19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 27 NİSAN 2004 SALI OLAYLAR VE GORUŞLER EVET/HAYIR Var OlabilmeGüçlüğü... OKTAY AKBAL Şu Gökova Rüzgârında... Zamana meydan okumak mı? Olaylara seyırcı kal- mak1 Aldırmamak dırenmemek, karşı çıkmamak, ka- fadan atmak çırkınhklerı Olası mı'? Hele sen tum ya- şamını gundelık çalkantılar ıçınde, kımı zaman tam or- tasında geçırmışsen1 Koşup geldım Gokova'ya1 Bır kurtuluş1 Bır kendı- ne gelış Sabah akşam TV onunde, gazete sayfaların- da bır şeylen bekieyış mı? Umutlann her zaman boşa çıktığını hâlâ oğrenemeyış mı'? Eskı yazılanmı okuyorum1 Bır başkası yazmış gıbı' Ellıler, altmışlar, yetmışler, seksenler, doksanlar, sonra yuzler Daha doğrusu sıfırdan başlamak aynı şeylere, aynı ınsanlara Tanık olduk, kımı zaman sanık, kımı zaman suçlu1 Gu- zel şeyler aramanın yannlann değışık tatlar, mutluluk- lar getırmesının beklentısı mı'? Olamayacak şey bekle- nebılır mı? Beklemek değıl, ozlemek1 Duşlenn gerçek- leşebılmesı Koşup degıl, uçup geldım1 Tek adım, tek bır bakış yet- tı çıkmazımdan kopmaya Bır hava, bır ruzgâr esti Ma- sallarda olur boyle şeyler1 Inanmayız1 Ama başka bır ruzgâr bu1 Anadolu'nun Ege'nın, Akdenız'ın ruzgân Kışının evrenını altust eden1 Hayır altust olmuş denge- nızı yenne getıren bır ruzgâr Unuttum hepsını, Kıbns'ı Denktaş'ı, Tayyıp'ı, Gûl'u, o çok efendı Ozkök paşamızı öfkelenmeler, kırılma- lar, yenılgılenn bunalmalan' Yok yok1 Gokova ruzgân dağıttı hepsını Yazmıştm, bılıyordum Ahtapotun kollanndaydık, kur- tulmak ıçın bır şey yapmıyorduk Tersıne, gelsın bızı ku- caklasın, her yanımızdan bızı sarmalasın dıye beklıyor- duk Farkında mı değıldık, uyuşturulmuş muyduk'7 Bınlen buyulemış mıydı bızı? Koskoca bır ulke, yetmış mılyon ınsan, geçmışın onur veren olaytan ınsanlan, kah- ramanlan Hepsı tanh yapraklannda, belleklerde Ama ne oldu bıze, dıye sormamalı mı mıyız7 Avrupalı mıyız? Olmak zorunda mıyız'? Avrupa dedı- ğımız gerçekten bır butun mu'? Avrupa bır gerçek mı, duş mu' Atatürk "Avrupalı olun" dedı mı bıze9 Ha- yır, çağdaş olmalıyız dedı Çağdaşlık, uygariık nerdey- se onu almak Kışılık, nıtelık kazanmak, kendın ol- mak, çağdaşlığın tum koşullannı elde eden târey olmak. Paralıya, elı sılahlıyateslım olmamak'? Gucun yetmı- yorsa da dırenmek sonuna dek Onlar oyle yaptılar 1 Onlar, dedelenmız, babalanmız Bır uyansalar da şoy- le baksalar 1 Pısınk, korkak, boyun eğık bır tutum 1 Pa- ralargelecek Avrupalı olacağız 9 Kendını kurtarmak, ış- sızlıkten, açlıktan, yoksulluktan kurtarmak, ınsanlann tek umudu olmuşsa, çare nedır'? Bın çare var, ama en onemlı olan, tek onur, onuriu olmak Şu bızım Kıbns polıtıkamız" Venp de kurtulacağımı- zısananlarfenahaldeyamldılar Canıgonulden, "evet" ya da "Yes be annem" dıyen yuzde altmış beş Kıbns- lı, Rumlann "Hayır bız sızı tstemıyonız" demesı karşı- sında bıraz utanç duymuyorlar mı? Bır kayalık ıçın sa- vaşı goze almamış mıydık"? Ya şımdı ıçıne duştuğumuz nedır^ Bılmedığımız, tek satınnı okumadığımız koşul- lara seve seve kabul dıyen bır halk 1 Ah, şu Gokova ruzgân 1 Bırak, duşunme dıyor 1 Yine de değışık goruşleryakamı bırakmıyor Şu Denktaş, Tur- kıye'de bır partının başına geçse, sağı solu toparlasa, Tayyıp'ler Gul'ler ıktıdannın karşısına geçse, onur, kı- şılık, nıtelık, ulusal duyarlık dersı verse, dıye duşunuyorum VedatGUNYOL B eş ayı hastanede kalınbağırsak amelıyatı geçırerek bugune ge- lebıldım Hastane, her aşama- da bır olum kalım sa\ aşıyla kar- şı karşıya getırır ınsanı Bır Fransız yazarkıtabında can çekışmekte olan başka bır Fransız polıtıka adamından soz ederken şoyle dokunakh bır olayı aktanr bızlere Bu buyuk Fransız polıtıka adamı olumle pençeleşmektedır Bın soruyoreğı- lerek "Efendim, ne duyuyorsunuz?" Yanıt şu "Var olabilmenin guçliığü içindeyim." As- lında bu bır can çekışmesının kıbarca dıle getınlmesıdır Buna halk dılınde "Can çe- kişivor, candan geçmek" dıyorlar Anado- lu'da Var olma bılıncı, bellı bır yaşam donemın- de \e de sonunda kendını gostermektedır Aslında kuçuk buyuk butun ınsanlar hasta- hkla pençeleşıp cebelleştıklen zaman bu- nun farkına \armaktadırlar, butun olup bı- ten budur Acaba hayvanlarda da boyle bır can çe- kışme var mır> Yanı \ar olmanın kaygısı Geçenlerde, televızyonda (Kurban Bay- ramı'nda olsa gerek) ıkı koçu, suruye suru- ye goruren kellıfellı adamlan gorunce "iş- te" dedım kendı kendıme "hayvanlarda da var olma güçlüğü varmış, meğer." Pekı,\ar olmanın bılıncıne gelmeden \ar- madan olenler yok mu dersınız^ Var In- sanlarda da, hay\anlarda da Hastanedekı konukluğumda bır hafta boy- lesı bır çekışmenın boğuntusunda yaşadım Halk dılınde bu çekışmenın turlu deyımle- n v ar Bu son nefes durumunu ıse halk şoy- le dıle gerınyor, orneğın Bır oykude okumuştum Anadolu'nun bır koyunde geçmektedır olay Olum doşeğın- de kadm can çekışıyor \ e kocasına durumu şu sozlerle anlatıyor "AM ört ki ölem." Ya- nı bu, can çekışmenın bır koy bolgesınde- kı dıle gerınlışıdır Ben kaç yaşında var olmanın bılıncıne erdım ve bu bılınçle kendı kendımle, bır çeşıt ka\ gaya nasıl tutuştum. bılmıyorum .Ama boylesı bır ka\ga gençlıkte bınde bır olmaktadır Hastanedekı var olma bılıncı, gel- gıt bır sure ıçınde boğazıma duğumlendı Ya- kın bır dostum, bu cebelleşme anını bana şoyle anlattı "Hocam, beno ana büyük bir üzüntüiçin- detanık oldum. Hastane, bayram dolayısry - la (1 Şubat 2004 Pazar saat" 14 00) \an ya- nya boşalmış. Eve gidemeyen, çok ağır has- talar, yakınlan ve hastane çahşanlanndan no- beti olanlann dışında kimse kalmamışü. Odamzuı kapısı ardına kadar dayalı (açık). Yanında kimseler yok. Soluk alıp verirken bile çok zorlandığuuz her halinizden bellrv- di: Üst baş açık, odanızda tek başına, zorîu bir kavganın içinde gibiydiniz." Bu ka\ ga benım tek başıma geçırdığım. bır olum kalım sav aşı mıydı9 Insanı bır an- da dunyasından alıp goturen kalp durması dışında, buyuk kuçuk her ınsanın başından geçebılır, bu kavga Ne mutlu bana ki, var olabilmenin güçlu- ğünü yenmiş biri olarak karşmızdayım yine. Aynı dostum bu- hafta sonra hastaneye benı gormeye geldığınde şunlan soyledı ba- na "Hocam,geçen hafta bayram nedeniyleeü- nizi öpmeye gelmiştim. Gördüklerim karşı- suıda umutsuzluğa duşmedim dersem, ya- lan konuşmuş olurum. Oncekı hafta gordü- ğüm insanla, şu anda karşımda duran üısan arasında dağlar kadar fark var. O gün her şeyi bırakmış, yaşamla bağlanm koparmış bir Vedat Gunyol fle karşdaşmışüm. Yemi- yor, içmiyor ama ölmeyi, bilinçlinkle ölmeyi istiyor gibiydiniz adeta; kimse\e yük olma- macasuıa. Ve çok üzülmüştüm. Ne sövle- mem gerektjğirıi, sizi >aşama \eniden don- dürmem konusunda neleri yapmam gerek- tiğini bUmiyordum. \etersiz ve çok guçsüz kalmışûm. Yalnızca elinra av cuma atap, ba- şımı geniş abuıuza kov dum. Sıcakhğunı ak- tarmaya çabşüm size. Yanuuzda olduğumu duyıımsatarak.- O\"sa şimdi. karşımda,\eni doğmuşbir be- beğin gozlerinden dum ava,çığbkçıgiıga ba- kan bir Vedat Günyol var. Bugün vüzünüz çok avdınhk, gözleriniz ışıl ışıldı. Gulumse- menizyüzünüzden hiç eksümemişti. Şunu de- nüştiniz bana: Ah, ıpın ucunu son anda ya- kaladım Bunlan duyunca yııreğundeki ağıriık tuz- la buz oldu. Karabasan gibi çöken umutsuz- hık,fiüzekesmiş bir bağ yaprağı ofanuştu içim- de, umuda dönüşerek İşte, Vedat Gunyol ge- ri geldi dedim. \anınızdan o gün çok mutlu aynldım: Gözlerinizdebir çocuğun bakışla- n, yüreğinizde on sekizlik delikanlm bula- rak ve size emanet ederek-" Bu sozler genç dostum Ali Ekber Ataş' ın sozlen (19 Nısan 2004) Evdeyatakta Başbakan'ın 'Gezi Diplomasisi' Doç. Dr. Hüner TUNCER ayın Başbakan ile Sayın Dışişleri Ba- kanı, "çat orada", "çat burada"' Kendilerini Turkiye'de bulmak nere- deyse olanaksız! Bır sure once de Sayın Başbakan Erdoğan Japony a'yı "keş- fetmekle* 1 meşguldu Dış polıtıkayı bızzat uy- gulamaya bu denh heves- lı olan Başbakan ve Dışış- len Bakanı, acaba dış po- lıtıkayı yurutmekle yu- kumlu olan bır bakanhğın (Dışışlen Bakanlığı) \ar- bğının ve yurtdışında da bu gorevı ustlenmış olan dıp- loması temsılcılıklenmı- zın gorevlennın ayırdın- da ve bılıncınde değıl mı 9 Yoksa bu kurumlara ve kı- şılere guvenlerı yok da, onun ıçın mı bu gore\ len bızzat kendılen yenne ge- tırmek ıstemekte 0 Bence, o zaman Dışişleri Bakan- hgı ile yurtdışı temsilcilik- lerinuri lağvetsinler ve çe- virmcnleri ve danışnıan- lanyla biriikte diplomasi- yi bizzat uygulasınlar! Bır ayın hemen hemen yansından fazlasını yurt- dışı gezılennde geçıren, yurtıçındeyken de zaman- lannı partılennın propa- gandasını yapmak suretıy- le yandaşlannın sayısını arttırmakla geçıren huku- mehmız Başbakanı ve ba- kanlan, acaba ulkemızın ı\ edı çozum bekleyen so- runlanyla hıç uğraşmakta mıdırlar, yoksa bu "önem- siz işler"ın yapılmasını kendı 'Şalakalıklannı'" ya- pan burokratlara mı bırak- TURKIYE'NIN GELECEĞİNİ ETKİLEYECEK 40 YAŞ ALTI100 TÜRK Bilimden sanata, politikadan iş dünyasına en etkin isimler yeni Aktüel'de... GELECEKTE TURKİYE'Yİ ASALTl ISIM SESSİZÇOĞUNLUK REIROS ERKEKIE BttDEHEPVARU, Saglıgınızîçin yepyeni bır kıtap: HAYAT49 DAKIKADURDU! Oıel fotograflarla acık kalp amelıyatı GOLIMANDAN GELIR Futbol kuluplennın umudu ılahı destek1 TamlOOsayfa GECE HAYATINDA KELLE KOLTUKTA Guvenlık sırketlen bodyguardlar, mekan sahıplen ve alemcıler anlattt Nurgul Yesılcay'm ıdolu Safınaz 1 1 Yenı Orhan Gencebay 140 dolara ruya makınesı I Alisvenş ve moda dosyası HİPERTANSİYON hakkında her şey Hıpertansıyonun belırtılerı Diğer hastolıklarda tansıyonun rolu Yoslıbrda ve cocuklarda hıpertansryon Tansıyon ılatlannın cınsel guce etkısı TANSİYON KONTROL ALTINDA BELAĞRISI MEMEKANSERİ OBEZİTE SİSMANLIK SİVİLCELER VtTAMlNLER PROSTAT AST1M BASAĞRISI 'Internatıonol Medıccl Publıshıng ve Boyut Yayın Grubu ısbırtıgıyje hozıriandı ' Profesoder ve docentier tarafından deriendı, guncellendı 20 Kitaplık Âktüel Sağlık Kitaplorı Serisi Her Kitaplıkta Oimalı KALPKRİZİ MENOPOZ HİPERTANSİYON CİNSEL FONKSİYON BOZUKLUKURI ALZHEİMER MAMTAR ALERJI- KISIRLIK AKUPUNKÎUR ZEHIRLENMELER ANTIAGING DEPRESYON YAPINTKREDI Yapı Kredı Sıgorta'run katküarıyla StGORTA mışlardır 9 lşın çok uzucu yanı ne- dır. bılır mısınız 9 Ne mu- halefetin ne de basının, bu denB sık " gezı dıploması- sı" uygulayan Sayın Baş- bakan'ın ve Saym Dışişle- ri Bakanı 1 nın, y urtdışı ge- zilerini sorgulama gerek- sinmesini duy mamalan. Ana muhalefet partısı olan CHP'dekı son derece de- ğerlı emeklı buyukelçıler, bu duruma nıçın hıç ses- lennı çıkarmıyorlar 9 Cum- huriyet gazetesı dışmdakı "yalaka" basınımız ıse bu konuda tam anlamıyla "sa- ğu-"ve "dilsiz". Japorrya başbakanlan \ e dışışlen bakanlan, yılda ancak ıkı ya da en fazla uç kez yurtdışına resmı zıya- retlerde bulunurlar Buzı- yaretlen gerçekleştırdık- len donemler ıse, ancak parlamentonun tatılde ol- duğu zamanlardır Keza ABD başkanlan \e dışış- len bakanlan da, ancak çok zorunlu gorduklen du- rumlarda ve çok seyrek olarak bu dıploması yon- temmı uygularlar Omek verdığım bu ıkı ulke ıse, dunyamızın polıtıkasına yon % ermekte olan ıkı de\ de\ lettır Ben dıplomat olarakbır- çok ulkede gorev yaptım, ancak başbakanlan \ e dı- şışlen bakanlan, bızım ul- kemızın başbakanlan ve dışışlen bakanlan kadar çok yurtdışı gezısınde bu- lunan hıçbır ulkeye rastla- madım tşin uzıicü ve şa- şırücıyonuise muhalefet partileri başta olmak uze- re, hiçbir kurumumuzun bu durumu sorgulamama- sı ve bunu olağan bir dip- lomasi yöntemi olarak al- güamasıdu*. Oysa, 196O'ta ABD Dı- şışlen Bakanı olan Dean Rusk, "doruk diplomasisi'' yontemıne ılışkın goruş- lennı şoyle dıle getırmış- tı "Doruk diplomasisine, ancak bir doktorun ahş- kanlık yapabilecek bir uyuşturucuvu hastasına verirken göstereceği özen ve sakınmayla yaldaşılma- lıdır. Başka bir dcyişle, bu yönteme,çokseyrekolarak ve en kuraldışı durumlar- da başv urulmahdır." Sayın Başbakan'ın ve Sayın Dışişleri Bakanı'nın çok sıkhkla uyguladıklan bu "gezı dıplomasısı"nin sonucunda, acaba ulkemiz lehine olabilecek ne gibi so- mut sonuçlar elde edilmiş- tir? Başbakan \e Dışişle- ri Bakanı'nın, her gezı er- tesmde, hangı gerekçeler- le yurtdışına bızzat gıtmek gereksınmesını duydukla- nnı halkımıza açıklamak yukumluluğu yok mudur 0 Yoksa, demokrası rejımıy- le değıl de, baştakılerın her ıstedıklennı, ıstedık- len her zaman sorumsuz- ca yenne getırebılecekle- n totatıler bır rejımle mı yonetılıyoruz 0 Eskı bır dıplomat ola- rak şunu rahatlıkla soyle- yebılınm kı, Başbakan ve Dışışlen Bakanı'nın yurt- dışı gezileri, buyuk olçude "tunstik" gezıler olmak- tan oteye gıtmez \e yal- nızca bir zamanveparais- rafidır. Oysa, ulkemiz, hem zaman hem de para açı- sından, son derece tutum- lu olmak zorundadır Dev- ktinsonderecedeğerliolan zamanını ve parasuu, bu denli bonkörlükle harca- maya Başbakan ve Dışişle- ri Bakanı kimden ya da nereden yetki alnıaktadır? Sayın Başbakan başta olmak uzere, bugunku hu- kumetımızın yetkılılennı yurtıçınde bulabılmek, adeta "istisnai" bır duru- mu oluşturmaktadır Bu \ahım gıdışata "dur" de- menın zamaru gelmedı mı° De\ letımızın parasının bu denlı sorumsuzca harcan- masına daha ne kadar goz yumacağız v e seyırcı ka- lacağız 9 Savın Başba- kan'ın,DışişleriBakanı'nm ve diğer bakanlann. arük kendüenni değil de ulusla- nnı duşunmelerûün zama- nıgeünedimi? •ERKEZ DERGI GRUBU AN1AUMCUM0K1ANÇAĞR1 "Uyuyamtyofuz / Memleketın halı' Bızı seslerie uyandınyor' Onur ıçın de 1 Ne planlaytp ne yapabıidığtmızı değerlendıreceğımız 2 - Unıversrte gençlığını dınfeyeceğımtz 3 - Dıl buyariılığını gelıştırmek ıçın neler yapacağımszı tartışacağımız 4 - Antalya yı tanımak tanıtmak gundemıyle 28 Nisan 2004 Çarşamba gunu saat 18.00 - 20.30 saaDen arasında Mulkıyelıter Bıriığı Lokaiı nde toplanıvofuz Sen gelmezsen bir eksiğizl itetştm HıcranKARABUDAK 02422476717-2434717-05323250563 Adres Karaalvoğlu Parkı Nıkah Salonu karştsı Denz Restoran ara PENOERE Bip Şaıislı Adam!.. Yusuf Zrya O r t a Ç 'Akbaba' dergısının kapak kankaturierıne her hafta bır esprı bulurdu, bır de nuktelı başyazı doktururdu Edebıyatımızda ozel bır yerı bulunan '2<ya Bey'e bır gun sormuştum - Konulan n$sıl buluyorsunuz? - Ah ilhancığim, demıştı, sorma' Veeklemıştı - Kımı zaman ı'ham pensı kendılığınden gelır, tes- lım olur, kımı z^man da ben onun zorla ırzına ge- ^Hayatın kendısınden kaynaklanan doğal esprı, Kıbns'takı referandumun bıze oynadığı oyunda ku- luçkaya yatan nuktenın ta kendısıdır Çok sevdığıı" bır yakınım - Bu Tayyip dedı, ne şanslı adammış - NasıP - Bush'a SÖ; verdı, Irak'a kuzeyden Amenkan asken ile bırlıkte gırecektı, Meclıs 'te AKP 'lı muha- lıflehe CHP oylan Erdoğan'ı kurtardı Sonra'' - Yine Bush'a soz verdı, Annan Planı'nı destek- lıyordu, 'verkurtul' polrtıkasını benımsemıştı, Rum- lar 'hayır' deyıp bızımkını kurtardı Gulmeye başladım - Her ıkısınde de kendısının dışmdakı kuvvetler bızımkının ımdadına yetıştıler • Duşunebılıyormusunuz, şımdı Turkıye Irak'taol- saydı1 ? Ya da Rumlar da 'evet' deseydı de Kıbns bus- butun elden çıksaydı7 Tayyip Erdoğan'ın hal-ı pur melâlı evlere şenlık olmayacak mıydı'' lyı kı ışı bu kadar rast gıden bır şanslı Başbaka- nımız var, neye nıyetlenırse tersı gerçekleşıyor da, cuk oturuyor ReferandumdaTurkler 'evet', Rumlar 'hayır' de- yınce herkesın kafası karıştı, tartışmanın bını bır pa- ra, atışmanın raconu uç kuruş otuz para Eskı Yunan'da avukat olmak ıçın hukuk fakutte- sını bıtırmek gerekmıyordu, bır ustanın rahleı ted- rısınde dırsek çurutmek yetıyordu, ışte bu zaman- da Ipsilon, hocalardan Zapsilon'a başvurdu - Bana ders ver, ama, param yok, ılk kazandı- ğım davadan alacağım ucretle borcumu oderım Zapsılon 'pekı' dedı, oğrencısını yetıştırdı, ama, aradan uzun bır sure geçmesıne karşın Ipsilon bor- cunu odemıyordu Hoca oğrencısını dava etmek zorunda kalarak dedı kı - Davayı kazansan da kaybetsen de borcunu ode- yeceksın, kaybedersen mahkeme karanna gore bor- cunu odeyeceksın, kazanırsan aramızdakı anlaş- maya gore borcunu ödemek zorundasın Oğrencı guldu - Davayı kazansam da kaybetsem de borcumu ödemeyeceğım, kazanırsam mahkeme karanna göre borcumu ödemeyeceğım, kaybedersem ara- mızdakı an/aşmaya gore borcumu ödemeyeceğım Kıbns'takı durum bu 1 • Kıbns davası Rum sayesınde Tayyip Erdoğan'ın elınde patlamadı Haydı hayırlısı' ACI KAYBIMIZ Cemıyetımız Uyesı, 1989 Yılı Burhan Felek Hızmet Odulü ve Sureklı Basın Kartı Sahıbı, Değerlı Gazetecı, Spor Yazan TEVFİK ÜNSİ ARKUN 25 Nısan 2004 Pazar gunu vefat etmıştır. Vefatı topluluğumuzda uzuntu yaratan Unsı'nın cenazesı 26 Nısan 2004 Pazartesı gunu oğle namazının ardından Karacaahmet Şehıtlık Camıı'nden alınarak Karacaahmet Mezariığı'nda toprağa venlmıştır Tevfik Unsı Arkun'a Tann'dan rahmet, kederiı aılesıne ve uyelenmıze başsağlığı dılenz. TÜRKİYE GAZETECİLER CEMİYETİ TEŞEKKÜR Sol dız menuskus ve bağ tamın amelıyahnı başanyla gerçeldeştıren değerlı bılım adamı Prof Dr Mahmut Nedim DORAL başta olmak uzere Cıty Hospıtal Md Derya ERSOY, Anestezı Uzmanı Dr Ozlem TETİK, amelıyat heır^ırelen Latife DİLSİZ, Seval ÖDEMİŞ, senı^ hemşırelen Nuray GÜNER, Songül ŞİMŞEK, Arzu KARAKUŞ, Alev ARTAN, personel Muzaffer ÇULHA, Ertuğrul ASLAN, Adnan YAKAN, Oya KAHRAMAN, aynca hep yanımda olan değerlı sanatçımız Musa EROĞLU, oğullanm Arat \e Eker, Ekın Radyo ve Tıp Merkezı personelı. tum dınleyıcılerımız ile dost, akraba \ e basın mensubu arkadaşlara teşekkur edenm Dp.ServetÖNSAL Turkıye Gazetec er Cemıyetı'nın yayınladığı gunluk Bizim Cazete Ulke sorunlanra iışkm raporianyla araştırmalarıyia, koşe yazılanyla tarafsz haberlenyle srvıl toplumların gazetesı Duzenlı okumak.cn abone olun.Tel: 0.212.51108 75
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle