Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
/CALIK 2005 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYF/
kultur(S cumhuriyet.com.tr 15
UYCARLIKLARIN İZİNDE OKTAY EKİNCt
Tanhi Kentler Birliği, 2000'den bu yana "ülke değerlerine bağlı siyaset" eğitimi de veriyor
Uygarlık veDemokrasi ÖkuluTartıı Kentler Bırliğı'nin
(TKJE» 2-3 Aralık 2005'te îstan-
bul'digerçekleşen "Beşiktaş Bu-
luşm.sı" sayesınde, "Anado-
lu"m-a da neredeyse Atatürk'ten
buyaıa ılk kez "Osmanü Saray-
Jan" la buluşruğunu geçen ya-
zımch belirtmiştim. (15 Aralık
2005-rumhunyet)
Çüncü bu birlikteliğin amacı,
Atatük'ün deyişiyle "temelinde
kültii"" bulunan Türkiye Cum-
huriyıti'nın tarihten gelen u
uJu-
sal kinlik değerleri"ni hep bır-
likte k>rumak...
Böyesı bir hedefte birleşen
"Ana<olu temsilcilerF'nin, vak-
tiyle enperyalıstlenn işgalinı ya-
şayan Dolmabahçe Sarayı'nda
bir ara;a gelmelen, aynı geçmişin
efsane i "ulusal bütünleşme"sı-
ni sanli yenıden yaşamak gibiy-
di..
2000 Jen 2006'ya
TKB Beşiktaş Belediye Başka-
nı Minar İsmail Ünal'ın ev sa-
hiplığudekı lstanbul toplantıla-
nyla 5 yılını da gerıde bırakmış
oluyor..
2000vnhndaki kuruluşundan bu
yana, 50'den 180'lere çıkan iiye
sayısı; hemen tüm yörelerimizde
değışik temalardakı 20'yı aşkın
ulusal buluşması; tarihin korun-
masırıa yönelik belediye projele-
ri arasında her yıl düzenledigi
ödülleniirmeler; olanaklan yeter-
sız belediyelere aynı amaçla mad-
di ve tekıiık yardım programları;
kültürel mırasın yaşatılması ıçın
sayısız ;alışmalar; ılgih meslek
odalan ^esıvil toplumkuruluşla-
nyla da el ele düzenlenen etkın-
likler ve sürekli eğitim seminer-
leriyle, denebilir ki Türkıye'nın
en genıs katılımlı "uygarlık ve
demokrasi okulu" oldu...
Aynı sıireçte, yerelde "yönetim
anlayışı" ve genelde "siyaset
kültürü" üzerinde yarattığı etki-
ler ise başta toplumbilimciler ol-
,^,ak üzere akademik dünyanın il-
gisim beklıyor...
Çünkiı aynı konularda Türkiye
artık 5 yıl öncesinin bakış açısın-
da değil.. 2000'lere girerken ege-
men olan söylem ve turumlar ile
üye belediyelerin, çalışmalara ka-
tılan valıliklerin ve hatta sivıl ku-
ruluşlannın şimdiki eylemleri ve
beklentilerı kıyaslandığında,
TKB'nin yarattığı bu sonuçlann
SARAYLAR DİLE GELSE...
Tarihi Kentler Birliği'nin Beşiktaş Buluşması'na evsahipliği
yapan Dolmabahçe Sarayı dile gelebilseydi; 1980'lerde "başına
gelen" bu görünüm için kimbilir neler söylerdi (iistte). Farklı
kültürlerin "ortak yaşanT'larına kucak açan Antakya Sokağı...
Bu dokuların korunnıası. siyaset kültüründe de "ortak yaşam"
bilincini geliştiriyor (sağ altta).
adeta "reform" denebılecek bir
gelişme olduğu hemen görülebi-
liyor...
Üstelik ne "emir"le, ne hükü-
met ya da devlet kararıyla, ne ya-
salarla ya da genelgelerle, ne de
siyasi parti disipliniyle...
Işte TKB'nin "ulusal beraber-
Iik anlayışı"yla ve "yurt değer-
lerini hep birlikte sahiplenme"
coşkusu ıçınde, 5 yılda armağan
ettıği 10 önemlı kazanım.
1- YEREL SORUMLULUK:
Tanhsel ve kültürel mirasın, an-
cak yerel yönetımlerin sahiplen-
mesiyle "yaşatılarak korunabi-
leceği" gerçeğı, TKB üyesi bele-
diyelerin ve duyarh valıliklerin
çalışmalanyla kanıtlanmış oldu...
Bu nedenle korumada sadece
merkezı kararlarla yetinmeyip,
"yereJ sorumluluk"lan da içe-
ren bir "yöresel yetki"lendirme
gerekiyor.
2- "KİMLtK'Lİ HİZMET:
TKB ile birlikte kentlerdeki "ye-
rel yönetim hizmeti anlayışı"
değışti. Sadece yol-kaldınm-ımar
ağırlıklı belediye çalışmalannın
dışında. "kültürel mirasın ko-
runması" ve "kentsel kimlik
değerlerinin yaşatılması"
da ağırlık kazanmaya başla-
d l
a
Artık, belediye yayınlan- *
nın sayfalannı "asfalt-be-
ton" değil, "tarih-sanat"
kaplıyor. Belediye ve özel
ıdaresi bütçelerinden, uy-
garlık değerlerimiz için de
önemli paylar aynlıyor...
3- "EVRENSEL" Bl-
LİJVÇ: Kültürel mirasın
tüm ulusa ve insanlığa ait
olması, bu değerlerin ko-
runmasına önem veren ye-
rel yönetimlerde "evrensel"
bıhncin gelişmesini de güç-
lendiriyor...
Özellikle uluslararası ılişkiler-
de, çekingenlik yerine "kimlikli
ulusal duruş"u kazandınyor...
4- "SAYGINLIK" NEDENİ:
TKB üyesi belediyelerin kentsel
mirası yaşatma yönündekı çaba-
lan, "halk"ın belediyelere "ba-
kış "ını da değiştiriyor.
Deyiş yerindeyse "imarcı-
rantçı" belediye imajının yerini
"kenti gözeten-insana saygılı
belediyecilik" alıyor.
5- KENT ve İMAR KÜLTÜ-
RÜ: 'Kentleşme'nin sadece "ya-
pı yığılması" olarak anlaşıldığı
arsa rantına dayalı imar kültürü
de TKB'nin özelhkle "tarihi do-
kuların sürdürülmesi" ilkesi sa-
yesinde değışmektedir.
TKB'ye sürekli destek ve ilgi
gösteren Cumhurbaşkanı Ahmet
Necdet Sezer'ın, 8 Kasım Dünya
Şehırcilik Günü bildirisındeki
"Kentleşme, apartmanlaşma
değildir..." vurgulaması, birliğın
genel hedefi...
6- KORUMA HUKUKU:
Kültürel ve doğal mirasın korun-
masıyla ilgili olarak; "yerel yö-
netimlerde özel birimler"in ku-
rulması, restorasyonlara yardım-
lann vergiden düşülmesi, KDV
muafiyetleri, yeni teşvikler vb.
son yasal düzenlemelerde de
önemli oranda TKB çalışmalan
esüı kaynağı oldu...
7- YEREL İŞBİRLİĞİ: Özel-
likle valilikler ile beledıyeler ara-
sındaki eski "soğukluk'Mar da
TKB çalışmalan ve kentsel de-
ğerler etrafindaki ortaklıklarla gi-
denlıyor... Bu alanda hemen tüm
kurumlar arasında "yerel işbirli-
ği" yaygınlaşıyor...
8- KORUMA ORTAKLIĞI:
Nitekim "Koruma Kurullan"
ile "belediyeler" arasında da yıl-
lardır süregelen "gerilim-
ler"in yerini artık "ortak
karar"laralmakta... Yerel
yönetimlerin, korumada
"karşı taraf" değil, "asıl
yükümlü" olduklan bilin-
ci yaygınlaşmakta...
9- KÜLTÜRLERİN
BİRLİKTELİĞ1: TKB
üyesi kentlerimizdekı tarih-
sel mirasın, aynı zamanda
"kültürel çeşitlilik" göster-
mesı de bu değerlere "aynm
yapılmadan" sahiplenilme-
si bilincini güçlendiriyor.
Böylece, "ırkçı" olmayanve
kökünü "Anadolu insancü-
lığı"ndan (hümanizm) alan
bir "ortak kültürel yaşam"
anlayışı da giderek kurumsal-
laşıyor...
10- ... VE SfYASAL OL-
GUNLÜK: TKB üyesi bele-
diye başkanlan "farklı par-
ti"lerden olmalanna rağmen
her yönüyle ortak ve adeta "bü-
tünleşmiş" çalışma anlayışı
içindeler... O kadar ki TKB
Meclısı'nde "siyasi grup"lar
bıle yok... Böylesi bir "ortak
ulusal heyecan", belki de sade-
ce Kurtuluş Savaşı'nda yaşan-
rruştı...
Aynı "siyasalolgunluk", halk-
la ilişkilere de yansıyor. Kente du-
yarh olan değişik kesimlerin ta-
rihsel mıras için belediye ile kur-
dukları olumlu ilişkiler, yerel si-
yasi çatışmalan da ortadan kaldı-
rıyor...
Ne dersiniz? TKB, bütün bu ka-
zanımlanyla geçen 5 yılda hem
kendi tarıhıni, hem de "uygarlık
için çağdaşük tarihi"ni yazmış
ohnuyor mu?
ODAK NOKTASI
AHMET CEMAL
'Cumhuriyef Yazarı
Olmak...
Sanırım herkes için böyledir: Bir olgu, yaşamımızda
kalıcı bir değere dönüşmüşse eğer, tam anlamıyla par-
çamız olup çıkmışsa, zamanla bu olgu üzerinde düşün-
meyi bir yana bırakırız; tıpkı kollarımızın, bacaklarımı-
zın, gözlerimizin ve -varsa!- bir bilincimiz oJduğunu da
her gün düşünmeyişimiz gibi.
"Cumhuriyet", okumayı sökmemie birlikte evimizde
her sabah karş/laştığım gazeteydi. Zaman içersinde,
"Cumhuriyenn yanı sıra eve az çok sürekli giren baş-
ka gazeteler de oldu, ama bunlar birer konuk olmaktan
öteye gitmedi. Bazılan her gün, bazılan sadece hafta
sonları alındı, fakat sonuçta hepsinin de ömürleri geçi-
ciydi. Bir gün geldi, bırakıldılar.
"Cumhuriyet'e gelince, o sanki günlük yaşamımızın
en başta gelen "olmazsa olmazlan arasındaydı. En
zorlayıcı parasal darboğazlarda etten, sütten vb. fera-
gat edilebilirken, her sabah eve bırakılan "Cumhuriyet"
için böyle bir sey hiç düşünülmedi.
Bugüne kadar oturduğumuz apartmanların kapıola-
rı bazen torbaya yanlışlıkla başka gazete bıraktıklann-
da, aslında öfkesini kolay belli etmeyen rahmetli anne-
min, günün akışı içersinde kapıcıyla karşılaştığında, se-
sinde hafiften kızgın bir ifadeyle: "Oğlum, bunu al, ge-
ri ver de bize Cumhuriyet getir, bu gazete de nereden
çıktı!" deyişini hâlâ anımsıyorum. Annem için "Cumhu-
riyet", sabah çayı gibiydi; onu okumadan kendine ge-
lemezdi.
Belki de bu, onun Cumhuriyetin ilk öğretmenlerinden
olmasıyla bağıntılıdır...
Yıllar sonra bir gün, kendimi o gazetenin köşe yaza-
rı olarak buldum.
Aslında daha önce de birkaç kez karşılaştığım birso-
ru: "Nasıl birşey, 'Cumhuriyet'fe köşe yazan olmak?"
Açıkçası, bugüne kadar kendime yönelttiğim bir so-
ru değildi. Belki de köşe yazarlığına başladıktan hemen
sonra, benim için çok doğallaşıverdiğı için. "Cumhuri-
yet'e kadar hıçbır gazetenin bu anlamda köşe yazan
olmamıştım. Başladığımdan ve köşe yazarlığına alıştı-
ğımdan bu yana da hiçbir zaman kendime günün birin-
de burası olmazsa nerede yazanm, diye sormadım.
Çünkü, ancak burasıydı!
Son yıllarda buna sadece, Anadolu Üniversitesi'nin
haftalık resmi haber organı olan "Anadolu Haber"de,
"Okuma Köşesi" başl\ğ\n\ taşıyan sütundaki -emekli ol-
mama rağmen, bugün de sürdürdüğüm- köşe yazarlı-
ğım eklendi.
Songünlerde, "Cumhuriyet"!Çok Sevmiştim"başlık-
lı ve şızofreni konusunda bugüne kadar bilinenlere çok
değerli katkılarda bulunacağına ınandığım kitap pıya-
saya çıktığından bu yana, gazeteye ve öteki yazarlara
olduğu gıbi, her gün benim e-posta kutuma da destek
me'sajlan yağmakta. Bunlann hemen hepsi de: "Sayın
Ahmet Cemal, Cumhuriyet yazan..." diye adresleniyor.
Sanınm yaşamımda pek az şeyden, adıma okurlarta-
rafından eklenen şu "Cumhuriyetyazan" kimliği kadar
onur duymuşumdur. Çünkü böyle bir kimliğin verilme-
siyle birlikte, kuruluşundan bu yana Türkiye Cumhuri-
yeti'nde var olmuş, o cumhuriyete hayat veren tüm de-
ğerlerin üzerine titreme çabalarım sanki belgelenmiş
gibi hissedıyorum.
Sevgili Ahmet Taner Kışlalı'nın öldürülüşünden he-
men sonra, hepımızın e-posta kutulanna tendit mesaj-
ları yağdığı o günlerde, Anadolu Üniversitesi'nde, sev-
gili öğrencılerım, kaygıyla' "Hocam korkmuyor musu-
nuz?" diye sorduklannda, onları şöyle yanıtlamıştım:
"Korkmuyorum dersem, insan olduğumuyadsımış olu-
rum! önemli olan, korku gibi insanca birduyguya kapıl-
manız değil, fakat o korkunun etkisiyle tuttuğunuz yol-
dan ödün vermenizdiri Ve belki de asıl korkulması ge-
reken, buduri"
Hasan Cemal, "Cumhuriyeften aynlışından sonra,
bir aile sofrasında, benim gazetede yazmayı sürdür-
memle ilgili olarak, şöyle demışti: "Yanılıyorsun!Hem de
çok yanılıyorsun!"
Asla yanılmadığımı, hiç şu son günlerde olduğu ka-
dar net algılamamıştım!
acem20<a hotmail.com
ahmetcemal </ superonline.com
TC
DİDİM SULH CEZA
MAHKEMESİ'NDEN
Esas \o- 2002/360
Karar No: 2002'408
Hırsızlığa teşebbüs suçundan sanıklar Veysel oğlu
1976 dogumlu Haydar Dolaş ile Veysel oğlu 1977
dogumlu Celal Dolaş aleyhıne mahkememıze açılan
kamu davasının 23.09.2004 tarıhınde venlen karar
gereğınce,
- Sanık Haydar Dolaş'ın üzenne atılı suçu ışledığı
sabıt olduğundan TCK 29 maddesı uyaımca suçun
ışlemş bıçımı, sanıgın şahsı \e sosyal durumu goz
önüne alınarak eylemıne uyan TCK 491 3 maddesı
uyannca 1 yıl hapıs cezası ile cezalandınlmasına,
- Sanığın TCK. 61 maddesı uyannca 4 ay 10 gün
hapıs cezası ile cezalandırılmasına,
- Sanığın 647 sayılı yasanın 4. maddesı uyannca
günlüğu takdiren 7İ269 000 TLyen 290.760 000 TL
agır para cezasma çevnknesıne,
- Sanığa verilen cezanın 647 sayılı yasanın 6.
maddesı uyannca ertelenmesıne,
- Sanık Celal Dolaş'uı üzenne atılı suçtan ceza-
landınnaya yeterlı her türlü şüpheden uzak kesm ve
ınandıncı dehl elde edilemedığınden beraatıne karar
venlmiş olup, karar normal yollardan sanıklar Hay-
dar Dolaş \e Celal Dolaş a teblığ edilemedığınden
7201 sayılı kanunun ılgılı hükümlen gereğmce ılan
tarıhınden 15 gün sonra adı geçenlere teblığ edilmiş
sayılacağı ılan oiunur.2 2 11. 2005 Basın: 60175
tSTANBUL 3. İFLAS
MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN
EK SIRA CETVELİ İLAM
DosyaNo: 2002/18
Müflısin Adı Soyadı ve Adresi: Kurtkaya Oto Sa-
nayı ve Tıcaret AŞ
Müflıs şırket masasuıda, sıra cetvelinın ilanından
sonra geç kayıt yaptıran (204 ila 214) numaralarda
kayıtlı alacaklılann alacagı ile ılgılı olarak tahkık ve
tetkık ışlemlen bitırilmış ve hazırlanan 1. ek sıra cet-
veh ıncelemeye bazır bulundurulmuştur.
Sıraya aıt itırazlann ilan tarihinden itibaren 7 gün
içınde lcra Tetkık Mercii'ne, alacağın esasına ve
miktanna ılişkın itirazlann ıse ilan tanhinden itiba-
ren 15 gün ıçınde ılgılı Aslıye Ticaret Mahkemesf ne
llK'nın 235. maddesine göre yapılması gerekır
IlK'nın 166, 232. 234 ve 235 maddelen gereğınce
tebhğ ve ılan olunur. 16 Aralık 2005 Basın 60209
DİDtM SÜLH CEZA
MAHKEMESİ'NDEN
Esas No. 2001 15
Karar No. 2005'308
Hırsızhk suçundan sanık Mehmet ve Ayşe oğlu
1950 d lu Hasan Hüseym Öz aleyhıne mahkememıze
açılan kamu davasının 23.06. 2005 tarıhınde venlen
karar gereğınce,
-Mahkememızın görevsızhğıne.
-sanık hakkında açılan davanın 765 SY'nin 491'1,
522 ya da 5237 S Y'nın 142. maddesınin tatbıkı ıste-
mıyle görevlı Didim Aslıye Ceza Mahkemesi'ne gön-
denlmek üzere Cumhunyet Savcıhğı'na tevdiine ka-
rar %enlmış olup, karar normal yollardan sanık Hasan
Hüseyın Öz'e teblığ edılemedığınden 7201 sayılı ka-
nunun ılgılı hükümlen gereğınce ılan tanhinden 15
gün sonra adı geçene teblığ edilmiş sayılacağı ılan
olunur 22 11.2005 Basur 60171
DİDİM SULH CEZA
MAHKEMESİ'NDEN
Esas No: 2002'212 Karar No: 2002'552
2918 sayılı yasaya muhalefet suçundan sanık Hamit
ve Melek oğlu 1964 d.lu Musa Kaplan aleyhıne mah-
kememıze açılan kamu davasının 15.07 2002 tanhın-
de venlen karar gereğınce,
Sanığın 2918 sayılı yasanın 36/3 maddesı uyannca
1 ay hapıs ve 83.034.400 TL hafif para cezası ile ce-
zalandmlmasına.
Sanığın cezası TCK'nın 119'5 maddesı uyannca
1 2 oranında artınlarak 1 ay 15 günü hafif hapis ve
124.551. 600 TL hafif para cezası ile cezalandınlma-
sına,
Sanığa venlen hafif hapis cezasının günlüğü 647
sayılı yasanın 4. maddesı uyannca 3.625.068 TL'den
paraya çevnlerek 163.578 060 TL hafif para cezası ile
cezalandınlmasına,
Sanığın hafif hapisten çevrili olan 163.578.060 TL
hafif para ezasının 647 sayılı yasanın 6. maddesı uya-
nnca erteienmesıne,
Sanığın 124.551.600 TL hafif para cezasının 2918
sayılı yasa uyannca ertelenmesi mümkün olmadığın-
dan ertelenmesıne yer olmadığına.
Karar venlmiş olup karar normal yollardan sanık
Musa Kaplan'a teblig edilemedığinden 7201 sayılı
kanunun ılgılı hükümleri gereğince ılan tanhinden 15
gün sonra adı geçene tebliğ edilmiş sayılacağı ılan
olunur. 22 11 2005 Basın: 60172
Hıncal Uluç,
Haşmet Babaoğlu,
Sunay Akın ve
Nebil Özgentürk,
yaşamı irdeleyen
keyifli bir sohbet
programı ile tv8'de...
HER PERŞEMBE
20:30
344453 No'lu
Hayat Sigorta poliçemı kaybettim.
Hükümsüzdür. FAHRETTÎN TAKTAK
Nüfus cüzdanımı
kaybettim.
Hükümsüzdür.
HASAN ÇAĞ
GÜNAÇAR
Nüfus cüzdanımı
kaybettim.
Hükümsüzdür.
BERATZELİHA
ŞENAT
İSTANBUL 2. İFLAS MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN
İİK'NİN 217-254 MADDESİNE GÖRE İFLASLN KAPATILDIĞINA DAİR İLAN
DosyaNo. 1998 13
Müflisin Adı, Soyadı, Adresi. Ümıt Bayoğlu, Merkez Necıp Efendı Sokak Ersöz Han. Zemm Kat No. 14, Yeşıldırek lstanbul,
lstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 1998/316 Esas sayılı dosyasından 16.04 1998 tanhinden geçerlı ohnak üzere ıflasına karar verilen ve
ıflas tasfiyesı müdürlüğümüzün 1998'13 Esas sayılı dosyası ile yürütülen müflıs Ümıt Bayoğlu hakkındakı ıflas kararı aynı mahkemenm
2005/468 esas sayılı dosyasından 2005/791 sayılı karan ile 01 12.2005 tarıhınde ÜK'nın 217 ve 254. maddelenne göre kapatıhnıştır. İlan ve teblığ
olunur. 13.12.2005
Basın: 60216