21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 OCAK 2004 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EJJvUIıl_flVJ_l [email protected] 13 Ry'ın biletleh PTT'den alınacak • İSTANBUL (AA) - Fly Havayollan, iç hat bıletlerinin rezervasyonlan bundan sonra PTT online şubelerinden gerçekleşürilecek. Fly ile PTT arasında yapılan işbirliği anlaşmasmda konuşan Ulaştırma Bakanı Bınalı Yıldınm. eğitime katkı payı ve Özel tşlem Vergisi'ni kaldırdıklannı ve yolcu başına hizmet ücretlerinı yüzde 50 indirdiklerinı belirtti. İnci Akü'ye uluslararası ödiil • İZMİR(AA)-Inci Akü, Kiev'de düzenlenen " 1. Uluslararası Altın Markalar Yanşması"nda, kalite, güvenılirlik ve müşteri memnuniyeti dalında "Altın Marka Ödülü" aldı. İnci Akü'nün, Ukrayna'daki tesisi Metra'nın genel miidürü Murat Dereli'ye de ülke halkına sosyal ve ekonomik yardımlan, ıstihdam ve kalkınmaya katkılan dolayısıyla Kiev Belediye Meclisı karanyla altın "Yüksek Hizmet Madalyası" venldi. Reel kesimin güveni azalıyor • Ekonomi Servisi - Makro ekonomik göstergelerde yaşanan düzelme eğilimine rağmen reel kesimin güveni gıderek azalıyor. Merkez Bankası Reel Kesim Güven Endeksı'nın Aralık 2003 sonuçlanna göre özel ımalat sanayinde geçen yıl ekım ayında 108.5'e kadar yûkselen reel kesim güven endeki, kasımda 107'ye kadar indikten sonra aralıkta da 106.4'egeriledi. Köşk ve yalılar da özelleştiriHyor • ANKARA(AA)- İstanbul Boğazı'nda yer alan Sait Halim Paşa Yalısı ile Zanfi Köşkü, 49 yıllığına özel sektöre devrediliyor. Köşk ve yalılann ekonomiye kazandınlması projesi çerçevesinde, tstanbul Defterdarlığı her iki tesisın işletme hakkı için ıhale açtı. thaleyi kazanan işleticı kişı ya da kuruluşlar söz konusu tesisleri, turizm amaçh olarak kullanabilecekler. Turkcell gecikme faizi ödemeyecek • ANKARA(ANKA)- Turkcell, gecikme faizi ve vergileri için hazıne payı ödemeyecek. Şirket tarafmdan yüzde 15 Hazıne payıyla ilgili olarak açılan tahkim davasında. gecikme faizi ile KDV gibı davacı tarafından vergi sorumlusu sıfatıyla tahsil edılen vergiler brüt gelire dahil edilemeyecek. Petrolde pekop düzeyde artış • LONDRA/NEVV YORK(AA)-ABD'de kutup soğuklannın arttırdığı petrol fıyatlan, düşük düzeylerinde seyretmesine rağmen ülkenin. ham petrol stoklannı daha da azaltacağı endişesinden dolayı Irak savaşı sonrasının rekorunu kırdı. Ne\v York Borsasf nda ham petrolün varil fiyatı önce 60 sent birden artışla mart ayından bu yanakı en yüksek düzey olan 34 dolar 63 sente fırladıktan sonra 34 dolar 58 sentte durdu. Londra borsasında ise ham petrolün varil fiyatı 62 sent artışla 31 dolar 70 sente çıktı. Yabancılann peşine düştüğü veri imtiyazıyla ilgili karar, yerli sanayinin kaderini belirleyecek IlaçAB kıskaandaMtVE ZEYBEKOGULLARI Avrupa Birliği'nden (AB) ge- çen ay gelen uyan üzenne, ilaç- ta yerli ve yabancı üreticüeri kar- şı karşıya getiren veri imtiyazı uygulamasıyla ilgili karar, yerli ilaç sanayiinin kaderini belirle- yecek. Gümrük birliği sürecinde AB ülkeleriyle dış ticaretin Tür- ldye aleyhinde bozulduğunu gös- teren veriler, yabancılara daha geniş haklartanınması durumun- da oluşacak tabloyu da özetliyor. Türkiye'nin AB-Türkiye Or- takhk Konseyı kararlanna bağlı olarak 2001 'den itibaren uygula- mayı kabul ettiği veri imtiyazı- nın, AB tarafından son dönemde gündeme getirilmesınin "mak- sath" olduğunu söyleyen Tıp Ku- rumu Genel Sekreteri Dr. ABRı- zaÜçer, SSK'nin 1992'denberi yürüttügü "eşdeğerilaçlararaan- da ucuz Oaç alımı" uygulaması- nın 2002 ve 2003 yıllannda Bağ- Kur ve Emekli Sandığı'nda da başlatılmasının süreci hazırlayan • AB'ye üyelik sürecinde Türkiye'nin imza attığı taahhütler, rekabet şansı olmayan yerli sanayinin geleceğini ipotek altuıa aldı. Gümrük birliği sürecinde AB'yle dış ticarette Türkiye aleyhine açılan makas, veri imtiyazıyla oluşacak tabloyu da gözler önüne seriyor. faktör olduğunu belirtiyor. Baş- Aynı yıl toplam ithalat 63.7 mil- latüan uygulama nedeniyle Av- rupa tlaç Üreticileri ve Birlikleri Federasyonu (EFPIA) üyesi ya- bancı şirketlerin ilaçlannın "en büyük ahcı* konumundaki sos- yal güvenlik kurumlanna pazar- lanmasının çok güçleştiğini dile getiren Üçer, Avrupa ilaç serma- yesinin AB yetkili organlarını devreye sokarâk Türkiye'ye bas- kı yapılmasını sağladığını belir- tiyor. Üçer'e göre, Türkiye ilaç sektörünün AB ve Gümrük bir- liği sürecine dair veriler. baskının haksız olduğunu ortaya koyma- ya yeterli. Üçer'in ilaçta venler- îe ortaya koyduğu tablo şoyle: - ÜacticaretiABIehine: EFPIA üyesi iilkelerde 1990-2000 yılla- n arasındaki ilaç ihracatı yakla- şık 4 kat artarak 23 milyar Eu- ro'dan 89 milyar Euro'ya çıktı. yar Euro oldu. 2000'de ilaç ihra- catı 151 milyon Euro düzeyinde kalan Türkiye, 1.629 milyar Eu- ro ilaç ithalatı yaptı. tlaç ticaret dengesi 1.478 milyar Euro açık verirken ihracaün ithalatı karşüa- ma oranı yüzde 9 'da kaldı. 1990 yılında bu oran yüzde 19.1 'di. çözüm devlette - Ticaret dengesi ABffledaha fazla bozuhıyor: Türkiye'nin 2OOO'de EFPLA dışındaki ülke- lere ilaç ihracatı 92 milyon Euro olarak gerçekleşti. A\TII ülkeler- den 536 milyon Euro ithalat ger- çekleştirildi. Buna karşın aynı yıl toplam 59 milyon Euro ihracat yapılan EFPIA üyesi Avrupa ül- kelerinden 1.1 mih/ar ithalat ger- çekleştirildi. ilaç ticaret açığı yaklaşık 1 milyar Euro olurken ihracatın ithalatı karşılama oranı sadece yüzde 5 oldu. - Üretim düşüvor.istihdam da- rahyon AB gümrük birliği süre- cinde sektörde hammadde üre- timdeki gerileme dikkat çekiyor. 1995 yıhnda 12 bin 600 ton olan üretim 2002'de yüzde 70 azala- rak 3 bin 909 tona geriledi. Sana- yideki istihdam profıli de ilaçta dışa bağımlılığı teyit eder nite- likte. 2000 yılı verilerine göre, ilaç sanayiinde istihdam edilen 19 bin 307 kişiden yalnız 6 bini üretimde çalıştı. Mevcut durum- da yerli ilaç üreticilerinin ulusla- rarası arenada rakipleriyle müca- dele etmesi. "ofcuıaksıza yakm" olarak nitelendinli\or. Rekabete kapı aralaya- cak ama milyarlar- ca dolar gerektiren AR-GE çalışmalannm, kapsamlı devlet politikalan ve teşvikleri de\Teye sokulma- dan gerçekleştirilemeyeceği ıs- rarla ortaya konuyor. Bakanlığa suçlama Öte yandan, Araştırmacı ilaç Fırmalan Derneği (AİFD) Yö- netim Kurumu Başkanı Dr. Altan Demirdere, ruhsat almak ama- cıyla Sağlık Bakanhğı'na sunu- lan ilaç araştırma dosyalannın korunması gerektiğini belirterek bakanlığı "Şimdiye kadar yapı- bn; bu dosyatarm kopya jenerik firmalara totokopfleri gönderfli- yor" sözleriyle suçladı. Demir- dere, dünkü toplantıda, Türki- ye'deki sorununjenerik firmala- nn bazılannın Patent ve Veri Ko- ruması sürelerine saygı duyma- dan üretim yapmalanndan kay- naklandığını bildirdi. ALIŞANLAR SORUYOR: TÜPRAŞ niçin satılıyor? Ekonomi Servisi - Kamu mülkiyetinde faaliyet gösterirken akaryakıt dağıtım şirketı kurma ve ortak olma şansı tanınmayan TÜPRAŞ. ıhaleye çıkanldığı sırada "özel imtiyaziarla" donatıldı. Petrol Kanunu'nda değişıkhk yapılarak dağıtım hakkı tarunan TÜPRAŞ'ın özel sektöre devredilme hazırlığı sürerken Petrol-lş Sendikası üyesi çahşanlan, 13 Ocak'ta Ankara'da Özelleştirme îdaresi'nin önünde ihaleyi "ibrette izlemek üzere* hazır bulunacağım açıkladı. Açıklamada, kuruma ilişkin biİgiler verilerek sorular soruldu: ^ Hükümet, Türkiye'nin en büyük sanayı kuruluşu, Orta Avrupa ve Ortadoğunun en büyük, Avrupa'nın 7. büyük rafineri şirketi TÜPRAŞ'ı neden elden çıkarmak çabasmdadır? • 27.6 milyon tonyıl ham petrol işleme kapasitesine sahıp TÜPRAŞ, 2003 'te; 19.3 katriİyon ciro, 855 milyon dolar ihracat. 600 trilyon lira vergi öncesi ve 400 trilyon lira net kâr sağladı. Yeniden kuruluş değeri 7 milyar dolar olan rafinerinin, sıgorta bedeli 4.4 milyar dolar. • GMBH 1.1 milyar dolar (yaklaşık 1.5 katriİyon TL), Ânadolu Ortak Gırişım Grubu ise 770 milyon dolar teklif verdi. Oysa, TÜPRAŞ, Hazıne'ye her ay 1.1 katriİyon TL nakıt aktanyor. Sektörde 227 bin otomobil 132 bin ticari araç tüketiciye ulaştı Vergidüştü, sabşlar firladı Üretim yüzde 54 arttı i •Otomotiy Sanayıı Demegı'nin (OSO) verilerine göre Türk otomotiv sektörünün motorlu taşrt aracı uretırm, geçen yıl yûzde 54 artjşla 533.672'e yukseldı. •Araç ihracatı yuzde 35 artışla 347 bin 119a. yan sanayi ile tnrlıkte sağladığ ıhracat crosu da yüzde 50 artışla 6 mılyar 518 milyon dolara ulaştı. •Otomobil uretırm geçen yıl 2OC2'ye göre yuzde 44 artışla 294 bın 116 adet oldu. •Ticari araç üreömi mınıbuste yuzde 122. büyük kamyonda yüzde 86, kamyonette ve otobuste yüzde 67. mıdıbüste yüzde 56, küçük kamyonda yûzde 3 artış gösterdi *2003traktörQretmı ıç pazardakı talebın yanı ara fhracatm da arbşı ie 2002 vrtna gore yûzde 170 bjyuyerek. 28 an 784 adede ıteştı. •Sektörûn 2002de toplam 257 bin 775 adet aan taşrt araçlan Ihracab, geçen yıl yuzde 3Sarbşla 347 bin 119 adede ulaştı. •Ihraç edılen araçlann 213 bin 587'sını otomobıllef oluşturdu. Otorriobg tıracat artış yûzde 26 okju •Uludağ ihracatçı Bırtıklerfrtın venlenne göre toolam ana sanayi Jbrşjcaftyûzde 69 artışla 4 mılyar 127 milyon 918 bin 825 dolar, yan smayi tıracatı yûzde 26 artşla 2 milyar 39C -nilyon 142 bin 382 dolar olarak gerçekleşti. •Uretici kuruluşlardan Oyak Renault'un otomobil ihracatı 97 bin 794 adede çıkarKen, To'aş 40 bin 899 adat otc-Tobil v» 41 bin 695 adet hafif tican araç olmak üzere toplam 82 bırt 594 adet hafıf araç, Pord Otosan 78 bin 814 adet hafif ticari araç. Toyota ise 61 bin 134 adet otomobt ihraç etti. •Geçen yıl toplam saöşta- 395 bin 600 adede, otomobil satışlan da 227 bin 200 adeda piksaldi. İthalin payı yüzde 68Dikmen, 2003'te ithal otomobillerin pazar payının yüzde 68, yerli binek araçlann pazar payının yüzde 32.2, hafıf ticari araçlarda ise ithal araçlann pazar payının yüzde 44.7, yerli ticari araçlann pazar payının yüzde 55.3 olduğuna dikkat çekti. ODD verilerine göre geçen yılki satışlar 2002 'ye göre otomobilde yüzde 139.5, hafıf ticari araçta yüzde 107.3 olarak belirlendi. 2003 otomobil satışlannda Renault 44 bin 714 adet ile birinci olurken Opel 26 bin 391 adet ile ikınci, Fıat 24 bin 407 adet ile üçüncü sırayı aldı. Ticari araç ve otomobil satışlannı birlikte açıklayan Ford Otosan, toplam 60.075'lik satışla lider olduğunu açıkladı. • ODD Genel Koordinatörü Işık Dikmen'e göre Özel Tüketim Vergisi'ndeki indirimle otomobil satışlan yüzde 139 arttı. Ekonomi Servisi - Otomotiv ih- racatının 2003'ü rekorla kapatma- sımn ardından, otomobil satışlan da yüzde 139.5 artışla 227 bin 276'ya yükseldi. Otomotiv Distri- bütörleri Derneği (ODD) Genel Koordinatörü Işık Dikmen, yaptı- ğı açıklamada, 2001 ve 2002 'de er- telenen talebin, ekonomik istikra- nn göstergeleri olan enflasyonun düşmesi ve uygun kredi oranlan- nm yanı sıra özellikle Özel Tüke- tim Vergisi (ÖTV) indirimiyle re- alize olmaya başladığını kaydetti. Arahktaki artışa dikkat çeken Dikmen, yetkili bayi teşkılatlan- mn ve dernek üyelerinin çabalan- nın da etkisiyle arahktaki otomo- bil satışlannın 51 bin 602'ye, ha- fif ticari araç satışlannın 28 bin 187'ye, toplamın da 79 bin 789 adete ulaştığını açıkJadı. Dikmen, 2003 otomobil satışla- nnın 227 bin 276, hafıf ticari araç satışlannın 132 bin 298, toplam otomobil ve ticari araç satışlannın da 359 bin 574 adede yükseldiğini belirtti. 2002'de toplam otomobil ve tica- ri araç satışlanndaki artışın yüzde 126.5 olduğunu dile getiren Dik- men, "Oto satışlannın en yüksek okhığu 2000 toplam saöşlan ile kar- şılaştınldığında 2003'te pazann >iizde 42 daralmış olduğu göriil- mektedir"dedi. CP'ye Hazine yardımı tehlikede SPK'den Uzanlar için suç duyurusu ANKARA (ANKA) - Mah- ye Bakanlığı, Genç Parti'nin 2002 yılına ait hesaplannın usulsüz olduğu gerekçesiyle, 11 trilyon 163 milyar düze- yindeki yardımın Anayasa Mahkemesı'nce durdurul- ması için Yargıtay Cumhuri- yet BaşsavcılığVna baş\-urdu. Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), Kepez Elektrik'teki denetimlen sonucunda. 9 yö- netici hakkında suç duyuru- sunda bulundu. Maliye Bakanlığı, Genç Parti'nin 2002 yılı hesaplan- mn usulsüz olduğunu belir- terek Hazıne yardımının ödenmemesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsa\cılığı'na başvurdu. Başsavcılık, he- saplann usulsüzlüğüne iliş- kin delilleri Anayasa Mahke- mesi'ne sunarak partiye ya- püması düşünülen Hazine yardımına Anayasa Mahke- mesi tarafından tedbir kon- masım istedi. Anayasa Mahkemesi yet- kilileri, baş\ r urunun bekletil- meden gündeme alınıp büyük olasılıkla pazartesi günü ka- rara bağlanacağını bildirdi. SPK, Kepez Elektrik'teki denetimleri sonucunda, Yö- netim Kurulu Başkanı Murat HakanUzan, Yönetim Kuru- lu Üyeleri Kemal Uzan, Ufiık Uzunkaya ile 6 üye hakkında suç duyurusunda bulunma karan aldı. Kepez Elektrik'te yapılan denetim sonucunda, Asya Dahili Tic. Müşavirlik AŞ'ye 31 Aralık 2002 "de 9 tnlyon 732 milyar 603 milyon lira faza ödeme yapıldığı belir- lendi. SPK, ödemenin yasa süre içinde geri dönüşünün sağlanamadığı gerekçesiyle şirket adma görevli ve so- rumlu kılman Yönetim Ku- rulu Üyesi Ufuk Uzunkaya hakkında suç duyurusunda bulunmaya karar verdı. SPK aynca Uzunkaya'nm "fHDe- rine iştirak" nedeniyle Yöne- tim Kurulu Başkanı Murat Hakan Uzan. Yönetim Kuru- lu Üyeleri Kemal Uzan ve 6 üye hakkında da suç duyuru- sunda bulunma karan aldı. Soya eti ürünleri ve 'Hazır Hızlı Pilav' şubatta piyasada tlker, 2004'te de iddiah MEHMET FARAÇ ATİNA - Ülker, iki yeni ürü- nünü şubat aymda piyasaya sürmeye hazırlanıyor. Firma kıyma, kuşbaşı ve biftek görü- nümündeki soya etinin yanı sı- ra Türkiye'de ilk kez Hazır Hızh Pilav (HHP) olarak ad- landınlan ürününü sofralara kazandıracak. Kurum bu yıl için 3 milyar dolar ciro hedef- liyor. Ülker'in Yunanistan'ın AEK basketbol takımıy- la yaptığı karşılaşma için Atina'da bulunan Ülker İcra Kurulu Üyesi ve Gı- da Grubu Başkaru Metin VurdagüL Basın ve Halk- la llişkiler Müdürü Ümit Görker ile birlikte kurumun yönetim yapısı, üretim tesisle- ri, ihracatı, yannmlan ve yem ürünleriyle ilgili gazetecilere bilgi verdi. Holdingin, Ülker ürünleri, gıda, tükeüci, ambalaj-hizmet, ticaret ve ar-ge iş geliştirme ol- mak üzere 6 grubunun, 60'tan fazla şirket ile 29'u yurtiçinde 35 fabrikayı kapsadığını belir- ten Yurdagül, finansla ilgilijşir- ketlerin ise yedinci grubu ofuş- turacağını söyledi. Holdingin 12 kişilik icra ku- rulunca yönetildiğini anlatan Yurdagül, 3 'ü Ülker ailesinden olmak üzere 17 bin çalışanının bulunduğu kuruma, 2002'de 50 bin kişinin iş başvurusu yaptı- ğım. kriz döneminde işçi çıka- nlmadıgını vurguladı. Ülker'in 2OO3'te 2.5 milyar dolar ciro yaptığını, bu yıl 3 milyar dolan hedeflediklerini Ülker îcm Kurulu Üyesi ve Gıda Grubu Başkanı Metin Yurdagül, buyü 300 milyon dolar ihracat, 3 milyar dolar ciro hedeflediklerini belirtti. belirten Yurdagül, 2002'de 258,20O3'te 275 milyon dolar ihracat gerçekleştirdiklerinı, bu yıl ise 300 milyon dolan hedef- lediklerini bildirdi. Erdoğan açıklaması Cola Turka'mn önemli bir atılım yaphğım anlatan Metin Yurdagül, kendisine bağlı gıda grubunda 7 üretim ve 3 de da- ğıtım ve satış şirketi olduğuna, tüketici grubunun ise 3 bin araçla 180 bin satış noktasına ürün ulaştırdığına dikkat çekti. Meşrubat dağıtımı için ayn şir- ket kurulduğunu belirten Yur- dagül, Istanbul'un Anadoluya- kasmda dağıtım yapan Ül- ker'in 3 distribütöründen biri olan Emniyet Gıda Pazarla- ma'ya BaşbakanTay^ip Erdo- ğan'ın yüzde 15 ortak olduğu- nu söyledi. Yurdagül, kurumun sa- hibi Sabri Ülker'in tüm siyasi gruplara aynı uzaklıkta olduğunu, önümüzdeki günlerde bu konuyla ilgili olarak basına bir açıklama ya- pacağını ifade etti. Yurdagül, şubatta pi- yasaya çıkaracaklan ürünlerle ilgili de özetle şunlan söyledi: "İik ürün soya eti; soya fasul- yesinden so\ a proteini üreterek bunu sov'a ununa dönüştürüyo- roz. Sonra da et renginde tane- dkler etde ediüyor. Tüketiche kmna, kuşbaşı ve biftek görü- nümünde soya eti sunacağız. Ülker Türkiye'de ilk kez tüke- ticiye kolay pişirUecek pilav da sunacak. Hazır çorba gibi sao- lacak. Haarlanışı kolav olacak." İŞÇE^EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Okuma Zirveden çıkan metin tek, yorumlar bir diğerini yalanlar içerikte... Başbakan Erdoğan, hükümet cephesi hem metnin çok açık olduğu ile söze giri- yor, hem de yorumlarken metindeki çok önemli vurgulamalan yok sayıyorlar. Başbakan Erdoğan Kasımpaşalı üslubu ile bir adım daha ileri gidiyor, ortada tek görüşün olduğu vurgulamasından sonra, medyagenellemesi ileas- lında Cumhuriyet ve haberin kaynağı arkadaşımız Mustafa Balbay'ı Türkiye'de kargaşa yaratmak isteyen art niyetli odaklar ile işbirliği içinde olmak- la suçluyor. Erdoğan'ın maksadını yandaşı medya ve med- ya yıldızı yorumculan, değişik yaklaşımlarla pekiş- tiriyorlar. Topluma vermeye çalıştıkları mesajı özet- lersek, Kıbns'a ilişkin ortada farklı görüşler ve me- tinler yok. Daha doğrusu yayımlanmış farklı metin- leri tümden yok sayamadıklan için ön taslak çalış- malar, Dışişleri ve Genelkurmay'ın görüşlerini yan- sıtmayan sınırlı bakış açılannı ortaya koyan yakla- şımlar olarak açıklıyoriar. Köşk zirvesi öncesi Dışiş- leri ve Genelkurmay'ın buluştuğu tek metin pom- palaması yapıldıysa da zırvede ayn görüşler bildi- rilmesi gerçeği karşısında çark edilip, bu kez zirve sonucunda tek görüşte, ortak metinde buluşma vurgulaması öne çıkarılıyor. Şimdi elimizdeki bu yazılı belgenin ne dediğinin okunması üzerine çeşitlemelerle karşı karşıyayız. Metin, Annan'ın Kıbns sorununun çözümüne iliş- kin iyi niyetli çalışmalan için teşekkür ediyor. Baş- bakan'dan başlayın, hükümet adına metni oku- yanlara göre ise metin, Annan Planı üzerinden çö- zümü esas alıyor. Aynı çelişkili tablo Kıbnsta hükümet kurmak üze- re çahşmalannı yürüten CTP ve DP liderierinin, Ta- lat ve oğul Denktaş ın yan yana çıktıklan sayısız televizyon kanalları açıklamalannda var: Talat, An- nan Planı'nı esas alan çözümden söz açıyor. Denk- taş, Annan Planı'nı bir kenara atmayan ancak Tür- kiye'nin, KKTC'nin çizgilerinin yer alacağı görüş- melerden... Talat, Türkiye'nin ve koalisyon koşullannın dayat- ması olarak baba Denktaş'ın görüşmecilığini tüm- den reddedemediklerini, ancak hükümet olarak belirieyici olacaklanndan kapıyı açıyor. Oğul Denk- taş, Türkiye ve kendileri için baba Denktaş'ın gö- rüşmeci kimliğinin çok önemli olduğundan söz edi- yor... Zirve metninin çeşitli okunmalannda Denktaş'ın tartışılmaz görüşmeci kimliğinin onanmasından, Denktaş'a ağır ders ve darbe indirildiğine kadar uzanan farkı okumalan şu aşamada bir kenara at- sak da Erdoğan hükümetinin zirve öncesi girişimi ile zirve sonrası konumunun aynı olduğundan söz edebilir miyiz? Malum daha bir gün önce baba Denktaş baypas edilerek parti liderteri hükümetin kurulması uyarısı için Türkiye'ye çağnlmamışlar mıydı? Metinde Denktaş'ın görüşmeci kimliğinin al- tının çizilmesi, hükümet yandaşı yorumlardaki gi- bi, gerçekten fazla harcanmamak üzere gönlünün alınması ile sınırlı bir adım mıdır? Zirve metninin okunmasındaki birbirinin zıddı okumalann çok da önemli olmadığı. sonuç olarak metnin kaleme ahnmasında orada bulunan taraf- ların, bu ülkeyi temsil eden bütün güçlerin, aslın- da doğru okumanın ne olduğunu çok iyı bildikleri, gerçeği ile içimizi rahatlatabiliriz. Farklı tezlerya da ayıplı durumlan kapatma adına kamuoyundaki çe- lişen okumalara hoşgörü ile bakabiliriz. Üstelik metnin kendisi aslında uyumu MGKtoplantısınabı- raktığına göre, uzlaşma sağlanamayan temel nok- talarda görüşlerin etkin kılınması savaşımı doğal. Ancak Cumhuriyet'e, Kıbns'a yönelik görüş ay- kınlıklannı kamuoyuna ulaştırdığı için duyulan öf- ke, Başbakan Erdoğan, hükümet cephesi ve yan- daşlan, medyadan gelen saldınlar hem çok önem- li hem de demokrasimiz adına çok tehlikeli. Olaya öyle habercilik özgürlüğü, hak sınırian içinde ba- karak da söylemiyorum. Saldınlarla amaçlanan, öfkenin kaynağı çok önemli. Şimdi şöyle bir serinkanlı düşünün... Erdoğan'ın ABD ziyareti öncesi Bush'tan gelen direktif nite- likli haberierden, "Denktaş'ın devredışı bırakılma- sı, Annan Planı için yapıcı bir noktaya gelinmiş ol- ması, Erdoğan'ın Bush'unyanına çıkmadan önce Annan ile bir uzlaşma noktasına gelmiş bulunma- sı, Kuzey Irak için kırmızı çizgilerin defterden silin- miş olması..." türünden ABD tarafından yalanlan- mamış haber ve bilgilerden yolaçıkın. Gazetemizde aynntılan ile yayımlanan Dışişleri, askeri kaynaklar raporianndaki temel farklılıklan anımsayın. Sonra Dışişleri'nin zirveye ulaşan dü- zeltilmiş raporunu, sonra yine zirvedeki farklılıklar nedeni ile, zirve sonucu yayımlanmış metinde ula- şılabilmiş ortak noktalan. Değişimi izleyin... MGK sonrası ortayaçıkabilecek metin ise uzlaşılamayan noktalarda da uzlaşma zorunluluğunu gerektirdi- ğine göre, Erdoğan hükümeti adına ilk dikte ertiril- meye çalışılan metinden yaşamsal önemli farklılık- lan içermeyecek mi? Sonuç olarak Cumhuriyet'in kamuoyuna taşıdı- ğı tartışmanın, ülkemiz çıkarlan, demokrasimiz, ge- leceğimiz için yararlan yadsınabilir mi? öyle ise bu öfkenin, Cumhurtyet'i, arkadaşımız Balbay'ı odak yapan saldınların, suçlamalann anlamı ne? Kamu- oyundan saklanarak, oldubittilerle oynanmak iste- nen bir çirkin senaryonun pazarlanmasının ger- çekleşememesi değil mi? [email protected] 10 Ocak yerine 17 Ocak oldu Imarzedeye ödeme gecikmeli başlıyor Ekonomi Servisi - Tasarruf Mevduatı Si- gorta Fonu'na (TMSF) devredilen tmar Ban- kası'nda, hesaplara ilişkin kayıtlann teknik bir sorundan dolayı bankaya aktanlama- ması nedeniyle geci- ken mudilere yapıla- cak ödemeler, 17 Ocak Cumartesi günü başla- yacak. 10 Ocak'ta başlama- sı planlanan ödemele- rin bir hafta gecikmeli yapılacağını söyleyen Kamu Bankalan Ortak Yönetim Kurulu Baş- kanı Zeki Saym. öde- meler için Ankara'da 14, Izmir'de 13, Istan- bul'da da 66 olmak üzere yurt genelinde toplam 192 şubenin özel olarak çalışacağı- nı belirtti. Sayın, mu- dilere kolaylık sağlan- ması amacıyla hafta sonu da ödeme yapıl- ması karan aldıklannı ifade etti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle