Katalog

Cumtnıriyet SPOR ÜNYA Bulgaristan, Danimarka ve italya'yla aynı grupta yer alan İsveç, Larsson'dan çok şey bekliyor Baltık'tan okyanus kıyışı \J toritelerin fazla şans vermediği dünya futbolunun soğuk kimlikli, farklı yüzü İsveç eğer Macaristan maçında sakatlanan yıldızının dönüşünü sağlayabilirse her şey farklı olabilir. E M R E Tl LE V eizimle Avrupa Şampiyonası 2000'de beraberlikleri ve bi- tik performansları. Ardından Dünya kupası elemelennde, bizi Avustur- ya barajına iten oyunları. Ve 2002 yılında Arjantin, Ingiltere ve Nijerya üçgenınde yok oluşları. Ölüm grubunda yaşanan başa- rısızlık sonrası, yeniden elemeler ve 2004 Portekiz vizesi arayışları. Ve bizi belki de kupadan eden tavırları. Zincirin halkala- n. Brtik denilen Letonya, grup ikincisi ola- rak karşımıza çıkıyor ve bizi elıyordu. Iş- te o Letonya'nın olduğu gaıptan çıkan bir ekip. San Marino'yu gole boğan, Polon- ya ve Macaristan engellerinı aşan, Leton- ya lokmasını kolay tuketen isveç, bu grup kolaylığında olmayan bır noktada. Şampiyonada Bulgaristan, Dani- marka ve Italya ile mücadele edecek. Bu takımlar elemelerdekı rakiplerıyle ne ka- dar kıyaslanabilir? Ikı teknik adamlı takım için artık son viraj. Söderberg ve Lager- back yaşanan onca sıkıntıdan sonra bu ekibi başarıya taşımak zorunda. 1992 yı- lı yan finalisti İsveç farklı kimlik ve yapı- da oyuncuları bünyesinde barındırıyor. Otoritelerin çok şans vermediği ve ba- hisçilerin şampiyonluğuna 1 'e 25 pay biç- tiği takımda en önemlı yuz Zlatan Ibra- himoviç. Ama bu ısmın Marcus Allback ıle iyi bir ikili oluşturamaması farklı birini öne çıkarıyor. Sürpriz çıkışları ve son vu- ruşları ile; Freddie Ljungberg. Bu ismi hem Arsenal hem de ulusal takımda süp- riz gol vuruşçusu olarak izliyoruz. Zaten bana göre takımın tek bankosu. Elbette Ingiltere'yi 1 -0 yendiklerı ve Portekiz ile 2-2 berabere kaldıklan hazırlık maçlan- nın en diri ismi Ibrahimoviç göz ardı edi- lemez. İsveç kalede sıkıntılı. Hedman'ın saç baş yolduran golleri sonrası kalede şimdi farklı bir isim var, Isaksson. Hed- man artık birinci tercih değil. Isaksson 2003 yılında ülkesinde yılın kalecisi se- çildi. 1982 doğumlu, bu yüzün eksiği de- neyim. Iki teknik adamın da en güvendi- ği yer orta alan. Çok koşan ve iyi basan orta sahada pas hatalarını önleyen aya- ğa top yapma ve presli oyun yapısı göz kamaştırabilir. Kanatlardan hızla akan, derinlemesine geçiştefde etkili bir silah olan Ljungberg, savunma güvenliği yö- nü zayıf olsa da Linderoth, oyu- nu yönlendiren Svensson ve İsveç Ligi süperi Johansson. Orta alanı zorlayan ve herke- sin kafasını kanştıran, Fransa'dafutbol ya- şamına devam eden Farnerud ve Kallst- röm ıse beklemede. Savunmada Lu- cic ve Mellberg güven veriyor. Ar- tık savunmada Andersson yok. Yokluğunda da problem yok. Larsson faktörü İsveç son dünya kupasında da onsuz mü- cadele etmişti. Otorite- lerin fazla şans vermedi- ği dünya futbolunun soğuk kimlikli, farklı yüzü İsveç eğer Macaristan maçında sakatlanan yıldızının dönüşünü sağlayabi- lirse her şey farklı olabilir. Onun yokluğuönemli.Oailesinedaha faz- la zaman ayırması gerektiğini ve sakat- lığını bahane ederek ulusal takımı bırak- mıştı. Helsıngborgs Dagblad gazetesi- nin Lagerback ile yaptığı röportajda ise bu ısmin döneceği söyleniyor. Zannedi- yorum Celticli yıldız Henrik Larsson'dan bahsetdiğimiz anlaşıldı. Gol silahı tüm dengeleri değiştirebilir. Son not: İsveç, Larsson döner ve adı gibi oynarsa iş ya- pabilir yoksa boş bir dönüş ve teknik adam değişimi yaşar. Manchester United'ın en iddialı rakibi Arsenal, Chelsea'yi de geride bırakarak mutlu sona ulaştı. Bunda en büyük pay teknik direktör VVenger ve Fransız yıldız Henry'e art. İngiltere Premier Ligi'nde şampiyonluğa ulaşıp M.United'ı gölgede bıraktı rsen-al VVenger realitesiD R . S E D A T H A Y R A N P ara ve prestij kriteri olarak belleklerimızde yer tutan Şampiyonlar Ligi; finansal değerleri yaklaşık milyar dolarlarla ölçülen, yıldızlar topluluğundan kadro kuran ve gerçekten 'Dün- ya Markası' kulüplerı olan ünlü, şöhretlı yıldızların sahne aldığı, unutulmaz maçların oynandığı müt- hiş birfutbol vıtrinidir. Bu haftadan iti- baren önümüzdeki sezon bu muhteşem organizasyona iştirak edecek, Avrupa'nın güzidetakımlarının kendi domestik liglerin- deki başanya giden bazı nüanslannı dile ge- tirmeye çalışacağız. Işte böyle bir vitrinde, sahne almış, Avrupa kupalarında birçok kez çeyrek final ve final oynamış, bir Kupa Galipleri Kupası, bir UEFA Kupası kazan- masına karşın, henüz şampiyonlar liginde o, değerli kupayı birtürlü müzesine götür- me başarısına ulaşamamış, ancak katıldı- ğı dönemler Şampiyonlar ügi'ne hep renk katarak, rakiplerin korkulu rüyası olmuş; Fransızlar'ın ulusal gururu ünlü teknik de- haArsene Wenger yönetimindeki Arsenal'ı bu hafta sızlere konuk olarak taşıdık. Işte Arsenal'ın başarısının arkasındaki sır per- desi ve ibret alınacak bir hırs ve sabır öy- küsü... Kelimenin tam anlamıyla Arsene VVenger istikrarı... Her şey 1996-1997 sezonunun Eylül ayı ile başlıyor. Ayrılan Bruce Rioch'ın, ye- rine bir kaç haftalığına emanetçi Stevvart Houston görevi sürdüredursun, Arsenal yönetimi de kelimenin tam anlamıyla diş- lerine göre bir teknik adam arayışı içine gi- riyor. Sonra bir adam, Japonya'dan kalkıp geliyor, Arsenal'de görevi devralıyor ve se- rüven başlıyor. Bu haber Ingılız medyasın- da adeta bir bomba tesiri yaratıyor ve or- talık karışıyor. Ingilizler'in tarihten bu yana Fransızlar'a karşı tutumları ortada! Gelen adam Arsene VVenger. Üstelik de bir Fran- sız. Arsenal gibi köklü bir Ingiliz kulübünün başında işi ne? Derhal gıtmeli, bu serüven de bitmelıydi. Ancak beklenen olmadı. VVen- ger ilk yanm sezonunda tüm eleştiri ve bi- zans oyunlarına karşın Arsenal'i ligde üçün- cü yaptı. Doğal olarak bu başarı değildi ve ho- caya karşı başlatılan negatif nitelikli eleşti- rilerson bulamazdı. VVenger'ın kendıneöz- gü klasik stili doğrultusunda, takımı daha teknik bir sistemle oynatması Arsenal'i bi- linen özelliklerinden uzaklaştınyor, o oluşum- dan çok şeyler kaybettiriyor görüntüsü or- taya çıkıyor ve bu mentalde sert eleştiriler alıyordu. Ancak VVenger; sosyo-kültürel yönü güçlü, büyük takım çalıştırma stratejisini bilen, saha içinde yaratıcılık yeteneği olan ve her şeyden önemlisi ise kendine olan öz- güven ve prensipleri sayesinde bir sonra- ki sezon 1998'de, hem lig hem de FA Cup şampiyonluğunu kazanarak, bütün bu zor- lukları rahatça aşmasını bildi. Wenger faktörü 2OO2'de Sir Alex Ferguson'un ünlü Manchester United'ına karşı sınıriı bütçe ve dar olanaklarla bu zaferi bir kez daha ger- çekleştirdi. "Yine Lig, yine FA Cup şampi- yonluğu." 2003'e gelindiğinde bu kez lig yok ama FA Cup şampıyonunun ismi yine Ar- senal'dan başkası olmuyordu. Ve bu yıl, yani 2003-2004 sezonu. Pahalı bır proje olan ve yaklaşık 45 milyon sterlin civarın- daki "yeni statinşaası" nedenıyle, Arsenal de iyiden iyiye finansal sıkıntı sınyallerı ver- meye başlamıştı. Fakat VVenger hocanın dahice fikirleri, yaptığı ucuz ancak yerinde transferlerle bir şampıyonluk da bu sezon geldi. VVenger. işe öncelikle Efsane kaleci David Seaman'ı yaşlanması ve sık sık ya- şadığı sakatlıklar yüzünden, her türlü eleş- tiri pahasına kulüpten uzaklaştırdı. Bunu yaptığında da çok eleştiri aldı ancak kim- seleri dinlemedi. Seaman'ın yerine Lehmann Herkes eleştiri yapıp ağzını açarken, VVenger hocagözünü açıp, hiç zaman kay- betmeden Jess Lehmann'ı, Borussıa Dort- mund'dan uygun bır ücretle transfer edıp kaleci sorununu çözdü. Transferine burun kıvırarak bakılan Lehmann; Arsenal'de tüm sezon boyunca adeta hayatının futbolunu segileyerek, Arsenal'in hem şampiyonluğun- da hem de ligin en az gol yiyen takımı ol- masında çok büyük rol oynadı. Yaşh defan- sı orta alanda sırtlayacak, ilerisi için de iyi bir yıldız olacak, hem de düşük maliyetli müt- hiş bır transfer daha; Brezilyalı genç yete- nek Gilberto Silva'yı da kadroya dahil et- ti. Silva da büyük başarı göstererek adeta Viera'nın ucuz bır alternatifi olduğunu ka- nıtladı. Ve lig başladı. VVenger yönetimindeki Arsenal; Top- lam 38 maçta; 26 galibiyet, 12 beraberlik alıp hiç yenilmeden, attığı 73 golle, en çok gol atan, yedıği 26 golle de en az gol yiyen takım olup, 90 puan toplayarak en yakın ta- kipçisi ve lig ikincisi "Paund milyoneri, yıl- dızlar topluluğu Chelsea'ye" 11 puan fark atarak hem şampiyon oldu, hem de bu lig- de bir hegemonya kuran Sir Alex Fergu- son'un Manchester United'ını 3. sıraya ite- rek inancın zaferini tüm ingiltere'ye bir kez daha gösterdi. Transfer sezonunda ucuz transferleri ve hocayı eleştiren otoriteler ise sezon sonunda VVenger'i ayakta alkışla- dılar. Arsene VVenger ise "Büyük teknik adamlık göstergesinin, kısıtlı olanaklar ve dar bütçe ile kazanılan başanlar olduğu- nu kanıtlamanın haklı gururu ve mutlulu- ğunu yaşadı." Tebrikler VVenger.. O UA7İDAM akızılyahn(Q.yahoo com Futbol Uyuma Naklen Yayına Sahip Çık 1980'lerin henüz başlarında çok kızardı kulüp yönetıcilerımiz, maçlann devlet televızyonu TFîT'den. 'çekirdekparası' karşılığı naklen ya- yınlanmasına. "Statlar dolmuyor, se- yirci desteği kesiliyor, bilet satamaz- sak nasıl para kazanacağız" diye dert yanarlar, hatta bazı maçlann naklen yayınını engelleme adına link hatlarını kestırirlerdı. Aradan yıllar geçti, futbol en- düstrı kimliğine kavuştu ve eski ka- falı yönetıcılerımızın 'çokgüvendiği' gişe gelırleri deplasman gıderterini bı- le karşılayamaz oldu. Peki kulüplerimiz battı mı? Ha- yır naklen yayın denen 'icat' bir an- da futbolun patronu oldu. İngiltere, Almanya, Fransa, Ispanya, Italya derken Türkiye'de de yayın parala- n kulüplerin yıllık bütçelerıni üçe, be- şe, ona katladı. Ekonomıst dostları- mızın ifadesine göre, naklen yayın ge- liri şu veya bu nedenle ortadan kalk- sa Türkiye Süper Ligi, 1950'li yıllar- daki haline döner. milyon dolarlara imza atan futbolcular da bir kat, bır araba karşılığı sezonu tamamlamak zorunda kalır. Evet Nevzat Dindar. naklen yayın ve havuz sistemıni araştırdı. Eksikleri yok mu, elbet var. Özellik- le paranın paylaşımında rahatsızlık- lar söz konusu. Ama havuz dağılır, naklen yayın sekteye uğrar, gelirler de bıçak gibi kesilirse vay kulüple- rin haline. Şımdı kimse çıkıp Dıgı- türk'ü futbola 600 milyon dolar pom- palarken, kur farkı hesabı yaptığı, ödemeleri 3-5 gün gecıktirdıği için suçlamasın, onateşekküretsin. Ye- ni ihaleyi kim kazanır, kım gırer ve yıl- lık 160 trilyona kim imza atar bıleme- yiz ama kulüpler, federasyon, taraf- tar, spor medyası naklen yayına sa- hip çıksın ki hazırlık maçlarında alı- nan galibiyetler, 50 yıl boyunca 'za- fer' olarak konuşulmasın. Evet, 29. sayımıza sığamadık. Mehmet Güçlü ve Tankut Antika- cıoğlu'nun yat yazıları, Muzaffer Ergöz'ün sörf ve yelken araştırma- sını gelecek haftaya bıraktırdı. Dr. Sedat Hayran'ın Arsenal ve Arse- ne VVenger incelemesi, Emre Ti- lev'in Euro 2004 serisi aynı hızla de- vam ediyor. Kahraman Bapçum'un olimpiyat dizısi 27 Ağustos'taki olim- piyat kapanış törenine dek sürecek. Elbet Bapçum'un Atina'dan yaza- cağı yazıları da şimdiden merakla beklıyoruz. Söz olımpiyattan açıl- mışken, Spor Eki'nin geçen hafta yayınladığı Istanbul niçin kaybetti' haberi gündem yarattı. Yazar profi- limiz her geçen gün genışliyor. Ya- kın bir gelecekte futbolun ekonomi- sini Doç.Dr. Kutlu Merih'in kalemın- den izleyeceksiniz. Ayrıca TSYD Ge- nel Başkanı Onur Belge, Fair Play Komite Başkanı Erdoğan Arıpınar 'konukyazar' köşelerıyle Spor Ekı'nı renklendirecek. Bu haftaki posterımizde ise Şampiyonlar Lıgı şampiyonu Por- to'nun coşkusu var. Hak ettıler, Tür- kiye şampiyonunun da yolunu aç- tılar. Yeniden görüşene dek esen- kalın. AÇIK KÖŞE Sevgılı Cumhurıyet spor; Yaklaşık altı aydan beri çıkar- makta olduğunuz bu güzel dergıyi aralıksız olarak takip etmeye çalışı- yorum. Gerek yazılarınızın içerıkle- ri, gerekse kullandığınız görsel mal- zemeler derginizi ilgı çekicı hale ge- tiren unsurlar. Özellikle nostaljı kö- şesinde yayınladığınız fotoğraflar benim gibi spor sevdalılan için onem- li bir arşiv oluşturabılmek adına bu- lunmaz bir fırsat.. Cengiz Kaygısızoğlu Cumhuriyet spor ekine; Her hafta yayınladığınız ılgi çe- kici dosyalar, röportajlar ile sporun her zaman farklı bir yönünü görme- mizi sağladığınız için hepinize te- şekkür ederim. Arka sayfada yayın- ladığınız posterlerin de son derece güzel hazırlanmış olduğunu söyle- yeblirim. Ancak, biraz da formula tutkunlarını düşünerek, yarış pıstle- rindeki heyecanı odalarımızın du- varlannataşıyabileceğimizçalışma- lar yapmanızı şıddetle tavsiye ede- rım. Burak Sonsöz CAVI OO