23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA + CUMHURİYET 7KASIM2004PAZAR 10 P A Z A R YAZELARI dishab<«cumhuriyet.com.tr GeorgeBushnasılkazandı...A merikan tarihinın en tartışmah seçimi /\ sona erdi ve Cumhuriyetçi Parti adayı - i T . George W. Bush Başkan seçildi. Hemen herkes şokta. Cumhuriyetçiler kendilerinin bıle beklemedigi bir üstünlük sağladılar. 2000'deki rakibi Al Gore'dan 500 bin oy daha az almasına karşın, ikinci seçmenlere dayalı seçim sistemi nedeniyle başkan koltuğuna oturar Bush, bu defa azınlığın değil, seçmenlenn yüzde 51 'inin, yani 59 milyon Amerikalının oyunu aldı. Demokrat aday John Kerry'den 3 5 milyon fazla oy topladı. Bir başka gerçek de, Kerry'ye oy verenlerin azımsanmayacak şekilde 55 milyon 435 bin kişiyi bulması. Sonuçta gelinen bu noktada ortaya çıkan, Amerikan halkının birbirine taban tabana zıt iki büyük gruba aynldığı. Bunun birçok nedeni var. Bunlar maddeler halinde sıralanırsa, Amerika'nın içinde bulundugu toplumsal ve politik aynşma çok daha net biçimde ortaya çıkıyor. 1) Araştırmalara göre seçmenlenn oylannı hangi yönde kullanacaldannı belirlemelerinde moral degerler yüzde 22, ekonomi yüzde 20, terorizm yüzde 19 ve Irak konusu yüzde 15 etkili oldu. Muhafazakâr bir eğilim içinde olan halk, Bush'un savunduğu degerleri kendi değerlenne yakın buldu. Her konuşmasında inançlanndan söz eden koyu duıdar Bush, her hafta dinsel törenlere katılanlann yüzde 61 'i tarafından desteklenirken dini törenlere hiç katıhnayanlann yüzde 62'si Kerry'e oy verdi. Seçim sırasında yapıian oylamada 11 eyalette yaşayanlann eşcinsel evliliğinin yasakJanmasından yana oy kullanması da halkın dinı değerlen ön plana aldığının göstergesi. 2) Amerikan halkı, hiçbir savaş döneminde başkan değiştirmedi. "Yanşın ortasmda aü değiştirmeyiz" mantığıyla, henüz yeterince tanımadıklan bir başkasıyla yola çıkmaktansa, bildıkleri liderle yola devam etmeyi yeğlediler. 3) Her savaş döneminde oldugu gibi sağ kanat seçimden güçlenerek çıktı. Milliyetçilik ve terör kartını kullanan Bush, terorizmle savaşarak Amerika'yı koruyacak başkanın kendısi olduğu konusunda seçmenleri ikna etmeyi başardı. "Dünyayı terörize ederek NEW YORK terörden korumnak''; Bush'un Amerikalılara sunduğu politik paradokstu gerçekte. Fakat CNN, Fox Nevvs, Nevv York Post vb. gibi sadece taraflı medyadan haber alan ve gerçeklere ulaşmak için farklı kaynaklara başvurmayan Amerikan halkının çoğunluğu bu paradoksu fark etmedi bile. 4) Bu seçimde rekor düzeye ulaşan yeni seçmen kaydı, tahminlerin aksıne Demokratlann lehine sonuçlanmadı. Cumhuriyetçiler kendi seçmenlerinin oy kullanması konusunda büyük başan sağladılar Bu seçmenler özellikle, erkekler, beyazlar, evliler, yılda 50 bin dolardan fazla kazananlar, gaziler, Protestan ve Katolikler arasından çıktı. Kerry, siyah nüfus arasında dokuza bir, Ispanyol kökenli nüfus arasında ise ikiye bir oranında Bush'a fark attı. 6) 18-29 yaş arasındaki genç nüfus, bu seçimde de oy kullanmadı. Gençlerin 2000 seçiminde toplam kullamlan oy içindeki oranı yüzde 17, bu seçimde de aynı kaldı. 6) Demokratlann savunduklan politikalan ZÜLAL KALKANDELEN açık bir dille anlatamamalan ve kullandıklan dilin halka inememesi, seçimi kaybetmelerinde bir dığer önemli neden oldu. Kerry'nın Irak savaşı konusunda net bir tavır ortaya koyamaması, bazı konularda tavır değişikliğı göstermesi, Amerika'nın güç kullanmadan önce uluslararası camianın onay testinden geçmesi gerektiğüıi söylemesi, önemli hatalan olarak değerlendirildi. Bütün bu etkenlerin sonucunda, Bush Beyaz Saray'daki ikinci dönemine güçlenerek başladı. Şimdi muhafazakârlar. haritada Cumhuriyetçilenn kazandıklan eyaletleri simgeleyen kırmızı bölgeleri gösterip "Bakın, nasıl kıpkırmızı Amerika!" derken mavi ile simgelenen Demokratlar, Kanada'ya taşrnmayı düşünüyor. Herkes Amerika'nın tehlikeli bir biçimde ikiye aynldığını ve ortak değerlerde buluşulması gerektiğini söylüyor. Merak ediyorum, acaba kaç kişi 3.9 milyar dolar harcanarak yapıian Amerikan tarihinin bu en pahalı seçimının aslında milyarderlerin milyarderlere karşı verdiği nefes nefese geçen bir yanş olduğunu düşünüyor? kzulalty yahoo.com Afro-Parizyen bir çift C lichy Bulvan'ndakı Le Libre Echange Kafe'ye topu topu iki kez gidiyorum. Buna rağmen etraftan tanıdık gülücükJer aldığımı fark ediyorum. Bunun nedeni, üst üste iki sabahtır orada olmam. Sabahın erken saatleri, payla$ımlan daha anlamlı kılıyor galiba. Herkes sıcacık yataklanndayken siz başka bir yerde olmayı tercih ermışsinız; birbirinize yumuk gözlerle bakmayı, uykudan çatlayan seslerle konuşmayı göze almışsınız. Tıpkı dün sabaha karşı masada oturan Kuzey Afrikalı çift gibi... Afro-Parizyen bir çift onlar; tenleri Paris güneşinin sık sık bulutlann ardına saklanma huyundan yıllar içinde biraz açılmış sanki. Afrika kokmuyorlar artık! Ancak Fransızlara göre kat kat hızlı devinen kara gözleri hemen ele veriyor onlan. Acaba bugün de gelecekler mi? Ayağımda terlikler, sırtımda pardesü tezgâha yanaşıyorum. Tam kahvemi söyleyecekken: "Köpeğim için biraz kesme şeker PARİS ŞANSINTÜZÜN alabüir miyim?" diyor arkamdaki çatlak seslerden bin. "Ald^m şekeriere bakılırsa köpek değil bir at besüyor ohnahsuı!" diyor garson. Yine de tezgâhın altından biraz kesme şeker uzatıyor. Sonra da el çabukluğuyla bır espresso bırakıyor tezgâha, berüm için. Az sonra Afro-Panzyen çiftin erkek olanı ıçeri ginp dünkü masalanna ofuruyor. Ben de aniden aynı dekoru oluşturmam gerektiğini düşünerek kahvemi alıp yanlanndakı masaya geçiyorum. Afrikalı çocuk yüz bininci kez saatine bakıyor, yüz bininci kez bir kiz randevusuna gecikiyor. Neslinin tükenmesi pahasına Nuh'un gemisine bile geç kalmayı göze alabilecek cesur kadınlardan bıri o... Neyse ki sonunda gelıyor. Yarumdan geçerken benı yuıe bitışığindeki masada orurur görünce bembeyaz dışleriyle hafifçe gülümsüyor. O masaya oturduğunda artık her şey unutuluyor; geç kaldığına dair ne bir sitem ne de bir şey işitüiyor. "Aşık!" diyorum. "Afrikah çocuk körkütük âşık~." Aynı anda kızın çikolata rengi ayaklanna gidiyor gözlerim, her bir parmağına konmuş nar tanesi gibi panldayan ojeli tırnaklanna. Rengârenk boncuklu terlikler var ayağında yağmura rağmen. Buram buram Afrika kokuyor ayaklan. Paris'in ısrarlı yağmurlannın bile alıp görüremedığı ınatçı bir koku bu. "A/rikaiı çocuk körkütük âşık»" diyorum. Durmadan sigara ve kahve içiyorlar, bir şey yedikleri yok... Onlara iki sokak ötedeki Kamerun Lokantası'ndan söz etsem mi acaba? Restoran Chez Janet'ten. Aslında ufacık bir oda. Topu topu iki masa var; duvarlarda masklar, altın yaldızlı aynalar, avizede geçen yılbaşından beri sallanıp duran mahmur noel süsleri... Âşıkken yemeğe pek basmaz adamın kafası. Birilerinin boyuna âşık çiftleri doyunnaya çahşması bundandır. Neyse canım, daha öğlene çok var! Bilmem, yann sabah da burada olacaklar mı? Dünü ve bugünü paylaştığım Afro- Parizyen çiftin yanrunda ben olmayacağım için bunu asla öğrenemeyeceğim, ama nerede olursa olsun Afrikah çocuğun yann sabah da âşık olacağını bileceğım. Bayvera 9 daşenlik var Almanya'nnı Bavyera eyaletinde Aziz Leonhard Günü. çeşitli eğlencelerle kutlandı. Geleneksel giysikrini giyen Bavyerahlar at arabalanyla Bad Toelz sokaklannı doldurdular. Aziz Leonhard, Bavyera'da çiftçilerin. atlann. büyükbaş ve küçükbaş hayvanlann koruyucusu olarak görülüyor. (Fotoğraf: AP) Hollandalılar Theo'nım yasını tutuyorTT T"ollanda, yazar, yönetmen, ğ—i film yapımcısı Theo van J. -Â. Gogh'un öldürühnesinin şokunu yaşıyor. Son yıllarda yaşanan olaylar Hollanda'yı çok değiştırdi. Bizden önce gelenler, buralarda insan haklan konusunda yaşanan olaylan anlatırdı da bizler, yani benimle aynı dönem gelenler hayranlık ve şaşkınlıkla dinler, ne kadar hoşgörülü, ne kadar güzel bir ülke diye düşünürdük. Ben 1990'dan sonra yerleşenlerdenim. Bizden önce yerleşenler çok güzel hikâyeler anlatırlar Hollanda'ya dair. Hiç unutamadığım hikâyelerden biri, arkadaşlardan birinin ayağuıda bir sivilce çıkması ve ağndığı için gece aradığı doktorunun acilen eve ambulans göndermesi idi. Son yıllarda çıkan birçok yasa, Hollanda'nın çehresini değiştirdi. Bu durum eğitimde de, sağlıkta da, diğer alanJarda da böyle. Aslmda yazmak istediğim konular bunlar değil, sadece kısa kısa değinmek istedim. Theo van Gogh'u öldüren Faslı, bir Hollanda yurttaşı, ikinci kuşaktan Hollandalı bır Müslüman. Yani, Hollanda'da doğup büyüyen Arap kökenli bir Müslüman. Kreşten itibaren Hollanda okullannda okumuş, Hollanda eğitim sistemi içinde yetişmiş biri. Hollanda"da herkes kreşten itibaren becerilerif!) doğnıltusunda şekillenır ve öğretmenlerirun de yardrmı (!) ile yaşama hazırlanır. Yani burada kimin nerede ne yaptığını bihneden öylesine yetişmesi, okula girmemesı. gönlüne göre yaşaması söz konusu değildir. Devletin olduğu gibi. Hollanda'da yaşayan, buranın vatandaşı olan ya da yasal oturumlu bütün insanlann sorumluluklan, yurttaş olarak yapmalan gereken şeyler vardır. Yani Hollanda'da ve de Avrupa'nın AMSTERDAM YAKUPKARAHAN kalkınmış diğer ülkelerinde neredeyse tüm bireyler sistemce denetlenmektedir. Bu sağlam sisteme rağmen Van Gogh'un katili bu eğitim sistemi içinde yetişmiş ve katil mertebesine (!) kadar ilerleyebilmiştir. En önemli sorulardan biri şu: Katil uluslararası bir örgütle bağlantılıysa, istihbarat ve polis bu konuda bir çalışma yapmış mıdır?.. Her yanda terör tatbikatlan yapılmaktayken katil nasıl olup da yolda yürüyen birinin bu kadar rahatlıkla canına kıyabilmiştir? Gelinen noktayı ve cinayeti birçok açıdan değerlendirmek mümkün. Olayın bir yani, Van Gogh'un Islam karşıtı Somali kökenli milletvekili Ayaan Hirsi AK'nin katkısıyla yaptığı Müslümanlığa ilişkin filminin tepkı çekmiş ohnası. Bu hanım Somali"deki Islami gelenekler ve "kadın sünneti" gibi uygulamalan gündeme getirip sünnet karşıtı gösteriler bile düzenlemişti. Aynı milletvekili her fırsatta İslamın geriliğinden dem vurarak hakaret içeren, aşağılayıcı sözcükler kullanmıştı. Burada üzerinde durulması gereken bir nokta var: "tslam"a karşı yapılmış görünen bu hakaretler, Hollanda"daki ırkçılann ekmeğine yağ sürüyor, özellikle de Müslüman kökenli yabancılarm, İslam kültürünü ve değerlerini aşağılaması bazı kesimler tarafuıdan kullanılıyor. Hakaret edilen Türkler, Araplar ya da onlara ait inanç % e kültürün bir kısmı gibi görünse de aslmda bütün bu insanlara karşı ırkçı bır şekilde yaklaşılıyor. Yabancı düşmanı parti lideri Pün Fortuyn öldürüldüğünde, Hollandalüann çoğu bir yabancı tarafuıdan öldürühnüş olabileceğini düşünmüştü. Hollanda da yaşayan yabancılar "Bu işin altından bir yabancı çıkmasın da huzurumuz bozulmasın.." diye Tann'ya yalvarmışlardı. Sonuçta korktuklan başlanna geldi. Yine yabancılar ve Müslümanlar hakkında pek iyi şeyler söylemeyen bir Hollandalı, bir Müslüman yabancı tarafından öldürüldü. Neredeyse bütün Fashlar hesap verme noktasuıda. Olayı kınamayan Fas kökenli dernek, cami, vakıf kalmadı. Bir insanın düşüncelerinden dolayı canmuı alınması rüyler ürpertici bir şey. Bu, düşünce özgürlüğüne de ciddi bır saldın. Ama "Niye ben durduk yerde bütün bunlan hesap verircesine, suçsuzluğumu kanıttamaya çahşırcasına açıldamak duramundayım" diyen yok. "Katil, aynı zamanda bir Hollandalıdır, çünkü HoDanda'nm okullannda okumuş, yetişmiş, şekülenmiştir. Burada Hollanda'nın ve sisteminin de sorgulanması gerekmektedir™'' diyebilen de ohnadı henüz. karahan a wanadoo.nl Mustafa Kemal İsveç 'te( A rnk vaziyeti düzeltmek için mutlaka / l Avrupa'dan nasihat alnıak. bütün i l işleri Avrupa'nın emellerine göre yapmak, bütün dersleri Avrupa'dan almak gibi birtakun zihniyetJer belirdi. Halbuki, hangi istiklal vanhr ki ecnebilerin nasihatleriyle, ecnebilerin planlanyla yükselebilsin?» Tarih böyle bir hadiseyi kaybetmemiştir.' Bütün Dünya dergisinin ekim sayısında verdiği Atatürk posterinde yer alan bu sözler, 6 Mart 1922'de TBMM'de söylenmiş! Sanki bugünler için! Cumartesi günü, Isveç Atatürkçü Düşünce Derneği'nin, Cumhuriyetimizin 81. yılı nedeniyle düzenlediği ve 200'den fazla kışinin büyük dikkatle izlediği toplantıda konuşan Prof. Dr. Şükrü Sina Güreli dinlerken bu minik poster önümdeydi. Eski Dışişleri Bakanı Gürel, yurtdışında duymaya hasret kaldığım güzel Türkçesiyle unurulmaz bir konuşma yaptı. Prof. Dr. Şükrü Sına Gürel, "Biz zaten Avrupa BirliğTnin her istediğini yerine getiriyoruz, hatta bazılannı, daha onlar istemeden kendiligimizden yapıyonız. Gümrük birügi sayesinde bizi kendi çıkarlanna göre gayet güzel kullaruyorlar. O zaman adamlar bizi neden üye yapıp bazı sorunıluluklar vüklensinler kT diye sordu. Ve şunun altını özellikle çizdi: "Türldye, arnk 15 yıl sonra mı, ne zaman üye kabul edüirse, o zaman en az 35 üyeli bir Avrupa Birliği'ne ve o günkü koşullar altmda girecektir." İsveç Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı ve eski dostum Mustafa Sönmez'ın çabalanyla yaşama geçirilen bu anlamlı kutlamanın diğer konuğu, yine Cumhuriyet yazan Deniz Som'du. Som. "Atatürk devrimlerinin Cumhuriyetimize kazandırdığı degerler ve bugünkü durum' STOCKHOLM GÜRHAN UÇKAN konulu konuşmasında, "vaziyet r 'ın olumsuzluğunu madde madde gözler önüne serdi. Sözlerine, "Atatürk devrimlerinin en büyüğü cumhuriyettir, r ' diye başlayan Som, Türkıye'ye karşı Avrupa ülkelerinın uyguladığı çıfte standarda değindi ve AB üyesi olabilmek için ulusla onurumuzun zedelenmesine izin vermememiz gerektiğini vurguladı. Stockholm'deki bu güzel ve öğretici öğleden sonranın en duygulu ve etkileyici anı ise İsveç'teki görev süresi dolduğu için bu ay içinde Ankara'ya dönecek olan Stockholm Büyükelçimız Tomur Bayer'ın yaptığı kısa veda konuşmasıydı. Bayer ve radyofonik oyun yazan eşi Yeşim Hanım, bu iki yıl içinde İsveç'te yaşayan Türklere kendilerini se\ dirmiş, davet edildikleri toplantılara severek katılmış ve özellikle külrürel alanda birçok etkınlıği desteklemişti. Büyükelçi Bayer, konsolosluğumuzun ziyaretçi salonunda resim sergisi açılabileceğini kanıtlamış ve çeşitlı sanatçılann yapıtlannm burada gün ışığına çıkmasını sağlamıştı. Kısa ve içten veda konuşmasını yaparken kendısini 2 yıl önce Stockholm'e atayan dışişlen bakanının Saym Gürel olduğunu anımsatarak ona bizim önümüzde teşekkür etti. tsveç'tekı Türk camiası, 19701i ve 198O'lı yıllarda. hararetli siyasi tartışmalar yaşamıştı. Daha sonra, Türkiye'den siyasi nedenlerle aynlan dostlanmız memlekete dönmüş ve ortada düşünsel bir boşluk doğmuştu. "Kürt sorunu" özellikle İsveç "te geniş ilgi topladığı için tartışmalar, karşılıklı kutuplaşmalara dönüşmüş ve din ağırlıklı olanlan da giderek geniş boyutlar ahnaya başlamıştı. Atatürkçü Düşünce Derneği'nin kısa bir süre önce kurulması ve böylesıne güzel bır etkinliği düzenlemeyi başarması, ilerisi için umut verdi. Cumartesi günü konuşmalan izleyen insanlanmız, Mustafa Kemal ruhunun nasıl günümüzde de bizlere ışık saçnğına tanık oldular. Başta. demek başkanı Mustafa Sönmez, kunıcu üyeleri Musa Erdal ve Sadık Kutiu olmak üzere Atatürkçü dostlara, bundan sonrası ıçın de başanlar diliyoruz. www.perareklam.com.tr • (0212) 293 89 78 doku sanat galerileri I. Salon MAREK BRZOZOWSKİ II. Salon ALİ DEMİR 4 Kasım -1 Aralık 2004 IMamur Teşvikıye Yolu (Av Süreyya Ağaoğlu Sok) No: 412-3-4- Tsşvikıye-IST Tel' 0212.246 24 96 Fax 0212 246 38 42 S A N A T G A L E R İ S İ & S A N A T E V İ BASRİ ERDEM RESİM SERGİSİ 5 KASIM - 2 ARALIK 2004 Caferağa Mah Moda Cad Gûneş Apt No 19 Kat 1 Daıre 1 Kadtköy-İSTANBUL Tel.: 0216 450 17 69 Fax.: 0216 450 17 68 •-mail: ın(o®morsanat com • web: www morsanat com HASAN ÇELEBİ VE TALEBELERİ 4 GÜNVMÜZDEN GELECEĞE ÖZGÜN' SERGİSİ 6 - 26 Kasim'04 Maksut Vard Müzayede Galerisi NÎŞANTAŞI-.\Kkavak Sokak Tunamari Çarşısı Nc:20 Tel:(02I21 246 30 24-241 36 27 Fax: (0212)234 72 33 KARSU TEKSTIL ' GALERİSİ FUNDA GÜLAY GÜNAYDIN HEYKEL SERGİSİ 3 - 26 KASIM 2004 Gazetecıler S-rtesı YazartarSk No26 80300 Esentepe tSTANBUL Tel 212 28S33 89 Fa*s 0212 267 24 44 e*mail sanatgaleisrSkarsu com tr w«vw karsu com trAr'galeruîn<Jex rrtml HoBi IŞMET BİRSEL RESİM SERGİSİ 02 - 30 KASIM 2004 Valıkonağı Cad Pasaı 73 Nışanlaşı 80200 Tel (021S12252337-Fax (021212966470 www hottgaien con* • ınlo@hc>bt9aierı com İtttntetrınız İçin (0212) 293 89 78 perareklam@perareklam.com.tr perareklam@superonline.com www.perareklam.com.tr (&ALMELEK FAHRI SUMER Resım Sergısı İ4 Ekım - 1"" Kas.ımü4 Tel |O2'2I 2698014 Faj 10212)284 35 66 Nıspetrye A/ta Cd Nri Apl 1*246 t svem IST pazaf-ptesı ha^ıç '1 OD13 M a'as açaktır oyun oyuncaksergisi 6 kasım - 28 kasım harmony s a n a t g a l e r i s i ıcadıye caddesı 70 kuzauncuk tel 0 2 1 6 553 21 6 7 faks 0216 553 89 22 www harmonygalerı com gaiertmız pazartesı harıç hergun Tl 00-1900 şoarierı ara» oçıkiır
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle