Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 24 NİSAN 2004 CUMARTESİ
HABERLER
Maddi kaynalc tartışılıyor
'Abant'ın
maliyeti
240 bin dolar
Fethullah Gükn.
• Abant Platformu'nun
"VVashington'da Johns
Hopkins Üniversitesi
Uluslararası tleri Etütler
Nderkezi'nde
düzenlediği toplantıya
katılan Kemal
E>erviş'e Ege'deki
CHP örgütlerinden
tepki geldi.
I
İZMİR/ANKARA (Cmnhuriyet) - Fethullah Gü-
len ve ona yakın isünlerin oluşturduğu Abant
Platformu'nun Washıington'da Johns Hopkins
Üniversitesi Uluslararası tleri Etütler Merke-
zi'nde düzenlediği toplantıya katılan Kemal
Derviş'e Ege'deki C H P örgütlerinden tepki
geldi. Egeli CHP il başkanlan, Derviş'in top-
lantıda yer alarak "ıbmh tslamın yasallaşnnl-
masuıa77
katkıda bulımduğu göruşünü ılen
sürdüler. Abant Toplantüan'nın organizasyo-
nuna ilişkin de eleştiriler gündeme geliyor.
Vatan gazetesi yazarlanndan Mustafa Mutiu,
son iki köşe yazısında, Gülen'in onursal baş-
kanı olduğu Gazeteciler ve Yazarlar Vakfi'nın
Başkanı Harun Tokak'a çeşitli sorular yö-
neltti. Mutlu, toplantıya katılanlann hangi
"kritere" göre belirlendiği, "huzur hakkt"
ödenip ödenmediği ve konaklama masraflan
gibi konulann aydınlatılmasını istedi. Mutlu,
önceki gün yayımlanan yazısında Gazeteciler
ve Yazarlar Vakfi Başkanı Tokak'a sorular
yöneltti. Yalnızca Vatan gazetesi yazan Ru-
şen Çalar'ın giderlerinin kurumu tarafından
karşılandığını anımsatan Mutlu, diğer gazete-
cilerinkinin de vakıf tarafindan karşılandığını
dile getirdi. Mutlu, diinkü yazısında da top-
lantınm giderleri için 240 bin dolar harcandı-
ğını, bunun ABD'de yaşayan ve Gülen'e ya-
kınlığıyla bılinen bazı isimler tarafindan ku-
rulan Amerikan-Türk Dostluk Derneği'nce
(ATFA) karşılandığını aktardı. Derneğin gelir
ve gider kalemlerini de açıklayan Mutlu, şu
yorumu yaptı: "Derncğin parasal bir sonuıu
yok. Çok değil daha 10 ay önce kurukluğu
halde, toplam 716 bin dolar gelir sağlanuş-.
Abant Toplanösı için harcanan 240 bin dolar
henüz hesaplara yansımadıguıdan. toplam gi-
derler 203 bin 500 dolarda kahTttş-."
AB İrlanda Dönem Baskanlığı
'DEP karan hayal
kınklığı yarattı'
DUBLÜV (AA) - Avrupa Birliği (AB),
DGM'nin kapanlan DEP'in eski milletvekil-
lerini yeniden 15'er yıl hapis cezasına çarp-
hrmasuıdan dolayı "derin haval kuıkhğT
duyduğunu bildirdi. AB'nin İrlanda Dönem
Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada, "Leyla
Zana, Hatip Dicle, Orhan Doğan ve Selim
Sadak hakkında 1994 yıünda verilen hapis
cezalannı onayan Ankara Devlet GüvenKk
Mahkemesi'nin 21 Nisan 2004 tarihii kara-
nndan sonra derin hayal kınk-
hğını ifade ederiz" denildi.
"Avnıpa İnsan Haklan Mah-
kemesi'nin Temmuz 2001'de
aldığı bir karardan sonra yapı-
lan bu yeni duruşmanın, für-
kiye'nin son 2 yıidır benimsediğj önemü siya-
si reformlar dolayısıyla mümkün olduğu"
kaydedilen açıklamada, "Bununla birükte.
bu dava ve davada alman karan Türk hükü-
metinin açıkça taahhüt ettiği ve Türkhe üe
AB arasuıdaki sıkı ittşküerin daha da geüş-
mesinde esas olan reform sürecinden açık şe-
kflde uzaknr" ifadesi yer aldı. Açıklamada,
1 Mayıs'ta AB'ye katılacak yeni 10 üyenin
de bu açıklamaya katıldığı belirtildi.
3.5 milyarı ve takıları çalındı
Bakan Akşit'in
evi soyuldu
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Devlet Baka-
nı Güldal Akşit'in evi, kimliği belirsiz kişi-
ler tarafindan soyuldu. Akşit'in evine giren
hırsızlar 3.5 milyar lira ile ziynet eşyası çal-
dılar. Akşit, hırsızın dişandan değil, site
içinden olabileceğini söyle-
di. Güldal Akşit'in Karaku-
sunlar Mahallesi'ndeki evine
Önceki gün hırsız girdi. Hır-
sızlann çekmecede bulunan
3.5 milyar lira, bir pırlanta
yüzük ile bazı ziynet eşyala-
nnı aldığı belirlendi. Hırsız-
lığın polise bildi rilmesi
üzerine Olay Yeri tnceleme
Şube Müdürlüğü ekipleri,
evde parmak izi araştırması
yaptılar. îlk incelemeler sonucunda, Bakan
Akşit'in oturduğu evin kapısının kilidinin
zorlanarak açıldığı da belirlendi. Yetkililer,
evde bazı tadilat çalışmasının yapıldığınnı
belirlendiğini kaydederek hırsızlık olayının
çok yönlü araştınldığını bildirdiler. Akşit,
olayın adi bir hırsızlık olduğunu kaydetti.
Güldal Akşit
'Din adamı siyaset yapsın' maddesini geçiremeyince 'devleti övmeleri de suç olsun' hükmünü koydular
AKP'den tehlikeli girişimMUSTAFA ÇAKIR
ANKARA - Türk Ceza Yasa Ta-
sansı 'run göriişüldüğü TBMM Ada-
let Alt Komisyonu'nda AKP'li üye-
ler, "din görevülerine siyaset serbes-
tia" istedi. Dinin siyasallaştınlma-
suıa zemin hazırlayacak bu girişim
nedeniyle CHP'lilerin direnciyle kar-
şılaşan AKP'liler, bunun üzerine din
adamlannın "devlet idaresini övme-
shün" de yasaklanmasını istedi. Bu
istem yasalaştığı takdirde, din adam-
lan, vaazlannda, cumhuriyet ilkele-
rini ve yasalannı övdüğü taktirde
cezalandınlacak.
TCY Tasansı üzerindeki çalışma-
lannı sürdüren Adalet Alt Komisyo-
nu'nun toplantılarında AKP'li ve
• TCY Tasansı'nı görüşen Adalet Alt Komisyonu'nun toplantılarında AKP'liler her ftrsatı
değerlendirmeye çalışıyor. Komisyon toplantısında, din adamlanna siyaset serbestısi getirilmesini isteyen
AKP'liler, CHP'lilerin direnişi üzerine bu kez din adamlannın devlet idaresini övmesini de suç saydırdı.
Böylece din adamlannın Cumhuriyet ilkeleri ile yasalannı övmeleri de suç sayılmış oldu.
CHP'li üyeler arasında uzun tartış-
malar yaşanıyor.
Tasarının din adamlannın görev-
lerini kötüye kullanmalanna ilişkin
maddelerinin ele alındığı toplantıda
CHP'liler ile AKP'liler arasında tar-
tışma yaşandı. Komisyonda yer alan
öğretim üyeleri ile AKP'liler, din
adamlannın ibadethanelerde ve din
adamı sıfatını taşıdığı ibadethane dı-
şındaki görevlerinde siyaset yasağı-
nın kaldınlmasını istediler. Tasannın
yasaklara ilişkin 485. ve 486. mad-
delerinin tasandan çıkanlmasını is-
teyen AKP'liler komisyonda yer alan
öğretim üyesi Doç. Dr. lzzet Öz-
genç'ın. "îmamlara da siyaset yasa-
ğı olmasuı. Başkasına serbest olan
niye din adamlanna yasak olsun"
önerisine tam destek verdiler. CHP'li
üyeler ise "Din adamlan eğer siya-
setyapmak istiyoriarsa istifa etsmJer"
diyerek öneriye karşı çıktılar.
CHP'lilerin direnişi üzerine bu kez
AKP'liler din adamlannın ibadet-
hanelerde "devlet idaresini, yasalan
vehükümet" çalışmalannı övmele-
rinin de suç sayılmasını istediler. Ta-
sanda, din adamlanna görevlerinı
yerine getirirken devlet idaresini,
yasalan veya hükümet çalışmalan-
nı açıkça kötülemeleri durumunda 6
aydan 2 yıla kadar hapis cezası ve-
rilmesi öngörülüyordu.
AKP'lilerin önerisi ile körüleme-
nin yanı sıra övme de suç kapsamı-
na alınmış oldu. Tasannın yasalaş-
ması durumunda din adamlan hükü-
met çalışmalan ile birlikte devlet
idaresini ve yasalan övdükleri tak-
dirde 6 aydan 2 yıla kadar hapis ce-
zasına çarptınlabilecekler. Ancak
devlet idaresini ve yasalan övme-
nin de suç sayılmış olması tartışma
yarattı.
Kabul edilen önergeyle din adam-
lan Cumhuriyet ilkeleri ve yasalar gi-
bi devlet idaresinin vazgeçihnez un-
surlannı da övemeyecekler. Komis-
yonun CHP'li üyesi Orhan Eras-
lan'ın AKP'lilerin önerisi üzerine,
"Sizin amacınızı bibyonım. Konu-
yu abese götürüyorsunuz" dediği öğ-
renildi.
Düzenlemenin komisyonun önü-
müzdeki hafla gerçekleştirilecek top-
lantılannda yeniden ele ahnması
bekleniyor.
OLAĞANÜSTÜ KURULTAYİSTEMİ
CHPli muhalifler
Anadolu'yaçıkıyor
• Seçim sonuçlannı değerlendiren bir
toplantı yapan 17 milletvekili, CHP lıderi
Baykal'ın tüzük değişikliği için partiyi
kurultaya çağırması önerisini gündeme getirdi.
TUREYKOSE
ANKARA - CHP'li
muhalifler parçalı bir gö-
rüntü sergilerken olağa-
nüstü kurultay toplanma-
sı için delegelerle görüş-
mek üzere yurt gezileri-
ne çıkma karan aldı. 17
milletvekılının yaptığı
toplantıda tüzük değişik-
liği için olağanüstü kurul-
tayın toplanması isteği
gündeme getirildi.
Seçimlerden sonra bir
bildiri açıklayan 9'lar ise
tüzük değişikliği istemi-
nin sonuç vereceğine
inanmadıklannı bildirdi.
CHP'de seçim sonuçlan
sonrasında muhalefet
parçalı bir görüntü sergi-
liyor. 9 milletvekili
"Cumhuriyet Halk Par-
tisi gibi CHP için kamu-
oyuna açıklama" yaptı.
Farkh arayışlar
Bu bildiriye imza at-
mayan, ancak seçim so-
nuçlanndan rahatsızlık
duyan bazı milletvekil-
leri de farklı arayışlara
girdi. 17 milletvekili bir
yemekte bir araya gele-
rek seçim sonuçlannı de-
ğerlendirdi. Hasan Ay-
dın, Mehmet Tomanbay,
Muharrem İnce, Hakkı
Ulkü, tsmail Ozav'ın da
aralannda bulunduğu bir
grup milletvekili katıldı.
9'lar adına toplantıya
katılan HakkıAkahn, "10
arkadaşım adma temsil-
ci olarak yemeğe katıl-
dun. Kendilerine başan-
lar diierim. Önemli olan
partinin güçlenmesidir.
Herkes iyi nhetfi, yurtse-
ver ve cesaretfi bazı giri-
şimierde bulunuyor. Her
nehir bir okyanusa kan-
şır" dedi.
Akalın, toplantıda so-
nuna kadar kalmadığını
sözlerine ekledi. Toplan-
tıda, CHP lideri Deniz
Baykal ın tüzük değişik-
liği için partiyi kurulta-
ya çağırması önerisi gün-
deme getirildi.
9'lardan Istanbul Mil-
letvekili Ahmet Güryüz
KetencL tüzük kurultayı
toplama girişimi konu-
sunda fazla iyimser ol-
madığını vurguladı.
Ketenci, "Bazı arka-
daşlannuzrvi ni>etie par-
tide bir demokratikleş-
menin bu aşamada uy-
gun olacağım düşündük-
lerinden ötürü Genel Baş-
kan'ın tüzük kurultayma
topiaması için çağn yapı-
yorlar. Oysa 6 ay önce
blok liste uygulamasım
Sayın Genel Başkan ve
bu genei merkez getirdi ve
sadece 18 miDetveküi blok
liste>e hayir drvebikü. Her
demokratikleşme hare-
keti bizim için önemlidir.
Ancak genel merkezin
düşünelerini annnsarsak,
bu girişim acaba V'anlış
anlaşılmaya yol açar mı
diye düşünülebiUr" de-
di^
Kuliste tartışüdı
CHPkulislerindedün
bu girişimler tartışılır-
ken, muhalif gruplarara-
sındaki görüş farklılık-
lan da bir kez daha orta-
ya çıktı. Bazı millerve-
killeri ise yemeğe katı-
lanlar arasında genel mer-
keze yakın milletvekil-
lerinin de bulunduğuna
dikkat çekti.
Bu arada, olağanüstü
kurultay toplanmasını is-
teyen milletv ekilleri il il
dolaşarak delegelerle top-
lantı yapma karan aldı.
Bu hafta sonu Izmir mil-
letvekili Hakkı Akalın'ın
Izmirli delegelerle bir
araya geleceği bildirildi.
Eski CHP genel sekrete-
ri Eıtuğrul Günay da Ka-
radeniz illennde gezisi-
ni sürdürüyor.
BaykâPES Kongresi'nde Avrupa SosyaKstleri Partisi (PES) 6.
Kongresi'ne kaüku. BaykaL Türkhe'vi yakından Ugilendiren konular ûzerinde de çahşüklannı
söyiedL Türkhe'nin AB üyeliği için müzakerelerûı başlamasuu beklediklerini beUrten Ba> kal,
ancak bazı sıkmülann ortaya çıkmaya başladığuu ifade etti. Baykal, "Sos>al demokrat partiier
de kendi aralannda Türkrve'nin üyeKgine yönettk yeni tereddütler ileri sürmeye başladılar. Buna
karşı bir çahşma yapûk. Ortada hazuianmış olan bir rapor \-ardi. Genişleven Avrupa
konusunda Türkrye'yi rahatsız edecek konular yer alrvordu. Onlan değiştinneye çahşük" dedi.
Yasa devlet kurumlannı güçsüz hale getirirken yurttaşlan çaresiz bıraktı
Iktidardan vakıflaıa tupaıı
EBRUERDOĞAN
Kamu Reformu kapsamında AKP
hükümeti tarafindan çıkanlan, vakıf-
lann kamu ile ilişkilerini düzenleyen
5072 sayılı yasa, devlet kurumlannı
güçsüz hale getirirken yurttaşlan da
çaresiz bıraktı.Adliye saraylan, em-
niyet ve nüfus müdürlükleri, hasta-
neler gibi pek çok ka-
mu kurum ve kurulu-
şunda faaliyet göste-
ren vakıflann il mü-
dürlükleri kapatıldı.
29 Ocak'ta yürürlü-
vakıflara aktarma yapamayacak.
Vakıflann, 29 Temmuz'da sona ere-
cek "zorunlu düzenleme"lerden son-
ra tekrar faaliyet göstermeye başla-
ması bekleniyor. Hastanelerde bulu-
nan vakıflar zaman ıçinde aldıklan ba-
ğışlarla, vakıf bünyesinde şirketler
kurarak, kurumlar içinde '^^erini ge-
liştirdi. Sağlık Bakanlığı'nın, "ayır-
• Yasaya göre, dernek ve vakıflar, kamu kurum ve
kuruluşlannın sunduklan hizmetlerle ilgili olarak gerçek
ve tüzelkişilerden ücret, bağış, katkı payı ve benzeri adlar
altında herhangi bir karşılık alamayacak.
ğe giren 5072 sayılı yasaya göre, der-
nek ve vakıflar, kamu kurum ve ku-
ruluşlann sunduklan hizmetlerle il-
gili olarak gerçek ve tüzel kişilerden
ücret, bağış, katkı payı ve benzeri ad-
lar altında herhangi bir karşılık ala-
mayacak. Kamu kurum ve kuruluş-
lan personel maaş ve ücretlerinden,
kaynağında kesinti yaparak dernek ve
^ ' bütçelerin yerini dolduran va-
kıflann, yeni düzenlemeyle, özelleş-
tirme kafşısında pürüz olmasının da
engelleneceği ifade ediliyor. Istan-
bul Tabip Odası Yönetim Kurulu
Üyesi Gürav' Kıhç, hastanelerde bu-
lunan vakıflann, asıl olarak, kurumu
güzelleştirme, eğitime destek gibi
nedenlerle kurulduğunu, buna karşın
bağışlann, bir fınansman gibi kulla-
nılmak istendiğine dikkat çekti. Sağ-
lık Bakanlığı 'nın ve hastanelerin üret-
mesi gereken hizmeti vakıflann üre-
tir hale geldiğine dikkat çeken Kıhç,
"Bakanhktan yaünmlara pay aynl-
madığı için, bunlann yerini, \akıfla-
ra bağh olarak kurulan özel şirkeder
aldL Yaraolan arüdeğer de bakanhk
desteği de manipüle
edihr hale geldi" dedi.
Kontrolden çıkma-
sına karşın, her işin,
üzerlerinden yürütül-
düğü vakıflann çekil-
mesiyle, hastanelerde çöküntü ya-
şandığına değinen Kıhç, "Uzun >ıl-
lanhr yaonm vapmayan devlet, has-
taneteri daha da güçsüz hale getire-
rek özefleştirmevi kamuo\u nezdin-
de kolaylaştirmayı hedeflryor. Yakın
gelecekte döner sermaye de kalduıla-
rak, hastaneler işletme hanne getiri-
lecek" dedi.
uzan operasyonu
Kemal
Çevik
serbest
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - îmar Bankası
ile ilgili soruşturma
kapsamında gözaltına
alınan Bankacılık
Düzenleme ve
Denetleme Kurulu
(BDDK) üyesi Kemal
Çevik ile Hülya Ayşe
AkseL savcılık
sorgusunun ardından
tutuklamaya ilişkin
yeterli delil olmadığı
gerekçesiyle serbest
bırakıldı. BDDK üyesi
Kemal Çevik. "Bir
haksıznk telafı edümiş,
adalet yerini bulmuştur"
dedi. Çevik'e, Rüşvet ve
Yolsuzluklarla
Mücadele Yasası'na
muhalefet etme
suçundan, mal
beyamnda bulunması
için 15 günlük ek
savunma süresi verildiği
kaydedildi. Dün teslim
olması beklenen Rumeli
Holding Koordinatörü
Enis Zaimoglu. kalp
krizi geçırerek
hastaneye kaldınldı.
Ankara Emniyet
Müdürlüğü Kaçakçılık
ve Organize Suçlar Şube
Müdürlüğü'ndeki
sorgulanrun
tamamlanmasının
arduıdan dün öğleden
sonra Ankara Adliye
Sarayı'na getirilen
BDDK üyesi Çevik ve
Uzan Grubu fınans
koordinatörü Hülya
Ayşe Aksel, Savcı
Abbas Özden tarafindan
sorgulandı. Çevik,
savcılık sorgusunun
arduıdan, "rüşvete
Uişkin tutuklamayı
gerektirir somut defil
olmadığı gerekçesryie"
serbest bırakıldı. Savcı
Özden, emniyet
ifadesini tekrar eden
Aksel'i ise yeniden
sorgulamadan serbest
bu-aktı. Çevik'in
savcılık ifadesinde, Imar
Bankası olayı ile ilgili
olarak Uzan
Grubu'ndan rüşvet
aldığına ilişkin ıddıalan
reddettiği öğrenildi.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr
Şadi Özpolat'ı ölüm orucu eylem-
leri sırasında tanımıştım. Bayrampaşa
Cezaevi'nde ölüm orucu eylemcilerinin
sözcülüğünü yapıyordu. 1996 ve 1999
yılındaki eylemlerin her ikistnde de söz-
cüydü. Onunla çok tartıştık. 1999 yılın-
da ölüm orucuna karar verdiklerinde on-
larla görüşmüş ve ölüm orucu eylemi-
nin yanlış olduğunu dilimin döndüğün-
ce anlatmıştım. Onlar F tipi cezaevle-
rine karşı bu eylemi yaptıklannı söylü-
yorlardı. Sonunda ölüm oruçlan F tipi
cezaevlerine gitmeyi engelleyemedi.
19 Aralık 1999 yılında yapılan cezaevi
operasyonu çok sayıdatutuklu ve mah-
kûmun öldürülmesiyle sonuçlandı.
Şadi özpolat, bu operasyonlar sıra-
sında Bayrampaşa Cezaevi'ndeydi.
Oradan Edirne F Tipi Cezaevi'ne gö-
türüldü. Bir süre sonra da yargılandığı
davadan serbest bırakıldı. Birkaç yıilık
özgüriük günlerinin ardından geçen-
lerde bazı sosyalist dergilere yapılan
operasyonlar sırasında gözaitına alın-
dı ve tutuklandı.
Şadi Özpolat'ın Mektubu
Şadi özpolat'tan bir mektup aldım.
Şu anda Izmit'in Kandıra F Tipi Ceza-
evi'nde yattığını yazıyor. Neden tutuk-
landığını kendince anlatıyor. Basına da
yansıyan bu operasyon konusunda öz-
polat'ın anlattıklan da ilginç. Mektubu-
nu özetleyerek aktanyorum:
"Bu mektubu Kandıra 2 No'lu F Ti-
pi Hapishanesi'ndenyazıyorum. 1 Ni-
san (2004) tahhinde, Istanbul'da baş-
layarak birçok ildeyasal demeklere, Mt-
le örgütlerine, dergilere yapılan bas-
kınlarda gözaltına alınan ve tutuklanan
onlarca kişiden birisiolarakburaya ge-
tirildim. Yani şu meşhur 'NATO operas-
yonu'ndan.
Bilindiği gibi haziran ayının 28-29
tarihleri arasında temel gündemi Bü-
yük Ortadoğu Projesi olan bir NATO
toplantısı gerçekleştirilecek. Emper-
yalist işgallere ve dolayısıyla NATO 'ya
karşı olanlarbu toplantıya karşı tepki-
lerini ifade etmek, NATO toplantısını
protesto etmek için aylar öncesinden
hazırlıklara başladılar. Bu arada görül-
düğü gibi NATO da aylar öncesinden
toplant hazıriıManna başladı ve demek-
lerbasıldı, insanlar gözaltına alındı ve
hiçbirhukuki delile ihtiyaç duyulmadan
tutuklandı.
Istanbul'da 1 Nisan tahhinde gözal-
tına alınanlardan benimle birlikte 22
kişi tutuklandı. Tutuklanmagerekçemiz
örgütsel ilişki yürûttüğümüz şeklinde.
Buna kanıt olarak bir bilgisayar diske-
tinden ele geçirildiği iddia edilen ör-
gütsel yazışma diye gösterilen düz-
mece belgeler öne sürülüyor. Oysa
bugün artık çocuklar bile bilmektedir-
ler ki, bilgisayar ûzerinde her türtü bil-
gi istendiği gibi düzenlenebilir, isten-
diği gibi tarihlendihlebilir. Bu bilimsel
olarak TÜBİTAK raporian ile de teyit
edilmiş ve mahkemelerde bilgisayar-
da elde edildiği iddia edilen bilgi veya
belgelehn delil oluşturmayacağı ifade
edilmektedir. Bizlehn tutuklanmasında
bu iddia tamamen buna dayandınl-
makta, burada elde edildiği iddia edi-
len bilgilere ilişkin, başka kanıtlaha so-
mutlanma ihtiyacı duyulmamaktadır.
özcesiaçık, aleni bir komployla tutuk-
lanmış durumdayız.
O kadar aleni bir komplodur ki, bu
yerlerin basıldığı saatte orada bulu-
nan herkes için elde edildiği iddia edi-
len dosyalarda mutlaka bir şey mev-
cuttur. Tabii herkesin bir "kod ismi' ve
liste halinde kimin hangi 'kod ismi'n/
kullandığı da, bu 'belgelerde' mevcut-
tur. Ve bu insanların hepsi de yasal
derneklerde, kültürmerkezlehnde, ya-
yınevlehnde üye, çalışan, vb. sıfatlar-
la yıllardır açıkta bulunmaktadıhar. Bu
insanlararasında o gün tesadüfen der-
neğiziyaretedenlerde bulunmaktadır.
Polis biryıldırbu 'illegal'yaz/şma/a-
n izlediğini iddia etmektedir. Ancak tek
bir illegal eylem ya da çalışma göste-
rilmemektedir. Polis biryıldır illegal ça-
lışmayı denetleyecek ve herkesi legal
kurumlarda 'ne çıkarsa şansına' diye-
rek gözaltına alacak.
Böyle saçma bir iddia olamaz her-
halde. Hiç değilse bir kişi olsun neden
illegal faaliyet, eylem sırasında gözal-
tına alınmamıştır... Sonuç olarak der-
nek kurmak, kültür merkezi açmak,
dergi çıkarmak yasalarda serbesttir,
amapratikte 'suç' olarakkabuledilmek-
tedir. Bu tehlikelipolitikayı teşhiretmek
gerektiğini düşündüğüm için size bu
mektubu yazıyorum.
Eğerböyle birpolitika meşrulaşırsa,
bu demektirki, sokaktaki herhangi bir
insan, 'Bilgisayar kaydı ele geçirdik'
denilerek başka bir hukuki dayanak
aranmadan gözaltına alınıp tutuklana-
bilecek, hatta belkide cezalandınlabi-
lecektir."
Şadi özpolat bunları anlatıyor...