Katalog

SAYFA CUMHURİYET 2 ARALIK 2004 PERŞEMBE HABERLER DUNYADABUGUN ALİ StRMEN Bu Kafayla Gidersek Çok Duvara Çarparız Inönü Stadı'nda, Beşiktaş Çaykur Rizespor maçında işlenen cinayetten sonra, demeçler, yorumlar, açık otuaımlar birbirini izledi. llk bakışta toplumsal tepki ayyuka çıkmıştı. Yine de içimde bir kuşku vardı. Bu tepkinin tavsayacağını, tribün terörünün sonunda yine süreceğini düşünüyordum. Birsonraki hafta, lig maçlannın seyirci sayısındaki düşüş rekordüzeydeydi. Lig maçlannı bir haftada izleyen seyirci sayısı elli bin dolayında kalmıştı. Bu rakam, Avrupa'nın önde gelen ülkelerinde, bir tek maçın seyirci sayısına eşitti. Bir TV kanalında hemen yayın başladı. "Seyirci olmayınca, futbol neye benzer ki.." yollu tepkiler dile getirildi. Kimi spor yorumcularımız, alınacak sert önlemlerin seyirci sayısını azaltacağından söz ettiler. Geri adım atılmaya başlanıyordu. Korkanm, seyirci sayısındaki düşüş öne sürülerek UEFA'nın öngördüğü önlemlerin bir bölümünden vazgeçilecek ya da zaten buna teşne olanlar, uygulamayı gevşetme yolunu tutacaklardır. ••• Seyirci sayısının azalmasının, önlem alma konusunu etkileyeceği görülüyor. Bu konuda çok, ama çok dikkatli olmak, gerekli önlemleri tavsamadan alıp uygulamak zorundayız. Konu sanıldığından daha karmaşık, daha dallı budaklı ve köklüdür. Bugüne dek sürdürülen alışkanlıklardan köktenci btçimde vazgeçmeyi gerektirmektedir. Seyirci azlığının, yalnız önlemlerden ileri gelmediğini, insanların bu haliyle statlara gitmekten çekindiklerini de unutmayalım. Statlann yalnızca içi değil, çevresi de gençler için, aralannda uyuşturucu satıcılan da olmak üzere, bir sürü tehlikeyi bağnnda banndırmakta. Aynca Türk futbolundaki gerilemenin, tatsızlaşmanın da ayırdına varalım. TV'den izlediğim maçlar saman tadında. Hiçbir takım seyir keyfi veren bir futbol oynamıyor. Büyük ara ileride olan bu yılın tartışmasız Türkiye'nin uzak ara en iyi takımı olan Fenerbahçe'nin bile seyrederken birazolsun keyif veren maçı, yalnızca Diyanbakırspor ile yaptığı son karşılaşma idi. Varın gerisini siz hesap edin. Kaldı ki seyircinin uzun erimde artması, kısa erimde o serseri güruhunun tribünlerden uzaklaştınlması ile mümkün. Gidiş o yönde görülmüyor, ipe un sermenin ilkbelirtileri ortaya çıkıyor. Eğer bu kafa ile gidersek daha çok duvara çarpanz gibime geliyor. ••• TV'de mafya ilişkilerini ele alan kimi diziler, toplumda belirli kesimlerin tepkisini çekiyor. "Kurtlar Vadisi" adlı dizi bunlardan biri. Konu geçen hafta Meclis çatısı altına da getirildi, hatta Içişleri Bakanlığı Müsteşarı Sabahattin Bayram'ın gençleri yasadışı ilişkilere özendiren yayınlar konusunda dikkatini çekmek üzere RTÜK'e başvurduğu da açıklandı. Işin ilginç yönü, söz konusu dizinin bütün TV kanallan içinde reytingi en yüksek olanlar arasında, hatta bunların ön sıralannda bulunması. Sanınm, Içişleri Bakanlığı'nın bu tepkisi bazı kişilerin hoşuna gidecektir. Oysa bu başvuru çok tehlikeli bir gidişin ilk habercisidir. öncelikle bu ve benzeri dizilerin yalnızca ülkemize özgü olmadığını, ekranlanmızda bolca boy gösteren Amerikan dizilerinin de, aynı içerikte olduğunu belirtmek gerekir. Aynca çocuklan, gençleri bu tür ilişkilere özendirenin yalnızca diziler olmadığını, bir ucu futbol sahalanna kadar uzanmış mafya marifetlerinin ve bu dünyanın adamlannın tatlı yaşamlannın haber programlarda bile yer aldığını, toplumsal yapının bu olguyu doğurduğunu da görmezden gelemeyiz. Bütün bu gerçekleri biryana iterekyasaklamave kısıtlama yoluna gitmeninse gelecekte, Türkiye gibi bir toplumda doğuracağı sonuçlan görmezden gelemeyiz. Bugün "gençlere suç olan fiilleri hoş gösterdiği" gerekçesiyle başvurulacak bir yasaklama ya da kısıtlama, yann toplumsal ahlak, aile düzeni, ülkenin yüksek çıkarian gibi gerekçelerle yeni yasaklara yol açacak ve Türkiye gibi bir toplumda ifade özgürtüğü cendere altına alınabilecektir. Bu tehlikeyi bugünden görüp, hemen "dur!" dememiz gerekmektedir. Yoksa bu kafayla gidersek askere, zor alınz tezkere!... asirmen@cumhuriyet.com.tr Laiklik mizah konusu edildi FIRATKOZOK ANKARA Yüksek Askeri Şura'nın (YAŞ) önceki günkü toplantısında askerlerin irticai faaliyetlerle ilgili olarak gündeme getirdikleri Polatlı Îmam Hatip Lisesi'ndeki olayuı perde arkası netleşti. Bölgedeki topçu ve füze okuluna gönderme yapılan "topuna tüfeğine topuna" sloganının lise tarafından belediye kültür merkezinde sergilenen tiyatro oyununda atıldığı öğrenildi. Olay üzerine okul müdürlüğünü vekâleten yürüten AJi Ozcan görevden alınırken, Milli Eğitim Bakanlığı müfettişleri konuyla ilgili inceleme başlattı. YAŞ'ın toplantısında son dönemde artan irticai faaliyetlere örnek olarak gündeme getirilen Polatlı îmam Hatip Lisesi'ndeki olaylarla ilgili aynntılar netleşti. Cumhuriyet'in edindiği bilgilere göre, lisenin 53. kunıluş yıldönümü nedeniyle YAŞ'ta gündeme gelen Polatlı îmam Hatip Lisesi'ndeki olaym perde arkası ortaya çıktı YA$ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Kış dönemi Yüksek Askeri Şura'dâ (YAŞ) disiplinsizlikleri gerekçesiyle Türk Silahlı Kuvvetleri'nden (TSK) ilişiği kesilen 8 personelüı tamamının irticai faaliyet nedeniyle atıldığı öğrenildi. Polatlı Topçu Okulu'nda görevli bir yüzbaşının evine yapılan baskın sonucunda ele geçirilen kanıtlar toplantıya sunuldu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında önceki gün Genelkurmay Karargâhı Çakmak Salonu'nda gerçekleştirilen yılın ikinci YAŞ toplantısına dosyalan sunulan personelden 8'inin kurumla ilişiğinin kesilmesine karar verildi. Dosyalarda bir tören programı hazırlandı. Program çerçevesinde Polatlı Belediyesi Kültür Merkezi'nde okul öğrencileri tarafindan 13 Ekim'de bir tiyatro oyunu sergilendi. Milli Eğitim Bakanhğrndan bazı yetkililerin de izlediği tiyatro oyukesin kanıtlann yer aldığı, bunlara dayanılarak işlem yapıldığı bildirildi. Bu kapsamda yüzbaşı rütbesindeki bir subayın dosyası özellikle YAŞ toplantısında Başbakan Erdoğan ve Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül'e gösterildi. Polatlı Topçu Okulu'nda görevli olan yüzbaşının dosyasında aynntılı belge ve bilgilere yer verildi. Yüzbaşı hakkında yürütülen soruşturma kapsamında evıne yapılan baskın sırasında ele geçirilen irticai propaganda araçlan da örnek olarak YAŞ toplantısında sunuldu. TSK ile ilişiği kesilen 8 personelüı tamamının irticai faaliyetleri nedeniyle uzaklaştınldıklan öğrenildi. da, üahiyatçı profesörler Yaşar Nuri Öztürk ve Zekeriya Beyaz'ın görüşleriyle de dalga geçildi. lerine davetiye gönderdi. Davetiyenin ulaştığı birimlerden biri olan Din Öğretimi Genel Müdürlüğü ise programda çeşitli hataların yapıldığını belirterek okulu uyardı. Uyanlann dikkate alınmaması üzerine etkinliklerin izlenmesi için bir kişiyi görevlendiren genel müdürlük, kendisine ulaşan rapoir üzerine Polatlı Kaymakamlığı ile temasa geçti. Müdür görevden alındı Kaymakamlığın da yaptığı incelemelerde benzer sonuçlara ulaşması üzerine soruşturma izni isteyen genel müdürlük, gerekli iznin çıkmasıyla durumu Bakanlık Teftiş Kurulu'na bildirdi. Teftiş Kurulu tarafindan görevlendirilen müfettışler 29 Kasım Pazartesi günü incelemelerini başlatırken, okul müdürü Ali Özcan da valilik tarafından görevinden alındı. Özcan, Polatlı Kız Meslek Lisesi'ne öğretmen olarak atandı. nunda laiklik karşıtı bir dizi eylem gerçekleşti. Polath'daki topçu ve füze okuluna gönderme yapılarak "topuna tüfeğine topuna" sloganlan atılan etkinlik sırasında, aynca 10. Yıl Marşı ve kamusal alan tartışmalan da alaycı bir üslupla ele alındı. Oyun Bakanlıfla davetlye Okul müdürlüğü, tiyatro oyunu ile ilgili olarak bakanlığın çeşitli birim EkOmenikkıfzt İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇtN ve Cündem 'Istemeyen davete gelmez' ANKARA (ANKA) ABD Büyükelçiliği sözcüsü Josef Pennington, Fener Rum Patriği Bartholomeos'un bugün verecekleri resepsiyona "ekümenik" sıfatıyla çağırmalanna tepki olarak devletten katılım olmaması konusunu Amerika'nın Sesi Radyosu'na değerlendirirken "Istemeyen gelmez" ifadesini kullandı. Ankara'daki ABD Büyükelçiliği sözcüsü Josef Pennington, Amerika'nın Sesi Radyosu'na konuyu değerlendirirken "Biz, Fener Rum PatriğTni her zaman için ekümenik olarak kabul edhoruz. Şimdi de değişen bir şey yok. Resepsiyona isteyen gelir, istemeyen gelmez" diye konuştu. Davetiyelerde, Amerikan Büyükelçisi Eric Edehnan'ın Fener Rum Patriği için "ekümenik" sıfatını kullanması bazı AKP'li miHetvekillerinin de tepkisini çekmiş, geçen hafta bir grup milletvekili, ABD Büyükelçisi Eric Edelman a kınama mektubu göndermişti. MGKtoplantısına ildgazete çağrdmadı ANKARA (ANKA) Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği'nin AB süreci çerçevesinde sivilleştirilmesinin ardından ilk basın toplantısına Genelkurmay tarafindan akredite edilmeyen bazı basın organlannı da çağırdı. lslami basının "^vffl farkı" ve "yeni dönem" başlıklanyla manşete taşıdığı toplantıda, Gündem ve Evrensel gazetelerinin ise bulunmaması dikkat çekti. MGK Genel Sekreterliği dün gerçekleştırdiği basın toplantısına, Genelkurmay tarafindan akredite edilmeyen basın organlannı da çağırdı. Bu kapsamda, Yeni Şafak, Vakit, Milli Gazete ve Zaman gazetesi çağınldı. Milli Gazete, bu durumu "MGK'de Yeni Dönem" başlığıyla yansıttı. Yeni Şafak gazetesi. akreditesiz basın toplantısını manşetine "MGK'de Shil FarkT diye taşırken haberde "MGK'nin kapdannı akreditasvon ajnmı yapmadan tüm metha organlanna açtigT bilgisi verildi. Ancak toplantıya solmuhalif basından Birgün gazetesi çağınlırken Gündem ve Evrensel gazeteleri çağınhnadı. Gazeteler bu durumu "Yasakçızihniyet devam ediyor" şeklınde değerlendirdi. Evrensel gazetesi Ankara Temsilcisi Fevzi Argun, Türkiye'de hâlâ ayrımcılık uygulandığını belirtirken yıllardır siyasal görüşleri ya da sorunlara yaklaşımı nedeniyle nrnak içinde hoşa gitmeyen yayın organlanna kimi devlet kurumlan tarafindan ambargo uygulandığını anlattı. Demokratikleşme adı altında basınla soğukluğu gidermek için yapılan basın toplantısında bile belli gazetelerin ayn turulduğunu söyleyen Argun, "Bu da kamuoyundan saklandı. Bunu bilen pek çok >a>ın organı dasuça ortak oktu" diye konuştu. Gündem Gazetesi Ankara Temsilcisi Ersin Öngel ise MGK'nin sivilleşme adımlanna rağmen, zihniyet değişimini yaşamadığını söyledi. "Bölücülük yapıhyor" diyen Öngel, basın toplanüsının zihniyette değ^şimin yaşanmadığının göstergesi olduğunu söyledi. Yaş haddinden emekli olan Eraslan Özkaya, Yargıtay üyeleri tarafindan alkış ve çiçeklerle uğurlandı Türk yargısının çilesi dolmadı' ANKARA (Cumhurivet Bürosu) Yaş haddinden emekliye aynlan Eraslan Ozkaya, Yargıtay üyelerinin geniş katüımıyla gerçekleşen törenle uğurlandı. "MaalesefTürkyargısı hiçbir zaman çilesini doldurmadı" diyen Özkaya, "TaUhsiz bir dönem yaşanmakta. Tüm olumsuzhık ve olanaksızhklara rağmen yargı>a gerçekten hak etmediği haksız saldın ve eleştirüer yapıldı'' dedi. Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya'nın yaş haddinden emekliye aynhnası nedeniyle Yargıtay Konferans Salonu"nda tören düzenlendi. Törene, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok katılmadı. Yüksek katdımın olduğu törende, Yargıtay Başkanvekili Mehmet Handan Surhı, Özkaya'nın mesleki geçmişini anlattı. Özkaya'nın emekÖzkava veda etti. (KOR.\Y A\'CI) lilikte "iküıci baharmı" yaşayacağını • Türk yargısı mensuplannm talihsiz bir dönem yaşadıklannı belirten Eraslan Özkaya, "Tüm olumsuzluk ve olanaksızlıklara rağmen yargıya yönelik gerçekten hak etmediği haksız saldın ve eleştiriler yapıldı" diye konuştu. belirten Surlu, sözlerini "Yohınuzaçık olsun" diyerek tamamladı. 1 a>nhyor. Israrla istememize rağmen olumsuziuklar devam ediyor. Her fedakârhk yargıdan bekleniyor. Hukuk da oksijen gibidir. Hukuku kaybetmeden değerinin farkma varamıyoruz." ÖLÜMÜNÜN 10. YILI Gazeteci yazar Arpad anılıyor HaberMerkezi 3 Aralık 1994'te yitirdiğimiz gazeteciyazar Burhan Arpad ölümünün 10. yılında anılıyor. Öykülerini, Türk tiyatro hayatını yansıtan yazılannı ve gezi izlenimlerini on kitapta toplayan Arpad, gazetecilik mesleğinel936'daVakitgazetesinde başladı. Sırasıyla Uyanış ve Kurun dergilerinde, 1leri, Istikbal, Tan, Cumhuriyet, Memleket, Hürriyet, Vatan ve Cumhuriyet gazetelerinde çalışan Arpad, özelükle öykülerinde toplumcu ve gerçekçi akımdan hiç sapmadı. 1943'ten başlayarak Alman dili edebiyatlanndan yapnğı 40' ın üzerinde çeviriyle Eric Maria Retnargue.Stefan Zweig,Thomas Mann, Anna Seghers, Ingeborg Bachmann, Joseph Roth, Ödon von Horvath gibi ünlü 20. yüzyıl yazarlannı Türk okuruna tanıtan Arpad' ın dilimize kazandırdığı tüm yapıtlann ortak özelliği insancd, antifaşist, antimilitarist ve banşsever olmasıydı. Yaşamının tümünü Istanbul'da geçiren Arpad, gazetemizdeki "Hesaptaşma" köşesinde (19791991) herbiri öykü tadındaki yazılanyla îstanbul'un değişik sonmlanna da eğildi. 84 yaşında aramızdan aynlan Arpad, çok sayıda ödül ve madalyanın da sahibiydi. Dlmdlk ayaktayız Eraslan Özkaya, "alalade" veda toplantısını şölene çevirdikleri için meslektaşlanna teşekkür etti. Ozkaya, genç, güçlü meslektaşlanna yerlerini bıraktıklannı belirterek "Bizden aldıklan adalet bayrağını daha yükseğe taşıyacaklanna inanıyorum" dedi. "Maalesef Türk yargısı hiçbir zaman çilesini doldurmadı" diyen Özkaya, "Çilekeş bir mesleğin mensuplamız. Türk yargısı mensuplan talihsiz bir dönem yaşa maktadırlar. Bu olumsuz şarHara rağ Yargı dokunulmazlığı men \argıçlar onuria, şerefle ve özveriy"Yargı dokunuhnaznğı" ifadesinin le çaiışmışlardır. Tüm olumsuzluk ve slogan haline getirildiğini anunsatan olanaksızlıklara rağmen yargıya yöneÖzkaya, "Mifletveküîdokunumıazhğılik gerçekten hak etmed^i haksız salnın kakfanlması gündeme geBnce bu dın ve eleştiriler yapıldı" dedi. Saldınkavram ortaya aöldL Demokratik bir lara karşın yargının dimdik ayakta durülkede kürsü dokunuhnazhğı şartür. duğunu ve bundan sonra da olacağını Ama hâkim teminatıyla milletvekili vurgulayan Özkaya, şunlan söyledi: "Hukuk devletinde yargının yeri bü dokunuhnazhğı kanştınlıyor. Ya da yüktür. Yargrya ileri de\1etlerde önem kasten bu yöne çekütyor. Hâkimhk tererilmeabundandır.Hukukdevletide minatı bir dokunulmazhk değiknr'" dimemize rağmen, olanaklar tanmuyoruz ye konuştu. Ozkaya'dan boşalan Yargıtay Başkanve tammamakta ısrar edhoruz. Yargıya bütçeden yüzde l'in de alünda pa\ lığı için bugün seçim yapılacak. SARICÜL SAVUNMAYA ÇACRILACAK ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Yüksek Disiphn Kurulu (YDK), partiden kesin ihracı istenen Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sangül'ü, 25 ya da 26 Aralık'ta kurulda savunma yapmaya çağıracak. YDK'nin Mustafa Sangül hakkındaki karannı da yılbaşına kadar vermesi bekleniyor. Sangül'ün ifadesini yazılı ya da sözlü olarak alacak olan YDK'nin ihraç yönünde karar almasına kesin gözüyle baküıyor. CHP Genel Sekreteri Önder Sav ise Şişli Savcılığı'nın, inceleme yapmak için Sangül ile ilgili belgeleri istediğini bildirdi. Sav dün bir televizyon kanahnda yaptığı konuşmada, Sangül'ün CHP'den belediye başkan adayhğı sırasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile görüştügü iddiasının olduğunu belirtti. Sav, ''Bunu doğrulama şansımız yok. Neden görüştügü meçhul" dedi. CHP örgütünün Sangül'ün düzenliği mitinglerden rahatsız olduğunu anlatan Sav, meydanlann taşıma insanlarla doldurulduğunu söyledi. Sav, Sangül için, "Bu yapıdaki bir adamm CHP'ye genel başkan ol^ ması mümkün değfldir" dedi. HİÇ KİMSEDEN AF ISTEMEDIM' ANKARA (ANKA) CHP'den ihracın eşiğine gelen Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sangül, parti yönetiminin aracı göndererek af istediği iddiasma sert yanıt verdi. Parti yönetimini "neyapügmıbümemekle" suçlayan Sangül, "Benkimsedenaf dilemedim. Af dilemek için adam da göndermedim. Bize saküranlar,tftiraatanlar, gerçekler gün yüzüne çıküğı zaman nallannı toplayarak kaçacaklar" dedi. Sarıgül, dün bir açıklama yaparak CHP'nin hakkmdaki iddialan içeren broşüründe yer alan "af istediği'' yönündeki açıklamalara yamt verdi. Kimseden af istemediğini belirten Sangül. "Ben kimseden af dilemedim. Kimseye af için adam da göndermedim. CHP'yi iktidara taşımak suç mu ki af dileyelinT dedi. Kendisinin "halk hareketi" içinde olduğunu ve bunu CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ve parti yönetiminin engelleyemeyeceğini savunan Mustafa Sangül. şöyle dedi: "Maç bitti, Bav kal ve ekibi uzatmalarmı oynuyor. Ne söylediklerinin ne de yapüklannm farkındalar. Gece yaüp gördükleri rüyayıifliralaıia kamuoyıma duyunıvDrlar. Beni ymratmak için çabşmalarmı sürdürüyorlar. Ama halk bunlara sadece gülüp geçhor. Biz halktan başka kimseden af difcmeyiz. Bize saldıranlar, iftira atanlar, gerçekler gün yüzüne çıköğı zaman naflannı toplayarak kaçacaklar. Halk, ehnin tersiyle onİara' Hadi sen de' diyor. Halkm gücünü çok yakmda görecekler."