22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 13 EYLÜL 2004 PAZARTES HABERLER New York Times, AB zina nedeniyle tarih vermezse Erdoğan'ın sadece kendisini suçlayabileceğini yazdı Tehlikeli biçimdegerid'ftf Haberler Servisi - AKP hükü- metinin zinanın suç sayılmasını öngö- ren yasa tasansı konusundaki ısran Batı basınında yankı bulmaya devam ediyor. Amerikan New York Times gazetesı, TCY Tasansf nda kadınJa- ra ilışkin baa maddelerin "tehükeli bir biçimde gerici" olduğunu saMinarak "Zina tasansı nedeniyte Avnıpa Bir- fiği (AB) görüşmetarihi vermezseBaş- bakan Recep Tavyıp Erdoğan kendi- sinden başkasını suçlayamaz" diye yazdı. Ingiliz The Observer da zina- nın cezalandınlmasının namus cina- yetlerini meşrulaştıracağına inanıldı- ğını belirtti. New York Times, Türk StiB Ka- dın Haklan" başlıkJı başyazısmda AKP'nin reform sürecinin bir parça- sı olarak TCY'de büyük bir değişik- lik önerdığmi, bu çabanın birçok olum- • Türk Stili Kadın Haklan' başlıklı başyazısmda TCY'de kadmlan etkileyen bazı maddelerin "tehlikeli bir biçimde gerici" olduğunu belirten New York Times, "AB'nin insan haklanna ilişkin modern vizyonundan çok partinin muhafazakâr Islami köklerini yansıtan inançlar ve uygulamalann yasalaştınlması amaçlanıyor" yorumunu yaptı. lu yönleri olduğunu kaydetîi. Buna karşın gazete. *\e yazık ki, kadmlan etkileyen baa maddelertehlikeli birbi- çimde gericidir ve AB'nin insan hak- lannailişkin modern vizvonundan çok partinin muhafazakâr tsfcuni kökleri- ni yansıtan inançlar ve uygulamalan vasallaşannayı amaçhyor" yorumu- nu yaptı. Tasannın en çok itiraz edi- len unsurunun zınanın cezalandınl- ması olduğuna, erkeklerin "namus" cınayetlerinden dolayı indırilmiş ce- za ahnaya devam edecekJerine ve 15- 18 yaşlanndaki gençler arasındaki cınsel ilişkılenn cezalandınlacağına dikkat çeken gazete, zinaya ilişkin maddenin geriye gitme anlamına gel- dığini vurguladı. Af Örgütü'nün ye- nı raporunun Türk kadınlannın en az üçte birinin ev içi şiddetin kurbaru ol- duğunu gösterdiğıni belirten gazete, " Türkrve. bu körii muameleleri sona erdirmek konusunda siyasi iradesini kanıtiamaJT diye yazdı. Gazete, tasannın gözden geçirilme- mesi durumunda Türkiye'nin AB üye- liğine karşı çıkan Avrupahlara aralık ayında "hayır" oyu kullanmalan için büyük bir gerekçe venleceğinı savu- narak "Bövle bir dunımda Savm Er- doğan. kendisinden başkasını suçla- yamayacak1 " uyansını yaptı. The Observer: İroni The Observer gazetesi ise namus cı- nayetine kurban gıden Güldünya Tö- re'nin katillerinın yargılandığı davaya dikkat çekerek genç bir annenin namus cinayetine kurban gitmesi nedeniyle "şoke" olan Türkiye'yi Islamı gele- nekJenn altüst ettiğini öne sürdü. Ga- zete, Güldünya'nın öldürülmesını pro- testo edenler için bu cinayetle öneri- len zina tasansı arasında "korkutucu'" birbağ buJunduğunu vurgulayarak "Zi- nanın cezalandınlmasuun namus ö- nayederini meşrulastıracağına inanı- vorlar. Hükümet, önerüen \ asanın va- ratüg) büyüktepkrvcşaşırdığıizlenimi- ni veriyor. Ancak bu nafta bu konuda- kjhaberleruhıslararasmedyayaszma- ya başlayınca bakanlar etkisini hisset- meyebaşladr yorumunu yaptı. Gazete, Türkiye'yi AB üyeliğine yaklaştırmak için şimdiye kadaren çok çaba göste- ren Türk hükümeti olan AKPhüküme- tinin AB'nin tepki gösterdiği zina ta- sansını gündeme getırmesini ironi ola- rak değerlendirdi. Belçika Dışişlen Bakanı Karel De Gucht da TCY'de zina konusunda ya- pılması planlanan değişikliğin Tür- kiye'nin Avrupa Birliği'ne katılma arzusuyla bağdaşmadığını öne sürdü. Gucht, değişikliğin Avrupa değerle- riyle uyuşmadığıru savundu. Frankfurter Allgemeine Zeitung, Almanya, Fransa ve îngiltere'nin 'evet' dediğini ileri sürdü: Türkiye'ye müzakere sözü verildi • Üç ülkenin komisyon raporunu beklemeden Türkiye'ye tarih sözü verdiğini savunan gazete, "Türkiye işi tamam" yorumunu yaptı. Yunanistan Başbakam Kostas Karamanlis, "Avrupalı bir Türkiye herkesin yaranna olur" diye konuştu. Dış Haberler Servisi - AB'nin en büyük üç dev- leti olan Almanya, Fransa ve tngütere'nin Türkiye'ye müzakere tarihi sözü ver- diği öne sürüldü. Alman Frankfurter All- gemeine Zeitung (FAZ) gazetesi, 3 üJkenın daha şimdiden komisyon rapo- runu beklemeden Türki- ye'ye tanh sözü verdiğini savunarak "Türitiyeişita- mam" yorumunu yaptı. Nikolas Busse imzasıyla yayımlanan makalede, AB içindeki en büyük 3 dev- letin "evet" demesinden sonra diğer üyelerden *ha- yır" karannın çıkmasunn mumkün olmadığı savu- nuldu. Erdoğan hüküme- tinin Avrupa'ya yaptığı çı- karmada kullandığı "Baü ile Islam dünyas arasında köprüjeostratejikzorun- luluk, demokratikleşme" gibı tartışmaların AB'li po- litikacılan "candamann- dan vurduğunu" kayde- den FAZ, halkın karşı ol- masına rağmen Türki- ye'nin başdestekçisi Al- manya'nın Dışişlen Baka- nı Joschka Fischer'in, "Türkiyçkarşıdannınayak sürümesi, Müslüman bir üikeyiHıristnan kulübün- degörmekistememeierin- dendir" şeklindeki sözle- rinin bu taktiğin bir sonu- cu olduğunu öne sürdü. Terörefisolabiiir' Yazıda aynca, Türki- ye'nin AB'ye tam üyeli- ğinin beraberinde inanıl- maz politik yükler getire- ceği; AJmanya, Fransa ile Ingiltere üçlüsünün yanı- na birdördüncü büyük dev- leti ekleyeceği ve bunun da birliği yönetılmez hale düşüreceği ileri sürüldü. Türkiye'nin üyeliğiyle birlikte Ortadoğu'da hü- küm süren paylaşım kav- gasının bütün şiddetiyle Avrupa'nın kapısına daya- nacağı savunulduğu yazı- da uluslararası terorizmin, Türkiye'nin üyeliğiyle, ko- layca Avrupa'ya sızabile- ceği birüs elde edeceği id- diasına da yer verildi. Hıristiyanlar karşı Alman Hıristiyan de- mokrat partileri (CDU CSU) Federal Meclis Gru- bu sözcüsü Peter Hintze, Türkiye'nin AB üyeliği- nin, birliği siyasi, ekono- mik ve sosyal açıdan zor- layacağını öne sürerek "Müzakereierebaşjamna- sı konusunda önceden ve- rilecek her karar büyük bir hata olacakür" ıddi- asında bulundu. ABHa- ber.com sitesine göre hü- kümet ve devlet başkan- lannın bu "gerçelderi'' cid- diye almalan çağnsında bulunan Hintze, "Aiman hükümeti için Türkive ile müzakereiere başlanması zaten kararlaşünhnış du- rumda"dedi Herkesin yaranna Yunanistan Başbakam KostasKaramanlis, Türki- ye"nın üyelığine desteğıni yineleyerek "Avrupah bir Türkiye herkesin yaran- naolur* derken Rum lide- ri TasosPapadopulos. mü- zakerelerle ilgili olarak "Bir sonuca varmak için daha çok erken" dedi. Kıbns Haber Ajansı 'na göre, Karamanlis, Türki- ye'nin AB ile üyelik mü- zakerelerinin başlaması konusunda AB'de farklı görüşlerin olduğunu be- lirtti. Karamanlis, "Avru- pah bir Türkiye'nin her- kesin yaranna olacağTnı kaydederek Türkiye'nin AB özlemine olan deste- ğini yineledi. Tecrit yasasına tepkiler sürüyor Yenj Ceza tnfaz Yasa Tasansı dün düzenlenen ild ayn eylemfc protesto edildi. Saat 13.00'teGalatasaray Meydam'nda toplanan Parüzan okurlan adına yapılan açıklamada, yeni tasannın tecrit koşullanıu daha da ağuiaşünbğına dikkat çekilerek "Tasan, onurumuzun, geleceğiınizm ve msanhğunızm efimizden ahnmasıdır. 12 Eylül karannğma geri dönmektir" denildi Saat 14.00te Taksim Gezi Parkı'ndatoplananTecrit ve tnfaz Yasa Tasansı Karşıü Bûük adına açıklama yapan îsmail Karagöz de 19 Aralık Hayata Dönüş operasyonuyia dayaülan F ve Dtiplerinin12 Eylül'ün yuratüğı tahribaün göstergesi olduğunu ifade etti. Yeni Ceza Infaz Yasa Tasansryla dayaülan tek tip elbise, zorunlu çahşma koşullannın cezaevkrindeki yaşamı daha da çekibnez hale getireceğüıi befirten Karagöz, "Duyarb her insam, her kurunıu biriiğimize omuz vermeye, tasannın MecHs'ten çıkmaması için mücadele etmeye çağuTjonız" dedL "Yeni infaz vasası geri çeküsüT, M fek tip elbise giymeyeceğiz'', "İçerde dışarda hücreleri parçala" sloganJan atan vaklaşık 100 kişüık grup, açıklamanm ardından olav'sız dağıldL (Fotoğraf: VEDAT ARIK) DeneÜeme sırcısı FransaMa ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Günter Verheugen'in ardından bu kez Fransız parlamenterler, AB reformlannm uygulamasmı yerinde görmek amacıyla Türkiye'yi zıyaret edecek. AB'nin Türkiye ile üyelik muzakerelerine geçme konusunda aralık ayında alacağı karar öncesinde gerçekleşecek zıyaret, müzakerelerin başlamasnıa soğuk bakan Fransız siyasetçilerin ikna edihneleri açısuıdan önem taşıyor. Fransa Ulusal Meclisi AB Delegasyonu Başkanı Pierre Lequfller'in başkanlığında altı parlamenterden oluşan heyetin bugün başlayacak temaslan 5 gün sürecek. Fransız parlamenterler, Istanbul, Ankara, Kars ve Elazığ'da, siyasiler ve sivil toplum örgütü temsilcileriyle görüşerek Kopenhag siyasi kriterlerine Türkiye'nin uyumunu inceleyecekler. 5 gün sürecek Bombacüar ağırcezada yargdantyor ALPERTLRGLJT Istanbul'u 15 ve 20 Ka- sım 2003 larihlerinde sar- san bombalı saldınlann failleri olduklan sa\ lanan 69 sanık, ilk kez ağır ce- za mahkemesınde yargı- lanacak. Davanın kilit isimleri de ilk kez mah- keme karşısına çıkacak. Bombalı saldınlann ar- dından açılan davanın ilk iki duruşması tstanbul DGM'degörülmüş, 11 sa- nık tahliye edilmişti. 15KasLm2OO3tarihin- de Beth Israel ve Neve Şalom sinagoglan, 20 Ka- sım'da ise tngiltere Baş- konsolosluğu \e HSBC Bank Genel Müdürlü- ğü'ne düzenlenen intihar saldınlannda 58 kişi ha- yatını kaybetti. Saldın- larda, bombalı araçlan kullanan dört terörist de öldü. Aylar süren hazırlık sonışturmasının ardından 50'si tutuklu 69 kişiye da- va açıldı. 2004'ün Mayıs ve Haziran aylannda sa- nıklardan bir bölümü DGM'yeçıkanldı. tstan- bul 2 Nolu DGM'de te- rörist saldınlarla ilgili da- vannı ilk iki duruşmasın- da 11 tahliye karan ve- rildi. DGM'de başlayan duruşmalar sürerken, DGM'ler kaldmlmış ve yerlerine ağır ceza mah- kemeleri kuruluncaya ka- dar mahkeme, esasa iliş- kin işlem yapmamıştı. Ağırcezada bugün baş- layacak ve 5 gün sürecek olan 3. duruşmada, mah- keme esasa ilişkin işlem yapabilecek. Davada 39'u tutuklu 69 sanık yargıla- nıyor. Bundan önceki duruş- malarda, sanık HarunD- han sürekli gülümserken bir diğer sanık Abdur- rahman Sanoğlu, oru- rum boyunca ayakta bek- ledi ve eldivenlerini çı- karmadı. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr Vakit gazetesi, sanırım Yahudi düş- manlığının prim yaptığını düşünüyor. Kendi tabanının hoşlandığı inancıyla, fırsat buldukça bu tür haberler yapı- yor. Kadının İnsan Haklan-Yeni Çö- zümler Koordinatörü Liz Amado'nun zina konusundaki açıklamasından yo- laçıkarak "Zinada Yahudi Parmağı" başlıklı bir haber daha yapmışlar. Zina tartışması birdinler ve mezhep- ler tartışması mı? Vakit gazetesi, an- laşılan böyle görüyor, belki de böyle görülrnesini istiyor. Zinanın suç ol- maktan çıkanlmasını Yahudilerin kış- kırttığını söyleyerek sanki yeni bircep- heleşme yaratmak Vakit gazetesini memnun ediyor. Zina konusunda, de- ğişik görüşler olduğu bir gerçek. An- cak, "Bunun arkasında Yahudilervar" dediniz mi, tam anlamıy/a bir kamp- laşmayı körüklemiş olursunuz. Islamcı kesimlerde, tarihten ve ge- leneklerden gelen, "her kötülüğün" arkasında Yahudi parmağı aramak gibi bir alışkanlık olduğunu biliyoruz. Zinada Yahudi Parmağı Aramak Hıristiyanlara karşı da böyle bir eği- lim var, ancak Yahudiler daha da faz- la bir şekilde bu kesimin hedefleri arasındatar. Filistin sorununun çö- zümsüzlüğe sürüklenmeşi ve Şa- ron'un izlediği saldırgan siyaset Is- lamcı kesimde yeni düşmanlıkları da körüklüyor. Bu düşmanlık, son yıllarda belli öl- çülerde gerileşe de en geri kesimler- de devam ediyor. Vakit de bu geri kesimlerin duygularını tahrik etmek amacıyla böyle tehlikeli bir yola baş- vuruyor. Zina tartışması, bu ülkenin topraklan içinde yapılıyor. Tartışma- nın iki tarafı da bu ülkenin yurttaşla- n. Tartışmanın taraflan da muhteme- ien yüzde 99 Müsiüman kökenli. 67 milyonlukTürkiye'de, Yahudisi, Hıris- tiyanı topu topu 100 bin civannda gayrimüslim yaşıyor. Üstelik tektan- rılı bütün dinlerin orijinal kaynakla- rında "zina" ağır bir suç. Kuranıke- rim'de, zinayla ilgili hükümler diğer iki dine göre daha toleranslı. Bu neden- le dinlerden yola çıkarak böyle bir tartışma yapmak anlamsız. Zina tartışması dini bir tartışma mı? AKP hükümetinin bu konuyu günde- me getirmesini eleştirenlerin bir kıs- mı, bu ısrann dini amaçiı olduğunu söylüyor. Vakit gazetesi de bu tavny- lazinatartışmasının dini birsorun ol- duğunu söyleyenlere destek vermiş oluyor. Gerçekten zinanın suç sayıl- ması, dini birzorunluluk mu? Bu ko- nuda herkesin kafasında şüpheler var. Demek ki Vakit gazetesinin yö- neticileri de zinanın hapislik bir suç olmasını inançlan nedeniyle zorunlu görüyohar. Türkiye laik bir ülke. Gündelik ya- şamımıza dini kurallar değil, laik ya- salar yön veriyor. Vakit gazetesi dini kurallarla mı yönetilmemizi istiyor? Diyelim ki öyle istiyor, o zaman onlar gibi düşünmeyenler ne olacaklar? Vakit gazetesinin sorumlu yazıişleri müdürü Mehmet Aydın, üz Ama- do'nun, zinanın hapislik bir suç olmak- tan çıkanlmasını isteyenler arasında yer almasını kullanıyor. "Türk toplu- munun dejenere olmasını" isteyen- lerin Yahudilerin arkasına takıldıklan propagandasını yapıyor. Bir kere Uz Amado Türk toplumunun bir üyesi. Mehmet Aydın ne kadar üyesiyse o da o kadar üyesi. Mehmet Aydın'ın bir Islamcı olarak ondan daha fazla hakkı ve yetkisi yok. Vakit gazetesi yöneticilerinin, ge- nerallerin kendileri aleyhine dava açıp mahkûm ettirmelerini bir demokrasi ve basın özgürlüğü konusu haline getirdiklerini biliyoruz. Generallerin ellerindeki ve arkalanndaki güçle böy- le davrandıklarını söylemekten de geri durmuyorlar. Vakit gazetesinin yöneticileri de Türkiye'de kendileri- nin Yahudilerden daha kuvvetli ol- duklannı düşünüyor olabilirier. Doğ- rudur da; fiziki güç olarak fanatik din- ciler, Yahudilerden daha kalabalıklar. Eğer gücü gücüne yeten diye düşü- nüyorlarsa o zaman generallerin ken- dilerini mahkûm ettirmelerinden ne- den şikâyet ediyorlar? Vakit gazetesi de bir basın kurulu- şu. Bir basın kuruluşunun ırkçılığı, din düşmanlığını kışki'tmaya hakkı ve yetkisi yok. Basın özgürlüğü baş- kasının özgürlüğünü çiğneme özgür- lüğü değildir. Hele de bu ülkedeki azınlıklara yönelik düşmanlık yap- mak, tam anlamıyla bir insan hakla- n ihlalidir. Bu türdüşmanlığın kimse- ye biryarargetireceğini sanmıyorum. Sinagoglann önünden herkes geçi- yor. Orada patlayan bombalann ki- mi öldüreceği de belli değil. Kendimize gelelim. 2000 ? IJ YILLARDA ERDAL ATABEK Eğitimin Asıl Sorunu... İlk ve ortaöğretim kurumlannda yeni dönem baş- lıyor. Her eğitim dönemi başlarken "ülkenin eğitim sorunları" dile getirilir. öğretmen eksikliği, kalabalık sınıflar, araç gereç eksikliği, zorianan bağışlar vb. Ama eğitimin bunlardan çok daha büyük bir so- runu var: Eğitim felsefesi. Birçocuk, yaşamı boyunca nasıl olması istene- rek eğitilmelidir? Eöitimın can alıcı noktası budur. "Ozgürdüşünceliinsan" da, "dogmat/könyar- gılı İnsan" da, "fedai" de eğitimle yetiştirilir. Siz nasıl bir insan yetiştirmek istiyorsunuz? Milli Eğitim Bakanı bir süredir bu soruya bir ya- nıt veriyor: Ezberci öğretim kalkacak, sorgulayan, düşünen, tartışan eğitim sistemi gelecek. Benim de içlerinde olduğum çağdaş eğitimcile- rin yıllardır söylediklerimizi AKP hükümetinin ba- kanından duymak doğrusu şaşırtıcı, duraklatıcı, düşündürücü oldu. Ne demektir "sorgulayan, düşünen, tartışan in- san eğitimi"? Eleştirel düşünce eğitimi demektir. Bütün gelışmiş ülkeler bu eğitim sistemiyle in- san yetiştirmektedir. Ezberci eğitim de "sorgulamadan kabul eden, düşünmesi dondurulmuş, tartışmayan insan eği- timi" demektir. Şimdi demek ki ezberci eğitimden eleştirel dü- şünce eğitirnıne geçeceğiz. AKP'nin temel felsefesi "eleştireldüşünce"mi- dir? Elbette ki değil. AKP'nin temel felsefesi, geleneksel, tutucu (mu- hafazakâr), din kökenlıdir. Bunlar ise sorgulamaya da, düşünmeye de, tar- tışmaya da kapalıdır. Gelenek, tartışıldığı zaman gelenek olmaktan çıkar. Tutuculuk, özgür düşünceye hiç katlanamaz. Din inancı sorgulanmaya kapalıdır, hiç sorgu- lanmadan kabul edildıği zaman ınanç olur. Şimdi nasıl oluyor da böyle bir kuruluşun prog- ramı, temel felsefesıne zıt olabiliyor. Yoksa, Milli Eğitim Bakanfnın "ezberci eğitim" dediği, Atatürk devrimlerinin, Atatürk ilkelerinin okullarda okutulup öğretilmesı mi? Atatürk'ün düşüncelerinin, yaptıklarının doğru anlatılıp öğretildiğini söylemiyorum. Atatürk'ü doğru anlayıp doğru anlattığımız da söy- lenemez. Ama Atatürk şunu söylemiştir: "Fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür nesiller yetiştiriniz." Işte eğitimin temel ilkesi bu olmalıdır. "özgür düşünceli, özgür kültühü, özgür vicdan- lı kuşaklar." Eleştirel düşünce eğıtiminin temel ilkeleri budur. Şimdi "eleştirel düşünce eğitimi" yapılacak öy- le mi? Türbanla başlarını örten kızlarımız bunu sorgu- layabilecek mi? "Neden dünyanın pek çok kadını başı açık ge- zerken biz başımızı örtmeliyiz?" diyebilecekler mi? "Neden erkekler örtünmüyor da biz kadınlar ör- tünüyoruz?"u sorabilecekler mi? Imam hatip liselerinde din konusunda anlatılan- lar tartışmaya açılabilecek mi? Din tartışılabilecek mi? Eleştirel düşünce eğitiminde tartışılamayacak hiçbir konu yoktur. Eleştirel düşünce eğitiminde hiçbir konu tabu de- ğildir, dogma yoktur. Cinler, periler tartışılabilecek mi? Nazar, kemgöz, kader, alın yazısı sorgulanabile- cek mi? Hayır, bunların hiçbirisi sorulamayacak, tartışı- lamayacak. Buna cüret edenler -bu girişim cüret sayılacak- tır- en hafifinden dışlanacak, dahası cezalara çarp- tınlacaktır. Hangi sorgulayan, düşündüren, tartıştıran eği- timden söz ediyorsunuz? Bu ilkeler "laik eğitim"\n ilkeleridir. Laik eğitim ise laik ülkelerde yapılır. Biz önce Atatürk'ün ülkesi olmayı başaralım. Özgür düşünce de orada, sorgulamak da ora- da, tartışmak da orada. Geri yanı ise ortada. e-mail: erdalatak@superonline.com Faks.0 212513 90 98 ARl Hareketi'nden konferans 'Avrupa Türk askerinemııhtaç' Haber Merkezi - "UhıslararasıGirveniik Konferansı"nda konu- şan Almanya Hür De- mokrat Parti Grubu Gü- venük ve Savunma Özel Danışmanı FViedel H. Eggehneyer, AB 'nin sı- nırlannı tamamladığın- da güvenlik konusunda Türk askerine muhtaç olacağım söyledi. ARI Hareketi'nin NATO işbirliğiyle ger- çekleşrirdiği "LTuslara- rasıGuvenlikKonferan- sı"nın dünkü son otu- rumunda, "Avrupa Gü- vent^i'ndeTürkivç'nin GefecektekiRoJü" konu- su ele ahndı. Konferans- ta konuşan Dışişlen Ba- kanlığı Siyaset Planla- ma Daire Şube Müdü- rü Levent Gümrûkçü, «AB ife Türkiye'nin çı- karbnözeffikleterorizın ve kide imha silahlan konusunda uzun \ade- de örtûşmektedk Tür- kiye'nin hedefi Baü ile tslam dünvası arasında bir köprü kurmaktır. Tûrkh'eAB'yekaohrsa AvTupa'dakiMüshınıan toplumlar bundan olumlu olaraketküene- cektir\vbucokgüçlübir mesaj olacaktır" diye konuştu. Fridel H. Eggelme- yer ise "Güvenlik ko- nusunda Avrupa, Tür- kiye'yi hâlâ birAvrupa ülkesi olarak görmekte zorlannor. Türk ordu- sunun AB için üstlene- bileceğjrolü reddedrvor. Ancak genişleyen AB, snurlarmı tamamladı- ğında bu sınniannı ko- nımak için askeri açı- danTürkiye'ye muhtaç olacakür" dedi. Eggehneyer konuş- masnun sonunda Tür- kiye'ye 3 öneride bu- lundu: "Kıbnssorunun- daTürkiyeçözümübul- mah, güv«nük konula- nnda AB ile uzlaşmaya gitmeli, ABD ve Rusya ile ilişkilerini gözden geçirmefi."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle