27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 EYLÜL 2003 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER dishab(a cumhuriyet.com.tr 11 ÜZBİNLERCE Şİİ EL HAKİM 1 UĞURLADI Necef'te öç andıDış Haberler Servisi - Irak'ta suikasta kurban gıden Şii lider Ayetullah Muhammed Bâkır El Hakim'in cenazesı. 3 gün süren törenin ardından dün Necef' te 1920 Devrimi Meydanı'na defhedildi. Yaklaşık 500 bin, bazı kaynakJara göreyse 1 milyon Şii'nin katıldığı ve 3 gûn süren cenaze töreninin son gününde, El Hakim'in naaşı cenaze namazı için Hazreti Ali türbesine götürüldü. El Hakımın cesedüıden geriye kalan parçalar, Şii liderin Fran'dan sürgünden döndükten sonra cami yaptırmak istediği 1920 Devrimi Meydanı'nda toprağa venldi. Irak İslam De\Timi Yüksek Konseyi (IÎDYK) sözcüsü, El Hakim'in gömüldüğü yere, Şii liderin arzusu doğrultusunda cami yapılacağını açıkJadı. Defın alanının etrafinda ağlayanlar, "Canımız kammız feda olsun", "Ruhu şad olsun" sloganlan attılar. Şiilerin birçoğu cenazede, "Bush'a Ianet olsun". "Tuz'dan Kufe'ye kadar öcünii alacağız", "Ldn verin intikaounı alalun" şeklinde bağırdılar. Yüz binlerce kişinin ağlayarak, göğüslennı döverek ve sırtlannı kırbaçlayarak katıldığı cenaze alayı, pazar günü Bağdaftan yola çıkmış. sırasıyla Hilla, Kerbela, Kufe'ye götürülmüştü.Sıkı güvenlik önlemlennın alındığı, ancak işgal güçlen yerine Iraklı polislenn tüm güvenliği sağladığı Necef te, El Hakim'in liderliğinı yaptığı çok sayıda silahlı Bedir Tugayı da yer aldı. Nasrallah: İsrail'e yaradı Cuma günü Necef te Hazreti Ali Camii'ne düzenlenen bombah saldında ölen El Hakim'in yalnızca bir eli. kalemı ve yüzüğü bulunmuştu. Saldında yaklaşık 125 kişi hayatını kaybetti.Hizbullah örgütünün lideri Şeyh Hasan Nasrallah ise, Şii liderin öldürülmesinden en çok yaran ABD ve Israıl'in sağladığını öne sürdü. Lübnan'ın başkenti Beyrufta, 3 bin Şii'ye hitap eden Nasrallah, "Amerikahlar bölünmüş. ezilmiş bir Irakistivor''dedı. El Hakim'in cenazesi, 3 gün süren törenin ardından dün Necefte 1920 Devrimi Me\danTna defnedildi (AP) îran destekli El Hakim'in amacı kontrolü eline almaktı, El Sadr ailesi ise Necef i güçlendirmeyi istiyor Irak'taki ŞiileringüçkavgasıDerleyen: AYHAN ŞİMŞEK Irak'ta Şiilerin önde gelen din adamlann- dan Irak İslam Devrimi Yüksek Konseyi'nin (IİDYK) ruhanı önderi Muhanımed Bâkır El Hakim'in bombah saldın sonucu öldürül- mesı, ülkedeki Şii gruplar arasındaki reka- beti ve ABD ıle tran'ın güç mücadelesıni su yüzüne çıkardı. Nüfusun yüzde 60'ını oluşturan Şiiler. 196O'lı yıllardan itibaren köklü ailelerin ön- derliğinde kurulan ve bugün de etkili olan en önemli Şii gruplan -tslama- Davet (Dava) Partisi, IÎDYK, El Huı Vakfı ve Es-Sadr oluş- turuyor. Irak'takı Şiıleri 1960'lardaişbirliği- neyönelten"komünizmtehlikesiydi''. 1960'ta Muhsin El Hakim, Komünıst Partı'ye üye ol- mayı yasaklayan bir fetva yayımladı. "Büyû- yen komünizm tehfikesine" karşı kurulan Da- vet Partisi, siyasal Şii dinci örgütlenmenin ilk adımı oldu. Muhsin El Hakim 1970'te ölün- ce, yerine ayetullah sıfatını kazanmış olan Muhammed Bakir El Sadr geçti. El Hakim ve El Sadr aileleri arasında ar- tan rekabet bölünmelere neden oldu. El Hakim ailesi, 1982 'de partiden aynldı ve a>rıı sene tran'da IİDYK'yi kurdu. Davet Partisi ise, 1968-1982 arasın- da uyguladığı politıkayı terk ederek Irak'ta Iran'daki gıbi bir îslami dev- lei düşüncesinden vazgeçtiler. Parti ıçınde, devlet yönetiminin din adam- lan dışında bir grup yöneticiye bı- rakılması düşüncesinin öne çıkma- sı.bu parti ile Iran arasında gergin- liğe neden oldu. tran muhatap ola- rak IİDYK'yi almaya başladı. El Hakim hedefine ulasamadı IİDYK, İran'daki Şii îslami dev- leı modelinı benimsiyor. Konseyin ruhanı lideri El Hakim, Iran'daki Aye- tulah Hameney'in tüm Şii dünyası içn tek mercıi olması görüşünü savu- ntyordu. El Hakim, ABD operasyonu- n a ardından ülkeye gelişınde görkemli bi'kalabalık tarafından karşılanmışh. Vfuhammed Bâkır El Hakim, bombah sal- dınya kurban gitmeden önce Irak'ta Şii din oto- ritesini kontrolü altına almak ve Irak'ta Şii bir ikıdar oluşturmayı planlıyordu. Bâkır El Ha- km. son dönemde Irak'ın siyasi yeniden ya- pıanması toplantılanna kardeşi ve Konsey'in iknci adamı Abdülariz i gönderiyordu. Ab- düaziz, Bedir Tugayı'nı da kontrol ediyordu. T Tzmanlara göre ABD, Iran rejimini benimsemeyen El Sadr grubunu El L J Hakirrfe karşı destekleyerek Şiiliğin merkezini Kum'dan Necef e taşımayı planlıyor. ABD'nin böylece, hem îran'da yönetimi değiştirme hem de Ortadoğu'da ılımlı bir Şii islam modeli oluşturma hedefinde başan elde etmeyi planladığı belirtiliyor. güç durumunda. El Sadr ailesinin önde gelen- lerinin Baas partisi tarafından idam edilmesi- nin ardından El Sadr ailesine genç yaşta olan Muktada El Sadr lıderlik yapıyor. El Sadr ai- lesi, El-Havza partisini desteklediklerini söy- lese de, gözlemciler ailenin AB El Sistani baş- kanlığındaki El-Havza'yı ele geçirerek Ne- cef teki dini otoriteyi elde etmek istediklerini düşünüyor. ABD. Irak ve Şii Bâkır Hakim'in bu tavrı, kendisini Irak'ın gü- neyınde en üst dıni mercii ilan etmeye hazır- landığı yönünde yorumlanıyordu. Bedir Tugayı ilDYKnin, El Bedir Tugayı adlı 10 bin kişi- lik askeri kanadı bulunuyor. Bu tu- gay Irak'ın güneyinde tek organıze silahlı Hırisgyan bulundüğu verf — Yezidi ve Türicmenlerm-j bulundüğu yerier noktalarta - gösterilmiştir. Sûnni KOrtler Haiepçe *% • Türkmenlör, Asunler ve diğer gruplar %5. (Bunlann %95'i Müstüman, , NÜFUSUN DAÖIUM1 Kürtler %t!fc*O IRAK Toptam nüfus: 24 milyon (2002 Temmuz) Araplar %75-80 SUUDİ ARABİSTAN Şii ve Sunnı Araplar Irak Turkmen Cephesi'ne IITCj gore ulkede 3 mılyonun üzennde Türkmen (nüfusun yüzde 12si) yaşıyor. Türkmen Cephesı, bu yüzden Irak'ın sıyası yapılanmasında daha güçlü temsıl edılme mucadelesı yürütüyor. Iraklı Kürt gnjplara göre ise Irak'ta Turkmenlenn sayısı 1 mılyondan az. Turkmenler, ABD tarafından oluşturulan geçıcı Yonetım Konseyı'nde yalnızca bir uye ıle temsıl edılıyor Turkıye, Turkmenlenn meşnj temsılcısı olarak ITC yı kabul ederken, ABD ise ITC'yı dışlıyor ABD nın ITC dışından bir ısmı, Songul Çabuk'u J Yonetım Konseyı'ne seçmesı bunun bir gostergesi ', olarak göruluyor. ABD oluşturulan 25 kışılık kabınede yine ITC dışında yalnız bir Türkmen ısme yer verdı M politikasını tran destekli El Hakim yerine El Sadr ailesi üzerine kurdu. Muktada El Sadr'ın ABD işgali için "Bizi Saddam gibi bir zalimden kur- tardılar. Bunun işgal olup olmadığına karar ver- mek için zamana ihtiyacımız var" demesı dık- kat çekmişti. El Hovl vakfı Merkezi Londra'da bulunan El Hoyi Vakfı, Saddam tarafından 1993 yılında gözaltına alı- nan ve esrarengiz şekilde ölen büyük Şii-din adamı ve El-Havza başkanı Ebu Et-Kasım El- Hoyi'nin oglu Abdülmecit El-Hoyi tarafından kuruldu. Vakıf, tran'dakı tarzda bır tslami yö- netimi benimsemedi. Abdülmecit El-Hoyi, Saddam'ın devrilme- sinin ardından ilk muhalefet liden olarak Irak'a geçti. Ancak birkaç gün sonra Hz. Ali'nin ma- kamını ziyareti sırasında öldürüldü. Laik su gruplar Irak'ta laik Şii gruplar da bulunuyor. Bun- lar arasında iki önemli grubu Alımet Çe- lebi başkanlığmdaki Irak Ulusal Kong- resi ve Eyat El-Alavi hderliğindeki El- Vifak El-Vatanı El-Iraki örgütleri oluş- turuyor. Ancak uzun yıllar Irak dışın- da bulunan bu lıder ve gruplannın Irak'ta güçlü bır tabanı bulunmuyor. 12. yüzyılda Necefte kurulan El-Havza, Şiilerin kabul ettiği en üst düzey dinı kurumdu. Safavi Devleti'nın kurulmasıyla birlik- te. Şiiler Iran'da da yerleşınce. Kum şehnnde Necef teki El-Hav- za'ya rakip yenı bir Şii din mer- kezi gelıştirildı. Irak'takı Sünnı ıktidarlar, Şiile- ri devlet yönetıminden uzak rut- mak için uzun yıllarNecef"teki El- Havza'yı. Kum'daki merkeze kar- şı güçlü tutmaya çalıştılar. Necef'te- ki dini ve siyasi Şıı mercılen, El-Ha- kim ailesi hanç, Iran'da Humeyni'nin iktıdannm kaynağı olan Velayet El-Fa- kıh düşüncesini benimsemediler. Siyasi gözlemciler, ABD'nin Şii politi- kası çerçevesinde, Necef i Kum'a karşı güç- lendirmeye devam edeceğı değerlendirmesi- ni yapıyor. ABD'nin böylece. hem tran'da yö- netimi değiştirmek hem de Ortadoğu'da ılımlı bır Şii İslam modeli oluşturma hedefinde ba- şan elde etmeyi planladığını belirtiyorlar. (Avrusya StratejikAraşürmalarMerkezi'nin - katkılanyla hazırianmışür.) Araştırmacı yazar Faik Bulut'a göre El Hakim'in öldürülmesi, yapanlann maksadınm ötesine geçti Sııikast direnişi körükleyecek ÖZGÜRULL'SOY m lıder Bâkır El Hakim'e düzen- leıen bombah saldınnın arkasında knlerin olduğu, suikastın ardmdan Ir&'ta nelerin değişeceği tartışıhyor. Yaııtlan merak edilen sorulan Orta- dciu konusunda uzman olan araştır- mcı yazar Faik Bulut'a yönelttik. « gruplar arasında rekabet oldu- ğıbiliniyor. Baasçılardan. İsrail ve AîD'yc kadar çeşitli odaklann adı garor. El Hakim'i kimler, niçin öktiir- mk istemiş olabiUr? Su an için kesin bir şey yok, bir- dc fazla odak taraf gösterilebilir. Çe- şi; :ddialar gündeme geliyor. Birin- cı... Şiilerin arasındaki rekabetten karaklanıyor olabıleceği iddiası. tkincisi, Şiilerin arasındaki reka- beti bilen bırisi, çomak sokmak için böyle bir şey yapmış olabilir iddiası. Amaç da işgale karşı çıkan Şiileri bir- birine düşürmek. O zaman "kimola- biKr" sorusuna karşılık olarak ABD. tsrail gibi yerler gösteriliyor. Üçüncüsü, El Kaide bağlanhlı Sün- ni Vahabi bazı militanlann yapmış olabileceğı iddiası. Irak'taki direnişi İslamcı bir dırenişe çevirmek için. Bunun için, Şii parnleri tasfiye et- mesi lazım. Bu tür militanlann ara- sında bir sürü istihbarat ajanı bulun- duğundan, yönlendirme de olabilir. Dördüncüsü, Arap milliyetçileri olabileceği iddiası. Dikkat edılmesi gereken nokta. bugün itibanyla dire- nişin Saddam'i aştığıdır. Ama Arap milliyetçileri olabilir. Sünni kuşak- taki Saddam yandaşlan da, direniş alanını Sünni üçgeninin dışına yay- mak için yapmış olabilirler. Beşincisi, ABD ve tsrail'in Şiileri bölmek için yapmış olabileceği iddi- ası. Ancak ABD ya da îsrail Körfez ülkelerine karşı Şii kartını oynamak için yaphysa, hesap tutmamışnr, çün- kü Şiiler daha kararlı biçimde işgali reddedıyorlar. Bütün gruplar karşı ElHakim ABD'ye>akındeğümi>di? - Şu nokta önemli: Bütün Şiiler iş- gale karşı. El Hakim'in önderliğin- deki Irak islam Devrimi Yüksek Kon- seyi (IÎDYK) esas olarak tran yanlı- sıdır ve zaman zaman ABD ile diya- log arayışlan içine girdi. Hatta Bedir Tugaylan'nın peşmergeler gibi ABD askerlerine yardımcı ohnası girişuni, savaş zamarunda tran ve Lübnan Hiz- bullahı ile diğer Şiiler tarafından ön- lendi.El Hakim grubunun ta\n şu: tş- gal kaçırubnaz, ama kalıcı olmasını is- temiyoruz. Banşçı yollarla bir an ön- ce göndermek lazım. Rakip örgüt ise (tslama) Da\ et Par- tisi (Dava deniyor ama doğrusu Da- vet olacak). Londra, Şam ve Tahran'da bürolan var ve Tahran'a biraz daha me- safeli. Bu örgüt ABD'ye topyekûn karşı Muhanımed Bâkır El Sadr 1999'da Saddam rejımı tarafından öl- dürülünce yerine oğlu Muktada El Sadr geçti. Kitle tabanı IÎDYK kadar geniş değil. V'urucu timleri olan bir grup. Geçici konseye girmedi. Hz. Ali Türbesi'nin bütün Şöler için kutsal olduğu. bu yüzden Şiilerin bu işi yapnuş olamayacaklan söylenrjor. - Merkezi Londra'da bulunan El Hoyi vakfının başı Abdülmecit Hoyi müttefiklere karşı direnişi kırmak için Necef e gelrruştı. Ancak "İngi- liz işbhüçisi misin?" diye aynı yerde Şiiler tarafından öldürüldü. Bu saldın kimlerin işine yaradı? - El Hakim'in öldürülmesi, şu an için bakarsak, yapanlann maksatlarmın çok ötesine geçti ve Irak'taki direniş yanlılanna yaradı. Tutuklamalar var, ihtımallerden hiçbırisi doğrudur diye- meyiz ama şu kesin, direnişçilere ya- rarnış, işgalcilenn işine^aramamıştır. AÇIKÇA ŞÜKRÜ SİNA GÜREL 'Sansür'lü Yazı Bush yönetimine yön veren yeni muhafazakâr sa- vaşkanlar, 11 Eylülfelaketinden sonra Afganistan'a girerek Orta Asya'ya yerieşerek, ardından da Irak'a saldırarak bir dünya egemenliği tasansının ilk adım- lannı atmaya başiamışlardı. Ortadoğu bu tasarının hem öncelikli, hem de kilit noktasıydı. Çünkü, bu dünya egemenliği tasarısını yapanların ideolojisi olan Evanjelizm için, Hıristiyanlarla Yahudilerin or- tak amaçta birleşmeleri ve Israıl'in bölgesel üstün- lüğünü sağlamaları esastı. Dünya üstünlüğü için kuşkusuz başka hedeflere yönelmek de gereke- cekti ve Bush yönetimi bunun ışaretlerini veriyor, Ku- zey Kore'ye meydan okuyup, aslında işareti Çin'e gösteriyordu. Daha önce "Bush yönetiminin soluğunun bütün bunlara yetmeyeceği ve özellikle Batı 'da sağlıklı un- surlann bunda rol oynayacağı" yazılmıştı ama, soluk tükenişinin bu kadar hızla gerçekleşece- ğini tahmin edemezdik. Bush ve Blair'in yalanlar ve kandırmacalar üze- rine kurdukları saldırganlık, artık gerçek yüzüyle or- tada. Bırakınız dünya "tahtı"na kurulmayı, bu ikisi- nin gelecek yıl "/fo/fu/c"lannı korumalan bıle zorgö- rünüyor. Yalnız anketlerin boşalan yelkenleri değil, gemideki tayfaların "söylenmeye" başlaması da kaptanların işinin zor olduğunu gösteriyor. Savun- ma Bakanı Rumsfeld yardımcısı Wolfowitz ve Genelkurmay Başkanı Myers. evdekı hesaplarının çarşıya uymadığını artık itiraf ediyorlar. Dünkü Cumhuriyet'te Gürhan Uçkan'ın Stock- holm'den geçtiği haberçok öğretici ve açıklayıcıy- dı. Independent gazetesinin 27 yıldır Ortadoğu mu- habirliğini yapan Robert Fisk'in orada yaptığı ko- nuşmayı özetliyordu. Fisk'in anlattıkları yalnızca medyanın nasıl kullanıldığını ve kullanılmak is- tendiğini değil, aynı zamanda da Amerikan ve Ingiliz saldırganlığının gerçeklerin nasıl tersyüz edilerek gerçekleştirildiğini de gösteriyor. ABD Irak halkını özgürleştırmek iddiasıyla bu hal- kın ülkesıne saldınmıştı. Fisk, şımdi Irak'taki işgal yö- netiminin bır "sansür makamı" oluşturma hazırîığı yaptığını, bu arada zaten hoşa gitmeyen her habe- re "şiddete teşvik" damgası vurarak basını denet- lemeye çalıştığını söylüyor. Tıpkı Saddam Yöneti- mi gibi! Demek ki "Irakhalkını özgürleştirme" sa- vı, yalnızca bir yalanmış. ABD ve ingiltere Irak'a "Saddam Yönetimi'nin elinde kitle imha silahlan bulundüğu" iddiasıyla ve bahanesiyle BM Kararı olmadan saldırdı. Şimdiye kadar işgalleri altındaki Irak'ta bu ıddialarını kanıt- layan hiçbir şey bulamadılar. Fisk'e göre, Irak'ta ilk Körfez Savaşı'ndan bu yana çok sayıda çocuk kan- sere yakalanıp, ölmüş. Amerikalılar Bağdat'a girdik- ten sonra da hastanelerdekı çok sayıda hasta ço- cuk, kaderineterkedılmiş. Fisk'in anlattıklanna gö- re, bu kadar kanserii çocuk, aslında Baba Bush yö- netimınin ilk savaşta kullandığı seyreltilmiş uranyum bombalannın "eseri". Demek ki, Irak'ta Saddam'ın elinde olduğu söylenen kitle imha silahları, as- lında, ABD'nin şimdiki Başkanı George VV.'nun babasının elindeymiş! Amerikan ve ingiliz yönetımlerınin yalanları bir bir delinirken, "dünya üstünlüğü"tasansının suyadüş- tüğü belli olurken, Türkiye'de Irak'la ve bölgeyle il- gili neler düşünülüyor, neler tasarlanıyor? Belki bu soru, bugünkü durumumuza "fazla gelir". Çünkü, işgal yönetiminin sansür koyma gereksinimi duymayacağı bir "işgal medyası faaliyetini sür- dürüyor. Çünkü, ulusal duyarlılıktan uzak srya- set yapısının içinde hükümet edenlerin ulusal çıkarianmızın gereği olan birpolitika belirleme- lerinin olanaksızlığı açıkça görülüyor. Üstelik Irak'a asker gönderme konusunu "şans-kader-kıs- met" oyunuyla kanştıran talihsiz benzetmeler de gö- ze çarpıyor. En lyisi Mehmetçiği Irak'a yollama ko- nusunu ayrı bir yazıda kendi başına ele almak. Bir kısa not Bu hengâmede Dışişleri Bakanı Gül'ün bir "ilk"e adını yazdırdığını belirtmeden geçemeyeceğim. Şimdiye kadar Denktaş'a cevap yetiştirmeye ça- lışanlar Rum liderler olurdu. Bunu yapan ilk Dışiş- leri Bakanımız Sayın Gül'dür. Benim kendilerine iki tavsiyem var: Kıbns Türk halkının dışardan hangi ptan- larve örgütlenmelerle etkilendiğini, belgelerini gö- rerek kavrayabilir. Aynca, hangi grupların, kimler tarafından beslendiğini, eğer Denktaş'a güvenmi- yorsa, Kıbrıs'taki yakınlarından, AKP'nın yandaşla- nndan araştırıp, öğrenebilir. öğrenmek ısterse ta- bii. Çünkü sansür yalnız basına değil, insan aklına da konabilıyor... Hatayı düzeltmek için geç' Holbrooke: Irak'ın sıııırları yanlış \VASHESGTO\(A.4) - ABD'de eskı başkan Bifl CBnton döneminde. eski Yugoslavya'nın par- çalanması sırasında Baş- kan'ın özel temsilcıliği- ni yürüten ve bir dönem ABD'nin BM'dekı da- imi temsilcisi olan Rk- hard Holbrooke, "aslın- da üç ayn parçadan olu- şan Irak'ın 1922 yıhnda yanhş sınniarla kurul- duğunu" sa\aındu. Holbrooke. Fox News televizyonuna verdiği demeçte, "bu yanlışın, 1991'deeski başkan,ba- ba George Bush tara- fından Türkiye ile çalı- şüarakçözünıknebilece- ğini, ancak bunun yapı- lanıadığuu" ileri sürdü. Holbrooke, "Irakde- diğimiz ülke, 81 >il ön- ce, yani 1922'de (döne- min İngiltere Başbaka- nı) Winston Churchill ve diğerleri tarafından Kahire konferansında kunıldu. Irak, kesinhk- ,1e şu anki ulu^lararası sınırlan içinde kurul- mamaln dı. Osmanhlar, KüraeıiSünnfleıiŞiae- ri 400 \il bovTinca üç ay- n \ilayet halinde, yani Musuİ Bağdat ve Bas- ra olarak yönerri. Bu doğru çözümdü. Ancak daha sonra İngilizler yajıhşyapü.BizdeBirin- ci Dünya Savaşı'ndan sonra yaratılan sınırla- ra sadık kakhğnnıziçin, bu mesetebize nıiras kal- dı" diye konuştu. Holbrooke, iddiasını şöyle sürdürdü: "Şuna ikna oldum ki Irak'ın bütün komşula- n.kibuna TürkheileSu- udi Arabistan. İranlılar ve Suriyeliler dahil, Iraktan parçalar kopar- maya başla^abilir. Irak, Kongo gibi komşulan ta- rafındanyenilerek, geri- ye kalan orta kısmında teröristlerin bulundüğu bir dııruma dönüşebilir. ChurchiD'inl922'de>ıap- tıgı hatayı düzeltmenin zamam gecti."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle