Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 11 AĞUSTOS 2003 PAZARTESİ
HABERLER
TBMM'nin tatile girmesiyle birlikte parti içinde kurultay ve yerel seçim kulisleri yoğunlaştı
CHP'de içmücadelebaşladıANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- TBMM'nin tatile ginnesinin ar-
duıdan CHP'de kurultay ve yerel se-
çim hesaplanna yönelik iç mücade-
le yoğunlaştı. CHP lideri DenizBay-
kal'ın kasım ayında yapılması bek-
lenen kurultayda parti vitrinini bü-
yük ölçüde yenileyeceği vurgulanır-
ken, tstanbul Milletvekili Kemal
Derviş'in genel başkan yardımcılı-
ğma getirilmesi bekleniyor. Der-
viş'in adı yerel seçünlerde Istanbul
anakent belediye başkan adayı ola-
rak da anılıyor.
Bugüne dek büyük kentlerden sa-
dece îstanbul'da il kongresi yapılır-
ken. bu ay içerisinde Ardahan, Er-
zincan, Artvin, Gaziantep, Kars, Te-
kirdağ, Trabzon, Kahramanmaraş,
Çanakkale, Gümüşhane, Kilis. To-
kat, Bartın, Sinop, Yalova ve Ispar-
ta il kongreleri yapılacak. Kurultay
tarihi henüz kesinleşmemesine kar-
şın, kasım ayında yapılması plania-
• Kasım ayında yapılması planlanan kurultayda İstanbul Milletvekili Kemal Derviş'in
genel başkan yardımcılığına getirilmesi bekleniyor. Istanbul belediye başkan adayı
olarak da adı geçen Derviş'in ekibini yönetime taşımak istemesi durumunda,
parti içinde ciddi sıkmtılar yaşanabileceği vurgulanıyor.
nıyor. Baykal'ın yerel seçimlerden
önce kurultayın yapılmasını istedi-
ğine dikkat çekildi. Ancak. referan-
dum olasılığının ortaya çıkması du-
rumunda yerel seçimlerin öne alına-
rak referendumla birleştirilmesinin
gündeme gelebileceği. bunun da ku-
rultay tarihinin seçimlerin sonrası-
na kalmasına neden olabileceği vur-
gulandı.
Yenl vitrln mücadelesi
İl kongrelerinde partinin kurul-
tayda belirlenecek yeni "\itrin"i
için yoğun bir mücadele yürütülü-
yor. Genel Sekreter Önder Sav'ın
kongrelerden güçlü çıktığı vurgulan-
dı. Yönetimde görev almak istedi-
ğini açıklayan Istanbul Milletveki-
li Kemal Derviş'in kurultayda par-
ti meclisine aday olacağı ve genel
başkan yardımcılığına getirilmesi-
nin planlandığı kaydedildi. Derviş'in
partideki son istifalardan sonra Do-
ğu ve Güneydoğu milletvekillerini
arayarak "Istifa etmeyin" çağnsın-
da bulunduğu öğrenildi. Derviş'in
"eldbini" yönetime taşımak isteme-
si durumunda, parti içinde ciddi sı-
kıntılar doğabileceği vurgulandı.
Derviş'in adı yerel seçimlerde İstan-
bul belediye başkan adayı olarak da
anılıyor. Yerel seçimlerde aday ola-
caklann il ve ilçe örgütlerinde gö-
rev almamalannın kararlaştınlma-
sı nedeniyle kongreler. belediye baş-
kan adaylannın netleşmesi açısın-
dan da gösterge olacak. Baykal'ın
yerel seçimleri çok önemsediği, bu
nedenle aday belirlenirken en yakı-
nındaki örgüt yöneticilerini bile dev-
re dışı bırakmayı göze aldığına dik-
kat çekildi. Izmir'den sonra, önümüz-
deki süreçte diğer bazı büyük kent-
lerde de benzer sıkıntılar yaşanabi-
leceği vurgulandı.
İzmir'de Plriştina
CHP'nin şu anda sadece tzmir
adayı kesinleşmiş görünüyor. İz-
mir'de Ahmet Piriştina'nın aday gös-
terilmesine kesin gözüyle bakılır-
SHP'DEN UYARI
Sağlar:
AKP'nin
hedefi laiklik
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - SHP Genel
Sekreteri Fikri Sağlar. AKP hümüketinin
eğitim alanında yeni yasal düzenlemelerde
"laik ve demokratik anlavişı ortadan
kaldırma" amacında olduğunu söyledi.
SHP Genel Sekreteri Fikri Sağlar yaptığı
yazılı açıklamada, hükümetüı eğitim alanında
giriştiği yeni düzenlemelerin temel hedefinin,
türbanı serbestleştirmek ve imam hatip
liselerinden mezun olanlann bütün
fakültelere girişini kolaylaştırmak olduğu
uyansında bulundu. Fakir öğrencilerin devlet
tarafından özel okullarda parasız okutulması
düşüncesinin temelinde, "tarikat okullaruun
meşrulaşünlmasının" yattığına işaret eden
_ _ , SHP Genel
! Sekreteri Fikri
Sağlar, şunlan
kaydetti: "AKP
iktidan,bu
öğrencileri
okutmak
istiyorsa; bu
öğrencikr, devlet
okullaruıda burs
verikrek
okutulabilir. Bu
kapsamlı
çahşmalann
hedefi, laik ve
demokratik
anlayışı ortadan
kaldırmakür. Bu
anlayışuı daha
fazla
vaygmlaşmasL,
ülkemizdeki
demokratik ve
laikbitinçte
onanlmaz
varalar
açacakür."
SHP Genel
Sekreteri Fikri
Sağlar,
"OzeBeştirme
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın açıhşını yapoğı hastanenin >alanında DEHAP bayraklan ve pan-
kartlar açarak protesto gösterisi yapmak isteyen 40- 50 idşüik gruba polis müdahale etti. (Fotoğraf: AA)
Erdoğan 'a DEHAPprotestosu
Istanbul Haber Servisi - Baş-
bakan Recep Tayyip Erdoğan,
Türkiye'de bankasmın kasasuıı
tamamen boşalttıklan halde hâ-
lâ caka satanlann bulunduğunu be-
lırterek, "Bunlar, bunun bedeüni
devlete ödetirken hâlâ ha>a etmi-
yorlar" dedi. Başbakan Erdo-
ğan'ın Ümraniye'de Özel Erdem
Hastanesi'nin yeni binasının açı-
lış töreninde yaptığı konuşma sı-
rasında hastanenin yakınlannda
protesto gösteri yapmak isteyen
DEHAP'h grup polisin müdaha-
lesiyle dağıtıldı.
Erdoğan, oğlu Bilal'in nikâh
töreni öncesinde Ümraniye'de
Özel Erdem Hastanesi'nin yeni bi-
nasının açılış törenine katıldı.
Başbakan Erdoğan, ülkede hor-
tumlann kesilmeye başladığını,
bundan da rahatsız olanlar bu-
lunduğunu ifade ederek, konuş-
masına şöyle devam etti:
"Bankasının kasasuıı tamamen
boşalmklan halde,Türkiye'de ha-
la caka satanlar var. Ve bunlar,
bunun bedefini devlete ödetirken
hâlâ hayâ etmiyorlar. Devlet şüp-
hesizdir ki güvenceskfir. .\ma bu
geçmişin bedeüdir. Ama çok kısa
zamanda buna yönelik ciddi ted-
birkri almak suretiyle adunlan-
mızı atacağız. Çünkü 3-5 ktşinin
sunstimaOerini 60-65 mihonun
öderoemecburiyetiobmaz.Bunun
önünü kesmek mecburiyetinde-
yiz.Bununadnnlanni daatacağE."
Erdoğan'ın konuşması sırasın-
da, hastanenin yaklaşık 50 met-
re uzağında 40-50 kişilik bir grup,
DEHAP bayraklan ve pankart-
lan açarak, protesto gösterisi yap-
mak istedi. Grup, polisin müda-
halesiyle dağıtıldı.
• SHP Genel
Sekreteri Fikri
Sağlar, AKP'nin
eğitim alanında
giriştiği yeni
düzenlemelerle
'tarikat okullannı
meşrulaştırmaya'
çalıştığını ileri
sürdü.
ken: Istanbul ve Ankara için çok sa-
yıda isım kulislerde dolaşıyor. An-
kara için adı geçenJerden ATO Baş-
kanı Sinan Aygün'ün "CHP sol par-
ti değü" açıklaması parti yönetimi-
nin tepkisine yol açtı. DSP'li Eski-
şehir Büyükşehir Belediye Başkanı
Yılnıaz Büyükerşen ve Ankara mil-
lervekillerinden Yılnıaz Ateş'in adı
da Ankara belediye başkan adayı
olarak kulislerde dile getiriliyor.
Doğan dengelerl değlştlrdl
Gaziantep Belediye Başkanı Ce-
lal Doğan'ın CHP'den istifa etmesi
ve AKP'ye geçmeye hazırlanması
Gaziantep'teki dengeleri değiştirdi.
CHP'nin bu ilde Gaziantep Millet-
vekili Mustafa Ydmaz'ı aday göster-
mesi bekleniyor. YTP'den CHP'ye
geçen HasanGenücinın de Zongul-
dak belediye başkanlığına aday gös-
terilebileceği bildirildi.
YALOVA
Vekil ve
polisten
suçlama
YALOVA (Cumhuriyet) - Ya-
lova Emniyet Müdürlüğü'nde
görevli 2 polis memuru, kendi-
lerine "darpvehakarette" bulun-
duğu iddiasıyla CHP Yalova Mil-
letvekıli Muharrem tnce hak-
kında suç duyurusunda bulunur-
ken tnce de, "amaçh olarak ken-
disinive partisini yıpratmaya ça-
lışuklarT gerekçesiyle polisler-
den şikâyetçi oldu.
Elmalık köyünde Muharrem
Ince'ninyeğeni Gökhanlnce'nin
aracının trafik sigortasının bit-
mesi nedeniyle bağlanması üze-
rine başlayan tartışma karşılıklı
suç duyurulanyla devam ediyor.
fnce, dün düzenlediği basın
toplantısında olayın ardından ye-
ğeninin telefonu üzerine Elma-
lık Polis Merkezi'ne gittiğini be-
lirterek, "Selam verdiğim polis-
lergayetlaubali birşekilde bacak
bacak üsrüne atmış durumda
uzarağun elimi bile tutnıadıkla-
n gibi, ayağa bile kaiknta neza-
ketini göstennediler. Milletveki-
li olduğumu habriatmama kar-
şın, bu ciddiyetsizük devam etti.
Olay bundan ibarettir" dedi.
Polis memurlanndan VeK Pır-
lanta ise "darp ve hakarete" ma-
ruz kaldıklannı iddia ederek "So-
nucu ne olursa olsun, ben de ar-
kadaşun da hakkımızı arayaca-
ğız" diye konuştu.
CHP'li milletvekili Mustafa Gazalcı, kamuoyunu demokratik direnişe çağırdı:
OkuHarın satışı aymazbk
adı altmda eğitim sistemine sokulmaya
çahşüan çağdışı zihniyet, Tatim ve Terbhe
Kurulu'ndaki 167 kişhi görevden alarak, her
rürlü denetim mekanizmasım
etkisizleştirmeye çahşmaktadır" diyerek,
"Böylece, eğitim müfredaOnın özeüeştirilmesi
sağlanarak, tarikat öğretilerinin rahat bir
biçimde ders kitaplanna sokulması
hedeflenmektedir" vurgusunu yaptı. Mustafa Gazalcı
tZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) -
AKP hükümetinin Milli Eğitim Temel
Kanunu'ndaki değişiklikle okullann
sahşını kararlaştırmasına tepkiler bü-
yüyor. CHP Parti Meclisi ve TBMM
Eğitim Komisyonu üyesi, Denizli Mil-
let\ ekili Mustafa Gazalcı, yasanın
Cumhurbaşkanı tarafindan veto edil-
mesini, hükümetin yanlış karardan
dönmesini isterken, kamuoyunu da
demokratik direnişe çağırdı.
Yeni düzenleme Cumhurbaşkanı
onayından geçip Resmi Gazete'de
yayımlanmadan, Milli Eğitim Ba-
kanlığı'nın satış hazırlıklanna başla-
dı^uıı, Denizli'de 200 okulun satış
için belirlendiğini \-urgulayan Gazal-
cı, eğitimin özelleştirilmesiyle, kamu
okullannın satılmasıyla ülkenin eği-
timin sorunlannın çözülemeyeceği-
ni söyledi.
CHPTi Gazalcı, yaptığı açıklama-
da, hükümetin, yasa düzenlenirken
yalnız kent merkezlerindeki okulla-
n satmayı tasarladığuıı, oysa yapı-
lan hazırlıklardan ilçe ve köylerde-
ki okullann da satış listesüıe alındı-
ğının görüldüğünü belirtti. Gazalcı,
şöyle konuştu:
"Kesinlikle kent merkezlerindeki
de, ilçe ve kö>1erdeki okullann saüşı
da durdurulmalıdır.Nice emekkrie >a-
pılan, çocuklanmızın eğitildiği okul-
ian satmakdnayettir. Hükümetin gö-
revi okul satmak değfl, yeni okullar
yapmakür. Yetişkinlerde 10 milyona
yaİan okuma yazma bümeyen var-
ken, okuOaşma oranı çok düşükken
okullan satmak a\Tnazüknr."
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr
Çocukluğumda yaz geldiğinde, en
büyük özlemim yaylaya gitmekti. Tar-
sus'un en büyük yaylasıydı Namrun.
Şimdi adını, ne manası varsa Çam-
lıyayla koydular. Türkiye'nin her ya-
nı çamlı yaylalaria dolu, Namrun bir
taneydi. Namrun binlerce yıllık bir ad,
tıpkı Tarsus gibi. Dedem Emin Bül-
büloğlu bakırcıydı. Yaylayı çoksever-
di, bu nedenle nisan ayı gelince Tar-
sus'taki dükkânını ortağı Agop Gö-
çeroğlu'na bırakır, kendisi Nam-
run'daki dükkânı açardı.
llkokula başlayana kadar ben de an-
neannem Dursun ve dedem Emin'le
birlikte nisan ayında Namrun'a gi-
derdim. llkokula başladıktan sonra
ise daha geç gidiyordum. Dedemin
bakırcı dükkânında körük çekmeyi
severdim. Anneannemle bahçeye so-
ğan, sarmısak diker, kuyunun çevre-
sindeki nane ve maydanozları sular-
dık. Erikleri, kirazlan ağaçlara çıkıp ben
toplardım. Akşam olunca da, herge-
le ile otlamaya giden ineğimiz döner-
Namrun Yaylası'na Ozlem
di. Sütünü anneannem sağardı.
Yayla'dan önceki durak köyümü-
zün yakınındaki bağdı. Babam, arzu-
halcilikten kazandığı paraları bağa
dökerdi. Bağa, çapa yapacak insan
aranır, ilaçlayacak köylülerayartanır-
dı. Üzümler olgunlaşınca da üzüm-
leri sandıklara istif edecek diziciler
aranırdı. Çukurova sıcağının en fela-
ket günlerinde bizler bağda çalışırdık.
Türkiye'nin ilk üzümü Tarsus bağla-
rından çıkar. Bu üzümü kamyonlar-
la, Istanbul veAnkara'yagönderirdik.
Daha önceki yıllarda trenle gönderil-
diğini anlatırlardı. Üzümler îstanbul'da,
Ankara'da kaça satılırdı bilemezdik.
Ozaman Istanbul'latelefonlakonuş-
mak çok zordu. Fiyatları günler son-
ra öğrenebilirdik. Bazen o kadar ucu-
za satılırdı ki, nakliye masrafını kar-
şılamadığı bile olurdu.
Köyde oturan bir amcamın 8, di-
ğerinin 7 çocuğu vardı. Haziran ve
temmuz aylarında, bağlann etrafın-
daki derme çatma bağ evlerinde otu-
rurduk. Birbirine yakın yaşlardaki çok
sayıda çocuk müthiş eğlenirdik. Ge-
celeri yıldızlan saymak en büyük eğ-
lencelerimizden biriydi.
Iki aya yakın süren üzüm gönder-
me işi brtince, tasımızı tarağımızı top-
layıp Namrun Yaylası'na giderdik.
Yayla cennet gibi bir yerdi. Hâlâ da
öyledir ya. Namrun Yayla'sı şimdi il-
çe oldu. Yazlık bir ilçe olmanın bütün
sıkıntılannı da yaşıyor. Tıpkı Adalar gi-
bi, diğer tatil kasabalan gibi. Nam-
run'un da altyapı sorunlan, finans-
man sorunlan var. Geçenlerde Bele-
diye Başkanı Mehmet Akın'la ko-
nuştuk. Başkan Mehmet Akın'la, yay-
lanın güzelliklerini tanrtmak konusun-
da anlaştık.
Namrun Yaylası, 15 bin haneli bir
koca kasaba, yazın nüfusu yüz bini
geçiyor. 10'dan fazla semti, semtle-
rinde çarşıları, sinemaları bulunuyor.
Semtleri arasında 50 yıldır dolmuş
çalışıyor. Namrun Yaylası, çam or-
manlannın içinde Çukurova'nın sıca-
ğından kaçanlann sığınağı. Toroslar'ın
en yüksek tepelerinin eteğinde, buz
gibi suyu, muhteşem havasıyla bir
doğa harikası. Yaz mevsimlerinde
ben defırsat buldukça Namrun'a gi-
derim. Birkaç yazdır gidemiyorum.
• • •
Üç yaz önce yine bir Namrun yol-
culuğum sırasında bir semt kah vesi-
ne gitmiştim. AKP, yayeni kurulmuş-
tu ya da kurulma hazırlıklan yapılıyor-
du. Kahvede oturan insanlarla siya-
si bir sohbete daldık. Kahvenin sa-
hibi MHP'liydi. Bir önceki seçimler-
de Tarsus'taki iki kahvesini de
MHP'nin seçim çalışmalanna tahsis
etmişti. Sohbet ettiğimiz insanlardan
birisi de DYP Adana il yöneticisiydi.
Bir diğeri de ANAP'lıydı. O günlerde
bütün bu insanlar AKP'Iİ olduklannı
söylediler. Bir kısmı AKP'nin kuruluş
çalışmalanna katılıyordu.
Küçük bir gözlemdi ama, benim
için anlamlıydı. AKP'ye doğru siyasi
biryönelimi olduğu belliydi. Bu göz-
lem, diğerAnadolu gezilerim sırasın-
da da doğrulandı. AKP'ye ve özellik-
le Tayyip Erdoğan'a yönelik bir ilgi,
Anadolu'nun heryanındagelişiyordu.
AKP iktidarı henüz biryılını doldur-
madı. Bir yıl dolmadan, bir iktidar
partisinin geleceği konusunda sağ-
lıklı bir değerlendirme yapmayı sağ-
lıklı görmüyorum. Çünkü bu kez tek
başına hükümet kuran bir parti var.
O nedenle daha sınanması gerekiyor.
• • •
Yaylaya gidebilirsem, o kahveyi ye-
niden ziyaret etmek ve oradaki yurt-
taşlann AKP ile ilgili düşüncelerini de
öğrenmek istiyorum.
20009
Lt YILLARDA
ERDAL ATABEK
Zeytin Ağaçları...
Zeytin ağaçları öyle çekiciliği yüksek ağaçlar de-
ğildir.
Söğüt ağacı gibi dallannı suya salıp akıyormuş
gibi durmaz.
Kavak gibi dimdik yükselip rüzgârla oynaşmaz.
Meşe ağacı gibi kalın gövdesinin üzerinde dal-
lanıp budaklanmaz.
Zeytin ağacı, kendi halinde, topraktaki yerini bi-
lip işine bakar.
Alçakgönüllü, çalışkan, her koşulda işini yapma-
ya çalışan bir ağaçtır.
İşi de zeytin yapmaktır. Zeytin ağacı zeytin ve-
rir, işi budur.
Ama o zeytin, öyle çok işe yarar bir üründür ki,
insanlar onsuz yapamaz olmuşlardır.
Zeytin, işlenerek sofralarda ağız tadı olur.
Zeytinyağı, hem sağlıklı biryağ olarak yenirhem
de çeşitli ürünlerin yapımında yer alır. Bedenin içi-
ne de dışına da yararlı bir yağdır.
Ünlü 'Akdeniz diyeti' üçlü bir sacayağından olu-
şur: Zeytinyağı, balık, şarap. Her üçü de bir yemek-
te birleşerek sağlıklı bir diyet oluştururlar.
Zeytinyağında, tekli doymamış yağ asidi vardır,
bu da sağlık için yararlıdır.
Ama biz zeytin ağaçlannın değerini bilmiyoruz.
Ülkemizin kıyı bölgelerinde zeytin ağacı yetişi-
yor. Trakya'da, Ege'de, Akdeniz'dezeytin ağacı da
doğal olarak zeytin ve zeytinyağı üretimi de büyük
önem taşıyor.
Akdeniz ülkeleri içinde Ispanya, Italya, Yunanis-
tan'dan sonra geliyoruz. Ama artık zeytin ve zey-
tinyağı üretimi içindeki payımız giderek düşüyor.
Çünkü, zeytin ağaçlarını kesiyoruz.
Once turistik tesisler yapmak için kesildi zeytin
ağaçları.
Görkemli turistik tesisler yapıldı, zeytinden de zey-
tinyağından da vazgeçildi.
Sonra "Aman turist gelmiyor" diye fiyatlar dü-
şürüldü, ne yapılacağı şaşmldı ama artık zeytin
ağaçlan yoktu.
Daha sonra ortaya maden şirketleri çıktı. Onlar
da yeraltındaki madenleri çıkarmak için zeytin
ağaçlarını kesmeye başladılar.
Insanoğlu, toprağın altını üstüne düşman etti.
Ormanlar, SİTalanlan, 'orman vasfınıkaybetmiş'
etiketi takılan topraklar satılıyor, veriliyor, yağma-
lanıyor.
Ama birşey hep unutuluyor. Doğa, ona verdiği-
niz zaran size ödetiyor.
Ormanlan kesiyorsunuz, düne kadar bereketli yağ-
mur olan sular artık sel olup sizi sürüklüyor.
Beklemeniz gerekirken beklemediğiniz bir dep-
rem, size yaptığınız bütün yanlışlan faizleri ile öde-
tiyor.
Doğa, yaptığınız iyilikleri de yaptığınız kötülük-
leri de katlanyla size geri veriyor.
Ama insanoğlu, doğanın bir parçası olduğunu
unuttu. O, kendi para ve mal hırsı ile kendisinin de
parçası olduğu doğayı yağmalıyor. Bütün uyarıla-
ra kulak tıkıyor. Bütün doğal kaynaklan tüketiyor
ve hiç aldırmıyor.
Ama zeytin ağaçlan, kendilerine yapılanlan unut-
muyor.
Kesimleri, sökmeleri, ona artık tahta parçası iş-
lemi yapmalannı unutmuyor.
Zeytin ağacı bin yıldır orada idi. Hiçbir insanın
ömrü bu kadar uzun değildir. Ama insan, bu kısa-
cık ömrü içinde nice zarariar vermekten çekinmi-
yor.
Zeytin ağacı intikam mı alacak?
Hayır, zeytin ağaçlan intikam şarkılan söylemez,
onlar barışçıdır.
Zeytin ağacı, kesilmeden orayatohumlarbırak-
tı, unutmadığı odur.
Bir gün zeytin ağaçlannı kesenler gidecekler.
Ve zeytin ağaçları yeniden yükselecek ve zey-
tinlerini verecek.
Onların dostlan onları asla terk etmeyecek...
Velayet ve vesayete yeni düzen
Çocuğun malkn
eğitimineharcanacak
ANKARA (AA)- Ve-
layet, vesayet ve miras
konulanna ilişkin uygu-
lama esaslan, yeni Türk
Medeni Kanunu'na gö-
re düzenlendi.
Konuya ilişkin hazır-
lanan tüzük, Resmi Ga-
zete'nin dünkü sayısın-
da yayımlanarak yürür-
lüğe girdi. Tüzüğün,
"Vefayerve "Çocuğun
veMaHannınKorunma-
a" başlıklı bölümlenne
göre, ergin olmayan ço-
cuk, anne-babasının ve-
layeti altında bulunacak.
Anne baba evli değilse,
çocuğun velayeti anne-
ye ait olacak. Yasal se-
bep ohnadıkça, velayet
anne babadan alınama-
yacak.
Türk Medeni Kanu-
nu uyannca, hâkim ço-
cuğun korunması için
onun bir aile yanına ve-
ya bir kuruma yerleşti-
rilmesine karar verebi-
lecek. Hâkim, anne ba-
banın çocuğun mallan-
nı yönetmekte her ne se-
beple olursa olsun yete-
rince özen göstermeme-
si halinde önlem alarak
gereklı işlemleri yapa-
cak. Çocuğun mallan-
nnı gelirleri, öncelikle
bakımına, yetiştirilme-
sine ve eğitimine harca-
nacak.
Hâkim karanyla ve-
layetleri veya malı yönet-
me haklan sona eren an-
ne baba, hesap cetveliy-
le birhkte çocuğun mal-
lannı vasiye veya kayyı-
ma devTedecek.
Tüzüğün_ "Koruma
Amacıyla Özgürlüğün
Kısıtlanması" başlıklı
bölümünde, "tehlike
ohışturan" erginlerle ü-
gili düzenleme yer aldı.
Akü hastahğı, akıl za-
yıflığı, alkol veya uyuş-
turucu madde bağımlı-
hğı, ağır tehlike arz eden
buîaşıcı hastalık veya
sadece kendi sosyal ve
ekonomik durumuyla
uyumlu ohnayan ya da
sağlığını tehlikeye so-
kan bir yaşantı sürme
gibi sebeplerle toplum
için tehlike oluşturan,
kısıtlı olsun veya olma-
sın her ergin kişi, bu du-
rumdan kurtanlması ve
kişisel korunmasının
başka şekilde sağlana-
maması halinde; teda-
visi, eğitimi veya ıslahı
için elverişli bir kuru-
ma yerleştinlebilecek ya
da bu kurumlarda alıko-
nulabilecek.
Hâkim, koruma ama-
cıyla özgürlüğün kısıt-
lanmasına karar verir-
ken, özgürlüğü kısıtlana-
cak kişiyi de dinleyecek
Özgürlüğün kısıtlanma-
sına neden olan sebep-
lerin kalkması halinde,
kısıtlanan kişi durumu
uygun hale gelince ku-
rumdan çıkanlacak.