04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 6 AĞUSTOS 2003 ÇARŞAMBA INCELEME 350 bin nüfuslu Hiroşima kentinde 6 Ağustos 1945 'te 150 bin kişiyanarak ölmüştü Bvgün, Hiroşima'da Shima Hastanesi'nden kalan "A-Kubbes" oJarak anılan yıkık bina, 6 Ağustos 1945 tarihinde saat 08.15'i simgeiiyor. Öd yapıdan oluşan "Hiroşima Banş Anı MüzesT ise dolup taşıyor. Ifoşamın durduğu anA tombombası, y ± 5 Ağustos'ta "Küçük Çocuk"PilotAlbay Tibbets'in kullanacağı, annesinin adını taşıyan "Enola Gay" uçağına yüklendi. Bu bir B-29 bombardıman uçağı idi. 4 ton taşıması için özel olarak hafifletilmişti. T 7"çakta 12 kişilik bir C_/ mürettebat vardı. 6 Ağustos 08.15'te Albay Tibbets, harita ile birlikte Hiroşima'ya son kez baktı. Albay Tibets bombanın düğmesine bastığı an altında en son gördüğü yapı Shima Hastanesi oldu. ÖZGEN ACAR HtROŞİMA - 6 Ağustos 1945 gece yansından hemen sonra çalan alarm Hiroşima halkını uyandırdı. Alarm iki saat sonra kaldınldı. Bir Amenkan uçağuun Otagavva Nehn'mn deltasında kurulmuş kente yaklaştığı anlaşılmıştı. Daha sonra bunun bir Amerikan hava rasat uçağı olduğu öğrem'lecektı. Kent güne yenı uyanırken 07.30'da alarm zıllen yenıden çaldı. Bir başka Amenka keşıf uçağı Hiroşima üzennde uçmuştu. saat 8.10 Ufukta iri kıyun üç Amerikan bomba uçağı göründü. Bunlar B-29 tipi ağır bombardıman uçaklan idi Okullar tatıldı. Öğrencılenn çogu yataklanndaydı. Işçıler fabrikalannın, işliklennin yolunu tutmuşlardı. Alarm halkı korunmaya yönlendirmişri. Saat 8.15 Ortadaki uçaktan tek bir bomba düştü. Atıldıktan 43 samye sonra, yere 580 metre kala bomba ile birlikte gök yanldı. Kulaklann zannı parçalayan korkunç bir patlamadan önce bir ~»~~~~»~~, ışık belırdı. O anda bombanın yarattığı ısı 1 miryon santigrattı. Bir sanıye içinde 280 metreye genişleyen bir ateş topu kentın üzennı örtecek biçimde çığ gibi büyümeye başladı. Topun yerde ilk değdığı noktada ısısı 5 bin santıgrat derece, metrekareye düşen basmç ıse 19 ton idi. Binalar çökmeye, insan gövdeleri, kollar bacaklar havaya uçmaya başladı. Ardından gelen, o anda ıuteliğı bihnmeyen ışınlar ise sağ kalanlan kavuruyor, ortalığı yakıp yıkıyordu. Patlamanın ılk anında bomba, enerjisinın yüzde 50'sini "şok dalgası" olarak yaydı. Ardından yüzde 35'lik ısı ışınlan, kenti acımasızca taradı. Sonuçta gelen yüzde 15'likradyasyonda Bugün Hiroşima kentinin 70 yerinde Japon kaya bahçekri biçiminde düzenlenmiş aıutlar bulunuyor. Hıroşıma'yı tam bir "mezarkenfe çevıren son darbeyı vurdu. Saat 8.45 Gürultu, ışınlar kayboldu. Ancak kentın üzenne kara yağmur düşmeye başladı Kara yağmurun radyasyon olduğu sonradan saptandı. Gende kalabılen bırkaç bınanın beyazlığı uzerınde kara yağmurun akıntılan güniimüze de ulaştı. 1 km. çap ıçındekı on binlerce ınsan ıkı dakika içinde yaşamlannı yıtırdı. 2 km'lık bir çap içinde kalan tüm bınaların yıkıldığı görüldü. Pek çok kışı yanık vücutlan ile yenı bir saldın korkusu yüzünden kentten kaçtı. Bu alanın dışında kalan binlerce ınsanın yanı sıra kızlı erkeklı ögrencıler yardım seferberlığı ılan ettı. Insanlar kül olmuştu. Yanık ıçındeydıler. Kadın mı erkek mi olduklan gıysılennden bıle algılanamıyordu. Cesetlen aılelenne teslım diye bir olgu söz konusu değıldı. Çünkü cesetler kül olmuştu. Kaldı kı ailelen de masaldaki gıbı yanıp bıtıp kül olmuşlardı Yardıma koşanlar da radyasyonun varlığından habersız olduklan ıçın ışınlann etkısı altında kalıyorlardı tnsanlan ateş basıyor, mideleri bulanıyor, kusuyor, ıshal oluyor, vücutlar kanıyor, saçlar tutam tutam dökülüyordu. Çoğu kışı adım atamayacak aşın yorgunluk ıçindeydi. Bu olay radyasyonda etkılenme ile orantılı olarak 10 yıl boyunca Hıroşımalılann yakasını bırakmadı. Lösemı, kanser olaylan doruğa çıktı. Onuncu yıl sonunda Hiroşima'da ölenlenn sayısı 150 bıne ulaştı. O gün 2 yaşında bir kız çocuğu olan Sadaka Sasaki on yıl sonra lösemı teşhısı ile hastaneye kaldınldı. lyıleşeceğı ınancı ile kâğıdı katlayıp (ongamı) bir turna kuşu yaptı. Bir daha yaptı Bir daha, bir daha, bir daha... Çünkü yaşamak ıstıyordu. Onun ıçin turna, özgürlüğün, banşın, yaşamın simgesiydi. Ne yazık kı 8 ay sonra öldüğünde gende 1300 turnalık bir zincir bırakmıştı. Bugün Hiroşıma'ya gıden herkes kentte en az kâğıttan bu" turna bırakıyor Sasaki'nin, Sasakılerın anısına! Aralannda Albert Einstetn'ın da bulundugu bazı Yahudı bilim adamlan ABD Başkanı Franklin D. Roosevelt'e mektup göndererek Adolf Hider'ın akıl ahnaz güçte bir bomba yapmakta olduğunu duyurdular. 1942'de Amerika, atom bombası yapımı ıçin kollan sıvadı. Şubat 1945. ABD, SSCB, İngiltere, Rusya'nın Yalta kentinde savaşı noktalama karan alırken, Moskova'nın Japonya'ya savaş açma konusu gündeme geldı. ABD, savaş sonrasmda AvTupa ile Pasıfik'e egemen olmak ıçın Moskova'dan önce hareket etmek, üstünlüğünü kanıtlayıp, buralan Moskova'nın nüfuz alanına sokmak istemıyordu. Bombava giden vol 12 Nisan 1945: Roosevelt ölünce yardımcısı Harry S. Truman başkan oldu 7 Mayıs 1945: Ahnanya müttefıklere koşulsuz teslım oldu. Amenka'da atom bombasını yapan bılım adamlan, savaşın sona erdığını öne sürerek bombanın artık kullanıhnasına karşı çıktılar Ancak bıhm adamlannın bu şeytanı oyuncaklan, hükûmet ile askerlerin eline geçmiştı bir kere 16 Temmuz 1945: ABD, New Mexıco'da bır çelık kule üzerinde ılk atom bombasını denedı 26 Temmuz 1945' Müttefıkler Berlın yakınında Potsdam'da buluşarak Japonya'ya teslım ol çağnsı yaptı. ABD, bu çağndan hemen öncekı bu ılk atom denemesı ile Japonya kadar Rusya'ya da gözdağı venyordu. Truman, atom I 6 Ağustos 1945'in üzerinden 58 yıl geçti. Hiroşima'ya ogünaülan bombayı insanüğa unutturmamak için birçok amt yapıldL Bu süreç içinde değişmeyen tek şey yakmlarmı orada yitirenJerin acısı oldu. Bu acı nesilden nesile aktarılıyor. Aradanyülar geçse de çocuklar hiç görmedikleri dedeleri, anneanneleri için hâlâ yas tutuyor. bombasını Japonya'da patlatmaya kararhydı. Böylece üstünlüğünü tüm dünyaya kanıtlamış. Pasıfık'te daha fazla asker yıtırmemış olacaktı. 28 Temmuz 1945: Japonya, Postdam çağnsını reddettığını açıkladı. Washıngton bu yanıtı zaten beklıyordu. Atom bombası ıçın 17 hedef kent belırlenmıştı. Bu sayı, günler ılerledıkçe dörde düşecektı. Lısteden ımparatorluk onuru düşünülerek Kyoto kentı çıkanldı, yenne Nagasakı eklendı. 3 m uzunluğunda, 4 ton ağırlığında "Küçük Çocuk" adı venlen 50 kilo "uranium 235"ten oluşan 15 bin ton TNT'ye eşdeğerdekı atom bombası bır zırhlı ile denızden Tınıan Adası'na götürüldü. Hedef kent sayısı üçe düşürüldü 5 Ağustos 1945. "Küçük Çocuk" Pılot Albay Tîbbetsın kullanacağı, annesinin adını taşıyan "Enola Gay" uçağma yüklendi. Bu bır B-29 bombardıman uçağı ıdı. 4 ton taşıması ıçın özel olarak hafifletilmişti. Hedef, gece kalkan bır hava rasat uçağının raporu ile teke düştü. Hiroşima'da hava açıktı. Hıroşıma'nın aday ohnasında önemlı etken, kentın büyüklüğü, topografık yapısı, A-bombasının yıkım gücünün rahatlıkla gözlenebılmesıydı. Aynca, 1894 Çın Savaşı'ndan ben bır asken lıman, asken birlıkler ile sılah fabrikalannın yoğunlaştığı bir kent oluşuydu. Uçakta 12 kışılık bır mürettebat vardı. Ikı bomba uçağının eşlığınde "Enola Gay" Hiroşima'ya doğru yaklaşıyordu. 8.15'te Albay Tibbets, hanta ile birlikte Hiroşima'ya son kez baktı. T biçimındekı Aıoı Köprüsü'nü gördü. Hedefın odağı bu köprüydü. Düğmesine bastığı an, altında en son gördüğü yapı Shima Hastanesi oldu. 9 Afustos 1945' Nagasaki'de 21 bin ton TNT'ye eşıt "Plutonium 239" içerikli "Şişko Herif" adlı ikınci atom bombası patlayacaktı. Barıs anıtları Bugün, Hiroşima'da Shima Hastanesi'nden kalan "A- KubbesT olarak anılan yıkık bına, 6 Ağustos 1945 tarihinde saat 8 15'ı simgeiiyor. Hemen yakınında ıkı yapıdan oluşan "Hiroşima Banş Anı Müzesi" ıse dolup taşıyor. Ne yazık kı Amenkan sansürü 6 Ağustos olayının müzede acımasızca sergılenmesini önlüyor. Müzenın bır bölumünde 1945, ötekı bölümünde atom bombası ile özelliklen, önemı, bombanın saçmalığı bılımsel olarak zıyaretçılere örneklen ile anlatılryor. Bugün kentın 70 yennde Japon kaya bahçelen bıçımınde düzenlenmiş anıtlar var. Hıç kuşkusuz anıtlan örten en anlamlı sunular ise Sadaka Sasaki'nin yapımını başlattığı kâğıt turnalar. Bugün dünyada 20 bin atom başlığı olduğu samlıyor. Üçüncüsü nerede, ne zaman, neden, nasıl, kıme karşı patlar bılınmez. Bu sorulara yanıt aramak yenne 6 milyar ınsan kâğıttan rurnalar üreterek yenı Truman'lar çıkmasını önlemelı. AVRUPA'DAN GURAY OZ Kırık Ayna Türkıye'de borsanın alıngan, nazlı, rüzgârdan nem kapan bır borsa olduğunu hep söylerler. Bu alınganlığın borsalann genel karakten olduğunu da söylerler. Ama herhalde bizım borsa daha bir de- ğişik. Amerikan kredısıne sımsıkı bağlı, IMF des- teğine yürekten mecnun, savaş denilince ateşı yükselen, tezkere geri dönünce üzüntüden yatak- lara düşen, yerlere senlen bır borsa bızimki. Med- yanın cengâverlen de doğrusunu isterseniz sava^ şı da, borsanın ateşlısini de çok seviyorlar. • • • Türkiye'de iktisatçılar üçe ayrılıyor. Birinci kesim borsa, sanal âlem ıktisatçısı. Bunlar elden ele ge- zen paranın, faizlerin, rantlann ekonomisinı ızleyip ahkâm kesenlerdir. Ikincı kesım reel ekonomiciler- dir. Bunlar sektörlerin durumu ile ılgilenirler. Sis- temle kavgaları yoktur, ama en azından durumu daha gerçekçi değerlendiriıier. Bır de üçüncü ke- sım var. Reel ekonomik göstergelen dikkatle izle- yen, ama bununla yetınmeyıp gelir dağılımı konu- sunu da önemseyen iktisatçılar takımı. Paraya pa- ra demeyenler bu son iki grubu pek sevmezler. Ikincı ve üçüncü gruba giren iktisatçılar borsa- nın durumu ile fazla ılgilenmezler. Onlara "Türki- ye'de üzerinde bu kadar çok konuşulan, bu kadar çok yazılıp çizilen bu borsanın ekono- mi içindeki ağııiığı nedir? Borsanın inişine çı- kışına bakıp Türk ekonomisinin durumunu öl- çebilir miyiz?" diye sorduğunuzda size gülerier. Borsanın ekonomı içindeki payının yüzde onu bı- le bulmadığını söylerler. Ekonominin durumunu ölçebilmek için reel ekonomıye ilışkın göstergele- re bakmanın zorunlu olduğunu, sektörlerin ateşi- nı ölçmek gerektığını savunurlar. özellikle ıhracat rakamlannın, dövız üzennden gelirierin Türkiye gi- bı borç ödemeye mahkûm ülkelerde önem taşıdı- ğını vurgularlar. • • • El değmemiş, daha doğrusu şimdılik değmemış, bır baJıkçı kasabası olan Güvercınlık'te, Zeki Gü- ner'ın Prenses otelınde ekonominin durumunu ko- nuşanlar da pek borsacı değıllerdi. Onlar da göz- le gördükleri, elle tuttuklan ışaretlere daha fazla de- ğer venyorlar. Burada elle tutulan, gözle görülen balık ve turizmdır. Tunzm, özellikle de ıç turizm, eko- nominin durumunu anlamak için gerçekten de ıl- ginç bir aynadır. En azından borsadan daha ger- çekçi bıraraç olduğundan emınım. Güvercınlik'ten başlayarak, Bodrum çevresındekı orta gelir gru- buna seslenen otel, motel, pansiyon türü pek çok mekânı gezdım dolaştım. Hemen hepsi de sinek avlıyorlardı. Konaklama fiyatlan inebileceği kadar ınmişti. 20 mılyona yarım pansiyon, 30-40 milyo- na tam pansiyon oteller gördüm. Anlaşılan orta gelir grubu tatıli defterinden sil- mıştı. Yıllardır bu sektörde çalışan Zeki Günerde, ko- nuştuğum öteki otel sahiplerı de bu yılın en kötü yıl olduğunu söyledıler. Ama başka bir gözlemım daha var benim. Bod- rum yöresındekı 5 yıldızlı oteller, tatıl köylerı ağus- tos sonuna kadar dolu. Bu türden yerlerde dolu- luk oranlan yüzde 80'lerden aşağı inmiyor, yüzde 100'ü vuranlann sayısı da az değil. Üst gelir gru- bu halinden memnun. Turizm sektörü açısından Türkiye nüfusunu dör- de ayırmak gerekiyor. Bınnci ve ağırlıklı grup, kent- li bir kavram olan tatil kavramıyla tanışmamış olan- lardır. Ikinci grup tatil yapabilirdurumdayken.kriz- le geçen bunca yıldan sonra, onu defterlerinden bütün bütüne silenlerdır. Üçüncü grubu hâlâ tatil için üç beş kuruş ayırabilen küçük birazınlık oluş- turuyor. Gördüğünüz gibı üst gelir gruplannı bu halk gruplanna dahil etmedim. Onlar "halk yüzünden plajlara giremeyen vatandaşlar"dır. Bu katego- riye yeni zengınler ve yenı zenginlerle birlikte ya- şayanlar giriyor. Bu değerlı yurttaşlarımızın bir ke- simi de yurtdışını tercih ediyor, bilgi ve görgüleri- ni arttınyorlar. Peki bundan ne çıkar? Dolu olan mekânlarla boş olanlan karşılaştırdı- ğınızda karşınıza bır ayna çıkar. Kınk, yer yer par- çalanmış bir ayna. Bu ayna Türkiye ekonomisinin aynasıdır. Borsacılar istedikleri kadar sanal âlem- de eğlenebılir, gelir dağılımı gıbı kavramlann mo- dasının geçtiğıni düşünebılırler. Bize görünen bu kınk aynadır. Bu kınk, bu parçalanmış ayna, Tür- kiye'nin gelir dağılımının aynasıdır. Onun sırn yer yer dökülmüş, esran ortaya çıkmıştır. Kimileri bu aynada gördükleri paramparça yüzleri postmo- dern bir resim zannedebilir. Ama acı gerçek, aynada görünenin ekonominin hali pürmelali olduğudur. e-posta:guray.oz(n cumhuriyetcom.tr ERZURUM 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESt'NDEN Esas No 1992 453 Karar No 2003 495 Davacı Malıye Hazınesı \ ekılı tarafından davalılar Is- maıl Kırbaş ve arkadaşlan aieyhıne mahkememıze açı- lan tapu ıptalı. davasında venlen karar gereğınce, 1 Dava konusu 2299 ve 2301 parseller hakkındaki da\anın reddıne. 2 1528 ve 1498 parseller hakkındaki davanın kısmen kabulüne. ile 1528 parsel sayılı taşm- mazda Kadastro Bılırkışısının krokısınde A ile gösten- len bölümün ve 1498 parsel sayılı tasınmazda B ile gös- tenlen bölümün davalılar adına olan kayıtlannın ıptalı ile bu parsellenn en son parsel numarası \ enlerek mer'a sınırlandınlarak terkınıne Bu parseller hakkındaki faz- laya ılişkın davanm reddıne karar venhnıştır. Davablar Şevkı (Hacı Errur Kızı. Refıka Eşı), Mehmet Ketvanlı, Lemıye Ünsal. Muammer Ozbeylı. Sebıha Özbeyiı ve Mualla Cınıslı'nın ışbu ılanın yaym tanhınden ıtıbaren 15 gün ıçensınde karan temyız etmelen, aksı halde ka- rarın kendılen açısından kesınleşeceğı hususu ılanen teblığolunur 29 07 2003 Basın 38151 İSTANBÜL 2. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ EsasNo 2001 616 Karar No-2002/975 Davacı K H Müdahıl Prof Dr Hıkmet Sarru Türk Sanık Hatıce Ruken Kılıç, Aziz ile Aslı'dan olma, 1978 doğumlu, Elazığ, Karakoçan Akbulak köyü, nü- fusuna kayıtlı olup, Arabayolu Cad. No. 41/A, TA- RABYAUSTU/SARIYER 'Suç Sıfat ve hızmetlenn- den dolayı görevlı Adalet Bakanı'na neşren hakaret Istanbul C Savcılığı'nın 4 7 2001 tanh, 2001'318 sa- yılı ıddıanamesı ile sanık Hatıce Ruken KJIIÇ hakkın- da mahkememızde açılan karnu davasında, Sanık Ha- tıce Ruken Kılıç'ın mudahıl Prof Dr Hıkmet Sarru Türk'e yayın yoluyla hakaret ettığınden dolayı 5680 SY 16/1 mad TCK 482 1-4 ad 19 mad 273 mad. 647 SY 4 1 mad TCK 72 mad uyarınca 664 317 000 - lıra ağtr para cezası ile cezalandınlma- sına, 5680 SY 18 mad hukum ozetının gazetede ya- yımlanmasrna karar venlmıştır Işbu ılanın yayımlan- dıktan 15 gün sonra kesınleşmış sayılacağı tebhğ olu- nur 3 7 2003. Basın 38288
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle