Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 24 EYLÜL 2004 CUMA
8 HABERLERIN DEVAMI
TURKİYE
Istanbul
Edırne
Kocaelı
Çanakkale
Izmir
Manisa
Aydın
Denizli
PB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
27
29
29
27
28
30
31
32
Sınop
Samsun
Trabzon
Gıresun
Ankara
Eskışehır
Konya
Sıvas
PB
Y
PB
PB
PB
PB
PB
B
26
27
25
26
30
29
29
27
Adana A 32
Zonguldak PB 26 Antalya A 30 Kars
Mersin
Dıyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siırt
Hakkâri
Van
B
A
A
B
B
B
B
29
33
34
29
32
26
22
PB 23
Yurdun kuzey ve
batı kesımlen parçalı
bulutlu, dığeryerteraz
bulutlu ve açık geçe-
cek. Hava sıcaklığı
yurdun kuzey ve ıç ke-
sımlerınde bıraz arta-
cak, dığer yerlerde
onemlı bır değışıklık
olmayacak. Rüzgâr;
kuzey ve batı yonler-
den hafıf ara sıra orta
kuvvette esecek.
DIŞ MERKEZLER
Oslo
Helsinki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Parıs
Bonn
PB
Y
PB
PB
Y
Y
Y
Y
1/
13
13
16
16
14
19
17
Münih Y 12 Zürih
Berlin
Budapeşte
Madrıd
Vıyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atına
Y
Y
PB
Y
Y
Y
Y
Y
16
13
31
15
23
26
26
29
Moskova Y 12
Y 11 Şam
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bışkek
Tiflıs
Kahıre
A
B
A
B
B
B
Y
34
19
31
27
28
17
32
A 33
Açık bulutlu Sıs-lt Bulutiu t Çok bulutlu • Yağmurlu Kariı Gok guaıltulu
G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafı I. Sayfada
ledi.
Oysa, nefesi tutulan, soluksuz kalan tek bir kişi
var; Başbakan! Akıl almaz bir davranışla olmadık
zamanda olmadık yerde zina diye bir olay çıkaran
RTE'nin yakasına yapışmamız gerekmiyor mu?
Şu sıralar Vertıeugen'le görüşme başladı. Kaç
gündür ılımlı rüzgârlar estırmeye çalışıyor medya-
mız. öyle ki, içeriden dışarıdan ne kadar işimize ge-
len yazı, derneç, haber varsa onları baş köşeye çı-
kararak Brüksel' den yansıyacak olası olumsuz ha-
berin önünü almaya çalışıyor.
Ana miihaiefet dahil rıemen her çevre RTE'nin
ünlü son dakika dönüşlerine bel bağlamış, bekli-
yor. Ne çare, AB'yi ikna etmeye girişmemesini içe-
ren onca nasihate, ricaya karşın son dakika Ada-
let Bakanı ÇiçeK'i uçağa, Diyanet Işleri'nden so-
rumlu, Kant felsefesiyle Islam dini üzerinde derin
bilgisi olduğu söylenen Devlet Bakanı Mehmet Ay-
dın'ı daha baştan heyete neden aldı?
Bir bakan AB Komisyonu'nu bizimkinin icadı zi-
na ile Islamın zina konusundaki anlayış ve uygula-
malarını birbirine karıştırmamaları için bilgilendire-
cekmiş; son dakika geziye çağnlan öteki bakan
ise bir devrim niteliğini taşıyan (flörtü suça dönüş-
türen) TCY'nin ne olduğunu ya da olmadığını an-
latacakmış.
Sonradan anlaşıldı ki ikna politikası tümüyle pa-
lavra!
• • •
Oysa, AB zaten din bilginleri, hukuk allameleri
gelsin bizi ikna etsin diye bir beklenti içinde değil.
Kartları açık oynadı: "Bak" dedi RTE'ye, "sen
TCY'yi zinayı cezalandıran madde olmaksızın 6
Ekim 'den önce geçirecek misin geçirmeyecek mi-
sin?"
Adamlar RTE'yi her yüzüyle yeterınce analiz et-
mişler, dayatmaya lebbeyk diyeceğinden eminler
ki, böylesine kesin dayatmada bulundular.
RTE'nin Brüksel heyetini bir din âlimi bir de çi-
çekle güçlendirmesinin bir anlamı, bir amacı olma-
sı gerekmez mi?
Zina uğruna hemen her cephede çarpıştığını iç
piyasaya, kendi kamuoyuna kanıtlamak için biraz
adalete, daha çok islamın güçlü tanıklığına gerek-
siniyordu. 0 kadar.
• • •
Biraz mola verelim görüşmeyle ılgilı irdelemele-
re. Türbanlı eşi Emine Hanım'ı da beraberinde gö-
türdüğünü yazıyor gazeteler. Neden acaba? Yağ-
murlu bir kent olan Brüksel'de de Emine Hanım'la
"birtikte yürüyerek birlikte ıslanmak için mi"?
Belki yeri mi zamanı mı diye düşünenler olabilir.
Velakin, Siirt gezisinde Siirt'in Arap ağırlıklı bir kö-
yünden Istanbul'a nakleden ailenin kızı Emine Ha-
nım'ı gösteren üç ayrı resim doğrusu çok, ama ço-
ook ilginç.
Birinci resim: Emine Hanım başında madenci
kaskı eşiyle birlikte kurdele kesmeye hazırlanıyor
(Akşam). Ikinci resim (aynı gün yine Akşam'da ıç
sayfalarda), RTE eşine bakıyor. Emine Hanım ma-
kaslı elini kurdeleye uzatmış. Ama o ne? Başında
görünen kaskı, birisi başının üstüne uzatmış, tutu-
yor. O nedenle birinci sayfadaki resimde türbanlı
başın üstünde kask görünüyor. Üçüncü resim (Va-
tan): Atatürk Stadı'ndaki konsere eşiyle gelen Emi-
ne Hanım... Beyefendiler, hanımefendiler, huzuru-
nuzdaTürkiye Cumhuriyeti'nin başbakanı olan za-
tın türbanlı eşi Ernine Hanım... Halkı Arapça "eh-
len ve sehlen" diye selamlıyor.
• • •
Bu ahval ve şartlar içinde Brüksel'e giden RTE,
AB'nin dayatmalarına şapka çıkardı. Tek cümle
içinde özetlenen dayatmanın önünde 90 derecelik
bir reverans yaptı. Son dakika yine döndü:
26 Eylül'de TBMM'yi oiağanüstü topluyor. AB'nin
dayatmasına sözcüğü sözcüğüne uymayı daha
Brüksel'e gitmeden önce kararlaştırmış; zinayı ce-
zalandıran madde olmaksızın TCY'yi yasalaştırı-
yor.
Onca cart-curtlu; biz Türküz, içişlerimize karış-
tırmayız gibi üstten atıp tutmalardan sonra... dün-
kü manzara siyasal dönekliğin adını şayet başarı
diye tanımlıyorsa...
RTE, Brüksel'de pek çok siyaset adamına nasip
olmayan bir başarı kazandı. Mübarek olsun!
1000 kişiye iş olaııağı
Park Grubu'nun Siirt'teki Maden Köyü'nde gerçekleştirdiği
50 milyon dolarlık yatınm bölgenin yazgısını değiştirecek
Ekonomi Servi-
si - Park Grubu,
dünyanın bilinen
en eski bakır made-
ni ocağının bulun-
duğu Siirt'in Şir-
van ilçesi yakınla-
rındaki Maden Kö-
yü'nde gerçekJeştirdi-
ği 50 milyon dolarlık
yatırımla uzun vadede
bin kişiye istihdam olana-
ğı sağlayacak. Grubun ye-
ni yatınmla işleteceği bakır
madeni tesisinin açılışı
önceki gün Başbakan
Recep Tayyip Er-
doğan, Park Grubu
Başkanı Turgay
Ciner'in katıldığı
bir törenle açıldı.
Törende konuşan Grup Başkanı
Turgay Ciner, Maden Köyü'ndeki
bakır işletmesinin bölgenin kade-
rini değiştireceğini söyledi.
5 bln yurttaga gelir
Ciner, söz konusu madende 30
teknik personel dışındaki yaklaşık
bin çalışanın tümünün yöre halkın-
dan olacağını da belirtti. Cumhu-
riyet tarihi boyunca MTA (Maden
Tetkik Arama) Enstirüsü ve Eti-
bank tarafından denenen, ancak
gerçekleştirilemeyen Maden Kö-
yü'ndeki madenden bakır çıkarma
işini, ilk kez Park Grubu gerçek-
leştiriyor. Park Grubu'na bağlı
Park Elektrik tarafından gerçek-
leştirilecek olan yatınmla bin kişi-
ye istihdam olanağı sağlanacak.
Park Grubu tarafından işletile-
cek Siirt Şirvan bakır madeni, ilk
etapta 350 kişiyi istihdam edecek.
Maden ilerleyen dönemde de yak-
laşık 5 bin kişiye geçim imkânı ya-
ratacak. Maden Köyü'ndeki bakır
madenlenne ilk olarak 1970'li yıl-
larda MTA (Maden Tetkik Arama)
Enstirüsü ilgi gösterdı.
Ekonomlye yeni 'cevher'
MTA. incelemeler sonunda im-
kânsızhklar yüzünden madeni iş-
letmeye açamadı. Ardından Eti-
bank da benzer gerekçelerle dev-
raldığı madeni işletemedi. Mart
ayında gerçekleşen ihale sonucu
işletme hakkını alan Park Grubu,
bakır cevherini ekonomiye kazan-
dırmak üzere harekete geçti. Tesis
tamamlandığında yılda 100 bin ton
konsantre bakır üretilecek.
Meclis oiağanüstü toplanıyor
Türkiye
karşıtları
çoğaldı
ANKARA (Cumhuri-
yer Bürosu) - CHP Grup
Başkanvekili Kemal
Anadol, Brükserdekı
gelişmelerden memnun
olduklarını söyledi. Ana-
dol, •'Lüzumsuz iç poli-
tik tartışmalar, zina
tartışmalan nedeniyle
AB nezdinde Türkiye
politikaları yara almış-
tır. AB'nin bir de iç ka-
muoyu var. Türkiye'nin
AB üyeliğine karşı
olanların eli güçlendi-
rilmiştir, sayıları çoğal-
tılmıştır. Sonuçta, yine
başa dönülmüştür" de-
dı. Anadol, TCY
konusundaki görüşlerini
aynen koruduklannı vur-
gularken "İnanmak is-
tiyorum ki,AKP ile
mutabakatımız da de-
vam edecektir. Kaldığı
yerden, herhangi bir
şey ilave etmeden de-
vatn edilmeli, son iki
madde ile tasarının
rümü ovlanmalıdır"
açıklamasını yaptı.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) -Başbakan Tayyip Erdo-
ğan'ın Brüksel'deki çarkının ar-
dından Meclis'in yeniden oiağa-
nüstü toplanması için AKP mil-
letvekillerince başvuruda bulu-
nuldu. AKP'liler Meclis'in 26
Eylül Pazar günü saat 11 .OO'de
toplanmasını istediler. Başvuru
dilekçesinde Türk Ceza Yasası
Tasansı' nm yanı sıra Hukuk Usu-
lü Muhakemeleri YasaTasansı ve
Adli Yargı ilk Derece Mahkeme-
leri (Bölge Adliye Mahkemeleri)
Yasa Tasansı bulunuyor.
AKP yönetimi, bunalıma dö-
nüşen Türk Ceza Yasası Tasan-
sı'yla ilgili süreçte dün yeniden
geri adım atmak zorunda kaldı.
Erdoğan'ın Brüksel'deki temas-
lannın ardından AKP grup baş-
kanvekilleri Meclis'te basın top-
lantısı düzenleyerek yeni karan
açıkladılar.
AKP Grup Başkanvekili Faruk
Çelik, Başbakan'uıAB'ye dönük
restini ve daha sonra çark etme-
sini göz ardı ederek gerilimin tır-
manması konusunda basını ve
muhalefet partisini suçladı. Zina
düzenlemesini kastederek "me-
tin olarak dahi hazır olmayan
konunun Türkiye'nin günde-
mine oturtuldugunu" ılerı sü-
ren Faruk Çelik, Başbakan'ın
"AB içişlerimize kanşamaz"
sözleri ve diğer grup başkanveki-
li Haluk İpek'in televizyon ek-
ranlannda açıkladığı önerge met-
ni konusunda yorum yapmakta
zorlandı.
Faruk Çelik, partinin ikinci kez
dönüş yapmasma gerekçe olarak
"bunun sivasi bir taktik oldu-
AKP Grup Başkanvekili Faruk Çelik, Başbakan'ın AB'ye dönük
restini ve daha sonra çark etmesini göz ardı ederek gerilimin tır-
manması konusunda basını ve muhalefet partisini suçladı. (AA)
ğu" izlenimini vermeye çalıştı.
AKP Grup Başkanvekili, "AB
sürecinin, muhtemel farklı ön
koşullar veya yeni yeni koşullar
içerip içermediği açısından,
netliğe kavuşturma açısından
takip ettiğimiz siyasetin Önemi
bugün çok daha iyi anlaşümak-
tadır" görüşünü dile getırdi.
TCY Tasansı'ndaki 2 maddey-
le ilgili "tekrir-i müzakere" is-
teyeceklerini belirten Çelik, zina-
yı suç saymakta ise ısrarlı olma-
dıklannı açıkladı.
Kişisel görüşünün "zinayı suç
saymak" yönünde olduğunu vur-
gulayan Çelik, "Türk insanının
gerçekleri ve Türkiye'nin men-
faatları AB sürecinde hep çatı-
şır olarak gelnıiştir. Bir tarafta
örf âdetlerimiz var, diğer taraf-
ta ise Türkiye'nin menfaatları
var" dedi. AKP Grup Başkanve-
kili, zina tartışmasının kaynağı
konusunda ise CHP Genel Başka-
nı Deniz Baykal ı suçladı. Çelik,
"Bu tartışmanın kaynağı, Sa-
yın Baykal'ın ısrarcı ifadeleri-
dir. Sayın Baykal'ın, Sayın Baş-
bakan"a ve grubumuzu ziyaret-
teki ifadeleri, bunu ceza yasası-
na koyalım şeklindedir" diye
konuştu.
Çelik, başvuru dilekçesini ver-
dikten sonra da. "Bu yaşanan
süreci asbnda çok bilinçli şekil-
de yönetrik. Neyi ne zaman ya-
pacağımızı çok iyi biliyoruz"
görüşünü sa\ıındu.
TBMM Başkanı Bülent Arınç
ise bugün TBMM'ye oiağanüstü
toplantı çağnsı yapacak.
SÖYLEŞİ .__,. Î ,. Kılıçdaroğlu son krlzde AKP'nin vurgunculara çalıstığını' savundu
"...'Hıpistiyanlığın', 'Perde APkası..." Zina ısrarı trilyonlan götürdü
• Baştarafı Arka Sayfada
çe yapıldığında, sevinirdik..."
"...ancak şurası ilginçtir, Türk Hı-
ristiyanlar 'ulusalcıdır'; zaten birço-
ğu, 'sol kafalı'. Hatta herkesin aklı,
bir Türk Katolik Kilisesi kurmakta-
dın bu yüzden az daha 'aforoz edi-
lecektik'. O zaman öyleydi ama, bu,
uzunca bir süre için mümkün gö-
rûnmüyor, zira bunun olması için
adam gibi bir sayıda Katolik cema-
at lâzım. Biz de rahiplerimizin Türk
olmasını istedik, birkaç kişi gönde-
rildi ama, onlar da geri döndüler..."
"...sanınm şu an birkaç kişi (rahip)
var. Isteme sebebimiz şuydu: Bura-
ya gelen rahipler genelde Maltalı,
ftalyan ve Fransız; ve bizimle aynı
geçmişi ve sorunları yaşamadıkla-
nndan, kimi noktalarda bizi anlaya-
mıyorlardı; oysa Türk bir rahip olsa,
o da aynı sorunlan yaşamış oldu-
ğundart, Türkleri anlayabilecekti.
Şimdi birçok yerde, birçok âyin
Türkçe yapılıyor; bunu Türklerin
baskısına dayanamayıp yaptılar a-
ma, on yıl aldı bu süreç..."
"...tekrar düşünülecek'
noktalar..."
...Oktay Duman'ın (asıl adı mahfuz)
yaptığı 'tesbitler'in bu kadarı bile, bizi
şu noktalar üzerinde tekrar düşünme-
ye sevk etmiyor mu?
a/ Inönü Cumhuriyeti'nden itibaren
öğretim/eğitim sisteminin 'aşın' Batılı-
laştırılması, sonunda Türkçenin, öğre-
tim dili olmaktan adeta çıkması; yeni
kuşaklan, ulusal kültürierine ciddi şe-
kilde 'yabanctlaştırmış'; kilisenin gör-
kemli opera atmosferi -sinema ve
TV'nin de etkisiyle- Hıristtyanlığı çe-
kici bir hâle getirmiştir.
b/Anti/Emperyalizmyerine, 'müte-
caviz' bir laiklik düzeninin 'resmileşti-
rilmesi', çocukları, Selçuklu/Osman-
lı 'ümmet' kültüründen bütünüyle ko-
parmış; geçmişini küçük görmeye
götürmüştür; bu durumda, tıpkı sö-
mürgelerde olduğu gibi, Emperya-
list'in, bir bakıma sosyal hayatından
dışladığı Hıristiyan 'ümmet kültürü'
-yani kiliseler- 'ilerici' tercih nedeni
sayılıyor.
c/ Batılı 'kültürsüzleştirme' Orto-
doksluk'ta bile, Batılı/Roma (Vatikan)
egemenliğine oynamaktadır; Hıristi-
yanlaştırdığı Türk çocuklannı benzer
bir manyetik alan -etki alanı- içinde
tutmayı; o çerçevede yetiştirmeyi
amaçladığı görülüyon Aynen sömür-
gelerinde yaptığı gibi! Lâkin, Yeni Türk
'Hıristiyanlar'\n 'evcilleşme oranları';
Vatikan'ı ne dereceye kadar memnun
edecektir, belli olmaz; baksanıza deli-
kanlı 'ulusalcılık'tan hatta 'Kuva-yı
Milliyeci' olduğundan söz ediyor.
Ekonomi Servisi - Piyasalar,
Başbakan Recep Tayyip Erdo-
ğan'ın Brüksel temaslanndan
gelen haberlerle dün rahatlarken
AKP'nin ısranyla gündemde ka-
lan zina tartışması yalnızca bir
haftada Türkiye'yi trilyonlarca
Uradan etti. Avrupa Birliği'nin
(AB) zinaya cezayı kesinlikle re-
deden tavnna karşın hükümetin
Türk Ceza Yasası Tasansı'nı
Meclis'ten geri çekmesiyle do-
ruğa çıkan gergüüiğin yalnızca
Hazine'ye maliyeti en az 100
trilyon lira oldu. Henüz rakam-
sal ifadesini bulamasa da bu ger-
ginlik, bankalara, küçük tasarruf
sahipleri ile sanayidye de fatura
çıkardı. Uzmanlar, ortalama ma-
liyetin 200 trilyon lira civarında
olduğunu ileri sürerken CHP
milletvekili Kemal Kılıçdaroğ-
lu, son krizde de AKP'nin "vur-
gunculara çalıştığını" belirte-
rek "Bunun faturası halk kitle-
lerine, sanaviciye, esnaf ve sa-
natkâra çıktı. Kazanan ise sa-
tır aralannı okuyan, AB'nin
net mesajına göre pozisyon
alan vurguncular oldu" dedi.
Kılıçdaroglu, Hazine borçlan-
masının etkileneceği biline bili-
ne böyle bir kriz yaratıldığını
öne sürerek "Aynca halkın bor-
sada oynama şansı yok. Bura-
da kazanç sağlayan kesimler
belli. Bu dönemde bankalar-
dan kredi alanlar ise olumsuz
etkilendi. Böyle bir kriz hiç ya-
şanmayabilirdi" diye konuştu.
"Anayasa Mahkemesi'nin da-
ha önce iptal ertiği bir madde-
yi getirmeye çalışmamn anlamı
ne? Şimdi ne değişti? Erdoğan
Türkiye'ye hangi yüzle döne-
cek?" diyen Kılıçdaroglu, krizin
Türkiye'ye maliyetinin Hazi-
ne'nin zararından daha fazla ol-
duğunu kaydetti.
TCY Tasansı'nı hükümetin
Meclis'ten geri çekmesi nede-
niyle Avrupa Birliği (AB) ile
Türkiye arasında esen soğuk
rüzgârlar piyasalarda tedirginli-
ği arttırmıştı. Başbakan Erdo-
ğan'ın AB'ye verdiği "Türki-
ye'nin içişlerine kimse karış-
masın" yönündeki sert yanıtın
ardından piyasalarda gerginlik
yaşanırken fatura özellikle Hazi-
ne'ye çıktı. Hazine, geçen hafta
"zina krizinin" 4.5 puan arttır-
dığı yüksek bir faizle borçlan-
mak zorunda kaldı. AKP'nin ıs-
ranyla patlak veren tartışmada, 2
işlem gününde, faizler, 4.5 puan
yükselerek yüzde 27.5'e yüksel-
di. Hazine 196 günlük bono iha-
lesinde 1.3 katrilyon liralık borç-
lanmayı beklenenin de üstünde
bir faizle gerçekleştirdi.
Hazine ihalesinde en yüksek
faiz yüzde 27.2l'e çıkarken or-
talama faiz yüzde 26.9'a yüksel-
di. Hazine 2 hafta önce benzer
vadede bir ihalede yüzde 23 ile
borçlanmıştı. Yaşanan siyasi ge-
rilim, Hazine'ye sadece bir iha-
lede yaklaşık 4.5 puanlık mali-
yet olarak yansıdı. Bu da Hazi-
ne'ye 50 trilyonu aşkın bir fatu-
ra çıkardı. Bu nedenle Hazi-
ne'nin kasasından, hafta başında
düzenlediği tek bir ihalede orta-
lama 50 trilyon lira daha fazla
para çıktı.
Bu ihaleyi izleyen iki borçlan-
ma ihalesinde de zarar yine orta-
lama 50 trilyon lirayı buldu. Fa-
izdeki yükselişi düşük tutmak
için değişken faızli ihalede fazla
satış yapan Hazine'nin zaran
çok daha yüksek de olabilirdi.
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
luce'ye, Necef'e, Kerbela'ya benzetenlerin sayı-
sı az değil. ABD'nin Irak'a girmeden önce yaptı-
ğı hesaplara göre Irak'a girişten sonra 18 ila 24
ay içinde ülkenin tümüyle kontrol altına alınması
öngörülüyordu. ABD'nin Irak'a girişi aşamasında
belgeleriyle yayımladığımız bu planlar tümüyle su-
ya düştü. Gelinen noktada ABD, değil Irak'ın tü-
münü kontrol altında tutmak, kendi askerterinin
can güvenliğini sağlamaktan dahi yoksun.
2- Irak'a girişin hemen sonrasında ülkenin ye-
niden yapılanması için ihalelerde yapılmıştı. iha-
lelerin hemen tümünü Amerikan şirketleri almıştı.
O şirketler kendi altlarında taşeron şirketlere iş
vermeye başlamış, bundan Türkler de payını al-
mak için yola koyulmuştu. Son dönemde Irak'ta
işyerlerine, şantiyelere, müteahhitlereyöneliksal-
dırılar pek çok kesimi yıldırmış görünüyor. Kimi
Amerikan şirketleri sessiz sedasız çekilmeyi yeğ-
liyor. Irak'taki ortaklarına da, "Yılbaşına kadaryo-
kuz, sonrasında geleceğiz" diyorlar. Yılbaşında
dönecek olan şimdi gitmez!
Bu haberler Irak'ın yeniden yapılanmasında as-
lan payını almayı hedefleyenlerin de planlarının
tutmadığını gösteriyor.
3- Irak'ta neden sadece Türk şoförler kaçırılı-
yor?
Bu sorunun yanıtı hâlâ çok net verilebilmiş de-
ğil. Ancak Ankara'nın bu konudaki suskunluğuna
yanıt vermek daha da zor!
Hükümet bu tür olayları önce yok sayma, son-
ra olduğundan küçük gösterme, bu da tutmazsa
zamana yayma politikası izliyor.
Amerikan seçimleri
4- Iran'ın tutumuna yönelik sorgulama giderek
bölgesel, hatta küresel önem taşımaya başladı.
Iran, ABD'nin ve onunla hareket eden ülkelerin
kendi ülkesini de hedef alabileceğini öngörerek şu
politikayı benimsedı:
Irak'ı ABD ile hesaplaşma zemini haline getir-
mek!
Bunu bir ölçüde başarmış görünüyor. Irak'taki
Şiilerin hedefleri arasında Sünnilerle birleşmek ve
ABD'ye karşı ortak cephe oluşturmak var. Bunun
başarıldığı anlarda ABD-lngiltere hemen devreye
giriyor ve aralarını açıyordu. Bu durum Iran'ın da
dikkatinde. önümüzdeki günlerde bu ortaklık de-
rinleşirse ABD'nin işi daha da zorlaşacak.
5- Türkmenlerin Tel Afer gerginliği şu aşamada
dinmiş görünüyor. Tel Afer olayıyla bölgeyle ilgili
herkes birbirini sınadı. Amerikan bombardımanı
ve operasyonu sürecinde Tel Afer'den göçenlerin
yüzde 95'i geri döndü. Ankara, Türkmenlerin bu-
radaki etkin varlığını sürdürmesi için ağırlığını koy-
du. Bu durum Iran'ın da gündeminde. Türkmen-
lerin, son aylardaki girişimler sonucu, Tahran'da,
Kahire'de, Şam'da temsilcilikleri var!
Bu arada ABD'nin Tel Afer'deki bütün yönetici-
leri değiştirdiğini, Amerika ile iyi geçinecek Tel
Aferlileri yönetime getirdiğini vurgulayalım.
6- Irak'taki saldırıların nedenleri, kökenleri ko-
nusunda aynntılı haber yok. Sonuç olarak terör te-
rördür.
Ancak akan kanın tahlili yapıldığında işin içine
uluslararası güç gösterisinin girdiğını görüyoruz...
ABD'ye karşı olan tüm devlet ve örgütler Irak'ı bir
cephe haline getiriyor. Kirli savaşın girdiğini gö-
rüyoruz... Yerine göre ABD, direnişçilerin halk için-
de itibarının sarsılması için kimi insani yardım ör-
gütlerinin temsilcilerini kaçırabiliyor. Mafyanın gir-
diğini görüyoruz... Büyük kentlerde kısa sürede
zengin olanların çocuklan, yakınları kaçırılıyor, fid-
ye isteniyor. Dini terörün girdiğini görüyoruz... El
Kaide başta olmak üzere bütün bölge örgütleri-
nin Irak'ta bir şubesi var. Bu örgütler yakında tak-
litlerimizden sakınınız diye duyuru yaparsa şaşır-
mamakgerekir...
7- Iraknam, Amerikan seçimlerine damgasını
vurdu. KerrygelsedeABDpolitikasınındeğişme-
yeceği söyleniyor. Ancak ne olursa olsun böyle bir
savaşı başlatanın seçimi kaybetmesi gerekiyor.
Insanlıkadına...
ankcum '< cumhuriyet.com.tr
TSE'deyolsuzluk
operasyonu
ANKARA (Cum-
huriyet Bürosu) -
Türk Standartlan Ens-
titüsü'nde, 14 üst dü-
zey yönetici yolsuzluk
yaptıklan iddialanna
dayalı olarak görevle-
rinden uzakJaştınldı.
Sanayi ve Ticaret Ba-
kanlığı müfettışlerinin
15 gündür yürüttüğü
soruşturma sonucunda
TSE'nin ithalatta ver-
diği "uygunluk belge-
lerinde" yolsuzluk
saptamasına bağlı ola-
rak, TSE Başkanlı-
ğı'nın böyle bir karar
aldığı öğrenildi.
TSE'den dün yapılan
açıklamada, kurumda
Sanayi ve Ticaret Ba-
kanlığı tarafından bir
süredir inceleme ve so-
ruşturma yapıldığı be-
lirtildi. Açıklamada, bu
soruşturma ve TSE
Personel Yönetmeli-
ğı'nin 130-131. mad-
deleri gereğince bazı
üst düzey yöneticilerin
"ihriyati tedbir" ola-
rak TSE Başkanh-
ğı'nca göre\ den uzak-
laştınldığı belirtildi.
Belgelerde
yolsuzluk
Edinilen bilgiye gö-
re, Sanayi Bakanlığı
müfettişleri yaklaşık
15 gündür bazı iddi-
alarla ilgili olarak
TSE'de soruşturma yü-
rütüyordu. Soruştur-
maya temel olan iddi-
alar ise TSE tarafından
ithalatçılara verilen uy-
gunluk belgelerinde
yolsuzluk yapıldığı
üzerinde yoğunlaşıyor-
du.TSEBaşkanhğıda,
iddialann daha rahat
soruşturulmasına im-
kân sağlamak için; ara-
lannda TSE Genel
Sekreteri. genel sekre-
ter yardımcılan, 3 da-
ire başkanı, 3 bölge
müdürü ve şube mü-
dürlerinin de bulundu-
ğu 14 yöneticinin gö-
revden alınmasına ka-
rar verdi.