Katalog

10 OCAK 2004 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER çalışan gazeteciler mağdur 10 Ocak bayram olmaktan çıktı tstanbul Haber Servisi - Türkıye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), "Çahşan Gazeteciler Bayramı olarak kutlanan 10 Ocak'lann ruhunun öldürüldüğünü. tek yanlı uygulamalara geçilerek gazetecflerin yasa ile sağlanmış haklannuı ellerinden alındığuu7 ' bıldirdi. TGC Yönetım Kurulu, 10 Ocak 1961 tarihinde yürürlüğe gıren ve 5953 sayılı Basın Iş Kanunu'nda önemli ıyileştirmeler yapan 212 sayılı yasanın yıldönümü nedenıyle yazılı açıklama yaptı. Açıklamada. şunlar kaydedildi: "Önce sendikasızlaşnrma girişimiyle bir dönem "Çalışan Gazeteciler Bayramf olarak kutlanan 10 Ocak'lann ruhu öldürülmüş, ardından da tek yanlı uygulamalara geçilerek gazetecilerin yasa ile sağlanmış haklan ellerinden ahnmıştır. Gazetecilerin çalışma koşullannın düzettilmesi >e sosyal güvenliklerinin yeniden sağlanmasL medyanın uğradığı güven erozyonunu önlemenin de öncetikti nedenini oluşturacakür. 10 Ocak'lann eskisi gibi 'Çalışan Gazeteciler Bayramr olarak kutianmasuu sağlayacak gelişmeier kapsamında, siyasal ikndarlara görev düştüğünü de bir kez daha anumatanz." CHP Balıkesir Mılletvekıh Sedat Pekel yaptığı açıklamada. çalışan gazetecilerin önünde duran en büyük tehlıkenin işsizlik olduğunu belırterek "Buna en önemli neden 212 sayılı yasanın uygulanmamasıdu". Yasanın uygulanması muüaka sagianmalıdır" diye konuştu. SÖZÇtZGİNİN Turhan Selçuk UĞUR MUMCU VE ABDİİPEKÇİ GİREMEZ. Yeniden düzenlenen tasanya göre, baba ya da kardeşin tecavüz mağdurunu öldürmesine ceza indirimi yok Töre artıkbahane olmayacak 34 kifHc çeteye j operasyon Istanbul Haber Servisi - tstanbul ve Eskişehır'de düzenlenen operasyonda cinayet, polis otosu kurşunlama. tehdit ve darp gibi 30 ayn eyleme kanştığı belirlenen 34 kişilik çete cökertildi. Operasyonda çete lideri "Siirtli Naci" lakaplı Naci Yılmaz'ın da bulunduğu 34 ldşi gözaltına alındı. Gözaltına alınan kişiler arasında Bayrampaşa tren Hastanesi Sahibi Mahmut Şevket Iren ile hastanenin başhekimi de bulunuyor. Iren ile başhekim, silahla kendini yaralayan Yılmaz'ın hastanede tedavi görmesıne karşın yetkililere bilgi vermemekle suçlaruyor. DGM'ye sevk edilen sanıklardan 20'si tutuklandı. hönü Zaferrmn 83. yıldönümü • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Birinci Inönü Zaferi'nin, yurtiçindeki etkilen ve uluslararası ilişkilerde . doğurduğu sonuçlarla Türk ulusuna moral ve güç kaynağı olduğunu belirtti. Birinci tnönü Zaferi'nin 83. yıldönümü dolayısıyla mesaj yayımlayan Sezer, "Türk ulusu, bağımsız ve özgür yaşama kararhlığını dünyaya duyurmuş, Yüce Atatürk'ün önderliğinde ulusal î egemenliğe dayanan, tam bağımsız f Türkiye Cumhuriyeri'ni kurma j başansım göstermiştir" dedi. î Yaşhmmayi gecirtiren j bira bu yıl piyasada • BERIİN (AA) - Almanya'da bir bira üreticisi fırmamn, içinde vitaminler ve minerallerin bulunduğu, yaşlanmayı f geciktiren bira ürettiği bildirildi. Neuzeller Kloster firmasımn sözcüsü, yaşlandırmayı geciktiren birayı bu yıl içinde tanırmayı ve bakkallar ile eczanelerde satışına başlamayı f planladıkJarım söyledı. * Memuplarn öğte yemeği bedefinezam 1 • ANKARA (ANKA) - Maliye Bakanlığı, öğle yemeği servisinden yararlanan memur ve sözleşmeli ji personelin günlük asgari yemek | bedellerine, yüzde 11 'le yüzde 13 * arasında değışen oranlarda zam yaptı. . 2004 yılında uygulanacak günlük I yemek bedelleri, memurlann ek g * göstergesine göre 525 bin lira ile 2 | milyon 300 bin lira arasında yeniden * i belirlendi. ! Türkiye Bilimler Akademisi lOyaşında I • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- • î Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA);x ^ kuruluşunun 10. yılını kutluyor. Kurum " , genel kurulunu bugün Boğaziçi I Universitesi'nde toplayacak. f Akademiden yapılan yazılı açıklamada, I bilimi ve bilimsel uğraşıyı benimsetmek 1 ve desteklemek üzere kurulan kurumun, ^10. yıhnda farklı bir çalışmayla akademik ürünlere bir yenisini • ekleyerek 3 cilt olarak "Türkçe Bilim I Terimleri Sözlüğü" j hazırladığı belirrildi. § EMİNE KAPLAN ANKARA - TBMM Adalet Alt Komısyonu, Türk Ceza Yasa Tasa- nsı'nda töre cinayetlerini de içeren "haksız tahrik" eylemını yeniden duzenledi. Buna göre. tecavüze uğ- rayan kızını öldüren baba ya da kardeş ceza ındiriminden yararla- namayacak, ancak tecavüz edeni öldürürse ındirim geçerli olacak. Komisyon, insan kaçakçıhğı için ön- görülen cezalan artınrken. insan ya da göçmen kaçakçıhğı sırasın- da ölüme neden olanlara 25 yıla kadar ağır hapis cezası venlecek. TBMM Adalet Alt Komısyonu. Türk Ceza Yasa Tasansı üzennde- ki çalışmalannı dün de sürdürdü. Komisyon. özellikle kadm örgütle- • Komisyon. insan kaçakçıhğı için öngörülen cezalan ar- tınrken, insan ya da göçmen kaçakçıhğı sırasında ölüme ne- den olanlara 25 yıla kadar ağır hapis cezası venlecek. rirun yoğun tepkisine neden olan tö- re cinayetlerinde ceza indirimi ön- gören "haksıztahrik" maddesinde değişiklikler yaptı. "Haksız tah- rik" ibaresi "haksızfiiT olarak ye- niden düzenlendı. Değişikliğe gö- re, "haksız bir fnBn meydana getir- diği hiddet ve şiddetli etemin etkisi alünda suç işleyen" kişiler ceza ın- diriminden yararlanabilecek. Bu durumdaki kişilere. ağırlaş- tınlmış ömürboyu hapis cezası ye- rine 15 yıldan 20 yıla, ömürboyu hapis yerine de 12 yıldan 15 yıla ka- dar hapis cezası venlecek. Tasan- da, söz konusu ceza indiriminden yararlanma "haksız tahrik" koşu- luna bağlanıyor ve birçok suça \e- nlen cezalarda indırim öngörülü- yordu. Yeni düzenlemeyle töre cinayet- lerindeki ceza indirimi uygulama- sı sona erecek. Alt Komisyon, kabul ettiği bazı değişikliklerle insan hayatını koru- mak amacıyla cezalan ağırlaştır- dı. Buna göre evlilik dışı çocuğu öl- düren annenin cezası indirilmeye- cek, aksıne msan öldürme suçun- dan ceza alacak. Trafik kazalannda birine çarpan kişi ya da görevini ihmal ederek bir kişinin ölümüne neden olan ki- şmın alacağı cezalar da arttınlıyor. Yapılan diğer değişikJiklerle in- san yaşamını korumak amacıyla bazı cezalarda düzenlemelere gidil- dı. Evlilik dışı doğan çocuğunu öl- düren annenin ceza indinminden ya- rarlanmasını içeren madde. ven- len bir önergeyle tasan metninden çıkanldı. Buna göre, evlilik dışı doğan bebeğinı öldüren annenin cezası ındirilmeyecek, aksine in- san öldürme suçundan yargılana- cak. Bir insanı kasten öldüren ki- şi, müebbet hapis cezasıyla ceza- landınlacak. Suçun ani kastla işlen- mesi durumunda kışi, 24 yıldan 30 yıla kadar hapis cezası alacak. Ihmal sebebıyle kasten insan öl- dürmenin cezası da ağırlaştınlıyor. Diyarbakır'da 1 yıl önce düşen uçakta yaşamını yitirenlerin yakınlarına hâlâ para ödenmedi Tazminattan haber yok 4 kişiye yaşam verdi Antalya'da yeni yılın ilk günü geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybeden 27 yaşındaki Gülistan Benmutiu'nun organlan, 4 kişinin yeniden yaşama dönmesini sagladı. Beyin ölümü gerçekleşen Güiistan Benmutiu'nun organlan, annesinin karanyla bağışlandı. Gülistan'ın özellikle kalbinin bir başka bedende yaşamasını isteyen annenin bağtşı üzerine Akdeniz Üniversitesi Organ Nakli Eğitim, Araştırma ve Uygulama Merkezi çalışanlan, zamana karşı verdikleri yanşı zaferle kazandı ve Gülistan'ın kalbi, kapılan kapanmak üzere olan uçağa yetiştirilerek Istanbul'da kalp rahatsızlığı olan 19 yaşındaki Ali Kartal'a takıldı. Genç kızın böbrekleri 44 yaşındaki Bülent Öztürk ve 37 yaşındaki Erdal Türkücü'ye takıldı, pankreası ise 23 yıldır hasta olan 38 yaşındaki Süleyman Yapağılı'ya takıldı. (AA) SOGUK CAN ALMAYA DEVAM EDİYOR Yurt Haberieri Servisi - Soğuk ha- va ve kar yağışı yurt genelinde etki- sini sürdürürken Istanbul. Bursa'da iki kişi donarak yaşamını yitirdi. Muş'ta ise bir kişi çığ altmda kaldı. Etkili olan soğuk hava nedeniyle son 4 günde 16 kişi yaşamını yitirdi. Istanbul Gaziosmanpaşa'da yalnız yaşayan Nevin Demir (45), çevrede- ki vatandaşlar tarafından battaniye- ve sanlı halde ölü bulundu. Akli den- gesinin yerinde olmadığı ileri sürü- len Demir'in donarak öldüğü belir- lendi. Bursa'nın Keles ilçesi Davut- lar Köyü'nde Ayşe SaMık (66) dona- rak yaşamını yitirdi. Muş'un merke- ze bağlı Derecik Köyü'nde 17 yaşın- dakı Haşim KarabuluL çığ altmda kaldı. Kar nedeniyle kapah olan 2 bin köy yolunun açılması için çalış- malar sürerken. yüzlerce yerleşim birimine elektrik verilemiyor. OLCAY BÜYITOAŞ tstanbul-Dıyarbakır seferinı yapar- ken düşen RJ tıpı yolcu uçagında ya- şamını yitıren yolculann tazminatlan hâlâ ödenmedi. Kazanın üzerinden tam bir yıl geçmesine karşın hayatını yitiren toplam 70 yolcudan yalnız 7 ki- şıye sigorta bedelleri ödendi. Mağdur ve yakınlan, tekliflerin sahiplerine ulaşmadığını savunurken dava açma- ya hazırlandıklannı dile getırdı. Kazanın hemen ardından yapılan açıklamalarda gerek Türk Hava Yol- lan gerekse sigorta şırketi tarafindan tazminatlann 3-4 ay içinde ödenece- ği ilen sürülmüştü. 60 yerh yolcu için 18 triryon lira tazminat hesap edilirken şımdıye kadar ödenen miktar 3.3 tril- yon lirada kaldı. Ray Sigorta şirketi kaza sigortalan sorumlusu Halim İmil'in verdiği bil- giye göre, yaşamını yıtiren 70 yolcu- dan 10 'u, ya yurtdışında yerleşik Türk yurttaşlan ya da yabancı yolcular. Yol- culann henüz sigorta tazminat bedel- leri kesinleşmedi.60 yerb yolcu için top- lam 18 trilyon lira tazminat tutan he- saplandı. 42 yolcuyateklıfleryapıldı. Söz konusu yolculardan yahiız 7'si- nin ödemesi tamamlandı. Geri kalan 35 yolcu yapılan tekliflere henüz her- hangı bir yanıt vermedi. 28 yolcuya ise teklif yapılmadı. Ödeme yapılanlar içinde en düşük miktar 130 milyar, en yüksek 1.7 trilyon lira oldu. Sigorta be- delleri yaşamını yitıren yolculann, eği- tim durumu, yaşı, gende bıraktıklan- nın kendisine muhtaçlık derecesi gibi bir dizi özellik göz önüne alınarak be- lirlendi. Yapılan ödemelerde, kazanın hemen ardından tüm yolcu ya da yol- cu yakınlarına ödenen 21 bin dolarhk tazminat mahsup edildi. Ödeme tari- hine göre bu miktar 33-35 milyar lira arasında oldu. Yaşamını yıteren yolcu yakmlan- nın oluşturduğu SKil Dayanışma Plat- formu sözcüsü Abdurrahman Kurt ise tazminatlann ileri sürüldüğü gibi olmadığını, tazminat tutarlarının 33 milyar ile 650 milyar lira arasında de- giştiğini dile gerirdi. % ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Medyanın Durumu "Medya" sözcüğünü yıllarca eleştirdım ve karşı durmaya çabaladım. Fakat öylesıne yaygın kullanılı- yor ve öylesıne toparlayıcı bir sözcük kı, artık ben de kullanıyorum. Zira, "yazılı, sözlû ve görüntülü ileti- şim araçları" yerine, kısaca "medya" demek, çok daha kolay. Atalarımız, "Marifet iltifata tabidir" derler. Sık sık kullandığım bu deyişe göre, eğer yeterince öv- gü olmazsa, yapılan bir marifetin pek bir değeri kalmaz. Aynı biçimde, bir zamanlar değer verilen ve övgü toplayan bazı şeyler, eğer zaman içinde unutulur ya da unutturulmak istenirse, aynı deyiş gene geçerli olur. Ve o marifeti yaşama geçirenler, kırgınlık duyarlar. • • • "Kalan Plak" ve Hasan Saltuk'la ılgilı olarak yaz- dığım yazının ardından, çok sayıda telefon ve faks aldım. Hem düşüncelerimı paylaşıyorlar, hem de (bir kısmı) kendilerine yapılan vefasızlığı ve haksızlığı dile getınyorlardı. Fakat bunlar arasında büyük bir zarf vardı kı, gerçekten insanı üzüyordu. Bu zarfta da duygusal ve değerlı arkadaşım Sezen Cumhur Önal'dan gelen mektup ve bu mektuba ek olarak gelen gazete kupürleri vardı. Konunun ayrıntılarına bıraz aşağıda gıreceğim. Fakat şimdı şu sorunun yanrtı üzerinde bıraz dura- lım: Böylesine vefasızlık ve kadirbılmezlık; acaba medyamızdakı soaınlardan mı kaynaklanıyor, yoksa medyamızdakı yozlaşma, toplumsal yapımızdaki ki- mi gelişmelenn (ya da yozlaşmalann) sonucu mu? Bu soru, yanrtlaması çok güç bir soru. Aslında siyasal görüşüm gereği; yozlaşmanın, toplumun altyapısında başladığını ve üstyapıyı belirfediğine inanınm. Fakat "üstyapı kurumlannın" da, sırasın- da alryapıyı önemli ölçüde "etkilediğini", unutrna- mak gerekır. öylesine manılmaz bir "medya bombardımanı" al- tındayız kı, bu bombardıman. toplumda ciddı bir yozlaşma yaratıyor. Eğer toplumun alryapısı uygun olmasa, bu bombardıman elbette boşa gider. Fakat bir yandan medya bombardımanı, bir yandan top- lum altyapısının uygun yapısı yozlaşmayı azdınyor... • •• "Türkçe sözlü hafıf müzik", fazla hoşlandığım bir müzik türü değil. Hatta öğrenciliğımde, Türkiye Millı Talebe Federasyonu adına, rahmetli Oktay Arayıcı ile birtikte jüri üyesi olarak katıldığım ve Hürriyet ga- zetesının düzenlediği "Altm Mikrofon" yanşmasının, bu müzik türünü yaygınlaştırma amacına yöneltk ol- duğunu düşündüğümden bayağı vicdan azabı çek- mıştim. (Bu arada geçenlerde, Altın Mikrofon yanş- malannın seçkisi olan üç CD'lik seti almaktan da ge- rı kalmadım)... Evet, Türkçe sözlü hafif müzik, fazla hoşlandığım bir müzik türü değil. özellikle kımı yabancı kökenli şarkıcılara, "uydurulmak istenen" anlamsız güftele- re, çok kızıyordum ve kızmaya devam ediyorum. Bazı karga sesli şarkıcılann dilınde, (elbette isim ver- meyeceğım), saçma sapan güftelerle halkın kafası allak bullak edildi. Fakat bu arada, güzel şeyler de yapıldı ve Sezen Cumhur'u yaralayan şey, bu "gü- zelliklenn" unutulması. • • • Sezen Cumhur, geçmişı değerlendirirken şu satır- lara yer verıyor: "Artık Ingilizce bılmeden, şarkılan papağan gibi ezberteyip Ingilizce şarkı söylemek, üstelık o şarkılan meşhur eden, ünlü yabancı biryo- rumcu gibi, söylemenın marifet olduğu dönem ka- panmıştı. Yeryüzünün Fransızca, Almanca, Italyanca ve Ispanyolca sevilen şarkılannı, o yabancı dillerde okumanın hüner sayıldığı günler de artık geride kalmıştı. Yıllardan sonra, yaşamdaki nefes alma payımın azaldığı şu sırada, (Ağzından yel alsın. T.A.) (!), bu satırları yazmama sebep olan, geçenlerde Fran- sa'nın saygın gazetelerinden Figaro'da yer alan bir haber oldu: 'Johny Hollday Türkçe Söylüyor'. Bu haber, Le Monde ve France Soir'da da çık- mış. Bildiğıniz gibi, şımdilerde Fransa'da, 60. yaş konseheri adı altmda, stadyumlan dolduran; bir es- ki, ama eskimeyen bir sanatçı Johny Hollday. Bu değerii dostum, bundan 38 yıl önce Türkçe sözlerini yazdığım iki şarkımı bir 45 lik plağa oku- muştu. Figaro gazetesindeki habere göre, bu 45'lik plak, şimdi antıka gibi olmuş. Parıs Berçy'de, Palaıs Omnısport'da 10 bin Euro'dan açık arttınvaya su- nulmuş ve 15 bin Euro'dan merakhsına satılmış..." Sezen Cumhur'u üzen konu; böylesı bir olayın, (haberlen olduğu halde), medyada hıç yankılanma- ması olsa gerek. Bazılanmıza göre, böyle bir şey ba- şan değildir ve haber değeri olmaz. Fakat öylesine pestenkerane şeyler, "büyük başan" olarak pompa- lanıyor ve ınsanların beyinleri yıkanıyorken Sezen Cumhur gibi ınsanlann görmezden gelinmesı. galiba ayıp oluyor. "Keşke tekayıbımız bu olsa..." derseniz, ona kar- şı söyleyecek bir şeyim de yok... 2320 öğrenciyle araştırma Âğız ve (ILs sağhğı oİaıldan başlar tstanbul Haber Ser- visi - tstanbul Üniversi- tesı(İÜ)DişHekimliği Fakültesi. Sağlık Ba- kanlığı, Milü Eğitim Ba- kanlığı ve Dünya Sağ- lık Örgütü (WH0) iş- birliğiyle gerçekleştiri- len "Türldye'de AğE ve Diş Sağlığı Düzeyinin Artüntanası Amaçh Bt- lecik İli Uygulama Pro- jesi" tamamlandı. 2320 iköğretim öğ- rencisi üzerinde yapı- lan araştırmanın proje sorumlusu Prof. Dr. tn- ci Oktay, "Türidye'de ağız ve diş sağhğı okul- dan başlayabiKr'' sap- tamasıyla beş yıl önce başlamklan projeyle el- de edilen verilerin sağ- lık sistemi için model oluşturabilecek nitelik- te olduğunu söyledi. Oktay, "Okirtağızve diş sağlığı, ulusal ağızve diş sağlığı poBtikalan- nında büyük bir kısmı- nı oluşturuyor. Yürüt- tüğümüz proje ile 2320 çocukta diş çürüğü ora- nmı yüzdeseksenfere ka- dar düşürdük" dedı. Proje yöneticilerin- den Prof. Dr. Gülçın Bermek Saydam da "Diş firçalama, öğreni- lebiîen bir da\Tanıştır. tji bir eğitimle Türld- ye'nin ağız ve diş sağh- ğını düzeltebUiriz" di-, ye konuştu. Colgate ve Banat fus malanrun sponsorluğu-" nu üstlendiği projenin Türkiye çapında yaygıa- laştınlması gerektiğinin altını çizen Colgate fır- ma sorumlusu Ahmet Puray, benzer çalışma- lara destek vermeye ha- zır olduklinnı kaydetti/