Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
3 EYLÜL 2003 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
17
1
£
«0
Mcaar aç* ptvtoe
toştamş.
Meniyte
yMŞ!nuıyw tnuytlBf
Elektronik posta: denizsom@cumburiyetcom.tr Tel: 0,212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97
- CHP kongresinde, Kuran
üzerine yemin edilmiş...
"Allah kabul etsin!"
Bölen
Ayşe Meral: "Gö-
revaldığıherütke
bölünen ABD'nin
- - yeni Ankara Bü-
yükelçisi Eric Edel-
man, Türkiye'ye gelir
gelmez, ABD'nin isteği
doğrultusunda Irak'a
Türk askeri gönderilme-
si için, Kürt devieti teh-
didini gösterdi. Yılarca
'bir bilen'in yönettiği ül-
kede, sonunda sahneye
'bir bölen' mi çıkryor
dersiniz?"
G.Antep
Gaziantep 75. Yıl
Doğum ve Kadın
Hastalıklan Has-
tanesi, tam bir
"tiirban cenneti"ne
dönmüş... Kent dışında-
ki yeni binasına taşınan
hastanede yedi-sekiz
hemşire türbanla çaltşı-
yor... Imza ve onay işle-
rini yapan pratisyen
doktor, türban takıyor...
Gaziantep 75. Yıl Doğum
ve Kadın Hastalıklan
Hastanesi'nde kamunun
kılık kıyafet kuralları uy-
gulanmryor...
ergama Ovacık'ta siyanürle altın üreten New-
mont şirketinin genel müdürü Sabri Kara-
han'ın yasal haklannı saklt tutarak gönderdi-
ği açıklamayı yayımlamıştık... Newmont aley-
hine açılan davalan izleyen avukatlardan Nuri Gün-
düz'e de sanınm açıklama yapma hakkı doğdu...
Siyanürcüler kusura bakmasın ama Nuri Gündüz
şöyle diyor:
"Sabri Karahan'ın, size ve gazetenizin üst yönetimi-
ne gönderdiği yazıda bahsettiği açıklamalar gerçekle-
re uymamakta, kamuoyunu yanıltıcı bilgilerdir. Aksini id-
dia ediyor ise, aşağıda belirttiğim yasal izin belgelerin-
den birini lütfen gazetenize göndersin. Dikili'de devam
eden davalarda bu izinlerin olmadığı kanıtlanmıştır.
Ovacık'taki altın madeninin çalışmasında kamu ya-
rarı yoktur şeklinde kesinleşen Danıştay kararı ve bu-
nu takip eden, Newmont'un (Eurogold-Normandy) iş-
letmedeki çalışmalarını durduran, izinlerini ve ruhsat-
larını iptal eden idari mahkeme kararları mevcuttur.
Sabri Karahan
Newmont'un yörede faaliyet gösterebilmesi ve altın
üretimine yönelik çalışmalarını yapabilmesi için gere-
ken izin ve ruhsatları yoktur. Devam eden mahkeme-
lerden dolayı bu izinlerin ve ruhsatlann verilebilmesi de
mümkün değildir.
Maden işletmesinin, Bayındırlık ve Iskân Bakanlı-
ğı'ndan alınmış; mevzi ve nazım imar planları, maden
tesislerinin, binalarının inşaat ruhsatları, yapı kullanma
izinleri yoktur. Sağlık Bakanlığı'ndan üretim yapabilme-
si için gereken; emisyon izni, deneme veya, gayn sıh-
hi müessese izni (tesis açılma belgesi) yoktur. Çevre
Bakanlığı'nın Tehlikeli Atıkların Depolanması ve Kont-
rolü Yönetmeliği gereği; atık barajında (deposunda)
tehlikeli atıkları depolayabilmek için yörenin en büyük
mülki amirinden alınması gereken atık depolama izni
yoktur. işletmenin Çevre Bakanlığı'ndan almış olduğu
deşarj izni tehlikeli atıkların depolanmasına uygun de-
ğildir, izin tehlikesiz atıklara göre alınmıştır. Atıkların bu
şekilde depolanması çevre ve insan sağlığını tehdit et-
mektedir.
Bölgede yeraltı suları kirlenmeye başlanmış, köyler-
de işletmede çalışan işçilerin bazılarında kanser vaka-
ları olduğu iieri sürülmektedir. Kesinleşen yargı karar-
larına rağmen, yönetmelik gereği gereken izin ve ruh-
satları almadan çalışmalannı büyük bir hızla ve devle-
te verilen üretim projelerine uymadan sürdüren New-
mont, yasalar ve yönetmelikler karşısında suç işle-
mektedir."
Newmont'un hukuki hiçbireksıği olmadığını açıkla-
yan ve bu açıklamasının altına imzasını atan Sabri Ka-
rahan için bundan iyi fırsat olur mu?
Neredeymişşu yasal izin belgeleri, ruhsatlarbiraçık-
lasın bakalım... Yadadosyalarınabirdahabaksın, izin-
ler muz cumhuriyetinden alınmış olmasın!
Dost
Ibrahim Ormancı:
"Domuz derisinden
post, Amerikan başka-
nından dost olmaz!"
SESSÎZ SEDASIZ (!)
Yüksek Yerilim Hattı
erdincutku;o yahoo.com
^ d AB ile ilişkimiz misyoner pozisyonuydu... Yeni
— aşkımız ABD ile ilişkimiz ise lejyoner pozisyonu!
Gençlerin mühendis olma merakı
Ünrversiteye giriş sınavında yüksek pu-
an alan öğrencilerin tercihi mühendislik
üzerine oluyor... Londra'dan Genç Köy-
lü bir mühendis olmasına karşın bu ko-
nuda ilginç bir yorum yapıyor:
"Gençlerimiz, depremlerde birbiri
ardınayıkılan bmaların projelerini, he-
saplarını. kontrolünü yapanlara mı im-
renmişler acaba? Veya, Süleyman De-
mirel, Necmettin Erbakan. Turgut
Özal gıbi seçkin Türk büyüklerini mı ör-
nek almışlar? Sınavda hiç puan kaybet-
meden birinci olan oğlumuz acaba fizik
okumayı neden düşünmedi? Veya, ona
ilk günden kucak açan saygıdeğer üni-
versitemiz de mi fizik, kimya, biyoloji,
matematik gibi bilim dallarına en parlak
beyinleri çekmeyi akıl edemiyor? Mü-
hendislik kötü demiyorum ama, üstün
t
yetenekli bir beyin için anabilim dallan-
nın yerini alması da söz konusu ola-
maz... Şu sıralanda ülkemizin en saygın
kimliği olarak tartışmasız en önde ge-
len Cumhurbaşkanımız Ahmet
Necdet Sezer'in esas uğraş dalı
olan hukuk bılimi neden gençlerin de
gönüllerinde en önde değil?
Küreselleşme, Yeni Dünya Düzeni,
'Amerikan Imparatorluğu' projeleri, da-
ha da yakına gelirsek, bazılarımızın yü-
reğini yakıp tutuşturan AB üyeliği, veya
IMF teslimiyetçiliği gıbi, her gazetenin
her sayfasını dolduran haberler, siyasal
bilgiler, ekonomi ve finans eğitimini na-
sıl oluyor da cazip kılamıyor? Dilerim
bunlan benim gibi hem merak edenler,
hem de belki neden ve yanıtlarını bilen-
ler vardır."
ÇED KÖŞESt
OKTAY EKİNCİ
Zurnacılar örgütlendi...
Sadece Anadolu'da değil,
uzak Asya'dan Balkanlar'a.
hatta Kuzey Afrika'dan Bri-
tanya'ya kadar yayılan bir
coğrafyanın ortak çalgılan
arasında "zurna" başta geli-
yor...
Yöreden yöreye değişen
özelliklertaşısalarbile, dene-
bilir ki "kıtalar arası" ortak
yanlan "akort edilemez" ses-
leridir... Nitekim, bu evrensel
nitelikleri nedeniyle çok bili-
nen bir atasözümüze de esin
kaynağı olmuşlardır:
"Zurnada peşrev (ayarla-
ma. akort) olmaz, ne çıkarsa
bahüna..."
Yanı, bırisi eğer "zuma" gı-
bi sürekli olarak "dediğjm de-
dik, öttürdüğünı düdük" ha-
vasındaysa, düzelmesi de ola-
naksız demektir...
'Birlikte1
çalmanlar...
Ne var ki aynı özellik "zur-
nacılar" için kuşkusuz geçer-
Orkestra imecesi»
li değil... Kimileri tek başla-
nıa çalmaktan hoşlanır ve
tîrlü ustalıklarla ses oyunlan
yq>ıp, adeta "çoksesU" dinle-
tier bıle sunabılirler... Kimi-
lei de farklı tonlarda ses çı-
kıan zurnalann eşliğinde ça-
lsrlar; "solo" zuraa ile "ko-
n " zurnalann armonileri ba-
zîi bir "konçerto" etkisi bile
y.p
Işşte bu "birlikte" çalınan
^jnalara Balkanlar'da yay-
gn olarak rastlanırken özel-
lide "zurnacılar gnıbu" şek-
lııde yan yana gelerek düğün.
ornek ve hatta resmi tören-
lrde "zurna orkestrası" ku-
rnlann sesleri ise daha çok
<üney Ege bölgemizde yan-
üanır...
BÖylesi bir toplu gösteri
iın gerek yine solo ustahkta,
srekse ustaya eşlik etme be-
cnsınde namı yürüyen, hat-
t adeta bir "konservatuvar"
<siplininde alaylı eğıtim ve-
ierek küçük yaşlardan zur-
acılann yetiştirildiği yer ise.
luğla'nın Milas ilçesinde
ulunan Dibekdere köyüdür...
Dibekdere'nin zurnacılan.
dünyanın bu en "peşrevsiz"
çalgısını öylesi incelıkte ve
herkesin beceremeyeceği "ö-
nılar" yaratarak icra ederler
ki bölgenın en zengınleri bı-
le. başkaca bir orkestraya ge-
reksinme duymadan. her tür-
lü müzikle şenlenen dıllere
destan düğünlerini sadece on-
larlayaparlar...
Var olma da\ anışması
Dibekdere zurnacılan, dü-
ğün meydanlanndaki bu ör-
gütlü turumlannı artık "mes-
leld da\*anışmaya
w
da dönüş-
türüyorlar...
Geçen aylarda, dünyada
belki de ilk "zurnacılar der-
neğhıi" kurdular... Kısa adı da
"MUZKAT-DER" olarak be-
lirlenen "Milas Yöresi Nefes-
B-Vurmah-Telli Sazlar Çalan-
lar ve Muğla Ze\ bek Kültürü-
nü Araştırma-Tanıtma-Ya-
şatma Derneği
T
'nde bir araya
gelerek. bu uzun adda sırala-
nan tüm kültürel
amaçlar ıçın 100
üyeyle kollan sı-
vadılar...
Derneğin Ku-
rucu Başkanı
Dursun Girgin,
Ege bölgesınde
özellikle "kaba
zurna" çalanlann
sayılannın hızla
azaldığını ve bu-
na karşı da önlem
almak için örgüt-
lendiklerini belir-
terek Dibekde-
re 'yi şöyle tanıtı-
yor: "200 yıllık köydeki 300
hanenin hepsinde en az 20-25
zurnavar™Yeni doğan bebek-
lere zurna sesi dinletilir: gece-
leri ninni yerine zurna sesiyle
uyurlar; 3 yaşlannda eDerine
alır, tabanca-bıçakyerine zur-
nayia oynar ve okula da çal-
masını bilerek başlariar..."
îşte böylesi bir "okulun"
gelecek kuşakJara da kalabil-
mesi için dernek merkezleri-
nin Dibekdere olduğunu söy-
leyen Başkan Girgin, Anado-
lu kültürlerine duyarlı çevre-
lere şu çağnyı yapıyor:
"Bizi desteklemek demek,
halk sanatımmn ve müzik ge-
leneğünizjn de korunarak ya-
şaülması demektir. Herkesin
omuzvermesinibektiyoruz-."
Biz de özellikle "UNES-
CO'nun şu son "somutobna-
yan kültür mirasını gözetme"
kampanyasıyla ilgilenenlere
"Dibekdere'ye de gidin" di-
yoruz... Yediden yetmişe, yer-
yüzünün en şen zurnacılan.
hem de artık "örgütiü" ola-
rak yolunuzu gözlüyorlar...
Oekinci ' cumhuriyetcom.tr
KtM KİME DUM DUMA BEHİÇAK behicak " turk.net
f-j cırkaa/aj Can // Si
ÇİZGİLİK KÂMtL MASARACl kamilmasaraci" mynet.com
&.
&
r
HARBİ SEMİH POROY semihporoy(n yahoo.com
HAYAT EPtK TİYATROSU MLSTAFA BILGIN
SUREYVA
AVHAN
DÜNYA 2.Sİ
Bü KIZ NE ZAMAN
KOŞACAK OLSA BtZÎM
MRIYA Bt HALLER OtUYO
Bİ HOCAYA &ÖTURMELİ
BUNU !.
I 1 1 I ! I I I ! 1 1 1 1 1
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAIS 3 Eylül ınnc.nuımtaz-arikan. com
KÖSEM SULTAN'fN SONU!
1651'O£ BUGÜN, OSMAAILf HANSOANININ ÜMUJ K/>
D(NLARtMOAM IAAUPEYK.E/Z KÖSEM SUcrAN ÖLOÜ&Ü
MÜŞTÜ.' R(JM_ AS/LLf KÖSEM, KtKK y/L SÜGEYLE /M
PAGATOgLUGUfJ yo*/EriM/Nl>£ SÖZ SAHI& OCA4UÇTI
T.AUMEr'ÎU EŞl OO4M KÖSEM SULTAH, PAÜIŞAU/ E
KlSlNE ALMIÇTI. OfJUM AgPfNPAN DA, T74HTA SE-
ÇEM OĞULLARt lt/.MU&4r I/E IBG4H/M(OELJ) Z4-
MANLAfMNM "i/ALİOE SULT70N" OLA/ZAK îtCnoAGA
ORTAK OLMUÇTU. TX>RUNU (V.MSHAjtETCA^Cl)
T&HTA Ç.IKTIĞ<NOA fSE, PADİŞAHfN AMNESİ 7Z/g-
HAN SULrAU't-A MÜCA&ELEYE G(RfŞMİŞTt. AM-
CAK, ONA 7T/Z4K HAZt&LAZKEN', rueHAfJ ŞULTA'
W APAMLAg/ TABAFfMPAN BO&ULARAK ÖUHJ-
KÜLMUÇTÜ. KÖSEM SULTAÜ, YAN&AŞt /'JGALARLA,
YÖNBTıMOe fCÖTü £T~/z//-£g yAKArM/Şrf
GÖRÜŞ
Prof. Dr. O. AHMET ERCAN*
Deprem İçin Toplumsal
Dayanışma
Marmara'ya deprem ha geldi ha gelecek diye 4 yıl-
dır yazılıyor çiziliyor. Jeofizik Kurumu olarakdurumu-
muza bir bakalım istedik.
Deprem Vergisi - Deprem Gelirleri ile Yabnmlar:
1999 Gölcük depreminden sonra kamuoyunda Dep-
rem Vergisi diye bilinen ek vergilerte 1999-2002 so-
nu arasında 6 milyar 714 milyon dolar toplanmıştır. Bu
toplamm 1.43 milyar doları ulusun ürem (faiz) gelirle-
rinin üzerinden, 2.143 milyar dolan ise özel işlem ile
özel iletişim vergilerinden gelmiştir. Bu durumda top-
lam deprem yardım geliri 7.557 milyar dolardır.
Saymanlık Genel Başkanlığı deprem için yapılan ya-
tırım tutannın, 2002 sonuna dek geçen süre içinde
2.785 milyar dolar olarak açıklamıştır. Deprem gelirle-
ri toplamı 7.557 milyar dolar olduğuna göre, aynca3.5
milyarı tüketildiğine göre, kasada 4.050 milyar dolar
daha vardır. Bu tutarlstanbuPda yıkılacak tüm konut,
işyeri ile okullan yeniden yapmak işi için bir milyar do-
lar eksiğiyle yeterlidir.
Çadır Kızılay Genel Başkanı Ertan Gönen'in ver-
dıği bilgiye göre Kızılay'ın yedeğinde 40 bin çadır var-
dır. Sayu (her) çadır 5-6 kişi banndırdığına göre Istan-
bul'da olacak bir deprem için 200-250 bin kişiye ba-
nnak sağlayacaktır. Oysa Kuzey Marmara depremin-
de açıkta kalacak kişi sayısı 800 bin ile bir milyon ki-
şidır. Kızılay'da bu akça yoktur, ancak deprem vergisi
bınkimınden bu eksiklik giderilip yeterince çadır satın
alınabilır. Yoksa evgıller (aileler) açıkta kalacaklar.
Yargı ile soruşturmalar: 1999 Gölcük depremin-
den sonra yapımcı, sayışman (mühendis) ileteknikuz-
manlara karşı yaklaşık 2 bin soruşturma açıldı. Bunla-
nn yüzde 93'ünde sanıklar suçsuz bulunmuş, yüzde
3'ü süre aşımına uğramıştır.
Korunç: Doğu Marmara depreminden sonra "zo-
rvnlu" deprem koruncuna yurttaş duyarsız kalmıştır.
Türkiye genelinde deprem koruncu yaptırma oranı yüz-
de 15'lerdedir. Marmara Bölgesi'ndeki 5 milyon 143
bin 469 konuttan 1 milyon 72 bin 326'sına korunç ya-
pılmıştır. Bu oran yüzde 20'yi buluyor. Bir deprem olur-
sa, yapılar yıkılırsa, koruncsuz yüzde 80'ın yapılarını
kim yaptıracak? Bu kişiler yoksul ise yıllarca çadırda
mı bannacak?
Ekim 2002'ye dek zorunlu deprem kooıncundan 45
milyon dolar toplandı. Bunun 22 milyon dolan dış ül-
kelere yeniden korunçlama (reassurance) olarak akıp
gitti. Kımı deprem bilginlerinın Türkiye'yı çok yüksek
çekinceli deprem ülkesi göstermesi ödenen akış tuta-
rını arttırmıştır.
Deprem dayanışması: M=7.5 büyüklüğünde bir
deprem olma olasılığı bin 8 bile olsa, gerek TC Bayın-
dırlık Iskân Bakanlığı, gerek istanbul Kapsamlı Deprem
Tasanmı (Master Plan), gerek Jeofizik Kurumu'nun İs-
tanbul yapıiaşması için öngördüğü deprem ölçüsü
M=7.5'tir. Açıkçası Istanbul'da kamu ile özel yapılann
tümü M=7.5 depremden göçmeyecek durumda ol-
malıdır.
Oysa kamu, üniversiteler ile özel araştırma kuruluş-
lannın yaptıkları araştırmalara göre Istanbul'daki yapı-
ların yüzde 96'sı, M=7.5 büyüklüğünde bir depreme
dayanıklı değil.
Ne yazık ki, okullar 15 Eylül 20O3'te açılıyor. Yalnız-
ca 20 gün kaldı. Milli Eğitim ll Müdürlüğü'nün "okulla-
nmızsağlam, dayanıklıdır" dediği birçok okulun, bun-
dan da küçük bir depreme bile direnemez durumda
olduğu yapılan araştırmalarla ortaya çıkmıştır.
Istanbul'da bir evde ortalama 4 kışı otururken bir
okulda 1500-3000 kışı, hastanede 2000-3000 kişi, ad-
liyelerde 200 ile 1500 kişi, camilerde 25 ile 2000 kişi,
eğlence yerterinde 100 ile 2000 kişi, askeri yapılarda
500-1000 kişi, üniversitelerde 15 ile 25 bin kişi, sine-
ma ile konser salonlannda 100 ile 2000 kişi, otellerde
50 ile 1000 kışı, iskele, otogarlarda 200 ile 1500 kişi
bulunmaktadır.
Jeofizik Kurumu olarak, halkı, anayasal hakkını kul-
lanmaya çağınyoruz. Anneler, babalar çocuğunuzu
okulayazdınrken müdüriükten; "OkulumuzM=7.5 bü-
yüklüğünde bir depreme dayanıkhdır" güvence yazı-
sı almız. "Bu yapı M=7.5 deprem büyüklüğüne da-
yanıklıdır" yazısı görüimeyen kamu ya da özel yapı-
lan kullanmayınız, içıne girmeyiniz, orayı kullanmayı-
nız, orada çahşmayınız. Bu yazı olmadan kişilen o ya-
pıda olmaya zorlayanlar için Savcılığa cana kasıttan
suç duyurusunda bulununuz. Yaşamak her Türk yurt-
taşının anayasal birincil hakkıdır.Bu hak kişinin elinden
alınamaz. Bugüne dek "birşey olmaz" diye geçiştire
geçıştire geldik. Son yüzyılda, 87 bin kişi göçük altın-
da kalarak öldü. Yeter artık, Jeofizik Kurumu olarak ka-
mu ile özel kuruluşlan halk ile toplumsal dayanışma-
ya çağınyoruz. Bu işın yannı yok.
(*) Jeofizik Kurumu Genel Başkanı
B U L M A C A SEDATYAŞAYAN
SOLDANSAĞA:
1/ Osmanhlar
döneminde
Tuna'da kulla-
nılan. çektiri
türünden bir
>iik gemısı. 2/ 4
Kırsal kesimde
büyük toprak-
lan olan. var-
lıklı ve sözü
geçer kimse...
Şiirde bir
uyaktan sonra
1 2 3 4 5 6 7 8
yinelenen aynı anlam-
daki sözlük ve eklere
verilen ad. 3/ "Uydur-
ma söz. yalan" anla-
mında argo sözcük...
Bir nota. 4/ Eski Türk-
lerde bir babanın ta-
şınmaz mallannın mi-
rasçısı olan en küçük
oğul. 5/Uzak... Attü- 8
yünün rengi. 6/ Süvari 9
kolu... Sözcük türet-
mek ya da sözcügün görevini belirtmek içb kullanı-
lanbiçimverici ses. 7/tsim... Japon lirik dramı... Ba-
tı Anadolu köy yiğidi. 8/Vilayet... Bektaşi ve Alevi şa-
irlerinın tarikatlanyla ilgili şiirlerine verilen ad. 9/ Kü-
çük... Ormanlara zararlı birböcek.
VTTCARIDAN AŞAĞIYA:
1/îstanbul' un bir semti. 2/Kırkpınar güreşlerini düzen-
lemeyi üstlenen kişiye verilen ad... Osmanlı ordusun-
da askerlik görevini bitirdikten sonra yedeğe aynlan er.
3/ "Küflüce" de denilenbir bitki hastalığı... Lantan ele-
mentinin simgesi. 4/Boş, içinde kimse bulunmayan. 5/
Asya'da bir ülke... İspanya'da soylulara venlen san. 6/
Gazete... îlave. 7/Peygamberleri Hud'u dinlemedikle-
ri için Tann tarafindan yok edilen kavim... Numaranın
kısa yazılışı... Kabadayı. 8/lsrail'in plaka işareti... So-
hık. 9/ 35 lik rakıya verilen ad... Küçük torba. .