25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
İ2 KASIM 2005 SALI CUMHURİYET FJ IX t 11^1 l_fİTjJ. ekonomi(a cumhuriyet.com.tr TMSF'nin sözleşmeli avukatlarına ödemediği vekâlet ücretlerinin miktarı 5 milyon YTL'yi aştı Fon, avukatlarlakarşıkarşıyaBERtVANTAPAN Tasarruf Mevduatı Sigorta Fo- nu'nun (TMSF) sözleşmeli avukat- lanııa ödemediği vekâlet ücretleri- nin miktan 5 milyon YTL'yi aştı. Bunun üzerine fona bir yazı gönde- ren îstanbul Barosu Başkanı Kazun Kokuoğju. bu durumun yasalara ay- kın olduğunu belırterek avukatlann ücretlerinin ödenmesini istedi. Avukatlara ücretlerinin ödenme- mesinin anayasa ve Avukatlık Yasa- sı'na aykın olduğunu vurgulayan Kolcuoğlu tarafından gönderilen • Avukatlara ücretlerinin ödenmemesinin anayasa ve Avukatlık Yasası'na aykın olduğunu belirten îstanbul Barosu Başkanı Kolcuoğlu. dağıtımla ilgili kararın TMSF'ye brrakılmasına da tepki gösterdi. TMSF yetkilileri ise bu konuda fonun karar vereceğini savundu. yazıda, "Dava sonunda kararia ta- rifeye dayamlarak karşı tarafa yük- lenilecek vekâlet ücreti avukata ait- tir. Bu ücret iş sahibinin borcu nede- niyfc takas veya mahsup edilemez, haczedilemez" denildi. Bu yazıdan bir süre sonra Banka- cılık Yasası'nda yapılan düzenle- meyle vekâlet ücretlerinin nasıl da- ğınlacağına ilişkin fonun karar vere- ceği belirtildi. Bu karara tepki gös- teren Kazım Kolcuoğlu, bu düzen- lemenin Avukatlık Yasası'nda ge- çerli olan durumu değiştiremeyece- ğini söyledi. Paralann TMSF'nin kasasında tutulması için böyle bir düzenlemeye gidildiğini savunan Kolcuoğlu, "Vekâlet ücreöerinmve- rümesiykflgUiAvukatnkYasası'nda »pkhükünıvardır.EğerTMSFBan- kacıhk Yasası'ndaki düzenlemeye göre bir uygulamaya gjderse iptaü için dava açacağız. Fon bu düzenle- meyle sadece dağnını düzenkmesi yapabinr. Onun dışuıda vekâlet üc- retlerinin avukatlara nasıl böhıştü- rûleceğine ilişkin bir uygulamaya gi- demez" dedı. TMSF Dava Takip Dairesi'nden Özcan Mungan ise Bankacılık Ka- nunu'nun 125. maddesine göre ve- kâlet ücretlerinin nasıl dağıtılacağı- na, avukatlara ne kadar miktar öde- neceğine fonun karar vereceğini sa- vundu. TMSF üe sözleşmesi devam etti- ği için ismini vermek istemeyen bir avukat ise "NormaMe bir kurum içinde çahşan bir avukaün dava aç- ması zordur. Husumet oluşması de- mek iş akdinin feshi anlanuna geHr ve bu da fona karşı dava açmamıa güçlestiriyor. Ydlarca baük banka davalarmda çarpışük. Ancak para- mızı ödemiyorlar" diye konuştu. PARAHAZIR Katarlılar turizm için geliyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Katar Başbakan Bi- rinci Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Hamid bin Ka- sun bin Cebr el Tani, Türkı- ye'deki yannmlar için turizm alanının listelerinin başında olduğunu söyledi. El Tani, Türkiye'de 2 ile 4 milyar dolar arasmda yatınm yapmayı ön- gördüklerini ileri sürdü. Türkiye'ye gelen El Tani ve beraberindeki heyet, Anka- ra'da Türkiye Odalar ve Bor- salar Birlığı (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıkhoğlu ve Başkan Yardımcısı ZaferÇağlayan ıle bıraraya geldi. El Tani, "Özel- likle turizm alanı ile flgfleniyo- ruz. Ulaşım. iletişim. teknoloji vetarunalanlannı da inceüyo- ruz" dedi. El Tani. Türkıye ve Katar arasında ekonomi ala- nında dahaköklü ilişkiler kur- mak istediklerini kaydederek "Biz, gerek Tûridye'de gerek- se Katar'da yaarim alanında isbüüğine girmek istiyoruz" dedi. Zafer Çağlayan ise özel- likle inşaat, bankacılık ve tu- rizm sektörlerinin, işbirliği ya- pılabilecek temel alanlar ol- duğunu kaydetti. Dışişleri Bakanı AbduOab Gül ile bir araya gelen El Ta- ni, Türkiye'de önceki gün ve dün yaptıklan temaslann de- vamını takip edebilmek ama- cıyla 1-1.5 ay içinde ilgili yet- kililerin tekrar Türkiye'ye ge- lerekyannmdallannda somut adımlann atılmasına başlana- cağını belirtti. Gül ise "Dün- yanın her tarafindan, ABD'den, Rusya'dan, Japon- ya'dan nasıl bekUyorsak aynı şekildeKörfezülkeJerinden de çok yaürun bektiyoruz" dedi. Dubaililerin gözii GAP 'ta Ekonomi Servisi-1stanbul'a 5 milyar dolarlık yatınm yap- mayı hedefleyen Dubaililer şimdi de GAP'la ilgileniyor. GAP îdaresi Başkanı Muam- mer OzgüL Dubai Prensı Şeyh Maktum'un sulama yatınm- lanna sıcak baktığını söyledi. Özgül, GAP'ın 2010 yılın- da bitmesinin zor göründüğü- nü, ödenek sıkıntısı nedeniy- le yabancı kaynak arayışuıa girdiklerini bebrterek, "Geçen nafta Dubai prensiyle Enerji BakanhğTnda görüştük. Pro- jeyigösterdik, sulamayaürun- lanyla flgMer" dedi.* Ödenek sıkıntısının projeyi geciktireceğini söyleyen Öz- gül, "17 milyar dolarhk yao- run yapddL 15 milyar dolarhk daha lazun. Yani her yıl 3 mfl- yar dolar. GAP için yapılan tahsislere bakoğunızda 2010'dabitmesipeknıümkün görünmüyor" dedi. Türkiye, sosyal güvenlik için hiçbir katkı payı ödemezken AB'de oran yüzde 37 De\ietkavrammdakara deBk rürkiye Işçi Sendikalan Konfederasyonu da (Türk-lş), Işveren Sen- dikalan Konfederasyonu da (TİSK), sağlık mensuplan da tasanya karşı çıkıyor. Tüm sosyal taraflar, tasannın so- runlan çözmeyeceği, hatta yurttaşlann büyük bir kesimi- ni sosyal güvenlikten yoksun bırakacağı yönünde birleşiyor. IMF 'nin, yaptığı stand-by için olmazsa olmaz koşul olarak görerek ayak dirediğı, Mec- lis'te kabul edilmedığı için ha- ziran sonundaki gözden geçir- me ve 800 milyon dolarlık bir krediyi serbest bırakmadığı, ama AKP'nin IMF'yi bu yıl- başına kadar çıkarma konu- / şçi de işveren de karşı çıkıyor. Taraflar yurttaşlann büyük bir kesimini sosyal güvenlikten yoksun bırakacağı vönünde birleşiyor. Bütçeden sosyal güvenlik için \ avrılan pay, devletin sosyal sorumluluğu olarak değil de kara delik olarak algılanıyor. Böylece asıl 'kara delik' sosyal devlet kavramında ortaya çıkıyor. A KP, reform dediği şeyle, bugün yüzde 4.5 /A bütçe desteğini yüzde 1 'e indirmeye hazırlanıyor. AKP 'nin hedefı, sosyal ^A. sigortacılığın yerine bireysel sigortacılığı ikame etme, sağlığın ve sosyal güvenliğin de özelleştirilmesi. AB'u«Bütç«lwıSo*yH GÜVMHİ8 Ayrtf» Pay GSMH Bütç» İçinde içinde AB25^tSP^ AB Yeni 10 Almanya Avusturya ŞeM<a_ Britanya ÇekCumhurtyeb Danimarka Estonya Rnlandiya Fransa HoSanda trianda Ispanya taveç hatya Kjbns(Güney) Latviya ütvanya Uıksembung Macaristan Matta Polonya Porteka Stovakya Slovenya 19,3 17,1 22,4 21,4 18,1 16,5 14,6 25.2 10,4 21,7 21.1 18,6 10.0 12,9 24,9 18,3 11,3 10,8 10,1 19,3 17.0 14,3 19,9 15,7 15,7 " 18,3 40.1 36,9 46,6 42,2 36,5 37,8 27.4 44,7 29,1 42,5 39,3 38.0 29,3 34,1 42,5 37,5 24.8 30.2 29,6 42,4 33.9 ae.i 44.7 33.0 40.0 ""38^0 Yunanistan 20.9 43,4 sunda ikna ettiği Sosyal Gü- venlik Reformu, bütçe görüş- melerinin ardından yeniden ele alınmayı bekliyor. Aslında tüm kesimlerin ek- sikliklerini gördüğü ve bir re- form istediği sosyal güvenlik- te aslolan, devletin bu alanda üstüne düşeni yapması iken, AKP'nin "reform" önerisinin özü, kamusal sosyal güvenlik sistemi ile sosyal devletin terk edilmesi ve sosyal sigortacılı- ğın yerine bireysel sigortacılı- ğın ikame edilmesi, sağlığın ve sosyal güvenliğin özelleş- tirilmesi olarak ortaya çıkı-' yor. Devletin yasal olarak bir katkı payırun olmadığı, açıkla- n bütçeden karşılandığı ıçın "kara defik" olarak lanse edi- len ve bunun karşısına çıkan- lan, tasannın yer aldığı Beyaz Kitap. reformu, bütçeden kar- şılanan "sosyal güvenlik açık- lannı" kapatma gerekçesine dayandınyor. Kristal-lş Sen- dikası Eğitim Müdürü Aziz Çefik'in verdiği bilgıye göre, sosyal güvenliğe devletin ayır- dığı kaynaklar, enflasyon, iş- sızlik ve gelir eşitsizhğınin te- mel nedeni olarak gunah keçı- Yıl 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 3ûvonM( KatMım 1,0% 1,4% « % 2,6% M % 3 ^ % 2,6% 2,9% 4,1% 4,5% raAKatUvıveran llVr Mılh Gelıre Oranı 40580 108.200 335.300 760.000 1400000 2 750000 3225.685 5112000 11.205 000 15.922.000 19.300.000 cmrtıı Oranı 4,5% 6,3% 8,5% 9,5% 9,0% 9 ^ % 6,S% 6,4% 9,7% 11,3% 1 M % öclemeten 296585 576.115 1.497.401 2.277 917 6176595 10 720 840 20.439 862 41.064609 51J70.659 58.609.163 58.488.490 Mılh Gelıre Oranı 7,7% 7,3% 10,0% 7,7% 11,5% 13,7% 16,3% 23,3% 18,9% 16,4% Bûtçe Oranı 33^% 33.7% 38.0% 28,5% 39,6% 38.2% 43,9% 51.1% 44.8% 41,7% 41,7% Ortarfama:60J58.765 3.9% 10,3% 252019.936 16.3% 43,3% Kaynak Haane, DPT ve Mtfye Behntğı »Mfer*xton dertsnmfcffr si ilan ediliyor. "Oysa sosyal güvenliğe son on yıida bütçeden aktanlan ka>naklann toplanu, cari fiyatlaria 60 katrihon TL. Aynı dönemde faiz öde- melerine aynlan ka\nak, yine cari fiyatlaria 252 katrihon TL. Faiz ödemtierinin on \ilhk ortalaması bütçenin yüzde 43'ünü oluştururken aynı dö- nemde sosyal güvenliğe bütçe- den ortalama yüzde 10oranın- da kaynak aynldı. Aynı dö- nemde faiz ödemderinin milli gelire oranı >üzde 163 iken bütçeden sosyal gü\enlige xm- lan ka>nağuı milli gelire oranı yüzde 4'ün alûnda" dıyen Çe- lik'e göre, sosyal güvenliğe aynlan kaynaklann makro- ekonomik istikran sarstığı ve borçlan arturdığı iddiası ger- çeklerin tersyüz edilmesinden başka bir şey değil Bütçeden sosyal güvenliğe cüzi kaynaklann aktanldığı 1990'lann ortalannda da mak- roekonomik ıstikrann söz ko- nusu olmadığım ve 1995'te bütçenin yüzde 34'ünün faiz ödemelerine aynldığını hatır- latan Çelik. aynı dönemde büt- çeden sosyal güvenliğe akta- nlan kaynağın yüzde 6 do- layında olduğunu belirnyor. Sosyal olma gereği Öte yandan "Devletin sos- yal güvenliğe aktardığı kay- naklar sosyal devlet olmanın gereğidir'' dıyen Çelik'e göre. bütçeden sosyal güvenliğe ay- nlan ve "kara detik" olarak suçlanan kaynaklar çöpe atıl- mıyor, bu kaynaklar SSK. Emekli Sandığı, Bağ-Kur ve ışsizlik sigortası kapsamında- ki 63.5 milyon yurttaşın ihtı- yaçlan için harcamyor. AKP ise EMF'ye, halen yüzde 4.5 olan bütçe desteğinin yüzde l'e düşürüleceği sosyal gü- venlik reformunun Meclis'ten geçirileceğini taahhüt ediyor. îlü büyük koynaktan biri devlet AB'de sosyal güvenliğin finansmanında yükün en büyük kısmını işveren ve devlet taşıyor A \TupaBu-lığıülkelerin- / l de farklı uygulamalar ^J-olmasına karşm sis- temlerin vergi ve prime daya- lı olduğu görülüyor. AzizÇe- lik'in verdiği bilgiye göre, AB'deki uygulamalarda ortak yönlerden binni, milli gelir- den sosyal güvenliğe aynlan kaynaklann yüksekliği; ikin- cisini de sosyal güvenliğin fi- nansmanmda devlet katkısı- nın büyüklüğü oluşüıruyor. AB ülkelerinde sosyal güven- lik harcamalan 1990'lann ba- şındayüzde 26 'ya ve 2002 'de ise yüzde 28'e ulaştı. Oysa aym dönemlerde yeni-liberal politikalan benimseyen ABD'de sosyal güvenlik har- camalanmn milli gelıre oranı yüzde 13-14 seviyesinde ger- çekleşti. Türk-lş 7/ı, Sosyal Güvenlik Reformu adı altında yapûan düzenlemeyi inceleyen ra- porunda, Türkiye'dekisosyalgüvenlik sis- teminde aktüeryal dengenin bozulması ve sistemin sorunlu hale gelmesinde aşağıda- ki etkenler rol oynadı: t/ Sigorta hakveyükümlülüklerinin değış- tirilmesi, \/ Kayıt dışı çalıştırma ile etfân mücadele edilmemesi, */ Kötii niyetli taşeron uygulamaları, t/ Sosyal dayanaktan yoksun özelleştırme uygulamaları ile çalışanlann emekliliğe Türk-İş: Sosyal güvenlikte yapı neden bozuldu? zorlanması, t/ Işsizlik oranımn artması, t/ Sahte hızmet kazanmayolu ıle emekli ol- ma girişimleri, t/ Yatırımlann kurum ihtiyacı yerine siya- si tercihlere göre yapılması, t/ Üretme yerine dışardan daha fazla maliyetle hizmet satın almak zorunda bırahlması, V Dışardan satın alma artıkça yolsuzluk- ların artması. ^ Ayrıca, sosyal sigorta ilkeleri göz ardı edildi. \/ Sıyası iktidarlar sos\al sigorta kurum- lanm (özellikle SSK'yı) siyasi yatınm amacı, ucuz kredı muessesesi oiamkgördü. >/ Sisteminfonlan: konut kredderi, düşiık faızlı devlei tah\dlerinın almması gıbi siyasigudümlü uygulamalar ile tüketildi. f* Sıksıkçıkanlanyasalarilegeriyedönük hizmet borçlanmalarına ımkân sağlandı Öte yandan tek başına tpp- lam sosyal güvenlik harcama- lannın yüksekliği yeterli bir gösterge değil. Toplam sosyal güvenlik harcamalannın ne kadannın devlet tarafından karşılandığı da önemlidir. Ül- kelerin sosyal güvenlik mo- dellerinden kaynaklanan fark- lılıklar olmakla birlikte, AB- 15 ülkelerinde devlet katlası yüzde 37'ye ulaşmakta, üste- lik bu oran zaman içinde artış gösteriyor, Oysa AKP'nin planladığı sosyal güvenlik "reformu" sonucunda, -emekli maaş oranlannm düşürülmesi. emekli olma koşullannın zor- laştuılması ve sağlık hizmet- lerinin kısmen paralı hale ge- tirilmesı nedemyle- sosyal gü- venliğe halen yapılmakta olan devlet katkısı azalacak. Sosyal güvenlik sisteminin amacma uygun hizmet ver- mesi ve mah yapısımn güç- lenmesi için reforma, iyileş- hrmeye kuşkusuz ihtiyaç var- du:. Ancak reform. zaten düzen- siz ve belirsız olan devlet kat- kısuun azaltılmasını hedefle- mek bir yana. devlet katkısı- nın düzenlı hale getirilmesi ve yükseltihnesini hedeflemeli. 6M 30 BİN KİŞİ ÇIKARACAK Dünyanın en büyük otomotiv üreticisi Ge- neralMotors (GM), KuzeyAmerika 'daki 9fab- rikasını kapatacağını, 30 bin kışiyi işten çıka- racağını açıkladı. GM Üst Yönetıcisi Rick Wagoner, şirketin, harcamalarını kısmak ve üretimini talep düze- yıne çekmek için 2008 yılına kadar söz konu- su önlemleriyürüıiüğe sokacaklarını duvurdu. Kapatılacak fabrikalar, Oklahoma City, Lansing, Mıchigan, Spring Hill, Tennessee, Doraville, Georgıa, Ontario da bulunuyor. SOYAK 'A YENİ LOGO Türkiye nin ö'nde gelen müteahhitlikfirmalarından Soyak, logosunu yeniledi. Turkuvaz ve lacivert renk- lerin kullanıldığı yeni logo, grafıksanatçısı Yeşim Ünal tarafından tasarlandı. Yeni logo, istikrarlı gelışim, müşteri odaklı yapı, yeni- likçilik, yüksek kalite bilin- ci ve toplumsal sorumlu- luğu simgeliyor. Soyak'ın, önümüzdeki günlerde veni kurumsal kimliğinin kul- lantlacağı projelerle gün- deme gelmesı planlanıyor. Dünya yollarında yeni standart: Diamond Class "OMAılifcfcıkıjV İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞVKRAN SONER Tavşana Kaç... ABD yönetimi, Danimarka'nın PKK'nin televiz- yon kanalının yayınına izin vermesine ilişkin uya- nda bulunmuş. Dışişleri Bakanı Gül, söz konusu habere yönelik kendisıne yöneltilen soruyu yanıt- larken, AB'nin birçok ülkesinin daha PKK'yi terö'r örgütü olarak kabul etmiş olması nedeniyle aynı görüşü paylaştıklannı söylüyor. Başbakan Erdo- ğan'ın basın toplantısını terk etmesine ilişkin eleş- tirilere karşı savunma ise PKK televizyonculan ile aynı toplantıda bulunması halinde asıl kıyametin kopanlacağı şeklinde açıklanıyor. "Duruma göre vaziyet almak", daha yalın hali ile "tavşana kaç, tazıya tut" demek.. siyasette, ikiyüz- lülüğün yüzsüzlüğü böyle oluyor herhalde. ABD, AB üyesi Danımarka'yı terör örgütü PKK'nin tele- vizyon kanalına izin vermesi nedeniyle uyanyorsa, yani bir terör örgütüne destek verilmesinden ra- hatsızlıkduyuyorsa, işgali altındaki Irak'ta PKK'nin üstlenmesinı, bir anlamda askeri güvence altına al- mış olmasını, yetmedi son zamanlarda Irak içinde irtibat bürolan açmasına izin vermesini nasıl açık- lıyor? Ne de olsa Irak ABD'nin askeri işgali attın- da degilken, yıne ABD, Türkiye'nin terör örgütü ile mücadele hakkına saygılı olmanın gereği, askeri operasyonlara izin verme zorunluluğunu duyuyor- du. Saddam'ın Kuzey Irak'ı denetleyemediği yıllar- da Türkiye'nin güvenliğı için terör örgütüne ope- rasyonlar düzenleme hakkı vardı da şimdi nasıl olamıyor? ABD bir yandan PKK'nin Kuzey Irak'ta bulunmasını, Irak'ta yaşanılan güçlükler karşısın- da kendileri için bir asken operasyonun uygun ol- madığı şeklinde açıklayacak, diğer yandan Türki- ye'nin hiçbir biçımde kendini savunmaya yönelik önlem alamayacağını, kendi başına almaya kalkış- ması halinde başının belaya gireceğini söyleyecek. Söylemekle kalmayacak, askerinin başına çuval geçirilmesi operasyonu ile olabileceklerin boyutu- nu gösterecek. Daha ileri bir boyut, Kuzey Irak askeri ve yöne- tim anlamında tümü ıle Kürtlere teslim edildikten başka Irak'ın parçalanması, Kuzey Irak'ta ayn bir Kürt devteti oluşturulması yolunda hızlı atılan adım- larlayol alınacak. Barzani hafta içındekı demecin- de, ABD'den aldığı güvence ile Kürdistan kararlı- lığını vurgularken, taktik olarak Irak merkez yöne- timinden, ortağı Talabani en azından şimdilik Irak'ın parçalanmasının gündemdeolmadığından sözü açarak duruma göre vaziyet almaya ortam yaratacak. Dahadoğrusu Kürdistan'ın kurulması- nın komşu ülkelerin karşı çıkmalan nedeniyle şim- dilik gündemde olmadığım söyleyecek. Ne zamanlama ama? Yine Barzani PKK'ye, da- ha doğrusu Türkiye'de birden hortlayan teröre yö- nelik açıklamalannda, çözümün Kuzey Irak'ta ara- namayacağını nerede ise bir muhtıra üslubunda vurgulayacak, Türkiye'den Türkiye içinde siyasal çözüm isteyecek. Aynı günlerde Şemdinli provo- kasyonu gündemli yaşanan protesto eylemlerin- de, kitleler değil belki ama yönlendirenler çok net sloganlaria Kürdistan aynmını gündeme getire- cekler... PKK ve Apo'nun alenen desteklendiği sloganlar, pankartlar yetmezmiş gibi, Kuzey Irak rüzgârlanndan payını almış net bip aynmcıük gün- deme getirilecek.. Böylesıne kritik, tehlikeli oyunların sahnelendiği bir ortamda çok daha ilkeli, duyarlı bir iç siyasete, iktıdar, muhalefet, demokratık güçler işbirliğine gereksinim varken, tek başına oynamak isteyen Erdoğan Hükümeti'nin izlediği siyasette bir net- lik, çızgi yok. PKK televizyonunun olmasını protes- to edip basın toplantısını terk eden Başbakan'ın, en azından bu konuda bir ilkesi, karariılığı olması gerekmez mi? Yani kendi açıklamalarına göre, sa- dece orada kalması halinde medyadan, muhale- fetten gelecek eleştiriler mi belirleyici oldu? Ya da Erdoğan'ın, AKP yönetiminin uzun süre suskun kalıp, anı bir kararia gittiği Bölge'de dün yaptığı konuşmanın çerçevesinde bir kararlılık, net- lik görebiliyor musunuz?.. Bunca yaşanan olaylar- dan sonra, her duruma uyacak, kimseleri küstür- memeye çahşan, her yana çekilebilecek, heranla- ma gelen konuşma içeriğınin zaman kazanma, du- rumu idare etmenin ötesinde bir anlamı var mı ki.. soner@cumhurtyetcom.tr Tekten'in tarımdaki şirketieri 'TOPOS' çatısı altında Ekononıi Servisi - Tekfen. tanm sektöründe faaliyet gösteren şırketlenni "Toros Tanm" çaüsı altında topladı. Tekfen Holding'den yapılan açıklamaya göre Toros Tanmsal, Samsun Gübre ve Tekfen Sanayı Yatınmlan şirketieri, "Toros Gübre" çatısı altında birleştırilerek, "Toros Tanm Sanayi ve Tîcaret AŞ" ısmiyle tescillendi. 2 Kasım 2005 tarihinden ıtibaren yeni ismi ıle faaliyetlerini sürdüren şirketin sermayesi 87 milyon 500 bin YTL'ye yükseltildi. Yeni düzenleme. tanm sektöründe faaliyet gösteren grup şırketlerinin daha yalın bir yapıya kavuş.ması amacını taşıyor ve daha verimlı ve yüksek katma değeri hedefhyor. TAŞINABİLİR DVD Vestel, ilk taşınabilir DVD Player 'ımpazara sun- du. Taşınabilir DVD Player'la açık havada film iz- leyebildiğiniz gibi, DVD Player'ı arabanızın kafa- lıklarına monte ederekfılm seyretmek de mümkün. Çakmak yuvası adaptörü ile araç içinde şarj soru- nuyaşanmıyor. Sarsmtıya dayamklı olan DVD Pla- yer 'da, 8 inç ekran, DMP ve USB girişi bulunuyor. Dilediğiniz zaman AV çıkışından televizyona bağ- layabileceğiniz taşınabilir DVD Player, herhangi bir amfiye bağlanarak yüksek ses kalitesi veriyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle