19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
/CALIK 2005 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYF/ kultur(S cumhuriyet.com.tr 15 UYCARLIKLARIN İZİNDE OKTAY EKİNCt Tanhi Kentler Birliği, 2000'den bu yana "ülke değerlerine bağlı siyaset" eğitimi de veriyor Uygarlık veDemokrasi ÖkuluTartıı Kentler Bırliğı'nin (TKJE» 2-3 Aralık 2005'te îstan- bul'digerçekleşen "Beşiktaş Bu- luşm.sı" sayesınde, "Anado- lu"m-a da neredeyse Atatürk'ten buyaıa ılk kez "Osmanü Saray- Jan" la buluşruğunu geçen ya- zımch belirtmiştim. (15 Aralık 2005-rumhunyet) Çüncü bu birlikteliğin amacı, Atatük'ün deyişiyle "temelinde kültii"" bulunan Türkiye Cum- huriyıti'nın tarihten gelen u uJu- sal kinlik değerleri"ni hep bır- likte k>rumak... Böyesı bir hedefte birleşen "Ana<olu temsilcilerF'nin, vak- tiyle enperyalıstlenn işgalinı ya- şayan Dolmabahçe Sarayı'nda bir ara;a gelmelen, aynı geçmişin efsane i "ulusal bütünleşme"sı- ni sanli yenıden yaşamak gibiy- di.. 2000 Jen 2006'ya TKB Beşiktaş Belediye Başka- nı Minar İsmail Ünal'ın ev sa- hiplığudekı lstanbul toplantıla- nyla 5 yılını da gerıde bırakmış oluyor.. 2000vnhndaki kuruluşundan bu yana, 50'den 180'lere çıkan iiye sayısı; hemen tüm yörelerimizde değışik temalardakı 20'yı aşkın ulusal buluşması; tarihin korun- masırıa yönelik belediye projele- ri arasında her yıl düzenledigi ödülleniirmeler; olanaklan yeter- sız belediyelere aynı amaçla mad- di ve tekıiık yardım programları; kültürel mırasın yaşatılması ıçın sayısız ;alışmalar; ılgih meslek odalan ^esıvil toplumkuruluşla- nyla da el ele düzenlenen etkın- likler ve sürekli eğitim seminer- leriyle, denebilir ki Türkıye'nın en genıs katılımlı "uygarlık ve demokrasi okulu" oldu... Aynı sıireçte, yerelde "yönetim anlayışı" ve genelde "siyaset kültürü" üzerinde yarattığı etki- ler ise başta toplumbilimciler ol- ,^,ak üzere akademik dünyanın il- gisim beklıyor... Çünkiı aynı konularda Türkiye artık 5 yıl öncesinin bakış açısın- da değil.. 2000'lere girerken ege- men olan söylem ve turumlar ile üye belediyelerin, çalışmalara ka- tılan valıliklerin ve hatta sivıl ku- ruluşlannın şimdiki eylemleri ve beklentilerı kıyaslandığında, TKB'nin yarattığı bu sonuçlann SARAYLAR DİLE GELSE... Tarihi Kentler Birliği'nin Beşiktaş Buluşması'na evsahipliği yapan Dolmabahçe Sarayı dile gelebilseydi; 1980'lerde "başına gelen" bu görünüm için kimbilir neler söylerdi (iistte). Farklı kültürlerin "ortak yaşanT'larına kucak açan Antakya Sokağı... Bu dokuların korunnıası. siyaset kültüründe de "ortak yaşam" bilincini geliştiriyor (sağ altta). adeta "reform" denebılecek bir gelişme olduğu hemen görülebi- liyor... Üstelik ne "emir"le, ne hükü- met ya da devlet kararıyla, ne ya- salarla ya da genelgelerle, ne de siyasi parti disipliniyle... Işte TKB'nin "ulusal beraber- Iik anlayışı"yla ve "yurt değer- lerini hep birlikte sahiplenme" coşkusu ıçınde, 5 yılda armağan ettıği 10 önemlı kazanım. 1- YEREL SORUMLULUK: Tanhsel ve kültürel mirasın, an- cak yerel yönetımlerin sahiplen- mesiyle "yaşatılarak korunabi- leceği" gerçeğı, TKB üyesi bele- diyelerin ve duyarh valıliklerin çalışmalanyla kanıtlanmış oldu... Bu nedenle korumada sadece merkezı kararlarla yetinmeyip, "yereJ sorumluluk"lan da içe- ren bir "yöresel yetki"lendirme gerekiyor. 2- "KİMLtK'Lİ HİZMET: TKB ile birlikte kentlerdeki "ye- rel yönetim hizmeti anlayışı" değışti. Sadece yol-kaldınm-ımar ağırlıklı belediye çalışmalannın dışında. "kültürel mirasın ko- runması" ve "kentsel kimlik değerlerinin yaşatılması" da ağırlık kazanmaya başla- d l a Artık, belediye yayınlan- * nın sayfalannı "asfalt-be- ton" değil, "tarih-sanat" kaplıyor. Belediye ve özel ıdaresi bütçelerinden, uy- garlık değerlerimiz için de önemli paylar aynlıyor... 3- "EVRENSEL" Bl- LİJVÇ: Kültürel mirasın tüm ulusa ve insanlığa ait olması, bu değerlerin ko- runmasına önem veren ye- rel yönetimlerde "evrensel" bıhncin gelişmesini de güç- lendiriyor... Özellikle uluslararası ılişkiler- de, çekingenlik yerine "kimlikli ulusal duruş"u kazandınyor... 4- "SAYGINLIK" NEDENİ: TKB üyesi belediyelerin kentsel mirası yaşatma yönündekı çaba- lan, "halk"ın belediyelere "ba- kış "ını da değiştiriyor. Deyiş yerindeyse "imarcı- rantçı" belediye imajının yerini "kenti gözeten-insana saygılı belediyecilik" alıyor. 5- KENT ve İMAR KÜLTÜ- RÜ: 'Kentleşme'nin sadece "ya- pı yığılması" olarak anlaşıldığı arsa rantına dayalı imar kültürü de TKB'nin özelhkle "tarihi do- kuların sürdürülmesi" ilkesi sa- yesinde değışmektedir. TKB'ye sürekli destek ve ilgi gösteren Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'ın, 8 Kasım Dünya Şehırcilik Günü bildirisındeki "Kentleşme, apartmanlaşma değildir..." vurgulaması, birliğın genel hedefi... 6- KORUMA HUKUKU: Kültürel ve doğal mirasın korun- masıyla ilgili olarak; "yerel yö- netimlerde özel birimler"in ku- rulması, restorasyonlara yardım- lann vergiden düşülmesi, KDV muafiyetleri, yeni teşvikler vb. son yasal düzenlemelerde de önemli oranda TKB çalışmalan esüı kaynağı oldu... 7- YEREL İŞBİRLİĞİ: Özel- likle valilikler ile beledıyeler ara- sındaki eski "soğukluk'Mar da TKB çalışmalan ve kentsel de- ğerler etrafindaki ortaklıklarla gi- denlıyor... Bu alanda hemen tüm kurumlar arasında "yerel işbirli- ği" yaygınlaşıyor... 8- KORUMA ORTAKLIĞI: Nitekim "Koruma Kurullan" ile "belediyeler" arasında da yıl- lardır süregelen "gerilim- ler"in yerini artık "ortak karar"laralmakta... Yerel yönetimlerin, korumada "karşı taraf" değil, "asıl yükümlü" olduklan bilin- ci yaygınlaşmakta... 9- KÜLTÜRLERİN BİRLİKTELİĞ1: TKB üyesi kentlerimizdekı tarih- sel mirasın, aynı zamanda "kültürel çeşitlilik" göster- mesı de bu değerlere "aynm yapılmadan" sahiplenilme- si bilincini güçlendiriyor. Böylece, "ırkçı" olmayanve kökünü "Anadolu insancü- lığı"ndan (hümanizm) alan bir "ortak kültürel yaşam" anlayışı da giderek kurumsal- laşıyor... 10- ... VE SfYASAL OL- GUNLÜK: TKB üyesi bele- diye başkanlan "farklı par- ti"lerden olmalanna rağmen her yönüyle ortak ve adeta "bü- tünleşmiş" çalışma anlayışı içindeler... O kadar ki TKB Meclısı'nde "siyasi grup"lar bıle yok... Böylesi bir "ortak ulusal heyecan", belki de sade- ce Kurtuluş Savaşı'nda yaşan- rruştı... Aynı "siyasalolgunluk", halk- la ilişkilere de yansıyor. Kente du- yarh olan değişik kesimlerin ta- rihsel mıras için belediye ile kur- dukları olumlu ilişkiler, yerel si- yasi çatışmalan da ortadan kaldı- rıyor... Ne dersiniz? TKB, bütün bu ka- zanımlanyla geçen 5 yılda hem kendi tarıhıni, hem de "uygarlık için çağdaşük tarihi"ni yazmış ohnuyor mu? ODAK NOKTASI AHMET CEMAL 'Cumhuriyef Yazarı Olmak... Sanırım herkes için böyledir: Bir olgu, yaşamımızda kalıcı bir değere dönüşmüşse eğer, tam anlamıyla par- çamız olup çıkmışsa, zamanla bu olgu üzerinde düşün- meyi bir yana bırakırız; tıpkı kollarımızın, bacaklarımı- zın, gözlerimizin ve -varsa!- bir bilincimiz oJduğunu da her gün düşünmeyişimiz gibi. "Cumhuriyet", okumayı sökmemie birlikte evimizde her sabah karş/laştığım gazeteydi. Zaman içersinde, "Cumhuriyenn yanı sıra eve az çok sürekli giren baş- ka gazeteler de oldu, ama bunlar birer konuk olmaktan öteye gitmedi. Bazılan her gün, bazılan sadece hafta sonları alındı, fakat sonuçta hepsinin de ömürleri geçi- ciydi. Bir gün geldi, bırakıldılar. "Cumhuriyet'e gelince, o sanki günlük yaşamımızın en başta gelen "olmazsa olmazlan arasındaydı. En zorlayıcı parasal darboğazlarda etten, sütten vb. fera- gat edilebilirken, her sabah eve bırakılan "Cumhuriyet" için böyle bir sey hiç düşünülmedi. Bugüne kadar oturduğumuz apartmanların kapıola- rı bazen torbaya yanlışlıkla başka gazete bıraktıklann- da, aslında öfkesini kolay belli etmeyen rahmetli anne- min, günün akışı içersinde kapıcıyla karşılaştığında, se- sinde hafiften kızgın bir ifadeyle: "Oğlum, bunu al, ge- ri ver de bize Cumhuriyet getir, bu gazete de nereden çıktı!" deyişini hâlâ anımsıyorum. Annem için "Cumhu- riyet", sabah çayı gibiydi; onu okumadan kendine ge- lemezdi. Belki de bu, onun Cumhuriyetin ilk öğretmenlerinden olmasıyla bağıntılıdır... Yıllar sonra bir gün, kendimi o gazetenin köşe yaza- rı olarak buldum. Aslında daha önce de birkaç kez karşılaştığım birso- ru: "Nasıl birşey, 'Cumhuriyet'fe köşe yazan olmak?" Açıkçası, bugüne kadar kendime yönelttiğim bir so- ru değildi. Belki de köşe yazarlığına başladıktan hemen sonra, benim için çok doğallaşıverdiğı için. "Cumhuri- yet'e kadar hıçbır gazetenin bu anlamda köşe yazan olmamıştım. Başladığımdan ve köşe yazarlığına alıştı- ğımdan bu yana da hiçbir zaman kendime günün birin- de burası olmazsa nerede yazanm, diye sormadım. Çünkü, ancak burasıydı! Son yıllarda buna sadece, Anadolu Üniversitesi'nin haftalık resmi haber organı olan "Anadolu Haber"de, "Okuma Köşesi" başl\ğ\n\ taşıyan sütundaki -emekli ol- mama rağmen, bugün de sürdürdüğüm- köşe yazarlı- ğım eklendi. Songünlerde, "Cumhuriyet"!Çok Sevmiştim"başlık- lı ve şızofreni konusunda bugüne kadar bilinenlere çok değerli katkılarda bulunacağına ınandığım kitap pıya- saya çıktığından bu yana, gazeteye ve öteki yazarlara olduğu gıbi, her gün benim e-posta kutuma da destek me'sajlan yağmakta. Bunlann hemen hepsi de: "Sayın Ahmet Cemal, Cumhuriyet yazan..." diye adresleniyor. Sanınm yaşamımda pek az şeyden, adıma okurlarta- rafından eklenen şu "Cumhuriyetyazan" kimliği kadar onur duymuşumdur. Çünkü böyle bir kimliğin verilme- siyle birlikte, kuruluşundan bu yana Türkiye Cumhuri- yeti'nde var olmuş, o cumhuriyete hayat veren tüm de- ğerlerin üzerine titreme çabalarım sanki belgelenmiş gibi hissedıyorum. Sevgili Ahmet Taner Kışlalı'nın öldürülüşünden he- men sonra, hepımızın e-posta kutulanna tendit mesaj- ları yağdığı o günlerde, Anadolu Üniversitesi'nde, sev- gili öğrencılerım, kaygıyla' "Hocam korkmuyor musu- nuz?" diye sorduklannda, onları şöyle yanıtlamıştım: "Korkmuyorum dersem, insan olduğumuyadsımış olu- rum! önemli olan, korku gibi insanca birduyguya kapıl- manız değil, fakat o korkunun etkisiyle tuttuğunuz yol- dan ödün vermenizdiri Ve belki de asıl korkulması ge- reken, buduri" Hasan Cemal, "Cumhuriyeften aynlışından sonra, bir aile sofrasında, benim gazetede yazmayı sürdür- memle ilgili olarak, şöyle demışti: "Yanılıyorsun!Hem de çok yanılıyorsun!" Asla yanılmadığımı, hiç şu son günlerde olduğu ka- dar net algılamamıştım! acem20<a hotmail.com ahmetcemal </ superonline.com TC DİDİM SULH CEZA MAHKEMESİ'NDEN Esas \o- 2002/360 Karar No: 2002'408 Hırsızlığa teşebbüs suçundan sanıklar Veysel oğlu 1976 dogumlu Haydar Dolaş ile Veysel oğlu 1977 dogumlu Celal Dolaş aleyhıne mahkememıze açılan kamu davasının 23.09.2004 tarıhınde venlen karar gereğınce, - Sanık Haydar Dolaş'ın üzenne atılı suçu ışledığı sabıt olduğundan TCK 29 maddesı uyaımca suçun ışlemş bıçımı, sanıgın şahsı \e sosyal durumu goz önüne alınarak eylemıne uyan TCK 491 3 maddesı uyannca 1 yıl hapıs cezası ile cezalandınlmasına, - Sanığın TCK. 61 maddesı uyannca 4 ay 10 gün hapıs cezası ile cezalandırılmasına, - Sanığın 647 sayılı yasanın 4. maddesı uyannca günlüğu takdiren 7İ269 000 TLyen 290.760 000 TL agır para cezasma çevnknesıne, - Sanığa verilen cezanın 647 sayılı yasanın 6. maddesı uyannca ertelenmesıne, - Sanık Celal Dolaş'uı üzenne atılı suçtan ceza- landınnaya yeterlı her türlü şüpheden uzak kesm ve ınandıncı dehl elde edilemedığınden beraatıne karar venlmiş olup, karar normal yollardan sanıklar Hay- dar Dolaş \e Celal Dolaş a teblığ edilemedığınden 7201 sayılı kanunun ılgılı hükümlen gereğmce ılan tarıhınden 15 gün sonra adı geçenlere teblığ edilmiş sayılacağı ılan oiunur.2 2 11. 2005 Basın: 60175 tSTANBUL 3. İFLAS MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN EK SIRA CETVELİ İLAM DosyaNo: 2002/18 Müflısin Adı Soyadı ve Adresi: Kurtkaya Oto Sa- nayı ve Tıcaret AŞ Müflıs şırket masasuıda, sıra cetvelinın ilanından sonra geç kayıt yaptıran (204 ila 214) numaralarda kayıtlı alacaklılann alacagı ile ılgılı olarak tahkık ve tetkık ışlemlen bitırilmış ve hazırlanan 1. ek sıra cet- veh ıncelemeye bazır bulundurulmuştur. Sıraya aıt itırazlann ilan tarihinden itibaren 7 gün içınde lcra Tetkık Mercii'ne, alacağın esasına ve miktanna ılişkın itirazlann ıse ilan tanhinden itiba- ren 15 gün ıçınde ılgılı Aslıye Ticaret Mahkemesf ne llK'nın 235. maddesine göre yapılması gerekır IlK'nın 166, 232. 234 ve 235 maddelen gereğınce tebhğ ve ılan olunur. 16 Aralık 2005 Basın 60209 DİDtM SÜLH CEZA MAHKEMESİ'NDEN Esas No. 2001 15 Karar No. 2005'308 Hırsızhk suçundan sanık Mehmet ve Ayşe oğlu 1950 d lu Hasan Hüseym Öz aleyhıne mahkememıze açılan kamu davasının 23.06. 2005 tarıhınde venlen karar gereğınce, -Mahkememızın görevsızhğıne. -sanık hakkında açılan davanın 765 SY'nin 491'1, 522 ya da 5237 S Y'nın 142. maddesınin tatbıkı ıste- mıyle görevlı Didim Aslıye Ceza Mahkemesi'ne gön- denlmek üzere Cumhunyet Savcıhğı'na tevdiine ka- rar %enlmış olup, karar normal yollardan sanık Hasan Hüseyın Öz'e teblığ edılemedığınden 7201 sayılı ka- nunun ılgılı hükümlen gereğınce ılan tanhinden 15 gün sonra adı geçene teblığ edilmiş sayılacağı ılan olunur 22 11.2005 Basur 60171 DİDİM SULH CEZA MAHKEMESİ'NDEN Esas No: 2002'212 Karar No: 2002'552 2918 sayılı yasaya muhalefet suçundan sanık Hamit ve Melek oğlu 1964 d.lu Musa Kaplan aleyhıne mah- kememıze açılan kamu davasının 15.07 2002 tanhın- de venlen karar gereğınce, Sanığın 2918 sayılı yasanın 36/3 maddesı uyannca 1 ay hapıs ve 83.034.400 TL hafif para cezası ile ce- zalandmlmasına. Sanığın cezası TCK'nın 119'5 maddesı uyannca 1 2 oranında artınlarak 1 ay 15 günü hafif hapis ve 124.551. 600 TL hafif para cezası ile cezalandınlma- sına, Sanığa venlen hafif hapis cezasının günlüğü 647 sayılı yasanın 4. maddesı uyannca 3.625.068 TL'den paraya çevnlerek 163.578 060 TL hafif para cezası ile cezalandınlmasına, Sanığın hafif hapisten çevrili olan 163.578.060 TL hafif para ezasının 647 sayılı yasanın 6. maddesı uya- nnca erteienmesıne, Sanığın 124.551.600 TL hafif para cezasının 2918 sayılı yasa uyannca ertelenmesi mümkün olmadığın- dan ertelenmesıne yer olmadığına. Karar venlmiş olup karar normal yollardan sanık Musa Kaplan'a teblig edilemedığinden 7201 sayılı kanunun ılgılı hükümleri gereğince ılan tanhinden 15 gün sonra adı geçene tebliğ edilmiş sayılacağı ılan olunur. 22 11 2005 Basın: 60172 Hıncal Uluç, Haşmet Babaoğlu, Sunay Akın ve Nebil Özgentürk, yaşamı irdeleyen keyifli bir sohbet programı ile tv8'de... HER PERŞEMBE 20:30 344453 No'lu Hayat Sigorta poliçemı kaybettim. Hükümsüzdür. FAHRETTÎN TAKTAK Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. HASAN ÇAĞ GÜNAÇAR Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. BERATZELİHA ŞENAT İSTANBUL 2. İFLAS MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN İİK'NİN 217-254 MADDESİNE GÖRE İFLASLN KAPATILDIĞINA DAİR İLAN DosyaNo. 1998 13 Müflisin Adı, Soyadı, Adresi. Ümıt Bayoğlu, Merkez Necıp Efendı Sokak Ersöz Han. Zemm Kat No. 14, Yeşıldırek lstanbul, lstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 1998/316 Esas sayılı dosyasından 16.04 1998 tanhinden geçerlı ohnak üzere ıflasına karar verilen ve ıflas tasfiyesı müdürlüğümüzün 1998'13 Esas sayılı dosyası ile yürütülen müflıs Ümıt Bayoğlu hakkındakı ıflas kararı aynı mahkemenm 2005/468 esas sayılı dosyasından 2005/791 sayılı karan ile 01 12.2005 tarıhınde ÜK'nın 217 ve 254. maddelenne göre kapatıhnıştır. İlan ve teblığ olunur. 13.12.2005 Basın: 60216
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle