Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET 6 AĞUSTOS 2004 CUMA
OLAYLAR VE GORÜŞLER
ERZURUM ASLİYE 2. HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
(KAMULAŞTIRMA DUYURUSU)
EsasNo 2004 410
Davacı ESKİ Genel Mudurlugu tarafından
davalı Nıhat Sırmacı aleyhıne açılan kamulaş-
tırma bedelının tespıtı, tescıl davasından dola-
Erzurum merkez Boreklı koyu, 240 parsehn
172 43 m2 katı ırtıfak alanı, 268 19 m2 geçıcı
ırtıfak alanı olarak kamulaştınlmasına karar
v enldığı, bu taşınmazın malıkının ılan tanhın-
den ıtıbaren 30 gun ıçınde kamulaştırma ışle-
mıne karşı dava acabıleceğı, dava açanlann
dava açtıklan ve yurutmenın durdurulması ka-
ran aldıklanru mahkememıze belgelendırme-
dıklen takdırde kamulaştırma ışlemının kesın-
leşerek mahkememızce belırlenen değer uze-
nnden ESKİ Genel Mudurlugu adına tescılme
karar venleceğı. kamulaştırma bedelının hak
sahıbı adına Erzurum merkez Zıraat Banka-
sı'na yatınlacağı. konuya ve taşınmaza ılışkın
tum savunma ve delıllennı, ılandan ıtıbaren
10 gun ıçınde mahkememıze yazılı olarak bıl-
dınlmelen. 2942, 4650 SK nun 10 md gere-
ğuıce ılan olunur 27 07 2004 Basın 35743
ARADABİR
Prof. Dr. MEHMET ÜNAL
Çıekum\a Lnıversıtesı
Rcktörler ve Beklentiler...
Yenı rektorierırnız atandı Kutlar ve başanlar dı- ,
\er\z Geçmış yıllara kıyasla -kımı sorunlar olsa da-
daha uygar bır seçım ve atanma donemı yaşandı
Bu da unıversıtelerımız adına kıvanç vencı bır du-
rurn
Ünıversıte oğretım uyelığı saygın bır gorev Rek-
tortuk onurlu bır makam. Çok ağır bır sorumluluk
ve özven gerektınr. Çağdaş ulkelerde, ozgur ortam-
larda oğretım uyelennın -demokratık- oylanyla rek-
tor seçımı yapılmaktadır Kımı ulkelerde ıse "mü-
tevellı heyet' tarafından atanmaktadır Seçım on-
cesı adayların çokolması, demokratık ve uygar ol-
çulerde çalışmalann yapılması doğal karşılanma-
lıdır. Yeter kı etık sınırlar zorlanmasın Seçım bıtıp
rektor olarak atama yapıldıktan sonra, hemen ba-
rış ortamına geçılmelıdır Yenı rektor oy verenlerın
de vermeyenlerın de yonetıcısıdır Yansız, onyar-
gısız bır tutum ıçınde -eğıtım oğretım, araştırma
ve hızmet aJanında- çalışmaJann surdurulmesıne kat-
kı sağlaması beklenır Kuşkusuz bır yonetıcının her-
kesı memnun etmesı olanaksızdır Kımı ıstek ve
beklentiler karşılanamayabılır Kımı ıstek ve gerek-
sınımler olanak ve koşullar elverdığınce karşılana-
bılır. Yıllardır unıversıtede çalışan bır oğretım uye-
sı olarak, yenı rektorlerımızden -hoşgorulenne sı-
ğınarak- beklentılenmızı ozetlemek ıstıyorum Kuş-
kusuz bu konular bılınmeyen şeyler değıl Ancak
kımı aksaklıklann -geçmışte- olduğu da yadsına-
maz
Bır yonetıcı gorev ve yetkısının buyusune kapıl-
mamalı övgu ve eleştırılere karşı serınkanlı olma-
lı. Rektorluk ınsanı yuceltmez Bu makamı yucel-
ten bılımsel ve nesnel olçutler ıçınde uygar, çağ-
daş, ınsancıl uygulamalardır. Yasal yetkı ve guç
demokratık duşunce ve uygulamaları kısıtlama-
malıdır Korkutma, yıldırma sındırme değıl, sevgı,
saygı, guven ortamı yaratılmalıdır Kışısel hak ve oz-
gurluklere -gorev ve sorumluluğunu aksatmamak
koşuluyla, gorev alanı dışında- saygılı olunmalıdır
Yasa ve yonetmelıkler eleştınlebılır Değıştınlmesı
gereken yerlerı olabılır Ancak bu olgu yasa ve yo-
netmelıklere karşı davranmaya gerekçe olamaz
Unıversıteler ozgur, ozerk ve demokratık bır ortam
olmalı Ancak ozgurluk adına sıyasal, dınsel, anar-
şıkorgutlennsavaşım alanı olamaz Hertur duşun-
ce savunulabılır, tartışılabılır Fakat dayatma, kor-
kutma, yıldırma, bezdırme olamaz
Ataturk ılke ve devnmlenne, demokratık hak ve
ozgurluklere herkesın saygılı olması beklenır Unı-
versıte ıçınden ya dadışından bu gerçeklerın lyı al-
gılanması gerekır
Bır yonetıcının her şeyı bılmesı ve yapabılmesı
olası değıl lyı bır yonetıcı ışının ehlı, heveslı, adam
gıbı adamlardan 1yı bırtakım kurmak durumunda-
dır Darkatılımh değıl, genış katılımlı bırtakım oluş-
turulmalı, başanlı çalışmayapanlarodullendınlme-
lıdır Burada kımılen "vazıyetten vazıfe" edınmek
ıster Kımılerı kışısel çıkar, saygınlık arayabılır Kı-
mılen geçmış donemde sorunlar yaşamış ve on-
larla hesaplaşmak tutkusu ıçınde olabılır
Bu tur sorunlar, kışkırtmalara odun vermeden, tep-
kısel değıl serınkanlı, onyargılı değıl nesnel, yansız
vesağduyulu bırtutumlazamanlaaşılabıhr Burok-
ratık kuşatmayı aşıp, oğretım uyelerıyle -hıçbıray-
rım gostermeden- sıcak, yakın ve dostça ılışkıler
surdurulebılırse, ışler daha da kolaylaşabılır Med-
yaya malzeme yaratmamalı, medya ıle ılışkı ve ıle-
tışım lyı kurulmalı
Seçımle gelen yonetıcılerın -dekan, bolum baş-
kanı vd- gorevlerınde kalmalan ozendırılmelı Go-
revınde başanlı olamayanların yerıne -zaman ıçın-
de-yenılen duşunulebılır Yargısızınfazyapılmama-
lı Bır ıddıa varsa savsaklamamalı, hemen ustune
gıtmelı Yansız, onyargısız yetkın kışılerden kurul-
laroluşturup -hızla soruşturulup, kanıtlartoplanıp,
tanıklardınlenıp, savunmalar alındıktan sonra-son-
landırılmalıdır. Kurul uzerıne hıçbır yerden baskı
gelmemelıdır Yargıya gıtmış olaylarda -yargı kara-
rını verınceye değın- yansız ve sessız kalınmalıdır
Aynca seçım oncesı unıversrtenın gelışımı ıle ıl-
gılı olarak -eğıtım, oğretım, araştırma, hızmet, alt-
yapı, araç-gereç gıbı- ışlev ve gereksınımlenn kar-
şılanması ıçın venlen sozlerın gerçekleştınlmesı dı-
leğımızdır
Hiroşima, Ruhumuzda Patlayan Bir Bombadır!
Hıroşıma ve Nagazakı bır yana, haydı onlar bıze ırak, yakınımızdakı Çemobıl'ın ıkı
kıtaya -ve burada ulkemıze- yayılan dehşetlı sızıntısınm doğava, ınsanlara verdığı
zararlar hafızalarda taze dururken, hukumetımızın nukleer enerjıden bır "ıyılık
perısf'gıbı bahsetmesı ve 5 adet nukleer tesıs kurmaya çahşması garıbımıze gıtmelı
Prof. Dr. Muzaffer ERYI1MAZ Çanka\a Beledne Başkanı
A
cı, hıssedılır, yaşanır ve yaşa-
tılır Tanh 6 Ağustos 1945
YerJaponya Dunya tanhının
bır seferde gorduğu en buyuk
kıyımın, \ahşetın. acımasızlı-
ğın ateşlerle. yangınlarla, yureklerdekı yan-
gınlarla ebedı belleğımıze kaydedıldığı unu-
tulmaz ama utançlarla dolu gunu Bugun de,
acıyı hıssedıyor, yaşıyor \e yaşatıyoruz
Lçak havalanır, venlen emır katıdır Ja-
ponya savaşın bır tarafıdır ama onu teslım
almak, teslıme zorlamak ıçın onlara hıç
unutamayacakJan 'bir ders vennek gere-
kir' Bu ders ıçın havalanan Enola Gay, bu
dersı "bihakkın" Japonlara venr ve Hıro-
şıma'da 140 bın ınsan, yaşlı, genç, çocuk,
kadın bu nukleer gazabın sonucunda haya-
tını kaybeder Ama Japon ımparatoru ınat-
çıdır, "aaya ve oiume abşık" bır ulusun onu-
runu hemen ABD'ye teslım etmek ıstemez
"Banş adına'" atılan bombayı yeterlı gor-
meyen, tam teslım ıçın yetersız bulan ABD,
bu kez 9 Ağustos'ta 70 bın kışının olumuy-
le sonuçlanacak olan Nagazakfyı atom
bombasıyla yok etme yolunu seçer Işlem
tamamlanmış, ABD, aslında atom bomba-
sının dehşet saçan gucuyle dunyanın hâkı-
mı rolunu, Ingıltere'den bır bıçımıyle dev-
ralmış, Amenkan çağını başlatmıştır
Evet, Japonya teslım olmuştur olmasına
ama, bu buyuk yıkımın bıraktığı korku, ka-
rabasan butun ınsanlığın yureğını acıtıyor
Çunku bugun 6 Ağustos, Hıroşıma'ya atı-
lan o korkunç bombanın uzennden tam 59
yıl geçtı fnsanlığı benzer yıkımlardan kur-
tarmak ıçın, geçmışın acılanndan, tecrube-
lennden kuvv et alıyoruz Hafızalanmızın
unutuluşa terk edılmemesı ıçın, nukleer çıl-
gınlığın tum dunyada ulkeler açısından bır
"prestij" unsuru gıbı gorulmesuıın yarattı-
ğı ganplığe ve dehşete karşı çıkmak, bu
çıkmaz yolun ucundakı kaçınılmaz olume
karşı haykırmak ıçın, ınsanlığnnızdan kuv-
\ et alarak nukleer sılahlara, kıtle unha sı-
lahlanna. bıreysel sılahlanmaya ve her tur-
lu şıddet aracuıa karşı çıkıyoruz Çunku bı-
lıyoruz kı şıddete başvurmak, onu kuçuk ve-
ya buyuk araçlarla "kuçükçaph" v eya "bü-
yükçaph" yıkımlarla buluşturmak. bır kul-
turel alışkanlığın, davramş bıçımının, er-
keksılığın algılanış rurunun bır dışavuru-
mudur Içımızde şıddete meyleden o tuhaf
çekım alanını bertaraf etmeden, şıddetı dur-
duramayız Çunku bız bılıyoruz kı, dışan-
dakı her turden şıddet ıçımızdekı şıddetten
doğar, onun bu- yansıması olarak dışanya
sarkar
Hıroşıma, bır buyuk yok edışı gerçekleş-
tırdı, canlı ve cansız topyekûn bır yok edı-
şı gerçekleştırdı Turkçenın en guzel seslı
ozanlanndan MeUh Cevdet Anday, "Hiro-
şûna" başlıklı şunnde, doğumun tekıllığı ıle
toplu yok edıcıhğın ınsan doğasıyla ortuş-
meyen yanını bakın nasıl anlatıyor
Büyükbabam, babam, ben / Küçük oğian,
kız. damat... / Geüşimiz teker tekerdi / Gidi-
şimiz cumbur cenıaaL
Bu dortluğu tamamlamak ıçın. bır soz ge-
rek, bır karşı duruş gerek, savaşın, savaşla-
nn sıradanlaştu-dığunız, yanı başımıza gel-
dığınde oylesıne bakakaldığımız, vurdum-
duymazlığa denk getırdığımız urkutuculu-
ğe karşı kendımızı sılkelememız gerek
"Başka" dıyarlardakı, ulkelerdekı olulerde
bızımdır, bızım olmalıdır, dememız gerek.
Onlar bızım ınsanlığımızın eksık ve olmuş
yanının bır turev ı olarak olmedıler mı, ol-
muyorlar mı
9
Bu soruyu geçıştırmeden,
tam cevaplamalıyız Hıroşıma. burada bır
sembol, toplu oldurumun ıçunızı vıırması
gereken sarsıcılığını her turden kınmla, kı-
yımla yuzleşme olarak algılamanın bır sem-
boludur
Hıroşıma ve Nagazakı bır yana, haydı on-
lar bıze ırak, yakınımızdakı ÇernobıFın ıkı
kıtaya -v e burada ulkemıze- yayılan dehşet-
lı sızıntısınm doğaya, ınsanlara verdığı za-
rarlar hafızalarda taze dururken, hukume-
nmızın nukleer enerjıden bır "iyilikperisrgı-
bı bahsetmesı ve 5 adet nukleer tesıs kur-
maya çahşması ganbımıze gıtmelı Çunku
nukleer enerjı ıçın bızı pohpohlayan ulke-
lenn hepsı nukleer santrallan bır bır kapa-
tıyorlar Acaba neden17
lyı ıse neden kapa-
tıyorlar, kotuyse, bızden nıçuı nukleer sant-
ral kıırmamızı ıstıyorlar' Deneyımler. nuk-
leer enerjı elde etmek ıçın alınan tum on-
lemlenn kesın bu- guvenlığı sağlayamadı-
ğını, dahası, "temiz" denılen nukleer ener-
jının, gende bıraktığı atıklardan kurtulma-
nın neredeyse ımkânsızlığını gostenyor Bı-
lıyoruz kı, nukleer bela kapıyı her zaman ça-
lar, mutlaka çalar ve hep kotu çalar'
Hıroşıma \e Nagazakı 'ye atılan atom
bombalannın tanhın bır sayfasında. kara
bur leke olarak kalması ıçın, sureklı bır bı-
çunde nukleer adı altında allanıp-pullamp
*hi" dıye sunulan her şeye "hayır" dıyelım
Çunku. Hıroşıma'ya atılan nukleer bomba-
nın yaktığı, sakat bıraktığı ınsanlann acısı
hâlâ yurek burkuyor, yıktığı koca kentuı ısı
hâlâ tutuyor Bunun yanı sıra ardından ka-
ra yağmur olarak bıraktığı radyasyonun et-
kısı ıse gunumuzde hâlâ suruyor Nukleer
acı, bugun acının kavurduğu topraklarda
sakat doğumlar, hastalıklar olarak kendısı-
nı ele v enyor Evet, Hıroşıma, Japonlann bu
unlu lıman kenh yenıden kuruldu, ama o ken-
tı goren gerçekte neyı gorebılır, o kentuı
adını duyan neyı hatırlayabılır9
Kurulan
kent, ınsan olarak olçulemez, yıkım gucu-
mu2aın yaşayan bır anıtı olabılır ancak, o kent-
te gulmek, gulebılmek mumkun mu9
O ken-
tın adını duyunca gulmek, gulebılmek mum-
kun mu9
Buyuk Turk şam Nâam Hikmet, Hu-oşı-
ma'ya atılan bombayla bır kuçuk kız ara-
sındakı ılışkıyı Bir Kız Vardı Japoma'da
başlıklı şıınnde şoyle anlatır Bir laz vardı
Japoma'da /Ufacık, tefecik bir kız, / Bir bu-
lut \ardı dunvada / tşi: oldurmekti valnız.
Buradakı alegonye dıkkat edelım Bulut,
ışı yalnız oldurmek olan bulut, hangı kara-
basanı(mızı)n, hangı onyargılan(mızı)n,
hangı eksık tarafı(mızı)n ıçınden doğmuş,
buyumuş, hav alanmış ve atom bombası ola-
rak Hıroşıma'ya gıtmış, orayı kasıp kavur-
muş ve bulut olagelmış Buradakı şıfreyı bu-
tun yonlenyle çozduğumuzde, şıddet bır bu-
tun olarak hayatımızdan sokup attığımızda,
ınsanı değerlerımızı dırı tuttuğumuzda.
olume karşı hayatı galabe çaldığımızın
zamanı da gelmış demektır
1
Yeter! Söz Aklmdır
tbrahim TÜRKEŞ Hukukçu-Felseft
"Kasımpaşa'dan mezun Tay-
yıp Erdoğan, Hegel, Sartre, Dar-
nda okullanndan mezun Fran-
SE veAlman shasetçıkrinijı önü-
ne mi geci>or? Acaba bizim gibi
febefe fukarası tophımlar, bu ma-
zeretlerini avantaja mı çe\iri-
>w?"
Yukandakı satırlar. Sayın Er-
tuğnıl Özkök'un 31 1 2004 ta-
nhlı Hurnyet'te, Sayın Başba-
kan"ı çağdaş ıletışım teknolojı-
sının onde gelen duşunurlennden
Marshall MacLuhan ıle yan ya-
na getıren yazısından alınmış-
tu- Ancak Sayuı Ozkok'un de
son yazılannda kabul ettığı gı-
bı, felsefe fukarası bır toplumun,
"teknoloji zengmi" de olsa bu
mazeretını asla avantaja donuş-
turemeyeceğı, ulkemızde yaşa-
nan ve adına "kaza" denılen
"teknoloji cinayetieri'' ıle kanıt-
lanmıştu- L nlu
tt
biHm febefed-
si" KarlPüpper' ın "Varsavimlar
\e Çürütmeler" adlı yapıtının
onsozu. şu cumleyle başlar "An-
cak yanhşlanmızdan öğrenebili-
riz." Fakat ulusça, denızde, ka-
rada, havada, her yerde, hem de
arada bır değıl, sureklı. sıstem-
lı, buyuk boyutlu ve "müker-
rer" bır genelleşme surecıne gır-
mış tt
\r
anhş"lanmızdan hâlâ bır
şey oğrenememış olmamız, asıl
sorunun daha da "temel''de ol-
duğunugostermektedır Modern
ecı
teknolojınuı son venlenne sa-
hıp olduğumuz kuşkusuzdur, vıt-
nnlenmız luks eşyayla dolu, "Şir-
ketfer Yasası"ndan "Y^ırttaşlar
Yasası"na, "Ihale Yasası"ndan
"Ceza Yasaa"na kadar, her alan-
da yaptınm getıren yasalanmız
var, fakat bu" şey daha var Ku-
raldışı davranmayı "güç simge-
s", "becerildilik'', "açıkgoziuk"
sayan bır
u
akıldışı
n
lık, bır "fel-
sefe fukarahğı'' Elımızde tek-
nolojının son hankası cep tele-
fonu, altımızda son model ara-
balarla kavşaklara son hızla da-
lıp uısanlan ezmedık mı
9
Trafık
kurallanm hıçe saymayı "açık-
göztük" saymadık mı
9
Duğun-
lerımızı, derneklenmızı, toplan-
tılanmızı, şenlıklenmızı "kân"la
noktalamadık mı
9
Modernleşmeyı yakuzca tek-
nolojının son hankalanna sahıp
olmakta goren, fakat o teknolo-
junn gensındekı "uygarhktari-
hi" ıle "febefe astemJeri" ıle tt
sa-
nat" ve "edebiyat" gıbı uısan
başanlan ıle l4
simetri"sı olma-
yan bır toplumun. kendısını ku-
şatan "mızrakh ilmihal" kultu-
ru ıçınde varabıleceğı nokta ış-
te budur "Akıklışı''lığın bu "kü-
çük" orneklenyle sağlanan "ni-
cel biriknnn
ın, bu- gun "toplum-
sal" bır "katastroPa (anı değı-
şıme) donuşmesı kaçınılmazdı
îşte son teknolojı cınayetırun ya-
şandığı Pamukova'da olan bu-
dur "Syaseften "bürokrasi''ye,
"biHm"den (sıyasal ıktıdann
ozellıkle TUBlTAK ve YOK'te
sergıledığı tutum hatırlanmahdır)
"eğitiııı''e hemen her alanda, ger-
çek "mürşit''ı "büim
T>
ın dışında,
gerçek çozumu "inşaflah",
u
ma-
şallah"ta arav an bır "aküdışı''lı-
ğın, kısa vadelı "pofitikçıkar"lar-
la bırleştığınde neye mal oldu-
ğunun somut orneğıdır "Cum-
huri\et"uı "demir 351311^3 bır
"tra\ers"hk yatırım, bır "bi-
jon"luk bakım yapmayan, daha
da otesı "Demir ağlarla ördük
ana>Tirdu" dıyen Cumhunyetın
10 YılMarşınabıletahammul
edeme>ıp kalplerını karartan
"nefcaniyer (bencılhk) ve "men-
faat" hırslanna "mağrur" ola-
rak kuçumseyen hatta alaysıla-
yan kafalar, beğenmedıklen o
eskı fakat "bir dönemin onur
simgesi" olmuş raylarda >oıksek
hızlı "gösteriş trenleri"nı \ ıtese
takmışlar, fakat akıllannı bır tur-
lu v ıtese takamamışlardır Ta-
nhte hıçbır "Bder"ın, hıçbır "ko-
şul" ve hıçbır "toplunı"da avan-
taja donuşturmeye gucunun yet-
medığı v e yetmeyeceğı bu "akü-
dışıhk". bu "febefe fukarahğı"
karşısında sorulacak sorular,
cumhunyet savcılanm yorma-
yacak derecede açık ve nettır
Bu sonuca ulşılmasında han-
gı yanhş yapılmış, hangı kural yı-
kılmış ve butun bunlar a
ne za-
man" ve "kiın" tarafuıdan ger-
çekleştınlmışnr
9
"Sorumhı"lar,
bu "soru"lardadu-
Bu felsefe fukaralığından he-
pımız payımıza duşenı almaya
devam edıyoruz Raylarda yuz-
lerce ınsanımızın hayatını ka-
rartan bu fukaralık, şımdı de
"Cumhurbaşkanı'ıun febefı de-
ğeriendirmeieri ve kişisel görü-
şüdür" denılerek II Ozel îdare-
sı Yasası'nı veto eden Sayın
Cumhurbaşkanrnın "veto" ge-
rekçelennı karartmaya çalışmak-
tadır îşte, sorumlu bır ağızdan,
*Türkiyegerçeği"nın çarpıcı ıfa-
desı Dıle kolay, hem ulkeyı yo-
netme savuıda bulunacaksuıız,
hem bır yasanın veto gerekçele-
nnı anlamayıp mazeretı "febe-
fe"ye yıkacaksınız Dunyaya
"Mızraklı tlmihal"lenn, "El
MuııkEuMinedDalarienn (Ga-
zaü) penceresuıden bakılan "fel-
sefe fukarası" bu- toplumda, par-
tı başkanı, mılletvekılı, bakan
da olsanız. geluıebılecek nokta
budur Boyle bır ortamda, elbet-
te Sayuı Cumhurbaşkaru"nın bu-
"manük" ve "hukuk" abıdesı
olan v eto gerekçelen anlaşılma-
yacak, ustelık "Febefiyattandır"
derulıp kuçumsenırken bu ku-
çumsemeye bu- de kuçumseye-
nın aczını gosteren alaysılama
(ıstıhza) eklenecektır Butun bun-
lar, Turkıyenın "felsefe
fukarahğı"nı nasıl "avantaj"a
donuşturduğunun resmıdu-
Kamusal Alan...
Hulusi METİN Hukukgu
H
er ozgurluğün riyeti"nın de Hele bu
bır sımn v ardır
"tnsanın kmk-
krvafetini beürleme hür-
kılık kıyafet, topluca
dınsellık savı taşıyor-
sa
ACI KAYBIMIZ
Türkiye'nin değerli hocalarından,
büyük insan, hocaların hocası
Ord. Prof. Dr.
SULHİ DÖNMEZER 1
kaybetmenin büyük üzüntüsü içindeyiz.
Kendisine Tanrı'dan rahmet, değerli ailesine
ve hukuk camiasına başsağlığı dileriz.
TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ BAŞKANLIĞI
Gunumuzde türban,
"bir gerid ideolojinin
işareti, bir turucu parti-
nin simgesL bir dinci da-
yatmamn sembohi"dur
Turban, duı ozgurluğu-
nun (Anayasa. m 24) la-
ık cumhunyete karşı -
matla- kotuye kullanıl-
masıdır
"Anayasada yer alan
hak ve hürrivetlerden
hiçbiri,... laik Cumhu-
riyeti ortadan kaJdırma-
yı amaçlav an faaliv etler
biçiminde kuDanüanıaz."
(Anayasa, m 14)
"Herkes, hakJarını
kuüanırken ve borçlan-
nı yerine getirirken dü-
rüstlük kurallanna uv-
mak zorundadır. Bir
hakkın açıkça kötüve
kullamlmasım, hukuk
düzenikonunaz." (Turk
Medem Kanunu, m 2)
Kamu düzenı varsa,
kamusal alan da vanhr.
Kamusal alan, insan
üriinü hukukun uygu-
landığı alandır. Kamu
düzeni kamusal alanda
geçeriidir.
"tran'da mollalar ka-
rar vermiş: Kamusal ala-
naçarşa£szgirümez.Bc-
de bu karan kıskanan
ne kadar çok kişi olnıuş-
rur kimbilir.." (Melih
Aşık, Mılhyet,
14 07 2004) "_jnsanlar
(bayanlar) eğerinandık-
lan dinin (İslamın) gere-
ği olarak vücutlannın
belli bölgelerini (saç ve
boyunlannı) örtüyorlar-
sa; bu, ibadet hürriveti-
nin kullanılnıasından
ibarettir. İbadet hürri-
yeti, düşünce hürriyeti-
nin özel bir alanı olan
dmhürriy-ctinindışayan-
srnıasmdanbaşkabirşey
değildir" dıyenler, iba-
det hurnyetım turbana
sıkıştırmakJa, uıananla-
ra da saygısızlık etmış
oluyorlar, laık hukuk dü-
zenıne de Bugun tur-
ban, "ibadet özgürlüğü-
nün kullanılmasmdan
ibaretse", yann da aym
gerekçelerle Kuran'dakı
hukukun uygulanması-
ru ıstememn hıçbır en-
gelı yok demektu- Dını,
kadınuı saçıyla, erkeğuı
gobek v e dızkapağı ara-
sma sıkıştırarak polıtıka
yapmarun gudukluğun-
den kurtulmak gerekır
Cumhurivetin temel
niteükleri sindirünıeden,
demokrasinin ninıetle-
ri özümsenemez (haz-
medilemez).
PENCERE
Tüpkçü'nün Bunalımı!
"Turk-lslam Sentezı" 12 Eylul donemınde dev-
letın resmı ıdeolojısıne donuşmuştu
Oysa bugun Islamcılar ıktıdarda.
Tezın Turk'u gıttı
Islam'ı kaldı
Bu teze bağlı MHP bıraz şaşkındır, oldukça sı-
kıntı ıçındedır
•
Daha oncelen bu koşede bırkaç kez konuyu ele
almıştım; bır bakımaTurkçu (Turancı) kokenden gel-
me MHP amaçlanna erışmıştı
1) Komunızm çokmuş, Sovyetler yıkılmıştı
2) Orta Asya'dakı "Esır Türkler" bağımsız dev-
letlerını kurmuşlar "Turan ulkusu" gerçekleşmış-
tı
Genye ne kalıyordu"7
•
Turkçuluk kokenınde laıktı, sonradan Islamcı-
larla al takke ver kulah bır alışvenşe gırmıştı, bu olu-
şumda Amerıka'nın tutumu ve etkısı buyuktu.
ABD'nın "Yeşıl Kuşak" kuramı Turkıye'den Gü-
ney Asya'ya dek Islam coğrafyasında "komunızm
tehlıkesı"ne karşı Islamcılığı destekleyıp koruklu-
yordu MHP'nın kurucusu Türkeş bunu gorduğu
ıçın Nihal Atsız ve Reha Oğuz Türkkan gıbı Tu-
rancılar donemınde laık ıçenk taşıyan Turkçuluğu
Islamcılıkla evlendırmıştı
Sovyetler 1991 'de yıkıldıktan sonra, ABD, vak-
tıyle 'Yeşıl Kuşak'ta kukla gıbı oynattığı ve ıstedı-
ğı gıbı kullandığı Islamcılıkla karşı karşıya geldı,
kendı ellenyle yarattığı Frankeştayn a soz geçıre-
mez oldu
•
Pekı, Turkıye'de ne oldu7
1) Amerıkancı merkez sağın koruyucu şemsıye-
sı altında palazlanan Islamcılar, ıktıdara geçerek mer-
kez sağı gutmeye başladılar
2) Vaktıyle 'Turk-lslam Sentezı'nm şemsıyesı al-
tında kendılerını korumaya alan ırtıca, bu kez ba-
ğımsızlığının tadını çıkarıyor, ıktıdann nımetlerını
MHP ıle paylaşmak nıyetınde değıl
MHP olaylann hızı karşısında şaşkınlaştı, çunku
Turan ulkusu gerçekleştı, komunızm yıkıldı, Ame-
nkancı mıllıyetçılığın maskesı duştu, Islamcılar tek
başlanna ıktıdara geçtıler
MHP şımdı ne yapsın?
Gerçekte 'mıllıyetçılık' ıle 'dıncılık' (daha başka
deyışle ummetçılık) taban tabana zıttır
Amerıka'nın supergudumunde bu ıkısını kaynaş-
tırmaya çalışanlar şımdı ne yapacaklannı bılemı-
yorlar, ama, onlerınde bır tek yol var
"Ey Türk! Tıtre ve kendıne dön
1
"
•
1917 Devrımı Anadolu Turkluğu ıçın bırtalihtır,
çunku 1920'de başlayan 'Mıllı Kurtuluş Savaşı'mo.
sırtını dayayabıleceğı bır yandaş devlet bulmuştur
1991 'de Sovyetler'ın yıkılması Turkıye ıçın yıne
bırtalıh mıdır^
Sovyetler'de odaklaşan "komunızm tehdıdı"kı-
mı gozlen korieştınyor, ABD bu 'paranoya 'yı sonu-
na dek kullanarak Turkıye'dekı mıllıyetçılerı bıle
dıncılerle ıttıfaka surukluyordu
Sovyetler yıkılınca, er geç gozler açılacak, mıllı-
yetçılık ıle ummetçılık çelışkısı ortaya çıkacaktı,
bugun "Turk-lslam Sentezı" ve MHP kesımındeya-
şanan bunalımın kokenınde yatan gerçek budur
•
Islamcı dıncılığıne
Turkçu mıllıyetçılığıne
Koylu koyune
Evlı evıne
BAŞSAĞLIĞI
Sevgılı ustadımız, TC Zıraat Bankası
emeklı genel mudur yardımcılanndan
BAHRİ
CEVREK'i
kaybetmenin derın uzuntusu ıçensındeyız
Ailesine ve tum sevenlenne başsağlığı dılenz
Eskı Zıraat Bankası Mufettışlerı,
A. Serdar İNAL, Aydın BAZİN,
Sebiha ÇETİN, Fulya İNCİ,
Hüseyin TAŞ, Özgür KABAYEL
C Cumhuriyett a p
BIZE DE BANAZ'DA
PİR SULTAN DERLER
Ali Haydar Avcı
Yeni belge ve bılgiler ışığında Pir Sultan Abdal
Ç*£ PuırUmı A_S Ttıi(i>ca£l ( td \o 39/41
34334 Ca£aloglu-/st«nbal
Tel:(O212) 514 01 9i F*la (0212) 514 01 »5
Özlemle beklenen Ah Yiğit bebek
nıhayet aramıza katıldı
Ekonomı Servısı'nden arkadaşunız
Olcay ve eşı
Tahsın Akça'yı tebrık edıyor.
"Kuçuk Prens"e
sağhklı ve mutlu bır
omur dılıyoruz
Cumhunyet Çalışanlan