04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 AĞUSTOS 2003 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA IV | J I j I \J J \ [email protected] 15 ALLECRO EVfiV ÎLYASOĞLU AB'ye İstanbul Festivali'yle ilk adımBu yıl istanbul Festivali'ne, Av- rupa Birligı'nin "Avrupa Kültür Forumu Odiilü" verildi. On bir yıldır hukuk, demokrasi ya da kül- türler arası diyaloğa katkıda bulun- muş kişi veya kurumlara verilen bu ödül, 19 Eylül 'de bienalin açılış tö- reninde sunulacak. Kültür dünya- mız adına kıvanç verici. îstanbul Festivalı dünyanın her sahnesinde alkışlanan sanatçılan getirerek es- ki yıllann şanını koruduğu gibi bu yıl istanbul kentini tümüyle mekân edinmesiyle yeni bir başanya im- za attı. bartoli, Maazel, Bavyera Radyo Senfoni, Tokyo Dörtlüsü, Fischer, Budapeşte Festival Orkest- rası, Mintz, Biondi, Europe Galan- te, Minkowski, Louvre ve Grenob- le Müzikçileri, Haselböck..." Bu adlan Festivaller Birliği kataloğun- daki bütün müzik başkentlerinde bulabilirsiniz. Aynca bizim seçkin müzikçilerimiz ve bestecilerimize yer verilmesi, onlann yabancılarla kaynaştınlması kültürler arası di- yoloğun başlıca örneği. Ne yazık ki basında yine pop ve top yıldızlan- mızın önüne geçemedi bu haber! Aspendos. Festlvaller Blrllfll'ne yenl aday Avrupa Festivaller Birliği'nin Türkiye'de iki üyesi vardır: istan- bul ve Ankara festivalleri. Şimdi üçüncü üyelik için çalışmalar yapı- lıyor: Onuncu yılını kutlayan Ulus- lararası Aspendos Opera ve Bale Festivali'nin girmesi için çabalar sarf ediliyor. Ne de olsa uluslarara- sı bir örgütün üyesi olmak belli bir düzeyin üstünde olmanın gösterge- si. Ankara Festivali And Vakfı, is- tanbul ise Eczacıbaşı Vakfı gibi kendilerini koruyan özel şemsiye- lere sahipler. Oysa Aspendos Fes- tivali Kültür (ve Turizm) Bakanlı- ğı'na bağlı; sadece devletin deste- ğiyle yaşamakta. Dolayısıyla her yeni gelen hükümetle yazgısında değişiklik beklenebilir. Bu neden- le Avrupa Festivaller Birliği'ne ka- bul edilmesi, uluslararası katalog- da yer alması, belli kıstaslan uygu- lamak zorunda kalması bakımın- dan bir güvence olacaktır. Geçen hafta Aspendos 'ta izledi- v-/nuncu yılını kutlayan Aspendos Opera ve Bale Festivali'nin Avrupa Festivaller Birliği'ne girmesi için çabalar sarfediliyor. Geçen hafta Festivaller Birliği Başkanı Frans De Ruiter Aspendos'a 'La Traviata'yı izlemek için gelmişti. Aspendos'un birliğe katılımı ekim ayında yapılacak zirve toplantısında belli olacak. ğim La Traviata için Festivaller Birliği'nin Başkanı Frans De Ru- iter de Hollanda'dan gelmişti. Umarız iyi izlenimlerle ayrılmış; La Traviata'nın başanlı yorumun- dan, binlerce turistin ilgisinden ve Aspendos'un o güzelim atmosfe- rinden etkilenmiştir. Ekımde yapılacak zirve toplantı- sında Aspendos'un katılımı için karar verilecek. Rengim Gök- men'ın fikirbabası olduğu Aspen- dos Opera ve Bale Festivali her yıl temsil sayısını ve niteliğini artıra- rak bu günlere ulaştı. Bu yıl tem- siller iki aya yayılmış. tngilizce- Almanca çevirileri, güzel fotoğraf- lanyla çok özenli bir katalog basıl- mış. Işin ilginç yönü istanbul, An- kara, Izmir, Mersin ve Antalya'nın opera/bale müdürlükleri tatlı bir re- kabet içinde en iddialı prodüksü- yonlannı yollamışlar ve kendi tem- sillerinin duyurusunu kendileri üst- lenmişler. On sekiz temsilin altı gösterisi ev sahibi sayılabilecek Antalya Devlet Opera ve Balesi'ne ait. Kentin senfoni orkesrrasından da destek alınmış. Ben, La Travi- ata'nın ilk temsilini izledim. Ale- xandru Samoila gibi bir şef, bü- yük bir şans sanatçılar ve Antalya- lılar için. Sahneyle çalgı toplulu- ğunu bir bütün halinde duyurmayı başanyor. Her bir şarkıcının solu- ğu ile eşlikteki çalgılan titizce den- geliyor. En önemlisi, Verdi biçe- minin tümcelerini abartıya kaçma- dan, denetimi elden bırakmadan yansıtıyor. Geçen kış Istanbul'un La Travi- ata'sında baba rolünde (Germont) izlediğim Eralp Kıyıcf nın o çok anlamlı sesi ve tiplemesi hâlâ ak- lımdan silinmediği için bu rolde yeni bir sanatçıyı izlemek oldukça zor geldi. Nicedir ilk kez Eralp Kı- yıcı bir opera sahnesinde gözleri- mizi yaşartmayı başarmış, dakika- larca süren alkıştan sonra o ünlü aryayı yinelemişti. Aslında Antal- ya Operası solistlerinden Mukh- tar Malikov da dolgun tınısıyla ba- şanlı, deneyimli bir baba rolü çiz- di. Violetta rolündeki Esra Abacı- oğlu (1971), Germont'la duyarlı düetinde somut bir oyun ve önceki sahneye göre daha denetimli bir şancıhk sergiledi. Son sahnede tü- kenmekte olan Violetta'nın nazla- narak sönen yorumu, rahmetli Su- na Korat'ı andınyordu. Meğerse Esra, Bilkent Müzik ve Sahne Sa- natları Fakültesi mezunuymuş. Ve Suna Korat'ın da, Leyla Gencer'in de ustalık sınıflanna katılmış. Ha- len -Antalya Operası için büyük bir kazanç olan- değerli pedagog Lilia Hieva ile çalışıyor. Alfredo rolün- deki Oben Bostancı biraz daha gü- ven kazanırsa sesini kullanmada ve oyunculukta daha duyarlı bir kim- liğe kavuşacak. Bodrum bale festlvallne hazır mısınız? Kültür Bakanlığı Turizm Bakan- lığıyla birleşince başlıca ortak pay- da belli ki antik beldelerde, turist- lere alımlı gelecek etkinlikler dü- zenlernek oldu. Turist her ne kadar gittiği yörenin özgün folklorunu, giysilerini, yemeklerini merak ederse de, birlerce yıllık tarih önün- de klasikleşmiş evrensel yapıtlan izlemekten büyük zevk duyacaktır. Böylece Aspendos Opera ve Bale Festivali gibi bundan böyle sürek- liliğe kavuşması düşünülen ve baş- lı başına dansı kapsayan bir festi- val başlatılıyor: Birinci Bodrum Uluslararası Bale Festivali 17-31 Ağustos tarihleri arasında gerçek- leşecek. Mehmet Balkan, Tan Sağtürk ve Zeynep Tanbay'ın ko- reografileri; Ankara Balesi'nden Troy Game, değişik ülkelerin katı- lacağı Bale Yıldızlan Akşamı ve Madrid Dans Topluluğu'nun Tan- go Flamenkosu ile son bulacak. Gürültüsü patırtısıyla ünlü Bod- rum'un tam ortasındaki görkemli kalede bale gösterileri düzenlemek yürekli birgirişim. Bakalım disko- teklerin birbirine kanşan ve artık müzikten öte gürültü niteliğine bü- rünen o kahn katmanı arasında bir kurtarılmış bölge oluşabilecek mi?.. [email protected] Antalya Film Festivali Ana tema festivaller ve kentler Kültür Servisi - Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Antalya Kültür Sanat Vakfı (AKSAV) işbirliğiyle, 1-5 Ekim 2003 tarihleri arasında düzenlenecek olan 40. Antalya Altın Portakal Film Festivali'nin teması 'Festivaller ve Kentler' olarak belirlendi. Festival bünyesinde düzenlenecek olan etkinliklerde, kentlerin kültür ve sanat yaşamlannda önemli bir yere sahip olan kültür '' sanat festivallerinin, kentlerin markalaşma süreçlerindeki rolü üzerinde durulacak. 40. Antalya Altın Portakal Film Festivali bünyesinde düzenlenecek uluslararası panelde dünyanın önemli kentleri arasında bulunan Cannes, Venedik ve Berlin'in tanıtımmda önemli bir yere sahip Film Festivalleri ele ahnacak. Festlvallerin kentleşme süreclndekl katkıları Bu yılki festivalin ana teması çevresinde yapılacak 'Kent Markalarının Oluşumunda Festivallerin Önemi1 başlıkh uluslararası panelde, dünyanın önde gelen film festivallerinin, kentlerin markalaşma süreçlerinde üstlendikleri roller tartışılacak. Antalya kenti ve Altın Portakal Film Festivali özelinde gerçekleşecek panel, Cannes, Venedik. Berlin ve Selanik Film Festivalleri genelinde çerçevelenecek. Panelde, 89 yıllık sinema tarihinin 40 yılına damgasını vuran Altın Portakal'ın; Antalya'nın kentleşme sürecine yaptığı sosyal ve ekonomik katkı da tartışılacak. Foça yakınındald Kaya Mezarı M.Ö. IV. yy (Pers etkisinde olup Lykia ve Lydia geleneğinde inşa edilmiştir). Foça'da yaklaşık 10 yıjdır Prof. Dr. Ömer Özyiğit başkanlığında sürdürülen kazı çalışmaları bu yıl Bakanlar Kurulu kararıyla durdurulmuş bulunuyor. Bozulan, yok edilen tarihsel çevrenin geri gelmesi olası değil Korumafma) bilinci oluşma(ma)sı ALİ KILIÇKAYA Arkeolog Bilinç. insanın kendisini ve çevresini tanıma, ka\Tama ve bilme yetisidir. Bilinç insan beyninin özel bir işlevidir. İşte insan bu bilinçle insanlaş- ma eylemini gerçekleştirmiştir. Tarih bilinci oluşmayan bir insanda ne ulusal bi- linç, ne yurtseverhk bilinci, ne de evrensel bilinç olur. Hele tarih bilincıne ulaşamayan toplumlar in- sanlığın evrim sürecine katılamayacaklan gibi, gelenekçilikle-ilericilik, eski değerlerle-yeni de- ğerler arasında bocalayıp kalırlar. Dünya- r , daki gelişim ve değişime ayak uydura- mazlar. On bin yıldan beri sürekli yerleşme gö- ren ve pek çok uygarhğa sahne olan yur- dumuz; dünya uygarlık tarihinde "Uygar- lıklar Ülkesi" olarak bilinmektedir. Ulus- lar üzerinde yaşadıklan topraklann tarihi- ni, geçmişini, uygarlık tarihindeki yerini, dünya uygarhğına katkılannı bilmek zo- rundadırlar. îşte, ancak o zaman o toprak- lara daha iyı nüfuz edebilir ve o toprakla- nn gerçek sahiplen olabihrler. Ve yine ancak o za- man uygar dünyanın saygın bir üyesi olabilirler. Aksi takdirde o topraklar üzerinde yaşayan canlı bir ölüden farklı olamazlar. Işte o bilinçsızlik nedeniyledir ki, on yüzyıldan beri üzerinde yaşayıp da sahip çıkamadığımız bu topraklara ait binlerce kültür varlığı (tarihi eser) son iki yüz yılda talan edilerek dünyanın dört bir yanına taşınmış ve bugün bu değerler anavatan- lanndan uzak yabancı ülkelerdeki müze, galeri, sergi salonu, özel koleksiyon vb.'de yer almakta ve o mekânlan süslemektedirler. Ne yazık ki, bu konudaki ilgisizlik ve duyarsızhk günümüzde de sürmektedir. 'Arkeoloji Bilimi' ülkemizin yüz akıdır Kültür ve doğa varlıklannın zenginliği bakı- mından dünyanın en önde gelen ülkeleri arasında yer alan, ancak ne yazık kı, tarih ve çevre bilinci fukarası ülkemizde acıklı, acıklı olduğu kadar da gülünç olan bir oyun sergilenmektedir. Güzel Iz- • Tüm dünya uluslan (Türkiye dahil) kültür varlıklannı insanlığın ortak kültür mirası olarak kabul edip o bilinçle bu değerleri koruyup, yaşatıp geleceğe taşıma uğraşı verirken biz tarihsel ve doğal çevreyi yıkmak, yakmak, bozmak, tahrip etmek ve kirletmek için elimizden geleni yapıyoruz. mir'in şirin ilçesi Foça'da kazı yapan Prof. Dr. Ömer Özyiğit'in bu yılki kazı izninin Bakanlar Kurulu tarafından durdurulmasına sevinen Foça Belediye Başkanı'nın, bu haberi vatandaşlara müjdelediği ve aynca "lokma döktürdüğü" ha- berini basmdan hayretle, ibretle ve üzülerek okuduk. Bir kentin tarihini, kültürünü, çevre de- ğerlerini korumaktan birinci derecede sorumlu olan bir kişinin böyle bir davranışta bulunması uy- gar olmanın ayıbıdır. Unutmayalını ki "Arkeolo- ji Bilimi" ülkemizin uluslararası boyuttaki yüz a- kı, övünç nedeni ve tanıtım kaynağıdır. Tüm dün- ya uluslan (Türkiye dahil) kültür varlıklannı in- sanlığın ortak kültür mirası olarak kabul edip o bilinçle bu değerleri koruyup, yaşatıp geleceğe ta- şıma uğraşı verirken, biz tarihsel ve doğal çevre- yi yıkmak, yakmak, bozmak, tahrip etmek ve kir- letmek için elimizden geleni yapıyoruz. O neden- ledir ki, tarih ve çevre bilinci oluşmayan kişi ve toplumlardan, kültür ve doğa varlıklannı koruma ve bu değerlere sahip çıkma yönünde olumlu bir ——, davranış beklemek biraz saflık olur. Geçmişte olduğu gibi günümüzde de or- manlara ve doğal SÎT alanlanna yönelik olumsuzluklar sürmektedir. Unutmayın, yakında sıra tarihsel, kentsel ve arkeolojik SÎT alanlanna gelecek. Rant uğruna kamu arazileri açıkça yağmalanmaktadır. Yasa- lann, kurallann ve hukukun hiçe sayıldığı ve ciddiye ahnmadığı bir ortam yaşanmak- tadır. "Ben yaptını oldu" mantığı gün geçtikçe hızla yerleşmekte ve her tarafı örümcek ağı gibi sarmaktadır. Tarihsel ve doğal çevre bılıncının gelışmemesi ve yerleşmemesi nedeniyîe bugün ülkemizde hem tarihi çevre, hem de doğal çevre bozulmakta ve yok edilmektedir. Bozulan doğal çevrenin yeni- den kazanılması belki zamanla olası, ancak bozu- lan ve yok edilen tarihi çevrenin geri gelmesi ola- sı değildir. Böylece, ne olduğunun ayırdına bile varmadan bilınçsizce yok ettiğimizin, yurdumu- zun geleceğine ışık tutacak olan tarihi ve geçmi- şi olduğunu unutmayahm. Nicolas Cage'den yeni proje • Kültür Servisi - ^ ö r N ı c o l a s C a 8 e ' ' H a l k a ' ve geçen günlerde ABD'de gostenme gıren 'Pirates of the Caribbean' fılmınm yönetmenı Gore Verbınski'yle 'Hıe Weather Man' adlı yeni projede birlikte çalışacak. Ernest Hemingway'in yapıtından alınan filmin senaryosu Steve Conrad'a ait. Filmde Cage çekıcı bir önenyı değerlendırerek yeni bir ış ıçın New York'a taşınmaya karar veren, bu nedenle de eski kansı ve çocuklanyla arasım düzeltmek zorunda kalan bir meteoroloji uzmamnı canlandıracak. Sabanct Miizesi'ne ücretsiz otobüs • Kültür Servisi-Sabancı Ünıversıtesi Sakıp Sabancı Müzesi'ndeki 'insan ve At' sergısine daha çok sanatsevenn ulaşabilmesi için, pazar günleri Şişli Belediyesi önünden ücretsiz otobüs kaldınhyor. istanbul Arkeoloji Müzelen ile Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesı'nın işbirliği ile haziran ayında açılan 'Doğada Güç Birlikteligı; insan ve At' adlı arkeoloji sergisi, toplam bir yıl süreyle Emirgan"daki Sakıp Sabancı Müzesi'nde açık kalacak. Tarihi Atlı Köşk'ün bahçesinde sergılenen yapıtlar, insanın ve atın binlerce yıllık geçmişini ve dayanışmasını anlatıyor. Sergide, istanbul Arkeoloji Müzelen koleksiyonlannda yer alan 49 adet taş yapıt sergileniyor. Şişli Belediyesi tarafından konulan otobüsler, pazar günleri saat 11.00 ve 13.30'da Şişli Belediyesi önünden Sakıp Sabancı Müzesi'ne, 12.30 ve 16.30'da Sakıp Sabancı Müzesi'nden Şişli'ye kalkacak. 22 saat boyunca müzik • Kültür Servisi-Geçen yıl ılkkez Urban Bug tarafından düzenlenen Bughole Festivali Solar Beach'de 9 Ağustos Cumartesi günü saat 09.00 da başlayacak, pazar sabahı 07.00'de son bulacak. Geçen yıla oranla daha geniş bir sanatçı yelpazesine sahip olan festivalde bu yıl özellikle elektronik ve dans müziği alanında dünyanın en önemli ikilileri arasında yer alan The Chemical Brothers da konser verecek. Bu kapsamda kurulacak 5 sahnede 36 DJ ve 6 canlı performans izlenebilecek. <0 216 454 15 55-0 212 292 36 56) Öziimerzifon'a Fransadan ödül • Kültür Servisi - îsviçre'de yaşayan ressam Semra Özümerzifon'un 'Işık' adlı yapıh, Fransız Kültürü Milli Federasyonu tarafından Roquebrune - Sur - Argens kentinde düzenlenen geleneksel uluslararası resün fuannda 95 yapıt arasından ödüle değer görüldü. Bu ödül, sanatçının 2003 yılı içinde Fransa'da kazandığı ikınci ödül. Özümerzifon şubat ayında da Versailles kentinde düzenlenen uluslararası fuarda Mevlevileri konu alan 'Semavi Dans' adlı tablosuyla 2003 şeref ödülünü kazannuştı. fK>w.semra.com) Missy Bliott 8 dalda MTV'ye aday • Kültür Servisi- Ra p müziğin divası Missy Ellıott geçen günlerde açıklanan '2003 MTV Video Müzik Ödülleri Adaylan' listesinde adından en çok söz edilen ünlü oldu. 'Work It' videosuyla 8 kategonde aday olan Missy Elliott'un yanı sıra pop yıldızı Justin Timberlake de 'Cry Me A River' ve 'Rock Your Body' gibi videolanyla 7 dalda aday gösterildi. Bu yıl 20. kez düzenlenecek olan geleneksel MTV Müzik Ödüllen Töreni, 28 Ağustos'ta New York City'deki Radio City Music Hall'da gerçekleşecek. Gecede performans sergileyecek isimler arasında Christına Aguilera ve Coldplay de yer almakta. Törenın sunuculuğunuysa komedyen Chris Rock yapacak. Adaylan belirleyenler arasında 500 izleyici, müzik şirketi temsilcileri, müzik gazetecileri ve video yapımcılan bulunmalcta. Yılın En iyi Videosu kategorisinin adaylan bu yıl 50 Cent, Eminem, Cash, Timberlake ve Elliott. En tyi Erkek Sanatçı Videosu kategonsınin adaylan John Mayer, Cash, 50 Cent, Eminem ve Timberlake, En iyi Kadın Sanatçı Videosu kategorisinin adaylanysa Avril Lavigne, Beyonce, Aguilera, Jennifer I.opez ve Elliott. BUGÜN • HARBtYE AÇIKHAVA TtYATROSU'nda saat 21.00'de Goran Bregoviç ın konseri izlenebilir. (Biletn: l) 216 454 15 55) • ASPENDOS'tasaat 21.30'da '10. Uluslararası Opera ve Bale Festivali' kapsamında ANTtıOB'dan 'Giselle' balesi. (0 242 243 88 27)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle