Katalog

SAYFA CUMHURİYET 13 OCAK 2005 PERŞEMBE 8 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbul S 10 Sinop PB 12 Adana B 17 Edirne S 10 Samsun PB 14 Kocaeli S 13 Trabzon PB 14 Çanakkale S 12 Gıresun PB 13 Izmir PB 15 Ankara S 10 Manisa PB 14 Eskişehir S 10 Aydın PB 16 Konya S 11 Denizlı PB 15 Sıvas Zonguldak PB 12 Antalya A 19 Kars Mersin Dıyarbakır Şanlıurfa Mardin Sıirt Hakkâri Van B B B B S S S 16 10 13 7 8 2 1 -7 Yurdun kuzey ve batı kesımlerı parçalı ve çok bulutlu, dığer yerler az bulutlu ve açık geçecek Mar- mara ıle yurdun ıç ve doğu kesımlennde sabah saatlerınde yo- ğun olmak uzere sıs gorulecek Hava sı- caklığında onemlı bır değışıklık olmayacak DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Parıs Bonn Y K B PB Y Y PB B 6 3 8 03 7 7 8 8 Münih B 7 Zürıh Berlın Budapeşte Madrıd Vıyana Belgrad Sofya Roma Atina B B B Y PB B B B / 4 11 6 5 8 12 14 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bışkek Tıflis Kahıre Sam K B K B Y Y B B R 4 6 -1 10 8 5 0 20 15 0Açık Parçalı bulutlu L Çok bulutlu • Yağmuriu Karlı Gok gurultulü G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK I Baştarafı 1. Sayfada remzedelerine verecekmiş. Oysa, beyefendinin ahbap-çavuş ilişkisi içinde ortak olduğu şirketler- den hayli yüksek gelir sağladığı biliniyor. Bir maaş yerine bir yıllık şirket getirisini deprem- zedelere ayırabilirdi, doğrusu ayıp etti. Güney As- ya ülkelerine yapacağı gezide yıllık gelirini edebi- yatını yaptığı fakir fukaraya dağıtan Türk diye ta- nınma fırsatını da heba etmiş oluyor! Tek başına iktidar olmanın verdiği rahatlıkla ha- reket eden, konuşan Başbakan, yolsuzluklarla sa- vaşan iktidar havası basar; ne ki, grubunda türlü çeşit suçlardan yargıya gitmesi gereken milletve- killerini korumak amacıyla -seçimden önce söz vermesine karşın- dokunulmazlıkların kalkması- na karşı çıkar. Ama dünya dönüyor ve bir gün AKP'nin tek ba- şına öttürdüğü borazanın sesi kısılacak ve işte o zaman... bugün sumenaltında, kimi dolaplarda bekleyen dosyalar bir bir gün ışığına çıkacak. RTE, "Yolsuzlukla savaştıklannı söyleyenler şim- di kendi aralarında kavga ediyorlar" diyerek CH- P'ye bulaştı. Bu suçlamayı yanıtlarken CHP lide- rinin "Sıra size de gelecek" sözüne karşı RTE: "Bakanlar, parti önde gidenleri hakkında ne bi- liyorsan söyle. Meclis'e getir, kim olursa olsun so- ruşturma önergesine ve gerekirse yargıya, Yüce Divan 'a gönderilmelerine ben öncülük edeceğim" diyebilecek mi, diyebilir mi? Ya da dokunulmazlıkları kaldırmaya ya da en geniş anlamda kısıtlamaya girişebilir mi? Güldürmeyin insanı! • • • CHP'de ön sıralardaki kimilerine dokunuluyor. Idare-i maslahatçı bir tutum sergileyerek genel merkezi suçlama kolaylığından hareketle partiyi ele geçirmeye soyunan kimilerinin marifetlerinden söz etmemek maharetini gösterenlerin yanı sıra gün görmüş -örneğin Hasan Pulur, Oktay Ekşi gibi- kimi yazarlar Mustafa Sarıgül ve Zülfü Li- vaneli ile ilgili kuşkusuz ilginç yazılar yazıyorlar. Gazeteci değil, gözlemci. Adı Evren Altınkaş. Dokuz Eylül Üniversitesi'nde araştırma görevlisi. Radikal'in 9 Ocak'taki ekinde Sarıgül üzerine yaz- dığı yazıda şöyle diyor: "Atatürk'ün partisi olarak bildiğimiz, tanıdığımız CHP, belli birikimi olmayan, Türkçe konuşamayan... sürekli titreyen... bu kadar parayı nereden bulduğunu bir türlü açıklayamayan, ABD ve Gülen ilişkileri şüpheli olan bir lidere mi bırakılacak? Yoksa CHP de DSPgibi 'birileri' tara- fından ikiye bölünecek mi?" t t r Kurultayın püf noktalarından biri bu soruda ya- tıyor. DSP gibi CHP de "birileri" tarafından ikiye mi bölünecek? Bu soruya yanıt arandığında Ke- mal Derviş ortaya çıkıyor. Güncel'i izleyenler anımsayacaklardır, birkaç kez bu köşede: Kemal Derviş'in ABD'den gönderildikten sonra ABD amaçlarına hizmet eden siyasal devinimlerle bunalımlarda başrolü oynadığını... önce Ecevit hü- kümetini erken seçime zorlayarak bozduğunu, sonra DSP'yi bölünmeye, bu arada Ismail Cem'i parti kurmaya zorlayıp yüz üstü bırakarak CHP'ye yanaştığını ve... Amerika'nın, amaçları önünde en- gel gördüğü CHP'yi AKP'ye benzetmek için Der- viş'i CHP içinde kullandığını, kullanacağını... geç- mişi ve bugünüyle ne olduğu, olacağı göründüğü için partiden kovulması gereğini... hem yazdık hem de bir söyleşide Baykal'a söyledik. Derviş, yönetimde yer almasına karşın geçen güvenoyu kurultayında kuliste Baykal'a oy veril- memesi için propaganda yaptı. Merkez yöneti- minden istifa etti. Aylardır üyesi olduğu Parti Mec- lisi'ne gelmiyor ve ufkunu daha da genişleterek ABD'yehizmeteAB'yikatıyor... Partiden kopmuş, -partiyi ele geçiremeyeceğini, bölünmeye hizmet edeceğini- bile bile... Zülfü Livaneli'yi genel baş- kan adaylığına soyunduruyor. Parti Meclisi'ne alınmayacakmış. Yeterli değil. Derviş'ten ve Derviş'çilerden arınmalı parti, bu bir. Iki: Bu kurultay "CHP'de kim kimdir"\n saptan- ması açısından önem taşıyor. Üç: Amerika açısından bakıldığında Sarıgül'le Derviş ayrı kulvarda, ama birbirine koşut. Ha AN, ha Veli hareketi! İstanbuVda uluslararası toplanti Gültekin: Türkiye kimyasal pazar değil İstanbul Haber Servisi - Birleşmiş Milletler Ce- miyeti (BM) ve çok sayıda uluslararası kuruluş, çevre sağlığını tehdit eden kimyasal, biyolojik ve nükleer madde kaçakçıhğı konusunda işbirliğıne hazırlanıyor. BM Bölgelerarası Suç ve Adalet Araştırma Enstitüsü (UNICR1), EUROPOL ve Giineydoğu Avrupa Işbirliği Girişimi (SECI) tara- fından Türkiye'nin ev sahipliğinde düzenlenen Orta Asya ve Kafkasya ülkeleri için "Kimyasal, Biyolojik ve Nükleer Maddelerin Yasal Olma- yan Kullanımları" konulıı toplanti dün tstan- bul'da başladı. Baltalimanı Polis Moral Eğitim Merkezi Müdürlüğü'nde yapılan üç günlük top- lantının açılışını Emniyet Genel Müdürlüğü Dış Ilişkiler Daire Başkanı Recep Gültekin yaptı. Gültekin, toplum ve çevre sağlığına büyük zarar- lar verebilecek kimyasal, biyolojik ve nükleer maddelerin tespiti, takip edilmesi ve engellenme- si yönünde işbirliği yapmak için bir araya geldik- lerini söyledi. Günümüzde illegal yollardan ka- zanç sağlamaya çalışan kişi ve örgütlerin her tür- lü teknik imkâm kullanarak bu alanda gelişme gösterdiklerini söyleyen Gültekin, "Bu da ülke- leriıı komşu ülkeler ile de işbirliği yapmasını gerektirir" dedi. "Türkiye'de bu konuda bir pazar olmadığını ifade edebilirim. Ancak az da olsa yakalanan maddeler genellikle kimyasal nitelikte" diyen Gültekin, Türkiye'de 1992'den bugüne kadar kaçakçılık şüphesiyle 114 olaya el konulduğunu, bu olaylardan 14'ünde ele geçirılen maddelerin ll'ininnükleer, 3'ünün radyoaktif kaynak olduğunun tespit edildiğini kaydetti. Ankara: Ocalan'ı verin• Baştarafı 1. Sayfada Dışişleri, sınır güvenliği konu- sunda peşmergelerin rol üstlen- mesine karşı çıkmazken, bunla- rın kurulacak merkezi ordu ya da diğer güvenlik kurumlarına bağ- lı olması gerektiğini vurguladı. PKK'nin siyasallaşmasının engellenmesi konusunda ise Ankara, ABD ve Irak heyetle- rinden beklediği desteği bula- madı. PKK'nin kurduğu "Kür- distan Demokratik Çöziinı Partisi" ve "Irak Demokra- tik Yeniden Yapılanma Parti- si"'nin engelleiîmesini isteyen Türk tarafı, bağımsız seçim ko- misyonuna müdahale edileme- diği karşılığını aldı. ABD ve Irak heyetleri, seçim komisyonunu eleştirirken P- KK'nin siyasi faaliyetlerinin en- gellenmesi için çaba gösterecek- lerini söylemekle yetındiler. ABD ve Iraklı yetkililer ile ya- pılan görüşmelerde, PKK tehdi- dinin önlenmesi hedefiyle orta vadede şu önlemlerin yaşama geçırilmesinin benımsendiği öğ- renildi: • Suçluların iadesi meka- nizması: Türkiye, Irak'ın kuze- yinde bulunan başta PKK mer- kez komitesi üyeleri olmak üze- re, aranan 148 üst düzey teröris- tin listesini ABD ve Irak tarafı- na iletti. Listenin başında Os- man Öcalan'ın ismi yer alıyor. Taraflar arasında suçluların ia- desi mekanızmasının oluşturul- ması ile teröristlerin iadesi sağ- lanmaya çalışılacak. Bu çerçe- vede Türkiye ve Irak arasında 1989 yılında imzalanan ve 1995 yılında yürürlüğe gıren suçlula- rın iadesi anlaşmasına işlerlik kazandırılması üzerinde muta- bakata varıldı. Ancak bazı PKK'lilerin, sahte belgclerle I- rak yurttaşlığına geçmeyc çalış- maları, durumu güçleştiriyor. •Hızlı istihbarat paylaşımı: Irak heyeti ile yapılan görüşme- lerde, Irak tçişleri Bakanlığı'nda görevli, istihbarat konulanndan sorumlu tümgeneral de yer aldı. Irak'ın yeni istihbarat teşkilatı- nın henüz tümüyle kurumsallaş- mamış olması, iki ülke arasında işbirliğinı güçleştiriyor. Irak'ın kuzeyindeki bölgesel Kürt yö- netimınm ise işbirliği yapabile- ceği belırtilıyor. Türkiye, temas- ların Irak'taİci merkezi yönetim ıle yürütülmesini ıstiyor. Merke- zi yönetımin, Irak'ın kuzeyinde- ki bölgesel yönetimden temsilcı- leri görevlendirmesi durumun- da, Ankara buna karşı çıkmaya- cak. • Alanda alınacak önlenı- ler: Türkiye, ABD ve Irak, bun- dan sonra PKK'ye karşı alanda da önlem alma konusunda anlaş- tı. Yerı saptanan teröristler, bun- dan sonra alanda yapılacak ope- rasyonlarla gözaltına alınacak. Yakın takıp sağlanacak. ABD güçlerinin yakaladığı teröristler, Irak rnakamlarına teslim edile- cek. Öngörülen mekanizmaya göre, teröristler 1995 yılında yü- rürlüğe giren antlaşma çerçeve- sınde Türkiye'ye iade edilecek. • Mahmur kampında dev- riye görevlendirilecek: Irak'ın kuzeyindeki Mahmur Kam- pı'nda bundan sonra devriye gö- revlendirilecek. Dıplomatik kay- naklar, kampta 200 kadar PKKTi terörist bulunduğunu, Türkiye'den göç eden ve burada yaşayan binlerce kişinin ise terö- re hiç kanşmadığını belirtiyor- lar. Türkiye Cumhuriyeti yurtta- şı olan bu kışilerin ülkeye dön- mesi ıçın kolaylaştırıcı bazı yenı önlemler üzerinde de duruluyor. • İ'lçlü toplantılar sürecek: Türkiye, ABD ve Irak arasında gerçekleştirilen üçlü toplantılar bundan sonra da sürecek. llk toplanti, 30 Ocak'taki seçimlerin ardından daha alt düzeyde ve teknik çerçevede gerçekleştirile- cek. 2006 yılında ise üst düzey- de toplantının tekrarlanması ta- sarlanıyor. Ûğrenciyurdunda yangın tatbikatı Kurumu Genel Müdürlüğü (YURTKUR) ve Ankara Sivil Savunma Arama ve Kurtarnıa Birlik Müdürlüğü'nün işbirliğiyle Gazi Kız Öğrenci Yurdu'nda yan- «ııı tatbikatı yapıldı.Tatbikat senaryosu gereği yurdun 4. katına duman vertldi. Daha sonra katlarda "mahsur kalan öğrencileri kurtarnıa operasyonu" başla- dı. Sivil savunma ekipleri halatlarla binaya tırmanarak önce "yangını söndür- düler" ve "yaralıları" sedyeye alıp halatlarla indirdiler. Mahsur kalan ögrenci- lerden bazıları emniyet kemeriyle indirilirken, bazı öğrenciler "kurtarma tüne- li" bazıları da "atlama yatağı"na aracılığıyla tahliye edildi. (Fotoğraf: AA) 1 Kl$l TUTUKLANDI Türkeri'nin ziyaretinde Hizbullahçı alarmı Haber Merkezi - Konya'da bulunan Jandarma Genel Komutanı Orgeneral FevziTürkeri'nin ziyaretinden önce va- lilik binası önünde şüphe üzerine yaka- lanan şahsın Hizbullah örgütü üyesi çık- ması polisi alarma geçirdı. Türkeri Kon- ya'dan ayrılana kadar sıkı güvenlik ön- lemleri alındı. Orgeneral Türkeri'nin Konya Valili- ği'ne yapacağı ziyaret öncesi, polis ekip- leri valilik önünde dolaşan Mehmet Emin Arıkan'ı şüphe üzerine gözaltına aldı. Emniyete götürülen Ankan'ın ya- pılan genel bilgi taramasında Gaziantep Emniyet Müdürlüğü'nce "yasadışı Hiz- bullah örgütü mensubu olmak" suçun- dan arandığını ortaya çıktı. Bunun üze- rine Hizbullah örgütünün kanlı bir eylem gerçekleştirebileceği ihtimalini göz önünde bulunduran Konya polisi, Türke- ri'nin ziyareti boyunca güvenlik önlem- lerini iki katına çıkardı. Konya polisi, özel harekât biriminden keskin nişancı- ları koruma çembenne dahil etti. Bu arada Terörle Mücadele Şubesı'nde sorgulanan ve Hizbullah örgütünün ke- şif grubu içinde yeraldığı öğrenılen Arı- kan'ın, ifadesinde Konya'ya ya yakınla- rını ziyarete geldiğini, Türkeri'nin ziya- retinden habersız olduğunu, tesadüfen valilik binası etrafında dolaştığmı söyle- diği kaydedıldı. Sorgusunun ardından mahkemeye sevk edilen Arıkan, gazete- cilerin "Örgüt üyesi misiniz" sorusuna "Evet Hizbullah üycsiyim ama pişma- nım" yanıtını verdi. Arıkan nöbetçi mahkeme tarafından rutuklandı. Genelkurmay, teknik sorunlar nedeniyle 5 aylık bir gecikme yaşandığını açıkladı M-60 projesi durdurulmadı YÜZDE 98'î TUSAŞ'IN OLDU TAI hisseleri ulusal sermayeye geçti ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - TUSAŞ Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ (TAI), yaban- cılara ait hisselerin TUSAŞ tara- fından satın alınmasıyla ulusal şirket oldu. TAI'deki Lockheed Martin of Turkey INC. (yüzde 42) ve General Electric Interna- tional INC. (yüzde 7) şirketleri- ne ait hisseler, Türk Uçak Sana- yii AŞ'ye (TUSAŞ) geçti. TU- SAŞ'ı temsilen yönetim kurulu başkanı ve Savunma Sanayii Müsteşarı Murad Bayar ile TU- SAŞ Genel Müdürü Muharrem Dörtkaşh'nın, Lockheed Mar- tin of Turkey Başkanı Larry McQuein'in ve General Elect- ric International firmasını tem- silen ış geliştirme genel müdü- rü Brett Begole'ün katıldığıTAI tesislerindeki imza töreniyle his- selerin yüzde 98'i TUSAŞ tara- fından alındı. Şirket hisselerınin yüzde 1.9'uTürk Sılahlı Kuv- vetleri'ni Güçlendırme Vakfı (TSKGV), bınde 1 'i deTürk Ha- va Kurumu'nda bulunuyor. Ba- yar, "Bugün vardığımız nokta şu; TAI'nin geleceğine artık Türkiye olarak sahip çıkma- mız gerekiyor. Bu sebeple ken- di endüstrimizi, kendi sernıa- yemizi koymak ihtiyacı duy- duk. Daha sonra da TAI ile Türkiye'deki havacılık sanayii birlikte çahşmanıız olacak. Bu çalışma TAI ile sınırlı değil" ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Genelkurmay Baş- kanlığı, prototipi tsrail'de, se- ri üretimi ise Kayserı'de yapı- lacak olan M-60 projesi ile il- gili bir gecikme olduğunu, şu aşamada durdurulmasının söz konusu olmadığını bildirdi. Genelkurmay Başkanlığı, internet sitesinden yaptığı açıklama ile M- 60 moderni- zasyonu ile ilgili olarak geli- nen aşama hakkında bilgi ver- di. Kara Kuvvetleri'nin tank gereksinmesinın kısa sürede karşılanamayacağının ortaya çıkmasının ardından doğabi- lecek zafiyetin giderilmesi için projenin geliştirildiği be- lirtilen açıklamada, "milli im- kânlarla modern tank iiret- mek için teknolojik altyapı kazanmak maksadıyla, M- 60 modernizasyonu ve Le- opard tanklaı ınııı iyileştiril- mesi projelerine öncelik ve- rildiği" dile getirildi. Çalışmalar sonucunda IMI firmasıyla sözleşme imzalan- dığı kaydedilen açıklamada, "Proje ile MKEK, Aselsan ve 2.Ana Bakını Merkez Ko- mutanlığf na (ABMK) çeşit- li konularda teknolojik ka- biliyet kazandırılması öngö- rülmüştür" dendi. Proje kapsamında bir pro- totıp tankın Israil'de, geri ka- lanlann Kayseri'de modernize edileceği vurgulanan açıkla- mada; bu doğrultuda IMI'nın prototip, SSM'nin de Türki- ye'deki altyapı çalışmalannın sürdüğü bildirildi. Açıklamada, şu görüşler dile getirildi: "Projede tek- nik bazı sorunlardan dola- yı 5 aylık bir gecikme bu- lunmaktadır. Bu durum Savunma Sanayii Müste- şarlığı'nca takip edilmekte ve Ocak 2005 içerisinde I- MI firması ile yapılacak gö- rüşmeler neticesinde bir mutabakat muhtırası ile re- vize edilmesi planlanmak- tadır. Ancak projenin için- de bulunulan aşamada durdurulması söz konusu değildir." GUNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada ne yatıyor? Cumhuriyet iki yıldır, kapalı kapılar ardında gün- deme gelen konuların önemli bir bölümünü manşe- te taşıdı. Her seferinde yalanlanmaya çalışılan temel konu önceki gün Abizaid'in ağzından duyuruldu: "Incirlik'i daha etkin kullanmak ıstiyoruz!" Pek çok şeyi özetleyen bir tümce. ABD, 21. yüz- yıl planlarını yaparken bölgemizde atacağı adımlar- da Türkiye'yi "merkez üs" olarak kullanmak istiyor. Bunun temellerinden birı de Incirlik'in daha geniş ölçekli kullanılması. 1 Mart 2003 tezkeresinden ağ- zı yanan ABD, incirlik'teki kullanım genişliğini şöyle tarif ediyor: 1- Esnekkullanayım... Buraya getirdiğim güçlerin sayısı, ne kadar kalacağı belli olmasın. Ne kadar ge- rekiyorsa o kadar getıreyim, götüreyim. 2- Operasyonel kullanayım... Buradaki güçlerim sadece barışı koruma ya da benzer nedenlere da- yalı işlev görmesin. Gerektiğinde operasyonlar için de devreye sokayım. 3- Beni Meclis'le muhatap etmeyin... Incirlik ka- rarını önceki anlaşmaların maddelerinden birine so- kalım, olsun bitsin. Türkiye bunlara evet demeye yanaşmıyor. Ancak tümüyle reddetme çıkışını da yapamıyor. Son üç zi- yaretin ana ruhunu bu konu oluşturuyor. Amerikalı yetkililerin çantasında Incirlik'in yanı sı- ra başka konuların da olduğu haberleri var. Görüş- melerde kullanılan bazı tümceler önemli ipuçları ve- riyor. Abizaid şöyle bir tümce kullandı: "Iran'ın Irak'taki faaliyetlerinden rahatsızız!" PKKrK. Irak'tan Bağdat'a mı? ABD, Irak'ta 30 Ocak'ta yapılması beklenen se- çimlerden sonra Türkiye'den bazı istemlerde bulu- nabilir. Başta Abizaid olmak üzere Amerikalı yetkili- ler, seçimlerin Irak'a istikrar getirmeyeceği gerçeği- ni görmüş durumdalar. Seçimlerden sonra genel beklenti şu: 1- Katılım az olacağı için seçilen kişilerin Irak'ı ne ölçüde temsil edeceği hep tartışma konusu olacak. 2- Bu tartışma direnişçilerin elini güçlendirecek. Buna bağlı olarak direniş hareketleri artacak. 3- Irak'a kısa sürede istikrarın gelmeyeceği ger- çeği ABD dışındaki öteki önde gelen dünya ülkele- rini yeni hareket tarzlarına itecek. 4- Irak geçici anayasasının kalıcı yazılımı tartışma- sı bir türlü bitmek bilmeyecek. Bu da siyasal gerili- mi tırmandıracak. Bütün bunlar tabii ki seçim yapılırsa gündeme ge- lebilecek konular. Zira seçimlere katılımın az olaca- ğı şimdiden belli. Ertelemenin de çözüm getirmeye- ceğini gören ABD, çareyi Türkiye'nin kapısını çalıp, "Sen de birşeyleryap. En azındam Türkmenlerin tü- mü seçimlere katılsın. Öteki Sünni Araplarla da te- mas kurun" demekte buluyor. Yeniden baştaki konuya dönersek, ABD'nin Incir- lik'i daha etkin kullanmadaki ısrarı, Irak'a kısa süre- de istikrarın gelmeyeceğini görmüş olmasından da kaynaklanıyor. Avrupa gazetelerinde de çıkan haber- lere göre, ABD başta Almanya olmak üzere yaşlı kı- tadaki güçlerinin yerını, değişen dünya dengelerine göre değiştirmek istiyor. AFP'nin önceki gün geçti- ği habere göre ABD, Bulgaristan'ın Burgaz kenti ya- kınlarında bir üs kurmak üzere bu ülkeyle temasta... ABD'nin Incirlik'e yerleşme ısrarının altında, Tür- kiye'yi daha iyi kontrol etme düşüncesinin de yattı- ğını söylemek abartma sayılmaz! Noktayı kara mizahla koyalım... Ankara'da pazartesi günü yapılan üçlü toplantıya, "terör örgütü PKK konusunda alınacak önlemler" kı- lıfı geçirilmişti. Başından beri inandırıcı olmayan bu kılıf tutmadı. Terör örgütünün kurduğu iki parti ile I- rak seçimlerine katılacak olması da her şeyin üstü- ne tuz biber ekti. Ankara'nın temel beklentisi terör örgütüne operasyon düzenlenmesi ve Kuzey Irak'ın teröristlerden temizlenmesi. Anlaşılan ABD ve Irak yönetimi Türkiye'nin bu isteğini yerine getirecek. Te- rör örgütünü Kuzey Irak'tan sürecek; seçimle Bağ- dat'a, Meclis'e getirecek! ankcumC" cumhuriyet.com.tr Adli Tıp'ta 3yıl önce kayboldu Babasınm kafatasını arıyor MAHMUTORAL DİYARBAKIR - Diyarbakır'da 4 yıl önce bir kav- gada yaşamını yitiren Mehmet Çelik'in oğlu Sela- hattin Çelik, 3 yıl önce adli tıbba giden ve bir da- ha geri gelmeyen babasına ait kafatasını arıyor. Oğul Çelik, kafatasını kaybettikleri gerekçesiyle Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığfnı Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na şikâyet etti. 3 yıldır kayıp kafatasını arayan Çelik, babasının nıezarını yaptıramamaktan dolayı vicdani acı çektiğini be- lirtti. Çelik'in başvurusu üzerine İHD Diyarbakır Şubcsi'nden avukat Aygül Demirtaş konuyla ilgili genel merkez düzeyinde girişimlerde bulundu. Karar, Resmi Gazete'de yayımlandı Sigara fiyatı duyurulmayacak ANKARA (AA) - fütün, Tütün Mamulleri ve Al- kollü tçkiler Piyasası Düzenlenıe Kurulu, tütün mamullerıyle ilgili olarak basın yayın organlarında fiyat duyurusu mahiyetinde ilan yayımlanamayaca- ğına karar verdi. Buna göre, fiyat duyurusu adı al- tındaki ilanlarının yazılı, görsel ve elektronik or- tamdaki basın yayın organlarında yayımlanmasının Tütün Mamullerinin Zararlarının Onlenmesine Da- ir Kanun'daki hükme aykırılık oluşturduğuna karar verildi. Kararda, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un basın yayın organlarında fiyat duyurusu yapılması zorunluluğu getirmediğine işaret edildi.