23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 27 EKİM 2005 PERŞEMBE HABERLER DUNYADABUGUN ALİ SİRMEN Orhan Pamuk'u Rahat Bırakın Artık! Orhan Pamuk geçen pazar Frankfurt Kitap Fu- an'nda Alman Yayıncılar Birliği'nin Banş ödülü'nü aldı. Daha önce de aynı ödül Yaşar Kemal'e veril- mişti. Her iki isim de uluslararası çapta, her türiü ödü- lü hak etmiş, değerti yazarlardır. Bu tür yazar ve sanatçıJann variığı, kendi uluslanna da yarar sağ- lar. Onlann kendi toplumlannı sevip sevmemeleri de önemli değildir. Celine Fransa'nın gelmiş geçmiş en büyük ro- mancılanndan biridir. Yiğit Bener'in üstün Fran- sızca ve Türkçesiyte olağanüstü çeviriyle dilimize kazandırdığı "Gecenin Ucuna Yolculuk"\a Celine, Fransız toplumunu ve ordusunu kıyasıya eleştirir, hatta yerin dibine batınr. Krtabı okurken, "Fransız olsaydım, herhalde ne- fesim tutulurdu" demiştim kendi kendime. Üste/ik Celine, onulmaz bir Yahudi düşmanıdır, ırkçı damgasını naksız olarak yememiştir. Ama Fransa, Celine'in huyunu, suyunu, karak- terini (burada karakteri bozuk demek istemiyo- aım) enine boyuna tartışsa da, edebi değerini ka- bul eder. Yazarian ve sanatçılan meydana getiren, onlann aykın yönleridir bir anlamda. Orhan Pamuk da bu toplumdaki çoğu insana aykın gelen, ulus- lararası çapta bir yazar. • • • Bir zamanlar, Nâzım'ı da öyle görüyordu top- lum. Kemal Tahir'i, Cumhuriyet'i algılayışı, Atatürk'e ve devrimlerine bakışıyla ciddi biçimde incelediği- nizde, bugün bile aykın bulabilirsiniz. Ama onun büyük bir romancı olduğunu yadsıyamazsınız. Ustelik Kemal Tahir, kendine özgü sentezini oluşturmuş, kendine söylenenleri, kendi görüşü- nün süzgecinden geçirmiş bir yazardı. Orhan Pamuk ile aralanndaki en büyük fark ise, onun toplumunun tarihini çok iyi bilmesiydi. Başka farklı yanlan da vardı. Nitekim Orhan Pa- muk, ödül törenine devletten kimsenin gelmeme- sinin kendisi için "şeref" olduğunu söylediğinde (oysa Frankfurt Başkonsolosu Salih Bogaç Gül- dere'nin gidip kendisini kutladığı resmen açıklan- dı) Kemal Tahir ile yıllar önce yaptığımız bir konuş- mayı anımsadım. Kemal Tahir, SSCB içinde yaşayan Türklere oranla çok daha mutlu olduğumuzu söylüyor ve şöyle diyordu: - Bizim devletimiz var, biz şanslıyız, onlannsa devleti yok. Kemal Tahir'i devlet yıllarca hapiste yatırmıştı ve bu büyük yazar devletin resmi ideolojisine karşıy- dı. Ama o devleti ortadan kaldırmak değil, niteliğini değiştirmek amacını güdüyordu. Doğrusu Orhan Pamuk'un, bugünkü niteliği, ek- siği gediği ne olursa olsun, aslında antiemperya- list bir kurtuluş savaşı ile kurulmuş olan devletine bu öfkesi ve kini ile Kemal Tahir'in devletine bakı- şını karşılaştırmak çok ilginç. • • • Sanıyorum, olayın bir de benim bilgi alanıma girmeyen psikolojik boyutlan da olabilir. Orhan Pamuk, her konuşması, her çıkışı ile olay oluyor, karşıtlanyla yandaşlan hemen onun sözle- rinin açıklamalannın üstüne atlıyoriar. Vaktinin büyük bölümünü, büyük bir özveriyle odaya kapanmış, eserlerini meydana getirmekle geçiren bu değerli yaratıcı yazan, karşıtlan da yan- daşlan da biraz daha rahat bıraksalar, devlet de Orhan Pamuk'u düşünceleri yüzünden kovuştur- maktan vazgeçip, biraz daha çağın gerektirdiği hoşgörüyü gösterse, yazanmız, daha bir huzura erecek, söylediklerini daha tartmak geregini belki duyacaktır. Bir buçuk milyon Enmeni, otuz bin Kürt öldürdü- ğümüz yolundaki sözleri üzerine onu mahkemeye sürüklemek yerine, savlannın delillerini, belgelerini ortaya koymasını istemek, kızmadan, saldırmadan tartışmak, hem yazanmızın, hem de toplumumu- zun aıh sağlığı açısından daha yerinde bir hareket olmaz mı? Çünkü bu gibi insanlar, istesek de iste- mesek de, edebiyat tarihimizdeki yerlerini alacak- lar, ulusun manevi zenginliğine katkıda buluna- caklardır. Onları düşman görüp üstlerine gitmek, ya da eserlerini değeriendirecek yerde, onlann kimi söz- lerini alarak, kendi görüşlerini desteklemek için öne çıkanp, onlan da hep sahnenin önünde gergin bir ruh haieti içinde tutmak, ne onlara yarar sağlı- yor, ne de topluma. Evet, Orhan Pamuk'u biraz rahat bıraksak artık, diyorum. asirmen(a cumhuriyet.com.tr Kadınlardan imzalı destek Cumhuriyet Kadınlan Derneği îzmir Şubesi, Van 100. Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın'ı desteklemek amacıyla topladık- lan imzaJan YÖK Başkanı Erdoğan Teziç'e volladL Aşkın'ı desteklemenin laik, biflmseL, çağdaş eğhiıni ve Cumhum eti savunmak ol- duğunu söyleyen Şube Başkanı Pınar GüL, "Aşkm, Saidi Nursi'nin 100 yılhk medrese projesini yaşama geçirmek isteyen Nurculara engel olmuştur. Siyasi iktidann ve irticacılann Aşkına düşmanca davranmalannın nedeni, üniversftenin Nurcu-Hizbullahçı ekibin eline geçmesine engel olmasıdır. Üniversite'de görev yapan Atatürkçü, laik, cumhıuiyetçi kadrolar tasfiye edihnek isteniyor" dedi Ziraat Faküi- tesi Dekanı Prof. Dr. Fırat Cengiz'in de ölüm- le tehdit edildiğini anımsatan Gûl, "MiIK mü- cadelemMn kahraman kadınlan gibi ulusal egemenliğinıiz, bağunsızhğınuz ve cumhuri- yetimiz için göreve hazuTz" diye konustu. YÖK Başkanı, Rektör Aşkın'ın tutuklanması sürecinde devre dışı bırakıldıklannı söyledi Teziçhukuk dersiverdiANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Te- ziç, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektö- rü Prof. Dr. Yücel Aşkın'ın rutuklan- ma sürecinde Danıştay ve YÖK'ün devre dışı bırakıldığını belirterek "M>- leybol kurailarryla basketbol oynan- maz" dedi. Prof. Dr. Aşkın'ı cezaevin- de ziyaretleri sırasında Aşkın'la cam bölmenin ardından görüştüklerini söylerken gözleri yaşaran Teziç, hü- kümete hukuk dersi verdi. YÖK Başkanı Prof Dr. Erdoğan Te- ziç, CNN Türk'te katıldığı program- da, Prof. Dr. Yücel Aşkuı'ın tutuklan- masıyla ilgili süreci degerlendirdi. Prof. Dr. Aşkın'ın 1999'da göreve başladığını anımsatan Teziç, rektö- • Prof. Dr. Erdoğan Teziç, yasaya göre soruşturma sürecinin YÖK tarafindan başlatılması gerektiğine işaret etti. Aşkın'ın tutuklanmasında bir "usul hatası" yapıldığını belirten Teziç, "Bir voleybol müsabakası, basketbol kurallanyla oynanmaz. Bugün yapılan o maalesef" dedi. rün bu tarihten itibarenpek çok sıkın- tıyla karşılaştığını belirtti. Teziç, "O üniversiteyi TürkiyeCumhuriyeti'nin bir üniversitesi hâlme getirirken ver- digi uğraş o yörede buna sıcak bak- mayanlan rahatsız etmeye başlannş- ö" dedi. Aşkın'a destek olmak üze- re Van'a gitmelerine yönelik eleşti- rilere de yanıt veren Teziç, ziyaretle Aşkın'a olan desteklerini ifade et- mek istediklerini söyledi. Teziç, "Bu dayanışma YÖK Yasası'nm bize tanı- dığı hukuk yolunu, usulünü kullana- mamanın sikmtısını onunla beraber payiaşmakistedik. BEgayretimiri kul- landık, kendnnirihukukplanmda ife- de etmeye çahşük ama başaramadık. Onun süanösı da var içimizde. Bir hukukdevietindeonu gerçeidesarane- mekten mahcubuz" dıye konuştu. Son günlerde hükümet kanadından kendilerine yöneltilen eleştirilerin "bü- gieksikBğinden" kaynaklandığını vur- gulayan Teziç, yasaya göre, soruştur- ma sürecinin YÖK tarafindan başla- tılması gerektiğine işaret etti. Prof. Dr. Aşkın'ın evinin "tarihieserkaçak- çıhgT iddiasıyla arandığını, daha son- ra da savcılıktan kendilerine "görev- sizfik karan" geldiğini dile getiren Teziç, "An alan Csküdar'ı geçti. Rek- tör, kamuoyunda boşunatarihieserka- çakçıhgryla ithanı edüdT dedi. Aş- kın'ın tutuklanmasında, bir "usul ha- tas" yapıldığını belirten Teziç, "Bir voleybol müsabakası, basketbol ku- raflarryia oynanmaz. Bugünyapılan o maalesef. Bilgi eksildiği burdan ka\- naklanryor. Bu bize intikal etseydi bu kadarzaman kaybedümezdL Biz var- grya müdahale edebilecek berhangi bir açddamada bulunmadık'' dedi. Kendilerine yöneltilen eleştirilerin hukuki zemini bulunmadığına işaret eden Teziç, "Açsınlar2547SayıhKa- nun'a, Anayasa'ya baksmbr. Hangi- lerinde hata yapok bunu söylesinler, ben de cevabmı vereyim. Ama soyut iddialara cevap vennem doğru değil, bilgi eksikügıne dayanan şeyierde ce- vap vennem bana da yaktşmaz" gö- rüşünü kaydetti. Aşkın'ı ziyaretleri su^sında ara- madan geçirilmelerinin anunsanlma- sı üzerine de Teziç, "KuraOar içeri- sinde kofluk kuvvetieri sizden bir ta- fcpte buhmuyoıiarsa,uymakvatandaf- hk görevidir'' dedi. Teziç, Sezer'in 29 Ekim resepsiyonunun kendilerini gururlandydığını da ifade etti. Baykal: Hükümet yaklaşımını değiştirmeli 'YÖKdeğişikliğinde işbirliğV önerisine ret Baykal, partisinüı il başkanlanyia vapoğı toplanü öncesi genel merkez binası önünde fotoğraf çekfirdL (AA) Erdoğaıı'uı çifte standardı Bugün Aşkın 'a destekziyaretini eleştiren Başbakan, kendisi cezaevindeyken destekziyaretine gelenleri unutmuş görünüyor tstanbul Haber Servisi - Yüksek naolandestegıne. "örgütienmişkit- şi tarafindan uğurlandı. Erdoğan'ın Ögretim Kurumu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç ve rektör- lerin, Van 100. Yü Üniversitesi Rek- törü YücdAşkm'a destek için Van'a gitmelerini "çiridn bir davranış" olarak nıteleyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, cezaevinde kaldı- ğı yıllarda, tdris GüDüce ve danış- manı olan Cüneyt Zapsu'nun da aralannda bulundugu çok sayıda si- yasetçı tarafindan ziyaret edildi. Bu- gün ise 70 rektörün meslektaşlan- telerce" araçlan yumruklanarak en- gel olunmaya çalışıldı. AKP'Iiler ise "hukuka müdahale edüdiği" eleştirilerini yapıyorlar. Siirt'te okiıdufu şin nedeniyle Diyarbakır DGM tarafindan TCK'nin 312. maddesüıden yargı- lanarak 10 ay ceza alan Erdoğan, In- faz Yasası'na göre Pınarhisar Ceza- evi 'nde 120 gün yatmak için bugün Türkiye siyasetine yön veren siya- setçilerinde bulundugu bınlerce kı- mahkûmiyetkaran almaması için ka- muoyu oluşturulmasına çalışıüna- sınakarşın, Diyarbakır DGM Erdo- ğan hakkında 10 ay hüküm verdi. Öylesine ki, Erdoğan'a "destekiçm her gün çok saytda" yandaşı ilçeye geliyor ve cezaevı önünde kuynık- lar oluşuyordu. Aşkm'a yönelik ka- muoyunda oluşan destek ise Erdo- ğan hükümetinin "değişim söyiemi- ran asfayhgpm kanrtyan fipnrrf" nla- rak zihınlerdeta yerıni aldı. ANKAIU(QunhuriyetBürosu)-CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, YÖK'le il- gili Anayasa değişikliği konusunda hü- kümetle ışbırhğı yapmalannuı "kesinlik- lesözkonusu olamayacağuu" söyledi. CHP ıl başkanlan, Baykal'ın başkan- lığında, parti genel merkezinde toplandı. Toplantı öncesınde gazetecilenn sorula- nnı yanıtlayan Baykal, Başbakan Tayyip Erdoğan'uı YÖK'le ilgili anayasa değı- şıkhğı konusunda CHP'nın "mutabaka- ü"nı arayacaklanna ılişkin sözlerinin anımsatılması üzerine, hükümenn ünrver- siteler konusundaki tutu- munun son dönemde net olarak ortaya çıknğını söy- ledi. Eğitim ve üniversite- lerin ciddi sorunlan bulun- duğunu, bunlarla ilgili uy- gun noktada anayasal de- ğişikliğe gereksinim oldu- ğunu kaydeden Baykal, an- cak hükümetın üniversite ve eğitim sorunlanna bakış açısı dikkate ahndıgında böyle bir anla- yışla işbirliği yapmalannın çok güç gö- riindüğünü ifade etti. Anayasa değişıkhği için muhalefet par- tilerinin katkılan olmadan artık iktidann tek başına harekete geçmesinin mümkün olmadığını kaydeden Baykal, önceki gün- kü bütçe ile ilgili anayasa değişikliği oy- lamalannda bunun birkez daha görüldü- ğünü ifade etti. Baykal, YÖK gıbı tarrış- malı bir anayasa değışıklıgının şu aşa- mada gündeme getirilmesinin doğru ol- mayacağını beürterek, bu değişiklıiklerin yapılabilmesi için hükümetin üniversite ve YÖK'e yaklaşımında yeni bir anlayış içinegirmesı gereküğini söyledi. AKP hü- kümetinin Türkiye'nin temel kurumla- nyla ciddi bir çatışma içine sürüklendi- ğiıi vurgulayan Baykal, "Bu caüşmayıbi- zim paytaşmamız, bu konuda hükümete destek vennemiz kesinBkle söz konusu olamaz. Hükümetanlayışun değjştirecek. ana\asamızın temel kurumlanrusahipie- necekve onlarla uyumlu biçimde çahşma gereğini öğrenecek" dedi. • Baykal, AKP'nin Türkiye'nin temel kurumlanyla ciddi bir çatışma içine sürüklendiğini vurgulayarak "Bu konuda hükümete destek vermemiz söz konusu olamaz" dedi. 'Seçiıne hazır ohın' tl başkanlanndan, 2006'da yapılacak olası erken seçime dönük çalışmalannı isteyen Baykal, AKP'nin mutlaka "sandıkta yenilmesi'' gerekti- ğini yineleyerek u Bu seçim, geçmiştekflerden çokfarkhoia- cakveinamyonun ki rmıdaka sandıktan demokrasi çıkacak" dedi. Baykal, AKP'nin Cum- huriyerin temel kazanımlannı hedef alan uygulamalanna dikkat çeke- rek u Bu seçim geçmiş yıOardaki seçnnle- re göre çok faridı bir anlamtaşıyor.O ne- denle bu seçim, 'o parti biraz fazla mil- letvekili çıkardı, oyumuzu iktidar ortağı olacak se\ıyede tutalım yeter' anlayışuun çok ötesüıde bir anlam taşıyacak. Bu se- çimlerde sandıktan demokrasivi çıkar- mak zorundayTz" görüşünü dile getirdi. Geçen seçimlerde AKP'nin konjonktürü değerlendirerek iktidara geldiğini anlatan Baykal, CHP'nin konjonktürü çok iyi de- ğerlendirmesi gerektiğini vurguladı. Mumcu hem YOK'ü, hem hükümeti eleştirdi 'Saym Başbakan, artık bu intikam duygusunu bırakın' ANKARA (Cumhurryet Bürosu) - Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu Van 100. Yıl Üniversitesi Rektörü Yücel Aşkın'ın tutuklanması ve sonrasındaki gelişmelerle il- gili olarak YÖK ve hükümeti eleşurdi. Mum- cu, partisinin grup toplanrısında Van'daki olaylarla ilgili olarak bir kutuplaşma, toptan- laştirma yanhşuıa düşüldüğünü söyledi. "Biz hiçbir tarafta değJnz" diyen Mumcu, YÖK Başkanı Erdoğan Teziç'e "Cumhuriyetin de- ğetîeri saMinuluvormuş. Olmadı hocam. Biz bunu hiç duymanıış olalun. Bağunsız Türk yargısuıda bir yargdama >Tİrütülüyorsa de- mek ki ciddi birtakım isnadar var. Tutukiama olayı ayn. Bir avukat olarak bu tutukiama ba- na da pek nornıal görünmüyor. Ancak soruş- turma sonunda yargı, bu dos\ada sabit yol- suzhüdar tespit eder ve ceza verirse, cumhuri- yetin değerieri mi cezalandırünuş olacak?" di- yerek tepki gösterdı. Mumcu, Başbakan Re- cep Tayyç Erdoğan'uı tavnnı da "Niye ağh- yorsunuz, getirin anayasa değişikliğini, 12 Ey- lül darbesi döneminde ünrversitelerin av^ağma bir pranga gibi vurulan YÖK'ü kaldırahm. Taslağnnız da hazır. Bizimle anlaşmak istemi- yorsanız, gidin CHP fle anlaştn" sözleriyle eleştirdi. Hükümetin özerk üniversite değil, YÖK yönetiminde daha fazla temsil edihne- yi istediğini vurgulayan Mumcu, Erdoğan'ın her yurtdışına çıkışuıda kızlannın başörtüsü- nü anımsadığına dikkat çekerek "Orhan Pa- muk yurtdışında ülkesini şikâyet edh or diye mahkemeye veriyorsunuz. Başbakan da aynı biçimde davranıyor' dedi. Mumcu, Erdo- ğan'ın şiir okuyup hapse girdiği dönemde barolann kendisine sahip çıkmadığına ilişkın sözleriyle ilgili olarak da "Siz şör okuduğu- nuz zaman yannuzda durmayanlann adalet aramaya hakkı yok, öyle mi? Bu ne intikam duygusu? Bir şiir okumak daha ne kadar sö- mürülebiür? Bu miUet sizin mağduriyetinize inandı, sizi başbakan yapü. Artık bu duruma ahşm, intikam duygusunu bırakın'' dedi. Anavatan Partisi Genel Başkanı Mumcu, Van'daki olaylarla ilgili olarak "Biz hiçbir tarafta değüjz" dedi. 68'liler Birliğl Vakfı'ndan kınama Haber Merkezi - 68'liler Bir- liği Vakâ Başkanı Sönmez Tar- gan, yazıh bir açıklama yaparak Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rek- törü Prof. Dr. Yücel Aşkın'a yö- nelik "baskı ve ternpleri'' kınadı Aşkuı'a yönelik kampanya ve tertiplerin, ilerici güçlerin yü- lardır hissettigi baskılanrı yeni bir örneği olduğunu belirten Targan, "YÖK'ü intikamcdüda suçJayan AKP iktidarnun kendi- si intikamcüık peşinde koşmak- ta, ünn ersrtede gerici düşünce- ye, tarikatçı örgütienmeve karşı çıkan ilerici yöneticüeri ve öğre- tim üyelerini yTİdırmaya çabş- tnaktadır" dedi. Aşkın'a destek vermek üzere Van'a giden rek- törlerlere kimi dinci çevreler ta- rafindan saldırdmasının tertibin boyutlannı ortaya koyduğunu ifade eden Targan, "Üniversite- ler, aydmlanmanın ve Cumhuri- yetin kalderidir. Öyle kaiacak- lanhr. Aşkuı'a vapılan haksızhk- lar ulusa yapıunışar. Aşkm'ı sa- vunmak, Cumhurrveti sanıın- makta esanlamhdır" dedi. Türk Ceza Hukııku Derneği DONMEZER ÖDÜLU Türk Ceza Hukuku Derneği, büyük hukukçu Ord. Prof. Dr. Sulhi DÖNMEZER'in anısını yaşatmak amacıyla "Dönmezer Yanşması" düzenlemiştir. Yanşma konusu : "Ceza Yargılaması Hukukunda Istinaf Kanun Yolu - Bölge Adlrye Mahkemesi"dir. Yanşma sonucu, 10 Şubat 2006 tarihinde düzenlenecek anma töreninde ilan edilecektir. Yanşmada birinci olan çalışma sahibine, 5.000.—YTL ödül verilecektir. Yanşma birincisi ile övgüye değer çalışmalar, kitap haJinde yayınlanacaktır. Jüri: Prof. Dr. Duygun YARSUVAT Prof. Dr. Uğur AU\CAKAPTAN Prof. Dr. Erol CİHAN Prof. Dr. ErdenerYURTCAN Prof. Dr. Köksal BAYRAKTAR Av. Zuhal DÖNMEZER - ÇAKIROĞLU Av. Önder ÖZTÜREL Av. H. Fehmi DEMİR Av. Fikret İLKİZ Yanşma Koşullan: 1) Yanşmaya 40 yaş altındaki bütün hukukçular katılabilirler. 2) Yanşmaya sunulacak bilimsel eserin en az 50 sayfa ve daha önce hiçbir yerde yayınlanmamış olması gerekmektedir. 3) Hazırlanacak eser A-4 kâğıdına, 1.5 satır aralığı ile yazılacaktır. 4) Çalışma 10 nüsha ve bir disket ya da CD ile birlikte gönderilecektir. 5) Yanşmaya katılmak isteyenler, çalışmalannı, en geç 15 Ocak 2006 tarihine kadar, Galatasaray Üniversrtesi Hukuk Fakürtesi, Dönmezer - Erman - Kunter Ceza Bilimleri Kriminoloji ve Insan Haklan Araştırma ve Uygulama Merkezi'ne gönderebilirler. 6) Aynntılı bilgi için : 0212 - 227 44 80 / dah. 361 'e başvurulabilir. V\
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle