Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4-
CUMHURİYET 25 TEMMUZ 2004 PA
ŞiMDiDEN
ÖDEMEYE
BASUIYANA
EKRAN
MiLYON
EKRAN
549MİLYON
EKRAN
829MİLYONŞımdı ılk taksıt Eylulde teslımat Ustelık 4 taksıt
BuSata; 84ekrania3384S 72ekranda3472SF 70ekanda33
7
0S
SN 5370 S modeller ıç n geçciıdir Son gun 31 Temmuz
OLAYLAR VE GORUŞLER
Boyle bır kanlı olaydan sonra bır şeyler
yazmak kolay değıl1
Nıce usta olsan da,
elın kolun bağlanır Ama bu kez, Sakar-
ya'dakı olay bır "kaza" değıl1
Bıle bıle, goz
gore gore yaşanan bır facıa1
Kımse ıste-
mez boyle bır şeyı Hangı hukumet han-
gı sorumlu yurttaşlannın olumu, yara/an-
masını bınlerce yakınının acılar çekmesı-
nııster
Ama Sakarya olayı, bılgısızlığın, gorgu-
suzluğun, başıboş davranışlann, açıkça-
sı, kafasızlığın sonucu değıl mıdır? Istan-
bul-Ankara yolunu beş saate ındıreceğız,
vatandaş artık kolayca gıdıp gelecek dı-
ye ılk hızlı trenı Ankara'dan uğurlayanlar,
onemlı bır ış yaptıklarını sanarak bobur-
lenenler ne dıyecek şımdı? Hıç sıkıntı duy-
madan, "ölenlere rahmet, yaralananlara
EVET/HAYIR
OKTAY AKBAL
Al Sana Hızlı Tren'...
şıfa" mı? Ama kendı yanlışlarının başarı-
sızlıklarının kendı bılgısızlıklerının kendı
dar anlayışlarının kurbanı olanlara uç beş
başsağlığı, hepsı bu'
Tren kazaları olur, uçak kazaları olur, ge-
mı kazaları olur, ama bunlar kazadır Araş-
tırılır, sonuçlandınlır, suçlular aranır bulu-
nur hesap sorulur.
Ama Sakarya'da yaşamını yıtıren ınsan-
lar, yaralananlar ve onların yakınlan kım-
den hesap soracak? Kımı suçlu bulacak?
Çunku Sakarya'da bır tren kazası yok, or-
da goz gore gore ışlenmış bır suç var O
suçun sorumluları var
En baştaAKP hukumetı, Başbakanı, ba-
kanları, uzmanları
Başka bır ulkede boyle bır facıa yaşan-
sa, ılk ış olarak ıktıdardakı hukumet ıstıfa
eder Başbakan Tayyip Bey unlu "govde
polıtıkası" ıle bu ışten de "ak" mı çıkacak?
Kırk yıllık rayların guvenlığını bılımsel açı-
dan hesaplamadan hızlı tren olayı yarat-
mak bır ucuz tutum değıl mıydı? Uzman-
lar uyarmamış mıydı? Ama "onlar' her
şeyı bılırler? (şte sorumsuz, plandan, akıl-
dan bılgıden deneyımden yoksun ınsan-
ların ulke yonetımıne gelmesının bızlen
surukledığı çıkmazlar, uçurumlar1
PENCERE
Dünya Bankası'nın Sosyal Güvensizlik Dünyası
Dunya Bankası, sosyaJ guvenlık kurumlarının
fınansman sorunlannın çozumu ıçın emeklılık yaşının
yukseltılmesını dayatmakta Âdet olduğu üzere, emeklı
yaşının yukseltılmesı savunulurken. bır kısım Batı
ülkelenndekı uygulamalarla karşılaştırma yapılması
gene gundemdedır
Alpaslan IŞIKLI
B
ır sure once Dun-
va Bankası uz-
manlarının Tur-
kıye yı "genç
emekîüer cenne-
ti" olarak gorduklenne daır
haberler basına yansıdı Hal-
kın çoğunluğunun ışıyle aşıy-
la hıçbır ılgısı bulunmayan ve
yalnızca bırtakım borsa ve spe-
kulasyon oyunları bakımın-
dan anlam taşıv an gostergeler-
den başkasına gozlerını ka-
patmış olanlar, buna ınanabı-
İırler Oysa, onemlı bır bolu-
mu yoksulluk \e hatta açlık
sınınnın altındakı bır gelırle
yaşayan emeklılerın durumu-
nu anlayabılmek ıçın ıstatıstık-
lere eğılmeye de pek gerek
yokrur, beledıye bufelerının
onunde gıderek uzayan kuy-
ruklar oluşturarak, başlıca gı-
dalan olan ekmeğe ulaşabıl-
mek ıçın saatlennı tuketen ın-
sanlann bazılarıyla vurutule-
cek kısa bır sohbet bıle bunun
ıçın yeterlı olabılır
Dunya Bankası, sosyal gu-
venhk kurumlarının fınans-
man sorunlannın çozumu ıçın
emeklılık yaşının yukseltıl-
mesuu dayatmakta Adet oldu-
ğu uzere, emeklı yaşının yuk-
seltılmesı sa\
r
unulurken. bır
kısım Batı ülkelenndekı uygu-
lamalarla karşılaştırma yapıl-
ması gene gundemdedır Bu-
na karşıhk. oralardakı ortala-
ma yaşam suresının yukseklı-
ğı bır turlu gundeme gelme-
mektedır Bızde erken emek-
lılığı gudumleyen bır dığer
faktor de çahşma yaşamının
ucret, maaş v e saır bakımlar-
dan cazıbesını gıderek kay-
betmesı olmuşhjr Bıraz da bu
nedenledırkı, emeklı aylığı, ça-
lışırken sağlanan gelırden az
da olsa emekhhğe razı olmak,
gıderek yaygınlaşan bır eğı-
lım halıne gelmıştır
Ulkemız "genç emekJiler
cenneti" olmak yenne, ulusla-
rarası fınans kuruluşlarınm
dayatmalan sonucunda. hızla
genç ışsızler cehennemıne do-
nuşmektedır Bugune dek,
emeldılık yaşını mumkun ol-
duğunca duşuk tutma yonun-
dekı polıtıkalann ızlenmesın-
de emeklı olanlann boşalttı-
ğı ışlen çahşma yaşamına ye-
nı atılan genç nufusa sunmak
suretıv le. ışsızhk sorununa ça-
re bulma beklentısı de ağır-
lıklı bır yer tutmuştur Bugun
ıse ışsızhğı onleyıcı cıddı hıç-
bır onlem alınmadan bunun
tersmın yapılması. genç ışsız-
ler cehennemının ateşının bı-
raz daha koruklenmesınden
başka bır ışe yaramayacaktır
Son yıllarda, sosyal guven-
lık kurumlarının fmansman
açıklarının devlet yardımla-
nyla karşılanması buyuk tep-
kılerle karşılanmakta \e bu
kurumlann "karadelik" ola-
rak nıtelendınlmelenne neden
olmaktadır
u
Kara delik" ara-
yanlann. oncehkle, ulusal ge-
lınn uç katuıı aşmış bulunan
dış borçlan ve horrumlanan
zengınhklerı gormelen gere-
kır Buna karşılık, sosyal gu-
venlığın, ancak devletın ka-
tılması olçusunde ısmıne ya-
raşır bır ıçenğe kavuşabılece-
ğı unutuhnaktadır Toplumsal
gelınn sosyal adalet doğrulru-
sunda yenıden dağılımı v e top-
lumsal dayanışmanın gerek-
len, ancak bu yolla gerçekleş-
tınlebılır AJcsı takdırde sosyal
guvenlık kurumlarının yap-
tıklarının, basıt bır sıgorta fa-
ahyetınden farkı kalmaz
Oysa, bızım sıstemımızde
hıçbırsosyal guvenlık kurumu-
nun fınansmanına dev letın ka-
tılması esası benımsenmış de-
ğıldır Bu kurumlann fınans-
manlannın ılke olarak ışçı \ e
ışveren katkılanyla karşılan-
ması ongorulmuşrur Gerçek-
te ıse ışveren pnmlennın uc-
retlere veya maaşlara yansı-
tılması kolaylıkJa mumkun ol-
duğundan, bağımh çahşanlar-
la ılgılı kurumlann fınansma-
nı da Bağ-Kur'da olduğu gıbı
yalnızca çalışan kesımlenn
sırtına yuklenmış olmaktadır
Dolayısıvla. sosval guvenJık
kunımlannın açık \ ermesı yu-
zunden bunlann fınansmanı-
na dev letın katkıda bulunma-
sı bunyelennde me\cut bır
eksıkhğın doğal sonucu v e ka-
çınılmazgereğıdır Devlet,bu
fınansman ıçın gereklı kay-
naklan sosyal adalet ılkelen-
ne uygun olarak yuksek gelır
dıhmlerınden sağladığı olçu-
de bu kurumlann sosyal gu-
v enlığı gerçek anlamda sağla-
ma yonundekı ışle\ len butun-
luk kazanabılır Ulkemızde
dev letın sosyal guvenhğe sağ-
ladığı katkı, her şeye rağmen
başlıca Batı v e Kuzey Av rupa
ülkelenndekı durumla boy ol-
çuşebılecek duzeye ulaşmış
değıldır 2003 vılında. genel
butçeden yapılan v ardımlann
toplam SSK butçesı ıçındekı
payı yuzde 17 54 "rur Başlıca
Batı \ e Kuzev A\Tupa ulkele-
nnde ıse sosyal guvenhğın fı-
nansmanında devletın payı
yuzde 50'nın uzenndedır Or-
neğın Danımarka'da bu oran
yuzde 80'den fazla olmuşrur
Sosyal guvenhğın fınans-
manına devletın de katılması
gereğının benımsenmesı. bır
yandan da çalışanların yarat-
tığı değerden yalnızca kendı-
lennın ve bağlı olduklan ış\ e-
renlenn değıl, fum toplumun,
ozellıkle de ulusal gelınn kav -
mağını vıvenlerın yararlan-
makta olduğunun bılıncıne va-
rılmış olmakla bağlantıhdır
Bunlar kımlerdır
1
Her yerde
kureselleşmeden dem vuru-
lurken, oncehkle bu konuda
kuresel duşunmenın zamanı
gelmıştır Artık bılınmesı ge-
rekır kı dunya emekçılerının
yarattıkları değerlere el ko-
yanlar, kendılennı çalıştıran
kapıtalıstlerden ıbaret değıl-
dır Gunumuzde asıl aslan pa-
yını alanlann, ışçı çalıştırmak
gıbı bır kulfete gırmelenne de
gerek kalmamjşnr Bunlar. zın-
cırlennı koparmış bır yaratık
gıbı. kuresel bır koye çevir-
dıklen yeryuzunde ışık hızıy-
la dolaştırdıklan sermayelen-
nı, borsadan borsaya atlatarak
dev boyutlara ula^tırmanın
yollannı bulmuşlardır Ustelık.
bu fur uluslararası malı mu-
ameleler her turlu vergıden
muaftır Sonuçta, dunya uze-
nndekı 358 kışının zengınh-
ğı, rum dunya nufusunun ya-
nsına yakınının zengınhğme
\ akın hale gelmıştır BM bun-
vesınde vapılan hesaplara go-
re bugun dunv adakı en zengın
400 dolar mılyarderının gelı-
n, yuzde 4 oranında v ergılen-
se yeryuzunde yoksulluğun
koku kazınabılecek ve tum
sağlık sorunları çozulebıle-
cektır Sosyal guvenhğın fı-
nansmanına kaynak aravan
Dunya Bankası uzmanları,
emeklıienn ayhklanna goz dı-
keceklenne, bu zengınlere el
atma gereğını asla gundeme
getırmezler Çunku tum ulus-
lararası malı v e ekonomık ku-
ruluşlar gıbı Dunya Bankası da
kuresel ıktıdann organlann-
dan bınsı olarak ınsanlığın de-
ğıl, çok kuçuk bır azınhğın
hızmetındedır Bunlann sosyal
guvenlık alanındakı asıl he-
deflen ıse gunumuzdekı tele-
volecı ıktısatçı rurunun en on-
de gelenı \e bu uluslararası
kuruluşlara yon v eren neohbe-
ral ıdeolojının başlıca sozcu-
su olan Sülton FriedmaıTın
açıkça dıle getırdığı gıbı, sos-
yal guvenlıksız bır dunya kur-
maktan başka bır şey değıl-
dır
Çozum. oncehkle, ahtapota
benzeyen bu yaratıklann kol-
lannın etkı alanının dışına çık-
maktadır Başka bır dunyanın
kurulmasının volu da buradan
geçer Insanlığın ortak ırade-
sının urunu olan. somuruyu
değıl, dayanışmayı esas alan,
demokratık ve eşıtlıkçı bır
uluslararası ıktıdar yapılan-
ması bu volla sağlanabıhr
AB, İçişlerimize Kanşıyor...
Bızı kendı ıçıne almak ıstemedığı gun gıbı aşıkâr olan AB
Topluluğu'nun üyesı olmak pahasma. devletımızın onurunu ayaklar
altına almada hıçbır hukumetın aracı olmayın
1
Doç. Dr. Hüner TUNCER
C
umhunyet'tege-
çenlerde yayım-
lanan AB Ko-
misyonu'nun, Turkı-
ye'ye ılışkın "eksOdilder
Bstesi" belgesını okudu-
ğumda, benlığımı bır
utanç duygusu, buyuk
bır şaşkınlık ve uzuntu
kapladı AB,tambağım-
sızve egemen obnası ge-
reken Turkije Cumhu-
riyetiDe\feö"'niniçişleri-
ne kanşarak. hükümet-
ten \apnıasınıistediğiiş-
leri şö\le sıralamaktaj-
dı: Yargının bağımsızh-
ğının v e ışlerlığının guç-
lendırılmesı, savunma
haklannın AB olçutle-
n>le uyumlaştınhnası.
yenı bırceza kanununun
kabul edılmesı. devlet
guv enlık mahkemelen-
ıun feshedıhnesı, yargı
pohsının oluşturulması,
temel ozgurluklenn uy-
gulanmasına ılışkın ge-
nel bır çerçevenın sap-
tanması, basın ve der-
nekleryasalannda değı-
şıkhklenn gerçekleştı-
nhnesı. Musluman ol-
mayan azınhklann kar-
şı karşıya kaldığı guç-
luklerın gıderılmesıne
ıhşkın yasal duzenleme-
lenn yaşama geçmhne-
sı gıbı
Hemen burada yakın
geçmışunızden bır uy-
gulamayı anımsamak-
tan kendımı alıkoyama-
dım Bılındığı gıbı, on-
dokuzuncu yuzyjlın
ıkıncı yansında. Osman-
lı hnparatorluğu'nun gı-
derek artan guçsuzluğu-
ne ve Avrupa uluslannı
saran ulusçuluk hareket-
lenne koşul olarak. Bal-
kanhalklanda bırerbı-
rer Osmanlı'va karşı baş-
kaldırılarda bulunmuş
ve bu ayaklanmaların
sonucunda \ a ozerklık-
lerını va da bağunsızlık-
lannı elde etmışlerdı Iş-
te, bu ayaklanmalardan
bın olan 1875 tarihla
HersekAvakianmaa'nın
ertesınde, Avrupa'nın
Buyuk Guçlen, Osman-
lı Imparatorluğu'nun
ıçışlerıne karışmaktan
kendılennı alıkoyama-
nıışlar (1) ve Avustur-
va- Macanstan împara-
torluğu Dışışlen Baka-
nı Kont Andr'ass>, ken-
dı ısmıyle anılan ve ote-
kı Buyuk Guçler'ın de
ımzaladıklan bırNota'vı
Osmanlı Devletı'ne su-
narak, Osmanlı'nın soz
vermış olduğu reformla-
n denetlemek uzere, Av -
rupalı devletlenn tem-
sılcılennden oluşan bır
denetlerae komisvonu-
nun kuruknasını oner-
mıştı
Donemın Osmanlı Pa-
dışahı Abdülaziz gıbı
guçsuz bır kışıhğe sa-
hıp olduğu bılınen bır
Padışah bıle, Avrupa
dev letlerının bu onen-
sıne şıddetle karşı çıkmış
\e A\rupa Guçlen nın
bu davranışını, Osman-
lı run "haysijetinikıncr
bır davranış olarak nıte-
lendınruştı
Bır de bugune bakı-
voruz AKPHûkûme-
ti. bırakın Av rupalı dev-
letlenn one surduklen
koşullara ıtıraz etmeyı,
kendılenne tt
ev öde\i"
\ enlen oğrencılenn ıta-
atı ve ozenıyle. odevle-
nnı en kısa zamanda ve
*efendüeri"nı hoşnut bı-
rakacak en etkın bıçım-
de nasıl yenne getırebı-
lır telaşı ıçınde Pekı,
TC Dev letı 'nın Dışişle-
ri Bakanlığı ve vıne
TC'nın bırkurumu olan
AB GenelSekreteıüğıbu
duruma ne demekteler9
Bu ıkı kurum da, huku-
metlenn değıl. devletın
ıkı saygın kurumudur
Bunlar,Hükümetinyan-
hş ve "hayshet kuîcı"
olarakgördükleripoliti-
kalanna karşı ses çıkar-
tamavacak kadar sindi-
rilmiş midir? Bence, ış-
te asıl uzucu ve duşun-
durucu olan durum bu-
dur Eğer dev letı ayakta
tutan kunımlann başın-
da gelen Dışışlerı Ba-
kanlığı burokratlan ken-
dı kışısel çıkarlannı on
plana alarak, dev letın
yuce çıkarlannı gozete-
mevecek bır duruma
duşmuşse va da duşu-
rulmuşse, o zaman cıd-
den TC Dev letı'nın \ ar-
lığı da b^oık olçude teh-
lıkeye gırmib demektır
Ben buradan Dışişleri
Bakanüğı'nın şu anda
üst dü/ey bürokradan-
nı oluşruran eski mes-
lektaşlanraa şövle ses-
lenmekisterim: Kısa su-
relı çıkarlannız uğruna
devletımızın uzun sure-
h çıkarlannı tehlıkeye
atmayın' Bu devletın, ne
denlı guçluklerle \ e oz-
\ en> le kurulmuş oldu-
ğunu bır an dahı aklı-
nızdan çıkarmayın1
Dev-
letımızın uluslararası
topluluktakı ıtıbarı on
planda gelmelıdır Bizi
kendi içine almak iste-
medigi gün gibi aşikâr
olanAB Topluluğu'nun
iiyesi olmak pahasma,
devlerinüzin onurunu
ayaklar altına almada
hiçbir hükümetin aracı
olnıaMn!
Buyuk Atarürk'un
"banşın kurmaylan"
olarak nıtelendırdığı de-
ğerlı Dışişleri Bakanlığı
mensuplan. toplumda-
kı saygın konumlanna
koşut olarak, uzerlenne
duşen gorev len durust-
çe \ e hıçbır hukumetın
">alakalıgı''m >apma-
dan yennegetırmeh. hıç-
bu- konuda devletımızın
onurunu kıncı davTanış-
larda bulunmamalı, bu-
lunanlara da şıddetle kar-
şı çıkmalıdır
(1) 1856 tarihli Paris
BanşAndaşmasıınann-
ca İMupalı de\letler
Osmanlı Deıletı 'nı Av-
rupa Topluluğu nun bır
u\esı olaıak kabuletme-
lerının kaışıhğında Os-
manlı De\letı 'nde vaşa-
ı an ga\ ı ımuslım halk-
lann haklannı konımak
bahanesıvle Osman-
lı 'nın sık sık ıçışlerıne
karışmakta hıçbırsakın-
ca gormennştı
Sen Seni Bil!.
Televızyonda ızledım
Gazetecı, Başbakan'a soruyor
"- Ulaştırma Bakanııle TCDD GenelMuduru
tıfa etmeyı duşunuyorlar mû "
Erdoğan'da surat ıkı karış1
Başbakan bozuk mu bozuk
Gazetecıye dıyor kı
"- Boyle soru sorulmaz'.."
Sonra eklıyor
"- Haddını bıl* "
•
Pek unlu bır tekerleme vardır
"Sen senı bıL
Sen senı
Sen senı bılmez ısen
Bıldınrler haddını "
Pekı, Ulaştırma Bakanı ıle TCDD Genel Muduı
hadlennı bılıyorlar mı?
Bılımadamlan, uzmanlar, profesorterkırk yıllık ra^
larda hızlandınlmış tren tasanmının kafayı yeme
olduğunu soyleyıp bu kışılerı uyanyorlar, ama, bı
zımkılerde haddını bılmezlık had safhada1
Hem bunlar ıkı kafadar çok yakın ıkı omuzdaş
al bınnı, vur otekıne'
Başbakan Erdoğan "haddını bıldırdığı" gazete
cıye bır de ders verdı
Dedı kı
"- Herkazada sonımlusu olan Bakan gorevder
alınırmı? "
Pekı, bu olay bır "kaza" mı9
Bılırn adamlan, uzmanlar, profesorler açıklama
yaptılar
"-Bu bır kaza değılı "
- Pekı, ne?
Gazetelenn manşetlennde neyın ne olduğu açık-
ça yazıldı
"Bu, bırkatlıam* "
•
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 4 Hazıran da
ıstasyon şefının kırmızt kasketını gıyerek hızlandı-
nlmış trene 'bızzat' yol verdı
Ne demek bu?
Kırmızı şapkalı ıstasyon şefı, yol verdığı trenın so-
rumunu ustune alır
Recep Tayyip sorumludur
1
Başbakan Erdoğan bır kez ata bınerek gosterı
yapmaya kalkışmıştı
Âttan duştu
Başbakan ıkı gun once traktor kullanmaya gınş-
tı, bır AKP'lı mılletvekılını yere duşurdu
Istasyon şeflığı yapmak hevesıyle kırmızı kaske-
tı gıyıp hızlandınlmış trene yol verdı
Sonuç ortada'
•
Tayyip Erdoğan olçulennde kantann topunu lyı-
den lyıye elınden kaçırmış
Dıncı basın zaten Erdoğan'dan yana
Koskoca medyanın adı da Başbakan'a goygoy-
culuğu yuzunden "yalaka"yaçıktı
Ama bır gazetenın muhabırı Başbakan'a soru
sorduğunda AKP lıderı ne dıyor
"- Haddını bıl
1
"
Tum yaşamında koskoca Ismet Paşa'nın ağzın-
dan gazetecıye yonelık boyle bır lâf çıkmamıştır
bu olayda haddını bılmeyen gazetecı değıl
Ne yazık kı Başbakan'ın ta kendısı
1
Çızgının efendısı,
sevgılı dostum,
kardeşım
Necati ABACIv
yıtırdım.
Karıkatur sanatına ve
derneğımıze yaptığı katkılar
unutulrraz
Metın PEKER
Karikatürculer Derneği Ba¥Kar
ACIKAYBIMIZ
Merhum Ibrahım \eraerhumeSafiye Tunak'ın
kızlan, Se\ınç Yener Çığıl - Metın Yener'ın
bıncık annelen, Ozlem Altuğ'un anneannesı
kuçuk Sıla'nın babaannesı Nacı Yener'uı
48 vıllık sevgılı eşı
FERİDE YENER
23 Temmuz Cuma gunu Hakk'ın rahmetıne
kavıışmuştur Cenazesı 25 Temmuz Pazar
gunu (bugun) Levent Camu'nde kılınacak
oğle namazını muteakıp Kılyos Mezarlığı'nda
toprağa venlecektır
Allah rahmet eylesın
AİLESİ
YAYINEVİNE EDİTÖR ARANIYOR
Tel: 0212 - 528 95 62