Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 20 MAYIS 2004 PERŞEMBE
14 KULTUR kultur@ cumhuriyet.com.tr
Çıplak Ayaklar Kumpanyası, Tinvitation' ile bugün saat 20.30'da Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nde
Farklırenkierindansına davetAYÇATEZER
tstanbul Kültür ve Sanat Vak-
fi'nın düzenlediğı '14.UhısIarara-
sı fstanbul Tiyatro Festivali' kapsa-
mında Çıplak Ayaklar Kumpanya-
sabugün veyann saat 20.30'da Muh-
sın Ertuğrul Sahnesi'nde 'L'imita-
tion/Davef adlı gösterisini sahnele-
yecek.
Koreografisini Fransa'nın önemli koreog-
raflanndan Charks Cre-Ange'ın üstlendiği
yapıt, IstanbuPdaki çok farklı ve renkli ya-
pıyı ele alarak farklı kültürlerin, düşüncele-
rin, dinlerin bir arada yaşama yaşayamama,
aralanndaki toprak paylaşımından yola çıkan
öykülerden oluşuyor.
'L'Encontre' (1985). 'Eurydice disparue'
(1986), 'Noire Salle' (1988), 'ChangeHng'
(1989) gibi 25 yapıtı Fransa başta olmak üze-
re birçok Avrupa ülkesinde başanyla sahne-
lenen Cre-Ange, 1990'da Bagnolet'de 'Noir
Salle' adlı koreografisiyle sahnelediğı Ren-
contres Choreographiques Internationales
tarafından
k
Grand Cointreau Foundation"
ödülüne değer görüldü.
Mihran Tomasyan'ın öncülüğünde farklı
disiplinlerden gelen dansçılardan oluşan bir
proje topluluğu olan Çıplak Ayaklar Kum-
panyası. dansçı, müzisyen, oyuncu, video
sanatçılannın da içinde bulunduğu çok amaç-
lı bir yapı oluşturarak sürekli deneme aşama-
sında kalmayı amaçlıyor. Geçen yıl sergile-
dikleri 'Why? tnçu? Çima? Neden?' adlı gös-
terinin ardından bu yıl da 'Keümeler', 'L'ın-
vitation/Davet' ve 'Mnror/Ayna' adlı üç fark-
lı yapıtla seyircinin karşısına çıkıyor.
'Dans-harelcet-tiyatro-vldeo'
tki yıldır Paris'te yaşadığına ve halen Char-
les Cre-Ange'ın topluluğunda dans ettiğine
değinen Mihran Tomasyan, "Charies'ın Çıp-
lak Ayaklar Kumpanyasryla ortak bir proje
yapmayı çok isüyordum. Çünkü Charies'uı
.oreografisini
Charles Cre-Ange'ın
yaptığı
'L' invitation'üavet',
ıstanbul'daki çok
farklı ve renkli yapıyı
ele alarak farklı
kültürlerin,
düşüncelerin, dinlerin
bir arada
yaşama'yaşayamama,
aralanndaki toprak
paylaşımından yola
çıkan öykülerden
oluşuyor.
taranı çok beğeniyorum. Dansçılanna çok
farklı dünyalar, kapılar açıyor" diye düşün-
celerini açıkhyor. Charles'labirlikte bir pro-
je yapmaya karar verdiklerinde daha Tiyat-
ro Festivali'ne katılma fıkri ortada yokmuş.
Daha sonra festıval ıçin başvurmuşlar ve ka-
bul edilmişler.
Yaptıklan işi 'dans-hareket-tiyatro-video'
olarak tanımlayan Tomasyan. Cre-Ange'ın
projede görev alan 6 dansçının hareketlenn-
den ve bedenlennden çıkan malzemeyi yo-
ğurarak bu çalışmayı oluşturduğuna dikkat
çekiyor. Cre-Ange'la çalışmalannı şöyle an-
latıyorTomasyan: "Önceliklcilkhafta,Char-
les kendi tarzını anlatmak için bize sadece
hareket verdL Biz de onun yapüğı hareketle-
ri taklit ettik. Daha sonra bizden hareket çı-
karnıamı/] istedi \ e onlan düzenledi. Bizden
bir sürû malzeme çıkanta. Ama ortada bir ko-
nu yoktu. Sonra bütün malzemeyi kesti, kes-
ti. Düeti. trioya bağjadı. Trioyu dörtlüye bağ-
ladı. Oradan solo çıkardı. Bütün malzemeyi
kesip biçerek bir bütün ortaya çıkardı. Daha
sonra hepimizden kendinıizi anlatan, yap-
mak istediğimiz şeyleri istedL Ve onlardan
oluşan yirmi beş dakikalık bir video çeküni
yapıldT
'L'invitation'un tamamen topluluğun ken-
di içinden çıkan bir oyun oldugunu vurgula-
yan Tomasyan, Charles Cre-Ange 'ın proje-
deki konumunu hareket yönetmeni olarak
niteleniyor.
İstanbul'un çoKfcultürlülflğu...
'L'invitation'u beş haftada oluşturduklan-
mn altnu çizen Tomasyan, Cre-Ange'ın bu-
raya îstanbul 'un çokkültürlülüğü üzerine bir
çalışma yapmak amacıyla geldiğini söylü-
yor.
"istanbuTda farkh kültürkrden. dinlerden
insanlar bir arada yaşıyor, aynı zamanda da
yaşayamryor. Charles'ın başjangıç noktası bu
farkhhklar, birtikte yaşayıp yaşayamamak
oldu. Osmanlı'dan gelen hoşgörülü ve
konukseveryanımız da onu etkileyen özelfik-
lerden biriydL Bu duzenti kaostan ve dansçı-
laruı bedeninden yola çıkarak bir yapıt oluş-
turmayı amaçbyordu. Ona 50-60 tane 1970'-
lerden kalma düğün fotoğraflan
gösterdik. Fotoğraflarda dekor hiç değişmi-
yor, insanlar değişiyor. Bu fotoğraflardan da
çok etkilendL Sonunda öyte bir durum oldu
ki, onlardan bir çalışma çıkarmaya başladı.
Bir adam hayaü boyunca koşuyor, koşuyor.
Bir şeyler anyor. Sonunda neden koştuğunu
bulamıyor. Ama hâlâ içinde ilk fikir var. Dü-
zenB kaos, farkhlıklaruı bir arada yaşaması
ve yaşayamamasi™" diye ekliyor sözlerine.
Daha iki yıllık birgeçmişleri oldugunu di-
le getiren Tomasyan Istanbul Kültür ve Sa-
nat VakfVnrn kendileri gibi genç topluluk-
lara destek vererek daha geniş kitlelerce ta-
nınmalannı sağlamasının çok önemli oldu-
ğuna dikkat çekiyor.
Tomasyan. Çıplak Ayaklar Kumpanya-
sı'nın haziran ayında yapılacak Tünel Fes-
tivali'nde de mekâna dayalı bir performans
yapmayı düşündüklerini açıkhyor.
Hintli vurmalı ustası Istanbul'da*..
Kühür Servisi - Hınt perküsyon vurmalı ustası
Trilok Gurtu. bugün ve yann Babylon'dakı
konserleriyle Istanbullu müzikseverlerle
buluşacak. Garanti Caz Yeşfli kapsamındakı
konserler 23.00'te başlayacak. Gurtu'ya (vokal,
vurmalı sazlar) konserde eşlık edecek
müzisyenler ise Sanchita Farruque (vokal),
Ravi Chary (sitar, harmonıum) ve CeKa
Reggiani (klavye, sampling). Geçen yılda da
ülkemizde konserler veren ve çok beğenilen
Gurtu ve topluluğu. özgun biçımlerinde
önıekler sunacaklar. Gurtu'nun bhangra
elektronikadan Afiıka soul müziğine, Asya ve
Hintftınkörneklennden raga-pop'a çeşitli
müzik akınılanndan esinlenerek modern caz ve
rock çerçevesi içinde ilerleyen bestelen. dünya
fiizyon müziğinin en çarpıcı ömeklerinden
kabul ediliyor. Sanatçı, Ingiltere'de Asyalı
müzisyenlerce temelleri aülan 'Asian
Underground' akımının da öncülennden.
Sanatçuun Hint müziğinin akustik kökenine
sadık kalarak çağdaş bir anlayışla
gerçekleşürdığı son albümü 'Rememberance',
dünya müziğinde bir başyapıt olarak
adlandınlıyor. Gurtu, bugüne dek Bob Dylan,
Prodigy, Cesara Evoria, Youssou NeDour, Don
Cberry, Zakir Hussain,John McLaughKn, Pat
Matheney, Joe Zaninul ve Jan Garbarek gıbi
birçok sanatçı ve toplulukla da çalışu.
(0212 292 73 68)
Belçikalı sanatçı Fernand Knopff'un retrospektif sergisi, yaşadığı ve yapıtlannı yarattığı Brüksel'deydi
Simgeci akmıııı simge ressamı
Df
inginliğin içindeki saklı
yaşam felsefesinin
mucitlerinden Fernand Knopff,
melankolik yaklaşımı ve insan
ruhunun derinliklerine nüfuz
edebilen gözlem gücüyle,
kuşkusuz resimdeki simgecilik
akımının önde gelen
temsilcilerinden biri, belki de
başlıcasıydı.
KAYÂÖZSEZGİN
Resim sanatından müziğe ve ede-
biyata, özellikle de şiire yoğun biçim-
de yansıyan boyutlanyla, romantiz-
min ardıl bir süreci olarak, 19. yüzyı-
lm ikinci yansında kendini gösteren
simgecilik ("syTnboHsme") için ger-
çek bir vatan aramak gerekirse, gjzem-
li bir sessizliğin egemen olduğu Brük-
sel'den daha uygun bir ortam düşünü-
lemezdi belki de. Dinginliğin içinde-
ki saklı yaşam felsefesinin mucitlerin-
den Fernand Knopff (1858-1921) ise,
melankolik yaklaşımı ve insan ruhu-
nun derinliklerine nüfuz edebilen göz-
lem gücüyle, kuşkusuz bu akımın ön-
de gelen temsilcilerinden biri, belki de
başlıcası. Briiksel Güzel SanatlarMü-
zesi'ndeki retrospektif sergisi, ziya-
retçilerle dolup boşalıyor; ben bu ser-
giyi gezdiğim sırada, birkaç günlüğü-
ne açık bulunan uluslararası fuar ("Art
Brusseb") bile, bu serginin yaratmış ol-
duğu etkiyi fazlaca gölgelemıyordu.
1870'li yıllann başında Briiksel, Av-
rupa'nın sanat merkezlerindendir. Res-
sarnlar ve şairler, müzikten esinlene-
rek oluştururlar yapıtlannı; kentin her
yerinden incelikli melodiler yükselir:
Konserler, operalar ve fanfarlar, sanat-
çılann atölyelerine kadar sokulur. Ver-
laine ve Rimbaud gibi simgeci şairler
gözdedir. Dönemin bütün yapıtlannda
"kutsal giz" etkisini olanca gücüyle
duyurmaktadır. Knopff'un sanat kül-
tür adamlan yetiştiren ailesi, 1870'e
doğru Brüksel'e yerleşecek ve hukuk
öğrenmek için başladığı eğitimini ya-
nda keserek Briiksel akademisine gi-
recektir Knopff. Orada tanıyacaktır Ja-
mesEnsor'u. 1881 'de "Ensor" grubu-
na katılırve bu grupla ortak sergide gö-
rünür. Resimleri daha çok manzara
ağırükhdır bu yıllarda. Hemen arkasın-
dan da öncü sanatçılann yer aldığı
"2O'ler"le buluşur. Emile Verhaeren,
onunla ilgıli yazılar kaleme ahr, •'L'Art
mod«Tie''de. Münih, Floransa ve Lond-
ra'da ılk sergılerini açtıktan sonra. dö-
nemin ünlü simgeci ressamlanndan
EoVard Burne-Jones ile yakınlık ku-
rar. Yolunu seçmıştır artık. Peladan ın
yönettiği
u
Rose+Croix"da (Paris) ya-
pıtlannı sergiler. Sonradan uluslarara-
sı bir sanatçı topluluğuna dönüşecek
olan "Secession" grubu içinde yer ahr.
Cözde portre ressamı
1900'lü yıllar gelip çatmıştır. Knopff.
kendi imge dünyasını, aynasında gör-
düğü ve bir mimar arkadaşıyla tasan-
mını paylaştığı. salonun bir köşesinde-
ki pıyanodan gelen müzikle günlük
yaşamın uzağına kaçtığı, perdelennden
gün ışığının sızdığı san ve mavi cam-
lı pencerelerinden sakin doğayı seyret-
tiği kendi
u
ev-atölye"sini kurar Briik-
sel'de. Çok sevdiği kızkardeşi Margu-
erite başta olmak üzere, ruh dünyala-
nnın engin coğrafyasına açılaraİc hu-
zur mabetlerinde gezindiği modellerin
hükümranhğı başlayacaktır bundan
böyle. Artık Briiksel sosyetesinin göz-
debirportrecisidir. Sergideki resimler-
den de kolayca anlaşılacağı gıbi, baş-
ka simgeci ressamlar ıçin de ayncalık-
Iı konu düzeyini hep korumuş olan
Gennaine VViener'in portresi, 50 x 40 CHL, yağlı boj-a. (1893)
portre, Fernand Knopff "ta, insan ger-
çekliğini ve karanlıkta kalmış bilim-öte-
sini kavTamanın en kestirme yoludur.
Geleceğin Belçika prensı Leopold III
de onun modelleri arasındadır. Model-
lerinin fotoğraflannı çeker dönemin
siyah-beyaza odaklanmış objektifiy-
le. Sergide, sanatçının yer yer müda-
hale ettiğı ve resimlenne sonradan ak-
tardığı. çoğunluğu genç -ve mutsuz-
kadm ımgelenni yansıtan fotoğraf-
lar, aynca Knoppf "un yaşam çe\Te-
sinden belgesel görüntüler var.
Yaz tatillerinde bütün ailenin kır
evine taşındığı ve zaten sakin olan kent
yaşamından bıraz daha uzaklaştığı ye-
ni ortam, ayn bir esin kaynagıdır Knopff
için. Samandan çarısı yere kadar inen
masalsı "hameau", sanatçının resım-
lerine girer ve doğa içinde bir yalnız-
lık sığınağı olarak 19. yüzyıl Avrupa-
sı'nın kültüründe seçkin bir yeri bulu-
nan bu özel konutlar, Knopff ıçin de
neredeyse bir yaşam simgesi karakte-
rine bürünür. Bu resimlerde sessizlik
ve dınginlik, elle tutulacak bir somut-
luk kazanır neredeyse.
Lüks bir salonun ortasında, sıyahlar
gi\Tniş bir kadın (Madam Edmond
Knopff) oturduğu koltukta bir elını al-
nınadayamış oturmaktadır. îngiliz pey-
zajuıı anımsatan bir çimenli bahçede,
dönemin spor giysileriyle, ellerindeki
tems raketlenyle eğlenen, ama eğlen-
mekten çok, yalnızlıklannı paylaşan
genç kadınlar. Ince ve hafifbir renk ta-
bakası, renkten çok desene ağırlık ve-
ren bir teknikle kuşatıyor bütün kom-
pozisyonu. Fırça izi tümüyle yok edil-
miş. Tabloya irreel bir hava katıyor bu
teknik. Söz konusu resim, Paris'te Eif-
fel'in açılacağı 1889 sergısinde halka
gösterilecek ve ılgi çekecektır. Renk-
li kuru kalem, pastel ve füzen. gravür,
hafıfçe dokunulmuş fotoğraf, Fernand
Knopff'un sanahnda ayncalıklı tek-
niklerdir. Sanatçının özenli giysiler
içindeki fotoğraflan, evinin iç bölme-
lerini gösteren aynntılar, sergide özel
bir ilgi konusu oluşturuyor.
Resimlenn üzerinde. ölüm îannsı
Pıanatos'un soluğu gezınıyor sankı.
Ölüm ve yazgı karşısuıdaki insan var-
lığının çaresizliği, yaşamdan yalırıl-
mışlığın da bir gerekçesi gibıdir
Knopff'ta. Gizem ve yansıma, geçmi-
şin dönülemez dünyası, onun resimle-
rini yönlendiren, içten içe ka\Ta>ıp sü-
rükleyen bir görünmez güç sanki.
Okşanma>ı isteyen, bın yan çıplak
bir erkeği, öteki kaplan bedenli bir ka-
dını (sfenks) gösteren, Freudpsikana-
lizmine göndermede bulunan
Knopff'un şimdi bu sergiyle biraz da-
ha ünlenmiş olarak Briiksel'in kent
alanlarını süsleyen tablosu. bir erdişi
Candrogyne") söylencesini taşıyor gü-
nümüze. tlk kez 1898'deki ilk Seces-
sion sergisinde yer alan bu tablo, eni-
ne uzanan ilgınç boyutuyla, serginin
içinde tek başına bir saionda, izleyici-
yi acı bir tebessümle karşılıyor gibidir.
Fernand Knopffsergisi, bana Selim
tleri'nin romanlannı anımsartı. Onun
bu sergiyi görmesini isterdim.
Cemal IVadir karikatür sergisi
• Kültür Servisi -
Karikatünst Cemal
Nadir Güler'in 90
yapıtı, mayıs
sonuna kadar
Eczacıbaşı Sanal
Müzesi'nde
görülebilecek.
Küratörlüğünü
araştırmacı yazar
Turgut Çe\iker'ın
yaptığı sergide,
Güler'in
yaşamından kesitler
içeren fotoğraflar da
yer alacak.
Çizgileriyle
yetişkinlere olduğu
kadar çocuklara da
hitap eden Cemal
Nadir Güler, ilk
karikatürünü 1920
yılında Diken adlı
mizah dergisinde
yayımladı.
•Amcabey' başta olmak üzere yarattığı tiplerle
ilgi toplayan Cemal Nadir Güler, 1941 'de Vedat
Günyol ile birlikte \\rkadaş' adlı çocuk dergisini
yayımladı. 1932-1946 yıllan arasında 'Ak'la
Kara", 'Dalkavuk', 'Harp Zenginleri". "Amcabey'
ve 'Siyasal Karikatür' adlı albümlen yayunlanan
Güler, resim çalışmalannı da ölene dek sürdürdü.
Moskova'da Tiirk onkestna şefi
• Kültür Servisi - Uluslararası Tekfen Füarmoni
Orkestrası Şefi ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar
Üniversitesi Devlet Konservatuvan Öğretim
Üyesi Prof. Saim Akçıl, bugün (20 Mayıs)
Moskova Çaykovski Konsen'atuvan Salonu'nda
ünlü pedagog Kozolupov'un 120. doğum gününü
anma konserinde Cantus Firmus Oda
Orkesrrası'nı yönetecek. Rostropoviç'in
yetiştirdiğı ve Mosko\a Çaykovski
Konservaruvan'nda viyolonsel hocası ve bölüm
başkanı olan Maria Çaykovskaya'nın solist
olarak yer alacağı konserde, Vivaldi, Donizetti,
Haydn ve Çaykovski'nin yapıtlan
seslendirilecek
23 Nisan'm resmmî çizmek
• Kültür Servisi - Mövempıck Hotel
îstanbul'un '23 Nisan' konulu resim
yanşması sonuçlandı. 23 Nisan Ulusal
Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nın önemini
vurgulamak için düzenlenen yanşmaya 5-11
yaş arasuıdaki 235 çocuk katıldı. Binncilik
Feyza Haksever'e (Istek Özel Belde
tlköğretim Okulu), ikincilik Zeynep
Erdemir'e (Necdet Seçkınöz lUcöğretım
Okulu), üçüncülük Bırce Özer'e (Adnan
Mazıcı llköğretim Okulu) verildi. Yanşmada
aynca Burcu Boyar (Marmara llköğretim
Okulu), Petek Kayalp (Beytepe llköğretim
Okulu), Ece Büşra Eryılmaz (Adnan Yazıcı
llköğretım Okulu) ve Çıçek Konar'm (Bilfen
Kolejı) çalışmalan özendirme ödülüne değer
görüldü.
Türk Edebiyatmdaki Anadolu'
•Kültür Servisi - Demirtaş Ceyhun'un "Türk
Edebiyatmdaki Anadolu" adlı kitabı üzerine,
Japonya'da Osaka Üniversitesi Ortadoğu
Islam Kültür ve Dilleri Araştırmalan
dergisinde bir inceleme yayımlandı. Osaka
Üniversitesi öğretim üyesi Türkolog Prof.
Shigeru Katsuda tarafmdan Ortadoğu İslam
Kültür ve Dil Araştırmalan Enstitüsü'nde
ders programına alınan kitap, 1996 yılında
Sis Çanı Yayuılan arasından çüanıştı.
Anadolu Türk toplumunun sosyo-
ekonomik yapısınuı edebiyatunıza nasıl
yansıdığına ve edebiyatçılanmızın bu sonana
nasıl yaklaştıklanna değinen kıtap ıçin Prof.
Katsuda, enstitünün "Ortadoğu Islam Kültür
ve Dil Araştırmalan Üzerine Çeşitli
Görüşler' adlı 1999 yıllığında da uzun bir
inceleme yayımlamıştı.
'The Punîsher' albümü yolda
• Kültür Servisi- 'Superman', 'X-Men',
'Batman', 'Daredevıl' ve 'Spiderman'den
sonra dünyanın en popüler çızgı roman
kahramanlanndan 'The Punisher' beyazperde
de yerini aldı. Jonathan Hensleigh'in
yönetmenliğini üstlendiği filmin başrollerini
ise John Travolta, Thomas Jane ve Laura
Harring paylaşıyor. 'Gerçek bir rock albümü'
olarak nitelenebilecek olan soundtrack
albüm,bugünden itibaren Sony Müzik
Türkiye etiketiyle satışa sunulacak.
Semazenler Rusya'da
• KON\A (AA) - Kültür ve Turizm
Bakanlığı'na bağlı Konya Türk Tasavvuf
Müziği Topluluğu, Rusya'nın başkenti
Moskova'da ilk kez gösteri yapacak. Altısı
semazenlerden oluşan yirmi kışilik topluluk 21
Mayıs-2 Haziran tarihleri arasında
gerçekleştırilecek olan 'Moskova Türk Kültür
Festivali' kapsamında 24 Mayıs"ta Çaykovski
Konser Salonu'nda bir Türk tasav\uf müziği
konseri verecek. Daha önce dünyanın birçok
yennde gösteri yapan topluluk konserin
ardından izleyicilere bir sema gösterisi de
sunacak.