25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 28 EKİM 2005 CUMA 14 LJJ\ kultur@cumhuriyet.com.tr Ender Güzey'in Vakko Beyoğlu Sanat Galerisi'ndeki sergisi 5 Kasım'a kadar açık Selgider,'Kum' kalırKAY4ÖZSEZGİN Insanın gizli belleğinde saltanatını sürdüren ve onun uçsuz bucaksız do- ğaya açılma özlemine kılavuzluk ya- pan incelik dolu bir nesne yığınıdır kum. Hayalhanesinde kumdan saray- lar yapıp onun içinde âsude bir yaşam sürmenin düşlerine aracılık eder; ço- cuklann sahil boyunu süsleyen kum- larla yaptıklan düşsel yapılar, ancak bu malzemenin onlara sağladığı engin tasanmın ürünleridir. Zaman ölçeği olarak kullanıldığı eski dönemlerde ince kumun, bir küreden ötekine naz- h akışı, kimbilir insanlann görsel bel- leğine nice silinmez imgeler çizmiş- tir. Içini deniz kabuklanyla pekiştire- rek yapı malzemesine dönüştürdüğü kumdan sarayında Facteur Cheval'in nasıl mutlu yaşamış olduğunu kestir- mek zor değil. Teknolojinin tükenmez olanakları Ender Güzey'in hava, su, ateş ve toprakla geçen 35 yıllık sanat yaşarru- nın aynntılı dökümünü sunduğu ret- rospektif serginin arkasından gelen ve bir bakıma o serginin paranteze alın- mış yeni bir versiyonunu gündeme ge- tiren "Kum" başlıklı sergi, sanatçı- nın doğa kaynakrj ve "primitiF karak- tere dayalı yorum dünyasına kapı ara- üyor; bu kapıdan giren izleyici, günü- müz teknolojisinin tükenmez olanak- laryaratan dünyasına inat, gızemini ve büyüsünü her zaman korumuş olan il- kel kültüre özgü yaratımın sınırlannı yokluyor, çağdaşlık bilinciyle katıl- dığı bu serüvende, ona eşlik etmenin zevkini yaşıyor. Yaşanılan sanat orta- mında, kültürleri ileri-geri gibi değer aynmlan düzeyinde tartmanın yan- hşhğına, çağdaş düşünürler zaman za- man değmmişlerdir haklı olarak. Mo- dernitenin kendi yedeğinde her za- man canlı tuttuğu ve sık sık atıflarda bulunduğu "flkd" sanat, en azmdan bu- gün artık aşılmış ve geride unutulmuş bir kavram değıl. Ona dönerek bellek tazelerken, çağdaş sanatçımn yaptığı şey, bir anlamda kaynağa dönüştür. Başlangıcından günümüze, sanatın çizdiği hat, düz bir çizgi olmaktan çok, kaynağa doğru yönelişin çember eğrisidir; dönüşümsellik, buaşamada da söz konusudur. Ancak sanatçımn bu dönüşüm bilincine atıfta bulunur- ken temeldeki ana motifı, birincil gü- düyü ("primum mobfle") iyi değerlen- dirmesi ve sanatımn odağına yerleş- tıreceği bu güdü çevresinde sağlam bir koza örmesi gerekir ki inandıncı olabilsin... Bir etnoloji kavramı olarak "primitiP, çağdaş-yarancı sanatın ek- senine oturduğunda ve bu doğrultuda değerlendirildiğinde, "baafliği aşar ve doğaldır ki yeni bir kapsam ya da ıçerik kazanmış olur. Ender Güzey, öncelikle bu gerçeğin bılincınde olduğundan, malzemesel nesne (kum) ile bu malzemenin eşlik ettiği görsel imge arasında doğal ge- çişler arayıp buluyor. Daha da önem- lisi, bu geçişleri süreçsel bir eylem planında, yapıtlar arasında üleştiriyor. Böyle bir sanatçı eyleminin sonucun- da ortaya çıkan, demode bir entelek- tüel tavır değil, bir dünya görüşüdür. nder Güzey'in son sergisinin bütünü, kum gibi yumuşak ve dağılgan malzemeden genişleyen bir kavramsallığı düşündürüyor ki, bu, düşünceden malzemeye, malzemeden düşünceye sıçrayan, böylece diyaloğu ve geçişimsel uyumu hep canlı tutan bakış ve yorum estetiğine ilginç bir tasarım boyutunda bakılmış olduğunu kamtlıyor. Sanatçımn 1990'k yıllann başlannaka- dar geriye giden performans ve ens- talasyonlarda olsun, ağaç ve metal malzemeyle kurduğu totemlerinde ol- sun, uygulamaya koyduğu ve ısrarla arkasında durduğu şey, doğa gerçek- liğinin temel unsurlanyla güçlendır- meye çalıştığı bu dünya görüşüdür. Bu kez serginin büyük bölümünü, tual üzerinde sıkıştınlmış kum ve rut- kalla düzenlediğı imgeler dizisi oluş- turmakta. Bir bölümüne metal obje- lerde de tamk olduğumuz bu imgeler, vahşi hayvan ve boğa siluetleri, Pan, Zeus ya da yaprak fosilleridir. Gece- gündüz ya da Uzakdoğu felsefesin- deki Yin-Yang üdleminin çağdaş yan- sımalan olarak, doğal oluşumlar kar- şısında insan düşüncesinin yorumlan- dıncı konumunu çağdaşlık platformu- na taşıyan bu dizinin hemen yanı ba- şında, doğrudan ağaç imgelerini ko- nu alan ağaçbaskı resimler var. Sergi- nin girişindeki metal obje de hesaba katıldığında, serginin bütünü, kum gi- bi yumuşak ve dağılgan malzemeden, daha başkalanna doğru açılıp geniş- leyen birkavramsallığı düşündürüyor ki, bu, düşünceden malzemeye, mal- zemeden düşünceye sıçrayan, böyle- ce de bu konudakı diyaloğu ve geçi- şimsel uyumu hep canlı tutan bakış ve yorum estetiğine ilginç bir tasanm bo- yutunda bakılmış olduğunu kanıtla- maktadır. Birlncllgüdü' Istanbul'da Galata Mevlevihane- si'nde geçen çocukluk yıllanndan baş- layarak, Münih Akademisi'ndeki öğ- renim yıllannda ve daha sonra gerçe- küstücü sanata duyduğu yakm ilgi, EnderGüzey'in sanat yaşamında, mad- de ile onun gerisindekı gızlı anlamla- n kurcalaması için yeterli uyanlar ol- muştu sanınm. Ama bu uyarüardan yo- la çıkarak, kendine kalıcı bir yol çize- bılmesı ve yukanda değındığim "bi- rincü güdü"yü organıze edebılmesi için deneyim ve bırıkım gerekiyordu. Kısa bir aradan sonra izlediğimiz bu sergi, söz konusu deneyim ve bırikim- le vanlan noktanın, kendi kuşağı için- de Ender Güzey'e farklı bir sanatçı konumu kazandırdığını ortaya koy- maktadır. Ancak bu konum, sürdürü- lebilir olmanın yanmda, bundan böy- le yenı aşamalarla elde edılecek kat- kılara da ihtiyaç göstermektedir. Sü- reçsellığin bir koşuludur bu. Ender Güzey'in bundan sonraki çalışmala- n, geriye ve ileriye bakışın buluşma noktalarını saptayacak ve açılımı bu doğrultuda yönlendirecektir. Geliş- me, bunu göstermektedir. (Tel: 0212-251 40 92) X Behzat Ay Yazın Ödülü Kültür Servisi-Elgiz Pa- tnir'ın öncülüğünde Akde- niz Beledıyesi'nın deste- ğiyle düzenlenen ve her yıl değişik bir yazın türüne ay- nlan Behzat Ay Yazın Ödü- lü bu yıl 'makale' dalında verilecek Seçici kurulu Emin Özdemir, Yusuf Ço- tuksöken, Öner Yağa, Ze- Id Coşkun, Elgiz Pamir ve AhmetYücesoy'dan oluşan yanşmaya katılacak yapıt- larda Behzat Ay'ın yazın- sal kimlığı göz önüne alı- narak öncelikle çağdaş ve toplumcu birdünya görüşü, dil konusunda özenli tutum ve özgünlük aranacak. Ya- nşmaya son başvuru tanhi 31 Ocak 2006 olarak belir- lendi. Adaylann yayımlan- mamış üç makalelerinden yedişer örneği, özgeçmiş- leri ve bir dilekçe eşliğın- de en geç 31 Ocak 2006 ta- nhıne dek 'Behzat Ay Ya- zın Ödülü YazmanlığL, Ak- deniz Beiediyesi, thsaniye Mahallesi, Zeytinlibahçe Caddesi No: 92,Mersin' ad- resıne göndermelen gereki- yor. 1500YTLtutarındaki ödül, Behzat Ay'ın doğum günü olan 2 Mayıs'ta yapı- lacak törenle, plaket eşli- ğinde kazanan yazara sunu- lacak. (0324 336 72 00) TheaterAn DerRuhrIstanbuVda American Center Foundation • Mondriaan Foundation • The U.S. Department of State, Washington . The U.S. Consulate Ceneral in Istanbul, Turkey • The European Commission • Açık Toplum Enstitüsü • The British Council • Istituto Italiano di Cultura, Istanbul • Korea Foundation • FRAME Finnish Fund for Art Bcchartge • Moderna Museet • The Christensen Fund • Institutfiir Auslandsbeziehungen e.V. • Cerman Department for Foreign Affairs • Consulate Ceneral of Israel, Istanbul • Israeli Ministry of Foreign Affairs, Division for Cultural & Scientific Relations, Ministry of Education, Culture & Sports, Culture & Arts Administration, Museum & Visual Arts Department • The Austrian Federal Chancellery • Avusturya Kültür Ofisi, Istanbul«The Ford Foundation • The Arts Council Norvvay • Office for Contemporary Art Norway • Basque Govemment, Department of Culture • Arts Council England • Ministry of Culture of Slovenia • City of Ljubljana • The Korean Culture and Arts Foundation • Ministry ofCulture ofCroatia • Institute for Contemporary Art, Zagreb • La Coleccion )umex • Zacheta National Callery ofArt • Studio Dabbeni, Lugano • PRO HELVETIA Arts Council ofSwitzerland • Wales Art International • Consejo Nacional para la Cultura y las Artes Mexico • Senatsverwaltung für Wissenschaft, Forscnung und Kuitur - Berfin • Ministry ofCulture, Palestinian National Authority • RIWAQ, Center ofArchitectural Conservation • The Danish Arts Agency - The Visual Art Centre • Stiftelsen Framtidens Kuitur • Institutul Cultural Român • Montana Croup • IASPIS International Artists Studio Programme in Sweden • Revista 22 • Steim Foundation, Amsterdam • Projectiondesign, Norway Istanbul Kültür Sanat Vakfi, 9. Uluslararası İstanbul Bienali'nin gerçekleştirilmesinde destek sağlayan uluslararası kurumlara teşekkür eder. ULUSLARARASI İSTANBUL BİENALİ Kültür Servisi - Istan- bul Büyükşehir Beiedrye- si ŞehirTryaöDton ile The- ater An Der Ruhr arasın- da yapılan, oyun alışveri- şıni de içeren işbirliği ka- sımın ikinci haftasında ya- şama geçıyor. 1980'lerin başında, uluslararası di- yaloğun anlam ve değeri- ne önem veren ilk Alman tiyatrosu olan Theater An Der Ruhr, kuruluşundan bu yana 30'dan fazla ülke ile ortak çalışmalar ger- çekleştirdi. Anlaşma uyannca The- ater An Der Ruhr'un ge- nel sanat yönetmeni Ro- bertoCiuDi'nin yönettiği, GeorgeBüchner'in yazdığı 'Danton'un Öiümü'Alman- ya turnesıne çıkıyor. Oyun, 30 Ekim Pazar20.30'da Jah- raunderthalle (Bochum), 1 Kasım Sab 20.30'da The- ater An Der Ruhr (Mülhe- im), 3 Kasım Perşembe 20.30'da Thalia Theater (Hamburg) ve 6 Kasım Pa- zar 20.30'da Berliner En- semble (Berhn) sahnelerin- de oynanacak. Aynı anlaş- ma çerçevesinde, Theater An Der Ruhr Woddy Afen'in'Gott'adlıoyu- nunu 9 Kasım Çarşam- ba 15 00 ve 20.30'da, Shakespeare'in 'Vene- dikTadri'adlıoyunu- nu 10 Kasım Perşembe 20.30'da, Sopholdes'in 'Antigone'sini 11 Ka- sım Cuma 20.30'da, Antonie de Saint Exu- pervden uyarlanan 'KüçükPrens'i 12 Ka- sım Cumatesi 15.00 ve 20./ 30'da, Brecht'in 'ÜçKuruştukOpera'sı- m da 13 Kasım Pazar 15.00'telstanbullulara sunacak. Theater An Der Ruhr'un tümoyun- lan Türkçe altyazılı olarak Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nde sahnelenecek. Biletler tam 5.5 YTL; indi- rimli 4.5 YTEden saöşa su- nuldu. (0 212 240 77 20) YAZIODASI SELİMİLERİ FitneFücupd) Mine Söğüt'ün beş yıl önce, 2000'de ya- yımlanmış eseri Adalet Cimcoz / Bir Yaşa- möyküsü Denemesi'ni okuyorum birkaç gün- dür. Çok başarılı bir eser. Mine Söğüt, hiç tanımadığı, yüzünü ancak fotoğraflardan gördüğü, sesini eski Türk film- lerinden işittiği Adalet Cimcoz'un, bir anlam- da, romanını kaleme getirmiş. Bir anlamda da, eserinin nasıl yazıldığının romanını yazmış. Bu paralel kurguyu da biçim oyunlanna, biçim- sel gösterilere gönül indirmeden, büyük bir sadelik içinde var etmiş. Mine'yi okurken, ister istemez, yıllar önce- sine döndüm. 1960'lara. Adalet Cimcoz'la tanışmam, bir iki kez karşılaşmam, kısacık gö- rüşmelerimiz belirdi. Hepsini yazmak iste- dim. Ama belki de önce Fitne Fücur'dan başla- mak gerekiyor. Mine Söğüt, yazıda yeniden yaşatacağı Adalet Cimcoz'u, o roman kişisini tanımak, duyumsamak isterken 'renk'lere başvuruyor. Değişik renkleriyle bir kadın, değişik uğraş- larında. Gazeteci Adalet Cimcoz için "kırmı- zı"... "Dönemin birçok gazete ve dergilerinde kendi adıyla tiyatro eleştirileri yazarken sivri dili, zorbeğenisi ve acımasız eleştirileriyle dik- kat çekici, beyazı bol, açık bir kırmızı. Ama dedikodu yazılan daha çok koyu ve canlı bir kırmızı... Bu kırmızı kadın, dedikodu yazılannda ken- di ismi yerine Fitne Fücur imzasını kullanı- yor. Fitne: Azdırma, baştan çıkartma; kanşık- lık, ara bozan. Fücur: Günah, zina. Hem komik, hem de kumazca, ortalığı ka- nştıran, oradan oraya laf taşıyan, kışkırtıcı ve 'günahkâr' bir dedikoducu..." Fitne Fücur imzalı yazılan, geçmiş zama- nın gazetelerini, dergiierini tararken çok tat ala- rak okumuştum. Hınzır bir eleştiri söz konu- suydu, Istanbul sosyetesi darmadağın edili- yor, hallaç pamuğu gibi atılıyordu. Yazıları unutmadım. Unutmamanın ötesin- de, bu yazılardan, Fitne Fücur'un gözlemle- rinden, saptayımlarından zaman zaman ya- rarlandım. Hele, geçmiş günlerin romanlan- nı yazmak isterken. Fitne Fücur bazı çevre- leri gerçekten tutanağa geçirmişti... Tarih Vakfı, Dünden Bugüne Istanbul An- siklopedisi'ni yayımlıyordu. Edebiyat adam- larının yanı sıra, Adalet Cimcoz'un da bir maddesini yazmak istediğini söyledim. Çün- kü, Fitne Fücur'un yazılan, IstanbuPu yaşat- mış yazılardı. "Cimcoz, Adalet" maddesi böylece orta- ya çıktı. Fakat bugün, yıllar sonra, o madde- ye acaba "Fitne Fücur" başlığını mı seçsey- dik diye düşünüyorum... Fitne Fücur'un dedikodu yazılan, adeta ye- ni bir edebiyat türü gibi, yeni Asır, Salon, Tef gibi dergilerde, Cumhuriyet gazetesinde çık- mıştı. Bir ara Hafta dergisine de yazmış ga- liba. Fitne Fücur, Istanbul'un o günlerdeki sos- yetesini, seçkin tabakasını, edebiyat adam- larını, tiyatro sanatçılannı, ressamlan apaçık tasvir ediyordu. Bu yazılar birer resim gibi. Tiyatroların ilk gecelerinden resim galerisi açılışlanna, gazinolardan çeşrtli lokallere; baş- ta Müzeyyen Senar, Hamiyet Yüceses, Ah- met Hamdi Tanpınar, Sezer Sezin, Günse- li Başar, birçok ünlü kişi boy gösteriyordu. Paris'ten yeni dönen Müzeyyen Senar'ın şık- lığını öven Fitne Fücur, aynı gece, filanca ba- nn kapısından içeriye giren ve o kadar şık Mü- zeyyen Senar'la karşılaşan Hamiyet yüce- ses'in hemen çıkıp gittiğini yazmayı elbette ihmal etmiyordu. Üstelik, Hamiyet Yüceses filanca bara Selahattin Panır'la birlikte gel- miş... Ama Fitne Fücur, hanımlann giysilerini, sü- ründükleri parfümleri, makyajlannı, dekolte- lerini öyle kolay kolay beğenmiyordu. Beyle- rin düzmece kibarlıkları, centilmenlikleriyle alay ediyor; sosyetemizin gösterişçi tavrını, iğretiliğini gözler önüne seriyordu. Öneriler Krtap/Nasreddin Hoca Kitabı, Hazıriayan: M. Sabri Koz, Kitabevi, 2005. (M. Sabri Koz'un her zamanki titizliği, özeni ve ustalığıyla...) KÜLTÜR • SANAT (0212) 293 »9 7* September 16 tyül AJBDİ t»»«»^»rf»» AYGAZ w.büctuu:nn TURKCELL MAKMARA î KaO«aySİKEJUATB( 346 0141 1130 1400 1630.19-00 2130 Beyoğh. ALKAZAH 293 24 66 -315 15 15 1715 19 15 2" 15 Noantav MOVIEPl£X 2190960 "100 1300 1530 180C 20 15 lC(jma.C tes 2330) Türk sanatçıların Avrupa çıkarması • ANKARA (AA) - Devlet Tiyatrolan ile Devlet Opera ve Balesi, kasım ayında Avrupa'nın çeşitli kentlerinde sanatseverlerle buluşacak. Italyan yönetmen Angelo Savelü'nin kendi yapıtından Ankara Devlet Tiyatrosu'nda sahneye koyduğu 'Kayıp Toprağın Türküsü, Ruzante' adlı oyun, 8-19 Kasım günlerinde Itarya'nın Floransa kentinde oynanacak. Adana Devlet Tiyatrosu'nun 2004-2005 sezonunda ilkgösterimini gerçekleştirdiği 'Fırtına' adlı oyun Fransa'nın Lille kentinde 24 - 26 Kasım tarihleri arasında yapılacak 'Scennes Etrangeres Festivali'nin açılışında sahnelenecek. Devlet Opera ve Balesi Modern Dans Toplulugu'nun 'İki' adlı yapıtı ise bugün Alrnanya'nın Bochum kenti'nde Melez Festivali kapsamında üd gösteri sunacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle