19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 11 EKİM 2004 PAZARTESİ HABERLER ZMO, olası bir üyelikte Türkiye'nin dışsanmının azalacağını, AB'nin dışsanmının ise artacağıru açıkladı Tanmda aynmcıkriterlerANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- TMMOB Ziraat Mühendisleri Oda- sı, AB'ye uyum sürecinde Tiirk ta- nmı için 11.3 milyar Euro'luk kay- nağa ihtiyaç olduğunu açıkladı. AB'nin ise birliğe yeni katılan 10 ülkeye toplam 7 milyar Euro'luk des- tek \erdiğine dikkat çeken oda, "AB tanm dosyasını açacak ve kapatma- yacak gibi. Bu durum, AB üyeliği önünde engd olarak tanmın ve iire- ticinin gösterilmesi gibi tehlikeli bir süreceişaretedjyor" saptamasındabu- lundu. TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası'ndan yapılan yazılı açıkla- mayla AB'nin ilerleme raporu de- ğerİendinldi. Raporda şu saptama- • TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası, AB'nin ilerleme raporunda Türkiye'ye yönelik aynmcıhğın sürdüğüne dikkat çekti. Oda. "AB tanm dosyasını açacak ve kapatmayacak gibi. Bu durum, AB üyeliği önünde engel olarak tanmın ve üreticinin gösterilmesi gibi tehlikeli bir sürece işaret ediyor" saptamasında bulundu. lara yer verildi: • AB'nin ilerleme raporunda Ko- penhag knterlennin yerine, ekono- mikve sosyal boyutlanyla tanm sek- törünün oturtulduğu görülüyor. • Rapor verilenne göre, Türki- ye'nin katılımı AB tanmsal alanla- nna 39 milyonhektardaha ilave ede- cek ve bu 25 öyeli AB'nin tanmsal alanının yüzde 23'ü anlamına geli- yor. Türkiye'nin katılımıyla AB'ye üye 25 ülkenin 452 milyon tüketi- cisine 80 milyon kişi daha da katıla- cak. • AB, kendisinin uyguladığı ortak tanm politikasıyla IMF'nm dayatrı- ğı tanm politikalan arasındaki uçu- rumu bıle bıle Türkiye'ye IMF po- litıkalannı önenneye devam ediyor. • Raporun en ilginç bölümünü ise "Türkiye'ninüyeliğinin etküeri'' bö- lümü oluşturuyor. Olası bir üyelikte, Türkiye'nin tanmsal dışsatımının azalacağı, buna karşılık kısıtlamala- nn kalkması nedeniyle AB'nin dış- satımının artacağı belirtihyor. Rapor, bu sıkıntıdan kurtulmak için, Türki- ye'ye üyeliğe geçiş sürecinde AB 'ye yönelik ticari kısıtlamalan kaldırma- sı çağnsında bulunuyor. Bu tam an- lamıyla bir kara mizah örneğidir. • Rapor, tanm alanında Türki- ye'ye yönelik aynmcı tutumu sür- dürüyor. Toplam lOaday ülkeyi üye- liğe hazırlayan SAPARD Fonu yen- ne Türkive've IPA (Katılım öncesi aracı) öneriyor. • Birdiğer önemli saptama da. ha- len AB'de uygulanan ortak tanm po- litikasının Türkiye"de uygulanması durumunda AB bütçesine fınansal yük gelecek. Buna göre. doğrudan ge- İır desteği için 8 milyar Euro, pazar önlemleri için 1 milyar Euro gereki- yor. Oysa 10 yeni ülkenin tümüne bu alanda toplam 7 mılyar Euro ödeni- yor. Aynca kırsal kalkınma önlem- leri için de 2.3 milyar Euro'yagerek- sinim duyuluyor. • Kısaca özetlemek gerekirse mü- zakere sürecinde birdosya kapanma- dan diğenne geçmeyecek olan AB, tanm dosyasım açacak ve kapatma- yacak gibi. Kürt kökenli ve Alevi yurttaşlann sayılannı çıkaranraporagöre Türkiye'de çoğunluk azınlık oldu AB Vleıı zorlama istatistikANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AB Komisyonu, Türkiye îlerleme Raporu'nda Kürt kökenli yurttaşlar ve Alevilerin "azınhk" olarak kabul edilmesini isterken, ilginç istatistiklere yer verdi. Raporda yer alan "resmi olmayan tahmini verflere'' göre, Kürt kökenli yurttaşlann sayısı 15-20 milyon, Aleviler ise 12-20 milyon. Türkiye'de, 3 milyon Çerkez, 1 milyon Boşnak, 500 bın de Roman yaşıyor. AB'nin ıstatistiklerine göre, Türkiye nüfüsunun çoğunluğu "azmlıklardan" oluşuyor. AB Komisyonu'nun tepki çeken ilerleme raporu, tartışma yaratmaya devam ediyor. Ankara'nın girişimleri sonucunda, raporda Kürt kökenli yurttaşlan azınlık olarak gören ifadeler yumuşatılıken, temel yaklaşım değişmedi. AB'nin Türkıye'de azınlık olarak tanımladığı Kürt kökenli yurttaşlara ve Alevilere ilişkin istatistikler ise soru işaretlerine neden oldu. Hiçbir resmi venye ya da bilimsel çahşmaya dayanmayan verilere AB raporunda ük kez yer veriliyor. AB İlerleme Raporu'nun, 39. sayfasında yer verilen istatistiğe göre, Türkiye'de yaşayan Kürt kökenli yurttaşlann sayısı 15-20 milyon arasında. Boşnak etnik nüfüs 1 _ _ _ — _ — — - milyon olarak • Raporda yer alan "resmi olmayan tahmini verilere" göre, Kürt kökenli yurttaşlann sayısı 15-20 milyon, Aleviler ise 12-20 milyon. Türkiye'de, 3 milyon Çerkez, 1 milyon Boşnak, 500 bin de Roman yaşıyor. gösterilirken. Çerkezlenn sayısı 3 milyon olarak belirtihyor. Burada "etnik Arap nüfiısu" konusunda ise bir tahmine ulaşılamadığı belirtiliyor. Raporun 44. sayfasında Alevilerden "Sünni olmayan \f üstüman azınlık" olarak söz edilirken, dipnotta Alevilerin "tahmini nüfusu 12-20 mflyondur" ifadesine yer veriliyor. Rapordaki resmi olmayan tahmini verilere göre, ^ — ^ — — — — ^ ~ Türkiye'de 60 bin Ermeni Ortodoks, 20 bin Yahudi, 20 bin Katolik, 20 bin Süryani Ortodoks, 3 bin Rum Ortodoks, 2 bin 500 Protestan, 2 bin Süryani Katolik, 2 bin Ermeni Katolik, 500 Ermeni Protestan ve 300 Keldani Katolik bulunuyor. Lozan'aaykın AB'nin, Kürt kökenli yurttaşlan ve Alevileri azınlık olarak tanımlama çabası, Lozan Antlaşması'na aykınhk taşıyor ve Türkiye tarafindan kabul edilmiyor. îlerleme raporunda yer verilen görüşler, Ankara açısından bağlayıcılık taşımıyor. Ancak bunlann Türkiye'ye 2005 yılında verilecek ve "ev ödevleri'' listesini oluşturan katılım ortaklığı belgesine yansıtıhp yansıtıhnayacağı belirsizliğini koruyor. AB Komisyonu, önceki raporlannda da benzer yaklaşımlar göstermiş, ancak bunlara katılım ortaklığı belgesinde yer verilmemişti. Lozan Antlaşması, Türkiye'de "gayrimüslim azuıhklar'' dışında bir azınlık kabul etmiyor. AB yetkılilerinin, Lozan Antlaşması'nın 39'uncu maddesinde anadili Türkçe olmayan azınhklardan söz edildiği iddialan gerçeği yansıtmıyor. Şehit astsubay uğurlandı Batman'm Gercüş ilçesinde askeri aracın mayına çarpması sonucu şehit diişen Jandarma Astsubay Ser- hat Sandıkkaya, Sıvas'ın Gürün ilçesinde toprağa verildi. ŞehitAstsubay Sandıkkaya irin memleketi olan flçeye bağh Suçaa beidesinde tören düzenlendi. Garnizon Kotnutanı luğgeneral Nihat IstanbuIIu, Anado- hı topraklannda çok şehiüer verildiğini bettrterek "Şehitler bizim toprağımızdaki köklerimizdir. Dışan- daki düşmanlanmız ve onlann işbüükçileri, hainlerbizibutopraklardan koparmakiçin uğraşıyorlar.An- cakşunuivibtbnehierrTürk milletinin tekferdi kahncayakadar,aslakökierimizdenvazgeçmeyeceğiz. Top- rağunızı hiç kimseye bırakmayacağız" dedi. Kıhnan cenaze namazınuı ardından şehitSandıkkaya'nın ce- nazesi belde mezarhğında toprağa >erildi. Tören sırasında baa şehityakınlan fenahk geçirdiler. (AA) TürJciye'ninAB'ye girmesi gerektiğini vurgulayar Başbakan Erdoğan: Medeniyetlerçatışmasıçıkar lSTÂNBUL(AA)-BaşbakanRe- cep Tayyip Erdoğan, Avrupa Bir- liği (AB) sürecinde medeniyetler uzlaşmasınınmücadelesini verdik- lenni belirterek "Evetsiz,zorlabi- zi bu medeniyetler uzlaşmasının içerisine katm demek zonındası- mz. Eğer demezseniz, o zaman bu dünyadamedeniyetlerçaüşmasma hazniıklı ohnahsınız" dedi. Başbakan Erdoğan, Boğaziçi Üniversiteliler Derneği'nin Dol- mabahçe Sarayı Methal Salo- nu'nda yapılan 1. Olağan Genel Kurul Toplantısı'nakatıldı. Ko- nuşmasmda Türkiye'nin AB sü- reciyle ilgili bilgi veren Başba- kan Erdoğan, bu sürece yönelik olumlu ve olumsuz bazı değer- lendirmeleryapıldığuıı, bu değer- lendirmelerindoğal olduğunu, bu- nun kendilerine farklı ufuklar aç- tığına inandığını söyledi. Erdoğan, asıl zorlu olan yolun bundan sonra başlayacağını vur- gulayarak şöyle devam etti: "Sı- kmtılar yok mu? Var. Bazı kav- ram kargaşalan var. Bunlar bile- rek, bilmeyerek vapıbnışûr. Onu başbakanlaıia, devkt başkanla- nyîa yapacağnmz görüşmelerde ete alacagız, oturup konuşacağız. İlerleme Raporu saflıasuıda bazı konulan adeta dişe diş müzakere ederekburalaravardık. Kolay de- ği. UnutmaNinE,ABsürecindebiz birroedenryederuzlaşmasmnıora- da mücadelesini veriyoruz. Çeşjtfiyorumlar\apdı>w; 'Efen- dirn, zorla bizi AB'ye ahn diye yal- vanyorsunuz".- Evet siz, zorla bi- zibumedenK«teruzlaşmasmm içe- risine katm demek zorundasmız. Eğerdemezseniz,ozaman bu dün- yadamedeniyetierçaoşmasma ha- zırhkhobnahsınız. Ya bunu tercih edeceksiniz ya öbürünü. Biz me- deniyetler uzlaşmasmı tercih et- mekdurumundayız. Aksi takdir- debununinsanbğa bedeh'çokağır ohırv« bu bedeh' ne biz ödeyebiö- riz, ne de bizden sonragelen nesfl- lerödeyebibr. Yapüması gerekeni, anhnasıgerekenadınılanhepbir- ükte atmak durumundayTZ." 'Mûzakerelerde görûşeceğiz' AB müzakere sürecinin Tür- ldyc'ye kazandıracağı birçok şeyin bulunduğunu \oirgulayan Erdoğan, "Süre itibanyla şüphesiz ki bir snunn AB taraûndan konulnıası bugüne kadar yaptıkları uy- gulamanm da bir geregidir, bunu da müzakerelerde görüşeceğiz'' şeklinde konuştu. TOBB Sektörler haklarını BrükseVde arayacak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-TOBB, işadamlannın Brüksel'de kendı haklannj araması için sektör mechsleri oluşturmaya hazırlanıyor. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıkhoğlu, turizm, ulaştırma, teknoloji bölgeleri, serbest bölgeler gibi alanlarda sektör meclisleri kurma hazırlıklannda olduğunu belirterek "Biz kurulacakbu mecfelerie, işadamlannı AB'de doğrudan temsil etmek istiyoruz" dedi. TOBB. AB sürecine Brüksel'den kahlmak için çahşmalan başlafh. Hisarcıklıoğlu, AB'yle müzakerelerin başlaması sonrasında; sektörler bazında politikalann belirlenmesinin ağırlık kazanacağını belirtti. Bu dogrultuda sektörlerin Brüksel'Ie doğrudan ırtibatta olması gerektığini \Tirgulayan Hisarcıklıoğlu, TOBB'nin AB'yle doğrudan işbirliği zemini oluşturması için çahştıgını belirtti. Sektörlerin Brüksel'de temsil edilmesi için AB Komisyonu'yla görüştüklerini ve bu düşüncenin AB taraûndan da desteklendiğini anlatan Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti: "TOBB'nin bu yıl çıkan yasası gereği sektörler bazında mecösler oluşrurulması gerekrvor. Biz bu çahşmayı, AB'yle müzakere sürecine de aktarmak ve mechslerin işadamlannı Brüksel'de temsil etmesini istiyoruz. Çahşmalan başlatnk, AB'yle de bunun zemininin oluşruruhııasuıa dönük görüşmelerimiz sürüyor." IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] Sedat Bucak'ın yargılanırken savun- ma amacıyla birtakım fotoğraflan mah- kemeye sunduğu günlerde yurtdışın- daydım. Eski gazeteleri karıştırırken "Tamburalı Paşa" diye anılan emekli Orgeneral Hasan Kundakçı'nın bir açıklamasını okudum. Kundakçı, "Mah- kemeye sunulan fotoğraflardan biri- sinde Abdullah ÇaÜı'yla ben olabilirim" diyordu. Yine Kundakçı'nın açıklama- sından öğrendiğimiz kadanyfa, Abdul- lah Çatlı'yı "Mehmet Özbay" diye tanı- yormuş. Ancak onu gerçek adıyja tanı- saymış, ASALA'ya karşı nasıl mücade- le ettiğini sormak istermiş. Bahçeliev- ler katliamının başsanığı olarak aranan ve yakalananlann öiüm cezasına mah- kûm olduğu davada yakalanmadığı için mahkûm olmayan Abdullah Çatlı'nın kesinleşmemiş cezası da bu arada Mil- li Savunma Bakanı Vecdi Gönül'ün dik- katini çekmiş. "O mahkûm değil, sanık" diyerek tartışmaya katılmış. Sedat Peker*in sürpriz bir kararia ge- ce yana bırakıldığı bir ülkede yaşıyoruz. Sedat Bucak'ın Belgesel Fotoğraflan Artık hiçbir şey bizim için sürpriz olrnu- yor. Yargıtay Başkanı'yla MİT yetkilileri sürekli görüştüklerini söyiüyorlar. Hukuk devleti anlayışına taban tabana zrt bu sürekli görüşmeler, kimseleri rahatsız etmiyor. Böyle görüşmeleri normal kar- şılayabiliyoruz. Halbuki, bir ülkede istih- barat örgütü Yargıtay'la neden görü- şür? Bir ülkenin üst düzey komutanlann- dan birisi, siyasi cinayetten aranan bir kimseyle görüşebilir mi? Üstelik bu tür görüşmeleri en kritik görevleri üstlendi- ği dönemde yapıyorsa bunu nasıl de- ğerlendirecegiz? Abdullah Çatlı'nın, Ab- di Ipekçi dnayetinin içinde birşekilde yer aldığını tanık ifadelerinden biliyo- ruz. ömeğin 12 Eylül askeri darbesi dö- neminde Mehmet Ali Ağca cezaevin- den kaçtı, kaçtıktan sonra bir süre Çat- lı'nın evinde kaldı. Bütün bunlar bilgi ve belgeler olarak dosyalarda var. Tamburalı Paşa, acabaAbdullah Çat- lı'nın Ipekçi cinayetiyle ilgisini hiç duy- muş muydu? Abdullah Çatlı'nın, Bah- çelievler katliamının başdüzenleyiçisi olduğu için arandığını biüyormuydu? Üst düzey bir komutan olarak bunlan bilme- mesi mümkün mü? örneğin, ona ASA- LA'yı sorardım dediği gibi, Bahçeliev- ler katliamını, Abdi Ipekçi cinayetini de sormayı düşünmüş müydü? Bir üst düzey komutan olarak Hasan Kundakçı, Abdi Ipekçi cinayetinin na- sıl olduğunu acaba hiç merak etti mi? Ipekçi cinayeti gibi cinayetlerin 12 Ey- lül askeri darbesinin hazıriayıcısı oldu- ğunu düşündü mü? Bahçelievler katli- amında öldürülen 7 masum üniversite öğrencisinin telle boğulduğunu biliyor muydu? Bu kadarağır cinayetlernede- niyle aranan bir kişiyle acaba neden buluşmuştu? Onunla fotoğraf çektire- cek kadar yakın olmasını sağlayan ney- di? Aslında bütün bu sorulan boşuna sor- duğumu da düşündüğüm oluyor. Tür- kîye, öyle süreçlerden geçiyor ki, öyle olaylaria karşılaşıyoruz ki, bütün bun- lan normal karşılıyoruz. Ancak bunlan normal karşdayarak bu ülke normal bir ülke olabilir mi? Hasan Kundakçı'nın Abdullah Çatlı ile aynı fotoğraf karesinde yer alması, her zaman söylendiği gibi "münfeht" bir durum mu? Yoksa zaten geçmişimiz- de hep böyle şeylerle mi yaşadık? Ne dersiniz? insan bu fotoğraflan, bu manzarala- n gördükten sonra, "Artık bunlar geri- dekalsın" diye düşünüyor. "Bunlarar- tık bitsin, normal bir ülke haline gele- lim" diyor. Zaman zaman da bunlann gerçekten bittiği gibi bir umuda kapılı- yor. Tam bunlan düşünürken yeni bir skandal daha patlak veriyor ve yeni- den umutsuzluk rüzgârian esiyor. • • • Geçenlerde AB'ye üyelik sürecinde bir yurttaş olarak ne gibi olumlu yanlar bulduğumu yazmıştım. Bir okuyucum, bu sürecin tuzaklan olduğunu da unut- mamız gerektiğini ifade etmiş. Tabii ki AB tarafında da Türkiye'nin üyeliğini is- temeyen ve süreci zorlaştırmaya çalı- şanlar olduğunu biliyoruz. Onlar, Türki- ye'nin içinde AB'ye karşı olanlann ek- meğine yağ sürecek çıkışlar yapacak- lardır. Nitekim, AB İlerleme Raporu'nda da onlan mutlu eden zoriuk çıkancı pa- ragraflar bulunuyor. Bunlan aşmak için Türkiye'de ve Avrupa'da Türkiye'nin AB içinde yer almasını isteyenler birlik- te hareket edecekler. Zor ve çeön bir yc- lagirdiğimizkesin. Hasan Kundakçı'nın, "Abdullah Çatlı'yla fotoğrafta yer alan orgeneral ben olabilirim" dediğini duy- duğumda, acaba Kundakçı Türkiye'nin AB üyesi olmasını ister mi diye kendi ken- dime sordum. Sizce Kundakçı, Türki- ye'nin AB üyesi olmasını ister mi? 2000'Iİ YHLARDA ERDAL ATABEK Sevgili Atalay Yörükoğlu... Sevgili dostum, Demek kı senı artık kongrelerde göremeyeceğiz. Seni sevenler -ne çoktur bilsen-, seni tanıyanlar -ne çoktur bilsen-, seni okuyanlar -daha da çok- tur, hepsinı bilemezsin- yokluğunu hepyürekleri bur- kularak yaşayacaklar. Ben seni hep kutsayacağım. Alçakgönüüü birderviş gibi yaşadığını düşüne- ceğım. O meraklı bakışlann hep anlayışla doluydu, sen bilemezsin. Düşündüğünü hep açıkça söylerdin, buralarda çok görülmeyen bir erdemdir. Hep doğrudan yana oluşunu unutmak sana hak- sızlık yapmak olur. Türkiye'ye büyük iyilikler yaptın. Çocuk ruh sağlığının öncüsü oldun, babası ol- dun. Bütün arkadaşlann, Hacettepelilerseni öyle çok sevdı ki. Hastalann, dostlann, okurlann, öyle çok sevdiki. Bu sevgiyi hep hak ettin. Hayatında hak etmediğin hiç bir şeyi almadığı- nı düşünüyorum. Bu, benım için çok büyük değerdir. Ben hak edilmiş değerleri severim. Insanlan da hak edilmiş değerieriyfe severim. Seni hep elde ettiğinden fazlasını hak etmiş bi- risi olarak anacağım. Güzel yaşadın. Güzel yasamak, değerteriyle yaşamaktır, yarar- lanyla yaşamaktır, sevgisiyle yaşamaktır, saygısıy- la yaşamaktır. Sen, güzel yaşadın. Insana değer vererek yaşadın, bu çok büyük bir erdemdir. Unvana, koltuğa, yetkiye, yükseğe, üstüne hiç ö'nem vermeden yaşadın. Doğrusunu yaptın Atalay. Yakın çalışma mesafende hiç olmadım. Ama insanca mesafelerimiz hep çok yakın oldu, biliyorsun. Bulunduğumuz heryerde gözlerimiz birbirini ara- dı, buluştu. Buluştuk. Varlığın benim için hep anlamlı oldu. Gene varlığın benim için hep anlamlı olacak. Yaptıklann, yazdıkların hep yaşayacak. Yani, sen yaşayacaksın. "Çocuk Ruh Sağlığı" nasıl bir başucu kitabıdır. Kaç çocuk senin kitaplannla büyütüldü, sen bi- le bilemezsin. Kaç genç senın desteğinle sorunlannı aştı, bile- mezsin. Ama bunlan bilmen de gerekmez. "Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı", seni hiç unut- mayacak. Şimdi yok musun? Böyle bir şey olabilir mi? Hep aramızda dolaşacaksın. Kimi zaman bir gül yaprağında. Kimi zaman bir çocuk kahkahasında. Bu hiç aklına gelmiş miydi Atalay? e-mail:erdalatak (i superonline.com Faks:0212 513 90 98 CHP Genel Başkanı Baykal. Teslimiyetçi yaklaşım olmaz ANKARA (Cumhu- riyetBürosu)-CHP Ge- nel Başkanı DenizBay- kal, 3 milletvekili hak- kındaki ihraç karannı iptal eden mahkemenin gerekçeli karannı bek- lediklerini vnrgularken "Yasavı ihlal eden bir kararsa,çoktarüşma çı- kar" dedi. CHP lıderı Baykal, dün katıldığı bir televiz- yonprogramında, YTP ile "yurttaşı çileden çı- kartmadan" hızlı bir birleşme karan aldıkla- nnı söyledi. Haklann- daki ihraç karan mahke- mece iptal edilen 3 mil- lervekilinin durumunu değerlendiren Baykal, anlamsız bir başkaldı- rının kabul edilemez yöntemlerle götürülme- ye çalışıldığını söyledi. Her kurumun kendi kimliğini korumak için özengösterdiğinedikkat çeken Baykal, şunlan dedi: "Gerekçelikarangör- mekistiyonız.Yargı,sa- deceolavın şekü* ve usul açısından irdelemesini yapabilir. Yargıya bü- yük saygmıızvar. Yanh- şumz varsa gereğini ya- panz. Ama bir mahke- me yasanmkendinever- diği yetkiyi aşarak, bir partinuı içişlerine mü- dahil obnaya başladry- sa. biz de sessiz kalarak bu yanhşa nrsat \ermiş ohıruz.CHFyekarşıbir hukuksuzluk yapıhna- sına sessiz kalamayız, Yasayıihlaledenbirka- rarsa, çok tarûşma çı- kar. Her şey ohır." Şişli Belediye Başka- nı Sangül ile son dö- nemde bir görüşmeleri- nin ohnadığını belirten Baykal, yolsuzlukiddi- alanyla ilgili kendileri- ne ihbarlar geldiğini söyledi. Hukukçuların durumu incelediğini an- latan Baykal, "Genel başkanhğa adayohnası- nın benimaçundan hiç- bir önemi yok. Ama ge- nel başkan adayhğı bir aktanmafirsaüdeğOdir. Etrafta korunıa halka- sı oluşturarak kuşkuhı mah' kaynaklaria siya- setyapılniasjnaCHPizin vennez" diye konuştu. Baykal, Başbakan Re- cep Tayyip Erdoğan'ın 17 Aralık'taki Brüksel Zirvesi'ne birükte kaûl- ma daveti olursa reddet- meyeceğini söyledi. Baykal, teslimiyetçi bir yaklaşımla AB'ye gir- mek için her önüne ge- lene "evet" denilmeme- si gerektiğini bildirdi. îlerlemeRaporu'nda can sıkıcınoktaİarolduğunu anlatan Baykal, "27 ül- kenin siyasiolarak tem- sil edildiği bir heyetin karşısmda her birinin ona\mjalmakzorunda- sm.VanigideceksJn,Kaf Dağı'nmarkasmdakide- vin etinden bümem neyi ahp gekceksüL.. Bu du- rum, her ülkenin Tür- ldyeDeOgili özel hesabı- nı çözebflmesi için firsat yaratacak. Yazgeçmiyo- ruzama bunlandeğiştir- mek için mücadele ede- ceğiz" dedi. AhmetŞefik'in habe- rine göre dün Trabzon gezisine başlayan Bay- kal, soldaki dağınıklı- ğın artık geride kaldı- ğını ve yeniden topar- lanma dönemi başladı- ğınıbeürtti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle