28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 EYLÛL 2003 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA DİZt Sait Molla, bir yandan îngilizlere yaranmaya çalışırken, bir yandan da cemiyet içindeki gücünü korumaya çalışıyordu Ûıanetgirdabındasonçırpınışlar Kurtuluşa karşı bir işbirlikçi Yri Dot. Dr. Uftode OJKÜROVA - Iş* KAHSIT w Ingiliz Muhipleri Cemiyeti Başkam Sait Molla'mn da içinde bulımduğu 'İlâ-yı Vatan Cemiyeti", Anadolu'ya cephane ve 400 bin lira götüren gemiyi îngilizlere ihbar etti. w Cemiyetin Pera Palas salonlanndaki son kongresinde Şeyhülislam Mustafa Sabri Efendi onursal başkanlığa seçildi. w tngiliz Muhipleri Cemiyeti'nin etkinliğini yitirmesi üzerine kurulan kimi örgütler şunlardı: tngiliz casusu Rahip Frew'un kurduğu Incil Cemiyetleri, Genç Hıristiyanlar Birliği ve çoğunluğunu oluşturduğu "Genç Islamlar Cemiyeti" I stanbul'un kozmopolit ortamı içinde Ingiliz Muhipleri Cemiyeti ile iç içe yer alan bir başka cemiyet de İlâ-yı Vatan"dır. Bu cemiyetin kuruculan, Yahya Adnan. Kiraz Hamdi Paşa, Binbaşı Arap Asım. Binbaşı Mehmet Naci, Kaymakam Fettah, Fehmi, Sait Molla, Yüzbaşı AK Gazi, Şinasi ve Kotağası Yasin'dir. İlâ-yı Vatan, kurulduğu Kasım 1919'dan 1921 sonlanna kadar Ingilizlerce desteklenir. 3 Kasım 1921 'de Marmara'da cephane yüklü bir gemi ve parça parça Anadolu'ya geçirilmesi planlanan 400 bin lira bu cemiyet üyelerinin ihbanyla tngilizlere yakalatılmıştır. Sait Molla, görev yaptığı bu cemiyette etkili olamaz, hatta bu cemiyet yüzünden tngiliz Muhipleri Cemiyeti üzerindeki etkisini de yitirir. İnglHz bayraflı Me açtttş Sait Molla'ya Ingilizler tarafından Ağustos 1921 'de yeniden harekete geçme emri verilmesinin hemen ardından, cemiyetin 1921 Eylül ve Ekim ayında yapılan kongreleri oldukça olaylı geçmiştir. Bunun nedeni, bazı düşünce aykınlıklanndan dolayı Sait Molla ve Kiraz Hamdi'nin Levazım Reisi Arap Asım'ın İlâ-yı Vatan"dan aynlmalandır. 9 Eylül 1921 de Şehzadebaşı'nda, İlâ-yı Vatan'ın genel merkez binasında yapılan Ingiliz Muhipleri Cemiyeti'nin kongresi, Ingiliz bayrağı selamlanarak açılır. Yeni yönetim kurulu oylanır, ancak Sait Molla yeni kurula alınmaz. Yeni yönetim kuruluna: Miralay Sadık Bey, Gümülcineli İsmail, Hoca Vasfi, Darü'l- Muhakeme-i Islâmiye üyelerinden Hoca Rasim Avni Efendi, Londra Cemiyet-i Islâmiye üyelerinden Mısırî Kaptan Lütfi, Şebinkarahisar Mebusu Fevzi. Evrenoszâde Sami, eski Beyoğlu Mutasarnfı Saduüah, Agop, Leon ve gazeteci- yazar Refi Cevad (Ulunay) beyler seçilirler. Yeni kongre Ancak Sait Molla bu kongreden şube başkanlarının haberi olmadığını ileri sürerek, Dahiliye Nezareti'ne başvurur ve yeni bir kongre için izin ister. 6 Ekim 1921'de Pera Palas salonlannda cemiyet şube başkanlannın, birçok nazınn. yabancı ve yerli birçok gazetecinin katıldığı kongrede ise Ingiliz Muhipleri Cemiyeti yönetim kuruluna şu üyeler seçilir. Onursal Başkanlar: Mustafa Sabri Efendi (eski Şeyhülislam), Kamilpaşazâde Şevket Bey (Ziraat Bankası Müdürü). Başkan: Sait Molla (eski Adliye Müsteşan). Yönetim Kurulu: Ayandan Rıza Tevfik, AK Rüşdü Efendi (eski Adliye Nazın), Hafiz İsmail Efendi (Idare Mahkemesi üyesi), Salim Paşa (eski Şehremini), Sermet Bey (Bahriye Miralayı), Ahmet Rrfat Bey (eski Üsküdar Belediye Müdürü), Safiyüddin Bey (Islahat-ı Maliye Komisyonu Başkanı), Cemal Bey (Esbak Dahiliye Nazın), Emin Paşa (eski Merkez Kumandanı). Nahüzade Besim Bey (Tüccar), İbrahim Paşa (eski Etfal Hastanesi Başhekimi). Heyet-i Adule Başkanı: Hasan Fehmi Bey (eski Temyiz Mahkemesi üyesi). Üyeler: Reşid Bey (eski Istinaf Başkanı), Abdi Bey (eski Merkez memuru), Hamit Cevdet Efendi (eski Şeyhülislam Müsteşan). Ekrem Bey (eski Beyoğlu Sulh Hâkimi). Hoca Emin Efendi (dava vekili), Hacı İsmail Efendi (dava vekili), Kamuran Bey (dava vekili), Sami Bey (dava vekili). YARIN: SAİT MOLLA TASFİYE EDİLİYOR . 1 . ki tstanbul'dan İznıit'ten kaçınlan silah, cephane gemikrle İnebolu'ya getirfldiğinde tnebolulu kayıkçılar seferber oluyor, mühimmaü kryrya taşryordu (solda). Sait MoDa'nın (üstte) üyesi bulunduğu İla-yı Vatan Cemiyeti ise Anadolu'ya giden gemileri İngiliztere ihbar etmekk meşguldü. tzmirii Rumlann beyazlar gryinmiş kızlan Yunan işgal kuvvetierinin ardından yürüyor (sağda). Romancı, yazar, Kurtuluş SavaşTnuı •'Haöde Onbaşı"sı HaKde Edip (Adrvar) Hanım, Suttanahmet Meydaıu'ndaki mitingde, İzmir'in işgaani protesto ediyor. (23 Mayıs 1919) Kürsüde, "VVilson 12.madde" yaahdır (sağda). Galip Hoca adnia ve hoca kryafetiyle Akhisar'da Kuvayı Miürye'nin çabşmalarma kaülanCeial Bayar (sağda ahta fesü oian). Yunan işgaüni göderhle gören ressam Pisaro'nun bir tabiosu. Kadın erkek Aydınhlar Yunan işgakileriyle çarpışıyor (solda). Ingiliz milletvekili Herbert'in, mektubundan: Yunanlılar Lloyd George'un ahmaklığının cezasını çektiler Siyah yas örtüsü kalkıyorBARIŞDOSTER -4- T BMM Başkanlık Kürsüsü'nde bu- lunan ve ulusal yası simgeleyen siyah örtü kaldınlırken, Balıke- sir'ın kurtulduğu haberi Ankara'ya ulaştı. Ancak, kaçmakta oian Yunan ordusu, bu kez de Manisa'yı ateşe vermişti. Türk zaferi dünyaya hızla yayılmaktaydı. tstanbul'da- ki kımi satılık ve hain kalemlere karşın, dış basın Kemalistlerin başansını duyuruyor- du. Ingiliz Milletvekili Herbert, Times gaze- tesinde çıkan mektubunda, "Yunanlılar Lloyd Georgu'un ahmakhğmm cezasını çek- mektedir" derken, General Harrington, çektiği telgrafta, *Durum\-ahim" diye yaz- mıştı. Aydın, 7 Eylül'de kurtulurken, Ata- türk Alaşehir ve Salihli'ye gitti. Yunan Yük- sek Komıseri Stergiadis. Izmir'den kaçarken, Fahrertin Altay Paşa, cephanesi tükenen sü- varilerine şu emri veriyordu: Yunan ordusu yentldl ama... "Kjhcakuvvet!" Aynı gün Yunanistan'da hükümet istifa etti ve Irilaf Devletleri, mü- tareke önerisini Ankara Hükümeti'nin Is- tanbul'daki temsilcisine ilettiler. 8 Eylül'de Manisa kurtuldu. Itilaf Devletleri'nden üç subay da, yakılmasıru önlemek için Bursa'ya gönderildiler. Yunanlılar Izmirden aynhrken, öylesine büyük bir korku ve telaş içindeydiler ki. geride birçok personeli unuttular \e bu per- sonel Türk askerlennce esir alındı. Bütün dünyanın ve Yunanistan'ın Türk za- ferini kabul etmesine rağmen, Istanbul'da ABKemaL hainliğini sürdürüyordu: "\fcnan ordusu yenildi- ama kurtulduk mu? Büyük devletJere banş şartlannı dilediğinıiz gibi kabul ertirebildik mi?n Türk süvarileri, 9 Eylül sabahı saat 10.00'da tzmir'e girdiler. Aynı gün, Kuvayı Milli- kümet alanı mahşer yerine dönmüştü." Nâ- zım Hikmet ise Kayserili bir neferin coşku- sunu şöyle destanlaştınr: Sonra. Sonra, 9 Eylül'de İvnir'egirdik Ve Kayserüi bir nefer Yanan şehrin kızıltısı içinden gelip Ofkeden, sevinçten, ümhten ağlıya ağlıya, Güneyden Kuzeye, Doğudan Batıya, Türk halkıyla beraber Seyretti İzmir nhtımından Akdeniz V " w TBMM Başkanlık Kürsüsü'nde bulunan yas simgesi siyah örtü kaldınlırken, Balıkesir'in kurtulduğu haberi Ankara'ya ulaşıyordu. Ardından Aydın, Manisa, İzmir ve Bursa kurtuldu. Tüm îslam âlemi ve mazlum milletler Ankara'ya kutlama telgraflan gönderirken, îstanbul Hükümeti de Atatürk'ü kutlamayı kararlaştırmıştı. Ancak Padişah Vahidettin, Atatürk'ü kutlamayı reddetti. ye'nin öncü güçleri de Bursa'ya vardılar. İz- mir'e giren 2. Süvari Tümeni Komutanı Yarbay Zeld So>'demir, o gün yaşadıklannı şöyle anlatır: "Kordondaki Rumlar 'Zito Mustafa Ke- mal!' diye bagımor, gemiler düdfik cala- rak girişinıizi selamhyordu. Türkler sevinç- ten çılgına dönmüşlerdi. Atlanmızı, üztngi- krimizi öpüyor, dizierimize sanhyorlardL Kalababk içinde birbirimizi kaybettik. Hü- ABD'nin İzmir Konsolosu'nun raporun- da da, Türk süvanlerinin mükemmel bir düzen içinde Izmir'e girdikleri vıırgulanı- yordu. Insan kalbl taşıyan ba$kumandan Ertesi gün, 10 Eylül'de Atatürk. yüksek rütbeli komutanlarla birlikte Hükümet Ko- nağı'nın balkonundan halkı selamladı. Konağın önünde on binlerce kişi toplan- mıştı. Tam bu sırada, Atatürk'ü üzen bir gelişme oldu. Ruşen Eşref İna>dın, olayı şöyle anlatır: "_. Kuzuyuferkedincebana döndü,'Aman, çabuk gidin, söyleyin, şu kuzuyu kesmesin- ler!' diye buyurdu. Aşagıya koştum. Fakat kapınm önüne vannca gördüm ki beyaz mermere al kanlar yayılmış. Vaktinde yeti- şemediğimi arz için başımı ve ellerimi kal- dınp \nkan doğru baktun. Gördüm ki bal- kondan çekümişti. Koskoca bir saldırgan ordusunu yok etmiş bir muzaffer başku- mandan, bir kuzu kanı dökülnıesine baka- mavacak derecede insan yiireği taşrjordu". • Istanbul kutlamadı O gün Metropolit Hrisostomos linç edil- di ve gece yansına doğru, Türk ordusu Bur- sa'yı düşmandan tamamen kurtardı. Tüm îslam âlemi ve mazlum milletler Ankara'ya kutlama telgraflan gönderirken, Istanbul Hükümeti de Atatürk'ü kutlama- yı kararlaştırmıştı. Ancak Vahidettin, Ata- türk'ü kutlamayı reddetmişti. Ali Kemal'in son yazısı ise şöyleydi: "Gayeler bir idi ve birdir". YARIN: BÜYÜK ZAFER'İN ANLAMI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle