Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 AĞUSTOS 2003 SALI CUMHURİYET SAYFA
r M v l fi\ fJİTİJ. ekonomi(5 cumhuriyet.com.tr 13
TARİŞ Genel Müdürü Özer'e göre Türkiye, pamuk ithal ederek destek primini yabancı üreticiye kazandınyor IŞÇININEVRENINDEN
Pamukta prim az,kayOLCAYBÜYÜKTAŞ
Tanm sanayilerinin yeterince geliştirilme-
mesi, üreticilerin gerekli durumlarda des-
teklenmemesi ve Türidye'ye dayatılan ulus-
lararası tanm politikalannın etkisiyle avan-
tajlı konumunu yitiren Türkiye, şimdi de pa-
mukta yanlış politikalar uygulanmasıdan do-
layı uluslararası arenada rekabet edemez ha-
le geldi. Bunu izleyen olgu ise pamuk ekim
alanlannın daralması. "Oysa Türkiye'de hâ-
lâ 23 nıilyon kişi tanmdan geçiniyor. İstihda-
mın yüzde 4O'ı gayri safı milli hasüanm yüz-
de 14'ü tanmdan elde ediliyor. Tekstfl ise ül-
kenin lokomotif sektörlerinden biri" diyen
TARİŞ Genel Müdür Ayhan Özer, son dö-
nemlerde pamukta ciddi sıkıntılann günde-
me geldiğinı, üreticinin destekleme primi ile
gerçekçi desteklenmediğinı dile getirdi.
Dünya Bankası ve dolayh olarak Ulusla-
rarası Para Fonu'nun (IMF) Türkiye'den,
destek primine kaynak aynlmamasını ister-
ken ABD ve AB ülkelerinde çeşitli adlarla
üreticinin desteklendiğini anlatan Ayhan
Özer, yerli pamuk üreticisinin dünya pazar-
lannda şansını arttırmak için önce koşulla-
nn eşitlenmesi gerektiğine dikkat çekti.
Yüzde 001 ABD'den
Üreticinin pnmle desteklenmesi gerektiği-
ni anlatan Özer'e göre. 2002'de kütlü pa-
mukta, koşullar göz önüne alındığında üre-
ticinin bır kilogram pamuğa 28 sentle des-
teklenmesi şart. Oysa pamuk üreticisinin ge-
çen yıl kilo başına aldığı pnm desteği 85 bın
lira yani 5 sent. Yeni miktar ıse henüz belir-
lenmiş değil. Ayhan Özer'in verdiği bilgile-
re göre, bu durumun sonucunda ortaya çıkan
tablo şöyle: Türkiye yılda 500 bin ton pamuk
üretıyor. Ancak tüketimi 850-900 bin ton.
Ortalama 350-400 bin ton açık var.
Bazı yıllar 600 bin ton ithal ettiği de olu-
yor. Ancak içerde açık olduğu halde, yerlı
üretici ülkede ABD ve Yunanistan pamuğu
ile de rekabet etmek durumunda. Üreticisi-
ni geçen yıl kilo başına 53 sentle destekle-
yen ABD ve 169 sentle destekleyen Yuna-
nistan, tüccanna Türkiye'de hem düşük fi-
yatla hem de uzun vadeyle pamuk pazarla-
nacağı saptamasını yapıyor. Aynca ABD,
ürettiği pamuğun yaİnız yüzde 40'ım ülke
içinde tükeriyor. Zaten. söz konusu ülkeler-
de tanm ürünlerine ihracat oranlan doğ-
nıltusunda prim desteği sağlanryor." Özer.
Yunanistan'da pamuk yokken gerek
AB 'nin tanm politikalan gerekse
Türkiye'deki politikasızlık-
lardan dolayı Yunanistan'ın
ciddi bir pamuk üreticisi
konumuna geldiğini de
sözlerine ekledi.
• Dünya Bankası ve IMF'nin, destek primine kaynak
aynlmamasını istediğini, buna karşuı ABD ve AB
ülkelerinde üreticinin çeşitli adlarla desteklendiğini
anlatan TARİŞ Genel Müdürü Ayhan Özer, yerli
üreticinin dünya pazarlannda şansını arttırmak için
önce koşullann eşitlenmesi gerektiğine dikkat çekti.
ma olanağı kazandınyor. Türkiye'ye ithal
edilen pamuğun yüzde 40'ından fazlası
ABD'den geliyor. Sonraki en büyük ihra-
catçı ise Yunanistan.
Ayhan Özer'e göre bu durum bir sihir de-
ğil. Dünya Bankası'nın Türkiye'den istedi-
ği özellikle prim desteğinin arttınlmaması
gibi koşullann Türkiye'ye uymadığını belır-
terek şu bilgileri veriyor: " Dünyada pamuk-
taki sübvansiyon tutan 5 miryar dolar. Bunun
yanya yalanı ABD tarafindan verüyor.
ABD'yi AB ve Çin izliyor. Pamuk konseyi,
tüm sübvansryonlann kalması halinde dün-
ya pamuk fîyatlannda yüzde 26 artış sağla-
Megan II
görücüde
BURSA (AA) - Renault'un sadece
Bursa'dakı OYAK Renault
Fabrikasf nda üretip 75 ülkeye ıhraç
edeceği "Megane U Sedan", Türkiye
genelinde 110 bayide sergılenmeye
başlandı. Renault Mais'ten yapılan
açıklamaya göre. 2003 Istanbul Auto
Show Fuan'nda dünya prömıyen
yapılan ve büyük ilgi gören "Megane
II Sedan", tüm dünyada ilk kez 110
Renault yetkılı satıcısının
shovvroomlarında sergilenmeye
başlandı. Türkiye çapındaki Renault
satış noktalannda, özel animasyon
eşliğinde 1 adet çağla yeşili "Megane
II Sedan" sergilenirken, otomobili
dünyada ilk kez Türk tüketicisinin
görmesi ve keşfetmesi amaçlanıyor.
Eylül başında Avrupa'dan önce
Türkiye'de satışa sunulacak olan
"Megane II Sedan", Avrupa
ülkelerinde aynı ayın ortalannda
bayılerdeki yerini alacak.
Dünyadaki tek üretım merkezi
Bursa'daki Oyak Renault Otomobil
Fabrikalan olan otomobil, uluslararası
pazarlara sadece Türkiye'den ihraç
edilecek. Yüzde 60'lık yerlilik oranı
bulunan otomobilin üretimiyle, Oyak
Renault, ihracat yaptığı ülke sayısını
55'ten 75'e çıkaracak. Iki ekip ile
yılda 162 bin araç üretim kapasitesıne
sahip olan Oyak Renault Otomobil
Fabrikalan, Renault'nun A\Tupa
dışındaki en büyük üretim üslerinden
bıri konumunda. "Megane II Sedan"
üretimi için 200 milyon Euro yatınm
yapılan Oyak Renault'da, sac atölyesi,
boya, montaj ve mekanik bölümleri
yenilendi.
ŞÜKRAN SONER
ÖTV indirimi sağlayan yasa, eski araç sahiplerini sevindirecek
Hurdaya talep artacak
• Araçlannı yenilemek
isteyenlerin indirimden
yararlanmak için ilk
etapta hurda araçlara
yöneleceği, talep artışının
da hurda araç fiyatlannı
arttıracağı belirtiliyor.
Ekonomi Servisi - Otomotiv sek-
törünü canlandırmak ve çevre kir-
liliğine yol açan eski araçlann pi-
yasadan çekilmesini sağlamak
amacıyla çıkanlan yasa, gözlerin
hurda araç pazanna çevrilmesine
yol açtı.
20 yaşın üzerindeki otomobille-
rini hurdaya çıkararak yeni araç
alacaklara bu yıl için 3.5 milyar,
2004 içinse 4.5 milyar lira özel tü-
ketim vergisı (ÖTV) indirimi sağ-
layan yasarun yürürlüğe girmesi,
otomotiv sanayicilerinin yanı sıra
hurda araç sahiplerinin de yüzünü
güldürecek. 20 yaşın üzerindeki
araç sahiplennin çoğunun yeni oto-
mobil alacak ekonomik gücü bu-
lunmadığını söyleyen Otomotiv
Sanayicileri Demeği Başkanı AB
İhsan llkbahar. "5-6 yaşında ara-
bası olan ve bunu sınrryla değiştir-
mek isteyenler önce bir hurda araç
atap daha sonraw
n i araç alnıa yo-
lunu izleyebilirler. 500 milyon Hra-
ya aldığı hurda bir araç sayesinde
3.5 milyar ÖTV indiriminden yara-
nırlarsa 3 miryara yakın kâr etmiş
olurlar. Bu yönde bir talep olması,
hurda fryatlannı muhtemeten art-
tiracakür" dedi.
Yasatian nasıl yararlanılır?
Tican araçlar dahil Türkiye gene-
linde yaklaşık 1.5 milyon hurda
araç bulunduğunu belirten llkba-
har, bu sayının yüzde 10'u kadar
bir geri dönüş beklediklerini ifade
etti. Bunun da 150 bin hurda ara-
Yürürlüğe giren yasa, 20 yaşın üzerindeki otomobillerini hurdaya çıkararak
yeni araç alacaklara bu yıl için 3.5 milyar, 2004 içinse 43 milyar lira özel tüke-
tünvergisi indirimi sağlayacak.
cın piyasadan çekilmesi anlamına
geldiğini kaydeden OSD Başkanı
İlkbahar, yasadan yararlanma süre-
sinin bitimine bir ay kala piyasada-
kı hareketlenmenin artacağına da
dikkat çekti.
20 yaşın üzerindeki otomobille-
rini hurdaya çıkaran araç sahipleri-
nin, ÖTV indiriminden yararlan-
mak için aynı cinsten ve motor si-
lindir hacmi 1.600 cc'yi geçmeyen
yeni bir araç almalan gerekiyor. Bu
yıl için 3.5 milyar önümüzdeki yıl
için ise 4.5 milyar lira olarak uygu-
lanacak ÖTV indirimine ilişkin de-
taylar henüz netleşmese de şu pro-
sedürün uygulanması bekleniyor:
t/ Trafik şube müdürlüklerinden
aracın hurda olduğuna dair bir bel-
ge alınacak.
• Yeni araç alırken bu belge ile
müracaat edilecek.
^ Vergi dairesine gidildiğinde de
yine belge ibraz edilecek.
CHP iptal istedi
Ek vergi
yargıda
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - CHP, ek taşıt
vergısinin iptali ve yürürlüğün
durdurulması istemiyle
Anayasa Mahkemesi'ne
başvurdu. Başvuruda, ek
gelir kaynağı yaratmak için
sadece motorlu taşıt
sahiplerine vergi
getirihnesinin anayasanın
eşitlik ilkesine aykın olduğu
vurgulandı. CHP nin ek taşıt
vergisini Anayasa
Mahkemesi'ne götürmesi
üzerine yürürlüğün
durdurubnası karan verümişti.
Bunun üzerine hükümet, yeni
bir yasayla taşıt vergisini
yeniden gündeme getinrken,
CHP dün bu yasayı da Anayasa
Mahkemesi'ne götürdü. CHP
Grup Başkanvekili HalukKoç
ile 119 millerv ekilinin imzasını
taşıyan başvuruda şu
gerekçelere yer venldi:
"Hükümet, Anayasa
Mahkemesi'nin iptal
gerekçesinin açıklanmasuu
beklemeden 4962 sayıü
kanunla, nıahkemenin daha
önce iptal ettiği ve yürüriüğünü
durdurduğu taşıt vergisi ile UgiK
düzenleme yapmışür. Verginin
birinci taksidinin
ödenmesinden sonra motorlu
taşıt sahibi olanlar, 197 sayıh
kanuna göre verginin sadece
ikinci taksitini ödemelde
yükümlü tutulurken, 4962 sayüı
kanuna göre ise 2003 yıh tutan
kadar vergi (verginin hem
birinci hem de ikinci taksiti)
ödemekle yükümlü kılınmıstır.
Bu nedenk taşıt vergisi, vergi
mükellefleri arasında eşitsizfiğe
neden olmaktadır."
YASED Başkanı Şaban Erdikler, ekim ayında yurtdışı tanıtım turlarına başlayacaklannı söyledi
Yabancı yatınm için atak
ISTANBUL(AA)- Yabancı Sermaye Derneği (YA-
SED), Türkiye'de yabancı yatınm hamlesınin gerçek-
leştirilmesi çalışmalanna ekim ayında başlayacak.
YASED Başkanı Şaban Erdikler, bu yıl ilk altı ayda
izin verilen yabancı sermaye mıktannın yüzde 21 ar-
tışla 1.2 milyar dolar, nisan sonu itibanyla fiili giri-
şin yüzde 92 artışla 144 milyon dolar olduğunu anım-
satarak giderek artan bir trend yaşandığına dikkat
çekti. Erdikler, "Kanunlar çıkankü, Türkiye iyi şey-
ler yapü. yabancı sermaye geîmeye başladı,demekiçin
çok erken. Bu rakamlar 2002'ye göre geüşmekri gös-
termekle beraber. bu yüdan büyük beklentiler olma-
ması gerekir. Ben, 2003'ü Türkiye'nin ev odevini ta-
mamlayacağı yıl olarak görüyorum" diye konuştu.
Erdikler, geçen yıl dünyanın en büyük kuruluşlan-
nın başkan ve CEO'lannı davet ederek Istanbul'da
yapılması planlanan ancak iptal edilen Uluslararası
Yatınmcı Konseyi toplantısının bu yıl gerçekleştiri-
leceğini belirtti. Toplantı tarihinin henüz belirlenme-
diğini kaydeden Erdikler, "IMF ve Dünya Banka-
sı'nın başkanlan bu toplanüya kaulmak konusunda
gerçekten çok isteklikr. Ben şuna inamyorum, bu top-
lanta bu yıl yapdacak" dedi. Konsey toplantısını daha
fazla yabancı sermayenin Türkiye'ye gelmesi açısın-
dan "sıçrama noktasT olarak gördüğünü ifade eden
Erdikler, YASED'in büyük yabancı yatınmcılan Tür-
kiye'ye davet etmek üzere dünyanın önemli finans
merkezlerinde yapacağı tanıtıma da ekim ayında baş-
layacağını söyledi. Erdikler, şunlan kaydetti: "Yöne-
tim kurulumuzdaki 6 yabancı üyemize birer ülke so-
rumluhığu verdik. Bu ülkeler tngiltere, Amerika,
Fransa, Almanya, Japonya ve İtalya. Üyelerimiz, ora-
daki toplanblarla ilgili çalışnıalannı tamamladılar. Bu
çerçe\ede program gerçekleştirilecek. tlk road-sho» 'a
4 Ekim'de Londra'da çıkıyonız. Özel sektör ve kamu
sektörü ile Londra'daki yatınmcılara Türkiye'deki or-
tamı anlatacağız. onlan yatınma davet edeceğiz. DE-
tK, TOBB, TUSİAD ile birlikte hareket edrvoruz."
Erdikler, Türkiye'de yabancı sermaye konusunda
önyargıyı ortadan kaldırmak için de projeler geliştir-
diklerini, eylül ayından itibaren ülke içinde turlar
düzenleyeceklerinı belirtti.
İki YüziL
Pazar günü aynı mekândaTürkiye'nin ve dünyanın
iki yüzüne birden tanıklık ettik..
Onurumuz Prof. lonna Kuçuradi'nin başkanı oldu-
ğu 21. Dünya Felsefe Kongresi'nde, bilim, ınsanlığın
yaşadığı çağın sorunlanna yanıt anyordu. Bilimsel tek-
nolojik devrim çağında, insan haklan, demokrasi adı-
na, insan haklan ve demokrasinin katledilmesinin ne-
denlerinin yanıtlan, felsefecilerin tartışmalarında, ara-
yan insanoğlu için fazlası ile vardı. Istersek, insan ol-
manın penceresinden bakabilmeyi öğrenebilsek, öz-
gürlükleri aynmcılığa dönüştüren, uygarlıkların, de-
-nokrasinin gelişmişliği içinden çıkartara dayalı ilkel
ımparatorluğu yaratan çarpıklıkları, ikiyüzlülükleri bir
bir bulabiliriz.
Bu çağda Roma'dan Hınstiyanlık adına laiklik kar-
şıtı çağrı yapılmasının anlamını yorumlayabiliriz.
ABD'nin, uygarlığın bugüne kadar yaratmış olduğu ev-
rensel, insan haklanna ait ne değer varsa altüst eden
Irak işgalinin kök saldığı, paranın çıkanndan başka di-
ni imanı olmayan kurallannı geçerli kılan ortamı anla-
yabiliriz.
Cumhuriyetin 80. yıldönümünde, aynı mekânda bir-
kaç saat sonra çizılen, saltanat - hilafet düzenlerinde
geçerti olabilecek nikah töreni portresine benzer fo-
toğraf karesinin nedenlerini açıklayabilıriz. Cumhuri-
yet tarihinde yaşanmamış, özel yaşam alanında kal-
ması gereken birdüğünün, AKP, Erdoğan, türban, si-
yasalTslamcışovadönüştürülmesi, maddi manevi ka-
zanç hanesine yazılabilmesinin koşullannı da..
AB'nin dönem temsilcisi Berlusconi'nin o nikâhta-
kı görüntüsünün, yaşının küçüklüğü nedeni ile mah-
keme karan alınmak zorunda kalınan, görücü usulü
ile seçilmiş genç kızımızın elini öpmesi sahnesine ge-
lince.. Dün Italyan elçisi, Italyan gazeteciler çok açık
anlattılar.. Başbakan Erdoğan yakında Italya'da ola-
cak, iki dost(!) özel bir görüşme yapacaklar. Berlus-
coni, Italyan çıkarlannın kollanmasında resmi toplan-
tlar yerine, özel düğünlere, pazar ziyaretlerine, çiftlik
evlerine gitmeyi, siyasi liderterle kola kola, samimi gö-
rüntüler vermeyi daha stratejik, geçirli bir yöntem ola-
rak uyguluyor. Yakında hangi Italyan şirketlerinin, han-
gi özel çıkarlannın pazarlığının kotanldığının kokusu çı-
kar, ama atı alan da Üsküdar'ı geçmiş olur.
Ne o yoksa sız, AKP ıktidan eliyle Türkiye'nin AB'ye
ne kadar yakınlaştınldığının göstergesi olarak mı gör-
mek istiyordunuz? Ne gaf! Fotoğraf karesine bir kez
daha, lütfen aklınızı başınıza devşırmiş olarak bakınız.
AB'de eşitlikçı ilişkilere yakınlığı mı, sömüren-sömü-
rijlen ülkeler, kültürler ilişkilennı mi yansıtmakta?..
Dün sabah Petrol-lş Sendikası'ndan gelen bir açık-
lama, nereye doğru gittiğimızın çıplak, çarpıcı bir ya-
nıtı gibı. Dünyada tekelleşme, hele de petrol alanında
var olma, petrolün her alanında tek çatı altında topla-
nabilme, rekabet edebilme ile doğrudan ilişkili bir du-
rum. TPAO kamu kaynakları ile bizden toplananlarla
işte böyle yaratıldı. Sonra kolay özelleştirme adına
TPAO, BOTAŞ, TÜPRAŞ, POAŞ, PETKİM.. olarak par-
çalaraaynldı. Dünya tekelleri içinde var olma, rekabet
edebilme şansı elinden alındı. Şimdi tek tek her biri
kendisinın çok gerisınde, özel sermayeye satılmaya
çalışılıyor. Doğrusu rekabet değil, yabancılann önünün
açılması çalışması planlı bir biçimde yürütülüyor.
TÜPRAŞ en verimli, en kâıiı, en üretken, vergi yü-
künün yüzde 22'sini karşılayan bir kamu kurumuyken
yoksa kendisını yüklenemeyecek özel sektör kurum-
lanna verilmeye çalışılıyor. Yangından mal kaçırır gibi
satış, özelleştirme planı Erdoğan hükümetince dev-
reye sokuldu bıle. Toplumsal yararı yok sayan iktida-
nn bu çok çarpıcı, çoktehlikelı uygulaması, elbet med-
yamız, güçlü var olmak yerine dünya tekellerinin ara-
cı kurumları olmaya çoktan razı sermayemiz ve örgüt-
lerince elbet sonuna kadar destekleniyor. Ülke, halkı-
mız, ekonomimiz açısından çok yanlış, haksız, yağ-
ma niteliğinde, elbette yolsuzluklara, kirliliğin her tür-
lüsüne açık uygulamanın gerçek yüzü saklanıyor, ters
yüz ediliyor..
Milli Eğitimı, imam hatip, Islami mezheplere dayalı
eğitime dönüştürme vizyonu ile göreve gelmiş Ba-
kan'ın, kelimelere gizlenmiş yeni oyunlan bir bir orta-
ya çıkıyor.. Bağnaz, insanı aydınlanma, düşünme ala-
nından ilkel inanç alanına sürüklemeyi yeğleyen dü-
zen ile insanı keşfetmeye yarayan bılım, felsefe, insan
haklan temelinde kurulu düzen hiçbir arada olabilir mi?
Aynı gün aynı mekân sanal bir yakınlaşma, uzlaşma,
madalyonun iki yüzü.. Bağnaz dinci, felsefeye, bilime
boşuna mı düşman?..
soner@cumhuriyet.com.tr
SPK Başkanı Cansızlar:
Islamibonoya
talep olur
HACER BOYAOOĞLU
ANK\RA- Hüküme-
tin çıkarmayı planladığı
Islami bonolara da Kör-
fez ülkeleri ve yurtiçin-
den talep geleceğini söy-
leyen Sermaye Piyasası
Kurulu (SPK) Başkanı
Doğan Cansızlar. Cum-
huriyet'in sorulannı ya-
nıtladı. Cansızlar'ın gö-
rüşjeri özetle şöyle:
Özerk kurullara ör-
nek ohnatayız: SPK, di-
ğer özerk kurullara ör-
nek bir model oluştur-
malı. Çünkü bu alanda
ilk kurulan kurum biziz.
Hükümetin kurul dü-
zenlemesi olumlu: Ku-
rullara ilişkin yasa tasla-
ğı bence genel olarak
olumlu özellikler taşı-
yor. Sayıştay ve TBMM
denetimi olumsuz bir ni-
telik taşırruyor.
AEP'de payımıza dü-
şeni yapûk: Acil Eylem
Planı'nda payımıza dü-
şen çahşmalan zamanın-
dan önce tamamladık.
Enflasyon muhasebe-
sinde eksiklerimiz kaldı.
KOBÎ borsalannda
yasal mevzuat tamam:
Biz "izinsiz halka arz
eden" şirketleri (Islami
holdingler) sisteme nasıl
çekebileceğimizi tartışı-
yoruz. Önemli adımlar-
dan biri, KOBİ borsala-
ndır ki onun da çalışma-
lannı tamamladık.
İslami bonoya talep
olur: Eylülde çıkacak Is-
lami bonolarla ilgili ça-
hşmalar sürüyor. Benim
büdiğim kadânyla, Isla-
mi bonolara talep var.
Uygulamanın başlama-
sından sonra da Körfez
ülkeleri ve yurtiçinden
doyurucu talep gelir.
BDDK'yle birleşme
kaosyaraar: BDDK'yle
bir üst kurul şemsiyesin-
de birleşmemiz kaos ya-
ratabilir. SPK yahnmcı-
larla,BDDKisemevdu-
at sahipleri ve bankalar-
la ilgilenir.
Borsaya gelmeyen ken-
dini avantajh hissediyon
Şirketlerin borsaya gir-
mesi durumunda, hesap-
larında "kayıtdışıhk ola-
sıhgı" ortadan kalkıyor.
Bu nedenle bizim kaydı-
mıza gelmeyen şirketler,
kendilerini avantajh his-
sediyor. Borsanın geniş-
lemesi için teşvikler ve
ekononuk istikrar şart.