Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
28 EKİM 2005 CUMA CUMHURİYET SAYFA
SAGLIK
Psikolojik vefizyolojik sorunlarayol açan hastalık tedavi edümezse ölüm tehükesi oluşturuyor
Uykubozukluğubüyüktehdit
SÎBEL BAHÇETEPE
Çok sayıda kişinin "gecesini cehenneme çe-
viren" "uyku bozukluklan" psikolojik ve fiz-
yolojik bazı sorunlann da ortaya çıkmastna
neden oluyor. Uzmanlar, uyku problemi ile
karşı karşıya olan insanlann önlem alması ge-
rektiğini, aksi takdirde "ölüm tehtikesi" ile
karşı karşıya kalacaklan uyansında bulunuyor.
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilün
Dalı Öğretim üyesi ve Türk Uyku Araştırma
Demeği Başkanı Prof. Dr. Hakan Kaynak in-
sanlann yaklaşık yüzde 90'ının hayatının bir
döneminde uyku problemiyle karşılaştığını
söyledi. Kaynak, "Insanlann üçte biri hafta-
nın bir kaç gecesini istediği gibi uyuyamadan
geçiriyor. Her 100 kişiden en az beşi uykuda so-
lunum proMemleri nedeniyle uykusunu ala-
madan uyanryor, birçoğu ertesi gûn uyukla-
masına engel olamryor. Toplumun yüzde 4O'ı
horhıyor ve daha önemösi horiamayı normal
kabul ediyor" dedi.
Uyku bozukluğunun, günlük yaşamımızı ve
sağhğımızı etkilediğini belırten Kaynak." Bir-
çoğumuz uykusuzhığun, gündüz yeteri kadar
yorulamamaktan veya psikolojik nedenkrden
kaynaklandığını düşünür. Bunlann yamnda
uyuduğumuzortam, yatmadan önce yenflen yi-
UYKU MERKEZLERİ
Uyku hastahklan ileyaşamak zorunda ka-
lan yaklaşık 5 milyon Türk artık 'uyku
merkezleri'negiderek tedavi oluyor. Baş-
lıca Uyku hastahklan merkezleri Istan-
bul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakül-
tesi Nöroloji Merkezi, GATA Psikiatri
Anabilim Dalı, Ankara Eğitim Hasta-
nesi ile Hacettepe Üniversitesi Göğüs
Hastaiıklan ve TüberkülozAnabilim Da-
lı, Bakırköy Ruh ve Sinir Hastaiıklan, 9
Eylül ve Erciyes Ûntversiteleri Nöroloji
ve Göğüs Hastaiıklan ile birçok üniver-
sitede uyku merkezleri açüıyor.
SAĞLIKLI UYKUNUN KURALLAR1
• Uyku saatlerine ve süresine dikkat edin.
*Akşam aşm yemekyemeyin.
• Yatmadan önce alkol, çay, kahve ve kola gi-
bi içeceklerden de uzak durun.
• Haftamn belligünlerinde bir miktaryürüyüş
yapmak, koşmak, tenis oynamak veya yüz-
mek gibi fîziksel aktiviteler gevşememize,
dolayısı ile iyibir uyku uyumamıza zemin ha-
zırlayacaktır.
• Gürültüden uzak bir ortam ile ılık veya sıcak
birbanyo vücutısısınıyüksehecek, ardından
serince bir odada uyumak, uykuya kolay
dalmamızı sağlayacaktır.
yecekw içecekler, vücudumuzdaki ağnlar, eşin
hortamasL, uyku saatterindeki düzensizlikler
gibi nedenler de Idşinin uyku probkmine ne-
den olabitir" diye konuştu.
Hastalann geceleri uyku laboratuvannda iz-
lendiğini belirten Kaynak, "Laboranıvarlar-
da hastanın kendi ev ortamlanndakine benzer
şartiar yaratıhr ve bir kaç gün gözetim atüna
ahnır. Hastalann beyin dalgalan, göz küresi
harekederi, kas gergnıliği, sohınum harekede-
ri ve solunan hava miktan ile vücut hareketie-
ri gibi birçokparametre incelenir. Hastalar vü-
cudannın muhtelifyerlerine yerieştirflmiş sen-
sörlerle aletlere bağb olarak uyumakzorunda-
dırtar. Uyumalan için bir flaç vTerflmez." dedi
YETERLİ LABORATUVAR YOK'
Yedikule Göğüs Hastaiıklan Hastanesi Uy-
ku Laboratuvan Direktörii Uzman Dr. Levent
Karasuhı ise uyku bozukluklannın Türkiye 'de
çok yaygın bir sonın olmakla birlikte, bunu kar-
şılamaya yetecek sayıda laboratuvar ve yetiş-
miş eleman bulunmadığuıı söyledi. Dr. Kara-
sulu, bu yüzden uyku dışındaki tıp branşlann-
da ya da birinci basamakta uyku sorunlannın
saptanmasının zor olduğunu ifade etti.
Özellikle 40 yaş üstü erkeklerin yüzde 40'ın-
dan fazlasının horladığını belirten Dr. Kara-
sulu'ya göre, bu kişüerin büyük bölümünde uy-
ku apnesi var, ancak ya farkında değiller ya da
yanlış yönlendirildikleri için yıllarca sıkıntı
çekıyorlar.
İDO'DAN BAKANLIĞA ÇAĞRI
Diş sağlığı
hizmeti
yaygınlaşsın
tstanbul Haber Servisi-
Türkiye'de dış hekımlığı
hizmetlerinin gelişmiş ül-
keler düzeyinde olmasına
karşın, halen toplumun
yüzde 85'inin dişlerinin
çürük olması gerçeği, diş
hekimlerini harekete ge-
çirdi. Istanbul Diş Hekim-
leri Odası Başkanı Rifat
Yüzbaşıoğlu, Sağlık Ba-
kanhğı'na çağnda buluna-
rak kamu kurumlannda dış
hizmetlerinin yeterli dü-
zeyde verilmesüıi ya da
özel kurumlardan sigorta-
lı yurttaşlann da diş sağlı-
ğı hizmeti almasının sağ-
lanmasını istedi.
Cumhuriyet'e
açıklamalarda
bulunan Rifat
Yüzbaşıoğlu,
Türkiye'del 8 bin
500 hekimin yak-
laşık 70 milyon
insana hizmet
verdiğini anım-
satarak "Bugün,
dünyanın geliş-
miş ülkelerinde,
Rifat Yüzbaşnğlu
tjk hplriroügi afemmria npya-
pıbyorsa bizbn ülkemizde
de yapıhyor, fakat bundan
toplumun tüm kesimleri-
nin yararlanma oranlan
çok düşüktür. Bu nedenle
tümyaşgruplanndadişçü-
rüğü oranı onlarca yüdır
yüzde 80-90'larcivannda-
dır" dedi. Alınacak top-
lumsal ve bireysel koruyu-
cu önlemlerle, diş ve dışe-
ti hastahklannın yüzde 85
oranında önlenebüeceği-
ne dikkati çeken Yüzbaşı-
oğlu, "Budemektirki,dog-
ru potitikalarla, bugün top-
lumumuzda var olan diş
çürüğü oranını hemen he-
men yok edebihriz. Yüzde
lŞolanriskhgruplardaise,
bireyeözel koruyucu prog-
ramlariasorunuçözmemiz
olanakhdır" diye konuştu.
PRİM ÖDÜYOR,
HİZMET ALAMIYOR'
Dünyadaki tüm sosyal
güvenliksistemlerinin, 15-
18 yaş grubuna kadar olan
çocuklann kanserli, diya-
betli hastalar, gebeler gibi
risk gruplannın ve yaşlı-
lann ağız ve diş sağlığı te-
davilerini ücretsiz yaptığı-
nı vurgulayan Yüzbaşıoğ-
lu, sözlerini şöyle sürdür-
dü: "Boimülkemizdebein-
sanlar bir yandan Emekfi
Saiubğı'na,
SSK'ye, Bag-
Kur'a sağhk pri-
mi yatırmakta,
amatümdişteda-
vilerini çoğunhık-
laceptenödemek-
tedirler.Bununön-
celikli nedeni. ka-
muda ağız diş sağ-
bğı hizmet birirrüe-
rininvedişbekimi
saytsmınyetersizliğidir. Ka-
muda çabşan 6 bin 198 diş
hekimine bir yıkla ortala-
ma 10 bin sosyal güvenük
sistemlerine kayıtlı hasta
düşüyor. Oysa ortalama
1500-2000,k^başmaohna-
sı gereken rakamduf
Yüzbaşıoğlu, diş hekim-
lerinin ülke çapında dağı-
lımının da dengesiz oldu-
ğuna işaret ederek bu du-
nımu, diş hekimleri odala-
nna yetki verilmemiş olma-
sına ve kamudakı diş hekı-
mi sayısının yetersizliğine
bagladı. Yüzbaşıoğlu, "Hü-
kümetin Genel Sağlık Si-
gortası'nda muayenehane-
leri de kapsam içine ahna-
sı gerekü"" dedi.
Türk doktoıiarı, Kızılay'ın kurduğu çadırlarda yaralı Pakistanlılan tedavi ediyor.
Pakistan'agönüllü hekim
Türk Tabipleri Birliği, Kızılay 'ın Muzafferabat 'ta kurduğu seyyar
hastanede gönüllülerden oluşan doktorlarla hizmet verecek
ŞULEKÖKTÜRK
Türk Tabipleri Birliği (TTB),
Pakistan'da Kızılay'ın kurduğu
seyyar hastanede hizmet vermek
üzere, bölgeye gönüllü olarak git-
mek isteyen hekimlere çağn yap-
tı. TTB bölgeye gidecek hekim-
lerin her türlü ihtiyaçlannın Kı-
zılay tarafindan karşılanacağım
ve kendilerine de günlük 70 USD
harcırah verileceğini açıkladı.
TTB bu çağnyı geçen haziran
ayında, Kızılay, Türkiye Psikiyat-
ristler Derneği, Türk Psikologlar
Derneği, ODTÜ Mezunlan Der-
neği arasında imzalanan proto-
kol kapsamında yaptı. Pakistan
Depremi ise bu işbirh'ğinin ilk de-
neyimi. Bu kapsamda üyelerine
e-posta aracılığıyla çağn yapan
TTB, başvurulann Istanbul Ta-
bip Odası'na gönderilmesini iste-
di. 20 günlük dönemlerle hizmet
verecek hekimler, kendi istekle-
ri ile daha uzun süre kalabilecek-
ler. Hekimler protokol gereği ça-
hşüklan kamu kurumlanndan üc-
retli izinli sayılacaklar, Türkiye
Kızılay Derneği tarafindan, Mu-
zafferabat'ta oluşturulan 50 yatak-
h seyyar cerrahi hastanesinde ça-
lışacaklar.
80 HEKİM BASVURDU
Türk Tabipleri Birliği tkinci
Başkanı Dr. Metin Bakkalcu he-
nüz konuyla ilgili çahşmalann
devam ettiğini behrterek "Deprem
bölgesinde hangi branşlarda kaç
hekime ihtiyaç \&r, bu konularla
ilgilibir ön çabşmayaprvonız, Bir
gönüllü havuzu oluşturma\a de-
vam ediyoruz. Bu günekadar80'e
yakm hekim başvurdu. Ancak,
sayı her geçen gün artryor'' dedi.
Çahşmalann 10 gün içinde ta-
mamlanmasınırj planlandığını ifa-
de eden Bakkalcı, "Pakistan dep-
remindeki tıbbi yardım organi-
zas> onunun, Kızüaj; TTB, Psiko-
loglarvePsikiyatristlerDernekle-
ri, ODTÜ MezunlanDerneği'nin
imzalariıgı protokolün ilk çahş-
ması,onedenlebirazbekkdiğaniz-
den yavaş ilerliyor ama rvi nrvetii
olarakpozitifenerji ileyapdan bir
çahşma" diye konuştu.
Istanbul Tabip Odası Yönetim
Kurulu Üyesi Dr. Nilüfer Kapak-
h da, şu anda Sağlık Bakanlığı' nın
gönderdiği bir ekibin Pakistan'da
olduğunu anımsatarak Kızılay' ın
ön çalışma için önümüzdeki gün-
lerde bir ekip göndereceğini söy-
ledi. Kapaklı, TTB'nin bütün
branşlardaki hekimlere çağn yap-
tığım da kaydetti.
HP MİKROBU
Çocuk
yaşta
mideye
giriyor
Istanbul Haber Servisi-
Marmara Üniversitesi
Tıp Fakültesi Çocuk
Sağlığı ve Hastalıklan
Uzmanı Prof. Dr. En-
der Pehüvanoğlu, Istan-
bul'daki çocuklann
yüzde 20'sinin 3 yaşuıa,
yüzde 68'inin de 10 ya-
şına gehneden, mıde
kanseri, gastrit, ülser gi-
bi hastalıklara yol açan
Hencobacter Pylori (hp)
mikrobunu aldıklannı
söyledi. Avustralyalı
araştırmacılar Barry J.
MarshaD ve J. Robin
WuTen'in geçtiğimiz
ay Hencobacter Pylori
rnikrobunun, gastrit ve
ülsere yol açan bir mik-
rop olduğunu ispatlaya-
rakNobelTıpOdü-
lü'nü almasının ardın-
dan Pehlivanoğlu bu
bakteri ve ve yol açtığı
hastahklar konusunda
sorulanmızı yanıtladı.
Pehlivanoğlu, "Heüco-
bacter Pviori enfeksiyo-
nunu banndıran viye-
cek ve içeceklerin ağtz
yoluvla ahnmasu bu
mikrobun bulaşıcı ol-
masına neden olabinr.
Hastahğa yakalanan bi-
reylere, mikroba yönelik
uygun bir tedavi veril-
mezse, yaşam boyu bu
mikropla yaşamak zo-
runda kahriar. Hetico-
bacter Pviori'vi yok edi-
ci tedavi uygulanırsa,
kabcı olarak iyileşme
sağlanabilir" dedi.
Prof. Dr. Ender Peh-
hvanoğlu, bu mikroptan
korunmak için ellerin
iyi yıkanması, yemek-
lerin uygun olarak
hazırlanması ve içme
suyunun temiz ohnası
önerilerinde bulundu.
ProfDr. COŞKUN ÖZDEMİR
Kök hücre konusu gündemde kahnayı sürdü-
rüyor ve öyle olacak. Kök hücre çalışmalan tüm
dünyada ilgi ile ve umutla izleniyor. Gerçekte
bunlar geleceği olan çalışmalar. Ancak henüz bi-
lim dünyasnıda kabul ve onay görmüş beyin,
omurihk ve kas hastahklan için kullanıma sunul-
muş bir kök hücre tedavisi yok.
Bugün için hayvanlarda ve bazı merkezlerde,
deneysel amaçh olarak insanlarda kullandıyor. Ça-
hşmalar ve bugüne kadar elde edilen sonuçlar
güvenihr büim dünyası için pek çok bilinmezlik-
ler içeriyor. Burada ciddi yan etkiler söz konusu.
Amenka'daki bir araştınna laboratuvannda kök
hücre nakli yapılan farelerin büyük çoğunluğun-
da teratom (tümör) oluştuğu bildiriliyor.. Yahıız
hastalann akhnı kanştıran bir şey var. Benim ben-
zer yanlanmı ve Kas Hastaiıklan Derneği'nin si-
tesinde sunulan gerçekleri okuyanlar telefon edi-
yorlar: "Hocam kök hücre tedavisi henüz künik
olarakııygulanmıyordrv^rsunuz, ama biz sizinöğ-
Kök hücre ile tedavi alternatiflerirencilerinizden Prof. Mefkure Erak-
soy'un ekibiyle birlikte Multiple Skle-
roz'da (MS) kök hücre tedavisi >-apâğuu öğ-
reniyonız™"
MS konusunda Istanbul Tıp Fakültesi Nöro-
loji Ana Büim Dahnda çok önemli çalışmalar
yapan profesör Eraksoy ve ekdbi aynı fakülte-
nin hematoloji büim HaiinHan Profesör DenizSar-
gm'ın başkanhğındaki ekiple işbirliği içinde ve
hastanın kemüc iliği kök hücrelerini kullanarak
tedavi girişimlerinde bulunuyorlar. Ancak bu
doku ya da organ yenüenmesine yönelüc bir te-
davi değil. Bu faıkı iyi kavramak lazım. MS
bir immun sistem hastalığı. Burada ımmun
sistem hatalı çalışıyor ve nöronlann, sinir yolla-
nnın "mv'elin'' adını verdiğimiz küıflannı tahrip
ediyor. Işte bu tedavide amaçlanan saldırgan ol-
mayan yeni bir immun sistem yaratmaktır. Bunu
gerçekleştirmek için kök hücrelerinin kerruk ili-
ğinden kana dökühnesi sağlanıyor
ve kandan eritrositler uzaklaştınla-
rak kök hücreler elde edüiyor. Bu
hücreler bir torbada saklanıyor. Kemüc
iliği kuvveth immun sistem inhibitörleri ile
yok edüerek ve elde edüen kök hücreleri da-
mardan verilerek yeni bır immun sistem ya-
ratıhyor. Böylece hastalığı yaratan faktör-
lerin elimine edümesi amaçlanıyor.
Seçihniş vakalarda umut veren bu me-
tot bugüne kadar tüm dünyada 200'e yakın
MS hastasına uygulandı. tstanbul Tıp Fakül-
tesi'ndeki ekipler bu tedaviyi şimdiye ka-
dar 2 kişiye uyguladılar. Doğaldır ki bu uy-
gulamalar her MS vakası için geçerli değüdir.
Yukarda belirttigimiz gibi uygulamalar seçümiş
vakalarda yapılıyor. Benim Profesör Eraksoy 'dan
öğrendiğime göre yaklaşık 50 bin dolara mal olan
bu tedavi için 40 kişi sırada beklemektedir. Me-
todun ciddi riskleri var. Mortalıte (ölüm) ve en-
feksiyon bunlar arasında. Çok dikkatle, ritizhkle
yapılması gereken bir tedavi ve sonuçlar hakkın-
da da henüz kesin konuşmak mümkün değü. Gö-
rüldüğü gibi burada kök hücreleri doku hasannı
gidermek için değü, sadece yeni bir bağışıkhk sis-
temi yaratmak için kullanıyor. Bu tedavi öteki im-
mun sistem hastahklan için de kullanüabüir. Bir
immun hastalık olan "Myasthenia Gravis" için
de kullanüıyor. Bu tedavi metodunun malign kan
hastalüdannda, lösemide yıllardan beri kullanıl-
dığı büiniyor. Beyin ve omurüik hastalüdannda,
sinir ve kas hastalüdannda kök hücre tedavüeri-
nin başanh bir şekilde kullanüması sannım ya-
züc ki çok yakın bir gelecekte gerçekleşemeye-
cek. Büyük umutlarla yola çücanlan ve Çin'e ka-
dar giden kas hastalannda vanlan sonuçlar göz-
den geçirilirse bu gerçek daha iyi arüaşüacaktır.
Umutlanmızı korumalı, ama aynı derecede ger-
çekçi ohnalıyız.
coskunoz^a superonline
DUZYAZI
ORHAN BİRGİT
Buyupganlan
DemokrasisiHangi ülkede bırakınız bir başbakanı, sıradan bir
kişi dahi kendi cumhurbaşkanından "adama der-
ler ki.." diye söz eder?
Başbakanlık Basın Sözcüsü'nün açıklama yapa-
rak tevile çalıştığı o politik tarihimize geçecek söz
"Adama derier ki, bayram değil seyran değil" de-
ğil miydi?
Gazeteci Başbakan'a, Cumhurbaşkanı'nın yann
akşamki resepsiyonuna Türkiye'deki tüm rektör-
leri çağırması nedeniyle ne düşündüğünü sormuş-
tu. Sayın Başbakan da, önce çok zarif bir biçim-
de gülümseyerek "Onu muhatabına sormanızge-
rekir" demiş, ardından da, o görüşünü değiştirmek
istemiş ve eklemişti.
"Adama derier ki, bayram değil seyran değil.."
Bir başbakandan, özellikle devietin başkanınayö-
nelmiş olan bu göndermenin yakışık almadığını
gören Başbakanlık Sözcüsü, işi tevile çalıştı. Bu sö-
zün muhatabının soruyu yönelten gazeteci oldu-
ğuna -mutlaka oruçlu agzı ile- kamuoyunu inan-
dırmak gibi çok ağır bir yükün altına elini koydu.
Ama olmadı. Olmadı. Çünkü önce Sayın Başba-
kanımızın bu türargo deyimlere olan tutkunluğu rned-
yada örneklenmeye başlandı. Sonra o bayram
değil sözünün devamında ki "eniştem beniniye öp-
tü?" soaısu ile Recep Bey'in muhatabı gazeteci ara-
sında hiçbir mantıksal bağ kurulmasının mümkün
olmayacağı anlaşıldı.
öylece Sayın Başbakan'ı da yann geceki resep-
siyonda iki cami arasında kalmak gibi çok ağır bir
görevin beklemesi kaçınılmaz oldu.
Yann akşamki karşılaşma...
Gerçi kuş gribi tehlikesinin dorukta olduğu gün-
lerde bile Başbakan, tüketimi sıfıra indirmemek
amacı ile önündeki beyaz eti yerken kameralara da
poz vermişti. Ama yann gece bu kez adeta "çiğ ta-
vukyercesine" o resepsiyonda bulunmak gibi bir
görev yapacak. Ben resepsiyonun konuklan ola-
cak rektörlerin yerinde olsam, tek tek sıraya gire-
rek kendilerini tanıttıklan Başbakan'ın "Cumhuri-
yet Bayramı'nj" kutlamayı ihmal etmem. Abant
ızzet Baysal Üniversitesi'nin kavgalı olduğu rek-
töründen başlayan ve Zonguldak Karaelmas Üni-
versitesi'nin rektörü ile tamamlanan bu muayede
töreninde sondan bir önce elini uzatacak olan Vân
Yüzüncü Yıl rektör vekili, Erdoğan'a Yücel Aş-
kın adına orada bulunduğunu da hatıriatmalı hat-
ta.
Bir bayram arifesinde bu kara mizaha ne gerek
vardı diye soracak okurlanm için söyleyeyim. Cum-
huriyetin 58. hükümetinin başbakanının da yar-
dımcısı Gül'ün de sinirlerinin bozulduğunu belge-
leyen görünümler birbirini izliyor.
Gül, önceki gün Başbakan Vekili olarak AKP
grup kürsüsünde, "Bu ülkede başbakanlar, ba-
kanlar, ordu komutanlan mahkeme önünde hesap
verirken rektöher hesap vermez diye bir şey söz
konusu olamaz" demedi mi? Acaba kaç AKP li mil-
letvekili, Abdullah Bey'in dokunulmazlık dosyası-
nın kapağı açılamadığı için eski genel başkanı Er-
bakan'ı hapse hüküm giydiren mahkemenin önü-
ne çıkmaktan kurtulduğunu düşündü? Elbette rek-
törier de hesap verecek. Ama hukuk, tutuklama ka-
rarlannın ceza olmaktan daha çok bir tedbir oldu-
ğunu söylüyorsa ve nice sanıklar bu şemsiyenin al-
tındaysalar; AKP'nin 2 numaralı adamı o sözlerin
kendi başına çarpacak bir bumerang olduğunu
da anlamalı
Bir başka neden...
Başbakan'ın sinirierini adeta felç eden gelişme-
lerin başında, parlamentodaki eski görünümün de-
ğişmesinin geldiğini ANKA Ajansı'nın dünkü bül-
teninde de okumak olası. Haberde Başbakan'ın
ANAP'ın başına geçen Erkan Mumcu ya tavır al-
dığı ve zorunlu olmadıkça Meclis Genel Kurulu'nda
eski yol arkadaşı ile birlikte bulunmak istemeye-
ceğini öne sürülüyor. Erdoğan'ın "yakın çevresi"ne
göre Başbakan, TBMM'de yeni oluşan 3. grubu
milletin oylanyla Meclis'te temsil edilme hakkından
yoksun görüyormuş.
Sadece pariamentolarda değil, bir genel seçim-
den ötekine kadar geçen süreç içerisinde seçmen
tabanında da öyle yer sarsıntılan, fay kaymalan
olur ki. Bazen bu nedenle, seçimleri öne almak
gerekebilir. Anayasalarda da bu yüzden parlamen-
ter rejimlerde seçimlerin yenilenmesi ya da erken
seçim olgulanna yeşil ışık yakan hükümler yer alır.
Bu nedenle Başbakan ve kurmaylan kendilerini
yavaş yavaş bu tür gelişmelere alıştırmalılar. İki
partili parlamentolann "hayıhara vesile olmayaca-
ğı"n\ geçen üç yıl bize gösterdi.
Keşke koalisyon olanakları olsaydı diyenler, is-
tikrar uğruna Tek Adam ya da "buyurganlar de-
mokrasisi" yaratmanın bir topluma çok pahalıya ge-
leceğini ardı ardına gösteren son olaylar ile yakın-
dan görmüyoriar mı?
Yann en büyük bayramımız. En büyük bay-
ramı tüm okurlanma, o arada Van E TipiKapa-
lı Cezaevi'nde tutuklu olan Yüzüncü Yıl Üniver-
sitesi Rektörü Sayın Yücel Aşkın'a kutJuyorum.
Faks: 0 212 677 08 21 obirgit@e-kolay.net
Anti-aging kongresi
tstanbul Haber Servisi - Türkiye'nin ilk
uluslararası "Anti-aging Kongresi ve Fuan", 9-
12 Kasım tarihleri arasında, tstanbul'da ger-
çekleştirilecek. Anti-aging Eğitim ve Araştır-
ma Derneği ile Istanbul Anti-aging Derne-
ği'nce düzenlenen, VtP Turizm tarafindan or-
ganize edilen kongre ve fuarda konu tüm yön-
leriyle ele alnıacak. Kongre ve fuara ilişkın
Conrad Oteli'nde düzenlenen tanıtım toplantı-
sında konuşan Kongre Başkam Prof. Dr. Er-
doğan Ertüngealp, Anti-aging 'in "yaşlanmayı
durdurduğu" şeklindeki sloganuı çok yaygın
olduğunu belirterek "Böyle bir iddiamız yok.
Bu, yeni bir yaşam febefesi edinme üslubudur.
Anti-aging, koruyucu hekimliğin yerleşmesi
için yapüan bir bp uygulamasıdır" dedi. Prof.
Dr. Mithat Yıhnaznİrk de "Çok manükh bir
felsefesi var 'Hastalüc olmadan önleminizi
alın'. Türkrye'de bu konu, güzel görünmek,
yaşhnğı durdurmak şekünde yanhş anlaşüryor.
Gerçi bütün dünya konunun böyle algılanma-
sından mustarip. Kozmetiğe daha çok önem
verUiyor. Anti-aging'de amac, Tann'nın verdigi
ömrii sağnkh yaşamayı sağlamak." dedi.