26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 24 EYLÜL 2004 CUMA 8 HABERLERIN DEVAMI TURKİYE Istanbul Edırne Kocaelı Çanakkale Izmir Manisa Aydın Denizli PB PB PB PB PB PB PB PB 27 29 29 27 28 30 31 32 Sınop Samsun Trabzon Gıresun Ankara Eskışehır Konya Sıvas PB Y PB PB PB PB PB B 26 27 25 26 30 29 29 27 Adana A 32 Zonguldak PB 26 Antalya A 30 Kars Mersin Dıyarbakır Şanlıurfa Mardin Siırt Hakkâri Van B A A B B B B 29 33 34 29 32 26 22 PB 23 Yurdun kuzey ve batı kesımlen parçalı bulutlu, dığeryerteraz bulutlu ve açık geçe- cek. Hava sıcaklığı yurdun kuzey ve ıç ke- sımlerınde bıraz arta- cak, dığer yerlerde onemlı bır değışıklık olmayacak. Rüzgâr; kuzey ve batı yonler- den hafıf ara sıra orta kuvvette esecek. DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Parıs Bonn PB Y PB PB Y Y Y Y 1/ 13 13 16 16 14 19 17 Münih Y 12 Zürih Berlin Budapeşte Madrıd Vıyana Belgrad Sofya Roma Atına Y Y PB Y Y Y Y Y 16 13 31 15 23 26 26 29 Moskova Y 12 Y 11 Şam Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bışkek Tiflıs Kahıre A B A B B B Y 34 19 31 27 28 17 32 A 33 Açık bulutlu Sıs-lt Bulutiu t Çok bulutlu • Yağmurlu Kariı Gok guaıltulu G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı I. Sayfada ledi. Oysa, nefesi tutulan, soluksuz kalan tek bir kişi var; Başbakan! Akıl almaz bir davranışla olmadık zamanda olmadık yerde zina diye bir olay çıkaran RTE'nin yakasına yapışmamız gerekmiyor mu? Şu sıralar Vertıeugen'le görüşme başladı. Kaç gündür ılımlı rüzgârlar estırmeye çalışıyor medya- mız. öyle ki, içeriden dışarıdan ne kadar işimize ge- len yazı, derneç, haber varsa onları baş köşeye çı- kararak Brüksel' den yansıyacak olası olumsuz ha- berin önünü almaya çalışıyor. Ana miihaiefet dahil rıemen her çevre RTE'nin ünlü son dakika dönüşlerine bel bağlamış, bekli- yor. Ne çare, AB'yi ikna etmeye girişmemesini içe- ren onca nasihate, ricaya karşın son dakika Ada- let Bakanı ÇiçeK'i uçağa, Diyanet Işleri'nden so- rumlu, Kant felsefesiyle Islam dini üzerinde derin bilgisi olduğu söylenen Devlet Bakanı Mehmet Ay- dın'ı daha baştan heyete neden aldı? Bir bakan AB Komisyonu'nu bizimkinin icadı zi- na ile Islamın zina konusundaki anlayış ve uygula- malarını birbirine karıştırmamaları için bilgilendire- cekmiş; son dakika geziye çağnlan öteki bakan ise bir devrim niteliğini taşıyan (flörtü suça dönüş- türen) TCY'nin ne olduğunu ya da olmadığını an- latacakmış. Sonradan anlaşıldı ki ikna politikası tümüyle pa- lavra! • • • Oysa, AB zaten din bilginleri, hukuk allameleri gelsin bizi ikna etsin diye bir beklenti içinde değil. Kartları açık oynadı: "Bak" dedi RTE'ye, "sen TCY'yi zinayı cezalandıran madde olmaksızın 6 Ekim 'den önce geçirecek misin geçirmeyecek mi- sin?" Adamlar RTE'yi her yüzüyle yeterınce analiz et- mişler, dayatmaya lebbeyk diyeceğinden eminler ki, böylesine kesin dayatmada bulundular. RTE'nin Brüksel heyetini bir din âlimi bir de çi- çekle güçlendirmesinin bir anlamı, bir amacı olma- sı gerekmez mi? Zina uğruna hemen her cephede çarpıştığını iç piyasaya, kendi kamuoyuna kanıtlamak için biraz adalete, daha çok islamın güçlü tanıklığına gerek- siniyordu. 0 kadar. • • • Biraz mola verelim görüşmeyle ılgilı irdelemele- re. Türbanlı eşi Emine Hanım'ı da beraberinde gö- türdüğünü yazıyor gazeteler. Neden acaba? Yağ- murlu bir kent olan Brüksel'de de Emine Hanım'la "birtikte yürüyerek birlikte ıslanmak için mi"? Belki yeri mi zamanı mı diye düşünenler olabilir. Velakin, Siirt gezisinde Siirt'in Arap ağırlıklı bir kö- yünden Istanbul'a nakleden ailenin kızı Emine Ha- nım'ı gösteren üç ayrı resim doğrusu çok, ama ço- ook ilginç. Birinci resim: Emine Hanım başında madenci kaskı eşiyle birlikte kurdele kesmeye hazırlanıyor (Akşam). Ikinci resim (aynı gün yine Akşam'da ıç sayfalarda), RTE eşine bakıyor. Emine Hanım ma- kaslı elini kurdeleye uzatmış. Ama o ne? Başında görünen kaskı, birisi başının üstüne uzatmış, tutu- yor. O nedenle birinci sayfadaki resimde türbanlı başın üstünde kask görünüyor. Üçüncü resim (Va- tan): Atatürk Stadı'ndaki konsere eşiyle gelen Emi- ne Hanım... Beyefendiler, hanımefendiler, huzuru- nuzdaTürkiye Cumhuriyeti'nin başbakanı olan za- tın türbanlı eşi Ernine Hanım... Halkı Arapça "eh- len ve sehlen" diye selamlıyor. • • • Bu ahval ve şartlar içinde Brüksel'e giden RTE, AB'nin dayatmalarına şapka çıkardı. Tek cümle içinde özetlenen dayatmanın önünde 90 derecelik bir reverans yaptı. Son dakika yine döndü: 26 Eylül'de TBMM'yi oiağanüstü topluyor. AB'nin dayatmasına sözcüğü sözcüğüne uymayı daha Brüksel'e gitmeden önce kararlaştırmış; zinayı ce- zalandıran madde olmaksızın TCY'yi yasalaştırı- yor. Onca cart-curtlu; biz Türküz, içişlerimize karış- tırmayız gibi üstten atıp tutmalardan sonra... dün- kü manzara siyasal dönekliğin adını şayet başarı diye tanımlıyorsa... RTE, Brüksel'de pek çok siyaset adamına nasip olmayan bir başarı kazandı. Mübarek olsun! 1000 kişiye iş olaııağı Park Grubu'nun Siirt'teki Maden Köyü'nde gerçekleştirdiği 50 milyon dolarlık yatınm bölgenin yazgısını değiştirecek Ekonomi Servi- si - Park Grubu, dünyanın bilinen en eski bakır made- ni ocağının bulun- duğu Siirt'in Şir- van ilçesi yakınla- rındaki Maden Kö- yü'nde gerçekJeştirdi- ği 50 milyon dolarlık yatırımla uzun vadede bin kişiye istihdam olana- ğı sağlayacak. Grubun ye- ni yatınmla işleteceği bakır madeni tesisinin açılışı önceki gün Başbakan Recep Tayyip Er- doğan, Park Grubu Başkanı Turgay Ciner'in katıldığı bir törenle açıldı. Törende konuşan Grup Başkanı Turgay Ciner, Maden Köyü'ndeki bakır işletmesinin bölgenin kade- rini değiştireceğini söyledi. 5 bln yurttaga gelir Ciner, söz konusu madende 30 teknik personel dışındaki yaklaşık bin çalışanın tümünün yöre halkın- dan olacağını da belirtti. Cumhu- riyet tarihi boyunca MTA (Maden Tetkik Arama) Enstirüsü ve Eti- bank tarafından denenen, ancak gerçekleştirilemeyen Maden Kö- yü'ndeki madenden bakır çıkarma işini, ilk kez Park Grubu gerçek- leştiriyor. Park Grubu'na bağlı Park Elektrik tarafından gerçek- leştirilecek olan yatınmla bin kişi- ye istihdam olanağı sağlanacak. Park Grubu tarafından işletile- cek Siirt Şirvan bakır madeni, ilk etapta 350 kişiyi istihdam edecek. Maden ilerleyen dönemde de yak- laşık 5 bin kişiye geçim imkânı ya- ratacak. Maden Köyü'ndeki bakır madenlenne ilk olarak 1970'li yıl- larda MTA (Maden Tetkik Arama) Enstirüsü ilgi gösterdı. Ekonomlye yeni 'cevher' MTA. incelemeler sonunda im- kânsızhklar yüzünden madeni iş- letmeye açamadı. Ardından Eti- bank da benzer gerekçelerle dev- raldığı madeni işletemedi. Mart ayında gerçekleşen ihale sonucu işletme hakkını alan Park Grubu, bakır cevherini ekonomiye kazan- dırmak üzere harekete geçti. Tesis tamamlandığında yılda 100 bin ton konsantre bakır üretilecek. Meclis oiağanüstü toplanıyor Türkiye karşıtları çoğaldı ANKARA (Cumhuri- yer Bürosu) - CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, Brükserdekı gelişmelerden memnun olduklarını söyledi. Ana- dol, •'Lüzumsuz iç poli- tik tartışmalar, zina tartışmalan nedeniyle AB nezdinde Türkiye politikaları yara almış- tır. AB'nin bir de iç ka- muoyu var. Türkiye'nin AB üyeliğine karşı olanların eli güçlendi- rilmiştir, sayıları çoğal- tılmıştır. Sonuçta, yine başa dönülmüştür" de- dı. Anadol, TCY konusundaki görüşlerini aynen koruduklannı vur- gularken "İnanmak is- tiyorum ki,AKP ile mutabakatımız da de- vam edecektir. Kaldığı yerden, herhangi bir şey ilave etmeden de- vatn edilmeli, son iki madde ile tasarının rümü ovlanmalıdır" açıklamasını yaptı. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) -Başbakan Tayyip Erdo- ğan'ın Brüksel'deki çarkının ar- dından Meclis'in yeniden oiağa- nüstü toplanması için AKP mil- letvekillerince başvuruda bulu- nuldu. AKP'liler Meclis'in 26 Eylül Pazar günü saat 11 .OO'de toplanmasını istediler. Başvuru dilekçesinde Türk Ceza Yasası Tasansı' nm yanı sıra Hukuk Usu- lü Muhakemeleri YasaTasansı ve Adli Yargı ilk Derece Mahkeme- leri (Bölge Adliye Mahkemeleri) Yasa Tasansı bulunuyor. AKP yönetimi, bunalıma dö- nüşen Türk Ceza Yasası Tasan- sı'yla ilgili süreçte dün yeniden geri adım atmak zorunda kaldı. Erdoğan'ın Brüksel'deki temas- lannın ardından AKP grup baş- kanvekilleri Meclis'te basın top- lantısı düzenleyerek yeni karan açıkladılar. AKP Grup Başkanvekili Faruk Çelik, Başbakan'uıAB'ye dönük restini ve daha sonra çark etme- sini göz ardı ederek gerilimin tır- manması konusunda basını ve muhalefet partisini suçladı. Zina düzenlemesini kastederek "me- tin olarak dahi hazır olmayan konunun Türkiye'nin günde- mine oturtuldugunu" ılerı sü- ren Faruk Çelik, Başbakan'ın "AB içişlerimize kanşamaz" sözleri ve diğer grup başkanveki- li Haluk İpek'in televizyon ek- ranlannda açıkladığı önerge met- ni konusunda yorum yapmakta zorlandı. Faruk Çelik, partinin ikinci kez dönüş yapmasma gerekçe olarak "bunun sivasi bir taktik oldu- AKP Grup Başkanvekili Faruk Çelik, Başbakan'ın AB'ye dönük restini ve daha sonra çark etmesini göz ardı ederek gerilimin tır- manması konusunda basını ve muhalefet partisini suçladı. (AA) ğu" izlenimini vermeye çalıştı. AKP Grup Başkanvekili, "AB sürecinin, muhtemel farklı ön koşullar veya yeni yeni koşullar içerip içermediği açısından, netliğe kavuşturma açısından takip ettiğimiz siyasetin Önemi bugün çok daha iyi anlaşümak- tadır" görüşünü dile getırdi. TCY Tasansı'ndaki 2 maddey- le ilgili "tekrir-i müzakere" is- teyeceklerini belirten Çelik, zina- yı suç saymakta ise ısrarlı olma- dıklannı açıkladı. Kişisel görüşünün "zinayı suç saymak" yönünde olduğunu vur- gulayan Çelik, "Türk insanının gerçekleri ve Türkiye'nin men- faatları AB sürecinde hep çatı- şır olarak gelnıiştir. Bir tarafta örf âdetlerimiz var, diğer taraf- ta ise Türkiye'nin menfaatları var" dedi. AKP Grup Başkanve- kili, zina tartışmasının kaynağı konusunda ise CHP Genel Başka- nı Deniz Baykal ı suçladı. Çelik, "Bu tartışmanın kaynağı, Sa- yın Baykal'ın ısrarcı ifadeleri- dir. Sayın Baykal'ın, Sayın Baş- bakan"a ve grubumuzu ziyaret- teki ifadeleri, bunu ceza yasası- na koyalım şeklindedir" diye konuştu. Çelik, başvuru dilekçesini ver- dikten sonra da. "Bu yaşanan süreci asbnda çok bilinçli şekil- de yönetrik. Neyi ne zaman ya- pacağımızı çok iyi biliyoruz" görüşünü sa\ıındu. TBMM Başkanı Bülent Arınç ise bugün TBMM'ye oiağanüstü toplantı çağnsı yapacak. SÖYLEŞİ .__,. Î ,. Kılıçdaroğlu son krlzde AKP'nin vurgunculara çalıstığını' savundu "...'Hıpistiyanlığın', 'Perde APkası..." Zina ısrarı trilyonlan götürdü • Baştarafı Arka Sayfada çe yapıldığında, sevinirdik..." "...ancak şurası ilginçtir, Türk Hı- ristiyanlar 'ulusalcıdır'; zaten birço- ğu, 'sol kafalı'. Hatta herkesin aklı, bir Türk Katolik Kilisesi kurmakta- dın bu yüzden az daha 'aforoz edi- lecektik'. O zaman öyleydi ama, bu, uzunca bir süre için mümkün gö- rûnmüyor, zira bunun olması için adam gibi bir sayıda Katolik cema- at lâzım. Biz de rahiplerimizin Türk olmasını istedik, birkaç kişi gönde- rildi ama, onlar da geri döndüler..." "...sanınm şu an birkaç kişi (rahip) var. Isteme sebebimiz şuydu: Bura- ya gelen rahipler genelde Maltalı, ftalyan ve Fransız; ve bizimle aynı geçmişi ve sorunları yaşamadıkla- nndan, kimi noktalarda bizi anlaya- mıyorlardı; oysa Türk bir rahip olsa, o da aynı sorunlan yaşamış oldu- ğundart, Türkleri anlayabilecekti. Şimdi birçok yerde, birçok âyin Türkçe yapılıyor; bunu Türklerin baskısına dayanamayıp yaptılar a- ma, on yıl aldı bu süreç..." "...tekrar düşünülecek' noktalar..." ...Oktay Duman'ın (asıl adı mahfuz) yaptığı 'tesbitler'in bu kadarı bile, bizi şu noktalar üzerinde tekrar düşünme- ye sevk etmiyor mu? a/ Inönü Cumhuriyeti'nden itibaren öğretim/eğitim sisteminin 'aşın' Batılı- laştırılması, sonunda Türkçenin, öğre- tim dili olmaktan adeta çıkması; yeni kuşaklan, ulusal kültürierine ciddi şe- kilde 'yabanctlaştırmış'; kilisenin gör- kemli opera atmosferi -sinema ve TV'nin de etkisiyle- Hıristtyanlığı çe- kici bir hâle getirmiştir. b/Anti/Emperyalizmyerine, 'müte- caviz' bir laiklik düzeninin 'resmileşti- rilmesi', çocukları, Selçuklu/Osman- lı 'ümmet' kültüründen bütünüyle ko- parmış; geçmişini küçük görmeye götürmüştür; bu durumda, tıpkı sö- mürgelerde olduğu gibi, Emperya- list'in, bir bakıma sosyal hayatından dışladığı Hıristiyan 'ümmet kültürü' -yani kiliseler- 'ilerici' tercih nedeni sayılıyor. c/ Batılı 'kültürsüzleştirme' Orto- doksluk'ta bile, Batılı/Roma (Vatikan) egemenliğine oynamaktadır; Hıristi- yanlaştırdığı Türk çocuklannı benzer bir manyetik alan -etki alanı- içinde tutmayı; o çerçevede yetiştirmeyi amaçladığı görülüyon Aynen sömür- gelerinde yaptığı gibi! Lâkin, Yeni Türk 'Hıristiyanlar'\n 'evcilleşme oranları'; Vatikan'ı ne dereceye kadar memnun edecektir, belli olmaz; baksanıza deli- kanlı 'ulusalcılık'tan hatta 'Kuva-yı Milliyeci' olduğundan söz ediyor. Ekonomi Servisi - Piyasalar, Başbakan Recep Tayyip Erdo- ğan'ın Brüksel temaslanndan gelen haberlerle dün rahatlarken AKP'nin ısranyla gündemde ka- lan zina tartışması yalnızca bir haftada Türkiye'yi trilyonlarca Uradan etti. Avrupa Birliği'nin (AB) zinaya cezayı kesinlikle re- deden tavnna karşın hükümetin Türk Ceza Yasası Tasansı'nı Meclis'ten geri çekmesiyle do- ruğa çıkan gergüüiğin yalnızca Hazine'ye maliyeti en az 100 trilyon lira oldu. Henüz rakam- sal ifadesini bulamasa da bu ger- ginlik, bankalara, küçük tasarruf sahipleri ile sanayidye de fatura çıkardı. Uzmanlar, ortalama ma- liyetin 200 trilyon lira civarında olduğunu ileri sürerken CHP milletvekili Kemal Kılıçdaroğ- lu, son krizde de AKP'nin "vur- gunculara çalıştığını" belirte- rek "Bunun faturası halk kitle- lerine, sanaviciye, esnaf ve sa- natkâra çıktı. Kazanan ise sa- tır aralannı okuyan, AB'nin net mesajına göre pozisyon alan vurguncular oldu" dedi. Kılıçdaroglu, Hazine borçlan- masının etkileneceği biline bili- ne böyle bir kriz yaratıldığını öne sürerek "Aynca halkın bor- sada oynama şansı yok. Bura- da kazanç sağlayan kesimler belli. Bu dönemde bankalar- dan kredi alanlar ise olumsuz etkilendi. Böyle bir kriz hiç ya- şanmayabilirdi" diye konuştu. "Anayasa Mahkemesi'nin da- ha önce iptal ertiği bir madde- yi getirmeye çalışmamn anlamı ne? Şimdi ne değişti? Erdoğan Türkiye'ye hangi yüzle döne- cek?" diyen Kılıçdaroglu, krizin Türkiye'ye maliyetinin Hazi- ne'nin zararından daha fazla ol- duğunu kaydetti. TCY Tasansı'nı hükümetin Meclis'ten geri çekmesi nede- niyle Avrupa Birliği (AB) ile Türkiye arasında esen soğuk rüzgârlar piyasalarda tedirginli- ği arttırmıştı. Başbakan Erdo- ğan'ın AB'ye verdiği "Türki- ye'nin içişlerine kimse karış- masın" yönündeki sert yanıtın ardından piyasalarda gerginlik yaşanırken fatura özellikle Hazi- ne'ye çıktı. Hazine, geçen hafta "zina krizinin" 4.5 puan arttır- dığı yüksek bir faizle borçlan- mak zorunda kaldı. AKP'nin ıs- ranyla patlak veren tartışmada, 2 işlem gününde, faizler, 4.5 puan yükselerek yüzde 27.5'e yüksel- di. Hazine 196 günlük bono iha- lesinde 1.3 katrilyon liralık borç- lanmayı beklenenin de üstünde bir faizle gerçekleştirdi. Hazine ihalesinde en yüksek faiz yüzde 27.2l'e çıkarken or- talama faiz yüzde 26.9'a yüksel- di. Hazine 2 hafta önce benzer vadede bir ihalede yüzde 23 ile borçlanmıştı. Yaşanan siyasi ge- rilim, Hazine'ye sadece bir iha- lede yaklaşık 4.5 puanlık mali- yet olarak yansıdı. Bu da Hazi- ne'ye 50 trilyonu aşkın bir fatu- ra çıkardı. Bu nedenle Hazi- ne'nin kasasından, hafta başında düzenlediği tek bir ihalede orta- lama 50 trilyon lira daha fazla para çıktı. Bu ihaleyi izleyen iki borçlan- ma ihalesinde de zarar yine orta- lama 50 trilyon lirayı buldu. Fa- izdeki yükselişi düşük tutmak için değişken faızli ihalede fazla satış yapan Hazine'nin zaran çok daha yüksek de olabilirdi. GUNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada luce'ye, Necef'e, Kerbela'ya benzetenlerin sayı- sı az değil. ABD'nin Irak'a girmeden önce yaptı- ğı hesaplara göre Irak'a girişten sonra 18 ila 24 ay içinde ülkenin tümüyle kontrol altına alınması öngörülüyordu. ABD'nin Irak'a girişi aşamasında belgeleriyle yayımladığımız bu planlar tümüyle su- ya düştü. Gelinen noktada ABD, değil Irak'ın tü- münü kontrol altında tutmak, kendi askerterinin can güvenliğini sağlamaktan dahi yoksun. 2- Irak'a girişin hemen sonrasında ülkenin ye- niden yapılanması için ihalelerde yapılmıştı. iha- lelerin hemen tümünü Amerikan şirketleri almıştı. O şirketler kendi altlarında taşeron şirketlere iş vermeye başlamış, bundan Türkler de payını al- mak için yola koyulmuştu. Son dönemde Irak'ta işyerlerine, şantiyelere, müteahhitlereyöneliksal- dırılar pek çok kesimi yıldırmış görünüyor. Kimi Amerikan şirketleri sessiz sedasız çekilmeyi yeğ- liyor. Irak'taki ortaklarına da, "Yılbaşına kadaryo- kuz, sonrasında geleceğiz" diyorlar. Yılbaşında dönecek olan şimdi gitmez! Bu haberler Irak'ın yeniden yapılanmasında as- lan payını almayı hedefleyenlerin de planlarının tutmadığını gösteriyor. 3- Irak'ta neden sadece Türk şoförler kaçırılı- yor? Bu sorunun yanıtı hâlâ çok net verilebilmiş de- ğil. Ancak Ankara'nın bu konudaki suskunluğuna yanıt vermek daha da zor! Hükümet bu tür olayları önce yok sayma, son- ra olduğundan küçük gösterme, bu da tutmazsa zamana yayma politikası izliyor. Amerikan seçimleri 4- Iran'ın tutumuna yönelik sorgulama giderek bölgesel, hatta küresel önem taşımaya başladı. Iran, ABD'nin ve onunla hareket eden ülkelerin kendi ülkesini de hedef alabileceğini öngörerek şu politikayı benimsedı: Irak'ı ABD ile hesaplaşma zemini haline getir- mek! Bunu bir ölçüde başarmış görünüyor. Irak'taki Şiilerin hedefleri arasında Sünnilerle birleşmek ve ABD'ye karşı ortak cephe oluşturmak var. Bunun başarıldığı anlarda ABD-lngiltere hemen devreye giriyor ve aralarını açıyordu. Bu durum Iran'ın da dikkatinde. önümüzdeki günlerde bu ortaklık de- rinleşirse ABD'nin işi daha da zorlaşacak. 5- Türkmenlerin Tel Afer gerginliği şu aşamada dinmiş görünüyor. Tel Afer olayıyla bölgeyle ilgili herkes birbirini sınadı. Amerikan bombardımanı ve operasyonu sürecinde Tel Afer'den göçenlerin yüzde 95'i geri döndü. Ankara, Türkmenlerin bu- radaki etkin varlığını sürdürmesi için ağırlığını koy- du. Bu durum Iran'ın da gündeminde. Türkmen- lerin, son aylardaki girişimler sonucu, Tahran'da, Kahire'de, Şam'da temsilcilikleri var! Bu arada ABD'nin Tel Afer'deki bütün yönetici- leri değiştirdiğini, Amerika ile iyi geçinecek Tel Aferlileri yönetime getirdiğini vurgulayalım. 6- Irak'taki saldırıların nedenleri, kökenleri ko- nusunda aynntılı haber yok. Sonuç olarak terör te- rördür. Ancak akan kanın tahlili yapıldığında işin içine uluslararası güç gösterisinin girdiğını görüyoruz... ABD'ye karşı olan tüm devlet ve örgütler Irak'ı bir cephe haline getiriyor. Kirli savaşın girdiğini gö- rüyoruz... Yerine göre ABD, direnişçilerin halk için- de itibarının sarsılması için kimi insani yardım ör- gütlerinin temsilcilerini kaçırabiliyor. Mafyanın gir- diğini görüyoruz... Büyük kentlerde kısa sürede zengin olanların çocuklan, yakınları kaçırılıyor, fid- ye isteniyor. Dini terörün girdiğini görüyoruz... El Kaide başta olmak üzere bütün bölge örgütleri- nin Irak'ta bir şubesi var. Bu örgütler yakında tak- litlerimizden sakınınız diye duyuru yaparsa şaşır- mamakgerekir... 7- Iraknam, Amerikan seçimlerine damgasını vurdu. KerrygelsedeABDpolitikasınındeğişme- yeceği söyleniyor. Ancak ne olursa olsun böyle bir savaşı başlatanın seçimi kaybetmesi gerekiyor. Insanlıkadına... ankcum '< cumhuriyet.com.tr TSE'deyolsuzluk operasyonu ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - Türk Standartlan Ens- titüsü'nde, 14 üst dü- zey yönetici yolsuzluk yaptıklan iddialanna dayalı olarak görevle- rinden uzakJaştınldı. Sanayi ve Ticaret Ba- kanlığı müfettışlerinin 15 gündür yürüttüğü soruşturma sonucunda TSE'nin ithalatta ver- diği "uygunluk belge- lerinde" yolsuzluk saptamasına bağlı ola- rak, TSE Başkanlı- ğı'nın böyle bir karar aldığı öğrenildi. TSE'den dün yapılan açıklamada, kurumda Sanayi ve Ticaret Ba- kanlığı tarafından bir süredir inceleme ve so- ruşturma yapıldığı be- lirtildi. Açıklamada, bu soruşturma ve TSE Personel Yönetmeli- ğı'nin 130-131. mad- deleri gereğince bazı üst düzey yöneticilerin "ihriyati tedbir" ola- rak TSE Başkanh- ğı'nca göre\ den uzak- laştınldığı belirtildi. Belgelerde yolsuzluk Edinilen bilgiye gö- re, Sanayi Bakanlığı müfettişleri yaklaşık 15 gündür bazı iddi- alarla ilgili olarak TSE'de soruşturma yü- rütüyordu. Soruştur- maya temel olan iddi- alar ise TSE tarafından ithalatçılara verilen uy- gunluk belgelerinde yolsuzluk yapıldığı üzerinde yoğunlaşıyor- du.TSEBaşkanhğıda, iddialann daha rahat soruşturulmasına im- kân sağlamak için; ara- lannda TSE Genel Sekreteri. genel sekre- ter yardımcılan, 3 da- ire başkanı, 3 bölge müdürü ve şube mü- dürlerinin de bulundu- ğu 14 yöneticinin gö- revden alınmasına ka- rar verdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle