23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 27 HAZİRAN 2004 PAZAR HABERLER DÜNYADABUGÜN ALİ SÎRMEN Sayın Konuğumuzun Müthiş Marifetleni Sevgili, Amerikalı muhalif sinemacı Michael Moore'un Bush ile ilgili ağıreleştiriler içeren, 2004 Cannes Fes- tivalı Büyük ödülü'nü kazanan filmi Fahreneit 9/11, kendi ülkesinde bu hafta içinde gösterime girdi ve ciaha ilk günden itibaren büyük ilgili gördü. Anımsayacağın gibi.Moore'un Tarantino'nun baş- kanlığını yaptığı jüri tarafından büyük ödüle layık gö- rülmesi, sinemaeleştirmenlerinin birbölümünün bü- yük tepkilerine neden olmuştu. Onlara göre, film büyük estetik değeri olmayan bir belgeseldi. Ama unutmamak gerekir ki, elli yıl kadar önce, yi- ne büyük ödülü kazanan, Cousteau'nun "Sessiz Dünya"s\ da, değeri tartışılmaz bir belgeseldi. Demek ki, bir belgeselin ödülü alması olayıyla ilk kez karşılaşmıyoruz. Filmin estetik değeri tartışmasına, önce yapıtı he- nüz görmediğim için girebilmeme olanak yok. Ancak olaya teorik açıdan yaklaştığımızda, ödüle estetik mülahazalarla karşı çıkanlann birnoktayı unut- tuklannı ve soyut bir tartışmaya girdiklerini görüyo- ruz. Her dünya görüşü önce kendi etiğini yaratıyor, estetik ölçütler ve değerler, ona bağlı olarak oluşu- yor. ••• Her neyse, Moore'un filmi Türkiye'ye geldiğinde, herkes üzerinde daha uzun konuşma olanağını bu- lacak. Bugün sözünü edeceğim film, geçen hafta, Fran- sız 2. Kanalı'nda gösterilen ve geçen çarşamba gü- nü de, Paris'in üç sinemasında vizyona giren Fran- sız yapımı belgesel. Bush'un Gözüyle Dünya" filmini rejisör VVilliam Karrel, "Bush'unSavaşı"adlı yaprtın yazan, Eric La- urant ile sıkı işbirtiği içinde gerçekleştirmış. Bir buçuk saatlik filmde, baş aktör herkesin tanı- dığı ya da tanıdığını sandığı George W. Bush. Ka- rakterieri (ne karakterler ama!) yine tanıdık simalar oy- nuyor. Dick Cheney, Donald Rumsfeld, Colin Povvell, Paul VVotfovitz, Richard Perie gıbi hepımızin yakın- dan bildiğı, kestıklerı ahkam gazetelerimizde, suret- leri TV ekranlarımızda yer alan kişiler bunlar. • • • Filmde anlatılanların çoğu olayları yakından izle- yenlerin bildikleri hususlar da olsa, hepsi bir arada verilince, ortaya çok ilginç bir tablo çıkıyor. Filmde tanıklıklarına başvurulanlar arasında, CIA görevlilerı, eski büyükelçiler, tanınmış gazeteciler, ta- rihçıler ve öğretim üyeleri, çeşitli dönemlerde Beyaz Saray'da danışmanhk yapmış, başkanlara yakın ki- şiler var.. Ortaya çfkan tablo ise korkunç. Bush ailesi büyük servetini, dede Prescott Bush döneminde yapıyor. Prescot Bush, (sıkı dur Sevgili!) bir yandan Amerikan resmı çevrelerinin bankerliğini yaparken, bir yandan da, Hitİer'in iktidara gelmesinden sonra, Nazilerin ban- keri olmuş ve bu gerçek daha sonra ABD'de ortaya çıkınca itibarı sarsılmış bir kişi. Baba Bush'un da 1988 yılında Reagan'ın yar- dımcısı iken Bechtell'in ürünü kimyasal silahlan ve değerli enformasyonu Irak'a, yani Saddam'a veren kişi olduğu belirtiliyor. Irak'ta kitle imha, kimyasal ve biyolojik silahlar ol- madığını söyleyen Hans Blick'in nasıl dünya kamu- oyu önünde karalandığını görüyor ve Blick'in açık- lamalarını dinliyoruz. Aynca, Reagan ve Baba Bush ile yakın kişisel dost- luğu olan 85 yaşındaki Senatör Robert Byrd'ın Bush politikasını ve onun karşısında tepkisiz kalan Kong- re'yi eleştiren bir etik dersı nitelıgindeki konuşması son derecede ilginç. Ama bütün bunlardan daha korkuncu ise, Irak Sa- vaşı'ndan kazanılan paralar ile Bush ailesi ve yakın çevresinin iş dünyası ile iç içeliği. Boeıng, Lockhe- ed, Hullburton ve Carylayl şirketleri ile Beyaz Saray'ın yakınlığı tüyleri ürpertiyor. BirCIA yetkilisi bu ilişkinin "MuzCumhuriyetleri'nde- ki yapılanmayı hatırlattığını söyledikten sonra, şunu ekliyor: - Ama onlara göre, bu bir kokuşma değil, iştir. özellikle Mafya filmlerindeki tipleri andıran Frank Cariucci'nin başında bulunduğu Carlylayl şirketin- de, Ladin ailesi ile Bush'lann hissedar oldukları, 11 Eylül'den sonra ABD'den yabancı ülkelere kalkan ilk uçağın Cariucci'nin geniş etkisiyle havalandığı ve aralannda Usame'nin kardeşi Şefik'in de bulundu- ğu Bin Ladin ailesi bireylerini taşıdığını hep bu film- den öğrenebilirsin. Sayın Bush şu anda ülkemizde konuk olduğu için, nezaket gereği bu konudaki görüşlerimi açıklama- yacağım. Yalnızca filmi seyrettikten sonra, - Meğer siz ne hünerliymişsiniz ve ne becerikli bir ekibiniz vamıış, Sayın Başkan, demekten kendimi ala- madığımı söylemekle yetineceğim. BufilmTürkiye'de mutlaka gösterime girmeli ki, Türk halkı, Hükümeti'nin neye destek verdiğini anlasın! BizbizeCell Aboneleri! Madem 3 numarayla daha çok konuşuyorsunuz, o halde SECMECE indirimlerden 3 NUMARAyı seçin, aylık üyelik ücreti ödeyerek % 50 indirimli konuşun!MZH KAKfMKKA ÜCRETİ TURKCELL DAKIKA UCRETI 4KCNT0R 2 KONTÖR I 119.000 TL Aylık üyelik Hazır Kart için 15 kontor, Turkcell için 5.950.000 TL dir. .it Aboneler yalnızca 1 adel indirimo kayıl olabilıtler. SECMECE indırımler Mt kapsamında olmayan konusm.ıl.ıı BızbızeCell tarilesı uzerinden ™ ucretlendırılmeye devam edeceklir. thıyalbra KOV dahıl, OIVteMiçllt IndltlfHİM s**»fc*'Ç'<lorusmHfflkapsarl _^^^ Kampanyaya kısa mesajla kaydolmak için, aralarda boşluk bırakarak ABONE 3NUMARA yazın, ücretsiz Olarak 2710'a yOİIayin. SatRiyakınTuriıc<NIE>t>ayı. Aboı»oMerlwzn» ya da WMrw.turfccefl.com.tr'y< ztyaret edtrek dc kayıl yaptıtabHlrsıniz. 4440532 4440535 www.turkcell.com.tr HAZIR KART TURKCELL Yabancılar mesken tuttu • ANKARA (ANKA)- Bayındırlık ve tskân Bakanı Zeki Ergezen, geçen yıl yapılan yasal düzenlemeyle yabancı uyruklulann Türkiye'de mülk edinmelerinin kolaylaşmasının ardından 43 bin 119 kişinin arazi ve mesken satın aldığını bildirdi. Ergezen, AKP Milletvekili Gürsoy Erol'un, soru önergesine verdiği yanıtta, geçen yılın temmuz ayında yapılan yasal düzenlemeyle yabancı uyrukJulann Türkiye'de mülk edinmelerinin daha kolay hale gelmesinin ardından geçen sürede, Türkiye'de arazi ve mesken satın alan yabancı uyruklulann toplam sayısının 434 bin 119 kişi olduğunu söyledi. ^L^^^^^^^^^^^^^^mjMM^S^ j — M — İ M ^ ^ ^ ^ M 119 kişi olduğxınu ^•H^HHHHHIIHIH&KaiH^BHM^yHHHHHHHBmHHHHH^ söyiedı. Reklam paylannı nedeniyle birikmiş alacağını tahsil etmek isteyen RTÜK, TMSF'den yanıt alamadı Star'ınborçlanortadakaldıBAHAR TANRISEYTR ANKARA- Uzan Grubu'na ait Star TV'ye el konulması ve borçlanna kar- şılık TMSF ile RTÜK arasında proto- kol imzalanmasının ardından başla- yan hukuki sorunlar bitmiyor. RTÜK, Star TV'yi satmak için girişimlerde bulunan TMSF'den, devralınan tüm yayın kuruluşlannın batık bankalarla bağlantılan ve ortaklık haklan konu- sunda bilgi istedi. Yayın kuruluşlannın çoğunlukla gerçek sahiplerini sakla- yarak ortaklık yapısını bildirdiğj RTÜK, elindeki bilgilerin sağlıklı olmadığını kaydetti. • RTÜK, geçen nisan ayında TMSF ile protokol imzalayarak Star TV'nin eski yıllara ait 20.9 trilyon liralık rekJam payı borçlannm 2 yıla yayılan taksitlerle ödenmesini kararlaştırmıştı. Ancak daha önce hiçbir yayın kuruluşu için yapılmayan bu taksit uygulamasının yasal temeli olmaması sıkıntılara yol açtı. RTÜK, geçen nisan ayında TMSF ile protokol imzalayarak Star TV'nin es- ki yıllara ait matrah farkından kaynak- lanan 20.9 trilyon iiralık reklam payı borçlarının 2 yıla yayılan taksitlerle ödenmesini kararlaştırmıştı. Ancak da- ha önce hiçbir yayın kuruluşu için ya- pılmayan bu taksit uygulamasınm ya- sal bir temeli olmaması sıkıntılara yol açtı. Öte yandan Star TV'nin 2003 yı- lına ait yeni bir matrah farkının da or- taya çıküğı, bu nedenle kurumun ek bir ödeme yapması gerektiği öğrenildi. RTÜK Başkanı Fatih Karaca, 14 Haziran'da TMSF Başkanlığı'na gön- derdığı yazıda, Star Ty Kral TV ve Uzan Grubu'na ait çeşitli radyo kuru- luşlan ile CÎNE 5 ve bazı radyolann daha TMSF tarafindan devralındığına ilişkın basında çıkan haberlen anım- sattı. Yayın kuruluşlannm mülkiyet, yönetim ve denetimi ile ilgili konula- nn RTÜK'ün göre\' alanında olduğu ve 3984 sayılı yasanın sahiplikle ilgili 29. maddesinin önemli sınırlamalar getir- diğini belirten Karaca, devralınan ku- ruluşlann durumunun incelenmesi ge- rektığini kaydetti. Karaca, RTÜK'teki bilgilerin sağlık- lı değerlendirmeye olanak vermediği- ni belirterek devralınan tüm yayın ku- ruluşlannın fona geçen bankalarla ara- sındakı bağlantı hakkında bilgi istedi. Karaca aynca, devralmaya ilişkin TMSF kararlan, yayın kuruluşlannın "ortakhk haklan" konusunun şirket- lermevzuat çerçevesindeki durumu ile bu kuruluşlar satılacaksa bu konuda- ki hukuki altyapımn detaylan hakkın- da bilgi isteminde bulundu. Karaca yazısında, "Yayın kuruluş- lannın vavindan men edflmeteri duru- mundaortayaçıkacakbüyükdeğerka- yıplannın TMSFye jaratacağı sorun- lann ortaya çıkmanıası için üst kuru- lumuztitizlikle,dikkatvei(ina>1akonu- lan eleafayorolmaana rağmen eksikve yetersiz bilgi ile sağhkh bir sonuca ula- şdama>acağıda her türtii izahtan\ares- tedir" dedi. RTÜK'ün daha önce de TMSF'den bazı konularda bilgi istedi- ği ancak yanıt alamadığı kaydedildi. GeçenyüyaşanumyiDrenAzerbaycanCuınharbaşfcanıHaydar Aliyev'in anısuıa ŞişB Bdediyesi'nin girişimrvie yapılan 'Haydar AHyev Parkı ve Büstü'nün açdışı Azerbaycan Cuinhurbaşkanı ÜhamAlyev,tstanbul\aSa MuammerGükr veŞişfiBekdi\« Başkanı MustafaSangül'ünkatihnııvia yapıkb. Sangüi, törende yapöğı konuşmada "Türkiye ve Azerbaycan halklan dünyanın çağdaş ülkeleriyle birtikte emin adımlarla gefcceğe ilerieyeeektir" dedi (Fotoğraf: AA) CHPTî muhatifler ısratiı .4NK.4RA (Cumhuriyet) - Eski Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Bekir Kumbul, iktidara Yürüyüş Hareketi Kurultay Düzenleme Komitesi adına dün bir açıklama yaptı. Açıklamaya katılan Cezmi Kartay, Altan Oymen, muhalif milletvekilleri, Ertuğrul Günay, Adnan Keskin, Erol Tuncer, Celal Doğan ve Bekir Kumbul ile bazı il başkanlan önceki gün Ankara'da toplandı. Toplantının ardından açıklanan bildiride, "CHP'nin önündeki engellerin aşılabilmesi için bu kurultayda, Sayın Baykal'dan başlayarak partimizin bütünüyle bir yenileşme ve gelişme sürecine girmesini yaşamsal önemde görüyoruz" denildi. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR Ahmet Piriştina'nın yerine aday öneren müsteşar yardımcısı CHP, Şarbak'ın peşine düştüANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Sekre- ter Yardımcısı Oğuz Oyan, Içişleri Bakanhğı Müsteşar Yardımcısı Zekeriya Şarbak hakkında suç duyurusun- da bulunulmasını istedi. Şarbak, mikrofonlann açık ol- duğunu bilmeden tçişleri Bakanı Abdulkadir Aksu'ya Izmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı için "ıhmü bir CHP'K" önerisinde bulunmuştu. CHP'li Oyan, Başbakan Recep Tajyip Erdoğan'ın ya- nıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı "na verdiği soru önergesinde,Bakan Aksu ile Şarbak arasında geçen ko- nuşmanın suç duyurusu olarak kabul edilmesini istedi. Oyan, önergesinde, "Bir srjasi partininyarannı vediğer partinin zarannı hedefalan davranışlarsergfleyen börok- raünı susturmayantçişleriBakanıAksu'nun siyasisorum- hıluğunu takdiiierinize bırakmakla büükte, Deviet Me- murian Yasası'nagöre disiptin suçu işlediği açıkolan Ze- keriya Şarbak hakkında disipBn soruşturması açıhnası gerektiğini düşünmüyor musunuz?" dedi. Söz konusu olayda Şarbak, farkına varmadan bir te- levizyonun açık olan mikrofonunun önünde Aksu'ya, AKP'nin azınlıkta olduğu Izmir Büyükşehir Belediye Meclisi'nde "birşeyler" yapmayı önermiş ve "ıhmh bir CHPTinin seçflmesini sağlay^bikceklerini'' söylemişti. Ba- kan Aksu da "Kulis yapuı bakabm" yanıtını vermiştı. 4 KCNTOR 2 KONTÖR Bombayla Solculuk Yapmak... Fatih'te bir otobüste patlayan ve dört kişiyi öldüren bombanın "sol" bir örgüte ait olduğu söyleniyor. O "sol" örgüt bu bombayı ımal etti mi, etmedi mi bilemem. Bu daha çok po- lisiye bir konu. Ancak şunu biliyoruz ki, bazı "sol" örgütler, bu bombala- ma işini bir devrimcilik olarak yap- mayı sürdürüyoriar. Geçen ay "Doğu Konferansı" gru- buyla Lübnan, Suriye ve Ürdün'e yaptığımız ziyareüer strasında çok de- ğişik siyasi görüşten aydınlarfa, ör- güt liderleriyle konuşmak olanağı el- de ettik. Bunlardan birisi de Lüb- nan'daki ünlü Hizbullah örgütünün siyasi ve askeri lideri Nasrallah'tı. Nasrallah, Irak'taki direnişe ilişkin dikkat çekici bir saptama yaptı: Irakta Birleşmiş Milletler binasına, Irak po- lisine ve de Şii bölgelerindeki kutsal yerlere saldıranlar, Iraklı direnişçiler değil. Bunlan yapanlar dışanndan gelenler. Nasrallah, dışandan gelen bu örgütlerin, Irak direnişinin dostu olan Iraklı polislere saldırmasının, Irak'ta ABD işgaline destek verme- yen Birleşmiş Milletler temsilcilerini hedef almasının ve Şii'lerin kutsal mekânlarına kanlı saldınlar düzen- lemesinin, en çok ABD'nin işine ya- radığını söyledi. "Acaba bunlar hâ- lâ ABD kontrolünde mi?" sorusunu da sormayı ihmal etmedi. Hizbullah solcu bir örgüt değil, an- cak Lübnan'da güçlü bir kitle des- teğine sahip. Çok uzun yıllardan be- ri Israil'le savaşıyor. Top, tüfek, bom- ba her türlü silahı da kullanıyor. Bu- na rağmen, Irak'ta dışarıdan gelen örgütlerin direnişi zaafa uğratan ey- lemlerini onaylamıyor ve bunlann iş- galcilerin işine yaradığını söylüyor. Türkiye'ye dönersek, Türkiye'de NATO zirvesi nedeniyle protesto gös- terileri düzenleniyor. Bu gösterilere her görüşten insan kendince katılı- yor ve destek veriyor. Bugün de Ka- dıköy'deki protestonun şanına ya- kışır bir eylem olması için hazırlıklar yapıldı. Bütün bu hazırlıklann arasın- da elinde bombalarta birtakım in- sanlar, solculuk adına halkı korku- tacak, halkın canını alacak eylemler yapmaya kalkıyorlar. önceki gün fslamcı gazetelerden birisi dört kişinin ölümüne yol açan bombanın ardından şu manşeti at- mıştı: "Kızıl Terör." Demek istiyor ki, birileri Islamcı terör derse, ben de kı- zıl terör derim. önce şu noktada an- laşalım, Irak'ta kelle kesen vahşi ey- lemciler bunu Müslümanlık adına yaptıklarını söylüyorlar. Fatih'te bir genç kızın eline bomba tutuşturan- lar da bunu sosyalizm adına yapıyor- lar. Yann muhtemelen bu eylemleri- ni dergilerinde savunacaklardır da. Insanları hedef alan bombalı ey- lemlerin tabii ki solculukla ilgisi ola- maz. Ancak şurası da bir gerçek ki, azalsa da bugün dünyanın birçok yerinde bu türden eylemleri yapan- lar sol adına, sosyalizm adına hare- ket ediyorlar. Tıpkı birilerinin Islam adı- na yaptığı gibi. Ariel Sharon da Fi- listinlileri öldürürken, bunu Yahudi- leri korumak ve inançlarını sürdür- mek için yaptığını iddia ediyor. Işin sosyalizm yanına gelirsek: Hal- kı hedef alan, halkı korkutan, düze- ni savunanları haklı çıkarıp güçlen- diren bir eylemi yoksullar adına yap- tığını sananlar, yalnızca kendilerini ve bu eylemlerde acı çeken genç insan- lan kandırıyorlar. Onun dışında kim- se onlara inanmıyor ve bu tür eylem- leri onaylamıyor. Solculuk ve sosyalizm adına bu tür eylemleri yapanlar, toplumun gelişip özgürleşmesi için mücadele eden- lere zarar veriyorlar. Bu yolla bir eşit- lik ve adalet mücadelesi verilemez. Bunlan geçmişte çok tartıştık ve sol- cuların çok ezici bir çoğunluğu ar- tık bu yolun bir çıkmaz olduğunu gördü. Ancak yine de bazılan bu çiz- gide ısrar ediyorlar. Türkiye'de yasal siyasi mücade- lenin koşulları var. Kendisine güve- nen partisini, örgütünü kurar ve hal- kın desteğini almak için halkın kar- şısına geçer, programını, yapacak- larını anlatır. Boyunun ölçüsünü de alır. Dört kişinin ölümüne neden olan bombanın arkasındakilere uyarı: Bu yol yol değildir...YapmayınL. oralcalislar@cumhuriyet.com.tr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle