27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 TEMMUZ 2003 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER ABDÜLCANBAZ PETROL SAVAŞLARI TURHAN SELÇUK Mısır ve ekmeğe 'hayır' diyen Atkins rejimi, protein ve tereyağıyla banşık u diyetyağı seviyorAmerika "dan sonra artık Avrupa'da da giderek artan obezlık, hem yetişkinleri hem de çocuklan tehdit ediyor. Aşın şişmanhktan kurtulmak isteyen milyonlarca kişi, birbirinden farklı diyetler uyguluyor. Amerikan Time dergisi, düşük karbonhidrat içerikli. ancak yağ oranı yüksek ünlü Atkins diyetınin, günümüzdeki birçok dıyetten daha yararlı olabileceğini öne sürdü. Ingiliz Martin Andre». 50'li yaşlanna gelmeden önce günde 16 kilometre koşuyor, kriket oynuyordu. Aşağı yukan 81 kilo olan Andrew, geçirdiği bir kazanın ardından sporu bıraktı ve 5 yıl içinde 12 kilo aldı. Kendisini yalnızca aç bırakan ve zayıflatmayan düşük kalorilj rejimlerden bıkan Andrew, ünlü Atkins rejimini uygulamaya karar verdi. Birçok saglık uzmanı, meyveden tahıllara kadar birçok üründe bulunan karbonhidratlan önerirken, proteinlerden ve yağlardan uzak durmak gerektıgini söylüyorlar. 2 ayda 15 kilo vertil Atkins diyetindeyse, mısır gevreği ve ekmek yenmiyor, ancak istenildiği kadar yağ içerikli et ve protein ve tereyağı alınabiliyor. "ÇiJek ve krema ile besJenebildiğim bir diyete gjrdiğinı için muttuyunı'' diyen Andrevv, 2 ay sonra yaklaşık olarak 13 kilo kaybetti. Nisan ayında bir düşme sonucu yaşamını yitiren Dr. Robert Atkins, bu kilo verme programını 30 yıl önce tasarlamıştı. Atkins'in savunduğu gibi. karbonhidrat bakımından yüksek ve yağ bakımından düşük diyetler kötü, düşük karbonhidrat ile yüksek yağ içeriğine sahip programlarsa iyi miydi? Biftek ve tereyağında bulunan çok yoğun miktarlardaki yağlar, kalp hastalıklannın ve inmenin en önemli etkenlerinden. Bazı uzmanlar, günde alınan kalorilerin ancak yüzde 10"unun yağ oiması gerektiğini belirtiyorlar. Ancak Cenlerini değiştiremezsin beslenme seklini deği; Belki gelecekte, obez insanlar için daha iyi tedavi yöntemJeri geliştirilecek. Diğer yandan, genlerimizi değiştiremeyeceğimizden, geriye tek bir alternatıf kalıyor; genlerimızın başa çıkamadığı, yaşadığımız ortamı değiştırmek. Oxford Üniversitesı'nden tarihçi Feüpe Fernandez- Armesto, "Besin: Bir Tarih" adh son kitabında, patates kızartmasını, mangalı keşfeden insanlann, besin alanında da devrim niteliğinde değişikJikler başlattığını belirtiyor. "Gelecek devrimlerin amacıysa, geçmiştekilerin fazIalıkJannı ortadan kaJdırmak olacak" diyor Fernandez-Armesto. Avrupalı yetişkinlerin yüzde 30'unun obez oiması araştırmacılan düşündürüyor. AB'deki sağlık hizmetleri büt- çesinin yüzde 8'i, aşırı şişman olan 75 milyon erkek ve 60 milyon kadına har- canıyor. bisküvi ve kekler gibi yüksek yağ oranma sahip yiyeceklere "yağ vergjsi" koymaya çahşıyor. BostondaH bir grup avukatsa. McDonakfs, Burger King,KFCvePiz23i Hut'a karşı dava açmaya hazuianıyor. Obezlte çocuklara sıçradı 8yaşındakiHannahIVIcGoey'nin, oynayacak bir parkı yok ve okulda yalnızca haftada 2 gün spor dersi var. Han- nah, 6 yaşına geldiğinde çocuk giysileri- ni giyememeye başlamış. Diyetisyen Pa- ul Sacher'ın başlattığı bir diyet programı Hannah'nın hayatmı değiştirdi. Geçen ey- lül programa kaydolan Hannah, 10 hafta- da 2 kilo verdi ve 2.5 santimetre uzadı. Hannah, çocuklar arasında giderek ar- tan obezliğin ne yazık ki istisnalanndan. Dünyadaki birçok ülke, harta açlığı önle- meye çahşanlan bile, aşın beslenmenin tehlikeleriyle boğuşuyor. Finlandiya'daki obezlik konulu bir kongreye sunulan ra- kamlara göre, 5 ila 17 yaş arasındaki Av- rupalı gençlerin yüzde 20'si ya aşın şiş- man ya da obez. Kuzey Afrika, Ortadoğu, Asya ve Sahra altı bölgede de çocuklar ara- sındaki obezlik artıyor. Kolesterolü yükseltlyor Obez çocukların, yetişkın olduklannda da obez olma riskleri çok fazJa. Bu da, kalp hastalıklan. şeker ve kansere yaka- lanma oranının da arttığı anlamına geliyor. Çocuk doktoru Dr. Denes Molnar'a göre, obez çocuk ve yetişkinlerin yüzde 9"un- da "metaboük sendrom* olarak tanımla- nan rahatsızlık görülüyor. Rahatsızlığın en kaygı verici semptomlanndan biri, kan- daki değişiklikler. New England Journal of Medicine dergisinin mayıs sayısında yayımlanan iki makalede, Atkins diyeti uygulayanlann, var olan diğer diyetlere uyanlardan daha fazla kilo verdiklen bildirildi. Pennsylvanıa Üniversıtesi Kilo ve Yeme Bozukluklan Programı, 4O'lı yaşlannda olan ve yaklaşık olarak 97 kilodaki 63 kadın ve erkeği denek olarak aldı. Bunlann yansına Atkins diyeti uygulayan araştırmacılar, yansına da düşük kalorili rejım uyguladılar. 3 ay sonra. diğer grup ortalama 2.6 kilo kaybederken, Atkins grubu ortalama 6.6 kilo vermişti. Asıl şaşırtan noktaysa, Atkins"in düşük karbonhıdratlı diyetini uygulayan deneklerde. kalp hastalıklanna neden olan kandaki yağ oranının düşük çıkmasıydı. Ince olarak bilinen Fransızlar arasuıda bile 2000'de yüzde 9.6 olan obez oranı 2003'te yüzde 11.3'eyükseldi. Çocuklann da giderek daha fazla kilo alması nedeniyle, bir kuşak önce gençler arasında hiç duyulmayan Tip 2 diyabet hastalığı ve hipertansiyon gibi hastalıklar giderek yaygınlaşıyor. Dergi, aynı ortamda yaşayan bazı kişilerin neden hıç kilo almadığını da sorguladı. Kimi bilim adamlan, obezitenın nedenleri arasında, midemizı doğrudan veya dolaylı yollardan beynimize bağlayan karmaşık gen yapılannın bulunduğunu öne sürüyorlar. Time y den derleyen: Bilge Eser Türk Tabipleri Birliği Büro görevine hekim tepkisi ŞULEFİLYOS SSK'li hastalann deviet hastanelerin- den yararlanmasını sağlayan yasanın uy- gulamaya girmesınden sonra, deviet has- tanelerinde kurulan SSK bürolannda me- mur olarak görevlendirilen hekimjer tep- kilı. Türk Tabipleri Birliği (TTB) Pratisyen Hekim Kolu Başkanı Dr. Muharrem Bay- temur, deviet hastanelerinde büro memu- ru olarak görevlendirilen heldmlerin, sağ- hk ocaklanndan "ihtiyaçfazlası" diye gön- derildiğini dile getirerek "İhtiyaç fadası di- ye gönderilen kişilerin yerine yenileri ata- nrvor. Yandaşlannı ise büro görevlerine atamıyorJar" dedi. Istanbul Tabip Odası Pratisyen Hekim Kohı Başkanı Dr. Sebna Okkaöğhıda, "Çahşanlaroiarak,AKPhü- kümetinin sağlık konulanndaki uygula- malannın, uyguianırhğı olmayan poptiüst yaklaşunlar olduğunu gözlemliyoruz, He- kimierolarak enkısazanıanda uvgulama- lara karşı tepkimizi göstereceğiz'" dedi. Uygulamayla protokolün ana unsuru olan sağlık ocaklannın yetersizliği ortaya çıktı Dk gün 15 bin SSK'K başvurdu İUUSTAFA ÇAKIR ANKARA -Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Sağlık Ba- kanlığı"nabağlı hastanelerin ortak kullanunmı öngören protokolün yaşama geçirildifi ilk gün, sağlık ocaklanna yaklaşık 40 bin baş\-u- ruyapıldı. Sağlık ocaklanna baş- vuran 15 bin SSK'liden 5 bini de sevkle deviet hastanesine gönde- rildi. Uygulamayla protokolün ana unsuru olan sağlık ocakJannın ye- tersizliği ortaya çıkarken Sağlık Bakanlığı, sağlık ocaklanna ek odalar yapmak için harekete geç- ti. Sağlık BakanJığı Müsteşan IVec- det Ünüvar, devlet hastanelerinin ortak kullanımına ilişkin protoko- lün yaşama geçirilmesinin ardın- dan ilk sonuçlara ilişkin bilgi ver- di. Protokol ile hastanelerdeki yo- ğunluğu sağlık ocaklanna kaydır- mayı amaçladıkJannı belirten Unü- AKDAĞ, HASTANELERİN ORTAK KULLANIMI PROJESİNİ DENETLEDİ Istanbul Haber Servisi - SSK ve Sağlık Bakan- lığı, hastanelerin ortak kullanımının en önemli noktası olan birinci basamaktan sevk ahna zorun- luluğu diyabet, kanser gibi kronik hastalığı olan- lar için kaldınldı. Sağlık Bakanı Recep Akdağ, ön- ceki gün başlanan SSK ve deviet hastanelerinin or- tak kullanımı uygulamasında, sağlık ocaklanna mü- racaat eden 45 bin hastadan yaklaşık 4 bin 500'ünün hastanelere sevk edildiğini belirterek "Yani has- talannuan yüzde 9O'ı birinci basamakta işlerini bi- tirerek evlerine gönderilebilnûştir" dedi. Bakan Akdağ, Kartal Dr. Lütfi Kırdar Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yeni uygulamayla ilgili denetim yaptı. Hastaneye gelişinde başhekimliğe girmeden poliklıniklerin bulunduğu bölüme yö- nelen Akdağ, burada yurttaşlann yeni uygulamay- la ilgili sorunlannı dinledi. Akdağ, dünyanın bü- tün gelişmış ülkelerinde birinci basamak sağlık hiz- metlerinde, hastalann yüzde 85 ile 88'inin tedavi edilebildiğini anunsattı. Akdağ daha sonra Istanbul îl Sağlık Müdürlüğü'nde sağlık muhabirlerine yeni uygulama hakkında bilgi \erdi. Akdağ, "Sistemin en önemli noktası birinci ba- samaktan alınan sevk. Gelen talepler doğrultusunda birinci basamakta haUedilemeyecek kronik hastahk- lara sevk zorunluJuğunu ortadan kaldırdık" dedi \iar, ilk gün sonuçlanna bakıldığın- da bunda da başanlı olduklannı söyledi. Karmaşa yajanmadı Protokolün uygulamaya konul- duğu öncekı gün sağlık ocaklan- na 40 binin üzerinde başvuru ol- duğuna işaret eden Ünüvar, birin- ci basamak sağlık kurumlanna başvuranlann 15 binının de SSK'li olduğunu dile getirdı. Bu kişiler- den 5 bininin deviet hastaneleri- ne sevk edildiğini anlatan Ünü- var, beklediklerinden daha az kar- maşa yaşandığını saMjndu. Programın ana unsuru olan sağ- lık ocaklannın yetersiz olduğu jti- rafında da bulunan Ünü\ar, "Ör- negin İstanbul'da ciddi ölçüde sağ- lık ocagı sıkıntısı var. Yeterli sağlık ocağı yok. Arkadaşlarumz sağhk ocaklanndaki oda savısını arttır- mak veyeni sağhk ocakian ohıştur- mak için çabalıyoriar''' dedi. GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHAN ERİNÇ Tekkeler ve Türbeler... Türkiye, hurafelerden kurtulmak yerine, hura- feleri çağın teknolojisine uydurma konusunda dünyada eşi benzeri olmayan başanlara imza atıyor. Bir bilim insanının araştırmasını yansrtan haber- lerden öğrendiğimize göre, artık türbe ve yatır- lardan medet umanlann adakları, koç, horoz, şe- ker, mum gibi gelenekselleri geride bırakarak, çamaşır makinesi, buzdolabı gibi çağın ürünle- rine kaymış durumda. Maddiyat ile maneviyat arasındaki alışverişte- ki çağdaş gelişme ve uyum insanın gözünü ya- şartıyor. Din adına materyalizme kayanlann tu- tumu ile dincilerin ilgilenmemesi de ayrı bir ko- nu. Peki, bu türbe ziyaretleri ve adaklar, laik bir ül- ke olduğunu söylediğimizTürkiye'ninyasalarına uygun mu? Sadece yasalara değil, aynı zaman- da Diyanet işleri Başkanlığı'nın mezarların yan- lanna diktiği levhalara bakarsanız Islamiyete de aykın ama, oluyor işte. • • • Anayasanın güvencesi altında bulunan yasa- lardan bin de 1925 yılının son günlerinde yürür- lüğe giren 677 sayılı "Tekke ve Zaviyelerle Tür- belerin Seddine (kapatılmasına) ve Türbedariık- larla Birtakım Unvanlann Men ve llgasına (yasak- lanmasına ve kaldınlmasına) DairKanun". Ancak hangi kaynağa el atsam, karşıma yasanın Ana- yasa'da da anıldığı sayıyla belirtilen ilk şekli çıkı- yor. Oysa yasa iki kez değişikliğe uğramış ve tü- müyle yürürlükte. Bu nedenle, topluca elde bu- lunması için aşağıya alıntılıyorum. • • • Tekke ve Zaviyelerin Seddine ve Türbedarlık- larfa Birtakım Unvanlann Men ve ilgasına Dair Ka- nun. Kanun No: 677/Kabul Tarihi: 30.11.1341 (1925)/ YayınTarihi: 13.12.1341 Madde 1 - TC dahilinde gerek vakıf suretiyle, gerek mülk olarak şeyhinin tahtı tasarrufunda (kullanım yetkisi altında) gerek suver-i aherie (baş- ka yollarla) tesis edilmiş (kurulmuş) bulunan bi- lumum (bütün) tekkeler ve zaviyeler, sahiplerinin diğer şekille sahiplik hakları ve tasarruflan bakî (saklı) kalmak üzere kamilen seddedilmiştir. (Tü- müyle kapatılmıştır.) Bunların usûl-i mevzuası da- iresinde (konulmuş kurallarına göre) filhal (halen) cami ve mescid olarak istimal edilenler (kullanı- lanlar) ibka edilir (aynen bırakılır). Alelumum (bütün) tarikatlarla şeyhlik, derviş- lik, müridlik, dedelik, seyyidlik, çelebilik, baba- lık, emirlik, naiblik, halifelik, falcılık, büyücülük, üfü- rükçülük ve gaibden (görünmeyen ve bilinmeyen- den) haber vermek ve murada kavuşturmak mak- sadıyla nüshacılık (muskacıhk) ve unvan ve sıfat- lannın istimaliyle (kullanılmasıyla) bu unvan ve sı- fatlara ait hizmet ifa (yapılması) ve kisve iktisası memnudur (kıyafetlerinin giyilmesi yasaktır). TC dahilinde selatine (sultanlara) ait veya birtarikat veyahut cem menfaate mesned (çıkar sağlama amacına dayalı) olanlarla, bilumum sair türbeler mesdûd (kapatılmış) ve türbedarlıklar mülgadır (kaldırılmıştır). Seddedilmiş (kapatılmış) olan tek- ke ve zaviyeleri veya türbeleri açanlar veyahut bun- ları yeniden ihdas edenler (oluşturanlar) veya ta- rikat icrasına (ayinlerin yapılmasına) mahsus ola- rak velev muvakkaten (geçici şekilde) olsa bile yer verenler ve yukarıdaki unvanları taşıyanlar ve bunlara mahsus hizmetleri ifa (özgü görevleri ya- panlar) veya kıyafet iktisa eyleyen (giyen) kimse- ler üç aydan eksik olmamak üzere hapis ve 50 liradan (2003 yılı için 6 milyar 805 milyon 439 bin 424 lira) aşağı olmamak üzere cezayı nakdi (pa- ra cezası) ile cezalandırılır. (5438 sayılı yasa ile 16 Haziran 1949'da yü- rürlüğe giren ek fıkra) Şeyhlik, babalık, halife- lik gibi mensupları arasında baş mevkide bulu- nanlar altı aydan az olmamak üzere hapis ve 500 liradan (2003 yılı için 346 milyon 785 bin 517 li- ra) aşağı olmamak üzere ağır para cezasından başka biryıldan aşağı olmamak üzere sürgün ce- zası ile cezalandırılır. (Sürgün cezası 1965 yılın- da kaldınldı.) 5566 sayılı yasa ile 3 Mart 1950'de yürürlü- ğe giren ek fıkra) Türbelerden Türk büyükleri- ne ait olanlarla büyük sanat değeıi bulunanlar Mil- li Eğitim Başkanlığı'nca umuma (halka) açılabilir. Bunlara bakım için gerekli memur ve hizmetliler tayin edilir. Açılacak türbelerin listesi Milli Eğitim Bakanlığı'nca (şimdi Kültür ve Turizm Bakanlığı) hazırlanır ve Bakanlar Kurulu'nca tasvip olunur (onaylanır). ••• Yasanın yürütücüsü olarak bir fıkra dışında Ba- kanlar Kurulu yetkilendirilmiş. 5438 sayılı yasa ile eklenen fıkra için de Adalet Bakanı görevli kılın- mış. Olanlara bakınca yetkililerin ne yaptığını anla- mak zor. Gazeteci olarak görevimiz de "hâi-ikey- fiyet böyle böyle" demekle sınırlı. oerinc@ cumhuriyet.com.tr TEŞEKKUR Buyûk Kavbımız. Aılemızın Değerlı Bıivüğü EmekJj Nüfijs Müdıiru SABAHATTİN ATİLLA'nın Haydarpaşa Vumune Hastanesı'nde bulunduğu sürede bütün olanaklannı seferber eden dostlanmız Hastane Baştabtp Yardımcısı Opr. Dr. Ahmet Bilgin'e Anestezist Dr. Hatice Çelik'e, \e Be\ın Cerrahı>ı Klmık Şeti Doç. Dr. M. Zafer Berkman ile ekibine. İnfeksıyon Hastalıkları \e Klınık Mıkrobıyolojısi Şefı Doç. Dr. Paşa Göktaş'a ŞefVrd Dr. IM. Emin Karagül ile ekibine Hastalığr ıe vefatı sırasında bızı salnız bıratcmavan geleneksel dostluklann her ozellıgını göstererek acımızı pavlaşan. Kığı'lı Hemşehrilerimize Eski fçişleri Bakanı Dr. Musfafa Cülcügil'e. Eski Çalışma ve Sos>al Gûvenlik Bakanı Mustafa Kul'a Opr. Dr. M. Haluk Özsaraç'a, \e gelerek, relefon ederek. çıçek göndererek. bağışta bulunarak acımızı pavlaşan bütün akraba. dost \e sevenlenne teşeklcür edenz AİLESİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle