Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
19 E K İ M 2005 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Türkiye îslamisermaye
kıskacında
Turgut ÖTjaVın başbakanlığı döneminde Türkiye'ye özel
yasalarla giren Arap sermayesi, Necmettin Erbakan 'la
gelişti, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 'la doruğa ulaştı
BARIŞ DOSTER/ TARKAN TE.MUR
12 Eylül zıhniyetının desteği ve
darbeden günümüze kadar Anap, RP,
DYP' nin kurduğu tüm hükümetlerin
kimi zaman açık, kimi zaman da ör-
tülü desteğiyle Tüıkiye'yi adeta "sar-
maşık" gıbı kuşatan Arap - Islam ser-
mayesi, Türk Telekom'u almasıyla
yeniden Türkiye gündemine oturdu.
Dönemin Nakşi başbakanı Turgut
Özal'ın özel yasalar çıkararak destek-
lediği îslami sermaye, zamanla "çjğ
gibi büyüyerek" faizsiz bankacılık
söylemiyle inançlı kitlenin "yasük
alü birikimlerini'' sömürdü.
îslami sermaye, askeri darbe önce-
sınde Süleyman Demirel hükümeti-
nin aldığı 24 Ocak Kararlan'nın açık-
lanması ile Türkiye'ye akışının ilk
sınyalini verdi. Arap sermayesinin
yönünü Türkıye'ye çevirmesi için
çalışmalar. darbe yönetiminin baş-
bakanı Bülent Ulusu'nun 80'h yılla-
nn başında Islam Konferansı Örgü-
tü (ÎKÖ) kapsamında bulunan Islam
Kalkınma Bankası bünyesinde bir
enstitü kurması çalışmalanyla başla-
dı. 12 Eylül 1980 askeri darbesi, 24
Ocak Kararlan'nın uygulanmasını
bir süre ertelese de, dünya kapitalist
sıstemiyle Türk ekonomisini bütün-
leştirmeyi amaçlayan 24 Ocak Karar-
lan'nı asken cunta yönetımi uygula-
dı. ABD desteğindekı Suudı serma-
yesi, özellikle Türkiye'de bağlan olan
ünlü îslami kuruluşu Rabıta'ya üye
olanlan ve kimi tarikat önderlerini
kullanarak Türkiye'ye gırdi.
İslaml sermaveye özel yasa
Türkiye, 1984 yılında Nakşi Tur-
gut Özal'ın başbakanlık koltuğuna
oturmasıyla Arap sermayesı ile tanış-
ü. Türkiye'nin de üyesi bulunduğu Is-
lam Konferansı Orgütü'ne bağlı Eko-
nomik ve Ticari Işbirlıği Komitesi
(ISEDAK), 1984 yılında dönemin
Cumhurbaşkanı Kenan Evren'i baş-
kanlığa seçınce, Arap sermayesinin.
artık Türkiye'ye girmesi önünde hiç-
bir engel kalmamıştı. Özal ise îsla-
mi sermayenin gelişmesi için özel
yasalar çıkardı. Turgut Özal'ın kar-
deşi Korkut OzaL Turgut Özal'ın si-
yasi gücüyle ticaret hayatında önem-
li başanlar sağlamaya başladı. Özel
finans kurumlanndan Al Baraka Türk
ile Islam sermayesi Türkiye'ye aktı.
Daha sonra ıse ABD destekli Arap-
Islam sermayesı çığ gibi büyüyerek
"faizsizbankaahk7
" söylemiyle inanç-
lı kitlenin "yasük alü biriJdmlerini"
sömürdü. Böylece Suudı, Kuveyt,
Iran sermayelen bu birikimleri "işle-
mek" için Türkiye'ye yerleşti. Özal
ıktidan döneminin 1984-1986 ara-
sındakı diliminde Türkiye'de faali-
yet gösteren Suudi şirketlerinin ora-
nındaki artış, yüzde 4500, tran şirket-
lerinin ise yüzde 2100 oldu. Arap
sermayesinin her geçen gün ekono-
mide artan payı Türkiye'de "tarikat
sermayesinin hddmgleşmesmur önü-
nü açtı. Başbakan Ozal, tankatlann
holdingleşmesi için o günlerde şu
düzenlemeleri yaptı:
• Faysal Finans ve Al Baraka-Türk
gibi özel finans kunülan Türk Iflas
Kanunu'ndan muaf tutuldu.
• Korkut Özal'ın Islam Kalkınma
Bankası damşmanı olmasının ardın-
dan Arap- Islam sermayesinin, Türk
şırketlerine eşdeğer haklar elde et-
mesini kolaylaştıran yasa değişiklik-
leri yapıldı.
• Islam Konferansı Orgütü'ne bağ-
h Ekonomikve Ticari İşbirligj Komi-
tesi (İSEDAK) kararlan doğrultu-
sundaTürkiye'ye İslami sermaye akı-
şımkolavlaşarmakiçin,tsiamKalkın-
ma Bankası'nın vergi muafiyetini ge-
nişktri
• Türk Bankalan, mevduatlannın
yüzde 10-15'ini, Merkez Bankasına
yatırma zorunluluğundayken, Islam
bankalannın Merkez Bankası'na mev-
duatlannın yüzde 10'unugeçmeyen
yaünmlarda bulunması zorunlu tutul-
du. Dahası bu bankalann iştirak he-
saplannın sadece yüzde 1 'i Merkez
Bankası'na yatmaktaydı. Böylece
Özal, faiz ile çalışan geleneksel ban-
IlsRTEKİN'DENÇETESAVI
Yeşil
sermayeye
cezaevi
sorgusu
AYŞE SAYIN
ANKARA - Adana F Tipi Cezaevi'nde tu-
tuklu bulunan Konya kökenli Endüstri Hol-
ding'ın eskı Yönetim Kurulu Başkanı
Mustafa Ertekin. TBMM Îslami Holding-
leri Araştırma Komisyonu'na mektup ya-
zarak kendisınin de dinlenmesini istedi. Er-
tekin mektubunda, kendisinden sonra işba-
şına gelen yöneticileri aralannda polis ve
kamu görevlilerinin de bulunduğu kişilerle
"çete kunıp" holdingi banrmakla suçladı.
Araştırma Komisyonu bünyesinde oluştu-
rulan alt komisyon bugün Adana'ya gide-
rek cezaevinde Ertekin'in bilgisine başvu-
racak. Ertekin, gönderdiği mektupta, hol-
dingin batışından, kendisinden sonra işba-
şına gelen yönetimi sorumlu rutarak "27
Mayıs 2005 tarihinde holdingin yönetimini
bu çeteJer ele geçirmiştir" görüşünü savun-
du. Ertekin medyaya yansıyan tüm yolsuz-
luklan da bu çetenin yaptığını ileri sürdü.
Ertekin, mektubunda ilginç bir iddiada da
_ _ _ bulundu. Bahsettiği
çetenin içinde bir
kamu göre\'lisi ve
polisin de olduğunu
öne süren Ertekin,
"Holdingin ilk başın-
dan bu yanaki süreci
resmi bdgeü evrak-
larla tarafinıza arz
ettiğimde bu gerçek-
ler ortaya çıkacak-
ür" görüşüneyer
verdi. Ertekin, başta
gurbetçiler olmak
üzere 11 bin 800 ki-
şiden toplanan 300
milyon markın 250
milyon markını zim-
metine geçirmekle
suçlanıyor. Mahke-
meye ifade vermediği için tutuklanarak ce-
zaevine konulan Ertekin'in davası sürüyor.
Endüstri Holding'de Ertekin'den sonra iş-
başına gelen Yönetim Kurulu Başkanvekı-
li tsmafl Cömert ve Genel Koordinatör
Ramazan Ankan ise yönetimi devraldık-
tan sonra yaptıklan açıklamada Ertekin ve
kardeşlerini suçlamışlardı. Ankan, "11 bin
800 ortak bir bardak soğuk su içsin. Ber-
berden taksiciye kadar her yere borcumuz
var'* açıklamasını yapmıştı.
Türkrv e, Nakşi Turgut Özal'ın başbakanlık koltuğuna oturmasıyia Arap sermayesi ile tanışü. Türkiye'nin de üyesi buhın-
duğu İslam Konferansı Orgütü'ne bağlı Ekonomikve Ticari tşbhüği Komitesi (İSEDAK), 1984 yıhnda dönemin Cumhur-
başkanı Kenan Evren'i başkanhğa seçince, Arap sermayesinin Türkiye'ye girmesi önünde bicbir engei kahnamış oldu.
kacılığın yerleştiği Türk bankalannın
aleyhine, Îslami bankalann çıkanna
uygun düzenlemeler yapmış oldu.
Mevduat vüzde 118 arttı
Bu avantajlan lehlennde kullanan
ve mantar gibi çoğalan Arap-Islam
sermayelı bankalar, 1984 yılından
itibaren yaygınlaştüar ve 1990'lı yıl-
lann özelleştirme rüzgânnı arkala-
nna alarak her gün daha da büyüdü-
ler. 1994 yılına gelindiğinde daha
büyük ticari atüımlar yaptılar. Al Ba-
raka Türk, kendısıne rakıp dört özel
finans kurumu arasında, 1993 yılın-
da topladığı 3 trilyon mevduat ve 3
triryon 860 milyon TL fon ile birin-
ci sırada yer aldı. Faysal Finans ise
fonlannı neredeyse ikiye katlayarak
büyümesini sürdürdü. Arap - Islam
sermayesi 1991 'de yüzde 75.11 ora-
nında artışla 169 trilyona kadar ula-
şan genel banka mevduatlanna kar-
şılık özel finans kurumu olan îsla-
mi bankalar aynı dönemdeki mevdu-
atlannda yüzde 118.67 ar-
tış yakaladı.
"Adil düzen" söylemiy-
le yola çıkan Refah Parti-
si de (RP), 1994 yerel se-
çimlerinde yerel yönetim-
lenn çoğunluğunu ele ge-
çırdi. 1995'te TBMM'de
çoğunluğu sağlayan Erba-
kan, 1996'da REFAH-YOL
hükümetını kurarak Baş-
bakanlık koltuğuna otur-
du. Tarikat üyelerinden olu-
şan RP ve DYP koalisyo-
nu da Arap Islam sermaye-
sinin çıkarlannı korudu.
Böylece, Özal'la dönemi
ile sırtı sıvazlanan îslami
sermaye, RP döneminde
konumunu daha da perçin-
ledi. Hatta, Ocak 1997'de
tarikat liderleri ile iftar ye-
meğinde Başbakanlık ko-
nutunda bir araya geldi.
RP'li Belediyeler, Istan-
bul'da Recep Tayyip Erdo-
ğan, Ankara'da MeÜh Gök-
çektarafından Türkiye'de-
ki Îslami sermaye için ar-
palık gibi kullamldı. Yim-
paş Holding, Jet- Pa, Kom-
bassan, Üılas gibi firmalar,
REFAH-YOL iktidan ile
kasalannı doldurdu.
Araştırmacı-yazar Faik Bulut'a göre îslami sermaye ABD'de kovboylaştınlıyor:
Arap parası da Baü güdiîınünde
• TBMM îslami
Holdingleri
Araştırma
Komisyonu içinde
oluşturulan alt
komisyon
cezaevinde
bulunan Endüstri
Holding'in eski
Yönetim Kurulu
Başkanı Mustafa
Ertekin'in "Beni
de dinleyin" talebi
üzerine bugün
Adana'ya gidiyor.
Severcan ve Uygur dlnlendl
Komisyon dün de Konya kökenli Kamer
Holding Yönetim Kurulu Başkam Özer Se-
vercan ile Çorum merkezlı Ikram Holding
Yönetim Kurulu Başkanı Nedp Uygur'u
dinledı. Severcan, sorulara "Mmiyorum,
emin değflim'' yanıtmı verince komisyon
üyelennin tepkısini çekti. Komisyonun
2005 yılı kâr-zarar tablosunu sorması üze-
rine Severcan, "Bilnüyorum" yanıtını ver-
di. Bunun üzerine komisyon üyeleri, "Kr
insan yönettigi şirkerin kâr mı zarar mı etti-
ğini nasü bilmez? Demek ki islerin hiçbiri
kayıtlı değfl" diyerek tepkd gösterdi.
Islamcı hareketler hakkındaki
çahşmalanyla bilinen, "Yeşil Ser-
maye". "Islam EkononıisininEleş-
tirisi'' adh kıtaplannda konuyu de-
rinlemesine inceleyen yazar Faik
Bulut, ülkemizdeki Arap
sermayesinin, yaygın tanı-
mıyla "yeşil sermayenin",
yasa değışiklikleri ve özel-
likle de özel finans kurum-
lannın önünün açılmasıyla
güç kazandığını söyledi.
"Ülkemizdeki İslam serma-
yesi ciddiye almacak bovnt-
ta değiL Çünkü bu sermaye-
nin arkasındaki asd güç de
Baü sermayesi. Mesela, Du-
bai sermayesinin yüzde 80'i
Banlı şirketierin. Bu neden-
le ben bu serma>eyi, kaok-
sızbir tslanıi sermaye olarak
göremiyorum" dıyen Bulut,
yeşil sermayenin de küre-
selleşme ve Büyük Ortado-
ğu Projesi kapsamında gıde-
rek sistemle bütünleştiğine
dikkat çekti. Bulut, ABD'nin
ılımlı Islam projesi nede-
myle çokuluslu şirketierin
ve dünya çapındaki mali te-
kellenn özellikle Dubai ve
Kuveyt üzennden Islam ser-
mayesini de yönetmeye baş-
ladıklannı vaırguladı. Yeşil
sermayenin. uluslararası ser-
mayeye karşı çok cılız oldu-
ğunu belirten Bulut, "Ulus-
lararası sermaye bir tekOr-
tadoğu ülkelerinde, tslam
sermay esini kendisine rakip
olarak görüyor. Çünkü bu
bölgedeki halk, Îslami finans kuru-
luşlannı tercih ediyor" dedı. Bulut,
Arap sermayesinin ABD'de "do-
larlaşünldığım, kovboylaşünldığı-
m" anımsatarak şöyle devam etti:
"Kabul etmekgerekir ki, Türki-
ye'nin mali piyasalannda da ulu-
sal özeUık pek kahnadL O nedenle
sermayenin Ingiliz, Fransız kay-
nakh mı, wksa Abu Dabi, Dubai
kaynakb mı ohnası, arük önemini
yutu ve işin rengi degişir''
Islamcı hareketler ve AKP hak-
kındaki çalışmalanyla bilinen ve
"Tarikat, Siyaset, Ticaret ve Cina-
yet" adh kitabı önümüzdeki gün-
eşil sermayenin de küreselleşme kapsamın-
da giderek sistemle bütünleştiğine dikkat çe-
ken Faik Bulut, ABD'nin ılımlı İslam projesi nede-
niyle dünya çapındaki mali tekellerin Islam ser-
mayesini de yönetmeye başladıklarını vurguladı.
felamcı çevretere iyi görünme telaşına düşen
başbakanlardan biri de Tansu ÇHter'di.
•••r
raştırmacı-Yazar Ergön Poyraz'a göre aşıl üzerinde durutması ge-
Lreken, İslami sermayenin ülke içinde TÜSİAD üyeleriyle, dışarıda
ise Batılı büyük sermaye ile kurduğu ilişkiler. Poyraz, Kemal Unakı-
tan, Nevzat Yalçıntaş, Abdullah Gül, Cüneyd Zapsu, Ali Coşkun gibi
isimlerin hem Al Baraka Türk, Faysal Finans gibi kurumlaria hem de
Islam Kalkınma Bankası ile kurduğu yakın ilişkilere dîkkat çekiyor.
yitirdL Ama eğer Arap sermayesi,
Baü sermayesinin yapüğı gibi, biz-
deki finans kurumianm, bankala-
n saün almalar ya da şirket evtflik-
leri yolu fle ele geçirmeye başlarsa
o zaman bu sektörde rekabetin bo-
lerde çıkacak olan araştırmacı-ya-
zar Ergün Poyraz da AKP hükü-
metinin, islami sermayenin önünü
açmasınm son derece doğal oldu-
ğ'ina işaret ederekkonuya Batı'nın
ülkemiz üzerindeki çıkarlannı dik-
kate alarak yaklaşmak gerektiğini
söyledi.
Poyraz, "AKP'degerekpartiyö-
netiminde, gerekse hükümetteki
etkinlikleriyle bilinen Kemal Una-
kıtan,Nevzat Yalçıntaş, Ab-
dullah Gül, Cüneyd Zapsu,
Ali Coşkun gibi isimler hem
Al Baraka Türk, Faysal Fi-
nans gibi kurumlaıia, hem
de Islam Kalkınma Banka-
sıfleyakm tfişkfleri olan, bu-
ralarda üst düzey yönetici-
Kkyapmış ldşüer" diye ko-
nuştu.
AKP Istanbul Milletve-
küi Prof. Dr. Nevzat Yalçın-
taş'ın oğlu, eski AKP Istan-
bul ll Yönericisi Murat Yal-
çıntaş'ın Istanbul Ticaret
Odası'na başkan seçüme-
sinin de aynı kapsamda ele
almması gerektiğini vur-
gulayan Ergün Poyraz, şun-
lan söyledi:
"Parti yönetiminde Kor-
kut Özal'ın ne denü etkin ol-
duğu veÖzalile Yalçmtaş'ın
Suudilerleolan yakmiUşkt-
leri dikkate ahmrsa olaym
boyutu anlaşıhr. Fakat asıl
üzerinde durulması gere-
ken, İslami sermayenin ül-
keicjnde TÜSlADüyderiy-
le, dışanda ise Baüh bmiik
sermaye fle kurduğu ilişki-
dir. tslamcı, muhafazakâr
çizgideokluğu sövienen pat-
ronlannönemBböiümünün
ortaklan, Türkiye'nin en
büviik şirketierinin sahiple-
ri. Eski TUSİAD Başkam,Efes Pfl-
sen'in patronuTuncay Öziüıan fle
Ülker Grubu'nun yakmhğı ya da
Cüneyd Zapsu'nun hem Başba-
kan, hem de TÜStAD nezdindeki
eddsi,bu gerçeği görraek içinyeteıf
DUZYAZI
ORHAN BİRGtT
Bugünün Gündemi: Van
Hem gazeteci, hem de hukukçusunuz.
Yeni Türk Ceza Yasası'nın 288. maddesindeki "Bir
olayla ilgili olarak başlatılan soruşturma veya ko-
vuşturma kesin hükümle sonuçlanıncaya kadar,
savcı, hâkim, mahkeme, bilirkişi veya tanıklan et-
kilemek amacıyla alenen sözlü veya yazılı beyan-
da bulunan kişi, attı aydan üç yıla kadar hapis ce-
zasıyla cezalandınlır. Bu suçun basın ve yayın yo-
lu ile işlenmesi halinde verilecek ceza yan oranın-
da arttınlır" hükmünü de elbette biliyorsunuz.
Ama oturmuş, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rek-
törü'nün tutuklanması ile ilgili tartışmalara, ucundan
kenarından da olsa kanşmaya kalkışıyor, yazınızın
başlığını "Bugünün Gündemi: Van" olarak belirliyor-
sunuz.
Niçin?
Rektör Prof. Dr. Sayın Yücel Aşkın'ın bir politik
komploya kurban gittiğıne inanan ve kimi bilim ada-
mı, kimi politikacı bir dizi vatandaş, özellikle son tu-
tuklama karan karşısında ileri geri konuşuyor, demeç
veriyor; dahası sorunu parlamentoya taşryor. öylece
yukanya aldığım yasa hükmü karşısında bir tür top-
lumsal direniş uyguluyor. Madde gerçekten ihlal edi-
liyorsa, savcıların yasa dinlemezler hakkında eşit ola-
rak harekete geçmeleri de imkânsız hale geliyor. Ül-
kemizdeki üniversite rektörleri, bugün "Rektörler
Komitesi'' adı altında toplanacaklannı ve sorunu ele
alacaklannı açıkladılar.
Olaym perde arkası da mı var?
Tutuklu Rektör Sayın Prof. Dr. Yücel Aşkın'ı Van Ka-
palı Cezaevi'nde ziyaret eden YÖK Başkanvekili Prof.
Dr. Isa Eşme, bugünkü olağanüstü toplantıya "ola-
yın perde arkası"nı anlatan bir rapor sunacağını
açıklıyor.
Tümü bilim adamlarının oluşturduğu, önemli bir
bölümü hukuk otoritesi bir anayasal kuruluş, Van Yü-
züncü Yıl Üniversitesi Rektörü ile ilgili soruşturmanın
direksiyonundaki o görünmez, ama güçlü elin önün-
deki perdeyi kaldıracak mı?
Kaldırabilirse, ardından hangi gözü kararmış kişi ya
da kişiler çıkacak? Eğitim konularında uzmanlığını
kanıtlamış gazeteci Abbas Güçlü, önceki gece bir
haber kanalında, dün de gazetesindeki kösesinde, ola-
ym geçtiği Van için, Milli Eğitim Bakanı Çelik'in adın-
dan söz ediyordu. Güçlü, "Van'da her şey onun
kontrolü aranda. Çelik, YÖK'le kavgasını Van'da
yapıyor diyenler de çoğunlukta" diyordu. Eğitim Ba-
kanı'nın, YÖK'le olan kavgasının altında imam hatip
ve türbanla öğrenime devam tartışmasının yattığını
bilmeyen yok. İyi de o kavga için bir rektörü kurban
seçmek, aylarca önce başlatılmış bir soruşturmanın
belgelerinin yok edilmesi kuşkusunu öne sürerek tu-
tuklanmasını istemek, yine de hangi akla sığar ki?
Başbakan Yardımcısı ve Pamuk
Davası!
Mahkemeler üstünde tartışma yaratmanın yönte-
mini, yazımın başında sözünü ettiğim Ceza Yasası'nı
TBMM'ye getiren bugünkü hükümetin özellikle Baş-
bakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Gül başlattı. Dı-
şişleri Bakanı olarak AB ülkelerini dolaşıyor Sayın Ba-
kan. Kendisine özellikle Orhan Pamuk'un davası için
soru yönelten meslektaşlanna da yabancı gazeteci-
lere de o davanın romancımız hakkında aleyhte bir
yargıya ulaşılmadan düşürüleceği üstündeki sezgisi-
ni takır takır söylüyor.
Abdullah Bey, Türkiye'ye döndüğünde kendisinden
demeç almak için görevlendirilen muhabir arkadaş-
lar, fırsat bulup bir de Van Yüzüncü Yıl Rektörü'nün
davası için düşüncesini öğrenmek isteseler?
Rektörün tutukluluğuna yapılan itirazın olası akıbe-
tini de belki Sayın Bakan'ın yorumu ile ve öncelikle
öğrenebiliriz.
öyle ya, Orhan Pamuk'un canı can da Yücel Aş-
kın'ınki patlıcan mı?
• • •
Atalanmız dünyada Van, ahrette iman mı demişler?
Ahrette imanı bulmak için Van'da adil olmayı unut-
mamalıyız.
Faks: 0 212 677 08 21 obirgrt > e-kolay.net
YÖK üyderi seçildi
• ANKARA (Cumhurrvet Bürosu) - Cumhur-
başkanı Ahmet Necdet Sezer, Başbakanlık kon-
tenjanmdan YÖK üyesi iken görev süresini dol-
duran Prof. Dr. Aybar Ertepınar'ı Cumhurbaş-
kanlığı'ndan açık bulunan YÖK üyeliğine seçti.
Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi'nin yaptığı
açıklamada, Sezer'in, Prof. Dr. M.A. Yekta Saraç
ve Emin Kuz'un YÖK üyeliklerininin Bakanlar
Kurulu'nca seçimlerinin onaylandığı bildirildi.
Derviş: Yoksıdluk azaMı
• NEW YORK (AA) - BM Kalkınma Programı
(UNDP) Başkanı Kemal Dervış, 1990'da yüzde
28 olan dünyadakı aşın yoksulluk oranının bugün
yüzde 21 'e gerilediğını söyledi. "Uluslararası
Yoksulluğun Ortadan Kaldınhnası Günü" dolayı-
sıyla bir mesaj yayımlayan Derviş, aşın yoksul
oranında sağlanan düşüşün 130 milyon insanın
daha iyi şartlarda yaşaması anlamına geldiğini
ifade etti. Derviş, ancak bu bu başannın bölgeden
bölgeye, hatta ülkeler arasında ya da aynı ülke
içerisinde farklılıklar gösterebildiğine işaret etti.
Kamu binaları güçlenecek
• tstanbul Haber ServM - Istanbul Sısmık Rıskı
Azaltma ve Acıl Durum Hazırhk Projesi (İS-
MEP) kapsamında Dünya Bankası ile Hazine
Müsteşarlığı arasında 310 milyon Avro'luk ikraz
anlaşması imzalandı. Devlet Bakanı ve Başba-
kan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, "Işte bu an-
laşma ve protokolle Istanbul'daki mevcut 2 bin
500 kamu binasının 840'ının güçlendirihnesi
sağlanacak. Tabii 400 milyon dolar yetmez, bu-
nun arkasının gelmesi lazım" dedi.
Grup Yorum üyesi gözaltında
• tstanbul Haber Servisi - Okmeydanı Temel
Haklar Demeği'nin, Istanbul Büyükşehir Beledi-
yesi'nin "Kentsel Dönüşüm Projesi"ne karşı ön-
ceki gün gerçekleştirdiğı protesto gösterisinde 9
kişi gözaltına alındı. 9 bşı arasmda bulunan
Grup Yorum üyesi Cihan Keşkek aynı gün ser-
best bırakıln-ken, Ali Aracı serbest bırakümadı.
Grup Yorum tarafindan yapılan açıklamada,
Aracı'nın serbest bırakılması istenerek aydmlar
ve sanatçılarduyarh olmaya çağnldı.