Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
27 EKİM 2005 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
Öğretmen
Recep Nas: "Milli
Eğitim Bakanlığı,
öğretmenlere
'uzman
öğretmen' ve
'başöğretmen'
gibi sanlar
verecekmiş. Demek
ki öğretmenleri
bölerek
yönetecekler!"
17
- Bush, Barzani'yi Beyaz
Saray'da ağırlamış...
"Bağdafta da ağıriıyor!"
§ Milli gelir ikiye
« katlanmış.
5 Demek ki, halkımız
j ^ fakirteştikçe milli
£ gelir artıyor!
Beşiktaş
Hasan Başaran:
"Basketbol takımının
adını 'Beşiktaş Cola
Turca' olarak
değiştiren bu
yönetim, Amerika
Bırieşık
Devletleri'ndeki
çiftlikten fetva
verilince, futbol
takımının adını da
'Beşiktaş Zaman'
olarak değiştirse hiç
şaşırmayalım."
BİZ Cumhuriyet çalışanlan anılanmızı
Cağaloğlu'nda bırakarak Şişli'ye geldik. Ya
Cumhuriyet okurlan?
Emekli Albay Ercan Sedefoğlu:
"1975 yılında Harp Okulu öğrencisiyken Pembe
Konak'ın bahçe kapısına kadar geldim. Cesaret
edip içeri giremedim, Gelişimin gerekçesi,
Cumhuriyet'in okulda okutulmamasrydı. Pirinç
tabeladaki 'Cumhuriyet Gazetesi' yazısı hâlâ
gözlerimin önünde. Okulumuzun yöneticilerine
çoğunluğumuzun Cumhuriyet okumak istediğini
imzalanyla birlikte sunduktan sonra gazetemiz o
gün bugündür Harp Okulu'nda serbest.
12 Eylül yönetimi beni işkenceli sorgulamaya
aldığında üstegmendim. Gözlerim kapalı,
'Cumhuriyet'i kim oku dedi, neden okudun, kimlere
oku dedin' diye sorgulandım. Serbest bırakıldım.
Çeşrtli birliklerde komutanlık yaptığım dönemlerde
Çuvaldızmasamdan Cumhuriyet eksik olmadı.
Emekliliğimde zaman zaman ekmek alamazken
Cumhuriyet aldım. Şu andaki işyerimde de her
sabah masamda Cumhuriyet var.
Anlarbklanmdan dolayı 'aferin' beklemiyorum;
Cumhuriyet ile nasıl bütünleştiğimi ve mücadeleye
devam ettiğimi belirtmek için yazıyorum.
Kısaca bugün Cumhuriyet'in sahip olduğu
olanaklarda benim ve benim gibilerin emeği ve
fedakârlığı var. Ben, okuyucu olarak bunun
farkındayım, dilerim siz de farkında olursunuz.
Fakat bir yıldır Cumhuriyet'e çeşitli eleştiriler
yöneltiyorum. Bazılannın ABD ve AB
emperyalizmine kayıtsız şartsız teslimiyetini,
Kıbns'ın pazarlanmasına desteğini, PKK ve liderine
övgülerini ve yasallaşması için zemin hazıriamasını,
Türkiye Cumhuriyeti'nin etnik temizlik üzerine
kurukJuğu iddiasını, sözde Ermeni soykınmının
kabulü için çabalannı, özelleştirme adına ülkenin
tüm değerierini pazariayan ve cumhuriyet
kazanımlannı yerle bir eden AKP'ye yakınlıklannı
eleştiriyorum. Ne var ki bu eleştirilere sizin tavnnız,
'Senin ekmek mi Cumhuriyet mi seçeneğin bizim
için hiç mi hiç önemli degil' şeklinde oluyor.
Sizden ricam şu: Çağdaş çalışma koşullanna
sahip bir yere taşınan Cumhuriyet bugün, maddi ve
manevi gelişme içinde olabilir. Bizlere daha iyi
hizmet sunmanız için yüksek teknolojiye ve çağdaş
koşullara sahip olmanızı en çok isteyenlerden
biriyim. Bu bakımdan Cumhuriyet bu ülkenin
insanlannın mutluluğunu değil de emperyalistlerin
ve cumhuriyet kazanımlanna düşman olanlann
çıkarlannı savunanlann gazetesi olmamalı."
KanıtEmin Tutum:
"Başbakan, iyi bir
pazarlamacı
olduğunu Amerika'da
eğitilen çocuklanna,
gömlekçi sponsor
bularak kanıtlamıştı
zaten!"
SESSÎZSEDASIZ(l) Düşiincenin dayanağı ve tutarlılığı
ANKARA'DAN araştırmacı Günay
Güner, son günlerin modası
düşünceyi ifade özgüriüğü
konusundaki tartışmalara küçük bir
katkı yapıyor
"Türkiye'de felsefesel tutarlılığın
büyük ölçüde yitirilmesinden midir
nedir; özellikle tarihsel bilgiler
arasındaki kurulmaya çalışılan ilişkiler
bağlamında, sıradan insanda bile
yadırganabilecek, işin neredeyse
abecesi düzeyindeki temel yanlışlar,
edebiyatçı, bilim insanı, gazeteci,
kısaca 'aydın' olarak bilinenlerce
dillendirildiğinde, bir anda ifade
özgüriüğü kapsamında algılanıyor,
sahipleniliyor. Insana sormazlar mı, bu
kadar nitelikli görülmene karşın,
düşünce adına bu kadar dayanaksız ve
tutarsız savı ortaya atmayı kendine
nasıl yakıştırabiliyorsun? *~
Bireylerin farklı düşünmeleri kadar
doğal ve gerekli bir şey olamaz. Ama
iç tutarlılık taşımak, az-çok belgeye,
genel kabul gören bilgiye dayanmak
koşuluyla. Yoksa hiç bir güç halkımızı,
saçmaiıklar falan kışınin ağzından
çıkıyor diye saygı duymaya
zorlayamaz."
Ne var ki adam, resmen yargısız
infaz yaparak Türkler 1 milyon
Ermeniyi kesti, 30 bin Kürt'ü öldürdü"
diyorve bu sözleri Avrupa'da kabul
görüyorsa artık bu noktada iç tutarlılık,
dayanak, belge, bilgi aramak
gerekmiyor. Çünkü başka bir oyun
sergileniyor. Danışıklı bir dövüş.
Düşüncenin dayanağı ve tutarlılığı bir
ulusu aşağılamak üzerine kurgulanınca
ortaya bugünkü tablo çıkıyor.
Nâzım Hikmet Biyografîsi 'ne Dipnot
'Ferahlık' Üstüne
REFtKERDURAN
Bizim kuşaktan kişiler birer
birer gittikçe, toplumu ilgi-
lendiren gerçeklerin çarpıtıl-
madan ve zamanında kayda
geçirilmesinin önemi artıyor.
SayınTahaToros'un "Nâ-
zım Hikmet Biyografisi" de-
ğerli belgeler ve çok ilginç
bilgilerle dolu. Sergilenen
gerçeklerin kamuoyunca
doğru algılanması da aynı öl-
çüde gerekli. Bir noktaya
açıklık getirmeyi o nedenle
önemli sayıyorum.
Yazaria söyleşisinde Sayın
Ataol Behramoğlu şunu
sordu:
"Nâzım Hikmet'in Türki-
ye'den gizlice aynlışı konu-
sunda, açıkça yazmamanıza
karşın, devletin ya da MlT'in
bu olaya göz yumduğunu
sezinletir gibisiniz. Çok cid-
di bir iddia değil mi bu?"
Yazarın verdiği karşılıkta
sorunun yanıtı yok. Başka
şeylerden söz ediyor. Biyog-
rafinin metninde de konuyla
ilişkili sayılabilecek tek nok-
ta, bir emekli müsteşann çay
sohbetinde şöyle dediği söy-
lentisi:
"Nâzım Hikmet'in kaçışı
bir bakıma MlT'e ferahlık
vermiştir."
O günkü tüm devlet güçle-
rinin gözünde belaya dönüş-
müş şairin gidişi, söz konu-
su kesimlerdeki kimi kişilere
şu ya da bu bakımdan "fe-
rahlık vermiş" olabilir.
Bu başkadır, olaya onlann
"göz yumduğunu" düşün-
mek başka. Ikinci tez, birter-
tibe benim de kanşmış ola-
bileceğim kuşkusunu akla
getirir.
Nâzım Hikmet'in gidişine
katkımı otuz küsur yıl sonra
başkalan açıkladı. Ben bunu
hiçbir zaman övünme konu-
su yapmadım, sorulmadıkça
ağzıma bile almadım, sorula-
n da "Büyütülmemesi gere-
ken doğal bir görevdi" diye
geçiştirdim.
Olayla ilişkim açığa çıkınca
hoşnutluk yansıtan tek yoru-
mu, bir yazısıyla Attilâ llhan
yaptı. "Sağ" köşelerde birbi-
rinden gülünç tepkiler dile
getirilirken "sol" köşelerde
de hep "Bu tek kişinin başa-
racağı iş değildir, gerisinde
kimbilir neler vardır" yolun-
da yazılar yayımlandı.
Bir kere daha kayda geçi-
reyim ki durumu benden
başka yalnız Nâzım Hikmet,
Mehmet Ali Aybar ve onun
danıştığı TKP yöneticileri bi-
liyordu. Onlann adlanndan
haberim yok; ama herhaide
MİT yetkilisi değillerdi.
Denebilir ki, "Sen bilme-
yerek bir tertibe alet edilmiş-
sindir belki." Onu da olası
görmüyorum. Çünkü olay sı-
rasında Kemal Aygün Emni-
yet Genel Müdürü imiş. Bir
konuda Leyla Umar'ın ba-
basına yardımcı olması ne-
deniyle sonradan tanıştık.
Daha da sonra eşiyle birlikte
Kıbns'ta ziyaretime geldi. O
zamanki eşim Tülay'ın Nâ-
zım Hikmet konusunu açma-
sıyla, "elden kaçınlış şoku-
nun" Emniyet'i hükümete
karşı ne güç durumlarda bı-
raktığını anlattı uzun uzun.
Tülay da, Kemal Bey'in eşi
Sevinç Aygün de çok şükür
hayatta.
Orgeneral Kaya Yazgan
dostum -yine başkalarının
yanında- sözcüğü sözcüğü-
ne şunlan söylemişti:
"Adınızın olaya kanşması
önce üzdü bizi. 'Bedelini
ödemeli' diyenleroldu. Ama
istemedik. Çûnkü yiğitliği
severiz."
Sayın Selahaddin Beya-
zrt'ın da kamuoyunayansıtıl-
mış bir anısı var. Nâzım'ın şi-
irini seven Adnan Mende-
res onun gidişini haber aldı-
ğı sırada Selahaddin Bey
başkalarıyla birlikte yanın-
daymış. Once şaşırmış gü-
nün başbakanı. Biraz düşün-
dükten sonra "İyi oldu" de-
miş.
Tarihçiler ve "araştırmacı
gazeteciler" yolunu bulup
Emniyet'in, MlT'in, Genel-
kurmay'ın, TKP'nin, Rus Ko-
münist Partisi'nin arşivlerini
taramalı, bir tertip kanıtına
rastlarlarsa açıklamalılar ki
konuya ilişkin yorumlar spe-
külasyonlara değil, gerçek-
lere dayalı olabilsin.
Benim kaygım kişisel onur
koruma isteğinin ötesinde,
Türk solunun psikolojisi ile il-
gili. Neden "bu durumda"ol-
duğumuzu sorup duruyoruz
ya? Geçmişimizdeki başan
kıtlıklarının yarattığı ruhsal
eziklikleryüzünden birbirimi-
ze bir türtü sevgi ve güvenle
bakamayışımız, nedenlerden
biri galiba. özgüvenimizi ar-
tırması gereken olaylar bile
aklımıza bit yeniği kuşkulan
üşüştürebiliyor. Açık konuş-
malarla böyle çocukluk has-
talıklarından kurtulmamız
hepimize büyük "ferahlık"
verecek.
KÎM KtME DUM DUMA BEHÎÇAK behicak@yahoo.com.tr
ÇİZGÎLÎK KÂMtL MASARACI kamilmasarackg mynet.com
HARBt SEMÎHPOROY semihporoyayahoo.com
HAYAT EPtK TtYATROSU MJSTAFA BILGIN hayatepik(g mynet.com
"KUCUK AMERİKA" OLAMADIK
AMA
KÜCÜK LATtN AMEHÎKA OLDUK
ALLAHA ŞUKORL
TARtHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 27Ekün www.nuantas-arikan.com
MEŞEN
ORMAN DENİZ SESSİZÜK
BAYRAMDA GECELİK BİR KİŞİ YP 60 YTL
03806114436 AKCAKOCA www.mesenotel.com
ISI/£C V£ NORVEÇ AYRILIYORL.
19OS'TE BUGÜN, KUZEYAVKUPA ÛLKELEIZİUDEU
isveç ve NOGVEÇ AYütLMiçn. IBI4-'TB, NOR-
VEÇ 400 YIL BİGLEpK. feALOIĞl OANİMA&cA'
OAAJ KCfWlAIC,/\YfJt YIL İSVEÇ.'E BAĞLAA/MIST1-.
19. YÜZYtL, SAAMYtt-£ÇM£, TTCAIS.BT VE GEMİ-
CİÜKTE OtûUGU KAOAfl, SAMATTA DA İLE/Sl£r
MELE&-E GEÇMİŞj /8e4-'rjE PARLAMENTEfi
SfSTEM KABUL GPİLM/ÇTİ. SUMCAIZIfJ YAKH
StRA, İSKANOİMAV ÜUsEl£R:İNDE MİLÜYETÇİ-
LİK AKfMLA/Sf OA G4A/LAA/M/fT/. YÜZ.YIL SoN-
LAItlMOA BAŞLAyftU POLİTİK AA/LAÇMAZL(K-
LAR, SOMUMOA İKİ ÜLKBUİM AYf&U4A£/tJA
ME&EN OLMüŞTU. NO/SVeÇU'te^ BlfZ &£-
FEfîANÖUMLA, DAUİMAKKA PfiEAJSi CAfSL.'/
«UAAfGOM VII" AOIYCA KGAL SEÇMİŞTİ..
DÜZ ÇİZGİ
ÜMİT ZÎLELİ
Cumhuriyet ve Şecere!
Tayyip Bey, Türkiye'yipazahamakiçin Kuveyt'e
doğru yola çıkmadan hemen önce, bir gazeteciso-
ruyor.
- Cumhurbaşkanı'nm 29 Ekim resepsiyonu-
na tüm üniversite rektörierini davet etmesini
nasıl değeıiendiriyorsunuz?
Tayyip Bey, Cumhuriyet tarihinde görülmemiş, iz-
leri hiç silinmeyecek tarihi yanıtını yapıştırıveriyor:
- Adama derler ki, bayram değil seyran de-
ğil...
Şaşırdınız mı? Emin olun ben hiç ama hiç şaşır-
madım! Bu cümleyi duyunca arşivimi kanştırdım;
Tayyip Bey hakkında yazdığım yüzlerce yazıyı göz-
den geçirdim. Cumhuriyetle, demokrasiyle, Musta-
fa Kemal'le ilgili söylediklerine baktım; ve gönül ra-
hatlığıyla gördüm ki, Tayyip Bey, bu söyleminde yer-
den göğe kadar tutarlıdırü!
Atatürk'e "put", demokrasiye "araç" diyen,
Cumhuriyetin başına "Islam" ibaresinin eklenme-
sı gerektığinı söyleyen, Gulbeddin Hikmetyar ad-
lı teröristın önünde diz çöken zihnıyetin bu sözcük-
leri sarf etmesine niçin şaşıracağız, anlayamıyorum!
Daha Başbakanlık koltuğuna oturduğu ilk günlerde
yaptığı Malezya ziyaretinde Tayyip Bey, "Türki-
ye'de birIslam devrimi olmayacak m/?"diye so-
ran New Straits Tımes gazetesinin muhabirine ver-
diği yanıtta ne demişti, anımsayalım:
- Türkiye'de bir Islam devrimi olmaz. Çünkü
Türkiye modem bir Islam devletidir!
Tayyip Bey'in Cumhuriyet Bayramı'nı bayramdan
saymaması çok doğaldır!
• • •
Aslına bakarsanız, bu iktidann Cumhuriyete kar-
şı yürüriüğe koyduğu projeyi anlamak, hangi ka-
ranlık sulara çekilmek istendiğimizin ayırdına var-
mak için Tayyip Bey'in söylediği sözcüklere de ge-
rek yok!
Van Üniversitesi Rektörü Yücel Aşkın'a karşı
başlatılan "linç hareketi" tek başına neler tasarlan-
dığını göstermeye yeter de artar bile.. Siz, dünya-
nın herhangi bir ülkesinde, devletin neredeyse tüm
kurumlanyla kavgalı bir iktidar gördünüz mü? Kar-
şı olduğu, yıkmak için her yolu denediği ve şu an
tutuklu olarak cezaevinde bulunan rektör için "O za-
ten Ermenidir" diyerek kafatasçılık yapan iktidar
milletvekıli gördünüz mü?
AKP millletvekili Ramazan Toprak bunu da yap-
tı. Ardından Vakit gazetesi, Rektör Aşkın'ın dedesi
ve babaannesinin nüfus kayıtlarında "muhtedi"
yani "din değiştirmiş" yazılı olduğunu iddia etti.
Şimdi, kafalanndaki rejim değişikliğini gerçekleştir-
dikleri takdirde Türk toplumunu nasıl bir "cehennem
azabı"run beklediğini göstermesi bir yana, bu yak-
laşım, her türiü ahlak ilkesini nasıl hiçe saydıklannı
da belgelemesi açısından bir ıbret vesikası!
varsayalım ki Rektör Aşkın Ermeni asıllı; bu suç
mudur? Bu ülkede yaşayan 24 etnik gruptan milyon-
larca yurttaş yok mu? Bugün, şeceresini, iki-üç ku-
şaktan önceye götürebilen kaç kişi sayabilirsiniz?
Madem iktidar milletvekili ve dinci gazete böylesine
bir yolu açtı, o zaman şu soruya da yanıt versinler:
- Hükümetin en başından başlayarak, tüm
kabine ve milletvekillerinin aileierinin tümü sa-
pına dek Türk ve Müslüman mıdır? Şecereieri-
ni çıkartsmlar, görelim...
Yüreklen yetiyorsa, bekliyoruz!
Eskişehir'in aydınlık insanları
Hafta sonu Çağdaş Yaşamı Destekleme Deme-
ği'nin davetlisi olarak Eskişehir'deydim. Bunca ka-
ranlığın orta yerinde yüreğim yine umutla, aydınlık-
la ve sevinçle doldu. Ne zaman bu kente gitsem ay-
nı duyguları hissetmenin tadına doyulmaz keyfıni
yaşıyorum. Gençlerin çoğunlukta olduğu konfe-
ransta "aydın ihanetini" anlattım. Akşam da tiyat-
roya gittim. Sevgili Turgırt Özakman'ın "Bir Şeh-
naz Oyunu"nu sahneleyen Şehir Tiyatrosu oyun-
culannı büyük bir hayret ve hayranlıkla izledim. Yo-
lunuz düşerse, kente serpiştirilmiş o tiyatrolan gö-
rün, ooyunlan izleyin.. Istanbul'dayada Ankara'da
bile göremeyeceğiniz güzellikte ve şıklıkta, üstelik
tam 2 bin kişiye aynı anda hizmet verebilen sanat
mabetlerini görün ve kıskanın! Ben öncelikle Şehir
Tıyatrolan'nın o pınl pınl oyunculannı yürekten alkış-
lıyorum. Ve çağdaş bir kent yaratan Eskişehir Ana-
kent Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'in
önünde bir kez daha saygıyla eğiliyorum. Tabii, her
türiü engele karşın onu bir kez daha seçen Eskişe-
hir halkının da...
e posta: umitzileli@gmail.com
BULMACA SEDAT YAŞAYAN
1 2 3 4 5 6 7 8
1 2 3 4 5 6 7 8
SOLDANSAĞA:
1/ Zongul-
dak'ın Ereğli
ilçesinde bir
şelale. 2/ Vü- 3
cuttaki AIDS
virüsünü sap-
tamakta kulla-
nılan test...
Gözkapağına
sürülen boya.
3/ Yas havala-
nna uygula- 9
nan bir halk
ezgisi. 4/Uğraş... Gü-
ney Amerika'da yaşa-
yan bir yük hayvanı.
5/Erzurumyöresinde
3
gövdesi yenilen ya da
turşu yapılan otsu bir
bitki...Parola.6/Kök,
sap ve yaprak şeklin-
de farklılaşmamış bir 8
bitkinin yaşama ve 9
büyüme organı... tri taneli bezelye. 7/21 yaşın al-
tındaki oyunculardan kurulu spor takımlan için kul-
lanılan sözcük... Bir etkinliğin geçici olarak durdu-
rulduğu süre. 8/Yanardağlardan firlayan çok küçûk
kaü parça. 9/Ses... Evren.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Rize'nin Ayder yaylası yakınında bir şelale. 11
Hisse, pay... Yardım istendiğini anlatmakta kulla-
nılan sözcük. 3/ Afrika'da bir ırmak... Bir müzik
parçasını kısa ve çarpıcı görüntülerle sunan film.
4/Başlangıcı olmayan, öncesiz... Sıcak bölgelerde
yetişen çok sert bir ağaç. 5/ Güzel kokulu bir ka-
vun... Birnota. 6/Sanrenklibirüzümcinsi. 7/Yok
etme... Doğu Anadolu'da bir göl. 8/Şöhret... Yap-
ma, etme. 9/ Optikte, ışığı yansıtmak ya da renkle-
rine ayırmakta kullanılan cisim... Argoda esrar.