22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
-1 HAZİRAN 2004 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER İstanbul'u kana bulayan terörist saldınlann sorumlulanndan 12'si dün ilk kez hâkim karşısma çıktı Kaide davasıyasayatakdch• îstanbul'dal5ve20 Kasım tarihlerinde düzenlenen terörist saldınlar nedeniyle açılan davanın ilk duruşması DGM'leri ortadan kaldıran yasal düzenleme engeline takıldı. 2 No'lu DGM heyeti tarafından verilen ara kararda DGM'lere ilişkin yeni düzenlemenin beklenmesine karar verilerek duruşma ertelendi. ÖZGÜRERBAŞ îstanbul'da 15 ve 20 Kasım'da düzenlenen terörist saldınlara iliş- kin 50'si tutuklu 69 sanığın yar- gılandığı davada mahkeme, yeni yasa yüriirlüğe girinceye dek esas- la ilgili herhangi bir işlem yapıl- mamasına karar verdi. Davanın 5 gün sürecek ilk duruşmasına ka- tılan sanıklann sorgulan yapıl- mazken, DGM'lerin yerine ku- rulacak mahkemelerce esas hak- kında işlemlerin yapılması bek- lenecek. Istanbul 2 No'lu DGM'deki da- vanın ilk duruşmasına, tutuklu sa- nıklardan Metin Ekinci, Süleyman Uğurlu. Baki Yiğit, Seyit Ertul, Harun llhan, Adnan Ersöz, Fevzi Yitiz,Osman Eken, \usufPotot, AK Yaman, Burhan Perk ve Mehmet Kuşkatıldı. Duruşmada söz alan müdahil a\-ukatı Haşip Kaplan Ataç aile- si. Ahmet Ünal Erman Şişli'deki Beth lsrael Sinagogu"ndakı bom- balı saldında hayahnı kaybeden 8 yaşındaki Arnetta Rubinstein Ta- lu'nun anne ve babası adına. Na- mık Sofuoğlu da Ingiltere Baş- konsolosluğu adına müdahil olmak için mahkemeye dilekçe verdi. Mahkeme, müdahil olma talep- lerini kabul etti. Avukatlardan Itlraz Iddianamenin okunmasından önce bazı itirazlan olduğunu ifa- de eden sanık avukatlan, kendi- lenne söz verilmesini istediler. Bunun üzerine itirazlan sorulan avukatlardan Osman Karahan, anayasanın 143. maddesınin yü- rürlükten kaldınldığını, bu neden- le mahkemenin yetkisiz ve görev- siz olduğunu savundu. Mahke- menin sanıklar hakkındaki tahli- ye karan dışında başka işlem ya- pamayacağını ıddia eden Kara- han. işlem yapılmasının hukuka uygun olmayacağını ifade etti. Mahkemenin bu konuya bir açıkhk getirmemesi durumunda davanın en baştan kilitlenebilece- ğini belirten Karahan, aynca id- dianame konusunda da itirazlan olduğunu söyledi. Avukat Kara- han, duruşmalann 5 güne yayıl- masının da aleni, yüz yüze yargı- lamaya aykın olduğunu ileri sü- rerek, bu konudaki ara karardan vazgeçilmesini istedi. îngiltere Başkonsolosluğu'nun tüzelkişilik olmadığını, kendi ül- kesini temsil ettiğini de kaydeden Karahan, "Eski başkonsolosun ölmesine Uişkin davada yeni baş- konsolos müdahil olamaz. Ceza davalannda tüzelkişilertaraf ola- maz" diyerek başkonsolosluğun müdahalliğınin reddedilmesini talep etti. Yusuf Polat'ın avukatı Kazım Ayayduı da patlamalan organize edenlerin kaçak durumda bulun- duğunu, burada yargılananlann ise pamuk ipliğiyle birbirine bağ- lı sanıklar olduğunu ifade etti. Di- ğer sanıklar savunma yapmayacak- lannı belirtirken, Harun llhan, ge- nel açıklamalarda bulunacağını söyledi. Baki Yiğit, tutuksuz yar- gılanmak üzere tahliyesini istedi. Ayağa kalkmadılar Mahkemede okunan ara karar- larda sanıklann ve avukatlann aya- ğa kalkması gerekirken Harun tl- han ve Baki Yiğit bu kurala uyma- dı. tÜ Eğitim Fakültesi Edebiyat Öğretmenlıği Bölümü'nde okudu- ğu dönemde Müslüman Gençlik örgütünün üniversiteler sorumlusu olan ve bombalı saldınlan organi- ze eden, El Kaide'nin Türkiye ya- pılanmasının "icra şûraa" üyesi ll- han, Baki Yiğit'in kız kardeşiyle evli. Baki Yiğit de ÎTÜ'de okudu- ğu dönemde aynı örgütün tTÜ so- rumlusuydu. Yine örgütün şûra üyelerinden olan, ancak örgütün Türkiye emiri DURUŞMADAN NOTLAR Sanıklardan Adnan Ersöz, kimlik tespitleri sırasında tstanbul Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi Maliye Bölümü mezunu olduğunu söyledi. ^Harun llhan da Marmara Üniversitesi Edebiyat Öğrermenliği Bölümü'nü bitirdiğini ve gayri resmi evli olduğunu ifade etti. 1/ Gayri resmi evli olduğunu ve 3 çocugu bulunduğunu söyleyen Seyit Ertul ise "sabıkası olup ohnadığı" yönündeki soruyu, "Birkaç şey vardı. Tabiat ve Kültür Varbklanıu Koruma Kanunu, kaçakçılık vardı. Cinayetten de içeride kaldım. Suçsuz olduğum şeylerden de yattığun oldu. Cinayetten beraat ettim. BeUidir onlar zaten" diye yanıtladı. ^ Kimlik tespiti içın ayağa kalkması istenen sanık Baki Yiğit, "ibtoğrafinın çekilmesini istemedigini", bu nedenle ayağa kalkmadan kimlik bilgilerini vereceğinı söyledi. Mahkeme heyeti başkanının, ısran üzerine Yiğit, sonunda ayağa kalktı. • Duruşmanm başından itibaren sürekli yüzünü elleriyle kapatan Baki Yiğit, kendisine söz verilince, "Bugüne kadar karakola bile gitmemiş bir insan olduğunu" söyledi. •Îstanbul'da 15 ve 20 Kasım 2003 tarihlerinde meydana gelen 4 ayn patlamada, aralannda Ingiltere Başkonsolosu Roger Short'un da bulunduğu 60 kişi yaşamını yitirmiş, 750 kişi de yaralanmıştı. HSBC Genel Müdürlük binası saldından sonra bu hale gelmişti. Terör dehşeti heykel oldu / ngiltere'nin İstanbul Başkonsolosluğu'na geçen yıl yapılan bombalı saldında yaralanan ve AA muhabirinin çektiği fotoğrafla "dehşetin görüntüsü" olarak yerli ve yabancı medyaya yansıyan 19 yaşındaki Mehtap Sayılan'ın, ferforje heykeli yapıldı. Başkentte ferforje tasanmlan yapan Meteks El Sanatlan. Kudret Topçu'nun çektiği "dehşetin fotoğrafını" bir kez daha ölümsüzleştirdi. Fotoğrafın üzerinde çalışüırken heykeün "dehşet anını*" en iyi şekilde yansıtması için pek çok deneme yapıldı. Sonunda, ortaya dehşet karesini bire bir yansıtan ilgi çekici bir ferforje heykel çıktı. (Fotoğraf:AA) Habip Akdaş'la aralanndaki anlaş- mazlık nedeniyle örgütten uzaklaş- tığını iddia eden Yiğit, duruşmada fotoğrafının çekilmesine izin ver- medi. Yiğit buna gerekçe olarak da "reklam işiyle ugraşügıiçin ticari iti- banmn zedeleneceğini" gösterdi. Dava durdu Duruşmada daha sonra mahke- me heyeti, cumhuriyet savcısının görüşleri doğrultusunda yeni ya- sa yüriirlüğe girinceye dek esas- la ilgili herhangi bir işlem yapıl- mamasına karar verdi. DGM'le- rin kaldınldığını anımsatan mah- keme heyeti, sanıklann sorgulan- nın yapılmasının dosyanın esası- na gireceğini ifade etti. Bu neden- le davada sorgu yapılmamasına ve yeniyasanınbeklenmesine hük- medildi. Aynı işlemler diğer oru- rumlarda da tekrarlanacak. Mah- keme başkanı, karann gerekçesi- ni yazdınrken şu ifadelere yer ver- di: "Anayasanın 143. maddesrvle DGM'lerin kakürümasının ardın- dan, yeni yasa yüriirlüğe girene kadar mahkemenin esasailişkin bir işlem yapmaması gerekir. Hal böy- le olunca adeta bir elbisenin takı- h okluğu askının çıkanlması hafin- de elbisenin düşmesigibi DGM'le- rin kuruluş ve görevlerine ilişkin yasa da düşmüştür. Bu durumda yargüama yapümaması daha adi- İane bir düşünce tarzKür." Örgütün yapısı Sanıklann emniyette verdiği ifa- deler. örgütlenmenin nasıl olduğu, patlamalann finansmanının nasıl sağlandığı ve yapılanmanın El Ka- / stanbul 2 No'lu DGM'deki davarun ilk duruşmasına tutuklu sanıklardan Metin Ekinci, Süleyman Uğurlu, Baki Yiğit, Seyit Ertul, Harun Ühan, Adnan Ersöz, Fevzi Yitiz, Osman Eken, Yusuf Polat, AB Yaman, Burhan Perk ve Mehmet Kuş katıldı. Mahkemede okunan ara karariarda sanıklann ve avukatiarın ayağa kalkması gerekirken tlhan ve Yiğit bu kurala uymadı. (Fotoğraf:AA) ide ile olan bağlantılannı ortaya koyuyor. Örgütün teonsyenlerinden Ad- nan Ersöz, emniyet ifadesinde ör- güt üyelerinin "psikolojikyapda- n" hakkında bilgi verdi. Ersöz ifadesinde, "Psikolojilerişahadet ve cihat etmek arzusu ile alevlen- dirildiği için birçoğu ihtihar eyle- mine gözleri kapalı olarak gide- cek şekilde yetiştirüırler. Bunlann çoğu genç insanlardan oluştuğu için de psikoktjikrini kontrol altuı- da tutmak çok zordur. Bu insan- lara Islanun cihat ve şehadet kısım- lan çok radikal bir şekilde enjek- teediür" dedi. Nasıl örgüttenlvorlar? Örgüt üyelen genellıkle cami- lerde namazlardan sonra yapılan sohbet toplanhlannda ya da gittik- leri vakıflarda tanıştıİdan insan- lar üzerinden ders halkalanna ka- tılıyor. Ders halkalannda "'cihada çagnlan" bu kişilerin Afganistan ve Pakistan'a gidişleri organize edilip. orada misafirhanelere ve kamplara yerleştınliyor. Üniver- sıtelerde ise Müslüman Gençlik adı altında bulunan gruplar, çıkardık- ları dergiler etrafında, öğrenci yurtlannda ve evlerde örgütlenme faaliyetı yürütüyorlar. Derslerde "Selefi Safih'in Akidesi'' ve Abdul- lah Azzam'ın "Cihad Dersleri" kitaplan okutuluyor. El Kalde verltabanıydı Filistin asıllı Abdullah Azzam, 1979 yılında SoNyetler'in Afganis- tan' ı ışgal ettiği dönemde oluştu- rulan "cihat projesinin" yönetici- siydi. Bu projenın sorumluluğu ise Pakistan Gizli Servisi ISI'dey- di. UsamebinLadin ise Azzam'ın yardımcılığını yapıyor ve kuru- lan mücahit kamplannın tamamı- nın finansmanını üstleniyordu. El Kaide örgütünün adı ise Bin La- din tarafından kamplara gelenle- rin bılgılennın tutulduğu *E1 Kay- da" (kayıt) adında bir veritaba- nından geliyor. Mesut Çabuk komutandı' İTÜ Tekstıl Mühendislıği Bölü- mü'nde okuduğu dönemde Müs- lüman Gençlik üniversiteler so- rumlusu olan ve daha sonra El Kaide'yle tanışan Baki Yiğit, sav- cıhkta ve emniyette verdiği ifade- de, Afganistan"da bulunduklan dönemde Habıp Akdaş ve kendi- sinın kontrolünde bir kamp bu- lunduğunu söyledi. Bu kampta, kondisyon. hafif silah, elektronik devreleri. haritalar ve patlayıcı ımali eğitimleri \erildiğini anla- tan Yiğit. şöyle de\ r am etti: "Bu aşamalan geçenler 'kur- maylık" olaraktabiredilen bir eği- timi tamamladıktansonra'kotnu- tan' sıfatı ahrdı. Bizim dönemi- mizde bu dönemlerin hepsini bi- tirebilen tek kişi tknmet kod adı- nı kullanan ve Beth tsrael Sinago- gu'nasaknnvi gerçekfcştirenMesut Çabuk'tu."" Polise giderek şehirde olduğuna dair bildirimde bulundu Metin Kaplan Köln'de BERLİN (AA) - Aknanya'da, tslami Cemiyet ve Cemaatleri Birliği yöneticisi Metin Kaplan. Köln polisine giderek şehir sınırlan içinde bulunduğuna dair bildirimde bulundu. Köln polisinin bir sözcü- sü, Kaplan'ın Chonveiler semtindeki karakola gi- derek bizzat bildirimde bulunduğunu doğruladı. Kaplan böylece, mahkeme karanyla belirli aralık- larla polise giderek bildirimde bulunma zorunlulu- ğunu yerine getirmiş oldu. Kaplan, 26 Mayıs'ta Münster Yüksek îdare Mahkemesi'nin hakkında sınır dışı edilebileceğine dair karar vermesinden sonra evinde bulunamamış, Köln Sulh Mahkemesi de sınır dışı edilebilmesi için hakkında tutuklama karan almıştı. Körn Îdare Mahkemesi'nin, Kap- lan'ın en az 2 ay süreyle sınır dışı edilemeyeceği karan almasından sonra. hakkındaki tutuklama ka- ran kaldınlmış ve Kaplan yeniden evine dönmüş- tü. Kaplan, rakibi tbrahim Sofu'yu öldürtmeye az- mettirmek suçundan 4 yıl hapis yatmış, hapisten çıktıktan sonra hakkında alınan bir mahkeme karanyla sınır dışı edilmesi önlenmiş, ancak Köln şehır sınrrlan dışına çıkması yasaklanmıştı. MEHMET FARAÇ1A 4 Ikizkuleler'den Galata'ya KAİDE Faraç,yeni Jdtabı El Kaide Turka'da şeriatçı terörün kanlıyüzünü irdeledi Katil ve kurban akrabaçıktı • Mehmet Faraç, son kitabı 'tkizkulekr'den Galata'ya: El Kaide Turka'da. saldınlarda yaşanan ilginç bir olayı da ortaya çıkardı. HSBC binası önünde bulunan ve Bulgar uyruklu bir kişiye ait olan bir kol parçasmın DNA'sı Ingiltere Başkonsolosluğu bombacısı Feridun Uğurlu'nun DNA'sı ile uyuşuyordu. GULŞAH DLTIAK "Kod Adı HizbuUah" ve "Hizbullah'ın Kanlı Yolculuğu" kıtaplannın da yazan olan Gazetemiz Yurt Haberlen Şefi Mehmet Faraç, son kitabı "tkiz - kuleler'den Galata'ya: El Kaide Turka"da, İstanbul'u 15-20 Kasım tarihlerinde kana bulayan teröristlerin Afganistan "dan Türkiye'ye uzanan yolculuğunun bilinmeyen yönlerine mercek turuyor İstanbul"da 15 Kasım'da meydana gelen sinagog saldınlannın ardından Cumhunyet gazetesinde "Direksiyonda kün \"ardı" başlıklı yazısında, katliamlan El Kaide mılitanlannın gerçekleştirdiğinı ve daha önceden polisin bombalı araç ıstihbaratı aldığını yazan Faraç. Günızi Yayıncılık'tan çıkan kıtabında Türkiye'nin şeriatçı terörün hedefi olmasının nedenlerini irdeliyor. Bunu yaparken örgütün ana ideolojisi olan Vahhabi- Selefı felsefesinı de anlatan Faraç. şenatçı yapılanmanın nasıl tankat- sıyaset-tıcaret üçgeninde büyüdüğüne dikkat çekiyor. Suudi Arabıstan doğumlu Usame bin Ladin'ın ekonomik yatınmlan ve ncan faalıyetlen hakkında da bilgilenn yer aldığı kitapta Faraç, örgütün Türkiye'deki Tslamcı vakıflar, şirketler ve yayınevleriyle ilişkilerini de gözler önüne senyor. Kitapta 11 Eylül saldınlan ve Türkiye bağlantılanyla ilgili olarak da dikkat çekici veriler bulunuyor. 11 Eylül öncesinde Ladin'in Afganistan"daki kamplannda 33 Türk"ün eğitim aldığı, saldınyı gerçekleştirenlerden Samir Jarrah'ın 27 Aralık 2000'de lstanbul'dan Beyrut'a geçtıği, Madrid'deki tren saldmsının planlayıcılanndan Fazıl Said Berraj ve arkadaşlannın da îstanbul'da gözalrına ahnıp serbest bırakıldığı belirtiliyor. Cözaltına alınıp serbest bırakıldılar Faraç, kitabında İstanbul'u kana bulayan saldınlan planlayanlardan 5'inin de 1998-2001 yıllan arasında çeşitli nedenlerle birçok kez gözaltına alındıktan sonra serbest bırakıldığına dikkat çekiyor. 1997'den bu yana eylemlerin altyapısını hazırlayan militanlann sık sık Çeçenistan, Afganistan gibi cihat bölgelerine gitmelerinin nasıl fark edilmediğini sorgulayan Faraç, Afganistan kamplannda eğitim alan çok sayıda Türk militanın hangi saldınlann hazırlığını yapnklannı yazıyor. Örgüt üyelerinin Konya'daki ABD üssü, Antalya'daki tsrail gemileri ^I e Incırlık Üssü ile TÜSİAD üyelerine de saldınlar planladığını belirten Faraç, örgütün büyüyerek şeriatçı gruplar arasında şemsiye görevi gördüğünü, Türkiye'de özellikle Beyyiat-ı El Imam, Müslüman Gençlik ve Kuzey Irak'ta faaliyet gösteren Ensar El Islam'dan militan transferi yaptığına işaret ediyor. inanılmaz olay Faraç. kitabının "Bomba soyağacını da vurdu* başlıklı bölümünde, insanı dehşete düşüren bir gerçeği anlatıyor. 20 Kasım'da eşzamanlı düzenlenen saldınlann ardından inceleme yapan ekiplerin, HSBC Genel Müdürlüğü önünde bulunan bir kol parçasının tngiltere Başkonsolosluğu bombacısı Feridun Uğurlu ile aynı DNA'ya sahip olduğunu tespit ettıklerine dikkat çeken Faraç, "Kol parçasuun Bulgar vatandaşı Miroslav Kamenov Miroslavav'a ait olduğu betniendl Kafalan kanştıran yeni sorular da burada ortaya çıkn. Feridun Uğurlu'nun bir akrabası da HSBC Bankası önündeki e\1emi mi gerçekleştirmişti? Ya da Uğurlu'nun bir akrabası Bulgar vatandaşlığına mı geçmişti? Yoksa Uğurlu Bulgar kökenlî miydi?... Uzun çabalar sonucunda Uğurlu'nun soy kütüğü üzerinde yoğunlaşan ekipler, Uğurlu aiksinin çok önceden Bulgaristan'dan göç ettiğini belirledüer. En büyük şaşkmhğı da aile geçirmişri'' dıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle