18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13 OCAK 2005 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA 17 !« 3 a IÎS /Ç CHPli bir araya gelir.se ne yapar? llizip kurar! Elektronik posta: [email protected] www.denizsom.com Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97 Davet AN Rıza Korkmaz: "Rahşan Ecevit'e göre din elden gidiyor. Basında da Fetullah Gülen'in yakında Türkiye'ye döneceği yazılıp çiziliyor. Acaba Rahşan Hanım 'elden giden din'i kurtarmak bahanesi ile kocasının hocasına Türkiye'ye dönüş davetiyesi mi çıkarıyor? Derinlik A Süleyman Ekim: m "Derin devletten *j[ söz eden çok; derin şeriattan söz eden yok." - ABD, Incirlik'ten vazgeçmiyormuş... "Üs vok tesis van tesisin de tahsisi var!" ültür ve Sanat Emekçileri Sendikası Genel Başkanı Bilal Şimşir, cumhuriyetin kültür ve sanat kurumlarının tasfiye edilmekte olduğu- nu belirtiyor ve kamuoyuna çok önemli bir çağrı yapıyor: "Bu kurumları savunmayabilirsiniz. A- ma hiç olmazsa, cumhuriyetin temellerine ateş eden- lere mermi taşımayın." Nedir bu kurumlar ve kim, niye ateş ediyor? Bilal Şimşir, anlatıyor: "Hükümetin, ABD ve AB'den aldığı talimatlar doğ- rultusunda, cumhuriyetimizin temeli olan kültür ve sa- nat kurumlarımızdan bir bölümünü yerli ve yabancı şir- ketlere devretmek üzere gerekli çalışmaları tamam- landığını, bir bölümünün tasfiyesi için de Kültür veTu- rizm Bakanı tarafından ilgili birimlere gereken yasa ça- lışması yapılması talimatının verildiğini öğrendik. Kamu Yönetimi Temel Kanunu'nun 7. maddesiyle kültür ve sanat hizmetleri merkezi idarenin görevleri arasından çıkarılıp ulusal nitelik taşıyan müze ve kü- Mermi tüphaneler belediyelere, belediye sınırları dışında ka- lanlar il özel idarelerine devredilmektedir. Aynı yasa ile kültür varlıklarımızın özelleştirilmesinin yolu açılmak- tadır. Kamu Personel Kanun taslağı ile de yürürlükte olan Devlet Memurları Kanunu kaldırılarak kamu çalışan- larının kadrosuz biçimde süreli, sözleşmeli ve perfor- mansa göre istihdamı öngörülmektedir. Kölelik yasa- larının kültür ve sanat kurumlarını etkileyeceğini an- lattığımız zaman, Kültür ve Turizm Bakanı, müsteşar ve genel müdürler tarafından kültür ve sanat kurum- larında çalışanların kapsam dışı olduğu söylenmiş, sendikamız ise bilgisizlik ve hamaset yapmakla suç- lanmıştı. Oysa Kamu Personel Kanunu taslağına gö- re müsteşar ve genel müdürler kapsam dışı bırakıl- makta; sanatçıdan başlayarak arkeolog, sanat tarih- çisi, kütüphaneci, müzearaştırmacısı, kostümcü, tek- nisyen ve memur gibi pek çok kültür ve sanat çalışa- nı süreli sözleşmeli yapılmak istenmektedir. Gerek kamu yönetiminde yapılan gerekse kamu personeli için yapılacak değişikler kültür ve sanat var- iıklarımızı hedef almaktadır. Düşman Polatlı'ya kadar gelmişken, Mustafa Ke- mal Atatürk'ün top sesleri arasında 'kültür müdür- lükleri kurun' talimatıyla 1922'de Ankara'da temeli atılan Halk Kütüphanesi'nin geleceği tehlikededir. Sa- nat kurumlarımızın doğum yeri olan konservatuvar tasfiye edilecektir. Atatürk'ün talimatıyla kurulan Top- kapı Sarayı Müzesi, Etnografya Müzesi, Ayasofya Mü- zesi'nin işletmeleri yabancılara devredilmek isten- mektedir. Atatürk'ün talimatıyla kurulan kurumlarımı- zı savunamayanlardan dileğimiz; hiç olmazsa cum- huriyetin temeline ateş edenlere mermi taşımamala- rıdır." Çare Erol Işisağ: "Ulke tarımının çöküşünü iktidar nasıl durduracak? Tarıma elverişli alanları yabancılara satarak!" DelikliAkif Kökçe: "Ye- " : ni liranın göbe- ğine kuvvetlice bastırılınca düşü- yormuş. lyi ya; böylece delikli kuruşa da dön- müş olduk!" Recep Tayyip Erdoğan arıza yaptı! Arıza yapan Recep Tayyip Erdoğan, Tuzla'yaçekildi. Recep Tayyip Erdoğan'ın tamır edilebilmesi için Norveç'ten gele- cek mühendisler bekleniyor. Istanbul Deniz Otobüsleri Işletmesi, Recep Tayyip Erdoğan'ın arıza yap- ması üzerine iskelenin ölçüleri uyma- dığı için başka birferibotu sefere ko- yamadı ve Pendik-Yalova arasında tek feribota kalınca günlük sefer sayısı 12'den 6'ya indi. Recep Tayyip Erdoğan, Norveç'ten 26 milyon dolara satın alın- mıştı. Norveçli firma, Istanbul Deniz Oto- büsleri'nin talebi üzerine Recep Tayyip Erdoğan'a özel düzenleme yaparak içi- ne mescit eklemişti. Içindeki mescidi ile dünyada bir ilke imza atan Recep Tayyip Erdoğan, Pen- dik-Yalova arasını yaklaşık bir saatte alı- yor ve bu süre içinde kendini "seferi" sa- yan Müslüman yolcular namazlarını kıla- biliyordu. Türkiye'de inşa edilen ve 5 milyon do- lara mal olan araba vapurları ise Eskihi- sar-Topçular arasından Izmit Körfezi'ni 45 dakikada geçiyor ve yolcuların kendi- lerini seferi sayarak namaz kılmasına ge- rek kalmıyordu. Türkiye, tersane kapasitesi ile dün- yada beşinci sırada bulunurken ve yer- li gemi sanayisi fiyat açısından dünya ile rekabet edebilirken Norveç'e 26 milyon dolara özel olarak yaptırılan Recep Tay- yip Erdoğan'ın arızaya geçmesi kem göz- lerin nazarına bağlanıyor ve Norveç'ten gelecek mühendislerin sorunu çözmesi bekleniyor. Yüksek Yerilim Hattı Medya pazanna NURcu yağıyor. erdincutku •> yahoo.com Solun Kaderine Bakın! RIDVAN BUDAK Eski DlSK Genel Başkanı, 21. Dönem Milletvekili Bu ülkede solun neden ge- lişemediği, halkta beklenen il- giyi yakalayamadığı ve gittik- çe güç kaybettiği artık daha iyi anlaşılıyor. Son on yılda sol siyasette i- ki büyük parti, CHP ve DSP y- er aldı. CHP, Atatürk'ün kur- duğu bir parti olmasına ve bu ülkenin en köklü partisi olma- sına rağmen Deniz Baykal ve ekibinin elinde sıradan bir partiye dönüştü. En ateşli Baykal yandaşları bile Baykal yönetimindeki CHP'nin etkin bir siyaset yapamadığını ka- bul ediyor. DSP de Ecevit gibi bilge bir liderin yönetiminde birseçim- den birinci parti olarak çıkar- ken sonraki seçimde silinme noktasına gelebildi. Bütün bunların sebebi ne- dir? Halkın soldan ümidini kesmiş olması mı? Ya da ülke- nin ekonomik ve sosyal duru- munun solun yeniden yükse- lişini gerektirmeyecek bir ge- lişmişlik düzeyine varması mı? Tabii ki hayır. Türkiye hâlâ ciddi ekonomik sosyal sorun- larla boğuşuyor. Işsizlik almış başını gidiyor. Gelir dağılımı bozuk. Eğitim ve sağlık felç durumda. Milyonlarca insan yoksul- lukla boğuşuyor. Ama toplu- mun emekçi ve yoksul kesim- leri dertlerine tercüman olacak güç olarak solu değil, muha- fazakâr sağ bir partiyi tercih ediyor. Bu açmazın nedeni nedir? Asıl sorun bu partileri yöne- tenlerin bu soruyu kendilerine bir kez olsun sormamış olma- sıdır; bunu ciddi bir dert hali- ne getirmemiş olmasıdır. On- lar parti yönetimlerini koruma- yı her şeyden önemli görmüş- lerdir. Bu yüzden farklı sesle- re tahammül bile edememiş- ler, en masum eleştirileri bile ihraçla çözmeye çalışmışlar- dır. Sonunda kendilerini de, partilerini de düşürdükleri du- rum ortadadır... Sol partiler mevcut yönetimleriyle acına- cak hale gelmiştir. Şu söyle- diklerine bakınız: DSP'nin ku- rucusu ve genel başkanlığını yapmış, örgütü hep elinde tut- muş Rahşan Ecevit, "Din el- den gidiyor 1 ." diyor. Ey Rahşan Hanım, siyaseti zamanında gençlere emanet etseydiniz ne partinizi ne de kendinizi bu kadar gülünç du- ruma düşürmezdiniz. Dünya- yı bilmiyorsunuz. AB'nin üye- si olan Almanya 'da önemli bir sanayi kenti olan ve çok sayı- da Türk'ün yaşadığı Duis- burg 'da kilise sayısı kadar ca- mi sayısı olduğunu biliyormu- sunuz? Nasıl oluyor da din el- den gidiyor? Bu kadar boş bir söylemle bu çağda siyaset olurmu? Ya Baykal'a ne demeli? Kendi belirlediği ve bugüne kadar en yakınında bulunan disiplin kurulu üyelerini rüşvet almakla suçluyor. Niye? llkkez kendi dediğini yapmadıkları için. Vah vahü! Baykal mızıkçı çocuklara benJyor. Şimdi CHP kongreye gidi- yor. Delegeler, üyeler her şeye rağmen partilidir ve bu işi çöz- mekzorundadır. Kongredeya bu sefaletin devamına ya da solun yeniden yükselişe geç- mesine oy vereceklerdir. Sarıgül'ün sırf Baykal'ın ha- taları sonucu ortaya çıktığı id- dialarına kimse kanmasın. Sa- rıgül bu halkın ortalamasıdır. Yıllardan beri çalışkanlığıyla, partililiğiyle bu noktaya gel- miştir. Bu halk kendi sorunla- rını daha iyi kavrayan birini görseydi ona evet derdi. Sarıgül kabul görmüştür. Herkesin farklı gerekçeleri olabilir. Geleneklerine bağlı halk için Sarıgül kendilerinden biridir. Bizim için Sarıgül'ün parti içi demokrasi vurgusu ve sözü önemlidir. Bundan sonrası CHP'yi ger- çek bir kadro ve kitle partisi haline getirmek ve kongreden solu yeniden iktidar yapacak bir yönetimi çıkarmaktır. KlM KİME DUM DUMA BEHIÇAK behicakıı turk.net ÇtZGİLÎK KÂMtL MASA1İACI kamilmasaracinı mynet.com HARBl SEMtll POKOY semihporoy((i yahoo.com HAYAT EPİK TİYATROSU MUSTAFA BlLGin ANMA AYŞE HALİDE ALDOĞAN'ı ölümünün 4. yılında anıyoruz. AİLESİ hayatepik " mynet.com BU COCU&A EN DO(5RU ŞEKİLDE ÜİHİMÎZt TARİHTE BUGÜN MVMTAZ ARIKAN 13 Ocnk wwu>.munUaz-arüsan. rom TİREBOLU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Sayı: 2003/22 Davacı Sadık Girgin tarafından davalı Aysun Girgın aleyhine malıke- memize açılan boşanma karannın tenfizi davasının yapılan açık yargı- laması sırasında verilen ara kararı gereğince; Davalıya dava dilekçesi bu 7amana kadar tebliğ edilemediğinden, yapılan adres araştırmasında da adresinin belli olmaması nedeniyle ılanen teblığine karar verildiğin- den; Üavalı Aysun Girgin'e duruşma giinü olan 21.02.2005 günii saat IO.55'te mahkememizde hazır bulunması veya kendisinı bir vekille temsıl ettırmesi, aksı takdırde yokluğunda yargılamaya devam edılerek karar verıleceği ilanen tebliğ olunur. Basın: 42471 İZ B/RAKW S.EYÜBOĞLU.. 1373'TE SU6Ü/V, SABAHATT7M EYÜeoĞUI 6S YAŞfHDA ÖLDÜ. YÛKSBK. ÖĞGENIAA1M 8t# DEVIETSU/SSU tCAZANARAK YOer PIŞMDA TnMAMlAMt? OOVJ EYÜ&OĞLLt, 0ÖA/UÇL//VP£^ L/M(VEG£İre IS£ KÖY SNSr/Tİ)l.£/£/ '/VD£ Ö6/SET7M ÜYeÜ- £1 YAPMIŞTt. BCJ SĞeEIYLEKINİ, KİTAPÇEV/&M£ML/G/,C>E fJEME YAZARUGI ıse BBLGESEL SİNEMACIU6/ İZtEMIŞ- Tİ. &//Ç PÜŞUNCE <4OAMt OLARAK DA DIKKATLERİ ÇEKEN EYÜ8O6LU, ÖZE1-ÜKLE, UALİKAIİNAS gAUKÇtSt VEAZRA ER- HfiT'LA BİRUKTE ORmYA KCYDUĞU 'ANADOLUCULUK.'* TS- ZİYL£ ÖNEM t£AZANM(ŞTI. IUCÇAĞ AUAPOLU *X/L7ÜetE- fZ'ttJlN TÜKK KLILTÜR SEtJTEZİMDEId PAYINI /S&ElEM/f, SUMUM Ç<X SÜYÜ< OL&UĞUNU SAVUNMUŞTU. SA8AHATTİN EYU8OGLU, ÇAĞDAŞ TÜRK SAUAr VE DÜ- fÜ/VC£ YAPIS/NIN OLUŞUMU/yiOA ÖMEMLİ İZL.EIS. SlRAKMI$,YBNİ UFUKLAR DÜZ ÇİZGİ ÜMİT ZİLELt Bizim Medya İşini Bilir! Bu arkadaşlar bunu hep yapıyorlar... Medyamızın pek güzide kalemşorlarından, es- neklik harıkası yöneticilerinden, televizyon dehala- rından söz ediyorum... Üşenmedim, son 10-12 yı- lın arşivlerine şöyle bir göz gezdirdim, yüzüm kızar- dı! 0 ne biçim kıvraklık, o ne zekâ dolu yumuşak ge- çiş, o nasıl 180 derece keskin dönüş, o ne tarz post- modern dalkavukluk, pes yani! Bu arkadaşların tartışılamaz ve de ulaşılamaz özelliklerini bu sütuna sığdırmaya olanak yok; titiz bir araştırmacının karşılıklı olarak, yani dönemleri- ne göre ayıracağı o manşetler, o köşe yazıları, o "vı- cık vıcık" televizyon programları vallahi ciltlere sığ- maz! Ben yalnızca birkaç örnek vermekle yetinece- ğim: -Çillerdönemi: "Leydinin topuk sesleri", "Clin- ton, elini tuttuğu Başbakan Çiller'i hayranlıkla süz- dü", "Başbakan'ın derin tahlilyeteneği karşısında yalnız işadamları değil, biz gazeteciler de hayretler içinde kalmıştık, ama mutluyduk". - Yılmazdönemi: "YılmazBaşbakan", "Iştede- dim, bizzatAvrupa'nın engellerinibilebertaraf ede- cek, Türkiye'yi sırtlayıp AB'ye sokacak adam kar- şımda duruyor", "MesutBey, devlet geleneğini iyi- ce özümsemiş ve Turgut Bey'den aldığı politika bil- gisini dağarcığında biriktirmiş olmanın rahatlığıyla muhatabına iyi birders verdi". - Ecevit dönemi: "Büyük devrimci", "BülentBey, mükemmel Ingilizcesi ile IMFheyetine Türkiye'nin asla evet diyemeyeceği hususları bir bir sıraladı. IMFheyeti sonunda anlamıştı", "Böyle kritik bir dö- nemde böylesine zor bir koalisyonu ancak Ecevit bir araya getirebilirdi". - Bahçeli ve MHP: "MHP değişti" (Lider ve kur- mayları değişmedik diye yırtınırken!), "Devlet ada- mı Bahçeli", "MHP merkez sağın en güçlü adayı". - Kemal Derviş: "Tenis oynarken bile ekonomi- yi düşünüyor", "Türkiye'nin talihi". ••• Bağımsızlığından, haysiyetinden en ufak ödün vermeyen medyamızın Tayyip Bey ve AKP ile ilgili yazdıklarını, söylediklerini zaten biliyorsunuz. Ama bir tanesini ibret olsun diye anımsatmam gerekiyor. Başbakan'ın yanılmıyorsam kendisine hediye edi- len maket otobüs yerine hakikisini istemesi üzerine bir güzide gazetemiz şöyle bir başlık atmıştı: - Başbakan'ın ticari dehasıü! Işte bu medya daha 4 yıl önce "en tehlikeliirti- ca örgütü", "Taliban işbirlikçisi"diye manşeteçı- kardığı Fethullah Gülen'i yeniden keşfetti. Sabah gazetesi art ardaiki "büyükaraştırma"dizisiyle "Ir- ticacı Fethullah'tan "Mütefekkir Fethullah"a dönüverdi! Daha düne kadar erkek dergilerinde ya- yın yönetmenliği yapan bir köşe sahibi hidayete er- miş olmalı ki önce Said-i Nursi'nin risalelerini ve ki- şiliğini göklere çıkaran bir yazı dizisi döktürdü. Ar- dından, yıllardır sağda solda çıkmış yazılardan ko- laj yapıp bol övgülü bir "Nur Yüzlü Fethullah" di- zisi daha kotardı! Milliyet gazetesi geri kalır mı; hemen "Fethullah Gülen'le 11 Gün" başlığıyla hazırlanan röportaj di- zisi sür manşetten görücüye çıkarılıverdi! Tabii bu kez Fethullah Efendi'nin başına "Taliban işbirlik- çisi" sıfatı eklenmemişti! "Bilinmeyenlerin sorul- duğu" bu müthiş söyleşide Fethullah Efendi'nin neler yedığini, Ruhban Okulu'nun niçin açılması ge- rektiğini öğrendik. ABD'ye kaçmasına neden olan "cihat kasetleri"ndek\ konuşmalarını, yeğenineait olduğunu söylediği 137 dönümlük, içinde 7 villa bu- lunan çiftliğin hangi paralarla alındığını, hırkasından başka bir şeyi olmadığını söyleyen bir emekli vaizin böylesine bir imparatorluğun başına nasıl çöreklen- diğini ise artık döndükten sonra bir başka "müthiş röportaj" esnasında öğrenirizü! Döneceğini nereden mi biliyorum? Siz de pek safsınız; bu diziler, bu cilalar niçin yapılıyorsanıyor- sunuz? Bizim esneklik harikası medyamız, kalem- şorlarımız çürük tahtaya basar mı hiç? Onlar "yük- selen değerlerin" kokusunu çok uzaktan, Ameri- ka'dan bile alırlar... - Omurgasızların koku alma hissi çok keskin- dir çoookü! e posta: umitzileliı gmail.com B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 SOLDAN SAĞA: 1/ Çahşkan, becerikli, çe- vik. 2/ Yana- ğın alt kıs- mı... Akdeniz yöresine özgü bitki toplulu- ğu. 3/ Datça Yarımada- sı'na verilen bir başka ad. 4/ Devlet bü- 9 yükleri, ileri gelenler... Eski Mı- sır dininde, "ka" ve "ah" ile birlikte ru- hun başlıca görü- nümlerinden biri. 5/ Fiziktekullanılanbir güçbirimi... Osman- 6 lı toprak düzeninde 7 yıllık geliri yüz bin 8 akçeyi aşan dirlik. 6/ 9 1 ^^_J ___1 __1 _1 __İ __I _1 Buyruk... Antalya yöresine özgü, et ve pirinçle hazırlanan bir yemek. 7/ Hayvanın bir yanındaki yük... Elinde bulunduran, üzerinde taşıyan. 8/ Karabibere benzer bir baharat. 9/Atasözlerine da- yanan didaktik Çin şiiri... Soyluluk. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Rahvan at. 2/ tğdiş edilmiş, erkekliği gideril- miş... Bir maymun cinsi. 3/Tokat'ın bir ilçesi. 4/ Kendini beğennıiş kimseler için kullanılan bir alay sözü... Baryum elementinin simgesi. 5/Bir şeyin en yüksek ve sivri noktası... "Gübreliğe inip konan kargalar/— bahçede gül kadrini ne bilir" (Karacaoğlan). 6/Niğde, Nevşehir yörelerinde yetişen ve kaliteli bir şarap veren beyaz üzüm cinsi.. Ege Bölgesi'nde birdağ. 7/Atın yavrusu.. Üzerine oturtulan bir şeyi taşıyan parça. 8/ Siga- ra atığı, izmarit. 9/ Çemberin çevresinin çapına oranını gösteren sayı... Yazıda ya da sözde baya- ğı sözcüklerin bulunmaması durumu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle