27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 24 NİSAN 2004 CUMARTESİ HABERLER Maddi kaynalc tartışılıyor 'Abant'ın maliyeti 240 bin dolar Fethullah Gükn. • Abant Platformu'nun "VVashington'da Johns Hopkins Üniversitesi Uluslararası tleri Etütler Nderkezi'nde düzenlediği toplantıya katılan Kemal E>erviş'e Ege'deki CHP örgütlerinden tepki geldi. I İZMİR/ANKARA (Cmnhuriyet) - Fethullah Gü- len ve ona yakın isünlerin oluşturduğu Abant Platformu'nun Washıington'da Johns Hopkins Üniversitesi Uluslararası tleri Etütler Merke- zi'nde düzenlediği toplantıya katılan Kemal Derviş'e Ege'deki C H P örgütlerinden tepki geldi. Egeli CHP il başkanlan, Derviş'in top- lantıda yer alarak "ıbmh tslamın yasallaşnnl- masuıa77 katkıda bulımduğu göruşünü ılen sürdüler. Abant Toplantüan'nın organizasyo- nuna ilişkin de eleştiriler gündeme geliyor. Vatan gazetesi yazarlanndan Mustafa Mutiu, son iki köşe yazısında, Gülen'in onursal baş- kanı olduğu Gazeteciler ve Yazarlar Vakfi'nın Başkanı Harun Tokak'a çeşitli sorular yö- neltti. Mutlu, toplantıya katılanlann hangi "kritere" göre belirlendiği, "huzur hakkt" ödenip ödenmediği ve konaklama masraflan gibi konulann aydınlatılmasını istedi. Mutlu, önceki gün yayımlanan yazısında Gazeteciler ve Yazarlar Vakfi Başkanı Tokak'a sorular yöneltti. Yalnızca Vatan gazetesi yazan Ru- şen Çalar'ın giderlerinin kurumu tarafından karşılandığını anımsatan Mutlu, diğer gazete- cilerinkinin de vakıf tarafindan karşılandığını dile getirdi. Mutlu, diinkü yazısında da top- lantınm giderleri için 240 bin dolar harcandı- ğını, bunun ABD'de yaşayan ve Gülen'e ya- kınlığıyla bılinen bazı isimler tarafindan ku- rulan Amerikan-Türk Dostluk Derneği'nce (ATFA) karşılandığını aktardı. Derneğin gelir ve gider kalemlerini de açıklayan Mutlu, şu yorumu yaptı: "Derncğin parasal bir sonuıu yok. Çok değil daha 10 ay önce kurukluğu halde, toplam 716 bin dolar gelir sağlanuş-. Abant Toplanösı için harcanan 240 bin dolar henüz hesaplara yansımadıguıdan. toplam gi- derler 203 bin 500 dolarda kahTttş-." AB İrlanda Dönem Baskanlığı 'DEP karan hayal kınklığı yarattı' DUBLÜV (AA) - Avrupa Birliği (AB), DGM'nin kapanlan DEP'in eski milletvekil- lerini yeniden 15'er yıl hapis cezasına çarp- hrmasuıdan dolayı "derin haval kuıkhğT duyduğunu bildirdi. AB'nin İrlanda Dönem Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada, "Leyla Zana, Hatip Dicle, Orhan Doğan ve Selim Sadak hakkında 1994 yıünda verilen hapis cezalannı onayan Ankara Devlet GüvenKk Mahkemesi'nin 21 Nisan 2004 tarihii kara- nndan sonra derin hayal kınk- hğını ifade ederiz" denildi. "Avnıpa İnsan Haklan Mah- kemesi'nin Temmuz 2001'de aldığı bir karardan sonra yapı- lan bu yeni duruşmanın, für- kiye'nin son 2 yıidır benimsediğj önemü siya- si reformlar dolayısıyla mümkün olduğu" kaydedilen açıklamada, "Bununla birükte. bu dava ve davada alman karan Türk hükü- metinin açıkça taahhüt ettiği ve Türkhe üe AB arasuıdaki sıkı ittşküerin daha da geüş- mesinde esas olan reform sürecinden açık şe- kflde uzaknr" ifadesi yer aldı. Açıklamada, 1 Mayıs'ta AB'ye katılacak yeni 10 üyenin de bu açıklamaya katıldığı belirtildi. 3.5 milyarı ve takıları çalındı Bakan Akşit'in evi soyuldu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Devlet Baka- nı Güldal Akşit'in evi, kimliği belirsiz kişi- ler tarafindan soyuldu. Akşit'in evine giren hırsızlar 3.5 milyar lira ile ziynet eşyası çal- dılar. Akşit, hırsızın dişandan değil, site içinden olabileceğini söyle- di. Güldal Akşit'in Karaku- sunlar Mahallesi'ndeki evine Önceki gün hırsız girdi. Hır- sızlann çekmecede bulunan 3.5 milyar lira, bir pırlanta yüzük ile bazı ziynet eşyala- nnı aldığı belirlendi. Hırsız- lığın polise bildi rilmesi üzerine Olay Yeri tnceleme Şube Müdürlüğü ekipleri, evde parmak izi araştırması yaptılar. îlk incelemeler sonucunda, Bakan Akşit'in oturduğu evin kapısının kilidinin zorlanarak açıldığı da belirlendi. Yetkililer, evde bazı tadilat çalışmasının yapıldığınnı belirlendiğini kaydederek hırsızlık olayının çok yönlü araştınldığını bildirdiler. Akşit, olayın adi bir hırsızlık olduğunu kaydetti. Güldal Akşit 'Din adamı siyaset yapsın' maddesini geçiremeyince 'devleti övmeleri de suç olsun' hükmünü koydular AKP'den tehlikeli girişimMUSTAFA ÇAKIR ANKARA - Türk Ceza Yasa Ta- sansı 'run göriişüldüğü TBMM Ada- let Alt Komisyonu'nda AKP'li üye- ler, "din görevülerine siyaset serbes- tia" istedi. Dinin siyasallaştınlma- suıa zemin hazırlayacak bu girişim nedeniyle CHP'lilerin direnciyle kar- şılaşan AKP'liler, bunun üzerine din adamlannın "devlet idaresini övme- shün" de yasaklanmasını istedi. Bu istem yasalaştığı takdirde, din adam- lan, vaazlannda, cumhuriyet ilkele- rini ve yasalannı övdüğü taktirde cezalandınlacak. TCY Tasansı üzerindeki çalışma- lannı sürdüren Adalet Alt Komisyo- nu'nun toplantılarında AKP'li ve • TCY Tasansı'nı görüşen Adalet Alt Komisyonu'nun toplantılarında AKP'liler her ftrsatı değerlendirmeye çalışıyor. Komisyon toplantısında, din adamlanna siyaset serbestısi getirilmesini isteyen AKP'liler, CHP'lilerin direnişi üzerine bu kez din adamlannın devlet idaresini övmesini de suç saydırdı. Böylece din adamlannın Cumhuriyet ilkeleri ile yasalannı övmeleri de suç sayılmış oldu. CHP'li üyeler arasında uzun tartış- malar yaşanıyor. Tasarının din adamlannın görev- lerini kötüye kullanmalanna ilişkin maddelerinin ele alındığı toplantıda CHP'liler ile AKP'liler arasında tar- tışma yaşandı. Komisyonda yer alan öğretim üyeleri ile AKP'liler, din adamlannın ibadethanelerde ve din adamı sıfatını taşıdığı ibadethane dı- şındaki görevlerinde siyaset yasağı- nın kaldınlmasını istediler. Tasannın yasaklara ilişkin 485. ve 486. mad- delerinin tasandan çıkanlmasını is- teyen AKP'liler komisyonda yer alan öğretim üyesi Doç. Dr. lzzet Öz- genç'ın. "îmamlara da siyaset yasa- ğı olmasuı. Başkasına serbest olan niye din adamlanna yasak olsun" önerisine tam destek verdiler. CHP'li üyeler ise "Din adamlan eğer siya- setyapmak istiyoriarsa istifa etsmJer" diyerek öneriye karşı çıktılar. CHP'lilerin direnişi üzerine bu kez AKP'liler din adamlannın ibadet- hanelerde "devlet idaresini, yasalan vehükümet" çalışmalannı övmele- rinin de suç sayılmasını istediler. Ta- sanda, din adamlanna görevlerinı yerine getirirken devlet idaresini, yasalan veya hükümet çalışmalan- nı açıkça kötülemeleri durumunda 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası ve- rilmesi öngörülüyordu. AKP'lilerin önerisi ile körüleme- nin yanı sıra övme de suç kapsamı- na alınmış oldu. Tasannın yasalaş- ması durumunda din adamlan hükü- met çalışmalan ile birlikte devlet idaresini ve yasalan övdükleri tak- dirde 6 aydan 2 yıla kadar hapis ce- zasına çarptınlabilecekler. Ancak devlet idaresini ve yasalan övme- nin de suç sayılmış olması tartışma yarattı. Kabul edilen önergeyle din adam- lan Cumhuriyet ilkeleri ve yasalar gi- bi devlet idaresinin vazgeçihnez un- surlannı da övemeyecekler. Komis- yonun CHP'li üyesi Orhan Eras- lan'ın AKP'lilerin önerisi üzerine, "Sizin amacınızı bibyonım. Konu- yu abese götürüyorsunuz" dediği öğ- renildi. Düzenlemenin komisyonun önü- müzdeki hafla gerçekleştirilecek top- lantılannda yeniden ele ahnması bekleniyor. OLAĞANÜSTÜ KURULTAYİSTEMİ CHPli muhalifler Anadolu'yaçıkıyor • Seçim sonuçlannı değerlendiren bir toplantı yapan 17 milletvekili, CHP lıderi Baykal'ın tüzük değişikliği için partiyi kurultaya çağırması önerisini gündeme getirdi. TUREYKOSE ANKARA - CHP'li muhalifler parçalı bir gö- rüntü sergilerken olağa- nüstü kurultay toplanma- sı için delegelerle görüş- mek üzere yurt gezileri- ne çıkma karan aldı. 17 milletvekılının yaptığı toplantıda tüzük değişik- liği için olağanüstü kurul- tayın toplanması isteği gündeme getirildi. Seçimlerden sonra bir bildiri açıklayan 9'lar ise tüzük değişikliği istemi- nin sonuç vereceğine inanmadıklannı bildirdi. CHP'de seçim sonuçlan sonrasında muhalefet parçalı bir görüntü sergi- liyor. 9 milletvekili "Cumhuriyet Halk Par- tisi gibi CHP için kamu- oyuna açıklama" yaptı. Farkh arayışlar Bu bildiriye imza at- mayan, ancak seçim so- nuçlanndan rahatsızlık duyan bazı milletvekil- leri de farklı arayışlara girdi. 17 milletvekili bir yemekte bir araya gele- rek seçim sonuçlannı de- ğerlendirdi. Hasan Ay- dın, Mehmet Tomanbay, Muharrem İnce, Hakkı Ulkü, tsmail Ozav'ın da aralannda bulunduğu bir grup milletvekili katıldı. 9'lar adına toplantıya katılan HakkıAkahn, "10 arkadaşım adma temsil- ci olarak yemeğe katıl- dun. Kendilerine başan- lar diierim. Önemli olan partinin güçlenmesidir. Herkes iyi nhetfi, yurtse- ver ve cesaretfi bazı giri- şimierde bulunuyor. Her nehir bir okyanusa kan- şır" dedi. Akalın, toplantıda so- nuna kadar kalmadığını sözlerine ekledi. Toplan- tıda, CHP lideri Deniz Baykal ın tüzük değişik- liği için partiyi kurulta- ya çağırması önerisi gün- deme getirildi. 9'lardan Istanbul Mil- letvekili Ahmet Güryüz KetencL tüzük kurultayı toplama girişimi konu- sunda fazla iyimser ol- madığını vurguladı. Ketenci, "Bazı arka- daşlannuzrvi ni>etie par- tide bir demokratikleş- menin bu aşamada uy- gun olacağım düşündük- lerinden ötürü Genel Baş- kan'ın tüzük kurultayma topiaması için çağn yapı- yorlar. Oysa 6 ay önce blok liste uygulamasım Sayın Genel Başkan ve bu genei merkez getirdi ve sadece 18 miDetveküi blok liste>e hayir drvebikü. Her demokratikleşme hare- keti bizim için önemlidir. Ancak genel merkezin düşünelerini annnsarsak, bu girişim acaba V'anlış anlaşılmaya yol açar mı diye düşünülebiUr" de- di^ Kuliste tartışüdı CHPkulislerindedün bu girişimler tartışılır- ken, muhalif gruplarara- sındaki görüş farklılık- lan da bir kez daha orta- ya çıktı. Bazı millerve- killeri ise yemeğe katı- lanlar arasında genel mer- keze yakın milletvekil- lerinin de bulunduğuna dikkat çekti. Bu arada, olağanüstü kurultay toplanmasını is- teyen milletv ekilleri il il dolaşarak delegelerle top- lantı yapma karan aldı. Bu hafta sonu Izmir mil- letvekili Hakkı Akalın'ın Izmirli delegelerle bir araya geleceği bildirildi. Eski CHP genel sekrete- ri Eıtuğrul Günay da Ka- radeniz illennde gezisi- ni sürdürüyor. BaykâPES Kongresi'nde Avrupa SosyaKstleri Partisi (PES) 6. Kongresi'ne kaüku. BaykaL Türkhe'vi yakından Ugilendiren konular ûzerinde de çahşüklannı söyiedL Türkhe'nin AB üyeliği için müzakerelerûı başlamasuu beklediklerini beUrten Ba> kal, ancak bazı sıkmülann ortaya çıkmaya başladığuu ifade etti. Baykal, "Sos>al demokrat partiier de kendi aralannda Türkrve'nin üyeKgine yönettk yeni tereddütler ileri sürmeye başladılar. Buna karşı bir çahşma yapûk. Ortada hazuianmış olan bir rapor \-ardi. Genişleven Avrupa konusunda Türkrye'yi rahatsız edecek konular yer alrvordu. Onlan değiştinneye çahşük" dedi. Yasa devlet kurumlannı güçsüz hale getirirken yurttaşlan çaresiz bıraktı Iktidardan vakıflaıa tupaıı EBRUERDOĞAN Kamu Reformu kapsamında AKP hükümeti tarafindan çıkanlan, vakıf- lann kamu ile ilişkilerini düzenleyen 5072 sayılı yasa, devlet kurumlannı güçsüz hale getirirken yurttaşlan da çaresiz bıraktı.Adliye saraylan, em- niyet ve nüfus müdürlükleri, hasta- neler gibi pek çok ka- mu kurum ve kurulu- şunda faaliyet göste- ren vakıflann il mü- dürlükleri kapatıldı. 29 Ocak'ta yürürlü- vakıflara aktarma yapamayacak. Vakıflann, 29 Temmuz'da sona ere- cek "zorunlu düzenleme"lerden son- ra tekrar faaliyet göstermeye başla- ması bekleniyor. Hastanelerde bulu- nan vakıflar zaman ıçinde aldıklan ba- ğışlarla, vakıf bünyesinde şirketler kurarak, kurumlar içinde '^^erini ge- liştirdi. Sağlık Bakanlığı'nın, "ayır- • Yasaya göre, dernek ve vakıflar, kamu kurum ve kuruluşlannın sunduklan hizmetlerle ilgili olarak gerçek ve tüzelkişilerden ücret, bağış, katkı payı ve benzeri adlar altında herhangi bir karşılık alamayacak. ğe giren 5072 sayılı yasaya göre, der- nek ve vakıflar, kamu kurum ve ku- ruluşlann sunduklan hizmetlerle il- gili olarak gerçek ve tüzel kişilerden ücret, bağış, katkı payı ve benzeri ad- lar altında herhangi bir karşılık ala- mayacak. Kamu kurum ve kuruluş- lan personel maaş ve ücretlerinden, kaynağında kesinti yaparak dernek ve ^ ' bütçelerin yerini dolduran va- kıflann, yeni düzenlemeyle, özelleş- tirme kafşısında pürüz olmasının da engelleneceği ifade ediliyor. Istan- bul Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Gürav' Kıhç, hastanelerde bu- lunan vakıflann, asıl olarak, kurumu güzelleştirme, eğitime destek gibi nedenlerle kurulduğunu, buna karşın bağışlann, bir fınansman gibi kulla- nılmak istendiğine dikkat çekti. Sağ- lık Bakanlığı 'nın ve hastanelerin üret- mesi gereken hizmeti vakıflann üre- tir hale geldiğine dikkat çeken Kıhç, "Bakanhktan yaünmlara pay aynl- madığı için, bunlann yerini, \akıfla- ra bağh olarak kurulan özel şirkeder aldL Yaraolan arüdeğer de bakanhk desteği de manipüle edihr hale geldi" dedi. Kontrolden çıkma- sına karşın, her işin, üzerlerinden yürütül- düğü vakıflann çekil- mesiyle, hastanelerde çöküntü ya- şandığına değinen Kıhç, "Uzun >ıl- lanhr yaonm vapmayan devlet, has- taneteri daha da güçsüz hale getire- rek özefleştirmevi kamuo\u nezdin- de kolaylaştirmayı hedeflryor. Yakın gelecekte döner sermaye de kalduıla- rak, hastaneler işletme hanne getiri- lecek" dedi. uzan operasyonu Kemal Çevik serbest ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - îmar Bankası ile ilgili soruşturma kapsamında gözaltına alınan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) üyesi Kemal Çevik ile Hülya Ayşe AkseL savcılık sorgusunun ardından tutuklamaya ilişkin yeterli delil olmadığı gerekçesiyle serbest bırakıldı. BDDK üyesi Kemal Çevik. "Bir haksıznk telafı edümiş, adalet yerini bulmuştur" dedi. Çevik'e, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Yasası'na muhalefet etme suçundan, mal beyamnda bulunması için 15 günlük ek savunma süresi verildiği kaydedildi. Dün teslim olması beklenen Rumeli Holding Koordinatörü Enis Zaimoglu. kalp krizi geçırerek hastaneye kaldınldı. Ankara Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlar Şube Müdürlüğü'ndeki sorgulanrun tamamlanmasının arduıdan dün öğleden sonra Ankara Adliye Sarayı'na getirilen BDDK üyesi Çevik ve Uzan Grubu fınans koordinatörü Hülya Ayşe Aksel, Savcı Abbas Özden tarafindan sorgulandı. Çevik, savcılık sorgusunun arduıdan, "rüşvete Uişkin tutuklamayı gerektirir somut defil olmadığı gerekçesryie" serbest bırakıldı. Savcı Özden, emniyet ifadesini tekrar eden Aksel'i ise yeniden sorgulamadan serbest bu-aktı. Çevik'in savcılık ifadesinde, Imar Bankası olayı ile ilgili olarak Uzan Grubu'ndan rüşvet aldığına ilişkin ıddıalan reddettiği öğrenildi. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] Şadi Özpolat'ı ölüm orucu eylem- leri sırasında tanımıştım. Bayrampaşa Cezaevi'nde ölüm orucu eylemcilerinin sözcülüğünü yapıyordu. 1996 ve 1999 yılındaki eylemlerin her ikistnde de söz- cüydü. Onunla çok tartıştık. 1999 yılın- da ölüm orucuna karar verdiklerinde on- larla görüşmüş ve ölüm orucu eylemi- nin yanlış olduğunu dilimin döndüğün- ce anlatmıştım. Onlar F tipi cezaevle- rine karşı bu eylemi yaptıklannı söylü- yorlardı. Sonunda ölüm oruçlan F tipi cezaevlerine gitmeyi engelleyemedi. 19 Aralık 1999 yılında yapılan cezaevi operasyonu çok sayıdatutuklu ve mah- kûmun öldürülmesiyle sonuçlandı. Şadi özpolat, bu operasyonlar sıra- sında Bayrampaşa Cezaevi'ndeydi. Oradan Edirne F Tipi Cezaevi'ne gö- türüldü. Bir süre sonra da yargılandığı davadan serbest bırakıldı. Birkaç yıilık özgüriük günlerinin ardından geçen- lerde bazı sosyalist dergilere yapılan operasyonlar sırasında gözaitına alın- dı ve tutuklandı. Şadi Özpolat'ın Mektubu Şadi özpolat'tan bir mektup aldım. Şu anda Izmit'in Kandıra F Tipi Ceza- evi'nde yattığını yazıyor. Neden tutuk- landığını kendince anlatıyor. Basına da yansıyan bu operasyon konusunda öz- polat'ın anlattıklan da ilginç. Mektubu- nu özetleyerek aktanyorum: "Bu mektubu Kandıra 2 No'lu F Ti- pi Hapishanesi'ndenyazıyorum. 1 Ni- san (2004) tahhinde, Istanbul'da baş- layarak birçok ildeyasal demeklere, Mt- le örgütlerine, dergilere yapılan bas- kınlarda gözaltına alınan ve tutuklanan onlarca kişiden birisiolarakburaya ge- tirildim. Yani şu meşhur 'NATO operas- yonu'ndan. Bilindiği gibi haziran ayının 28-29 tarihleri arasında temel gündemi Bü- yük Ortadoğu Projesi olan bir NATO toplantısı gerçekleştirilecek. Emper- yalist işgallere ve dolayısıyla NATO 'ya karşı olanlarbu toplantıya karşı tepki- lerini ifade etmek, NATO toplantısını protesto etmek için aylar öncesinden hazırlıklara başladılar. Bu arada görül- düğü gibi NATO da aylar öncesinden toplant hazıriıManna başladı ve demek- lerbasıldı, insanlar gözaltına alındı ve hiçbirhukuki delile ihtiyaç duyulmadan tutuklandı. Istanbul'da 1 Nisan tahhinde gözal- tına alınanlardan benimle birlikte 22 kişi tutuklandı. Tutuklanmagerekçemiz örgütsel ilişki yürûttüğümüz şeklinde. Buna kanıt olarak bir bilgisayar diske- tinden ele geçirildiği iddia edilen ör- gütsel yazışma diye gösterilen düz- mece belgeler öne sürülüyor. Oysa bugün artık çocuklar bile bilmektedir- ler ki, bilgisayar ûzerinde her türtü bil- gi istendiği gibi düzenlenebilir, isten- diği gibi tarihlendihlebilir. Bu bilimsel olarak TÜBİTAK raporian ile de teyit edilmiş ve mahkemelerde bilgisayar- da elde edildiği iddia edilen bilgi veya belgelehn delil oluşturmayacağı ifade edilmektedir. Bizlehn tutuklanmasında bu iddia tamamen buna dayandınl- makta, burada elde edildiği iddia edi- len bilgilere ilişkin, başka kanıtlaha so- mutlanma ihtiyacı duyulmamaktadır. özcesiaçık, aleni bir komployla tutuk- lanmış durumdayız. O kadar aleni bir komplodur ki, bu yerlerin basıldığı saatte orada bulu- nan herkes için elde edildiği iddia edi- len dosyalarda mutlaka bir şey mev- cuttur. Tabii herkesin bir "kod ismi' ve liste halinde kimin hangi 'kod ismi'n/ kullandığı da, bu 'belgelerde' mevcut- tur. Ve bu insanların hepsi de yasal derneklerde, kültürmerkezlehnde, ya- yınevlehnde üye, çalışan, vb. sıfatlar- la yıllardır açıkta bulunmaktadıhar. Bu insanlararasında o gün tesadüfen der- neğiziyaretedenlerde bulunmaktadır. Polis biryıldırbu 'illegal'yaz/şma/a- n izlediğini iddia etmektedir. Ancak tek bir illegal eylem ya da çalışma göste- rilmemektedir. Polis biryıldır illegal ça- lışmayı denetleyecek ve herkesi legal kurumlarda 'ne çıkarsa şansına' diye- rek gözaltına alacak. Böyle saçma bir iddia olamaz her- halde. Hiç değilse bir kişi olsun neden illegal faaliyet, eylem sırasında gözal- tına alınmamıştır... Sonuç olarak der- nek kurmak, kültür merkezi açmak, dergi çıkarmak yasalarda serbesttir, amapratikte 'suç' olarakkabuledilmek- tedir. Bu tehlikelipolitikayı teşhiretmek gerektiğini düşündüğüm için size bu mektubu yazıyorum. Eğerböyle birpolitika meşrulaşırsa, bu demektirki, sokaktaki herhangi bir insan, 'Bilgisayar kaydı ele geçirdik' denilerek başka bir hukuki dayanak aranmadan gözaltına alınıp tutuklana- bilecek, hatta belkide cezalandınlabi- lecektir." Şadi özpolat bunları anlatıyor...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle