Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 14 MAYIS 2004 CUMA
14 J v LJ l_i 1 LJ J \ kulturıa cumhuriyet.com.tr
liyatromtıza dirilik aşılayan VasıfÖngören 714 Mayıs 1984 'te Hollanda
9
da yitirmiştik
Ardından yirminci mayısÇTELİKBİLGE
Türkije'de mayıs, g^izelım ınsanla-
rın yaprak dokümü mevsımı olup çık-
t ı ! boğanın sonbahan yeni tıyatro
mevsunınin körpe günlenne denk ge-
liyor, yaz başıysa güzelım yaratıcı-
lıklan alıp götürüyor. H. Taner. Er-
bulak. Vasıf... ve daha nıce ıçtenlik-
li usta. bizı oyunlann anısına terk
edip gidıyor.
Bizimtiyatro, SemaverKumpanya;
salonumuzda Yeditepe Oyunculan
öncülüğünde daha yenı andık Altan
Erbulak'ı. Bız sezoniinson oyununu,
Cuma Boynukara'"nın Mem ile
Zin'ini çalışırken, Cuıma "Mayıs gel-
di, Vasıfı hatırlamadan. söze dök-
meden mi geçeceğLz" diye sordu:
"Dışarıda ne yaptınız, anlat!" dedi
Tıyatro ve tiyatrocu, toplumsal bel-
leeımizın dıri yanıdır. unutmaz. Ha-
dfÇaman. 14-15-16 ve 22-23 Ma-
yıs'ta salonunu Vasıf anısına açıyor.
"Oyun Nasü Oynanmalı" provala-
n çoktan başladı. Tiyatrocu ana-baba-
nın tiyatrocu kızı A_slı ÖngörenTe
birlıkte, yırmıncı ölüm yılında an-
mayla yetınmek yenne, Vasıf 'ın Türk
tiyatrosuna aşıladığı diriligi tartışma-
ya açmak için hazırlık yaparken anne-
si Nuran O k t a r ı da lstanbul'un er-
guvan ve gelincik ve karanfil kokan
yaslı mayıs toprağına bıraktık.
Amsterdam günlerl...
Cuma"nın sorusuna genış ve derın
karşılıkJar verecek, Öngören ve oyun
metınleriyle tanışmış genç yaşlı çok
usta var Türkiye'de. Bana, belki öm-
rünün son üç yılından -tıyatro okulu-
nu kurduklan ilk günlerden 1984 Ma-
yıs'ında o sabah erkenden. yanm ka-
İan ve sonradan imec e ile tamamlanıp
oynanan son oyunu' Yeni NesiT üze-
rine Meral Taygun ve Tahsin tncir-
ci ile tartışırken, ömründe bırakmadı-
ğı ince belli çay bardağı aniden elın-
den düştüğü ana kadar- Amsterdam
günlerinden söz etmek düşer.
Yine yeni bir tiyatro mevsimi açı-
lırken '82 sonlarında, Amster-
dam'da. ülkenin kültür bağlamında
en kenarda kalmış göçmen dili Türk-
çede bir güzel rüzgârdır estı. Vasıf ile
Meral Taygun'un tiyatro okulu kur-
makta olduğu duyuldu. Hollanda'nın
göçmensever çevreleri, ilk başta gö-
çün savrulmuş getto çocuklan için
'iz Vasıf Usta'yı
anarken, Oyun Nasıl
Oynanmalı'nın kurallan,
kolayca hırçınlığın
kıskacmda fırsata aç-
gerçeğe kör, üşengeç
zihnimizi uyandıramıyor
bir tûrlü; ama yeni
yanşmalarda yeni 'kazan-
kazan' kurbanı adaylan
üretip duruyor...
'artist' okulu açıldı sandılar.
Çok geçmedı, memleket varoşla-
rının ezik çocuklan, varoluşlannı
yeniden tamamlamayı öğrenecek-
leri bir sanat-hayat-felsefe yuvasın-
da olduklarını kavradılar. Rüzgâr
geniş çevreye yayıldı, iki yılhk eği-
tim dönemı, yeni oyunlann sahne-
lenmesiyle iç içe geçti. Göçün bü-
tün aydınlanma heyecanı Vasıf Us-
taTı tiyatro çe\Tesinde bütünleşti.
Brecht'm 'Kural ve Kuraldışı'
metnini önümüze koydu; bu arada
benim gibi göçün kurak zemininde
bunalan memleket eskilerini de zih-
nimizin dalgınlığından çekip aldı.
Daha önce tiyatro bilimleri oku-
muşluğum, Paris'te yapmışlığımpas-
lanıp giderken toparlandım. 0 çahş-
maya göbeğınden, kenanndan katılan
herkes, çok şey kazandı. Hollanda ve
Avrupa tiyatro evrenınden kopuk de-
ğildik. Ciddi eleştiri ortamı, "Bu göç-
menlerin Brecht ile alışverişi ne o-
la ki!" diye meraklandı.
Brecht İle kazanılan
Bir söyleşide Vasıf'ın verdığı kar-
şılık, hatırladığım kadanyla şöyley-
di: "Türk göçmenin katharsis ile
avutulmaya razı geleceğini sanıyor-
sunuz. Halbuki yabancılaştırma
efektini anlayıp Brecht'i kavraya-
rak kazanacakları koca bir yaşam
var!" Oyunlan sadece tıyatrosunu
değıl memleketı sarsmış, bilmem şu
kadar dile çevnlmış hocarun tavrında
ne "dağlar yarattım" gururu ne de
Evropa'nın göç ortamı seçkinlerine
sunduğu kolaylıklardan yararlanma
hevesi vardı. Bitmez tükenmez ener-
jisiyle yirmi dört saatin tümünü tiyat-
roya ve çevresinin 'kendini kavrayıp
olgunlaştırma" çabasına veriyordu.
Ardından Zengin Mutfağı geldi.
Gencecık Cahit Ölmez'i hatırlıyo-
rum. 0 kadar dersin, bilgilenmenin
heyecanı üzerindeydi. Rol dağıhmı
açıklandı; oynayacağı delikanlının.
giderek faşizmin rnaşası olacağını du-
yunca ısyan etti. Öyle ya, o devrim-
cıydi. faşisti oynayamazdı! Içten kar-
şı çıkışı ona -ve bize- oyunculuğun
öteki yanını, özgür zihinli olmanın ge-
reğini öğretmiş oldu. Çıktı ve pek gü-
zel oynadı. Bana o çalışmalardan ka-
lan en güçlü tiyatro -belki de yaşam-
dersi, yöntem ile önyargıyı birbirine
kanştırmamayı öğrenmek oldu. Esas
yanıltma oyunu da burada, yönteme
karşı yaygınlaştınlan önyargıda değil
mi? Bir yandan tiyatro yapıp öğrenir-
ken öte yandan günlük ekmeğimizi
kazanma savaşı veriyorduk. Payıma
Cahit Berktayın müthiş kişiliğiyle
yerli yabancı entelektüelin uğrak ye-
ri haline getirdıği yerde barmenlik
yapmak düşmüştü. Provalardan çıkar
çıkmaz Usta öne, tabureye ilişiyor,
ben arkada servıse girişiyordum.
Türkçeyl parlatan adam
Gözlem, yöntem, dramaturgi ders-
leri başlıyordu. Arada, "Pekt göçme-
nin memleket polirikasında sorum-
luluğu ne olacak?" diye atılan lafla-
ra, "Ustyapısız olmaz!" diyordu. Öy-
le değil mı^ Sonunda göç kaderinin
adı 'En Alttakiler' olmadı mı! 0 ka-
dar yabancı sanatçı ve entelektüel ara-
sında; Felemenkçe, Fransızca, Al-
manca. Ingilizcenin ortasında Türkçe,
Vasıf'ın ağzında estetık ve felsefe di-
li olarak nasıl da parlıyordu...
Bu arada, Fransız ahçıdan yetişme
Afyonlu Ramazan Çatalgöl. göçün
dağdağasında aradığı berrak akıllı ho-
cayı buldu, diğer yeteneklı Anadolu
çocuklanyla birlikte kadroya katıldı.
Vasıfı yitirdikten sonra .Amster-
dam Tiyatro Okulu sanat yönetmeni
olan M. Taygun'un desteğiyle öncü
eğitimin ardından o gençlerin, arala-
nna birçok yenileri de katılarak Hol-
landa'da gerçek 'üstyapıya' tırmanıp
sanat eğitiminden geçtiğim gördük.
Şimdi kırklı yaşlannı sürerken ve
Hollanda ve Belçika sahnelerinde ye-
n olan Ali Çifteci, Cahit Ölmez,
Funda Müjde. Şaban Ol. o büyülü
dönemin gençlerinden.
Vasıf Usta'yı anarken Asiye.. de-
sek, şimdi 'Asiye' olabilmek marifet
sayılıyor. Almanya Deften'ne dön-
sek, 'defteri dürülen' bıziz. Otuz yıl
önceden bize seslenen Oyun Nasıl
Oynanmalı'nın kurallan, kolayca hır-
çınlığın kıskacında fırsata aç-gerçeğe
kör üşengeç zihnimizi uyandıramıyor
bir türlü; ama yeni yanşmalarda yeni
'kazan-kazan' kurbanı adaylan üre-
tip duruyor... Ancak başka bir tiyatro-
ya ve yaşama aday başka gençler ye-
tiştiren pınar hiç kurumuyor.
Emeğinle çokyaşa, VasıfÖngören.
± ARJN, HARBİYE'DEKONSER VERİYOR
Grup Yorum'la
4
Bir Masal Gecesi'
tstanbul Haber Servisi -
Türkiye'de. muhalif müziğin
güçlü seslerinden "Grup Yo-
rum"un yann akşam Harbıye
Cemıl Topuzlu Açık Hava fi-
yatrosu'nda vereceği konserde,
tiyatro oyunlan ve danslarla
çağlar boyu toplumsal mücade-
le anlatılacak.
"Bir Masal Gecesi" adında-
ki konserde Prof. Dr. Toktamış
Ateş, Nâzım Hikmefin "Ku-
vayı Milliye Destanı"ndan bir
bölüm okiıyacak. Vedat Sak-
man, Truva Savaşı'na ilişkin
bölüm için hazırladığı besteyi
ilk kez seslendirirken Bilgesu
Erenus hem bir şarkıyla hem
de destan içindeki rolleri ile
sahne alacak. Konserde ilkçağ-
lardan bugüne uzanan yolcu-
luk, llyada Destanı'yla başla-
yacak Truva Savaşı ve Spartalı
savaşçılann. Ateş Geçıtleri'nde
Perslere karşı verdikleri savaş-
la sürüp Anadolu'ya geçecek.
Grup Yorum'a sahnede Şef Le-
vent Çoker'in yönetiminde bir
orkestra eşlik edecek.
Tiyatro sanatçılan Isnıail
Yıldız, Metin Coşkun, Deniz
Şen'in de yer alacağı "Bir
Masal Gecesi"nin yönetmen-
liğini tiyatro sanatçısı Murat
Şen üstlendi. Destamn içinde
yer alan, Nâzım Hikmet'in
"Süleymaniyeli Şoför Ah-
med"in hikâyesinin anlatıldı-
ğı bölümün yönetmenliğinı
Şakir Gürzümar yaparken
dans koreografisini ıse Kor-
han Başaran düzenledi.
'Cosi fan tutte'
Nederland
Dans Theather
Topluluğu
• 4 Haziran'da şef Gürer Aykal yönetimindeki Borusan Istanbul Filarmoni Orkestrası'nın Aya
îrini'de vereceği konserle başlayacak olan festival, 8 Temmuz'da Piccolo Teatro di Milano'nun
sahneleyeceği Mozart'ın 'Cosi fan tutte' operasıyla kapanacak. Festivalde tlhan Usmanbaş'a
Yaşam Boyu Başan Ödülü sunulacak.
ARTİUM SANAT EVÎ'NDE 16 MAYIS'TA
Gelenekselden çağdaşa
Türk yapıtları satdıyor
Kültür Servisi - Artium
Sanat Evi, 16 Mayıs'ta Esma
Sultan Yahsı'nda düzenleye-
ceğı müzayedede sanatse-
verlere geleneksel ve çağdaş
Türk resım, seramik ve hey-
kel sanatı örneklerinden 196
yapıt sunacak. Yanna kadar
Artium Sanat Evi'nde sergi-
lenen bu yapıtlar arasmda y-
er alan Namık İsmail'in es-
kı Türkçe imzalı 1923 tarih-
li Beylerbeyi SahUi konulu
peyzajı 36 milyar, Hikmet
Onatın Üsküdar'da Ah-
şap Evler konulu eski Türk-
çe imzalı yağlıboya tablosu
30 milyar. Edip Hakkı
Köseoğİu'nun Manoljalar
konulu natürmortu 20 mil-
yar liradan satışa sunulacak.
(0 212 291 0132)
Fikret Mualla'nın 'Kumpanya-
cılar" adlı çalışması kâğıt üzeri-
ne linoleum baskı 44.5x36 cm.
32. Uluslararası Istanbul Müzik Festivali programı bu yıl da dopdolu
Müzikşöleni başlıyor
Kültür Servisi - Istanbul Kültür ve
Sanat Vakfı'nın bu yıl 32. kez düzen-
lediği Uluslararası tstanbul Müzik
Festivali'ninprogramı açıklandı. Fes-
tival 4 Haziran akşamı şef Gürer Ay-
kal yönetimindeki Borusan Istanbul
Filarmoni Orkestrası'nın Aya îri-
ni'de gerçekleştireceği konserle baş-
lıyor.
Orkestra, konserinde doğumunun
100. yıh nedeniyle çeşitlı etkinlikler-
le anılan besteci Cemal Reşit Rey'in
'Enstantaneler'ini, Bahar Sun'un
'Bahar Şenliği'ni ve gecede kendisi-
ne 'Yaşam Boyu Başarı Ödülü' su-
nulacak olan tlhan Usmanbaş'ın
'Orkestra için Müzik, 02/B7' adlı
yapıtını seslendirecek.
Cünde 27 etkinllk
Festival programında; bir korolu 4
orkestra konseri, 2 opera temsili. 7 o-
da orkestrası konseri, 5 resital, 5 oda
müziği konseri, 2 dans gösterisi ve 2
açıklamalı müzik dinletisı ohnak üze-
re toplam 27 etkinlik yer alıyor.
Festivalin önemli etkinliklerinden
biri ise 8 Temmuz günkü kapanışında
Piccolo Teatro di Milano'nun sahne-
leyeceği Mozart'ın Cosi fan tutte
operası. Festivalin teması, bu yıl ba-
rok müzik ve onun değişik ülkelerde-
ki yansımalan olarak belirlendi.
Bu kapsamda şef Giovanni Anto-
nini yönetimindeki Basel Oda Or-
kestrası eşliğınde Barbara Bonney
bir konser verecek.
Piyanist Mikhail Pletnev'in resita-
li, geçen yıl büyük ilgı gören şef Lo-
rin Maazel'ın Filarmonica Arturo
Toscanini ile vereceği konser. Katia
/ Marielle Labeque pıyano ikilisinin
dinletisinin yanı sıra Şefika Kutluer
de Berlin Filarmoni Orkestrası üye-
leri ile birlikte bir konser verecek.
Nederlands Dans Theather Top-
luluğu ünlü koreograf Jiri Kylian ve
Johan Ingerin yorumladığı 'Sinfo-
nietta', '\Valking Mad' ve 'VVings
Of Wax' adlı yapıtlarını sahneleye-
cek.
Bu yılın yenilikleri arasında 'Ödül-
lü Piyanistler Konserleri' yer alıyor.
Üç konserlik bu dizide, îstanbul Kül-
tür Festivali'nin Kraliçe Elisabeth
Vakfı ile yaptığı anlaşma sonucunda,
dünyanm en saygın yanşmalanndan
biri olan Kraliçe Elisabeth Piyano
Yanşması'nda geçen yıl ödül alan sa-
natçılar çalacak.
Blletler 22 Mayısta satışta
Festivalin biletleri, bu yıl 10 ve 150
milyon arasmda değişiyor. Biletler 22
Mayıs Cumartesi gününden itibaren
Biletix satış noktalan ve Atatürk Kül-
tür Merkezi'nde satışa sunulacak. Ay-
nca, 2 Haziran Çarşamba gününden
itibaren her gün 10.00-17.00 saatleri
arasmda Ara Irmi Müzesi girişinden
de sağlanabilecek.
ID Lale Kartı üyelerinın bilet rezer-
vasyonlan 19-21 Mayıs tarihlerinde
yapılacak. Festival kitapçığı, 15 Ma-
yıs Cumartesi gününden başlayarak
AKM gışesi, Istanbul Kültür ve Sanat
Vakfı'nın yam sıra 2 Haziran'dan iti-
baren de Aya Irini Müzesi 'nden satı-
şa sunulacak. (0 212 334 07 00)
YAZI ODASI
SELtM tLERt
30 Nisan 2004
O gün benim doğum günümdü.
Doğum günlerini, özel günleri sevmem. fîü-
yamdaki Sofralar'da yazmıştım, bu uzaklık eski-
lere dayanır, çocukluğuma.
Heyecanla beklediğim doğum günü pastam,
birdenbire, hiçbir sebep yokken üzüntü olup çık-
mıştı. Pudraşekerli, vişne likörlü, kakaolu, ba-
demli bir pastaydı. Mumları da cabası.
Gelgelelim alıp başımı gitmek istiyordum. Pas-
tadan, evden, insanlardan kaçmak. Bir köşede
gizlenip kalmak...
Yıllar sonra, Memet Fuat'ın eşsiz çevirisinden,
Katherine Mansfield'ın unutulmaz öyküsünü
okudum: "Garden Parti", öykü sanatının bir do-
ruğudur.
Doğum günlerinde, özel günlerde, yıtdönümle-
rinde birileri sevinirken, pek çok başka kişinin acı
çektiğini, hayatla boğuştuğunu "Garden Part/"yle
hissettim.
Çocukluğumda sebepsiz sandığım üzüntü an-
lam kazandı. Mansfield'ın öyküsünden sonraöy-
lesi günleri yok saydım.
Ama bu yıl, günler geçti, etkisinden kurtulama-
dığım bir doğum günü yaşadım.
Yaş elli beş, yolun yarısını geçeli epey. Nur-
gül'le Onur doğum günümde ille birlikte olalım
diyorlar, Turgay Fişekçi de onlara katılmış. Her-
kes doğum günümü 1 Mayıs sanıyor. 30 Ni-
san'dan kurtulmak için yalan söyledim yıllarca. 30
Nisan'ı ağzımdan kaçırıyorum.
Kuzguncuk'a, Dilek Demirci'nın sergisine gi-
diyoruz._ Yazı Odası'nda yazmıştım. Kuzgun-
cuk'ta, Ülkü Berber'in galerisinde güzel bir ak-
şamüzeri. Akşamleyin Mülkiyeliler Birliği'nde ye-
mek yiyeceğiz.
önce Artin Demirci geliyor, sonra Turgay Fi-
şekçi, sonra Kuzguncuklu yeni dostlarım: Necia
Sayın, Aii Tevfik Berber. Zeynep Kayserilioğ-
lu - Zeynep Hanım benim gibi Şişli'de oturuyor.
• • •
Ansızın hediyeler. Hepi topu bir iki kez gördü-
ğüm kişilerden sevgi yağmuru.
Mülkiyeliler'de Bihrat Mavitan da varmış. Eşi
ve çocuğuyla birtikte bızim masaya katılıyor.
Kocaman pastasına kadar unutulmamış bu do-
ğum günü bende şimdi gönül borcu. Hayatımın
en içten günlerinden birini yaşadım. Resimden,
edebiyattan konuşuldu.
Geç saat eve döndüm. "Garden Parti"y\ oku-
yacaktım. Bir kez daha. Yüreğimden gelmedi.
Bazı özel günler, sizden içtenliklerini esirgememiş
insanlarla farklı yaşanabilir diye düşünüyordum.
"Garden Partı"y\ bıraktım.
Birbirinden sevgili armağanlar içinde, Tur-
gay'ınki Variık Yayınları'ndan bir cep kitabıydı:
Yabancı. Albert Camus'nün romanı, 1953 yılın-
da yayımianmış bizde. Dilimize çeviren: Reşat
Nuri Güntekin.
Reşat Nuri Güntekin'in Yabancı'yı çevirdiğini
bilmiyordum. Epey şaşırdım. 1950 sonrasında,
ününün doruğunda, birbirinden değerli eserlere
imza atmış olgun bir romancı. Pek de öyle çevi-
riyle uğraşmamış. Ama Camus'nün Yabancı'sını
Türk okuruna kazandırmak istiyor.
Yabancı'yı öğretmenimiz Vedat Günyol'un çe-
virisinden okumuştum. O günleri anımsadım. Li-
se, gençliğim, yazarolmaktutkum. Camus-Sart-
re tartışmalan...
Yabancı'nın ilk paragrafı bana her zaman çok
çekici gelir. Ihtiyar cep kitabının üçüncü sayfası-
nı açtım:
"Bugün annem öldü, yahut belki de dün, pek
iyi bilemiyorum. Ihtiyarlar Yurdu'ndan bir telgraf
aldım: 'Anneniz öldü. Yann gömülecek. Hürmet-
ler.' Bundan bir mana çıkmıyor. Belki de dün öl-
müştür."
Işte Reşat Nuri'nin Türkçesiyle.
Reşat Nuri Güntekin, 1953'te kaç yaşındaydı.
Birkaç yıl sonra ölecek, galiba 1956'da. Albert
Camus ne zaman öldü... Sorular ve bastıran uy-
ku. ölümleri niye düşünüyorum ki?
Güzel bir akşamdı. Onu düşün Selim.
Uyuyakalmışım.
Önerilen
Kitap / VValter Benjamin Üzerine, T.W. Adomo,
Dilman Muradoğlu'nun çevirisi, Yapı Kredi Ya-
yınları, 2004.
K L L T U R # Ç İ Z İ K
K Â M İ L M A S A R A C I