Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA
+
CUMHURİYET 27 KASIM 2004 CUMARTESİ
OLAYLAR VE GORUŞLER
TELEFATIN her
bayramda olduğu gi-
bısonBayram'dada ^ — — —
yüklü çiKması ulusal
ulaşım politikasını
yeniden düşünmeyi
zorunlu kılmış olma-
lıdır. Hele, kış koşul-
lannın yarattığı güç-
lükler de buna eklenince.
Türkiye'nin ulaşımında yerli
yabancı herkesin gözüne çar-
pan ilk kusur, karayolu, demir-
yolu, deniz ve havayollan arasın-
daki eşgüdüm noksanlığıdır. Bu
sözde sıstemlerin kendi içlerin-
deki kusuriar o noksanlığı daha
da ağırlaştırıyor. Ama, sistem-
lerden biri var ki, onun başarı-
sızlığı öbürierinin yükünü arttınp
özellikle kış koşullannda ülke-
nin felç olmasına yol açmakta:
Deniz ulaşımı.
• Ikbakışta, fırtınalarmevsimin-
I de deniz ulaşımından söz et-
mek çok kişiye ters gelebilir. Oy-
sa sağlam bir deniz ulaşım sis-
temi demek, kanncanın su içti-
ği denizler için düşünülmüş bir
sistem demek değildir. Fırtına,
denizin kaçınılmaz özelliğidir;
yeter ki, gemiler ve limanlar o
özelliğe göre düşünülmüş ol-
sun.
Bu açıdan bakınca, Türkiye
küçük çaptaki denizciliğin ge-
reklerini bir ölçüde yerine getir-
AÇI
MUMTAZ SOYSAL
ümansıdık
miş görünmekte: Ufak tekneler
ve balıkçılar için "barınak" so-
runu, kırk-elli yıl öncesine oran-
la az çok çözülmüş sayılabilir.
Kıyılar, gerektiğinde bu çeşit de-
nizciliğin yararlanabileceği kısa
mendireklerle donatılmış durum-
dadır, genellikle. Ama, aynı şey
limanlar için söylenemez.
Çünkü, liman demek, bir men-
direkle iki nhtım demek değil-
dir. Limanlann, kılavuzluk hiz-
metleri, yolcu salonları, antre-
polan, elleçleme tesisleri ve özel-
likle hinterland ilişkileriyle genel
ulaşım sıstemine bağlanmış ol-
ması gerekir. Bütün limanlanmız
için bunu söyleyebilir misiniz?
En belirgin örnek, Karadeniz
kıyılandır. Hâlâ "büyük" sa-
yılan, ama demiryolu bağlantısı
olmayan limanlar var: Ereğli, Ine-
bolu, Trabzon, Hopa.
Üstelik, aptalca ve dayanık-
sız olmaya mahkûm b\r"sahil
yolu " projesiyle, hem kıyı doğa-
sı mahvedilip insanlar denizden
koparılmış hem de ekonomik
deniz ulaşımını büs-
bütün körletecek
— ^ — ^ — pahalı bir karayolu
taşımacılığı teşvik
edilmiştir. Oysa, kı-
yıyaparalel.aması-
radağların gerisin-
de, demiryolu de-
ğilse bile yeterli bir
karayolu şeridi inşa etmek ve
onu dikey çıkışlarla limanlara
bağlamak daha doğru bir çö-
züm olabilirdi.
Karadeniz'de böyle de Akde-
niz'de farklı mı? Antalya ve Ta-
şucu hâlâ demiryolundan yok-
sun. Yolcusuz, tersanesiz, deniz-
cilik merkezi olamamış yüzlerce
millik kıyılar. Gökova'da, hiç de-
ğilse mermer taşımacılığı için
kullanılabilecekken "işletilmesi
elektrik santralı açısından tehli-
ke oluşturur" düşüncesıyle bom-
boş tutulan bir ören iskelesi; Ta-
şucu'nda, mendirek içindeki ter-
sane projesine, sanki tersane
demek ille pislik demekmiş gibi
"Biraz ötedeki tatil yerini kirle-
tir" gerekçesiyle karşı çıkılıp iş-
levsiz bırakılan SEKA limanı.
Denize sırt çevirmekte inat
eden bir topJumu denize ısındır-
mak gafiba sanıldığından da zor
bir iş ama, o inada karşı bir "de-
nizci ulus " yaratma inadını mut-
laka sürdürmek gerekiyor, yıl-
madan, usanmadan.
HediyeCell'de
avantaj üstüne
avantaj!
HediyeCell de 300 milyon liraya varan 6 ve 12 aylık bedava
konuşma ve kısa mesaj hediyeleri şimdi yarı puana!
HediyeCell Ücretsiz Konuşma Puan Tablosu
..Kampanya
Oncesi Puan
9.000
15.000
17.000
24.000
29.500
32.000
42.000
46.000
57.000
80.000
Kampanya
Puanı
4.500
7.500
8.500
12.000
14.750
16.000
21.000
23.000
28.500
40.000
Hediye
Ücretsiz Konuşma
(15 Dk. x6 Ay)
Ücretsiz Konuşma
(15 Dk. x 12 Ay)
Ücretsiz Konuşma
(30 Dk. x 6 Ay)
Ücretsiz Konuşma
(45 Dk. x 6 Ay)
Ücretsiz Konuşma
(30 Dk. x 12 Ay)
Ücretsiz Konuşma
(60 Dk. x 6 Ay)
Ücretsiz Konuşma
(45 Dk. x 12 Ay)
Ücretsiz Konuşma
(90 Dk. x 6 Ay)
Ücretsiz Konuşma
(60 Dk. x 12 Ay)
Ücretsiz Konuşma
(90 Dk. x 12 Ay)
Toplam TL Karsılıgı Hediye
(Yaklaşık olarak) Kodu
28 milyon 21411
56 milyon 21137
56 milyon 21412
84 milyon 21409
112 milyon 21416
112 milyon 21422
169 milyon 21410
169 milyon 21426
225 milyon 21423
338 milyon 21427
HediyeCell Ücretsiz Kısa Mesaj Puan Tablosu
Kampanya Kampanya
Oncesi Puan Puan.
Q xnn A oz.n Ücretsiz Kısa Mesaj
3.500 4.250 (30 S M S x 1 2
Ay)
o nnn A nnn Ücretsiz Kısa Mesaj
9.000 4.500 ( 6 0 S M S x 6 A y )
1 O
r n n
c ocn Ücretsiz Kısa Mesaj
12.500 6.250 (90 SMS x 6 Ay)
icnnn o nnn Ücretsiz Kısa Mesaj
16.000 8.000 (60SMSx12Ay)
oo cnn 11 ocn Ücretsiz Kısa Mesaj
22.500 11.250 (90SMSx12Ay)
Toplam TL Karsılıgı
(Yaklaşık olarak)
İ 56 milyon
i 56 milyon
i 85 milyon
i 113 milyon
1
170 milyon
Hediye
Kodu
21132
21130
21131
21133
21134
Aslında yapmanız gereken çok basit! PUAN yazın,
2222yeyollayın! Birikmişpuanınızcebinizegelsin.
Hediyenizi sipariş edin!
Kısa mesajla hediye siparişi için HEDİYE yazın,
— boşluk bırakın ve seçtiginiz hediyenin
kodunu yazıp 2222ye gönderin.
Örnek: HEDİYE 21130
^ (Puan ogrenme ıslemı 1 kısa mesaj olarak ucreOondirilir.
B f Hediyo tnlebı ıcın çjondcrecegıniz kısa mesajdan ucret
B alınmayacaklır j turkcell den sı/e. hediye siprjnşinizin
B . onaylandıgı bilgısi kısa mesa|la gonderilecoMir.
P WWW ttut- rrH ı <>!*ı i.' \\v\\ ve î UfK' «'i'f /!(.! (,M <i;m (l,ı
puanını/ı ogrenebilir ve hediyenizi stpartş edebiltrsiniz.
" ^ " ^ Aynca puimını/ı hef ay faturant/dan da takip edebilirsintz
k
• Heıfcyf '•ijı.tV M-<1IQIIMS koouvn.? flıfcı4u»(a«ı v fcıva rnevitjta» Turhcall Ha/
K.M1 vr Muhj*.b*-t K«rl *tl»<|iıj y^tJ
tçMıy^fftHİo HnlıyHrMit It har-»tıl<İM« Rı/burCc-ll tanl^ından hes*pİMnm
cılup Kl)V v* ÜIV d«hıl inpUm bfMteklıı lurhcfll tıyatlarda deflt»*lilı yaptt
ııy» II Arftl* 2004 l-ııl..f> '
TURKCELL
Ulusal Sağlık Otoritesi...
SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığı'na devri, sorunu çözmez
ve Sağlık Bakanlığı'nın sorunlarının üzerine SSK de eklenir.
Sorunlann ancak yeri değişir.
Prof. Dr. Osman İNCÎ Doç. Dr. Muzaffer ESKİOCAK
Trakya Ünıversıtesi Öğretim Üyeleri
• • lkemızın yaşadığı sağlık so-
U
runlan ancak bütimcül biryak-
laşımla; sunan, fınanse eden
ve yararlananlann, meslek ör-
gütlennin ortak katkı ve so-
rumluluklan ıle çözûlür. SSK hastanele-
rinin Sağlık Bakanlığı'na devn, sorunu
çözmez ve Sağlık Bakanlığı'nın sorunla-
nnın üzerine SSK de eklenir. Sorunlann
ancak yen değışır Kendısı artarak sürer.
SSK 1946 yıhnda kurulmuş ve ışçılenn
emeğı, buTkımı ve alıntenyle bugünlere
gelmıştır SSK'nın bütün sağlık kuruluş-
lannın, butün taşuıır ve taşınmaz malla-
nnın sahıbı ışçi, ışçi emeklısı ve onlann
yakınlandır.
Sağükta hedef, herkese ınsan olmakla
hak sahıbı olduğu, gereksınım duyduğu
anda ve gereksınımlennı karşılayacak ka-
dar, nıtelıklı, ulaşılabılır sağlık hızmeti
vermektır. Sağlıkta araştırma, eğıtım-öğ-
retim, hızmet uygulama standart ve nıte-
liğı ancak Ulusal Sağlık Otoritesi kurul-
masıyla sağlanabılır Ülkemizde sağlık
eğınmi \e sunumu konusunda yenı bir
yapılanmaya gereksınım duyulrnaktadır
ve bunu "Ulusal SağhkOtoritesT ıle sağ-
layabılınz Ulusal Sağlık Otontesı, ülke
sağlık durumunun ve sağlık öncelıklen-
nin saptanması, sağlık hizmetlennın su-
nulma ilkelennın belırlenmesı, sağnk hiz-
metlennın değerlendınlmesı ve yeniden
planlanması, sağlık ınsan gücü planlan-
ması, sağlık personellerinin yetiştınlme-
si işlevlennı yapar.
Bu otonte nasıl olmalıdır sorusuna;
özellikle; sağlık profesyonellerinın eğı-
timleri onlan sağlığı gelıştıncı, koruyu-
cu, tedavı edıcı ve esenlendıncı hrnnet-
lere hazırlamalı, klınık hızmetlerle halk
sağlığı hızmetlen arasında köpriı kurdur-
malıdır. Planlama sıstemleri sağlık perso-
nelı sayısı ve bıleşenlennin bugünkü ve
gelecektekı gereksınımlen karşılayaca-
ğından emın olunmalı. Halk sağlığı lı-
derliğı, yönetım ve uygulamalan ıçın ye-
terli uzman yetıştırme kapasıtesınden
emin olmalıdır. Dığer sektörlerdekı pro-
fesyonellenn eğıtım temel prensıplen,
özelükle çalışmalann sağlığın belırleyi-
cılennı nasıl etkıledığını ıçermelidir.
Tıp eğıtımı konusunda ıse;
Tıp bılımlenndekı bılgı. becen ve tek-
niklenn gelışımı sağlanmalı, sağlık çalı-
şanlannın sunduğu hızmetın kalıtesı, al-
dıklan eğıtım kalıtesınden daha yüksek
olamaz ılkesı ıle eğıtıme gereken ağırlık
venhneh Özelükle tıpta uzmanlık sayı-
sal ve nitehk yönünden tam yeterlılığı
sağlayacak bıçımde uzun erım ıçın plan-
lanmalıdır Ulusal Sağlık Otontesi bu ba-
şat sorunlara net, çözümcül yaklaşabıhr
UlusaJ Sağlık Otontesı'nin yasal so-
rumluluklan; uzmanlık eğıtımının stan-
dardının korunması, hastanelerden eğıöm
yetkısinın gen alınması. eğıtıcılenn eğı-
tunı ve eğıtımın değerlendınlmesı ıçın
güçlü sıstemler gelıştırme, eğıtım sıste-
mınin alanlannda uygulandığı ve düzen-
li olarak denetlendığınden emın olmak-
hr. Türkiye'de Tababet ve Şuabatı Sana-
tının Tarzı Icrasına Daır Kanun Madde 1
ve 2'ye göre Türkiye'de hekim ve uzman-
lık diploması almak ıçın Sağlık Bakanlı-
ğı'nın onayı gereklıdır Dığer hıcbırmes-
lekte (mühendıslık, hukuk, mımarlık, ık-
tısat vb.) yüksek lısans ve doktorada ba-
kan onayı gereklılığı örneğı yoktur.
Ulusal Sağhk Otoritesi (USO) ve Tür-
kiye için olası bileşenkri: Sağlık Bakanlı-
ğı, Çalışma ve Sosyal Güvenlık Bakan-
hğı, Mıllı Eğıtım Bakanlığı, YÖK, GA-
TA, Sağlık Meslek Bırlıklen, Türk Tabıp-
len Bırlığı, Uzmanlık Derneklen Koor-
dınasyon Kurulu, Devlet Planlama Teşkılatı
sıgorta kuruluşlan, finansman sağlayan
kurumlar (Emeklı Sandığı, Bağ- Kur, Ye-
şıl Kart, şahıslar), serbest hekım olabilir.
Ciddi çahşmalar
Sağlık eğıtım standardı ıçın Tıp-Sağ-
lık Bılımlen Eğıtım Konseyı 'nce çok cıd-
dı çalışmalar başlatıldı Tıp Sağlık Bı-
lımlen Eğıtım konseyı, Ünıversıtelerara-
sı Kurul'un onayı ıle üp eğıtımınde ve öp-
ta uzmanhk eğıtımınde standartlann oluş-
turulmasına ve yenı açıhmlara öncülük et-
mektedbr. Tıp, Eczacıhk ve Diş Hekımh-
ği fakültelen ve Hemşireük mezuniyet
öncesı eğitımde "ÇeldrdekEğitimProg-
ramı" onaylandı ve ünıversıtelenmızde
uygulamaya gırdı Merkezi Tıp Eğıtimı
Sınavı (METES) ve Ulusal Tıp Akredı-
tasyon Mıllı Komıtesı Ünıversıtelerarası
Kurulca onaylandı. Ancak uzman eğitı-
mı, ataması, süreklı tıp eğitımı, uzman-
lık sınavı, rotasyon ve yan dallar gıbi ko-
nularda Sağlık Bakanlığı'nın kımseyi ta-
nımaz tutumu ısrarla sürüyor.
Hekımlenn denetimınden Tabıp Oda-
sı ve Türk Tabıplen Bırlığı 1. derecede gö-
revlıduier. Turk Tabıpler Bırlığı, Genel Ku-
rul Yasası gereğı tıp eğıtımının ve sağlık
hizmetlennın kalıtesını arttırmakla gö-
revlıdır. Oysa bakanlıkça yok sayüıyor, ade-
ta bir büyük rakıp olarak görülüyor. Eğı-
tım ıle ılgılı yaşanan sorunlar aslında eğı-
tımın bıleşenlen (eğıtıcı, eğıtılen, altya-
pı, süreç) ile ılgili standartlann behrlen-
meyışınden ya da eksikliğinden kaynak-
lanıyor. Yasal altyapı eksıklığı sorun ol-
makla birhkte olmazsa olmaz koşul de-
ğildir Mesleki standartlann belırlenme-
sı gerekhlığını bir kez daha vurgulamak
gerekir
Eğıtım kurumunun sahıp ohnası gere-
ken altyapı olanaklannın belh standardı
olmadan ölçme-değerlendırme yapıla-
maz. Zua, amaç-hedefleri, kapsamı, ıçe-
nğı belh ohnayan bir konuda ölçme-de-
ğerlendırme yapılamaz. Çağdaş ülkeler-
dekı gıbı uzmanlık derneklen, sivıl top-
lum örgütlen kendi standartlannı belu-le-
yen ve kontrol eden düzeneklenn kurul-
ması gerekir. Uzmanlık eğiûminın tüm yet-
kılennı taşıyan Sağlık Bakanhğı, resmı ku-
rullara, derneklenn eşıt katüımını ıste-
memektedır Son on yüda bu konudakı tüm
gınşımlen reddetmiştır. Tababet Uzman-
lık Tüzüğü'nün Avrupa nıtehklerine uy-
gun yapılandınlması, sıyası iradeler tara-
fından tercıh edılmemektedır. Siyasi oto-
nte paylaşım, ortak sorumluluk, yetkiyı
sorumluluk üe kullanma gıbı temel yö-
netım prensiplenne ve değışime şiddetle
direnmektedir
Eğıtimde genel çerçeveyi belirleyen
topluluklann görüş ve taleplen eğitimin
geleneğıdır îlkelenn belırlenmesı ılk ve
en önemlı adımdır. Bir sıvil toplum örgü-
tü olan Türk Tabıplen birliğı ve tıpta uz-
manhk derneklennın, alanlannın nıteük-
lennı belirleyici standartlar oluşturmala-
n; bılım, eğıtim ve sosyal alanlarda ışlev-
ler yüklenmeleri varlık nedenlendır Ya-
şadığımız yüzyılda geçen yüzyıhn ılk çey-
reğınde çıkanlan bu yasa ıle 70 mılyon-
luk ülkede kalıtelı sağhk hızmeti vere-
meyız. Bu çerçevede Ulusal Sağlık Oto-
ntesı vazgeçıhnez görülüyor.
Üçüncü bınh yülarda yaklaşık 80 yıl ön-
ce çıkanlan 1219 sayılı yasa dar gehne-
nın ötesınde gelışen ve değışen koşullar-
da güdük kalmıştır. 1219 sayılı kanun ye-
nı anlayış ve gerçekler ıle düzenlenmeh
ve değışmehdir.
întihar mı Cinayet mi?..
4440532
T""v Ruhi Sungur 1953 Çorum do-
I l"f* gumludur. Koşullar onu Mü-
J — ^ X • hendıslik Fakultesı'ne yönlen-
dırdığınde henüz on yedı on sekız yaşlann-
daydı Ancak Dr Sungur bu okulda umdu-
gunu bulamadı ve ıkı \ıl sonra yeniden sı-
navlarakatıldı Kendısınıyenihedefıvebe-
cerilennın kesıştığı bir kulvarda bulduğun-
da yırmı yaşına ulaşmıştı ,-\nkara Tıp Fa-
kültesı'nde geçen uzunca bır öğrenım sü-
recı ve ıhtısas derken. otuz yaşlannda mes-
lek sahıbı oldu Mühendıslık okuluna bera-
ber başladığı akranlan hayata atılalı sekiz
yıl olmuştu. Ancak o bundan hıç ıncınme-
dı Ilk maaşını alır almaz arastada demırcı-
lık yapmakta olan babasının yaruna koştu
Kendisinı otuz yıl sırtında taşıyan yaşh ada-
mın örs nasırlanyla kararmış elını öperken
yaşadığı mutluluk her şeye bedeldı
Çorum'da gıderek artan şöhretı mesleki
başanlanyla parsellı değıldı Her gün mü-
racaat eden bırçok fakır ve guvencesız has-
tanın fılmlen de ücretsiz olarak çekiliyor-
du. Zaman ıçensınde Çorum'a sığamaz ol-
du. Çocuklannın eğıtım sorunlannı da dik-
kate alarak 2002 yılında Ankara'ya yerleş-
ti Burada da Çorum'dakı şohretıni yakala-
ması çok uzun bır zaman almadı
Her şey yolunda gıderken Kasım 2003 'e
gelındığuıde umulmadık ve çözumü müm-
kun olmayan bır durumla karşı karşıya gel-
dı. Sağlık Bakanlığı ve turlü kuruluşlar yü-
kümlü olduklan ödemelen yapmıyorlardı
Türlü gmşımler sonucunda bakanlıktan ala-
caklannın ancak yuzde otuzunu tahsıl etme-
yı başarabıldıler
Kısacası devlet lcrk beş gün ıçensınde öde-
yeceğını taahhüt ettiği borçlannı, aylar geç-
mesıne rağmen ödememekte dırenıyordu
Alacaklara yetışmek mümkün olmaz hale
geldı Dr Ruhı Sungur bankalara kredı ıçın
müracaat ettığinde devletten alacağı da bır
buçuk trilyona dayanmıştı. Hani bayilerin
önünde sıra sıra kuynıklann oluştuğu Sa-
>ısal Loto'da haftanın ertesı haftaya devre-
den buyuk ıkramiyesı gıbi bır rakamdı bu
Ve banka kredileri de çözüme yettşme-
yince Dr Ruhı Sungurtefecılerin eline düş-
ta Bır zamanlartoplumda hırsızmış gibi mu-
amele gören, şımdılerdeyse bır beyefendı gı-
bı karşılanan bu insanlar ışyerlennden çık-
maz oldular. Tarıh, 2004 Ekımı'nın 14'ün-
de, kâğıt üstünde yapöğı hesaplar artık borç-
lanyla değıl. aldığı bu borçlann faizlenyle
ılgılıvdı Butun gece aile yakınlan, ortak-
lan, tefecıler ve bazı alacaklılann gayn res-
mı vekıllen olan mafya denen ışlevle ara-
sındakı >oğun zıyaret ve telefon görüşme-
len sabaha dek sürmuştü
15 Ekım 2004 sabahı bekçı tarafindan
ortağının evının önünde asılı olarak bulun-
duğunda saatler 09.30'u gosteriyordu. Ki-
mılertnce ıntıhar etbğı, kimılennce de ılme-
ğin boğazına silah zoruyla geçınldiğı iddıa
edılıyor Gende kalan aılesı ve bazı yakın-
lan da tehdıt altındaydılar Mağluplann sa-
yısırun bırden çok olduğu anlaşılıyordu
Şımdı aıle butehdıtlere çare, çözumve ada-
let ıstemek ıçın bır buçuk tnlyöna yaklaşan
alacaklannı odemeyen devlete gıdecek
Sonucu hep bırlıkte goreceğız.
Güle güle Ruhı Sungur.. Güle güle .
Murat ACIPAIAMLI Gazetecı-YazOr
PENCERE
Günliik Yaşamda
S.O.S. İşareUeri..
Şakir Süter'in Akşam'daki yazısını okuyordum,
bir tümcesi üzerinde durdum:
"Tribün cinayeti bize kapkaç vahşetini
unutturmamalı, değil mi?"
Ikı deyiş:
"Tribün cinayeti."
"Kapkaç vahşeti."
Ikisı de sokağa ve günlük yaşama ılişkin...
Ne demek bu?..
•
Evin oğlu:
- Anne ben maça gıdeceğim..
Anne:
- Olmaz çocuğum, baban yasakladı..
- Bir şey olmaz bana anne!
- Olmaz olmaz deme oğlum, olmaz olmaz...
Evin kızı:
- Anne ben sinemaya gıdiyorum.
- Olmaz kızım..
- Neden anne?..
- Ya kapkaççılann saldırısına uğrarsan?..
Yaşam sokakta, sinemada, maçta, çarşıda,
pazarda, meydanda, parkta tehlıkelı sayılmaya
başladı mı ne olur?..
İnsanlar otorıte arayışına gırerler.
12 Eylül müdahalesınin başlangıcında, sokaktaki
vatandaş "orı'çekmemış miydi?.. Saldın rizikosunun
ruhsal baskısıyla öğle vakti park sırasında bile rahat
oturamayan yurttaş, günlük yaşam mantığında
güvence aramaya başlamıştı.
Bugün durum ne?
Medya baştan sona cinayet, vahşet, hırsızlık,
kapkaç, mafya, rüşvet, yolsuzluk, saldırganlık ve
kanunsuzluk haberlenyle dolu...
Politıka kimsenin umurunda değıl!..
•
Mütareke Istanbulu'nda işgal kuvvetlerine
dayanan kımı etnık çetelerın yarattığı dehşet,
öncelikle, Müslüman mahallelerindeyılgınlık havası
yaratmıştı;lngilizlerçekildikten sonra neolacaktı?..
Atatürk ünlü Ekrem Paşa'yı polıs müdürlüğüne
atayınca zamane hırsızı uğursuzu mum gıbı oldu;
halk pencere kapı açık yatmaya başladı...
Ancak o devrin yöntemlen başkaydı.
Bugün ne olacak?..
Bir gazeteciler sitesinde kalıyorum ben; iş o hale
geldi ki, mahallenin girişi çıkışı kapatıldı; nöbetçi
kulübeleri konuldu...
Herkes ıster istemez güvence anyor...
Yakın geçmışte böyle bir korku yoktu...
Yasadışı örgütlenn fink attığı bır toplumda hırsızlığın
ve uğursuzluğun hayat bıçımıne dönüştüğü bir
düzende mi yaşayacağız?..
•
Hiçbir toplum biçeminde insanlar güvensizlik
içinde hayatlannı sürdüremezler; kişinin benliğinde
en temel güdü canını malını korumaktır.. ki bu
kapsamda gün geçtikçe herkesı saran kaygı
neredeyse ürküye dönüşecek...
Bir noktaya da iyice dikkat edilmeli!.. Dincilik
devlet hayatında ve özel kesimde ağır bastıkça,
Islamctlık pazarlaması arttıkça, kadınlar tesettüre
boğuldukça; hırsızlık, uğursuzluk, rüşvet, yolsuzluk,
tribün vahşeti, mafiozi ve kapkaç azalmadı...
Çoğaldı.
A)*
Ablasının bir tanesi
aramıza hoşgeldin
Göze, Arzu,
Abdurrahman Yıldırım
KADKOY 2. SULH HUKUK
HÂKİMLİĞÎ
2004 1139 Vesayet
Mahkememızce venlen 2.11 2004 tarıh ve
2004 1139 Esas - 2004 1181 Karar sayılı karar ıle
1973 doğumlu, Ertan oglu, Ahmet Can Çetınok TMK
405 maddesıne göre vesayet altına alınarak Annesı
Saadet Sevınç Çetınok vası tayın edihnıştır tlan olu-
nur. 23.11.2004 Basın: 54076
MANAVGAT 2. ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
2004 323 E 2004658 K
Mahkememızden venlen 19 10 2004 tarıh ve
2004/323 Esas. 2004 658 sayılı karar gereğınce:
Konya ılı, Meram ılçesı, Uluırtnak Ah Hoca köyü,
cılf 93, hane- 31'de nüfiısa kayıtlı Ahmet Zıya ve Şe-
nfe'den olma 1985 d lu Ayşen Haksever'ın Konay
olan doğum yennın Konya olarak düzeltılmesıne ka-
rar venhnıştır. tlan olunur 02.11 2004 Basın 53595
tSTANBUL İKİNÇİ ŞULH HUKUK
HÂKtMLİĞİ'NDEN
Esas No. 2003 593 Karar No 2004 265
Teblığı ısteyen- Av Banu S Bağlıkaya
lstıklal Cad. Elhamra Pasajı No 258 Kat 3 D: 301
Galatasaray Teblığ ıstenen Mehmet Salman, Rahıme
Salman Davacı Mıthat Ataoğlu velulı tarafindan da-
valılar Emme Özbek vs aleyhıne mahkememızde açı-
lan tapu ıptalı davası olup, venlen karar davacı vekılı
tarafindan temyız edılmekle davalılar Mehmet Salman
ıle Rahıme Salman adlanna temyız dılekçesının ılanen
teblığıne karar venlmış olup temyız dılekçesıne 10
gün ıçınde cevap vermenız ılanen teblığ olunur
22.10.2004. Basın. 53915
KONYA DEFTERDARLIĞIMEVLANA
VERGİ DAİRESİ MÜDÜRLÜĞÜ İLAN
LİSTESİ
Vergi No: 3340093304 Adı-Soj-adı/Uııvanı: Mobella Teksnl
Iplık Işl. AŞ Vergi Türii: Kgv Kur V, Fon, Vzcz
Yukanda belırtılen mukellefe aıt ıhbamameler bılı-
nen adreslenne teblığ yapılamamış olup, ılgılilenn ış-
bu ılan tanhınden başlayarak 1 fbır) ay ıçensınde ılanı
yapan makama bızzat veya bılvekale müracaat eüne-
melen veyahut taahhutlü mektup ya da telgrafla açık
adreslennı bıldırmelen halınde kendılenne süre ıle
kayıtlı resmı teblığ yapılacağı. ılan tanhınden başlaya-
rak 1 ay ıçınde ne vergi daıresıne müracaat etmış ne
de adresını bıldınnemış olanlara 1 ayın sonunda teblığ
yapılmış sayılır (Dava açma süresı teblığ tanhınden
ıtıbaren vergi mahkemelennde 30 gündür.)
Basın: 53682