, Masko, Demirciler Sitesi, rCuyumcukent, Çorap ve Triko îmalatçılan Sanayi Sitesi'nin de bulunduğu sanayi siteleri 20 yıldır biürilomiyor. SEDAAKDOĞAN SİBELBAHÇETEPE îstanbul'un çok sayı- da bölgesinde kurulan ve yapımı hâlâ devam eden sanayi sitelerinden beklcnen verim alına- mıyor. Bu dıırunıun ne- deni olarak ise ulaşım ve güvenlik sorunlan ile altyapı yetersızlikleri gösteriliyor. Aralannda Tekstil- kent, Perpa, Istoç, Ayma- koop, Masko, Demirci- ler Sitesi, Kuyumcukent, Çorap ve Triko îmalatçı- ları Sanayi Sitesi'nin de bulunduğu sanayi sitele- ri, 1984yılındadönemin İstanbul Belediye Baş- kanı Berircüiıı Dalan /a manında yapılmaya baş- landı. Ancak bu sitelerin yapımı, üzerinden 20 yı- lı aşkın bir süre geçme- sine karşın hâlâ bitırıle- mecii. Dalan, kentte bu- lunanyakJaşık 100 sana- yi sitesinin şu anki duru- mu konusunda "Belediye başkanlığım döneminde en büyük hiznıetinı sana- yi siteleri projcsini lıaya- ta geçirmekür. Bu proje- de hedefim iç içe geçmiş olan üretim, turiznı vc konaklanıayı birbirin- den ayırarak İstanbuPu planlı bir yapıya oturt- maktıveprojeninbaşart- lı olduğunu düşünüyo- runı" dedi. Dalan, dağı- nık olan esnafın, lkıtelli ve çevresine gitmeme nedeni olarak gösterdik- leri ulaşım sorununun isc metronun yapımı ile or- tadan kalkacağını dile getirdi. Sanayi siteleri yöneticileri ise dolum oranlan son yıllarda art- masma karşın ekonomi- ye yeterlı katkıyı sağla- yamadıklannı belirttiler. Sorunlarneİer? Sitelerden tam verim alınamamasının neden- leri şöyle: • tkıtelli ve çevresin- de ulaşımın yetersizli- ği, sürdürülen raylı sis- temin bitirilememesi. f' Elektrik, su gibi bazı altyapı sorunları. ı/ Bazı işyerlerinin kişi ve kurumların ihti- yaçlarını karşılayacak büyüklükte olmaması. \/ Güvenlik sonınu. ^ Eminönü ve Kara- köy çevrusinde merkezi bölgclerdeki dükkân sahiplerinin konumları- nı kaybetmek isteme- meleri. 1MF: BÜTÇEDE KARŞTLIĞ1 YOK 'Teşvikkapsamı genişletilmemeli' ANKARA (AA) - 1MF Türkiye Temsilci- si Hugh Bredenkamp, teşvik kapsamındaki il sayısını 36 ilden 49'a çıkartılmasını öngören teşvik yasa tasarısının şu anda kendilerini en- dişelendiren bır konu olduğunu söyledi. Bredenkamp, CNBC-E televizyonu- na yaptığı açıklamada, TBMM'ye sevk edilen söz konusu yasa tasan- sı ile ilgili olarak, "özel- likle büyüklüğünü dii şünecek oluısanız büt- çedc bir kaynağı ulnıa- dığı için şu anda bizi en- dişelendiren bir konu" dedı. Yeni stand-by anlaş- masının onaylanması için Vergi Idaresi ile il- gili yasanın TBMM'dcn geçmesi gercktiğini di- ğer 2 yasa tasarısının hükümet tarafından TBMM'ye sunulması- nın yeterli olacağını be- lirten Bredenkamp, tak- vımı IMF'nin belirle- mediğini, hükümetin ve TBMM'nin kendi süre- ci olduğunu ifade etti. Off-shore siteler üzerinden, kredi kartı ile oynanan bahisler ve vergi kaybı önlenecek Sanal dütıyada at yarışı • Bahislerin çeşitleri arttırıldı, sanal ortamda da müştcrck bahis oynanmasına olanak sağlandı. ANKARA (AA) - At Yarışlan Müşterek Bahisler Tüzüğü yeni- lenerek, bahislerin çeşitlen arttı- nldı, sanal ortamda da müşterek bahıs oynaıımasına olanak sağ- landı. Müşterek bahisçilere, 4'lü ve 5'li ganyan, 71i plase ve plase 2'1İ ile daha fazla kazanma olanağı getirilirken sanal or- tamda müşterek bahsin le- gal hale getirilmesi ile off shore siteler üzerinden, kre- di kartı ile oynanan, mılyon- larca doları bulduğu tahmin edilen bahisler ve bundan kaynaklanan vergi kayıpla- rı önlenecek. FORMULA 1'E BAHİS YOLU AÇILIYOR SporTotoTeşkilat Müdürü Erde- nayOflas, sporda müşterek bahis oynatına şcklindc genişletilen ye- ni kanunun çıkması durumunda Formula l'de oynatmayı diişiin- dükleıi bahislcrdcn cn az 10 mil- yon YTL (10 trilyon lira) hasılat beklediklerini kaydettL Oflas, fiıt- bolda müşterek bahis oynatnıa yetkisi veren 7258 sayılı kanuna işaret ederek bu kanunun diğer spor dallannı kapsayacak şe- kilde genişleti- lerek çıkanl- ınasıııııı söz konusu olduğunu söyledi. Konuyla ilgili kanun tas- lağının hazırlanrlığını ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin'e iletildiğini belirten Oflas, düzenlemeye uzun süren çalışmanuı ardından nihai şcklin verildiğini ve bir an önce yasalaşmasını beklediklerini ifade etti. Erdenay Oflas, "Formula Tde oynatmayı düşündüğümüz bahislerden en az 10 milyon YTL hasılat bckliyoruz. Sayın Bakam- nıı/ da kanunun ivediliklc çıkma- sını istiyoı" Bayilikler veriliyor At Yarışlan Müşterek Bahisler Tüzüğü ye- nılenerek Resmi Gazete'de yayımlandı. Sanal ortamda at yarışı bahisleri konusunda bayilik verilmesi konusunda da baş- vuruların alınmasına devam edi- liyor. Müşterek bahisçiler, ileri aşamalarda açılacak sanal ortam bayileri ile ımzalayacaklan abo- nelık sözleşmeleri çerçevesinde, vadesiz banka mevduat hesapla- nna bağlı olarak, telefon, cep te- lefonu, internet, iııteraktif dijital televizyon, çağrı merkezi vc ben- zeri yollarla müşterek bahis oyna- yabilecek. Sanal ortam üzerinden müşterek bahis oynayanların işa- retledıkleri görüntü alanları, "•elektronikkııpon" olarak kabul edilecek. Müşterek bahis satışla- nnda, kredi kartıyla veya taksitli ödeme yapılmayacak. DİE'nin araştırmasına göre gelir düzeyi yükseldikçe yaşam memnuniyeti artıyor Mutluluk paraya endeksli • Yurttaşlann yüzde 9.3'ü çok mutlu, yüzdc 48.7'siyse sadece mutlu. Çok mutsuzlar yüzde 2.9'da, mutsuzlarsa yüzde 9.5 düzeyindc kaldı. ANKARA(CumhuriyetBüro- su) - Devlet Istatistik Enstitü- sü'nün (DtE) araştırmasma gö- re, Türkiye'de "mutlu" olduğu- nu ifade edenlerin oranı yüzde 48.8'c yükseldi. Bu oran 2003 yılında yüzde 47.6 olarak ger- çekleşmişti. Araştırmaya göre, hane halkı geliri 1 milyar 167 milyon ve üzerinde olan bireyle- rin mutluluk oraru yüzde 72.6'ya çıkarken geliri 319 milyon lira- nın altındaki bireylerde bu oran yüzde 41.9'a kadar geriliyor. Yurttaşlann yüzde 6l'i geleceğe umutla bakarken yüzde 25'i ge- leceğinden kaygı duyuyor. DİE, ilkini 2003'te gerçekleş- tırdiği "Yaşam Memnuniyeti" araştırmasınm geçen yıla ilişkin sonuçlannı açıkladı. 2004 yılı kasım ayında 6 bin 714 bireyle görüşülerek yapılan araştırmaya göre, mutlu ve çok mutlu oldu- ğunu ifade edenlerin oranı yüz- de 58 oldu. Anketin sonuçların- dan dıkkat çekenler şöyle: • Türkiye'deki kadınların yüz- de 10.2'si çok mutlu, yüzde 51.3' ü ise "mutlu" olduğunu be- lirtiyor. Çok mutsuz kadınlann HALKIN YÜZDE 70'İ SICAK BAKIVOR Erkekler AB y yi daha çok istiyor ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Devlet Istatistik Enstitü- sü'nün (DİE) yaptığı araştırma, Türkiye'de bir referandum yapıl- ması durumunda halkın yüzde 70.2'sinin "Türkiye'nin AB'ye üye olıııası" yönünde oy kulla- nacağını ortaya koydu. Araş- tırmaya göre, yüksekokul me- zunlarının yüzde 83.4'ü, okur yazar olmayanlann da yüzde 49.9'u AB üyeliğini desteklıyor. DÎE'nin, "Türkiye'de Bireylerin AB Üyeliğine Bakışı" konulu araştırmasınm sonuçlan açık- landı. Araştırmada, Türkiye'de bir refe- randum yapılması durumunda Türki- ye'nin AB'ye üye olması yönünde oy kullanacağını ifade edenlerin oranı yüz- de 70.2, üye olmasına karşı yönde oy kullanacağını ifade eden bireylerin ora- nı da yüzde 16.2 olarak belirlendi. Re- ferandum yapılması durumunda, Türki- ye'nin AB'ye üye olması yönünde oy kullanacağını belirten erkeklerin oranı yüzde 77.5 olarak belirlenirken kadın- ların yüzde 63.1 'i de üyeliğe "evet" diyeceğini belirtti. Buna karşın erkek- lerin yüzde 17.1 'i, kadınların da yüzde 15.3'ü üyeliğe karşı yönde oy kullandı. oranı yüzde 2.5'te, mutsuzların oranı da yüzde 8.4'te kalıyor. • Erkeklerde mutluluk oranı daha düşük. Yüzde 8.4'ü çok mutlu, 46.l'i mutlu. • Mutluluk oranı üniversıte ve yüksekokul mezunları arasında yüzde 66.8'e kadar çıkarken, li- sc vc dengi okııl mezunları ara- sında yüzde 58.2, ılköğretim ve ortaokııl mezunları arasında yüzde 58.3, ilkokul mezunları arasında 57.7, okuryazar olma- yanlar arasındaysa yüzde 53.5'e iniyor. • Asgari ücretin altında gelire sahip bulunan bireylerin yüzde 41.9'u mutlu, yüzde 23. 4'ü ise mutsuz olduğunu ifade ediyor. En mutlu kesimiyse yoksulluk sının olan 1 milyar 167 milyon liranın üzerinde geliri olanlar oluşturuyor. Bu gruptakilerin yüzde 72.6'sı mutlu, yüzde 7.4'ü ise mutsuz olduğunu belırtiyor. Geliri 834 milyon-1 milyar 166 milyon lira arasında olanların yüzde 67.2'si mutlu, yüzde 7.4'ü mutsuz, 584-833 milyon lira ara- sında olanların yüzde 61.5'i mutlu olduğunu ifade ediyor. • Polisin olaylara zamanında müdahale ettiğini düşünenlerin oranı yüzde 69i2, jandarmanın zamanında müdahale oranı ise 84.4 olarak hesaplandı. İŞÇtNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Takıntı Istesek de istemesek de ABD'nin tezkere, Başbakan Erdoğan'ın türban takıntılarınatakıl- mak zorunda kalıyoruz. ABD, Türkiye'den doğrudan kara gücü ile gi- rememiş olsa da Irak'ı çok kolay işgal etti. Kos- koca Irak'ın işgalinde çok az sayıda esker kay- bı oldu. Asıl kayıpları sonradan, Irak bataklığın- dan çıkamama sürecinde, günümüzde de de- vam etmekte. ABD'nin Irak bataklığında boğuş- tuğu süreçte, işgal sonrasında, Türkiye'nin sivil işçilerden, şoförlerden kayıpları, işgalin birinci ortağı Ingiliz askerlerinden fazla. ABD'nin işgal sonrası gereksinimlerinde Türkiye'nin hizmetle- ri, komşu ülke ve stratejik ortak(!) olarak çok daha fazla. Bu tezkere takıntısının, durup durup gündeme getirilmesi niye? Rice'ın Türkiye açıklamaları; birçok televizyon kanalına verdiği özel demeçlerinde, yıllar sonra tezkerenin uzun bir paragraf olarak yer almasın- da ilk akla gelen, ABD'nin Türkiye'nin kırmızı çizgilerini yok sayan Irak politikalarında kendi- ni haklı çıkarma refleksi. Başbakan Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Gül'ün iç kamuoyuna yönelik sert demeçlerinin ABD katında hiçbir anlamının olmadığını gösteren ABD kaynaklı açıklamalar, Kürdistan, Musul, PKK politikalarında bir deği- şikliğin söz konusu olmadığının yeni kanıtları. Türkçesi, "Biz sizin için önemli olan hiçbirşe- yi ciddiye almak zorunda değiliz, ama siz bizim istediğimiz hiçbir şeyi ret edemezsiniz" anlamı- na gelen bir üsluptaki tezkere takıntısı, bir baş- ka boyutu ile gelecek için istenenlere yönelik bir tehdit aracı olarak da kullanılmış oluyor. "Iran, Suriye, BOP içinde size biçilen role, sizden is- tenenlere uygun davranın.." uyarısında, kulak bükülmüş oluyor. Bu noktada satır arası verilen mesajlarda asıl tehdit, ekonomi ayaklı.. Erdoğan Hükümeti iktidarında katlanan dış borç, piyasa dengelerinde yabancı sıcak para kaynakları üzerinden yapılmış bulunuyor. ABD'den bunca zaman sonra nerede ise du- rup dururken bombardıman gibi gelen tezkere takıntısının asıl nedeninin yukarıda sıraladıkla- rımla açıklanmış olabileceğini sanmıyorum. Tez- kere Meclis'ten son dakikada dönmemiş olsay- dı bugün, Irak işgali gerekçesiyle Türkiye'de on binlerce ABD askeri yerleşmiş olacak, sayısız ki- ralanmış toprak parçası ABD'nin sınırları için- deymiş gibi, sayısız üs de ABD'nin hizmetinde kullanılabiliyor olacaktı. Hükümetin Meclis'in onayından geçirmeden verdiklerini bilmiyoruz ama, yine de ABD Türkiye topraklarını istediği gibi kullanabilmede, bugün tezkere ile olabile- ceğinden çok geride bir çizgide. Asıl kızgınlık, takıntı bu olmasın? • • • Hani Başbakan Erdoğan'ın iktidara gelmek, Meclis'te çoğunluğu elde etmekle çantada kek- lik gördüğü türban zaferinde, çok yol almış ol- sa da istediği noktaya gelememiş olmasının ta- kıntısı gibi. Durup durup düşündükçe, aklına geldikçe hayıflanıp öfkesini denetleyememesi durumu yani. Başbakan'ın, bakanlarının icraat- larının, söylediklerinin, duruma göre mehter yü- rüyüşü ile almakta oldukları yolun bütününe baktığınızda, cumhuriyetin en önemli ilkelerin- den laikliğinfenahaldeayaklar altına alındığı, bu kavgada simge yapılan türbanın zaten bayrak yapıldığı ortada. Laik devletin hukukdüzenlemelerinde, ilkele- rinde, şeriatın, dinsel inancın yorumlanmasının ölçü alınabilmesinin yeri olabilirmi? Islamın de- mokratik yorumlanması, reformu iyi bir şey ola- bilir. ABD'nin günümüz çıkarlarında, dünya üze- rindeki oyunları, hesaplarında, radikal Islama karşı ılımlı Islam arayışları öne çıkabilir. ABD kü- resel sömürünün emperyal gücü olarak, ülkele- ri parçalama, halkları sömürme, birbirlerine kır- dırma aracı olarak ırk ve din ayrımcılığını kulla- nabilir. Bu nedenle de kavram kargaşası yara- tarak insan hakları, demokrasinin olmazsa ol- maz ilkeleriyle oynayarak özgürleşme ile ayrım- cılığı kasıtlı karıştırabilir. Bush ile Erdoğan kapalı kapılar arkasında Türkiye'nin "Ilımlı Islam, Müslüman demokrat" kimliği üzerinde anlaştılarsa, laik Türkiye Cum- huriyeti gerçekten ortadan kalkmış olacak mı- dır? Geçici iktidarların iradesi, rejimlerin, devlet- lerin iradelerinin üzerinde midir? İnsan hakları, demokrasi; rejim ilkeleri, hukuku üzerine evren- sel ve ülkesel ölçeklerde geçebilirler mi? Dünyanın, ülkelerin geleceklerini, geçici lider- lerin, iktidarı ele geçirişlerindeki demokratiklik, meşrulukdaçoktartışmalı liderlerin takıntıları mı belirleyecektir? Yoksa evrensel, ulusal insanlı- ğın varlığındatemel olmuş değerler, hukuk ilke- leri mi geçerli olacaktır? ABD, Bush iktidarı is- tediği gibi yorumlasın, Erdoğan iktidarı oyun içinde oyunla sahneye çıksın. Türkiye Cumhu- riyeti, laik, bağımsız birdevlettir. Halkının çoğun- luğu Müslüman olsa da devletinin dinsel kimli- ği yoktur. Yönetiminde evrensel insan hakları, hukuku geçerli olacaktır. Dini inançlar eksenin- de hukuksal düzenlemeler çabası, devletin var- lık nedeni ile çatışmalıdır... [email protected] Dış borçta rekor ödeme ANKARA (ANKA)- Türkiye, 2004 yılında rekor düzeyde orta ve uzun vadeli dış borç geri ödemesi gerçekleştirdi. Özel sektör ve kamu sektörii 30.5 milyar dolara « ulaşan anapara ve faiz ödemesi yaparken yeni borçlanma ise 28 milyar dolar olarak gerçekleşti. Türkiye'nin yıllık orta ve uzun vadeli dış borç geri ödemelerindeki yükseliş trendi 2004 yılında da devam etti. 2003 yılında 27.8 milyar dolar olan kamu ve özel sektörün toplam orta ve uzun vadeli dış borç anapara ve faiz geri ödemeleri geçen yıl 30.5 milyar dolara kadar yükseldi. Bu Türkiye'nin şimdiye kadar bir yıl içerisinde gerçekleştirdiği en yüksek borç gen ödemesını oluşturuyor. Türkiye bundan önce en yüksek ödemeyi 28.9 milyar dolarla 2002 yılında yapmıştı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle