25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
-I EKİM 2004 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 3îr tablo 200 milyar lira SÖZÇtZGİNİN Tbrhan Selçuk ErolAksoy'un tablolan satıldı | 6TANBLX(A\KA)-Etibank'ınes- • kd ihıbı Dinç Bilgin ıle îktisat Banka- sı 'ım eskı sahibı Erol Aksoy'un borç- laraa karşılık TMSF tarafindan el ko- n u k ı mallann arasuıda yer alan antı- ka, ırkeolojık eserve tablolar saûldı. Ho- ca Ali Rıza'ıun "İstanbuT konulu tu- val üzenne yağlıboya çalışması, 200 mi]/ar lıraya alıcı buldu. ^jıtık AŞ'de gerçekleştirilen satış- larca, 90 tablo ve 80 antika eser görü- cüy; çıktı. Müzayedede, Nazmi Ziya, Ho<a AJı Rıza ve Osman Hamdi Bey gibıtarunmış yerlı ressamlann yanı sı- ra, J. Henri Durand Brager % e FeBx Zi- em gıbı yabancı ressamlann çalışma- lan ia koleksıyonerlere satılmak üze- re suıuldu Dınç Bılgın koleksiyonun- da yer alırken TMSF tarafindan el ko- nulan Hoca Ali Rıza'nın "istanbuT konüu tuval üzerine yağlıboya çalışma- sı, 200 milyar lıraya alıcı bulurken Fe- lıx Zıem'e ait "ÇeşmeÖnündeOsman- h Kadınlan" adlı tuval üzenne yağlı- boya eser ıse 150 milyar lıraya satıldı. Aksoy'un koleksiyonunda yeralan Naz- mı Zıyayaaıt ""AnadohıHisanveGök- su" adlı tuval üzenne yağlıboya çalış- ma da 85 milyar lıraya alıcı buldu. Kürtaj sonrası fenalaşarak ölen kadının eşi doktorlan suçladı Yaşam dağıtaeak AYDINLANMA EMRE KONGAR 1402'likler Olayı ve Irak'taki Bilim İnsanları Katliamı ISTANBUL (AA) -2.5 aylık ha- mileyken çektiği acılar nedeniyle kürtajİa ikız ceninleri aldıran Nur- can Şenh, operasyon sonrası fena- laşarak yaşamını yitırdi. Şenli, şim- dı organlanyla başkalarına hayat verecek. Ümranıye'de oturan, 6 ve 10 ya- şında 2 kız çocuğu annesi olan Nur- can Şenlı (30). 2.5 ay önce tekrar hamile kaldı. Kontroller sonucu Hasan ve Nurcan Şenli çiftinın, ikız çocuklan olacağı anlaşıldı. Hami- leliği sırasında ağnlan olduğu ıçin önce Zeynep Kamıl Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesf nde 4 gün te- davı gören Şenlı, ağnlan dinmedi- ğı içın Haydarpaşa Numune Has- tanesfne başvurdu. Ağnlan din- • Beyinölümü gerçekleşen Nurcan Şenli 'nin ailesi, tüm organlannı bağışlayacak. meyen Şenlı, Atakent'te özel bir poliklınığe gıderek kürtaj yaptır- mak istedığinı bildırdı. Kürtaj üc- retının 250 milyon lıra olduğu be- lirtilince, sadece 150 milyon lırası bulunan Şenlı, bu kez doktorAMRı- za A.'ya baş\-urdu. Operasyon sı- rasında "beyine oksijen giünediği ve ödem ohıştuğu" öne sürülen Şen- li, fenalık geçirdiğı ıçin ambulans- la Haydarpaşa Numune Hastane- si'ne kaldınldı. Buradan Özel Va- tan Hastanesi'ne sevk edilen Şen- li'nin, cıhaza bağlı olarak 48 saat yaşatıldıktan sonra beyin ölümü gerçekleştı. Geçimini bahkçılıkla sağlayan Hasan Şenli, "Doktor, test yapmadan kürtaja başlamış.Anes- iea de uygulamamış. Tam çocuk- lan alacağı sırada eşim fenat et- miş. Burada fenalaşmca, bana ha- ber geidL Muayenehane yakınd]. Gittiğimde eşim ambulansa konu- luyordu. Her tarafi mosmordiLAğ- zından köpüklergdmişti. Banagö- re o masada öldü. Olavia ilgili dok- tor hakkmda suç duvurusunda bu- lundum" dedi. Gözaltına alınan doktor A., savcılık tarafindan ser- best bırakıldı. Eğitim için kurultay Okuma-yazma bilmeyen yurttaşlara yönetik gerçekleştirOeıı "LTusal Eğitime Destek Kampaması" kapsamında düzeDİenen "2. Eğhmı Kurultayı" İzmir'de devam ediyor. Cumhurbaşkanı Ahnıet Necdet Sezer'in eşi Semra Sezer (ortada), kuruftaym ikinci gününde, Cumhurhet Alanı'nda yapdan törenlere kaükh. 81 ifin \-aü eşkrh>1e bu iOerde eğitim görüp diplomaknnı alan yuıttaşlanıı kaülımıyla Konak'tan Cumhurnet Alanı'na \ürihüş yapüdı. Sezer. Istiklal Marşı'nm okunnıası ve saygı duruşunun ardından Atatürk Anıü'na çefenk kovdu. Kurultav, 13 Ekinı'e dek sürecek. (EMRE DÖKER) Gençler bılmez: 1980 asken darbesinden son- ra YÖK, 1982 Anayasası kabul edilmeden önce kuruldu ve ku- ruluş yasası, o sıradaki anayasa komısyonu başkanı olan Prof. Orhan Aldıkaçtı'nın itirazlarına karşın, olduğu gibi anayasanın içine monte edildi. Bu sıralarda YÖK'ün kurucusu ve başkanı Prof. Ihsan Doğra- macı idi; bu becerikliliği o ger- çekleştirmişti. 1982 yılında anayasa da kabul edildıkten sonra, 1983 yılının Şu- bat ayında üniversitelerde büyük tasfıye başladı. Tasfiye, 1402 sayılı Sıkıyöne- tim Yasası'na dayalı olarak yapı- lıyordu. Bu yasa, bölgenin sıkıyönetım komutanına, göreve devamında sakınca görülen her türiü devlet memurunu görevden alma yetki- sini tanryordu. Dünyadakı Soğuk Savaş'ın Türkiye'deki uzantısı olarak ger- çekleştirilen 1980 askeri darbesi, Sovyetler'e karşı kullanılan dinci- milliyetçi "antı-komünist" ideoloji çerçevesinde, bir yandan ülkenin yasal ve bürokratik yapısını yeni- den düzenliyor, öte yandan top- lumdaki her türlü özgürlükçü, demokrat ve tabii ki solcu ftlLzlen (başta demokratık sol olmak kaydıyla) kökünden kazımayı amaçlıyordu. Aslında 1980 darbesi, 1961 Anayasası ile getirilen özgürlük- çü ortamı bütünüyle yok etmeyi amaçlıyordu. "Anti-komünıst" Soğuk Savaş ortamında dincı ve mılliyetçi ide- olojilerin dışındaki bütün siyasal ve ideolojik gelişmeler ve özellık- le demokratik oluşum ve geli- şimler "tehlikeli" sayılıyordu. Bu çerçevede, doğası gereği, "özgürlükçü" ve "demokrat" or- tam isteyen ve ancak bu ortam- da gelişen ve serpilen üniversite- ler tabii ki birincı derecede hedef olarak seçilmişti. Işte Ihsan Doğramacı- Kenan Evren ikılisinin yönetimindeki üniversitelerde yapılan bu tasfi- ye, ülkeyi bugünlere, "referansı Islam olan" bir siyasal partinin iktidanna taşıdı: Ülkenin "bilım ve düşünce merkezleri" tahrıp edilince, so- nuç, tüm kamuoyunun dıştan yönlendirilen merkezlerce oluş- turulması sonucunu doğurdu: Postmodernizm, ikinci cumhu- riyetçilik, siyasal Islamın yani to- taliter bir anlayışın türban gibi simgelerinin özgürtük adına sa- vunulması gibi akımlar topluma egemen oldu. Soğuk Savaş mantığı ıçinde, toplumun siyasal-ideolojik ve düşünsel ekseni, olduğu gibi hem dışa bağımlı kılınmış hem de yeniden dinci-millıyetçi çizgi- ye kaydınlmıştı. 31 Ağustos 2004 tarihli Cum- huriyet'te Irak'la ilgili olarak "Iş- galcinin hedefi aydınlar" baş- lıklı yazıyı okurken, yeniden "1402'likler" olayına geri dön- düm. Amerikalıların Irak'ta gerçek- leştırdikleri ışgal, galiba askeri boyutlan çok aşan bir amaç taşı- yor. Gamze Özdemir'in konuştu- ğu Iraklı bilim insanı bu durumu şöyle açıklıyor "Savaştan hemen sonra 1200 kişilik bir hedef listeleri vardı. Bunlann bir bölümü tasfiye edil- di, bir bölümü kaçtı. Şimdiye dek 250 profesör öldürüldü. Ben ıçinde arkadaşımın adının olduğu bir Hsteyi kendi gözümle gördüm. Bu, 169 kişilik bir lis- teydi. lyi haber alan bir arkada- şım, bana ıçinde bütün şaiherin, tiyatrocuların, sanatçılarm, önemli profesörlerin isimlerinin bulunduğu bir başka listeden söz etti." Bu iddialar ne kadar doğru bi- linmez; ama bilinen bir şey var- sa, Irak'ta bugüne dek öldürülen profesörlerin sayının neredeyse 200'e ulaştığı. Irak'a "demokrasi götürmeye" giden ABD, bunu hangi insan malzemesiyie yapacak acaba? Soğuk Savaş sona erdı ama, bu savaş sırasında gelıştirilen yöntemlerin kullanılma alışkanlığı hâlâ sürüyor galiba. 12 Eylül sonrasında, 1402'lik- lerin tasfiyesi Türkiye'yi bugünle- re, şeriata açık bir yapıya taşıdı. Irak'taki cinayetler, bu ülkeyi nereye götürecek? ekongarf'J cumhuriyet com.tr www.kongar.org (0212) 662 97 97 onuR tu* www.onurair.com.tr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle