27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 AĞUSTOS 2003 SALI CUMHURİYET SAYFA r M v l fi\ fJİTİJ. ekonomi(5 cumhuriyet.com.tr 13 TARİŞ Genel Müdürü Özer'e göre Türkiye, pamuk ithal ederek destek primini yabancı üreticiye kazandınyor IŞÇININEVRENINDEN Pamukta prim az,kayOLCAYBÜYÜKTAŞ Tanm sanayilerinin yeterince geliştirilme- mesi, üreticilerin gerekli durumlarda des- teklenmemesi ve Türidye'ye dayatılan ulus- lararası tanm politikalannın etkisiyle avan- tajlı konumunu yitiren Türkiye, şimdi de pa- mukta yanlış politikalar uygulanmasıdan do- layı uluslararası arenada rekabet edemez ha- le geldi. Bunu izleyen olgu ise pamuk ekim alanlannın daralması. "Oysa Türkiye'de hâ- lâ 23 nıilyon kişi tanmdan geçiniyor. İstihda- mın yüzde 4O'ı gayri safı milli hasüanm yüz- de 14'ü tanmdan elde ediliyor. Tekstfl ise ül- kenin lokomotif sektörlerinden biri" diyen TARİŞ Genel Müdür Ayhan Özer, son dö- nemlerde pamukta ciddi sıkıntılann günde- me geldiğinı, üreticinin destekleme primi ile gerçekçi desteklenmediğinı dile getirdi. Dünya Bankası ve dolayh olarak Ulusla- rarası Para Fonu'nun (IMF) Türkiye'den, destek primine kaynak aynlmamasını ister- ken ABD ve AB ülkelerinde çeşitli adlarla üreticinin desteklendiğini anlatan Ayhan Özer, yerli pamuk üreticisinin dünya pazar- lannda şansını arttırmak için önce koşulla- nn eşitlenmesi gerektiğine dikkat çekti. Yüzde 001 ABD'den Üreticinin pnmle desteklenmesi gerektiği- ni anlatan Özer'e göre. 2002'de kütlü pa- mukta, koşullar göz önüne alındığında üre- ticinin bır kilogram pamuğa 28 sentle des- teklenmesi şart. Oysa pamuk üreticisinin ge- çen yıl kilo başına aldığı pnm desteği 85 bın lira yani 5 sent. Yeni miktar ıse henüz belir- lenmiş değil. Ayhan Özer'in verdiği bilgile- re göre, bu durumun sonucunda ortaya çıkan tablo şöyle: Türkiye yılda 500 bin ton pamuk üretıyor. Ancak tüketimi 850-900 bin ton. Ortalama 350-400 bin ton açık var. Bazı yıllar 600 bin ton ithal ettiği de olu- yor. Ancak içerde açık olduğu halde, yerlı üretici ülkede ABD ve Yunanistan pamuğu ile de rekabet etmek durumunda. Üreticisi- ni geçen yıl kilo başına 53 sentle destekle- yen ABD ve 169 sentle destekleyen Yuna- nistan, tüccanna Türkiye'de hem düşük fi- yatla hem de uzun vadeyle pamuk pazarla- nacağı saptamasını yapıyor. Aynca ABD, ürettiği pamuğun yaİnız yüzde 40'ım ülke içinde tükeriyor. Zaten. söz konusu ülkeler- de tanm ürünlerine ihracat oranlan doğ- nıltusunda prim desteği sağlanryor." Özer. Yunanistan'da pamuk yokken gerek AB 'nin tanm politikalan gerekse Türkiye'deki politikasızlık- lardan dolayı Yunanistan'ın ciddi bir pamuk üreticisi konumuna geldiğini de sözlerine ekledi. • Dünya Bankası ve IMF'nin, destek primine kaynak aynlmamasını istediğini, buna karşuı ABD ve AB ülkelerinde üreticinin çeşitli adlarla desteklendiğini anlatan TARİŞ Genel Müdürü Ayhan Özer, yerli üreticinin dünya pazarlannda şansını arttırmak için önce koşullann eşitlenmesi gerektiğine dikkat çekti. ma olanağı kazandınyor. Türkiye'ye ithal edilen pamuğun yüzde 40'ından fazlası ABD'den geliyor. Sonraki en büyük ihra- catçı ise Yunanistan. Ayhan Özer'e göre bu durum bir sihir de- ğil. Dünya Bankası'nın Türkiye'den istedi- ği özellikle prim desteğinin arttınlmaması gibi koşullann Türkiye'ye uymadığını belır- terek şu bilgileri veriyor: " Dünyada pamuk- taki sübvansiyon tutan 5 miryar dolar. Bunun yanya yalanı ABD tarafindan verüyor. ABD'yi AB ve Çin izliyor. Pamuk konseyi, tüm sübvansryonlann kalması halinde dün- ya pamuk fîyatlannda yüzde 26 artış sağla- Megan II görücüde BURSA (AA) - Renault'un sadece Bursa'dakı OYAK Renault Fabrikasf nda üretip 75 ülkeye ıhraç edeceği "Megane U Sedan", Türkiye genelinde 110 bayide sergılenmeye başlandı. Renault Mais'ten yapılan açıklamaya göre. 2003 Istanbul Auto Show Fuan'nda dünya prömıyen yapılan ve büyük ilgi gören "Megane II Sedan", tüm dünyada ilk kez 110 Renault yetkılı satıcısının shovvroomlarında sergilenmeye başlandı. Türkiye çapındaki Renault satış noktalannda, özel animasyon eşliğinde 1 adet çağla yeşili "Megane II Sedan" sergilenirken, otomobili dünyada ilk kez Türk tüketicisinin görmesi ve keşfetmesi amaçlanıyor. Eylül başında Avrupa'dan önce Türkiye'de satışa sunulacak olan "Megane II Sedan", Avrupa ülkelerinde aynı ayın ortalannda bayılerdeki yerini alacak. Dünyadaki tek üretım merkezi Bursa'daki Oyak Renault Otomobil Fabrikalan olan otomobil, uluslararası pazarlara sadece Türkiye'den ihraç edilecek. Yüzde 60'lık yerlilik oranı bulunan otomobilin üretimiyle, Oyak Renault, ihracat yaptığı ülke sayısını 55'ten 75'e çıkaracak. Iki ekip ile yılda 162 bin araç üretim kapasitesıne sahip olan Oyak Renault Otomobil Fabrikalan, Renault'nun A\Tupa dışındaki en büyük üretim üslerinden bıri konumunda. "Megane II Sedan" üretimi için 200 milyon Euro yatınm yapılan Oyak Renault'da, sac atölyesi, boya, montaj ve mekanik bölümleri yenilendi. ŞÜKRAN SONER ÖTV indirimi sağlayan yasa, eski araç sahiplerini sevindirecek Hurdaya talep artacak • Araçlannı yenilemek isteyenlerin indirimden yararlanmak için ilk etapta hurda araçlara yöneleceği, talep artışının da hurda araç fiyatlannı arttıracağı belirtiliyor. Ekonomi Servisi - Otomotiv sek- törünü canlandırmak ve çevre kir- liliğine yol açan eski araçlann pi- yasadan çekilmesini sağlamak amacıyla çıkanlan yasa, gözlerin hurda araç pazanna çevrilmesine yol açtı. 20 yaşın üzerindeki otomobille- rini hurdaya çıkararak yeni araç alacaklara bu yıl için 3.5 milyar, 2004 içinse 4.5 milyar lira özel tü- ketim vergisı (ÖTV) indirimi sağ- layan yasarun yürürlüğe girmesi, otomotiv sanayicilerinin yanı sıra hurda araç sahiplerinin de yüzünü güldürecek. 20 yaşın üzerindeki araç sahiplennin çoğunun yeni oto- mobil alacak ekonomik gücü bu- lunmadığını söyleyen Otomotiv Sanayicileri Demeği Başkanı AB İhsan llkbahar. "5-6 yaşında ara- bası olan ve bunu sınrryla değiştir- mek isteyenler önce bir hurda araç atap daha sonraw n i araç alnıa yo- lunu izleyebilirler. 500 milyon Hra- ya aldığı hurda bir araç sayesinde 3.5 milyar ÖTV indiriminden yara- nırlarsa 3 miryara yakın kâr etmiş olurlar. Bu yönde bir talep olması, hurda fryatlannı muhtemeten art- tiracakür" dedi. Yasatian nasıl yararlanılır? Tican araçlar dahil Türkiye gene- linde yaklaşık 1.5 milyon hurda araç bulunduğunu belirten llkba- har, bu sayının yüzde 10'u kadar bir geri dönüş beklediklerini ifade etti. Bunun da 150 bin hurda ara- Yürürlüğe giren yasa, 20 yaşın üzerindeki otomobillerini hurdaya çıkararak yeni araç alacaklara bu yıl için 3.5 milyar, 2004 içinse 43 milyar lira özel tüke- tünvergisi indirimi sağlayacak. cın piyasadan çekilmesi anlamına geldiğini kaydeden OSD Başkanı İlkbahar, yasadan yararlanma süre- sinin bitimine bir ay kala piyasada- kı hareketlenmenin artacağına da dikkat çekti. 20 yaşın üzerindeki otomobille- rini hurdaya çıkaran araç sahipleri- nin, ÖTV indiriminden yararlan- mak için aynı cinsten ve motor si- lindir hacmi 1.600 cc'yi geçmeyen yeni bir araç almalan gerekiyor. Bu yıl için 3.5 milyar önümüzdeki yıl için ise 4.5 milyar lira olarak uygu- lanacak ÖTV indirimine ilişkin de- taylar henüz netleşmese de şu pro- sedürün uygulanması bekleniyor: t/ Trafik şube müdürlüklerinden aracın hurda olduğuna dair bir bel- ge alınacak. • Yeni araç alırken bu belge ile müracaat edilecek. ^ Vergi dairesine gidildiğinde de yine belge ibraz edilecek. CHP iptal istedi Ek vergi yargıda ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP, ek taşıt vergısinin iptali ve yürürlüğün durdurulması istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu. Başvuruda, ek gelir kaynağı yaratmak için sadece motorlu taşıt sahiplerine vergi getirihnesinin anayasanın eşitlik ilkesine aykın olduğu vurgulandı. CHP nin ek taşıt vergisini Anayasa Mahkemesi'ne götürmesi üzerine yürürlüğün durdurubnası karan verümişti. Bunun üzerine hükümet, yeni bir yasayla taşıt vergisini yeniden gündeme getinrken, CHP dün bu yasayı da Anayasa Mahkemesi'ne götürdü. CHP Grup Başkanvekili HalukKoç ile 119 millerv ekilinin imzasını taşıyan başvuruda şu gerekçelere yer venldi: "Hükümet, Anayasa Mahkemesi'nin iptal gerekçesinin açıklanmasuu beklemeden 4962 sayıü kanunla, nıahkemenin daha önce iptal ettiği ve yürüriüğünü durdurduğu taşıt vergisi ile UgiK düzenleme yapmışür. Verginin birinci taksidinin ödenmesinden sonra motorlu taşıt sahibi olanlar, 197 sayıh kanuna göre verginin sadece ikinci taksitini ödemelde yükümlü tutulurken, 4962 sayüı kanuna göre ise 2003 yıh tutan kadar vergi (verginin hem birinci hem de ikinci taksiti) ödemekle yükümlü kılınmıstır. Bu nedenk taşıt vergisi, vergi mükellefleri arasında eşitsizfiğe neden olmaktadır." YASED Başkanı Şaban Erdikler, ekim ayında yurtdışı tanıtım turlarına başlayacaklannı söyledi Yabancı yatınm için atak ISTANBUL(AA)- Yabancı Sermaye Derneği (YA- SED), Türkiye'de yabancı yatınm hamlesınin gerçek- leştirilmesi çalışmalanna ekim ayında başlayacak. YASED Başkanı Şaban Erdikler, bu yıl ilk altı ayda izin verilen yabancı sermaye mıktannın yüzde 21 ar- tışla 1.2 milyar dolar, nisan sonu itibanyla fiili giri- şin yüzde 92 artışla 144 milyon dolar olduğunu anım- satarak giderek artan bir trend yaşandığına dikkat çekti. Erdikler, "Kanunlar çıkankü, Türkiye iyi şey- ler yapü. yabancı sermaye geîmeye başladı,demekiçin çok erken. Bu rakamlar 2002'ye göre geüşmekri gös- termekle beraber. bu yüdan büyük beklentiler olma- ması gerekir. Ben, 2003'ü Türkiye'nin ev odevini ta- mamlayacağı yıl olarak görüyorum" diye konuştu. Erdikler, geçen yıl dünyanın en büyük kuruluşlan- nın başkan ve CEO'lannı davet ederek Istanbul'da yapılması planlanan ancak iptal edilen Uluslararası Yatınmcı Konseyi toplantısının bu yıl gerçekleştiri- leceğini belirtti. Toplantı tarihinin henüz belirlenme- diğini kaydeden Erdikler, "IMF ve Dünya Banka- sı'nın başkanlan bu toplanüya kaulmak konusunda gerçekten çok isteklikr. Ben şuna inamyorum, bu top- lanta bu yıl yapdacak" dedi. Konsey toplantısını daha fazla yabancı sermayenin Türkiye'ye gelmesi açısın- dan "sıçrama noktasT olarak gördüğünü ifade eden Erdikler, YASED'in büyük yabancı yatınmcılan Tür- kiye'ye davet etmek üzere dünyanın önemli finans merkezlerinde yapacağı tanıtıma da ekim ayında baş- layacağını söyledi. Erdikler, şunlan kaydetti: "Yöne- tim kurulumuzdaki 6 yabancı üyemize birer ülke so- rumluhığu verdik. Bu ülkeler tngiltere, Amerika, Fransa, Almanya, Japonya ve İtalya. Üyelerimiz, ora- daki toplanblarla ilgili çalışnıalannı tamamladılar. Bu çerçe\ede program gerçekleştirilecek. tlk road-sho» 'a 4 Ekim'de Londra'da çıkıyonız. Özel sektör ve kamu sektörü ile Londra'daki yatınmcılara Türkiye'deki or- tamı anlatacağız. onlan yatınma davet edeceğiz. DE- tK, TOBB, TUSİAD ile birlikte hareket edrvoruz." Erdikler, Türkiye'de yabancı sermaye konusunda önyargıyı ortadan kaldırmak için de projeler geliştir- diklerini, eylül ayından itibaren ülke içinde turlar düzenleyeceklerinı belirtti. İki YüziL Pazar günü aynı mekândaTürkiye'nin ve dünyanın iki yüzüne birden tanıklık ettik.. Onurumuz Prof. lonna Kuçuradi'nin başkanı oldu- ğu 21. Dünya Felsefe Kongresi'nde, bilim, ınsanlığın yaşadığı çağın sorunlanna yanıt anyordu. Bilimsel tek- nolojik devrim çağında, insan haklan, demokrasi adı- na, insan haklan ve demokrasinin katledilmesinin ne- denlerinin yanıtlan, felsefecilerin tartışmalarında, ara- yan insanoğlu için fazlası ile vardı. Istersek, insan ol- manın penceresinden bakabilmeyi öğrenebilsek, öz- gürlükleri aynmcılığa dönüştüren, uygarlıkların, de- -nokrasinin gelişmişliği içinden çıkartara dayalı ilkel ımparatorluğu yaratan çarpıklıkları, ikiyüzlülükleri bir bir bulabiliriz. Bu çağda Roma'dan Hınstiyanlık adına laiklik kar- şıtı çağrı yapılmasının anlamını yorumlayabiliriz. ABD'nin, uygarlığın bugüne kadar yaratmış olduğu ev- rensel, insan haklanna ait ne değer varsa altüst eden Irak işgalinin kök saldığı, paranın çıkanndan başka di- ni imanı olmayan kurallannı geçerli kılan ortamı anla- yabiliriz. Cumhuriyetin 80. yıldönümünde, aynı mekânda bir- kaç saat sonra çizılen, saltanat - hilafet düzenlerinde geçerti olabilecek nikah töreni portresine benzer fo- toğraf karesinin nedenlerini açıklayabilıriz. Cumhuri- yet tarihinde yaşanmamış, özel yaşam alanında kal- ması gereken birdüğünün, AKP, Erdoğan, türban, si- yasalTslamcışovadönüştürülmesi, maddi manevi ka- zanç hanesine yazılabilmesinin koşullannı da.. AB'nin dönem temsilcisi Berlusconi'nin o nikâhta- kı görüntüsünün, yaşının küçüklüğü nedeni ile mah- keme karan alınmak zorunda kalınan, görücü usulü ile seçilmiş genç kızımızın elini öpmesi sahnesine ge- lince.. Dün Italyan elçisi, Italyan gazeteciler çok açık anlattılar.. Başbakan Erdoğan yakında Italya'da ola- cak, iki dost(!) özel bir görüşme yapacaklar. Berlus- coni, Italyan çıkarlannın kollanmasında resmi toplan- tlar yerine, özel düğünlere, pazar ziyaretlerine, çiftlik evlerine gitmeyi, siyasi liderterle kola kola, samimi gö- rüntüler vermeyi daha stratejik, geçirli bir yöntem ola- rak uyguluyor. Yakında hangi Italyan şirketlerinin, han- gi özel çıkarlannın pazarlığının kotanldığının kokusu çı- kar, ama atı alan da Üsküdar'ı geçmiş olur. Ne o yoksa sız, AKP ıktidan eliyle Türkiye'nin AB'ye ne kadar yakınlaştınldığının göstergesi olarak mı gör- mek istiyordunuz? Ne gaf! Fotoğraf karesine bir kez daha, lütfen aklınızı başınıza devşırmiş olarak bakınız. AB'de eşitlikçı ilişkilere yakınlığı mı, sömüren-sömü- rijlen ülkeler, kültürler ilişkilennı mi yansıtmakta?.. Dün sabah Petrol-lş Sendikası'ndan gelen bir açık- lama, nereye doğru gittiğimızın çıplak, çarpıcı bir ya- nıtı gibı. Dünyada tekelleşme, hele de petrol alanında var olma, petrolün her alanında tek çatı altında topla- nabilme, rekabet edebilme ile doğrudan ilişkili bir du- rum. TPAO kamu kaynakları ile bizden toplananlarla işte böyle yaratıldı. Sonra kolay özelleştirme adına TPAO, BOTAŞ, TÜPRAŞ, POAŞ, PETKİM.. olarak par- çalaraaynldı. Dünya tekelleri içinde var olma, rekabet edebilme şansı elinden alındı. Şimdi tek tek her biri kendisinın çok gerisınde, özel sermayeye satılmaya çalışılıyor. Doğrusu rekabet değil, yabancılann önünün açılması çalışması planlı bir biçimde yürütülüyor. TÜPRAŞ en verimli, en kâıiı, en üretken, vergi yü- künün yüzde 22'sini karşılayan bir kamu kurumuyken yoksa kendisını yüklenemeyecek özel sektör kurum- lanna verilmeye çalışılıyor. Yangından mal kaçırır gibi satış, özelleştirme planı Erdoğan hükümetince dev- reye sokuldu bıle. Toplumsal yararı yok sayan iktida- nn bu çok çarpıcı, çoktehlikelı uygulaması, elbet med- yamız, güçlü var olmak yerine dünya tekellerinin ara- cı kurumları olmaya çoktan razı sermayemiz ve örgüt- lerince elbet sonuna kadar destekleniyor. Ülke, halkı- mız, ekonomimiz açısından çok yanlış, haksız, yağ- ma niteliğinde, elbette yolsuzluklara, kirliliğin her tür- lüsüne açık uygulamanın gerçek yüzü saklanıyor, ters yüz ediliyor.. Milli Eğitimı, imam hatip, Islami mezheplere dayalı eğitime dönüştürme vizyonu ile göreve gelmiş Ba- kan'ın, kelimelere gizlenmiş yeni oyunlan bir bir orta- ya çıkıyor.. Bağnaz, insanı aydınlanma, düşünme ala- nından ilkel inanç alanına sürüklemeyi yeğleyen dü- zen ile insanı keşfetmeye yarayan bılım, felsefe, insan haklan temelinde kurulu düzen hiçbir arada olabilir mi? Aynı gün aynı mekân sanal bir yakınlaşma, uzlaşma, madalyonun iki yüzü.. Bağnaz dinci, felsefeye, bilime boşuna mı düşman?.. [email protected] SPK Başkanı Cansızlar: Islamibonoya talep olur HACER BOYAOOĞLU ANK\RA- Hüküme- tin çıkarmayı planladığı Islami bonolara da Kör- fez ülkeleri ve yurtiçin- den talep geleceğini söy- leyen Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Doğan Cansızlar. Cum- huriyet'in sorulannı ya- nıtladı. Cansızlar'ın gö- rüşjeri özetle şöyle: Özerk kurullara ör- nek ohnatayız: SPK, di- ğer özerk kurullara ör- nek bir model oluştur- malı. Çünkü bu alanda ilk kurulan kurum biziz. Hükümetin kurul dü- zenlemesi olumlu: Ku- rullara ilişkin yasa tasla- ğı bence genel olarak olumlu özellikler taşı- yor. Sayıştay ve TBMM denetimi olumsuz bir ni- telik taşırruyor. AEP'de payımıza dü- şeni yapûk: Acil Eylem Planı'nda payımıza dü- şen çahşmalan zamanın- dan önce tamamladık. Enflasyon muhasebe- sinde eksiklerimiz kaldı. KOBÎ borsalannda yasal mevzuat tamam: Biz "izinsiz halka arz eden" şirketleri (Islami holdingler) sisteme nasıl çekebileceğimizi tartışı- yoruz. Önemli adımlar- dan biri, KOBİ borsala- ndır ki onun da çalışma- lannı tamamladık. İslami bonoya talep olur: Eylülde çıkacak Is- lami bonolarla ilgili ça- hşmalar sürüyor. Benim büdiğim kadânyla, Isla- mi bonolara talep var. Uygulamanın başlama- sından sonra da Körfez ülkeleri ve yurtiçinden doyurucu talep gelir. BDDK'yle birleşme kaosyaraar: BDDK'yle bir üst kurul şemsiyesin- de birleşmemiz kaos ya- ratabilir. SPK yahnmcı- larla,BDDKisemevdu- at sahipleri ve bankalar- la ilgilenir. Borsaya gelmeyen ken- dini avantajh hissediyon Şirketlerin borsaya gir- mesi durumunda, hesap- larında "kayıtdışıhk ola- sıhgı" ortadan kalkıyor. Bu nedenle bizim kaydı- mıza gelmeyen şirketler, kendilerini avantajh his- sediyor. Borsanın geniş- lemesi için teşvikler ve ekononuk istikrar şart.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle