17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYW CUMHURİYET 25 TEMMUZ 2004 PAZA PAZAR KONUGU AKP 'lil&rin eski hocası, SP GenelBaşkanı RecaiKutan y dan hükümete sert eleştiriler S Ö Y L E Ş İ : LEYLA TAVŞAIMOĞLU leyla.*avsanoglu(« cumhuriyetcom.tr AKÎ nin, bir zarrzanlar RP ve FP 'nin çekirdek kadıolanndan yeiişen bir grup tarafından kurulduğunu hepmiz biliyoruz- Ama bellekîerimizi tazelemek gerekirse FP 'nin ,kapatılmasıyla birlikte yollar da ayrıdı. "Minarel^ri süngü " yapacağını söyleyen Tayyip Erdoğan 'ın hapisîen çıkmasıyla onun önderliğinde AKP ya da kendi deyişleriyle AK Parti kuruldu. AKP, ABD 'nin söylemi ı'lımlı Islam anlayışını kabul etmediğini beyan etmesine karşın RP ve FP 'nin aksine ABD ve AB 'yle olabildiğince yakınlaşma ve iç içe olma çabasında. Durumlarından da çok memnun görünüyorlar. lyi de onları yetiştirenler acaba ne düşünüyor? Bünyesinden koptııkları RP ve FP, şimdi de SP yöneticileri bu arkadaşlanyla ilgili nasıl izlenimler içindeler? Bu kez de bu konuyu SP Genel Başkanı Recai Kutan 'la konuşayım, dedim. Onunla Ankara daki SP Genel Merkezi 'ndeki odasında buluştuk. Anlaşüan o ki AKP lilerin eski hocaları onlarafena halde öfkeli. Öfkelerinin nedenini de hiç gizlemiyorlar: "Onlar Milli Görüş 'ten saptılar. Dışa bağımlılar." 'AKP'nin maskesi düstü'- Bunca yıllık devlet demeyiminiz var. Bürok- raside inemli görevler, siyasette bakanlık, parti genel bışkanlığıyaptınız- Mîu deneyimlerinizden yola çıkarakAKP Hükümeti 'nin 20 aylık icraatı- nı nasıl değerlendiriyorsumuz? KUTAN - 3 Kasım seçımlerinın arduıdan yenı ge- len hükümetin gerek Türkıye ekonomisini, gerek- se de dı> polıtıka uygulamaLannı o güne kadarkın- den farklı biçimde götürece-ği umut edıldı. Ancak üzüntü>le tespit ediyoruz ki t>u hükümet dönemın- de de gerek ekonomımiz, gerekse de dış politika- mız tamamıyla dışa bağımlı bır anlayışla yönetıl- mektedır. Ekonomimiz bü\T-ik ölçüde Dünya Ban- kası'na teslım edilmıştır. E>ış politıkamız yerine göre, ABD. AB ve o arada d a kısmen Israil'in ar- zu ve telkınJerine göre \ önetilmektedir. AKP hü- kümeti fevkalade avantajlı ^artlarda ış başına gel- dı. Avantajlan şuydu: Bır kenre beş yıllık süre içın- de gerçekten toplum büjük sıkıntılar ıçine girmiş- tı. Doiayısıyla AKPanayasayı biie değiştırebilecek çoğunlukla hükümet olunca halkımız büyük umut- lar ıçine gırdi. Bu arada kendilen de gerek seçim kampanyası dönemınde ve gerekse hükümet prog- ramlannda. onun ardından Acıl Eylem Plaru'nda büyük vaatlerde bulundular. - Sonra ne oldu? KUTAN - Fakat bellı bır süıre geçtıkten sonra gö- rüldü ki bu hükümetin gerek ekonomide, gerekse dış siyasette uygulamalan bundan öncekı, yani 55'ten başlayan hükümetlenn uygulamalanndan hıç farklı değıldir. Ama toplırmun bazı kesimlerin- de. sizın gazetenız ve başka bir iki gazete dışında özellıkJe çok satan gazeteler ve medyada şöyle bır propaganda rahatlıkla yapılıyor: Hıç merak etme- yin, Türkiye'nm ekonomisi îyiye gıdiyor. Bu ara- da IMF polıtıkalannın uygulanması sonucu bazı olumlu gıbı görünen sonuçlar da çıktı. Faizler, enf- lasyon düşmeye başladı. Borsa kısmen yükseldi. th- racat da bellı ruspette arttı. Bunun üzenne el çabuk- luğuyla, "Bakın bunlar oldu. ArükTürkiyeekono- misidüzlüğeçıktr dendı. Ama meseleyı tarafsız ola- rak inceleyenler ve özellıkle ekonomiyi iyi bılen- ler durumu bu propagandalarda olduğu gibi değer- lendirmiyorlar. Tam tersine .. - Peki, sizce bu neden böyle olııyor? KUTAN - Şöyle ızah edeyun: Eskiden toplum ıçındekı egılimler sağcılar, sol- cular. mıllıyetçıler, liberaller olarak sıruflandınlır- dı. Bıze sorarsanız bu Batı anlayışıyla yapılan sı- nıflandırma Turkıye'de artık geçerlilığuıi kaybet- miştir. Sayın Erdoğan daha seçim kampanyası sı- rasında,"BiziktidaragelirsekK.emal Demş'inbaş- latüğı ekonomik uygulamaya devam edeceğiz," de- mıştı. Bana sorarsanız artık sınıflandırma. "MilK- yetçi midir, yoksa teslimiyetçi ve işbirtikçi midir'' olarak yapılıyor. Dolayısıyla sizın gazetenızi ışbir- lıkçı ve teslımıyetçi biranlayış ıçınde görmüyoruz. Buna karşılık bazı medya gruplan var kı bunlar tam anlamıyla işbırlikçıdır; anlayış ıtibanyla da ta- mamı\ la Batı'ya bağımlıdır. AKP hükümetının bu- günkü uygulamalarını da gerek ekonomide, gerek- se de dış pohtikada bağımsız değil. bağımlı diye de- ğerlendiriyoruz. Dolayısıyla da dışa bağımlı bir uy- gulama sonucunda Türkıye'nin şu anda içınde bu- lunduğu büyük sorunlardan kurtulması mümkün de- ğıldir. •Arkadaşları tanıyamıyorum' - Buradan yola çıkarsak, sizce AKP, Fazilet Partisi 'nin (FP) içinden çıkan bir grup olarak na- sıl siyasibir oluşum? Merkez sağda mı, merkez- de mi, yoksa din eksenli mi? KUTAN- AKP'nın üst yönetınıınde bulunan ze- vatla uzun yıllar bır arada sıyaset yaptık. O dönem- de bu arkadaşların görüşlen, yapmış olduklan ko- nuşmalar ve iktidarda olduğumuz dönemdeki uy- gulamaianna baktığımız zaman bızim şu anda "Mil- li Görüş" dedığımız çizgıden farklı bir görüş ıçin- de değillerdi. Ancak FP"nın dönemının başlangı- cında, daha doğrusu RP kapatıldıktan sonra bu ar- kadaşlann bır kısrmnda şoyle bir kanaat hasıl ol- du: Anlaşılıyor ki bız bu çızgide. bu kulvarda git- tığımiz sürece Türkıye'dekı bazı etlon güçler bıze rahatlıkla sivaset vapma ımkâm tanımayacak. O nedenle bız kulvardeğışıkliği yapalım. FP'nin ka- patılmasını da kendı yollanna gitmek ıçın bir ım- kân olarak değerlendirdiler. Bunu da çok net birbi- çımde açıkladılar. "Biz değiştik, miffi görüş gömle- ğini çıkanhk,*' dediler. Ancak Milli Görüş gömle- ğını çıkardıktan sonra AKP kendim tam olarak ta- nımlayabılmış değıl. -Neden? KUTAN - Bazı konuşmalanmda da ifade ettim. "Ben uzun yıllardır birlikte çahşüğımız bu arka- daşlanmızı artık tanıyamıyorum. Nedir bımlann çizgüeri" dedim. Sonunda ıçlerinden bir millene- İcılı çıktı, "muhafazakâr demokrat" diye bir kav- ram ortaya attı. - Batı 'daki Hıristiyan demokratlar gibi mi? KUTAN - Ona benzer bir şey. Uygulamalanna baktığınız zaman ıse bu tanfle tam örtüşmüyor. Ya- nı. bunlar daha çok, konjonktürün gerelderine bağ- h olarak çok farklı anlayışlarda uygulamaların içı- ne gırebıliyorlar. Onun içın ben şu anda AKP"yı tam tarif edebılmış değılım. Ancak, net olarak bildiğım husus bu arkadaşların ınanç sıyası itıbanyla milli görüşle artık hiçbir ilgilerinin kalmadığıdır. - Sizce ılımlı tslam olabilir mi? KUTAN- Hayır, Islam Islamdır. Islam şunun bu- nun, sizın benım arzusuna göre kabul edılebılecek RECAİ KUTAN 1930, Malatya doğumlu. Yükseköğrenimini İTÜ İnşaat FakültesVnde tamamladı. 1952'de Devlet Sıı İşleri Genel Müdürlüğü 'ne (DSİ) girdL Bu kurumun çeşitli kademelerinde ça- lıştı. 1957'deDSİlO. Bölge Müdürlüğü'ne atandu O dönemde Güneydoğu Anadolu Pro- jesi (GAP) başlatı/dı. 1966 'da DSİ Genel Mii- dür Muavini oldu. 1970'te kendi miihendislik şirketini kurdu. 1973'te siyasete atıldı. 1974- 80 arası MSP'de genel başkan yardımcüığım yürüttü. 1977'de Malatya milletvekili seçildi ve Demirel hükümetinde İmar ve İskân Baka- m oldu. 1985-97 arası RP Genel Başkan Yar- dımcısı görevinde bulundu. 1995 'te Malatya milletvekili seçildi. 1996 'da REFAHYOL hü- kümeti'nde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakam oldu. 1998 'de FP Genel Başkanlığı 'na seçildi. Daha sonra FP'nin kapatılmasıyla kurulan SP 'nin de genel başkanı olarak görevyapıyor. bır din değıldir. Islamın ıkı temel ka)-nağı vardır. Bunlardan bir tanesi Kurarukenm'dır. Obürii de Peygamberimizin sünnetidir. Bunun istedığınız kısmını kırpıp istediğınızi bı- rakırsanız ortaya tslam dışı bir din çıkar. Dolayı- sıyla ben ılımlı Islam dıye bır tanfi kabul etmiyo- rum. Islami terör, deniyor. Bu fevkalade yanlış ve Islama atılabılecek en büyük ıftira. Hınstıyan olup da teröre kanşanlara ne diyeceğiz? Hâlâ ETA var, IRA \ar, Batı'da daha bırçok terönst örgüt var. On- lara neden Hıristiyan terönst denmıyor da Islarru terör denılıyor 0 -Ilımlı tslam deyimi esas olarak.ABD 'den kay- naklandığı için kimileri ılımlı İslamm aslmda Amerikancı Islam olduğunu sö'ylüyor. Siz bu ko- nuda ne düşünüyorsunuz? KUTAN - Sade Amenkancı değıl, Batıcı Islam demek lazım. Öbür Batı ülkelen de aynı şeyı isti- yor. Özellikle 11 Eylül'den sonra gerek ABD'de, ge- rekse de Avrupa'da Müslümanlara karşı takınılan tavıa bır bakınız. Oralarda artık gerçek Islam bir ana hedef ve adeta düşman halıne getırihTiıştır. Artık inkâredilirtarafi >ok. Bir Batı kuruluşu olan NATO'nun Islamiyete bakışı ortada. Bir zamanlar onlann ölçülerine göre dünyada en büvoik tehlike komünızmdi. Ama biz o dönemde Milli Görüş ola- rak diyorduk ki: Evet, bir tehlike komünizmdir. Ama ona eşdeğer bir başka tehlike de kapitalizm- dir. Niye sadece komünizm? Tanınma çabası - Yani demokrasinin beşiği olduğu söylenen ABD, artık demokrat ve insan haklarına saygılı olmaktan vaz mıgeçti sizce? KUTAN - Orada tam bir faşist uygulama başla- tılmış durumdadır. Böyiece de yüzlerindeki mas- ke bir anlamda düşmüştür. - NATO ve ABD Haçlı Seferi başlatmış olabi- lir. Ama NATO zirvesinde gördük. Yöneticileri- miz XATO liderlerini ağırlamaktan fevkalade mutlu ve onurlanmış görünüyoriardu Dolayısıy- la, AKP hükümetinin mesruiyetini yurtiçinde aramakyerine, yurtdışında aramasını nasıl kar- şılıyorsunuz? KUTAN - Bu arkadaşlanmız muhtemelen şöyle bır psikoloji içindeler: Biz zamanında Milli Görüş çizgisı içmde sıyaset yapıyorduk. Ancak Türkı- ye'nin ıçınde bulunduğu şartlar nedeniyle MNP, MSP, RP. FP kapatıldı. O halde bızim tarunacağı- mız bır başka yer ohnalı. Yani bunlar belkı farkındalar ya da değiller, ama gözü kapalı, her ne pahasına olursa olsun her türlü tavizi vererek AB'ye gırmeyı hedefliyorlar. ABD'yle en ıyı sevıyede ilişki içinde olmak ıstiyorlar. Böy- iece Türkıye'de parti kapartırmaya son verdirmek ve bazı etkılı güçlenn baskılannı ortadan kaldırma- nın esas olduğunu düşünüyorlar. BOP yutturmacası -Peki,şöyle bir soru da aklımageliyor. AKP 'nin ABD veAB 'nin buyruğu altında olduğu iddiala- rı var. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? KUTAN - Öyle iddialar var. Elımde somut delil- ler olmadığı ıçin, evet yüzde yva. böyledır, dıyemem. Ama onlann davranışlanna bakıldığı zaman ve şu anda onlara gelen normal olmayan destekler kar- şısında ABD ve AB'nin AKP'>i kendi istek ve çı- karlanna en uvgun bir siyasi parti olarak değerlen- dirdıklerini saruyorum. Örneğın, bız Sayın Ece- \üt'm yönetiminı en ağır bıçımde tenkit eden bir par- tiyız. Ekonomik uygulamalarda büyük yanlışlıklar yapmış olmasına rağmen milli çıkarlanmız. özel- lıkle de dış politika söz konusu olduğunda teslimi- yet içinde olmadılar. Dolavısıyla da orada bir hak- sızlık yapmayalım. Kıbns konusunda Batı'ya ve ABD'ye teslim olmadılar. Bunlar ıse AB'yi illa da gıreceğiz, dıye her türlü ta\izi vermeye hazırlar. Kıbns bıze sorarsanız gitmiştır. Bu arada Irak'taki çıkarlanmız büyük ölçüde ayaklar altına alınmış- tır. Irak'ta, Filıstın'de. Afganistan'da cereyan eden olaylara bakın. Bizim bin yıllık bır devlet gelene- ğımız var. Bu gelenek de herhalde zalımlerle bir ara- da olmaya cevaz vermiyor. Ama şu anda futum iti- banyla Batı'nın arzusu ve çıkarlan doğrultusunda bir uygulama bıçimı görüyorum. Bunun en somut örneklennden bınsı de ABD'run büyük bır yuttur- maca olarak ortaya attığı Buyük Ortadogu Proje- sı'dir (BOP) Daha bunun ne getirip ne götürece- ğını ıncelemeden Sayın Erdoğan. "Diyarbakır BOP'un merkezi olacak,*" dedi. Yahu, dur bakalım. Önce nıyetlenni bır ıyıce araştır, ondan sonra ko- nuş. Buna ınanan insanlann çok safolmalan la- zım. Ama ben bunu böyle kabul eden insanlann da pek saf olduklannı düşünmüyorum. Sıkmabaş sorunu - Yani bu hangi coğrafya? KUTAN- Tabıı kı İslam cografyası... Adamlann bütün tavırlanna bakın. Usame bin Ladin'den. Ta- liban örgütünden şıkâyet edıyorlar. Taliban örgü- tünü bu hale getiren ABD'run kendısı değıl mı° Saddam'dan şıkâyet edı>or. Saddam'ı o hale ge- tıren kendisı değıl mi' 7 Biz, "ABD, çıkan gerektir- diği an en otoriter, en zalim diktatörlere bfle destek verirT dıyoruz. Oralara demokrası filan göturmez. Öyle bır nıyetı yok. Yine de biz bunlan ifade eder- ken ABD ya da AB karşıtı bir tavır içinde değıliz. Türkiye'nın tabıı ki çok yönlü bir dış politika uy- gulaması içinde olması lazımdır. ABD'yle de, AB "yle de. Islam âlemiyle de, Uzakdoğu ülkeleny- le de çok seçenekli ilışkiler içinde olmalıyız. - Demin AİHM'nin kararlanndan söz ettiniz. En son da kamusal alanda sıkmabaşı serbest bı- rakmama yönünde bir karar aldı. Öte yandan AKP hem AB, hem de .ABD 'yeyakm olma çaba- sı içinde. Ancak, hele de son sıkmabaş kararın- dan sonra AB 'yle ABD 'nin o konuda çatışabil- mesigibi de bir olasılık doğuyor. O zaman sizce AKP'nin durumu ne olacak? KUTAN - Bıraz önce de söylediğım gıbı şu an- da kendilerini tam olarak tanımlayabılmiş değiller. Günübirlik, ayaküsfü kararlarla sorunlan geçıştır- me eğılimındedırler. Sayın Erdoğan her seferinde ayaküstu cevaplar veriyor. Geçenlerde de meslek okullanyla ılgılı ola- rak, '"BLdm bu işi haDedemememizin sebebi \eÜJe- rin. öğrencikrin ailelerinin tavn. Bizeyeterincedes- tek olmadılarr dedı. Yahu, bu söylenecek laf mı? Sana daha ne kadar destek olacaklar? Bu insanlar sana Meclis'te 367 tane sandalye \ermişler. Ve ona şunu demek istemışler: "Arkadaş, sadece bu me- seie değiL şu anda Türk insanının üzerinde olan ne kadar baskı, insan haklan ihlalleri varsa bunlan kaldır." Işte, sana venlen destek bu. Iktıdar şıkâ- yet yeri değil. icraat yendır. Elınde imkân var, yap bu icraatı.. Ama, hayır. "Ben bunun bedelini öde- yemem,'' diyor. Bedelini ödeyemezsen orada ne dı- ye duruyorsun? Gerekirse bedelini ödeyeceksm. Borç batağındayız' - Hal böyleyken AKP seçim süresinin sonunu doldurabilir mi? KUTAN- Zannetmıyorum Çünkü bu kadar leh- te propagandayapılmasına rağmen Türkıye ekono- misi bir süre sonra çok büyük sıkıntılar içine gire- cektır. - Bunu nasıl tahmin ediyorsunuz? KUTAN - Bunlar iktıdara geldiklennde 15 ay içinde ek olarak 75 milyar dolar iç ve dış borçlan- maya girdiler. Nürusumuz bugün diyelim ki 75 mil- yon. Dolayısıyla bebekler de dahıl her Türk N-atan- daşını bır milyon dolar ek borca soktular, demek- tir. Türkiye'de üretım yok. O zaman bu borçlar na- sıl ödenecek? Bütçe 150 katrilyon lira. Bunun 46 katrilyonu açık. 66 katrilyonu da faize gidıyor. Ge- nye kalanla 70 küsur milyon ınsanın ihtıyaçlarmı kârşılamak mümkün değildır. Belkı bugün ıdare edilebılir. Borç stoku katlanarak. çığ gibi büyüyor. Yakm geiecekte öyle bir duruma geleceğiz ki ar- tık borçlan bile ödeyemeyeceğiz. thracat rekor se- viyelere \r ardı, diyorlar. Evet de, niye ıthalat ra- kamlanndan söz etmıyorsun? 2003 "te dış tıcaret açığı 22 milyardolardı. Bu yıl, temenni etmiyorum, ama tahminimız 40 milyar dolar olacak. 'Erdoğan Özal'ı bile arattı' - Türkekonomisibu kadarberbat, halkyoksul- luk sınınnda, diyoruz. Ama Başbakan özel uça- ğına atltyor. Özelbir ziyaret için eşi ve kızıyla Ür- dün 'egidiyor. î'rdün Kralı 'yla akşam yemeğiyi- yip kmmn düğün davetiyesini vererekgeri dönü- yor. Türk siyasileri arasmda hiç benzer davranış- larda bulunan oldu mu? KLTAN - Doğrusu bir siyasinin nasıl böyle ha- reket edebildiğini kabullenmem mümkün değil. Ür- dün'e, Türkiye-Ürdün ilişkileri için gidildi, dendi. Bunu vatandaşa kabul ettirmek mümkün değildir. Arkadaş, sen Ürdün'e gidiyorsun. Eğer Türkiye- Ürdün ilişkilerinı. a>nca da Filistin'de cereyan eden ınsanlıkdışı eylemleri görüşmek için gidiyorsan be- rabennde bu konulann uzmanlanm ve yeüdlilerini de götürmen lazımdır. Kannı, kızını, bir de sana tercümanlıkyapacakbirmilletvekilini götürüyorsun. Demek ki esas amacın düğün davetiyesini vermek. Bugüne kadarTürk siyasi hayatında bunabenzerbir , örnek görmedım. En çok tenkit edilenlerden birisi! kendi tabiriyle "birazgenişhareketettiği''söylenen rahmetli Turgut Özal'dı ,\ma onun zamanında bi- le buna benzer bır uygulama görmedik. - Amerikah Prof. Samuel Huntington medeni- yetler çatışması tezini ortaya attı. Başkan Clinton ve ekibi buna prim vermedL Ama Bush yönetime geldikten sonra Huntington 'ın bu tezine dört el- le sanlmışgörünüyor. Sizce medeniyetierçatışma- sı gerçekten var mı, yoksa bu emperyalizmin bir dayatması mı? KLTAN- Böyle sosyal hadıseleri tek sebebe bağ- lamak yanlış olur. karusındayım Bir kere, Batı'nın emperyalistanlayışının bunda büyük etkısi \zx. Ben Batı medeniyetinin yapısını "kuvveti vemenfaaoüs- hin tutan birıSaayet'" diye tanfettım. Clinton yönetinru, kabul edelim ki, ABD için ger- çekten çok faydalı bir yönetim anlayışı getirmişti. O dönemde ABD'nin itiban dünyada en üst seviye- ye kadar çıkabilmişti. Bir adama, "Şu itiban en dü- şükseviyeyeindinnekiçinözeJbirproje ırygula,* den- seydi herhalde Bush'un yaptığından başka bir şey yapamazdı. Şu anda ABD'nin dünyada itiban ade- ta kalmamıştır. Ona artık güven de bitmiştir. Eski- den "Çirkin Amerikah" tabiri vardı. Sonra unutul- du Bugün Çirkin Amerikalının yüzü ortaya çık- mıştır. İslam medeniyetine de çok açıkbirtarzdadüş- manlık duygulan içındedirler. Dünyaya yazık edi- )'oriar. Kürt sorunu - Tam Kürt sorunu doruktayken Leyla Zana ve arkadaşlanmn hapisten çıkartlmalarmı nasılkar- şüıyorsunuz? KUTAN - Bu eski DEPTilerin bu kadar ağır hap- se mahkûm edilişlerini ben içimden tasvip etmedim. Ama yargı öyle bir karar vermişti. Keşke TCK'de- ki bazı hükümler çağdaş standartlara getirilseydi ve bunun ardından da bunlar serbest bırakılsalardı. Öy- le olmadı. Tabir caizse, özellikle AB'nin büyük bas- kısı sonucunda birdenbire tahliye karan verildi. Bu hukuk uygulamalanmız bakımından içimize sinen bir durum değil. Ben. tahliyelerinde doğru ilkeler uygulanmış olmasını tercih ederdım. DEP'lilerin tahliye sonrasındaki ta\irlannı tasvip etmiyorum. Tür- kiye'de herkes huzurun teminı. bÖlünmenin ve ça- tışmanın ortadan kalkması için elden gelen gayreti göstermelidır "AB arkanuzdadır. Biz onlann des- teği>1e dışan çıknk. tstediğimizi yapanz," tavn için- dedırler. Bana kalırsa çok dikkatsiz hareket ettiler. Ortadogu'da bir Kürt sorunu varsa bunun arkasın- da AB.'ABD ve özellikle de Israil vardır. Özelhkle Kürt asıllı v^tandaşlann bütün bunlan göz önünde bulundurarak çok dıkkatli hareket etmelen lazım- dır. - Konya semalannın 2029 'a kadar ABD ve İs- railuçaklannın tatbikaüanna açüması konusu var. Yanlış hatırlamıyorsam bu kararREF.AHYOL hü- kümeti döneminde ahnmıstu Siz bunu nasıldeğer- lendiriyorsunuz? KUTAN - Böyle bır durumu tatbik etmek aklımı- zuı ucundan bile geçmez. Bu fevkalade yanlış bir şey. Bu kesinlikle Erbakan hükümeti tarafindan ahnmış bir karar değjldi. Erbakan hükümeti zama- ntnda bu istikamette alınmış hiçbir karar yoktur. "Erbakan başbakan olduğu zaman İsraiHe şöy- le bir anlaşma yapüdj" diye sık sık söylenir. O dahi yanhşnr. O anlaşmalar bizden bir önceki hükümet, yani Tansu ÇiDer Hanım zamanında imzalanmışnr. NATO uçuşlan, diyorlar. Israil bir NATO üyesi de- ğil. Eee. o zaman nasıl oluyor? Onun orada ne işi var? Bush Ankara'yı özel olarak ziyaretınde emi- nim ki kapalı kapılar ardında Incirlik aışında bir sü- rü üs talebinde bulundu. Hatta ıç ve dış basına da yansıdı. Işte, Konya uygulaması bunun bir tezahü- rüdür. - FethuUah Hoca 'yaAmerikancı diyorlar. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? KUTAN- Ben ona Amerikancıdır diyemem. An- cak FethuUah Hoca camiasının son zamanlarda yap- makta olduğu bazı uygulamalan da tasvip etmedi- ğimi özellikle ifade edeyim. Bize ifade edilen Fet- huUah Hoca'nın bir rahatsızlığı sebebiyle ABD'de olduğudur. Hakkında bazı soruşrurmalar olduğu için de Türkiye'ye gelmek istemediği behrtilmek- tedir. Sağlığının iyi olmadığına inanıyorum. Dola- yısıyla FethuUah Hoca camiasının yaptıklannın çok dikkatlice incelenmesinde fayda vardır. Ama ben Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığım döneminde githğımTürki cumhuriyetlerdeki Türkokullannahay- ran kaldım. Yani Türk devletinin bu alanda yapa- madığını o canüa yapmış.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle