Katalog

27 EKİM 2005 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Kimsesiz miniklere bakıcılar tarafından işkence yapılması Türkiye'yi ayağa kaldırdı Çocukyuvasında dehşet Kutlama yeriyine GÜRSUKUNT ANTALYA -Cumhunyet Bayramı kut- lamalan, geçen yıl olduğu gibı Antal- ya'yı bu yıl da ıkıye böldü. tl kutlama ku- rulu trafik sıkışıklığını gerekçe göstere- rek kutlamaları Cumhunyet Meyda- nı'ndan Konyaaltı Caddesı'ne aldı An- cak DSP, MHP. DYP ıle aralannda Ulu- sal Düşünce Derneğı. Tüm Emekliler Derneği ve CUMOK gibı sıvil toplum ör- gütlerinın buJunduğu grup, 29 Ekim sa- bahı her yıl olduğu gibı Cumhunyet Mey- danı'nda yennı alacak. DSP İl Başkanı Baştuğ Çahşır. kutla- ma yennuı değıştırilmesı karannın sıya- si olduğunu belırtti Kutlamalann Cum- hunyet Alanı'nda yapılması yönünde top- ladıklan unzalan da 27 Ekım'de Antal- ya Valılığı'ne ıleteceklerinı ıfade eden Çalışır, "AKP'nin tüm sakhnlan bttuıç- h ve siyasi. Kutlamalann, Atatürk Anıü önünden uzaklaşünhnası da bunun bir parçasr dedı DYP 11 Başkanı AhmetKiştin, Cum- hunyet Bayramı'nı Ataturk Anıü'nın bu- lunduğu Cumhunyet Alanı'nda yapa- caklannı vurgulayarak uygulamayı Cumhuriyet ılkelerinden uzaklaştırma olarak değerlendırdı. Kıştın, "AKPik- tidannın ardındaa tören yerinin degj- şıtirilmesinin kasıtiı olduğunu düşünü- yorum" diye konuştu. Türban \ yasağı | işlemtyor SEYFETTtNMETE ÇORUM-Çorum'un Laçin ilçesine bağh Nariı beldesuıde 10 yıldır sınıf öğ- retmeni olarak görev yapan Hacer Yıl- dınm, AKP'nin ıktidara gehnesmden bu yana derslere türbanla gıriyor. Yıl- dınm, halkın yoğun katılım gösterdiğı resmi törenlere de türbanla katılmak- tan gen duraıuyor. AKP hükümetınin ış- başına gelmesı- nin ardından Çorum'da ka- musal alanlarda I^O'iHlyi" *" türban takanla- nn oranı arttı. Çorum'un La- çın ilçesine bağ- lı Narlı belde- 4£- t • sindekıNarhll- köğretım Oku- lu'nda sınıf öğrermenı olarak görev ya- l pan Hacer Yıldınm son 3 yıldır resmi tö- renlerde ve bayramlarda da türbanıyla boy gösteriyor. Yıldmm. bayram kutlama- lannda devlet yetkilılennın önünden "Atam lzindejiz T 'pankartıyla birlikte ge- çiyor. Çorum Mıllı Eğitım Müdüriuğü yet- kililen eğitım kurumlarmdakı türbanlı- lara göz yumuyor. Çorum Eğitim-Sen Şube Başkanı Hahl Özbent yetkililenn müdahale etmedığını söyledı. Bamkahmı • suç duyurusu LEVTNTGENCELLİ BURSA - AKP'li Bursa Büyükşehir I Beledıye Başkanlığı. Bursa Kültür ve j Tabıat Varlıklannı Koruma Kurulu'nun f Ulu Cami, Orhan Camii ve tanhı Bele- diye Binası önünde kurulan Ramazan So- kağı'nın kaldınlmasına ilışkin karannı uygulamıyor. Atatürkçü Düşünce Derneğı (ADD) Bursa Şubesı ıle ÇEKÜL Vakfı'nın baş- vurulannı değerlendiıen Koruma Ku- rulu, satış barakalannın kaldınhnasına karar vermış ve karar Bursa Büyükşe- hır Belediyesı'ne tebliğ edılmışn. Ancak Büyükşehir Beledıye. karan dikkate al- madı Bunun üzenne ADD Bursa Şube- sı Başkanı LütfüKırayoğhı. AKP'li Bü- yükşehir Beledıye Başkanı Hikmet Şa- hin hakkında suç duyurusunda bulundu. Kırayoğlu, Külrür %'e Tabiat Varlıklan- nı Koruma Yasası gereğı alınan karann mutlaka uygulamnası gerektiğini vurgu- ladı. AKP'li Osmangazi Beledıye Baş- kanı Recep Altepe de Orhangazi Par- kı'ndaki barakalann tarihi bölgeye ya- » kışmadığını söyledı. | SELAHATTtN GÖKATALAY MALATYA-Malatya Çocuk Yu- vası'nda bannan 0-6 yaş grubu kim- sesız çocuklann "bakıcı anneler" tarafından terlik, sopayla dövülme- leri, hakaret ve işkenceye uğrama- lannın ortaya çıkması yurt genelin- de ınfiale yol açtı. Olayı televizyon- dan izleyen yurttaşlar önceki gece yurt binası önünde protesto göste- risi yaparken aralannda yuvanın müdürü N.Y'nin de bulunduğu 8 ki- şi görevden uzaklaştınldı. Olayla ilgili gözaltına alınan 7 kişiden 2'si mahkemece rutuklandı. PROTESTO GÖSTERJSÎ Kimsesiz miniklenn bakıcılan ta- rafından dövülmesimn gızlı kame- ra ile çekilen görüntülerinı bır tele- vizyon kanalında izleyen yurttaşlar Malatya'da Çocuk Yuvası'na gide- rek protesto gösterisi yaptılar. Böl- geye çok sayıda polis sevk edilirken, çocuklann bakıcılar tarafından tek- me, tokat, terlık ve sopayla dövül- mesinı televizyondan izleyince deh- şete kapıldıklannı belirten yurttaş- lar sorumlulann en kısa sürede yar- gılanmasını istediler. Yuvada kalan çocuklann yakınlan, sivil toplum örgütü temsilcileri ve bır grup yurt- taş, yuva önündeki eylemlerini ak- şam saatlerine kadar sürdürdü. Gös- tericiler "Çocuklara uzanan eiler küTbm" diye slogan attı. Yuvanın bulunduğu Mücelli Cad- desı sakinlerinden AK Şahin Nacar, 40 yıldır burada oturduğunu belır- terek, "Geçen yaz ayında yurt bah- çesmdegörevfflerpiknikyapıpkebap yedi O çocuklara vennediler, yüre- ğim parçalanmıştL Şimdi gidip, o mangalankırmakistediın; ancakpo- lisler bırakmadT dedı Murat Ay- dm ıse mahallelerindeki yuvada böy- le şeyler olmasından üzüntü duy- duklannı ıfade etti. Bu sırada çocuİc- lar da pencereye çıkıp bağırdüar. SoRUŞTURMA BAŞLADI Malatya Valisi Osman Derya Ka- dıoğtu da yuvadaki işkence ve kötü muamelenın kabul edilemez oldu- ğunu, sorumlu kişilerin hesap vere- ceğini söyledi. Programın tanıtım görünrüJennin yayımlanmaya baş- laması üzerine olaya müdahale et- tiklenni ve ıdan soruşturma başlat- tıklannı belirten Kadıoğlu, prog- ram yayınlanmadan bir kişinin gö- revden uzaklaşrınldığını açıkJadı. Yuvadaki çocuklara işkence yapan- lann 4'ünün temızlik şırketinde gö- revli olduğunu ifade eden Kadıoğ- lu, "Yirvanın müdürü dedahiofanak üzere 8 kişi görevden uzaklaşunldı. 4 temizUk şirketi görevtisinin yanı sıra kurumun müdürü, yardımcı hizmetli üe nöbetçi amirteri görev- den alındT diye konuştu. Vali Kadıoğlu, yuvada kalan 0-6 yaş grubu çocuklan içinde bulun- duklan kötü durumdan kurtarmak ve rehabilite edebılmek için psiko- log ve uzman doktorlann yuvada çalıştığını dile getirdi. Olayın ardından Malatya'ya gıden Sosyal Hizmetlerve Çocuk Esirge- me Kurumu (SHÇEK) Genel Mü- dürü îsmaflBanş ve müfettişler yurt- ta incelemelerde bulundu. 2 ZANLI TUTUKLANDI Bu arada Çumhuriyet Savcılı- ğı'nın olayla ilgili başlattığı soruş- turma kapsamında 7 kişı gözaltına alındı. Ifadeleri alındıktan sonra Malatya Sulh Çeza Mahkemesi'ne Ş , , , , , LY. ve El'den Ş.S. ile E.B. rutuklan- dı. Diğer zanlılar, tutuksuz yargı- lanmak üzere serbest bırakıldı. ÇHP Malatya Milletvekili Mev- lüt Aslanoğju da haberin yayımlan- ması üzenne dün Malatya'ya gıde- rek yurtta incelemelerde bulundu. Yurt binası girişinde basın mensup- lanna açıklamalarda bulunan Asla- noğlu. "Bu hepimizin sonımluluğu, bu çocuklarbizim çocuJdannuz. Bu Maiatya'\B sürülmüş kara bir leke- dir. Hepimizin çocuğu \ar. Burada eğitim veren insanlann mutlaka pe- dagojik eğitim alması lazun. Bunu devletin tüm kademeierine taşı\ıp sorunu hep birlikte çözmemiz lazun. Çocuklann siyaseti olmaz. Sosyal devletohnanmerdemKBğivanhr,bu erdemiüiği hepimizin göstermesi la- zun" dedı. AKP MKYK üyesi Öznur Çahk da açığa alınan görevliler arasuıda 19 yıllık bir personel de olduğuna dikîcat çekerek "Ne uzücüdür Id bu görüntü yeni tespit ediny^r. Geçmi- şe dönük olarak inamyorum ki ge- rekli araşorma yapdacaknr, sonun- luluknereyekadardayamrsa gerek- li olan işlenıleryerinegetirflecektir" diye konuştu. AKP Malatya II Baş- CHP KONUYU MECLİSE TAŞIDI Akşiften itiraf: Kadro yok ANKARA(CumhuriyetBürosu)-CHP çocuk yu- vasındaki işkence iddialannı ve son iki yilda kaçı- nlan çocuk sayısını Meclis gündemine taşıdı. Eski Devlet Bakam Güldal Akşit. "İnsanlık dışı bir olay" diye konuşurken sorunun kadro yetersızlığuıden kaynaklandığını söyledı. Akşit, "Kurumun etinde yeterli kadro yok. Bu nedenle geçicipersonel ileidare edilmeye çahşurvor. Böyle olunca da bu tip sorunlar yaşanıyor" diye konuştu. ÇHP Izmir Milletvekili Canan Antman, Devlet Bakam Nimet Çubukçu'nun yamtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde, SHÇEK'e bağh Malatya Çocuk Yuvası'ndaki ıddialan gündeme getirdi. Ant- man önergesinde, "0-6 yaş çocuklara uygulanan iş- kencenin dehşet içinde iztendiğini, bu görüntülerin tüm halkta infıal yaratuguu" belırtti. ÇHP Izmir Milletvekili Muharrem Toprak ise Içişleri Bakam Abdülkadir Aksu'ya, Türkiye'de son iki yılda kaçı- nlıp bulunamayan çocuk sayısım sordu. Toprak, önergede, "Bu olaviann artmasının nedenleri araş- ünlmış mıdu"? Araşonlnuş ise çözüm yollan neler- dir" sorulanna da yer verdı. Öte yandan ÇHP ıddialan araştmnak için bir he- yet oluşturdu. ÇHP'li Muharrem Kıhç, Ferit Me\- lüt AslanoğliL Özlem Çerçioğlu ve Erdal Karade- mir'den oluşan heyet, Malatya'da araştırma yapacaklar. Aynca ÇHP'li Ahmet Ersin de üyesı olduğu Insan HakJannı Inceleme Kormsyonu'na gönderdıği ya- zıda, tüm bakımevı ve yurtlann komisyonca gün- deme alınmasını istedi. Adalet Bakam Cemil Çiçek, çocuklara yönelik bu davTamşlann asla kabul edi- lemeyeceğım ıfade ederek, yurtlann gözden geçi- rilmesi gerektiğini kaydetti. TBMM Insan Haklan- m Inceleme Komısyonu Başkanı Mehmet Elkat- mış, "Bu tür hareketierin böylesine savunmasız ço- cuklarakarşıyapımıasıişkenc^eııötecinayeUir'' de- di. DYP GeneÎBaşkanı MehmetAğar ıse. "Konunun siyasi sorumlulan da hesap vermeh" diye konuştu. Malatya'daki olaylann ardından yurttaşlar tepkilerini yurt binası önüne giderek gösterdL (Fotoğraf: AA) SACLIK VE SOSYAL HIZMET EMEKÇİLERİ SENDIKASI: Siyasalyandaşlığın sonucu ANKARA (Cumhumet Bürosu) - Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçilen Sendikası (SES), Malatya'da Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu'na (SHÇEK) bağh bir çocuk yuvasmdan yansıyan işkence görüntülerinin çırkın ve çağdışı olduğunu belirterek, "Taşeron şirketlere bağh, kann tokluğuna ve siyasal yandaşhkla, eğitinısiz, iş güvencesiz çahşOnlan bu insanlardan büdikleri yöntemlerin dışmda bir yaklaşun bekknebilir mi?" diye sordu. SES'ten yapılan açıklamada, Türkiye'de uygulanan sosyo-ekonomik politikalann etkisi ile her geçen gün sosyal hizmete muhtaç kesunin arttığını kaydetti. Açıklamada, "SHÇEK, Malatya'da bir çocuk yuvasmda yaşanan çirkin görüntüler ile tekrar gündeme geldL Yaşananlar, çağdaş sosyal hizmet anlayışı ve insan vicdam açısmdan kabul edilemeyecek kadar çirkin ve çağdışıdır. Sorumluluk birkaç personefc bıraküamayacak kadar önemli ve derindir" denildi. Sosyal hizmet kurumlanmn kapasitesınin üzerinde hizmet verdığine de dikkat çeken SES, buna karşuı personel sayısmın yeterli ohnadığmı vurguladı. "Personel sayısmın % asgari 17 bin civannda ohnası gerekirken, \ 8 bin 500 civannda personeDe hizmet \ vermektedir" açıklamasmı yapan SES, i \ kurum yöneticilerinin sosyal hizmetler 1 \ alarunın hassasiyetini kavTamaktan I l uzak olduğunu ifade etti. 11 kanı Ihsan Koca ise daha önceden de yurttakı çocuklarla görüştükleri- ni ancak hiçbirinin bugüne kadar şikâyette bulunmadığını söyledi. Koca, "Çocuklar önceden tembih- leniyor mu nedir hiçbir rahatsızfak beürtilmedL Tabii biz geneüikle ha- ber vererek geliyoruz. Yurtlar mü- sait olduğu zaman gelebilirsiniz di- vorlardı ve biz öyle gelip ziyaret edi- yorduk" dedı. ŞîKÂYET EDİLMİŞTİ Malatya Himayeye Muhtaç Yaş- lılar ve Çocuklan Koruma Yardnn- laşma, Dayamşma Derneği Başka- m Ece Buldan ise çocuklann işken- ce gördüğüne ilişkin birçok kez il- gili makamlara şikâyette bulunduk- lannı ancak hiçbir işlem yapılma- dığını \Tirguladı. Ece Buldan sözle- rini şöyle sürdürdü: "Türkiye'nin yeni öğrendiği bu olaya biz ydlanhr tanıkhk edhoruz. 6-7 vıl önce va- nunda kalan bir kadının çocuğunu götürmüştük. Sonra sırtmda sopa izleri tespit ettik. Aynca çocuklann ruh halindenişkencegördüklerinian- hyorduk. Vatandaşlardan çok fazla ihbar geli>ordu. Israrlı başvurulan- mız üzerine 2003'te Ankara'dan ge- len nıüfettişlerden biri kentten ağla- varak gittL Ama vaşananlar rapor- larlabelgeknemedLSonrasındaida- ri değişüdiklerolda Herhangibir ne- tice alamadık. Yapüğımız müraca- atlan, şikâyetieri şov yapıyor" diye değerlendirdiler. Hatta bizi oradan uzaklaşürmak için kendi bünyele- rinde bir dernek kurdular. r Eğitim-Sen Malatya Şubesi Baş- kanı Erdoğan Canpoİat da olayı yar- gıya taşıyacaklannı açıkladı. Merkezi Elazığ'da bulunan Yetiş- tinne Yurtlanndan Aynlanlan Ko- ruma, Yardımlaşma ve Dayamşma Derneği (YADER) Genel Başkam S f f l Ç â Malatya'da çocuklann dövülmesi olayıyla ilgili TBMM'de araştınna komisyonu kurulmasını istedi. ÇOCUKLARA ACÎL TEDAVICEREK înönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi Psildyatri Bölümü'nde göreyli Çocuk Psikiyatn Doktor Öz- lem Özd Özcan, şiddete maruz ka- lan çocuklann acilen psikolojik te- da\i altına alınması gerektiğini söy- ledi. Özcan, yuvada uygulanan şid- det ve işkencenin uzun bir süredir yapıldığı yönünde izlenimler edi- nildiğini belirterek, çocuklann şu anda ciddi birpsikolojik travma ya- şadıklannı ifade etti. Özcan, özel- hkle 0-6 yaş grubunun kişisel geli- şım açısuıdan çok önemli bır devre olduğunu, bu dönemde şiddetle kar- şılaşan çocuklann, erişkuılik döne- minde şıddet uygulayıcısı bireyler hahne geldiğıni ıfade etti. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Solcu Olmak• •• Türkiyemizde, insanların kafalarının iyice bula- nıklaştığı ve eskilerin deyimi ile "At iziyle it izinin birbirine kanştığı" bir ortamda, "sol" adına öyle şeyler dile getiriliyor, öyle inciler döktürülüyor ki şaşmamak mümkün değil. Neredeyse "Sol ve liberalizm aynı şeydir" di- yecek olan, hatta bazı utanmazlann ya da cahil- lerin böyle dedikleri bir ortamda, temel hedef ge- ne Atatürk ve Atatürkçülük oluyor. Atatürkçüler solcu olamazmış, solcular da Atatürkçü olamaz- mış. Ve öylesine yüksek sesle bağrışıyorlar ki, yeni yetişmekte olan gençlerimizin de kafası karı- şıyor. Bir yandan dış dinamikler, bir yandan bun- lann içerdeki uzantılan, çocuklarımız ne yapsın?.. Aslında, hiç kimse solcu olmak zorunda değil, Atatürkçü olmak zorunda da değil. Bir insan, pe- kâlâ liberal ve Atatürkçü olabilir. Aynı biçimde, bir insan solcu ve Atatürkçü olabilir. Zaten solculuk ve Atatürkçülüğü birbirinden ayıramazsınız. Fa- kat bir insan, liberal ve solcu olamaz. Eğer "Ben liberal ve solcuyum" derse gülünç olur. Bu söylemi dile getiren süper zekâlılar, "Sol değişim demektir, liberalizm de değişimi içerir. O halde sol ve liberalizm birbirini dışlamaz" gibi- sinden görüşler ileri sürmektedirler ki, bunların yaptığı şey, tarihsel gelişmeyi yadsımaktan baş- ka bir şey değildir. • • • "Sol", değişim demektir ve "solcu olmak", de- ğişimden yana olmak demektir. Günümüz süper zekâlı dönek liberalleri de bunu yadsıyamamak- ta, fakat "Liberalizm de değişim demektir" gibi- sinden bir savunmanın ardına sığınmak ıstemek- tedirler. Oysaki kapitalist dünyadaki olumlu değişimle- rin kökeni, sömürgelerinden aktardıkları değer- lerde yatar. Yani liberal dünyanın günümüzdeki refahının başlangıcında, sömürge halklannın alın teri, gözyaşı ve kanı vardır. Ve Avrupa devletlerin- deki sosyal dengenin kökeninde de "sol"dan du- yulan korku ve "Aman solcular gelmesin" endi- şesı yatar. Bizim dönek solcuların, günümüz ABD'sini emperyalist bir devlet olarak eleştirmeleri ve (sözde) mahkûm etmelen, hazin bir çelişkidir. Zi- ra ABD, günümüz dünyasında gelişmiş devletler içinde, liberalizmi acımasızca uygulayan tek dev- lettir. Eğer solculuk ve liberalizm, "değişimden yana olduklan için", böylesine yakın ıseler, ABD'nin solculan nerede? Ve bizim eski solcular, bırer liberal olarak ABD'ye neden karşı çıkıyor ve emperyalist olmakla suçluyorlar? • • • Evet, "sol" değişim demektir. Ve Fransız Devri- mi sürecinde, "genel meclislerin" ortak toplantı- sında, krala göre "solda duran" halk temsilcileri- nin bu konumlanndan başlamak üzere, bir ülke- de sosyo-ekonomik yapıyı değiştirmek ısteyenler "solcu", bu yapıyı korumak isteyenler "sağcı" olarak nitelendirilir ve isimlendirilirier. Fakat aynı dönemde, aristokrasiye karşı olan- lar arasında da (isterseniz "solcular arasında" deyin) ikilik ve çatışma çıkar. O dönemin liberal- leri, devlet ve özgüriükler arasındaki ilişki olarak "devletin görevinin", sadece "özgühükleri koru- mak olduğunu" ileri süreıier Bunlann anlayışına göre "Zafen doğuştan akılcı (rasyonel) ve fayda- cı (utulitarist) olan bireyler, kendileri için en doğ- ru olanı yapacaklardır. Ve böyle tek tek bireyler kendileri için en doğruyu yaptıklan zaman, top- lum için de en doğrusu yapılmış olacaktır." Bu düşünce, günümüze kadar izlerini sürdüğü- müz, liberal düşüncedir ve geçen yüzyılda mah- kûm edilen bu anlayış, şimdi yeni isimlerle gün- deme getirilmekte ve egemen kılınmaya çalışıl- maktadır. • * • Oysaki aynı dönemde, başka türlü düşünen solcular da vardı. Bunlar, Paris yakınlannda eski bir "Jakoben manastın"n\n kalıntılannda toplan- dıklan için, "Jakobenler" olarak isimlendirilirler. Jakobenler, yaşanan toplumda bir "dengesiz- lik" olduğunu ileri sürerek, "fırsat eşitliği" olmadı- ğını dile getirirler. Jakobenlere göre devletin gö- revi, "önce özgüriük ortamını kurmak", yani in- sanlara fırsat eşitliği sağlamak ve ondan sonra özgürlükleri korumaktır. Aksi takdirde devlet, toplumdaki eşitsizliği korumuş olur. Bu anlayış da günümüz sosyalizminin ve sosyal demokrasi- sinin temelini oluşturur. Unutmamak gerekir ki, genç Karl Marx Pa- ris'e geldiğinde, inançlı bir "jakobendir". Şimdi bu konularda kimi yazılanlara ve söy- lenenlere bakryorum da; gülsem mi ağlasam mı karar veremiyorum... 'Gazinoculap Kralı' Aslan yaşamını yrürdi • İSTANBUL(AA)-"Gazinocular Kralı" ola- rak tanınan Fahrettin Aslan (74), Beykoz'daki evin- de yaşamını yitirdi. Fahrettin Aslan'ın oğlu Sacit Aslan, basın mensuplanna yaptığı açıklamada, babasmın Anadoluhisan'nda- ki vıllasında dün sabah saat- lerinde vefat ettiğini bildir- dL Babasırun uzun zamandan beri şeker hastası olduğunu ve 6-7 aydır da durumunun ıyi olmadığım anlatan Sacit Aslan, "Babam, yurtdışında da tedavi görüyordu. Dün- yanın en mutlu insamyım ki, babamla olan dargınlığımı 1.5 yıl önce sona erdirdim. Kral gibi yaşadı, kral gibi öl- dü" dedi. Aslan, babasmın cenazesinin yann Teş- vikiye Çamisi'nde öğleyin kılınacak namazın ar- dından toprağa verileceğini kaydetti. 'Beypazarı Ağzından Kelimeler' • ANKARA (AA) -Beypazan Belediyesi, halk arasında kullanılan ilçeye özgü kelimeleri ve ifa- delen derleyerek 'Beypazan Ağzından Kelime- ler' adı albnda kitapçık haline getirdi. Kitapçık- ta birbirinden ilginç 5 bin 202 kelime ve ifade yer alıyor. Kelime ve ifadelerden bazılan: Ababa: Annenın babası. Abilti gabilti: Yok etmek, boşa gidermek, boş yere harcamak. Acalak acalak ba- ğırmak: Ağlar gibi ses çıkarmak. Fahrettin Aslan 74 yaşmdaydL