22 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 EKİM 2005 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA DÎZt Adı Nâzım Hikmet'e verilen MehmedNâzım Paşa edebiyat türlerinden ebced ile tarih düşürmekteki şöhretiyle tanınır Şehitpaşalann torunu Mustafa Celaleddin Paşa C onstanty Borzecky (Mustafa Celaled^ dinPaşa)Polon- ya'dan, Julien Ded- roit (Mehmed Ati Paşa) Almanya'dan Türkiye'ye sığınarak Müslüman ol- dular. Ordumuzda, kahramanlık- lan ile genç yaşta paşalığa yükseldiler. Mehmed Ali Paşa mareşal ve başkumandan iken 1878'deArnavutluk'ta; Mustafa Celaleddin Paşa ise l876'daKaradağ'da şehit edildiler. Mehmed Ali Paşa, Nâzım Hikmet'in annesinin dedesi; Mustafa Celaleddin Paşa ise de- desinin babasıydı. Adı ıN'âzım Hikmet'e Verilen Büvükbaba: MEHMED NÂZLM PAŞA (1848-1926) Değişik kaynaklara göre, Mehmed Nâzım Paşa'nın biyografisi özetle şöyledir: Yağlıkçı Hüseyin Ağa torunlanndan Akşehir Kaymakamı, Şakir Efen- di'nin oğlu olan Mehmed Nâzım, 29 Ağustos 1848 günü Üsküdar'da doğ- du. tlk ve orta derecedeki okullardaki öğrenimini, özel olarak, Arapça, Fars- ça ve tasavvuf edebiyatı konulannda geliştirdi. Devlet memurluğuna Midhat Pa- şa'nın hususı kâtibi olarak başladı. Takvim-i Vekâyi'de yazarlık ve başya- zarlık yaptı. Kalemi güçlü bir idareci olduğundan, şair Ziya Paşa'nın, Ada- na valiliğine tayini sırasında, Mehmed Nâzım Bey'in kendi refakatine veril- mesüıi Babı âli'den istemesi üzerine Adana mektupçuluğuna atandı. Ciğer- lerinden rahatsız olan Ziya Paşa, Ada- na gibi sıcağı keskin bir şehirde. has- talıgı ile uğraşarak valilik yaparken, Mehmed Nâzım Bey yetenekli bir idareci olarak ona yardımcı oldu (1). Adana"dan sonra Konya, Bitlis, Halep ve Kastamonu mektupçuluklannda bulunan Mehmed Nâzım Bey, 1895 yılında Mersin ve 1898 yılında Kay- seri mutasamfi oldu. 1912 yılında Se- lanık valiliğine atandı. MEVLANA TUTKUNU 1913 yılında emekli olan Nâzım Paşa, 17 Aralık 1926 günü Istanbul'da vefat etti. Edebiyat türlerinden ebced ile ta- rih düşürmekteki şöhretiyle tanınır. Şiirleri yanında amlan da yayımlandı. fki defa görev yaptığı Konya'da, halk kendisini çok sevmişti. Mevlana tut- kunu, bilgin bir Mevlevi idi. Onu, şahsen de iyi tanıyan tbnül Emin Mahmut Kemal Bey, eserinde özetle şöyle tanımlar: "Mavi gözlii, sanşın, orta boylu, zarif ve değerii bir şairdi" Nâzım Paşa'ya dair Ankara Üniversi- tesi Ilahiyat Fakültesi Dergisi'nde gü- zel bir biyografisini yayımlayan Fev- ziye Abdullah Tansel, makalesinde onu şöyle tanıtmaktadır: "_. Mert, kabında ayak diremesini bi- len bir kişi ohıp, menfaaüannı hiçe sa- yarak, verdiği sözden dönmeyen ahla- ld meziyetiere sahiptL." (2) (1) Taha Toros, Şair Ziya Paşa 'mn Adana Valiliği, 1940, Adana (2) Ankara Universitesi Ilahiyat Fakültesi Dergisi. 1966, No: 14 Nâzım Hikmet'in adını alacağı büyükbaba, şairvali Mehmet Nâzım Paşa. Bir fotoğrafının arkasına Nâzım Paşa şöyle yazan "Cihanın bunca derdinden, vakitsiz ihtiyar oldum." Sultan Abdülhamid'in yaverliğiniyapan Nâzım Hikmet'in dedesi, Çiny e giden 'Nasihat Heyeti'nin başkanlığına getirildi SarayıngözdesubayıEnverPaşa M irlivaEnverPaşa olarak ta- nınan ve Sultan Abdülha- mid'ın yaverliğını yapan Nâzım Hikmet'in dedesi Enver Paşa, 1856 yılında doğdu. Po- lonya kökenli ConstantyBorzecky'nin oğludur. Constanty Borzecky, 1848 ihnlalinde sılaha sanlan, talihi yaver gjt- mediği içın Türkiye'ye sığınanlardan- dır. Sultan Abdüinecit'in, Polonyalı- lan silahlanyla kabul edeceğine dair beyanı üzere, Osmanlı ülkesine geldi. Oğlu Enver Paşa burada doğdu. Enver Paşa, Galatasaray Sultânisi'ni birincilikle bitirdi. Mühendis olmak için Fransa'ya gönderildi. Ne var ki ba- bası Mustafa Celaleddin Paşa'nın (Constanty Borzecky) 1876'da şehit edilmesi üzerine, Sultan Abdülhamit tarafından Istanbul'a çağnldı. Mustafa Celaleddin Paşa'nın şehit edilmesi, Padişahı, çoküzmüştü. Onun oğluna şu teklifi yaptı: "Pariste tah- siline devam mı etmek nıi istersin,yok- sa burada tahsilini devam ettirip sa- raydayaver olmayı mı tercih edersin?" Enver Bey, eğitimini Istanbul'da ta- mamlayıp subay olmayı tercih etti. Mükemmel Fransızcasıyla gözde bir subay oldu. Ataşemiliterliklerde (as- keri ataşe) bulundu. Padişah tarafından, görevle, Ispanya'ya ve Küba'ya gön- derildi. Enver Paşa, Osmanlı-Yunan harbi esnasında, ön saflarda yer aldı. Ne var ki -bir amirinin iftirası üzeri- ne- görevle Bağdat'a gönderildi. Ama, lasa zamanda bu yanlışhk düzeltilerek, îstanbul'a çagnldı. Enver Paşa, askeri tarihimizde, Mir- hva Enver Paşa olarak tanınır. Derin as- keri bilgisi dolayısıyla Padişah' ın sa- vaş danışmanı haline gelmiştir. Uzun süre, Yıldız Sarayı'nda hizmet gördü. ENVER PAŞA'NIN ÇİN SEFERİ 1901 yılında, Çin'de Batılılara kar- şı bir ayaklanma başlamıştı. Bütün dünya tarihleri bu ayaklanmayı "Bo- xer" olayı olarak kaydeder. Alman Bü- yükelçisi, Çınliler tarafrndan, sokak ortasında öldürülerek, halk tarafından sürüklenmiştir. Batı devletleri işbirli- ği yaparak, Cin'i cezalandırmak iste- diler. Her devletten seçilen askeri bir- likler Cin'e gönderildi. 0 yıllarda Osmanlı-Alman ilişkile- ri çok samimi olarak devam ediyordu. Alman Imparatoru Kayzer VVühem, Padişah'abirmuhtıragöndererek. Os- manlı ordusundan münasip görülecek birmiktarda, Çin'e askergönderilme- sini istedi. Ne var ki Şeyhülislam Ce- makddinEfendL Alman Imparatoru'- nun bu arzusuna karşı çıktı. Gerekçe- si şuydu: .. Çin'de 50-60 milyon Müslüman var. Müslüman bir devletin, Müslü- manlann okluğubir deviete karşı, te'dip (cezalandmna)mahiyetindebfleolsasa- vaş açması mümkün olamaz." Ancak bir formül bulundu. "Nasflıat Heyeti" adı altında dokuz kişiden olu- şan bir heyetin Çin'e yollanması ka- rarlaşünldı. Bu heyetin başkanlığına En- ver Paşa seçildi. Yanına Kurmay Bin- başı NâzımBey\erildi. Din adamı ola- rak da BülentEcevit'in dedesi Musta- fa Şükrü Efendi tayin edildi. Enteresan olan husus, bu heyete -ter- cüman olarak- Dalmacyalı bir kavas ile kızı Matmazel Horîans'ın dahil edil- miş olmasıydı. Osmanlı devletinde ilk defa bir heyette kadın bulunmuş olu- yordu. Meğerse bu kadın, Enver Pa- şa'nın, Çanakkale'de genç yaşta şehit olan oğlu MehmetAH'nin mürebbiye- si imiş ve kendisi ile o sıralarda gönül ilişkilerinde bulunuyormuş. PADİŞAHIN EMRİYLE EVLENDİ Çin'e giden heyet, Nemçe (Avus- turya) vapurlanyla yola çıkmıştır. Bu devletin limanı olmamasma rağmen Akdeniz'de işleyen vapurlan vardı. En- ver Paşa'nın hanımı Leyla Hanım. ko- casının uzun bir sefere çıkması dola- yısıyla, onu vapunına giderek uğurla- mak istemiş, vapurda Enver Paşa ile Matmazel Hortans'ın aynı odada ka- lacağını ögrenince, vapur hareket et- tikten sonra meşhur Müşir Mehmet AK Paşa'mn kızı Leyla Hanım -Sultan Abdülhamit tarafından evlendirildi- ğinden- soluğu Yıldız Sarayı'nda al- dı. Durumu Padişah'a anlattı. Sultan Abdülhamit hem üzüldü hem de bir for- mül buldu. Vapurun ilk uğrayacagı îz- mir'de, Enver Paşa'ya verihnek üzere, şifreli bir telgraf gönderdi. Telgrafin- da, derhal bu işin resmiyete dökülme- sini istiyordu. Vapur, Iskenderiye'ye vardığında günlerdenpazardı. Avustur- ya konsoloshanesi kapalıydı. Güçlük- le konsolos bulduruldu ve Enver Pa- şa'nın nikâhı orada yapıldı. Bu suret- le, heyete tercüman gibi gösterilen Matmazel Hortans, Enver Paşa'nın ka- nsı olarak Çin seyahatine gitmiş oldu. Çin seyahati uzun sürdü. Zaten Os- manlı heyeti - biraz da ayak sürüyerek- olayın yatışmasından sonra Pekin'e vardı. Pekin'deki Müslümanların te- zahüratı ile karşılaştılar. Padişah'm emriyle ve Müslümanların Halifesi sı- fatıyla, Çince yazılmış ve çoğaltılmış beyannameler halka dağıtıldı. Çin'de uzun süre kalan Osmanlı heyeti, dönüş hazırlığtnda iken Rus Çan'ndan En- ver Paşa'ya birtelgraf gönderildi. Çar, Enver Paşa'yı memleketine davet edi- yordu. Enver Paşa, konuyu şifreyle, Yıldız Sarayı'na bildirdi. Aldığı ce- vap üzerine, Osmanlı heyeti Rusya üzerinden memlekete döndü. SONCAR 5OYADINI ALDILAR Müşir Mehmet Ali Paşa bölümün- de belirtildiği üzere, bu Enver Paşa, onun kızlanndan Leyla Hanım ile ev- liydi. Leyla Hanım'ın üç kızı ve iki oğ- lu oldu. Paşanın ikinci eşi Hortans'tan da bir kızı ile iki oğlu vardı. Bunlar, Suzan, Ömer ve Hasan Enver"dır. So- yadı olarak "Songar"ı aldılar. Küçük oğlu, 1907 yılında doğan ve Alman- ya'da mühendislik egitimi gören Ha- san Enver Songar'dır. Enver Paşa, ba- bası Mustafa Celaleddin Paşa gibi, Türklük üzerine ilmi araştırmalaryap- makla da tanınan bir kişiydi. Aynı En- ver Paşa, aile asıllannın Orta Asya'dan Polonya'ya gelerek yerleşen Songar kabüesinden olduğunu iddia ederdi. Enver Paşa, ikinci defa evlendiği için, kendisine dargın olan ilk eşi Ley- la Hanım ile yıllar sonra banşmışür. Çünkü Enver Paşa'nın kızı Münevver Hanım, amansız bir hastalık geçiri- yordur. tlk eşi Leyla Hanım, o yaşın- dan sonra -tam 51 yaşında iken- son kızı olan Sara Okçu'yu doğurdu. • Askeri tarihimizde Mirliva Enver Paşa olarak tanınan ve Yıldız Sarayı'nda uzun yıllar hizmet veren Nâzım Hikmet'in dedesi, Çin'e giden Nasihat Heyeti'nde bulunan Matmazel Hortans'la ikinci evliliğini yaptı. ilk evlendiği Leyla Hanım'dan üç kızı ve iki oğlu olan Mirliva Enver Paşa'nın, Hortans'tan da Songar soyadını alan Suzan, Ömer ve Hassan Enver adında çocuklan oldu. YATILI OKUL AÇTI Eğitimi ve Enver Paşa, ikinci eşi Hortans ile. Enver Paşa'nın eşi Madam Hortans ve çocuklan Suzan Ozkök, Ömer Songar. Nâzım Hikmet'in annesi Celile, üvey dayılan Enver Hasan Songar (sağda), Ömer Songar (solda). Enver Paşa'nın ilk eşi Leyla Hanım'ın 51 yaşında dünyaya getirdiği kızı Sara Okçu ve kızı Ayşe. VARŞOVA'DA BULUNAN 1908 TARİHLİ BELGEDE ENVER PAŞA B ütün Avrupa'nın gözü Türkiye'ye çevrildiği bu sırada, bizim vatandaşımız olan Enver Pa- şa'dan bazı anılar aktaracağız. Enver Paşa (Borzecky), Padişah'ın muhafız kıtasının kumandanıdır. Ailesi ile birlikte Istanbul'da Moda'da oturmaktadır. Enver Paşa'mn babası, Constanty Borzecky'dir. Vaktiyle Polonya'da Modrzewice şehrinde bir çiftlik sahibiydi. 1848'debirçok vatanperverPolonyalı Tür- kiye'ye sığındığında, Constanty Borzecky de arala- nndaydı. Herkes gibi o da bazı zorluklarla karşılaş- tı. Islamiyetı kabul ettikten sonra Türk ordusuna Mus- tafa Celaleddin Efendi adıyla girdi. Kısa zamanda yükselerek general oldu. 1855'te Ömer Paşa'nın kı- zıyla evlendi. 1856'da Enver Paşa doğdu. 1874'te Enver, Galatasaray Lısesı'ni parlak bir de- rece ile bitirdi. Sonra babası tarafından Paris"e gön- derildi. Orada ŞaptalKoleji'ne girdi. Yüksek aritme- tik öğreniyordu. Bu eğitimim mühendis olmak için yapıyordu. Sonunda babası Karadağ'da şehit olunca Sultan tarafından Paris'ten çağnldı ve Istanbul'a dön- dü. Padişah onu refakatine aldı ve yüzbaşı rütbesini verdi. Devlet ve ordu içerisinde kısa zamanda yük- seldi. Viyana'da ataşemiliterlik yaptı. Daha sonra, hem askeri kumandan hem sivil vali olarak Golos'a gönderildi. İspanya-Amerika savaşında müşahit sıfa- tı ile kalabalık bir grupla Küba'ya gitti. 1901 yılında olağanüstü bir görevle Çin'e gönde- rildi. Çin'deki Müslümanların hayatlan ile yakından ilgilenmek ve aynı zamanda Padişah'ın selamını ulaş- tırmak amacıyla bu seyahat gerçekleşmişti. Çin dö- nüşünden sonra tekrar Padişah'ın maiyetinde çalıştı. Nişan olarak Osmanlı împaratorluğu'nun Osmani- ye Kordonu'nu taşıyordu. Son yıllannı emekli gene- ral olarak Moda'daki villasında geçirdi. Kendisi ilim- le uğraştı ve eserler hazırladı. Temiz bir namusluluk örneği olarak dürüst ve büyük bir Polonya vatanda- şıydı. Lehçe bihnediği halde, bu ruhu taşıyordu. Po- lonya'daki bütün olaylarla yakından ilgilenirdi. • 1908 yılında Varşovada yayımlanan Haftahk Resimli Gazete, No: 34, Dr. J. Fruzinski. önemsedi E nver Paşa, tarih bilgisi açısından baba- sını izleyen bir kişiydi. O da Türklerin menşeine, diline ve geçmişteki yaşan- tısına ait etüt ve yayınlarda bulundu. Hatta, bu konuda ünlü edibımız Süleyman Nazif Bey ile uzun süre münakaşa ettiler. Enver Paşa'nın özellikle, Türklerin Menşei, Türkçe'de Han. Islamiyetten Evvel Türk Ka- dmı ve Özellikle Kadınlık, Iran Edebiyatının Edebiyatunıza Tesiri gibi eserleri bilinmekte- dir. Enver Paşa'mn ünlü Macar Türkoloğu Vanbery ile uzun yazışmalan oldu. Sahte Deniş Reşit adıyla tanınan Vanbery ile tamş- ması Yıldız Sarayı'nda Padişah'ın odasmda olmuştur. Daha sonra, Türklük ve tarih konu- lannda karşılıklı yazışmalarda bulunmuşlar- dır. Enver Paşa'nuı Türklerin menşei ile ala- kalı olarak yayımladığı bazı notlanm, ikinci eşi olan Dalmaçyah Hortans, Yalova'ya gide- rek, Atatûrk'e hediye etmiştir. Enver Pa- şa'nın diğer bir hizmeti de egitim alanındadır. Emekli olduktan sonra, aldığı toptan paralara, yaptığı borçlan da ekleyerek, Fransız diliyle eğitim yapan ve kendi adını taşıyan bir okul açmışttr. Okulun bir özelliği yatılı oluşu ve tamamen Fransızca okutmasıdu'. Bir özelliği de alınacak talebenin, Türk ırkından olması şartıdır. Yani, gayrimüslimler bu okula alın- mayacaktır. Ne var ki Enver Paşa'nın ölümü ile bu okul devam edememiş, eşi Hortans ta- rafından Şişli'ye nakledilerek, kurs şekli ile kapamncaya kadar eğitim vermiştir. VASİYET BIRAKTICİ MUSLUMANLIK HAKKINDAKI GÖRUŞLERI Enver Paşa, ikinci eşi Dahnaçyah Hortans'tan doğan çocuklanna -vasiyet niteliğinde yazdı- ğı mektupta- İslamlığı aşağıdaki şekilde ve cümlelerle tarif etmekte ve öğütler vermekte- dir: "•Jslamiyette kişiler, Aüah'tan başkasma bağ- h değüdirler. Müslümanlıkta Allah ile kul ara- sında aracı yoktur. Müshunanhkta suuffarkı bulunmaz, Zengin- ük ve faküük farkı da yoktur. Tüm Müslü- manlar, tophun içerisinde müsavidirler. Bir- birleriyie kardeşrirler. Ve bağunsızdırlar. tslamiyette, mucize}e yer verilmemiştir. Müs- hunanlıkla diğer dinler arasındaki fark budur. Müshunanhkta ha>ale yer yoktur. Tabiata de- ğer verilmiştir. Müslümanlıkta vatan uğrunda ölenler şehit sayıhr. İslamlıkta bflim, sanat ve tJcaret konu- lan herkese açıkor. Müslümanlık serbest bir dindir. Aynı zamanda gerçek bir demokrasi düzenidir." YARIN: NÂZIM HİKMET'İN BABASI AHMETHİKMETBEYVE , ANNESİ AYŞE CELİLE HA/JIM
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle