Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14UVYIS2004CUMA CUMHURİYET SAYFA
DUNYA ÇİFTÇİLER GUNU
ABDÜLCANBAZ TURHAN SELÇUK
Ziraatçiler Derneği Başkanı, üreticinin geçen yıldan kalma 1.3 katrilyon lira alacağı olduğunu söyledi
Çiftçinin borcuödenmiyor
Buruk kutlama
Uretici
için
kabııs
gîbiyıl
Türk çiftçisi, Dünya
Çiftçiler Günü'nü
buruk kutluyor. Alacaklan
bir türlü ödenmeyen
çiftçiler, doğal afetlerle de
boğuşuyor. Çiftçinin
zaran ise bir türlü
karşılanmıyor.
Ekonomi Servisi - 14 Mayıs
Dünya Çiftçiler Günü'nü kutlayan
Türic üreticisi için 2004 "kâbus
y * " oldu. Teşvik primi ve
Doğrudan Gelir Desteği
ödemesinden kaynaklanan
alacaklan bir türlü ödenmeyen
üretici bu yıl hem doğal afetler
hem de parasızlıkla karşı karştya
kaldı. Hükümet 330 trilyon lira
olarak bütçeden ayırdığı gelir
desteğini 285 trilyon liraya indirdi.
C ETKINLİKLER YAPILACAK
Bugün, Dünya Çiftçiler Günü.
Uluslararası
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye Ziraatçi-
ler Derneği Başkanı tbrahim Yeddn, Türk tanmının so-
runlannı anlattı. Türk tanmının bitırildiğine dikkat çe-
ken Yetldn, "devielin Törkçiftçisme borçhı"duruma gel-
diğini vurguladı. Tanma yön veren kuru-
luşlann birer birer tasfıye edildiğini ve ta-
nm ülkesi olan Türkiye'nin kendisine yön
veremez noktaya geldiğini kaydeden Yet-
kin, "Tanm ülkesi Türkhe, 7 yılda 12 mil-
yon ton buğday ithal ettT diye konuştu.
Türkiye'dekı işsizlik sorununa çözümün
tanmla çözülebileceğine dikkat çeken Yet-
kin, sanayide bir kişilik istihdam için 80
bin dolarlık; tanmda ise sadece 3-5 bin do-
larlık yatınm gerektiğine dikkat çekti.
N E R E D E N NEREYE CELDİK
- Türkfje, geçmişte tanmsal üretinı açn
sından kendi kendine >eterii yedi ülkeden
biri olarak binnirdi Şu andadurum nasd?
İBRAHİM YETKİN - Türkiye de ta-
nmsal üretim 1930'lu yıllardan başlaya-
rak, 1980'lere kadar süreklidiyebileceği-
miz bir gelişme eğilimi gösterdi. Ancak
1980'li yıllardaki, küreselleşme dalgası-
na hazırlıksız yakalandı. Bu dönemde ta-
nmsal teknolojinin hızlı bir gelişme içine
girmesiyle, Avrupa'nın gelişmiş ülkeleri
tanm ihracatçısı ülkelere dönüştü. 1980-
2002 arasında sanayi ve ulaşım üç kat, ti-
caret üç kattan fazla, tanm ise sadece yüz-
de 1.5 civannda büyüdü.
- Uygulanmakta olan IMF progranu
Türk tanmını nasıl etkilhor?
YETKİN- Türkiye, IMF ve Dünya Ban-
kası'nın baskılanyla üretimden vazgeçe-
rek iç pazannı dahi çokuluslu tekellere bı-
rakıyor. Bugüne kadar SEK, Et Balık,
Yemsan gibi kuruluşlar fıilen tasfıye edil-
di. Şu anda özelleştirilen işletmelerin bü-
yük bir bölümü kapahlmış bulunuyor. En
önemlisi bu kuruluşlar piyasayı düzenle-
yici bir işlev görüyorlardı; o işlev de or-
tadan kalktı. Sırada TEKEL, TÜGSAŞ, Şe-
ker Fabrikalan A.Ş. gibi asıl büyük kuru-
luşlar var. Bu politikalar sonucu, büyüme
yılı olarak ilan edilen 2003 yılında tanm
yüzde 2.5 oranında küçüldü.
Tanm
Oreticileri
Federasyonu
tarafindan 14
Mayıs 1984
yılında
Hindistan'da
yapılan genel
kurulda alınan
karar
sonrasında
"Dönya
Çiftçiler
Günü" olarak ilan edilen 14
Mayıs Türkiye'de de ilgili
kuruluşlann düzenleyeceği
eöanliklerle kutlanacak.
Bütün dünyada kutlanan 14
Mayıs'ı, üretim ve gelir kaybıyla
karşılayan Türk çiftçisi buruk
kutluyor. Doğal afetlerden dolayı
en az yüzde 50 hasann yaşandığı
findık, kayıst ve antepnshğında
ihraç pazarlanru yitirmekle karşı
karşıya olan çiftçinin, zaran da
karşılanmıyor. Tanmda ürün
sigortasının yaşama
geçirilmemesi nedeniyle güç
durumda kalan üreticinin gelir
kaybının yanı sıra Türkiye'nin söz
sahibi olduğu ürünlerde ihraç
pazarlanrun yitirilmesi riski de
bulunuyor. Türkiye Tanm Kredi
Kooperatifleri Merkez Birliği
Yönetim Kurulu Başkanı İlhami
Teke, dünyayı tehdit eden açlık ve
yetersiz beslenme sorununun
tanmsal üretimin arttınlmasıyla
çözüleceğini söyledi.
7oO BİN KİŞİLİK İSTİHDAM
- Bu poHtikalann pratikteki sonuçlaru.
YETKfcV- 1986'da 19 milyon ton olan
buğday üretimi 2002'ye geldiğimizde yi-
ne 19 milyon tondur. Geçen yıl bu rakâm
değişmemiştir. Aynı dönemde mısır üre-
timi 2.3 milyon tondan 2.1 milyon tona,
ayçiçeği 940 bin tondan 850 bin tona düş-
müştür. 1998 'de 22 milyon ton olan şeker
pancan üretimi 2002'de 16.3 milyon tona
inmiş, pamuk üretimi aynı dönemde aşa-
ğı yukan sabit kalmıştır. Türkiye her yıl
700 bin kişilik istihdam yaratmak zorun-
da. Sanayide bir kişilik istihdam için en az
80 bin dolarlık yatınm yapmak gerekiyor.
Oysa tanmda 3-5 bin dolarlık bir yatınm-
la bir işçiyi istihdam etme olanağı var.
- Tanmsal üretimin düşmesi dış tkaret
dengelerini nasıl etkilhor?
YETKİN - Türkiye" 1995'ten bu yana
her yıl 4 milyar dolar civannda tanm ürü-
nü ithal ediyor. 1995-2002.yıllan arasın-
da toplam buğday ihracanmız 6 milyon ton
civannda iken ithalatımız 12 milyon tona
yakındır. Bu durum da göstermektedir ki
Türkiye buğday da dahil olmak üzere net
tanm ürünleri ithalatçısı birülke haline gel-
miştir. 2003-2004 sezonunda Türldye'nin
yaklaşık 500 bin ton pamuk ithal etmesi
bekleniyor. Buna karşılık aynı dönemde ih-
racatımız 60 bin ton civannda olacak.
DESTEK ORANI ÇOK DÜŞÜK
-Gelişmiş ülkeierde desteldeme uygula-
malan nasıl?
YETKİN-2002-2003 sezonunda Tür-
kiye pamukta kilo başına 3 Cent prim ve-
rirken, ABD 24. Yunanistan 59 Cent prim
veriyor. Avrupa Birliği, bütçesinin yüzde
50'sini tanmsal desteldere ayınyor. Tür-
kiye'de, 2004 bütçesinde tanmsal destek-
ler 3.7 katrilyon olarak açıklandı. Bu rakam bütçenin
yüzde 2.3'ü; GSMH'nin ise yüzde l'ini bulmuyor.
ABD'de, fert başına destek, Türkiye'dekinin 35 katı.
r
T
n
anmdaki sorunlara dikkat çeken İbrahim
J. Yetkin, Türk tanmına yön veren kuruluşlann
tasfiye edildiğini söyledi. Bir tanm ülkesi olan
Türkiye'nin 7 yılda 12 milyon ton buğday ithal
, ettiğine değinen Yetkin, 1980-2002
.' arasında sanayi ve ulaştırmanın üç kat,
ticaretin üç kattan fazla, tanmın ise yalnızca
yüzde 1.5 civannda büyüdüğünü belirtti.
atın alma gücü on yılda yüzde 32 azaldı
tZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Üreti-
ciler, 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü 'nü bu-
ruk kutluyor. Türkiye 'deki üreticilerin satın
alma güçlerinin 10 yıl öncesine göre yüzde
32 oranında azaldığı belirtilerek tanm politi-
kalannın yeniden gözden geçirilmesi gerek-
tiği vurgulandu
Izmir Tkaret Borsası 'ndan (tZTB) Dünya
Çiftçiler Günü nedeniyleyapılan açıklama-
da, giderek yoksullaştırüan üreticinin "gü-
- Tanmsal KİTlerin zarar ettiği iddialan gerçek mi?
YETKİN-Tanmsal KÎT 'lerin zarar etmesi için müm-
kün olan her şey yapılıyor. Örneğin Et Balık Kuru-
mu'nun (EBK) 550 milyon dolara yakın zarar ettiği id-
dia ediliyor. EBK'nin, Hazine'den bu miktarda para al-
dığı doğru; ancak bu EBK'nin zarar ettiği an-
lamına gelmiyor. EBK'nin ıçe-
risinde TURBAN, ÇlTO-
SAN, SEK, Yem Sanayi.(
Testaş, Meybuz gibi fıilen ,
kapatılmış ya da boşaltıl-
mış çok sayıda KİT kalıntısı var. Bunlann
zararlan. EBK'nin üzerine yıblıyor.
- TEKEL'in özelleştirilmesi gündemde.(
Bir süre önce çıkanlan Tütün Yasası ile bir iliş-
Idvarmı?
YETKİN - Tütün Yasası "nın yürürlüğe girmesinin
ardından 2002-2003 yıllan arasında, Ege'de tütün eki-
ci sayısı yüzde 33 azaldı, üretimde ise yüzde 8.8"lik
bir azalma meydana geldi. Karadeniz Bölgesi"nde"
ekici sayısındakı azalma yüzde 25, ürün miktanndaki
azalma ise yüzde 11 düzeyinde. Üretimin arttığı tek
bölge Güneydoğu Bölgesi; ancak önümüzdeki yıl TE-
KEL'in kotayı kaldırarak alımlardan çekilmesiyle ihraç
imkânı olmayan bu bölgede tütün üretimi tarihe kanşa-
cak. TEKEL, ülke ekonomısine 2003 yılı sonu itibany-
la yaklaşık 6 katrilyon lira civannda kaynak sağlayan.
yıllık 3.5 milyar dolar civannda artı değer yaratan bir
kurumdur. Satıhnak istenen TEKEL, 500 Büyük Firma
sıralaması içerisinde 2002 yılında 9. sırada yeraldı.
-Geçenyıhnen çoktarüşılan konulanndan biri deçift-
nünü"kutlayacak gücü kalmadığı belirtildi.
İZTB Yönetim Kurulu Başkanı Tuğrul Ye-
mişçi, borsa uzmanlanmn yaptığı araştırma-
laragöre üreticilerin satın alma güçlerinin
10yıl öncesine oranla yüzde 32 oranında
azaldığının anlaşıldığını kaydederek "Bu
oran sebze üreticilerindeyüzde 25, tarla bit-
kileri üreticilerindeyüzde 34, meyve üretici-
lerindeyüzde 24, hayvancılık yapan
üreticilerde de yüzde 43 'e ulaştyor" dedi,
çi borçlarry dL Borçlar yeniden yapılandınldı, ya sonuç?
YETKİN - Geçen yıl gerçekleştirilen yeniden yapı-
landırma öncesinde çiftçinin Ziraat Bankası ve Tanm
Kredi'ye olan borcu 4.8 katrilyon TL civanndaydı. Al-
dığımız bilgilere göre 30 Nisan itibanyla 4876 Sayılı
Kanun'dan yararlanan üretici sayısı 220 bindir. Kanun-
dan yararlanma oranı yüzde 85 düzeyindedir. Yeniden
yapılandırma sonrasında Ziraat Bankası'nın üreticile-
re açtığı tanmsal kredi kullanımında yüzde 300 oranın-
da artış olması olumlu gelişmedir.
DEMELER ZAMANINDA YAPILMIYOR
- Çiftçinin şu anda devletten alacağı var mı?
YETKİN- Türkiye'de 2002 yılında çiftçıye
toplam prim bedeli olarak 315 trilyon TL öden-
mişti. 2003 yılında yapılması gereken ödeme
henüz yapılmadı. 2004 yılı bütçesinde toplam
prim bedeli 265 trilyona düşüriildü. Doğru-
dan Gelir Desteği ödemeleri de zamanında
yapıhnıyor. Çiftçinin 2003'ten kalma 1 kat-
rilyon 330 trilyon alacağı var. 2004 yılı ödemeleri hiç
yapılmamışür. 2003 yılında ödenmesi gereken mazot pa-
rasından da çiftçinin 330 trilyon alacağı mevcuttur.
- Tanm deyince ha>>ancdık da gündeme geKyor. Hay-
vancıhkla il^B son geüşmeler ne durumda?
\TTKİN - Serbest pazar politikalan nedeniyle Türk
hayvancılığı büyük bir darbe yedi. Ikinci bü>aik darbe,
Et Balık Kurumu kombinalannın büyük bölümünün
özelleştirilme sonucu kapatılmasıyla geldi. 2001 krizi
sırasında besicilere verilen kredi faizlerinin yüzde 200'le-
re ulaşması ise hayvancılığa vurulan son darbe oldu.
DUZYAZI
ORHAN BİRGİT
Alın Size Tek Partili
Hükümet.
3 Kasım seçimlen öncesinde iş çevrelerinden kay-
naklanarak, dalga dalga tüm ülkeye yayılan tezi hatır-
layınız. Koalisyonlann istikrarsızlık getirdiğini söyle-
yenler, güçlü ve hızlı karartar alabilecek ve tek parti-
den oluşan bir iktidar istiyorlardı. Demek, toplumsal
olaylarda da eşref saat denilen şey olabiliyor ki; rah-
metli Sakıp Sabancı'nın da öncülerinden olduğu bu
istek, sandıktan bir Alaaddin Lambası gibi çıktı. Yeni
parlamento iki partiden oluşmakla kalmadı. Seçme-
nin oylan, "dediğim dedik" diyebilecek sayıda millet-
vekiline sırtını dayayan bir hükümete ülkenin kaderini
teslim etti. Klasik demokrasi tanımı içinde, güçlü bir
başbakan ve hükümet, özlenilen istikran elbette ge-
tirmelidir. O güçlü başbakan, şifasız hastalara derman
dağrtabilecek bir on altıncı yüz yıl sihirbazı gibi karşı-
lanmanın başını döndüreceğini fark edemeden, nere-
deyse tüm dünyayı dolaştı. Bu dolaşmalardaki ilişki-
ler, karnesine birer fetih oiayı gibi yazıldı. Cumhurbaş-
kanlan ve başbakanlar ile ikili görüşmelerde onlara
küçük isimleri ile seslenmesi, bizim kamuoyumuza
görülmemiş başanlar olarak nakiedikji. Yanm yüzyılı aşan
meslek yaşamımda, sıkça rastladığım alkışçı kalem-
lerin bugünkü temsilcilerinin yorumlan ile sadece ikti-
dann güçlü başına değil, topluma da doping verildik-
çe, 3 Kasım öncesinin istikrarsız koalisyonlanna rah-
met bile okumak kimsenin içinden gelmedi.
Çoğunluğun çoğulculuğa meydan okuyuşu
Arada bir ufukta küçük krizler bile görünse, borsa
tahtası o krizlerden iş çevrelerinin paradan para kazan-
malarının örnekleri ile renkleniyordu. AB kapılannın
Erdoğan'a açılacağını sabah akşam bir serap gibi bi-
linçaltlanmıza işleyenler, Kerkük'ten Kıbrıs'a, askerle-
rimizin başına çuval giydirtme operasyonundan, llım-
lı Islam Cumhuriyeti görüntüsünün alışkanlık haline
getirilmesine değin bir dizi emrivakiyi sindirmemiz için
toplumu adeta terapi seanslanna yatırmaktan geri kal-
madılar. Bu son adımın, eyfeme geçirilmesi için imam
hatip liselerinin önünü açma operasyonu, Borneo ata-
sözündekiO ağaca tırmanan maymunun öyküsünü
anımsatırcasına Başbakan'ın ağzındaki baklayı çıkart-
tırdı. "Açtl susam" diye sabah akşam AB kapısını ça-
lan Başbakan ve ekibine göre "çoğunluk, çoğulculu-
ğun önünde" olmalıydı. önceki gün, tüm uyanlara ku-
lak tıkayan AKP çoğunluğu 17 saatlik bir Meclis ma-
ratonunu, milletvekillerine sabah çorbası ve kuliste
dolaştınlan garsonlann dağıttığı meyve ikramı arasın-
da noktalamış. Istedikleri yasayı, Genelkurmay'ın is-
tediği değişikiiği yaptıklannı da söyleyerek, 4'e karşı
254 oyla kabul etmişler. Aslan AKP'li milletvekillerini,
seçmenlerıne 3 Kasım'dan önce verdikleri sözü yeri-
ne getırdikleri için kutlamak gerekiyor. Ancak bir iki kü-
çük hatırlatmayı da ekleyerek. Madem bu kadar, per-
vasız bir meydan okuma ile tam bir sürat delisi öme-
ği verilıyor ve toplumun tüm kurum ve kuruluşlan ile
köprüler atılıyor. Niçin o arada, üstelik yanlış ve aldat-
maca bir çıkış yapılarak Genelkurmay Başkanlığı'nın
istemi doğrultusunda 1. maddede değişiklik yapıldı-
ğından söz ediliyor. O değişiklik, tasanda 15'e indiril-
mesi öngörülen YÖK üye sayısının Genelkurmay tem-
silcisinin de eklenerek 16'ya çıkartılmasıdır. Ancak
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin "ahid" olarak nitelendirdiği
itirazı, Yüksek öğretim Kurulu'nda bugün emekli bir
Hava Korgenerali ile temsil edilip edilmemesi ile mi sı-
nıriıdır? Yoksa devrim yasalan arasında sayılan Tevhidi
Tedrisat Kanunu'nun imam hatipler yasası ile delinme-
sinden duyulan kaygılar mı "ahid" denilen açıklama-
nın ana gövdesinde otunnaktadır? Yasa, dün TBMM
Başkanı'nın imzası ile Cumhurbaşkanlığı'na sunuldu-
ğuna göre, Sezer'in incelemesi için on beş günlük sü-
reç 13 Mayıs'ta başlamış demektir. Cumhurbaşkanı o
sürecin son saatlerinde veto yetkisini kullanırsa, 27 ya
da 28 Mayıs günleri bir kez daha görüşülme isteği ile
TBMM'ye geri dönecektir. O arada toplumumuzun
Başbakanca hiçe sayılan kurum ve kuruluşlannın, top-
lantı ve yürüyüş haklannı kullanmalan, gerginliğin Tan-
n korusun istenmeyen ölçülerdeki olaylara dönüşme-
si kuşkulan, elbette ekonomi dünyasını daha da tedir-
gin edecektir. Neyse ki, hükümetin içinde Adalet Ba-
kanı Çicek gibi, açık sözlü kimseler de var! Sayın Ba-
kan "Hata yaparsak mahkemeler düzeltir" açıklama-
sıyla, o tedirginliği gidermeye mi çalışıyor? Yoksa, ki-
mi yerlere "Endişe etmeyin. Biz aıka bahçemize bu
ağacı dikmek zonındaydık. Anayasa Mahkemesi'nin
gereğininasıl olsayapacağını da bilerek" mi anımsat-
masını görevleri arasında sayıyor? Doğrusu ben de an-
lamış değılim. Adalet Bakanı, hata düzeltme yeri ola-
rak algıladığı yargının, her zaman sadece yanlışı dü-
zeltmekle yetinmeyeceğini; o yanlışı üstelik kasrtlı ola-
rak yaptıklannın kanıtlannı verenleri cezalandırabilece-
ğini de unutmamalıdır.
• • •
Çetin Altan, TİP Milletvekili olarak TBMM kürsüsün-
de yaptığı bir konuşmada, dönemin iktidannı kaste-
derek bu Bomeo ata sözünüf) anlatmış ve hızla ağaca
tırmanan maymunun poposunun görünmesinin en-
gellenemeyeceğini anımsatmıştı.
Faks: 0212- 677 07 62 obirgit@e-kolay.net
ÜUcücü başkana tecavüz suçlaması
• lstanbul Haber Servisi - Istanbul Ülkü Ocaklan
Başkanı Levent Temiz, Emınönü'nde H.A. adlı ka-
dına tecavüz ettiği iddıasıyla lstanbul Cumhuriyet
Savcılıgı'nda ifade verdıkten sonra serbest bırakıl-
dı. Temiz, adlıyeden aynlırken basın mensuplanna
yaptığı açıklamada, "Şahsıma yapılan ıftira sadece
bana değil, tüm Türk milliyetçıJiğine karşı yapıl-
mış bir şeydır" dedi. H.A.'nın olaya ilışkin pohse
verdıği ifadede, 3 Mayıs 2004 tarihinde dövülerek
teca\
r
üze uğradığıru söylediği öğrenildi.
'Dinlep ve Bamş Sempozyumu'
• MARDÎN (Cumhurrvet) - Kültürlerarası Diyalog
Platformu taranndan düzenlenen "'Hz. tbrahim'ın
Aydınlığında Dınler ve Banş'" sempozyıunu, Mar-
din Kasımiye Medresesfnde yapıldı. SempozjTima,
Içişleri Bakanı Abdülkadir AJcsu, Fener Rum Patri-
ğı Bartholomeos, Türkiye Hahambaşısı îshak Hale-
va, Vatıkan Şark Kiliseleri Bakanı Kardinal Ignace
Moussa Daoud, Türkiye Ermenileri Patnği II. Mes-
rob, Diyanet tşleri Başkan Yardımcısı Muhammed
Şevki Ayduı katıldı. Çan sesleri eşliğınde "ezan"
okunmasıyla başlayan sempozyumda, 3 dinin tem-
silcilerinin oluşturduğu koro ılahiler söyledi.
'Dicle'ye Kardeşlik Köprüsü'
• ANKARA (Cumhoriyet Bürosu) - Türkiye ünıver-
sıte öğrencilerinın ortak sorunlannın yine öğrenciler
taranndan irdelenmesi amacıyla düzenlenecek "OD-
TÜ'den Dicle'ye Kardeşlik Köprüsü Projesi" bugün
başhyor. Ankara'ya gelecek olan Dicle Ûniversitesi
öğrencilen, sanat etkinliklerinde bulunacak.