Katalog

Cumhuriyet tmtiyaz Sahibi: CU\DURİYET VAKFl adma İLHAS SELÇUE Genel Yavın Yönetrneni: İbrahim Yıldız # Yazıişleri Müdürü: Safim AIpaslan#Sorum]u Müdün Mehmet Sucu # Haber Merkezı Müdürii: Hakan Kara Isıihbarat: Cengiz Yıldırım • Ekonomi: Öz- lem Vüzak 9 Kültür: Egemen Berköz 0 Spor: Abdülkadir Vücelnıan # Vfakaleler: Sami Ka- raoren • Düzeltme: Abdullah Yazıcı • Bil- gı-Belge: Edibe Buğra • Yun Haberleri: Meh- met Faraç 0 Avrupa Temsilcisi: Güray Öz Yayın Kurulu: tlhan Selçuk (Baş- kan), EmreKongar(Danışman), Orhan Erinç, Hikmet Çetin- kaya, Şükran Soner, tbrahim Yıîdız, Orhan Bursalı. Musta- fa Balbay. Hakan Kara. AnkaraTemsılcisi:MustafaB»lbay Atatürk Bulvan No: 125.Kat:4. Bakanlıklar Tel:4195020ı 7hat). Fâks:4195O270IzmirTemsilcisi: Serd»rKınk.H.ZıyaBIv 1352S.23TeI:4411220. Faks: 4418745 •Adana Temsilcisi: Çetin Yiğeooğlıı, inönüCd. 119 S.No:ll.Tel: 363 12 11. Faks: 363 12 15 Antalya Temsilcisi: Ahmet Oruçoğlu Cumhurivet Cad 80 5 Tel: 0242 2480057 Fax: 2430509 Müessese Müdürii: Erol Erkut 0 Bilgı tşlem: Ahmet Korulsan 0 Sa- tış: Fazilet Kuza mMUEHKEZ • Genel MüdunClııÇıı$dış# I F J R B I U » GeneiMûdûrYrdıSansLTötay VIBUB Dölen • Müdi Vrd I Pazariama!: Hıkın Anr # Müdür Vrd. ıFınans ve Operasyon): Erfean Ozdtmir C Pazaıfama Dırektörü: Tülav Tosan Tel: C2i: ?54 3 J » Faks: 0212 354 32 9" ViMmbıan: Venı Gün Haber Ajansı Basm ve Yaytncılılc A.$. TıiAoap Cad 39'41 CağaloğJu .-4534 faanbul. PK 246 • Suten 34435 ISL Tel (û2:l ı 512 05 05 ..20hail Faks: ıft212: 513 ii 95 Bâsfcı: Mertez Gazete Derç-, Basun Yayıncıhl San. \e Tıc AŞ Bartar»Buiıan No: 125 Beşıfaas - la. G*nd Dağrtun: BBDMeriıez 24EYLÜL2003 fmsak:5.18 Gûneş: 6.46 Öğle: 13.03 tkindi: 16.26 Akşam: 19.08 Yatsı: 20.29 Çiftlerin sadece yüzde 20'si bebek sahibi oluyor. Türkiye'de bu oran yüzde 60 İsveçli çocuğa soğuk Manken Heidi Khım yazarbğa soyudu • ANKARA (AA) - Alman top model Heidi KJum, nrankenlık a konusundaki deneyirrJerini kalenıe alacağını açıkadı. KJum, Alman Frankfurter AJgemeine gazetesine verdiği demeçte, yazacağı kıtabın hem mankenlik deneyimlerini hem de manken olmak isteyen gençleıe öneriler içerecegüri kaydetti. Heidi KJum, kitabın biyografîk özdlikler de taşıyacağını söyledi. Babasının verdiği bilgiye göre, birkaç yıl sonra mesleği bırakmıyı amaçlayan KJum, kerdı ısmınde parfum çıkarmayı planlıyor ve takı koleksiyonu tasanmı üzerinde çalışıyor. mnW konuhj anmapuhı • ANKARA (AA) - " Vlüzik" konulu anma pullan, dün satışa sunuldu. PTT Genel Müdürlüğü'nden yapılan açıkJamada, satışa çıkanlan anma pullannda dün "Müzik" ibareli ilk gün damgası kullanduılacağı bildirildi. Anma pullanyla ilgıli hazırlanan pullu ve damgalı "ilk gün zarfi", 3 ay satışta kalacak. T ürk ve Isveç aile yapılarının karşılaştınldığı araştırmaya göre 9 milyon nüfusu olan Isveç'te 1.2 milyon kişinin çocuğu var. Çocuk sahibi olan kişilerin yüzde 57'si evli, yüzde 19'u birlikte yaşıyor, çocuklu kişilerin yüzde 24'ü ise yalnız. İPEKYÜZDAM Türk ve Isveç aile yapılan- nın karşılaştınldığı "Ailede Özerklik ve Bağunblık" adlı araştırmaya göre Türkiye'de ev sahibi çiftlerin yaklaşık yüz- de 60"ının, îsveç"teki çiftlerin ise sadece yüzde 20'sinin ço- cuk sahibi olduğu belirlendi. Araştırmaya göre Isveç'te 25- 44 yaş arasındaki kadınlann yüzde 53'ü lise, yüzde 34'ü üniversıte mezunu. Türkiye'de ise kadınlann yüzde 10'u lıse, yüzde 3.7'si üniversıte mezu- nu. Ortadoğu Teknik Üniversi- tesi Sosyoloji Bölümü öğre- tım üyesı Prof. EKsabeth Oz- dalga ile Göteburg Üniversite- si'nden emekli Profesör Rita Uljeström, "Ailede Özerklik ve Bağımlıhk - Kritik Açıdan Türkiyeveİsvçç''konulu birki- tap yayımladı. Liljeström ve Özdalga, îsveç ve Türkiye'de ailenin anlayışı arasındaki temel farkın, çok- kuşaklı aile yapısı ile eşler ara- sındaki evlilik bağı olduğunu belirtiyor. Kitapta Göteburg Üniversi- tesi öğretim üyesi Profesör Margareta Back-NVlklund ta- rafından yayımlanan araştır- maya göre, Türkiye'nin tersi- ne, tsveç'te evlenmeden ço- cuk sahibi olmak çok yaygın. 9 milyon nüfusu olan ülkede, 1.2 milyon kişinin çocuğu bu- lunuyor. Çocuk sahibi olan ki- şilerin yüzde 57'si evli, yüzde 19'u birlikte yaşıyor, çocuklu kişilerin yüzde 24'ünü ise yal- nız yaşayan anne veya babalar oluşturuyor. Boşanma oranının son yıl- larda arttıgı ülkede, çocuİda- nn yüzde 75' i, biyolojik anne- babasıyla yaşıyor. Çocuklann yüzde 16'sı yalnızca annesiy- le, yüzde 5'i biyolojik annesi ve üvey babasıyla, yüzde 2'si yalnızca babasıyla, yüzde 2 'si de biyolojik babası ve üvey annesiyle birlikte yaşıyor. Isveç ve Türk aile yapısın- da büyük farklılıklar bulundu- ğuna dikkat çekilen kitapta, Isveç'te 15 yaşından küçük kızlann yüzde 15'inin, büyük- lerin ise yüzde 54'ünun kayıt- lı kürtaj vakası bulunduğuna dikkat çekiliyor. Türk ve Isveç aile yapılan- nın karşılaştınldığı araştırma- ya göre Türkiye'de ev sahibi çiftlerin yaklaşık yüzde 60'ının, Isveç'teki çiftlerin ise sadece yüzde 20'sinin çocuk sahibi olduğu belirlendi. Parayla oynuyorlar! Kadın Tenisciler Birtiği (WTA), en çok para kazanan tenisçikri açıkladı. ABD Açık Tenis Tnrnuvasrnın son şampiyonu Belçikab Justine Henin Hardenne 2.9 milyon dolaria ilk sırada. dünya klasmanında bir numarada >er aJan Belçikah Kim Oijsters 2.7 mihon dolaria ikinci sırada, U imMedon' kazanan ABD'li Serena NMlliams da 2.2 mihon dolaria iiçüncü sırada ver aldı. karşı kampanya • LONDRA (AA) - Ingiliz hükümeri, piyasada "nikotini azaltılmış" olduğu iddiasıyla satılan "light" (hafıf) sigaralara karşı savaş açtı. Bu amaçla hazırlanan kampanyada, bu tûr sıgaralann "ölümün yeni ambalajıyla sunulan hali" olduğu vurgulamrken tiryakilere "bu tür sıgaralann sağhğa verdikleri zarar açısından diğerlerinden hiçbir farkı olmadığı" anlatılmaya çalışıhyor. Justine Henin Hardenne. EN BUYUK BUZUL KIRILDI1BREL VE PIAF HALA COZDEİ180 MİLYON YILLIK FOSIL W ASHINGTON (AA) - Bilim adamlan, Kuzey Kutup bölgesinde en büyük buzul örtüsü olan Ward Hunt buzulunun kınldığım açıklarken bu olaya küresel ısınmanın yol açmış ohnasından şüphe ediliyor. De\' buzuldan, büyük buz adacıklanmn da koptuğu, parçalardan bir kısmımn Beaufort Denizi'ndeki platformlar ve gemi trafiği için tehlikeli olabilecek büyüklükte olduğu belirtildi. Bilim adamlan, küresel ısmmayla ilgili araştırma yapılması gerektiğini söylüyor. P ARİS (AA) - Jacques Brel ve Edith Piaf... Unutulmayan bu Fransız sanatçılann şarkılan, ölümlerinden bunca zaman sonra bile hâlâ alıcı buluyor. EMI'nin katalog müdürii Herve Defranoux, Piaf 'ın eserlerinin önemli bir bölümünün yeniden Jacques BreL basıldığını belirtri. Deffanoux, Brel'in şarkılannın satışının da aşağı yukan aym düzeyde seyrettiğini açıkladı. R ABAT (AA) - Fas'ta 180 milyon yıllık dinozor fosilı bulundu. Faslı, Fransız, Isviçreli ve Amerikalı araştırmacılar, yaklaşık 9 metre boyundaki otçul dinozor fosilınin, Fas'ın güneydoğusundaki Tazuda yöresinde bulunduğunu açıkladı. Fransız araştırmacı Philippe Taquet, bulunan fosilin büyük omurgalılann evrimine ilişkin yeni bılgiler sağlayacağını belirttı. Taquet, bulunan parçalann, kafatası kemikleri ve 17 dişli alt çene kemigi olduğunu belirtri. D I Ş C E P H E İ Ç İ N Ç Ö Z Ü M L E R CAPAROL Caparol tarafından geliştirilen Capatect Dış Cephe Isı Yalıtım Sistemi, tam 30 yıldır Avrupa'da başarıyla uygulanıyor. Filli Boya, jpapatect Dış Cephe Isı Yalıtım Sistemi'ni, Avrupa Kalite Standart- lan'na uygun olarak geliştirdiği, yüksek performanslı Capatect Dalmaçyalı Karbon Takviyeli EPS Isı Yalıtım Levhası ile sunuyor. Capatect Dalmaçyalı Dış Cephe Isı Yalıtım Sistemi: Uygulandığ binalarda ısıtma ve soğutma malıyetlerinı azaltarak, ortalama % 50 enerji tasararfu sağlar. • Dengeli ısı dağılımı sağlayarak, konforlu ve sağlıklı mekânlar oluşturur. • Onanm masraflarını azaltır, binaların ömrünü uzatır Capatect Dalmaçyalı Karbon Takviyeli EPS Isı Yalıtım Levhası: Yapısındaki karbon takviyesi sayesinde, ısı yalıtım levtıalarındarı beklenen maksimum performans değerine sahiptir ve ısı yalıtım sistemleri için ideal ısı yalıtım levhasıdır. • Performansı kalıcıdır: zaman ıçinde boyutları değışmez, ısı yalıtım değeri azalmaz. Benekli deseniyle farklı bir görûnüme sahip olan Capatect Dalmaçyalı Karbon Takviyeli EPS Isı Yalıtım Levhası, Betek A.Ş ye patentüdir. Ayrıntılı bllgi İçin: 444 1 222 • www.tilliboya.com.tr TURKIYENIN İLK SİLİKON ESASLI DIŞ CEPHE BOYASI AmphiSilan • AmphiSilan sürülen yüzeyler nefes alır. AmphiSilan'ın silikon yapısındaki labirent doku, yüzeydeki nemin engellenmeden dışarı atılmasını sağlar; böylece duvarlar daima kuru kalır. AmphiSilan, uygulandığı yüzeyle bütünleşir. Çatlamaz, kabarmaz, dökülmez. • AmphiSilan sürülen yüzeyler su geçirmez. AmphiSilan, uygulandığı yüzeye su itici özellik kazandırır; yüzeye çarpan yağmur damlaları, duvarı temizleyerek akar. • AmphiSilan sürülen yüzeyler kir tutmaz. AmphiSilan, termoplastik olmaması ve silikon yapısının su itici özelliği nedeniyle kirtutmaz. Özel pigment yapısı sayesinde uzun yıllar rengini korur. • AmphiSilan olağanüstü örtücüdür. AmphiSilan, özel dolgularla formüle edildiği için mükemmel örtme gücüne sahiptir. SÖYLEŞİ/ATTll İLHAN O 'Büyük Ayna'yı KırdılarL Günün birinde, o 'günleri', buruk bir hasretle ana- cağımızı, bize kim söylese, inanmazdık! Önce, kimin olduğunu ancak meraklısının kestire- bileceği, eski birşiirden, baa mısralar"... vurdu ger- gin/ kalın parmaklar/ yazı makrnamın dişlerine/ kâ- ğrtta/ her harfi majiskülle dizilmiş üç kelime var/ bahar/ bahar/ bahar/ ve ben şair müsahhih/ ve ben her gün iki liraya/ iki bin körü satır okumaya/ mah- kûm olan adam/ ve ben neden/ bahar geldi de hâ- lâ/ muşambası kopuk/ kara bir koltuk/ gibi otur- maktayım/ kasketini kendi kendine grydi kafam/ fırladım matbaadan/ sokaktayım/ yüzümde müret- tiphanenin kurşunlu kiri/ cebimde yetmiş beş ku- ruşum var/ havada bahar!..." (Bütün Eserleri, Cilt, 1. s. 179. Narodna Prosveta, Sofya, 1967) Nâzım Hikmet'in, en güzeileri arasında saydığım, gençlik şiiıierinden biri! IMeyi anlatıyor? 'Günde iki li- raya', 'Müsahhihlik' (düzeltmenlik) yaptığını! Nerede, 'bir matbaada'! Yeniler bilmez, gazetelerin mutfağın- da göznuru dökmüş edebiyatçılanmızın sayısı, az buz değildir; üstelik çoğu 'solcudur' bunlann! Diyeceksi- niz ki, 'mimli' olduklanndan, 'piyasa'da iş bulamıyor; 'matbuata' (basın'a) kapılanıyoriardı. Kısmen doğru, kısmen yanlış! Zira basın tarihimizde, 'matbuat'la 'ede- biyat'ın iç içeliği, bir yerde, 'eşyanın tabiatı icâbıdır'. Hem nerede öyle değiidi ki? Her memlekette basının öncüleri, dedikodu teknisyenlerinden çok, fikir ve sa- nat 'erbabı' olmuştur. Hiç unutulmasın. Balzac roman tarifinde, 'roman bir şehrin sokaklannda gezdirilmiş büyük br ay- nadır' derken; farkında olmaksızın, belki de 'modern zamanlar'ın media'sını tanımlıyordu. Her şey hâlâ öyle ml? Türk Basını, Cumhuriyet devrinde, ister 'muvafık' cJ- sun, ister'muhalif, 'fikir basını'dır. 30'lu yıllarmı? llkokul'da öğrenciyiz; hepimizin saygı duyduğu 5. sı- nıf öğretmeninin elinde yeni bir gazete, galiba Tan ga- zetesi; 'muhalif'miş deniliyor; hepimizde gizli bir kor- kuyla kanşık, çocuk hayranlığı! O gazeteler, mal sa- hiplerinin değil; başyazarlannın adıyla anılırlardı: Ser- tet'lenn Tan'ı, Hüseyin Cahit'in Tanin'i, Necmettin Sâdakm 'Akşam' ı, AhmetEmin'in Vatan'ı, Yunus Nadi'nin Cumhuriyet 1 1 vs. Hangisinin kadrosunda, memleketin gözde ediplerinden birisi ya da birkaçı yoktu ki? Halkımız Falih Rıfkı'dan Selim Ragıp'a, Yakup Kadri'den Vâlâ Nurettin'e. Suat Derviş'ten Kemal Tahir'e; nice kalem ve üslûp sahibini, gazetelerde ta- nımıştır; gelenek, öyle sağlam ve köklü görünüyordu ki, nispeten yoksul Anadolu gazetelerinde bile, bek- lenmedik isimlere rastlanırdı: Reşat Enis gibi bir ro- mancının, Adana'nın Bugün gazetesinde, neşriyat müdürü olduğunu kim biliyor? Daha çarpıcı örnek, 'Demokrat Izmir'di; bakar mısınız, bu yırtıct gazete- yi tarihteki yerine, hangi ünlü kalemler taşımıştır: Sa- met Ağaoğlu, Burhan Belge, Naci Sadullah, Hali- karnas Bahkçısı, Kemal Bilbaşar, Can Yücel, Ef- lâtun Nuri, Metin Eloğlu, Muzaffer Izgü ve niceleri! Basın'ın rasyonalizmi, -ideolojikdeolsa-; onun hem ahlak kurallannı belirliyordu, hem de çalışma düzeni- ni, 'iyi' gazete, savunduğu fikir ne olursa olsun, kali- teii gazete demekti: ciddi ve haysryetli! Le Figaro da ciddidir. Le Monde da; Times da ciddidir; Guardian da! Akşam ın, Tan'ın, Tanin'in ciddiliği; Cumhuri- yet'in ciddiliğinden hiç de aşağı kalmazdı; çünkü sa- hici basın, Aydınlanma'nın -dolayısıyla akîın- eseri- dir; verdiği haber, yaptığı yorumlaria, halkına ışık da- ğıtır. O yüzden 'sahici' gazeteciler için, 'tekzip ye- mek'ten daha ağır bir 'hacâiet' düşünülemezdi; 'tek- zibi' ^alanlama) -aynı sayfa, aynı sütunda, aynı pun- to harflerle- yayınlamamak da, daha küçük olmayan, başka bir 'hacâiet' (utanç)! Her şey, günümüzde de böyledir, diyebilir misiniz? Hlç unutmam, bir gece... I X ötümser ve karamsar mıyım? Olabiliıi Sebebi sa- l \ nınm genç bir 'muhabir'in telefonu! Bir dergide, yazann birisi, 'kitap piyasamızın bireşcinsel Lobby'si- nin denetiminde olduğunu' söylemiş; ben ne dermi- şim? Yaptığını 'gazetecilik' sanıyor. Dedikodu üret- meye çalıştığının farkında da, günümüzün haber mü- dürû'nün istediği bu olduğu için mi, buna tevessül et- miş; yoksa, gazetede büyütülecek dedikodu, satma- yan tıknefes dergiye reklâm olacağı için mi, bu işe kal- kışmış? Allah bilir ikisi için de: Filân şöyle demiş, falan böy- le demiş; esnaf ağzı bir başlık, her yoruma açık resim- ler: Görev tamam! Acaba her şey bu kadar basit mi? Elbette, hayır! Hiç unutmam bir gece, 'birinci sayfa'yı, Mürettiphane'ye indirmişiz; çaylar ısmarlanmış, Istihbarat Salonu'nda sohbet; lâf muhabirin sorumluluğundan açıldı, Nâci ağbiy (Sadullah), demişti ki... Neyse onu sonra anlatınm... Meraklısı için NOT: Sizi bilmem ama, bence 'mu- habir'e 'haberci' demek, yanlış; o başka, haberi 'şi- fahen' ulaştıran biridir, nasıl ki 'muhabir'le 'muhbir" arasında da benzer bir fark mevcut! e-mailrtilahanı ı isnetnettr http://www.bilgryayinevi.com.tr/ailhan Faks:0-212 / 26019 88 pijjjSaJi V \ ^ % ) V / ' //