27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SKfFA CUMHURİYET 3 TEMMUZ 2003 PERŞEMBE HABERLER Banş adı altmda getirilen her yeni düzenleme ve af, bir şekilde Maliye Bakanı'nın işine geliyor Meclis Unakıtan'a çalışıyor• Unakıtan vergi affıyla. naylon fatura kullanımı nedeniyle hakkında açılan davada sanık olarak yargılanmaktan kurtuldu. Orman arazilerinin satışına ilişkin yasanın çıkmasıyla da Istanbul'daki 51 dönümlük arazısı yasal nitelik kazanacak. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Istanbul'da 51 dönümlük orman ara- zisıni satın alarak üzerine geçirmesıy- le bir kez daha gündeme gelen Malı- ye Bakanı KemaJ Unakıtan a dönük tepkiler sürüyor. Vergi Affı Yasası ile naylon fatura nedeniyle hakkında açı- lan davada sanık olarak yargılanmak- tan kurtulan Unakıtan, orman arazile- rinin satışına ilişkin anayasa değışik- liği ve kambıyo affına ilişkin yasalar- dan da yararlanacak. Bakan olduktan sonra hakkındaki suçlamalardan "banş" adı altında ken- di önerisiyle hazırlamp hükümetinin çı- kardığı aflarla kurtulan Unakıtan'ın, ts- tanbul 'da aldığı 51 dönümlük arazi ise ormanlann satışına ilişkin anayasa de- ğişikliği kapsamınagiriyor. Unakıtan, önceki gün ise 2B kapsamındaki ara- zisıni "tapusuz arazi almak suç mu" diye savunması, muhalefetin tepkisi- ne yol açtı. CHP Grup Başkanvekih Haluk Koç, Unakıtan'ın bu açıklamasını "pişkin- Hk" olarak nitelendirerek "Yasadışıh- ğı kural haline getirmeyi marifet sayan bir anlaytşvar. MaliyeBakanı, böyle bir müsamerede rol üstlenmiş görünüyor. 'Benim gıbı çok ınsan var', diyor. Ku- raldışıhğu, yasadışılığı teşvik ediyor" dedi. Gazetecilenn "Istifasını istiyor musunuz" sorusuna da Koç, "Daha önce vergi pişmaniık yasasından ya- rarianAğızamanbunuistediğimizdegü- lerek cevap vermiştL Sanırun, kendisi- ne, pişldn l nakıtan, denebiür" yanıtı- nı verdi. Malive Bakanı olduktan sonra TBMM adeta Unakıtan için çalıştı. "Banş adı altmda" getirilen mali af- lardan yararlanan Unakıtan'a dönük suçlamalar ve yararlandığı aflar şöy- le: - Vergibanşryla, devlede banşn: Ma- liye Bakanlığı tarafından hazırlanan vergi banşından, Unakıtan da yararlan- dı. Vergi banşı öncesinde Kemal Una- kıtan. 213 sayılı Vergi Usul Yasası'nın 359. maddesinebağlı olarak "vergika- çakçAğf iddiasıyla Istanbul 1. AğırCe- za Mahkemesi'nde açılan davada yar- gılanıyordu. Dava dosyasında, naylon faturayla hayali ihracat yapan firma- lar arasında Kemal Unakıtan'ın yöne- ticisi olduğu Albaraka Türk'ün de bu- Unakıtan, Başbakan Erdoğan'uı İstanbul Belediye Başkanhğı döneminde 1997 tarihinde Beykoz"a bağn Çavuşbaşı beldesinde toplam 51 dönümlük iki araziyi saün aldı. Ornıana tapu \erilmedigi için bir zillrvet senedi dü/enlendi. Orman arazilerinin saüşı yasallaşüktan sonra 2B sınıfina giren bu arazinin değeri artacak. (Fotoğraf Star gazetesinden alınmıştır) lunduğu iddiası yer ahyordu. - Albayraklar'ı kurtarmaya çahşn: Vergi banşı yasasının TBMM aşa- masında Maliye Bakanı Kemal Una- kıtan'ın öncülüğünde yapılan değişik- likle, Albayraklar lcurtanlmaya çalı- şıldı. Değişıklikle. Albayraklar'ın 1 trilyon 853 milyar lıralık kazancı ver- giden kaçırdığını ortaya koyan Hesap Uzmanlan Kuruhı'nun raporunun ge- çersiz sayılması hedeflendi. Ancak Cumhurbaşkanı Ahınet Necdet Se- zer, yasayı veto etti. Hükümet de ka- muoyundan gelen tepkiler nedeniyle bu düzenlemeyi geri çekmek zorun- da kaldı. Unakıtan'ın kurtarmaya çalıştığı Al- bayraklara ilişkin olarak hazırlanan hesap uzmanlan kurulu raporunda ise Albayraklar'ın kazançlarını gızlemek için Kemal Unakıtan'ın yönetım ku- rulu üyesi olduğu Albaraka Türk'ü de kullandığı belirtildi. - Maliye Tera'ş Kurulu bakanı suçla- dı: Ankara DGM Savcısı Hamza Ke- leş'in. Türkiye'deki vurgunun malı bo- yutunu ortaya koymak için Maliye mü- fettişlerine hazırİattığı 20 Mayıs 2003 tarihlı raporda, Maliye Bakanı Unakı- tan'ın ortağı ve yöneticisi olduğu dö- nemde Albaraka Türk'ün hayali ihra- cat suçunu işlemiş olma ihtimalinin yüksek olduğu belirtildi. Raporda, Al- baraka Türk'te "gerçek mal hareketi- ne dayanmayan sahte fatura düzenle- me ve kullanınıının söz konusu olduğu" ıddiasınayervenldi. - Kambiyodan da Albaraka çıktı: Hükümet tarafından hazırlanan Kam- bıyo banşından da, Unakıtan'ınbırdö- nem yönetim kurulu üyeliğı yaptığı Albaraka fırmasının yararlanacağı öğ- renildi. TBMM'ye sevk edilen kambi- yo banşı düzenlemesiyle, ithalat ve ih- racat işlemlerine dayalı olarak Türki- ye'ye getırmesı gereken döviz tutarla- nnı gereken sürede ülkeye getirmeyen firmalann cezalannda ciddi indirim- lere gidiliyor. Daraltıcı hükümden vazgeçildi Sit tasansında geriye dönüş ANKARA (Cum- huriyetBürosu)- Hü- kümet, Hazine'ye ait taşınmazlann satışı ve 1. derece doğal sit alanlannın yerleşime açılmasıyla ilgili ta- sanya konulan "da- ralücT hükümlerden vazgeçti. Hükümetin kay- nak beklentisiyle gündeme getirdiği Hazine taşınmazla- n, vakıf mallan, 31 Aralık 2000 tarihin- den önce yapılan ge- cekondulara af ve 1. derece doğal sit alan- lanna yapılaşma iz- niyle ilgili tasannın TBMM Genel Ku- rulu'nda görüşülme- sine dün başlandı. Tasan görüşülürken hükümetin girişimiy- le 5 madde komis- yona geri çekildi. TBMM Plan-Bütçe Komısyonu'nun bu- günkü toplantısında bu maddelerle ilgili değişiklik yapılacak. Edinilen bilgiye gö- re hükümet, yapılaş- maya açılan 1. dere- ce doğal sit alanlan konusunda gelen baskılar üzerine ger- çekleştirilen sınırla- malan yeniden ge- nişletecek. "10 bin metrekareyi geçen 1. derece doğal sit alanlannda yüzde 3 oranındayapüaşma" hükmü değiştırile- cek. AKP Grup Baş- kanvekıli Salih Ka- pusuz,"Çeşitiialter- natifler var. Parselas- yonia ilgili olarak 10 bin metrekare şarü aşağı çekilebilir, yüz- de 3 şarü yukan çıka- nlabilir" dedi. Tasan görüşülür- ken CHP milletvekil- leri, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın orman niteliğini yitir- miş tapusuz arazi sa- hibi olmasına değin- di. CHP Grup Baş- kanvekili Mustafa Ozyürek,anayasa de- ğişikliğinin Bakan'a yarar sağladığına dik- kat çekerek şunlan söyledi: "SaymBakan'ın50 dönüm 2-B arazisin- den yerivar. Helalol- sun güle güle otur- sun. Ama politika sahnesine çıkan in- sanlar sonuna kadar kurallara uygun dav- ranmalı. Anado- lu'dan gelen gariban gecekondu yapu, Ha- zine arazisini işgalet- tidiye,biziın de zflyet- Kksenediyle muhtar- hkbe)gesi>1earazi aty satmamızetikdeğfl." Kazılann kapatılmasını İokmayla kutlayan' belediye partiye şikâyet edildi CHP yönetimi Foça'da uygarbk sıııavı verecek KomJsyondan ziyaret Arınç: Raporlar •• •• sorun çozmuyor ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - TBMM Yolsuzluk- lan Araştırma Ko- misyonu, rapor ya- zım çalışmalarını sürdürürken; millet- vekili dokunulmaz- lıklannın kaldınl- ması ve tstanbul Be- lediyesi ile ilgili sav- lar, AKP ve CHP'lı üyeler arasında gö- rüş aynlıklannın or- taya çıkmasına ne- den oldu. Komisyon üyeleri dün TBMM Başkanı Bülent Annç'ı ziyaret etti. Komisyon Başka- m Azmi Ateş, ziya- ret sırasmda Annç'a raporu tamamlama noktasmda yardıma gereksinimleri ol- duğunu söyledi. Annç da. "Güzelbir çalışma yürütüldü. Kamuoyunun dik- katlerini topiaduar" dedi. Annç. gazetecile- rin u Eğer bekfcntfler karşılanmazsa TBMM'nin itiban- na gölgedüşmez mi" sorusuna da şu yam- tı verdi "Her dö- nemdearaşormako- misyonlan kuruldu. Deprenüe ilgili 2 ko- misyon kuruldu,çok güzel raporian var. Ama >ine de dep- remlerohryor. YÖK, tekstil sektöriinün sorunlan konusun- da da raporlar ha- zırlanmıştı. Tekstil raponınu okumuş- rum. çok güzeldi, ama teksui sektörün- deki soruniar bitme- dLBuraporiannge- reklerini yerine ge- tirmek hükümetle- rin görevidir. Biz de takipçisi olacağrz." • Bakanlar Kurulu, Foça'da 1989'dan bu yana devam eden arkeolojik kazılan 21. 04.2003 tarihinde "durdurma" karan aldı. Olayın daha üzücü boyutu ise, bu ülkede ilk arkeolojik kazılan başlatan Atatürk'ün partisinden bir yerel yöneticinin, bu hatalı karan Foçalılara müjde olarak duyurması oldu. OKTAYEKtSCİ Antik adı "Fokai" olan ve 2700 yıldır bu adı değiştirmeden yaşamı ve uygarlıklan kucaklayan Foça'da tarih bir kez daha "risk" altında... Çünkü bu büyük geçmişi yıllar- dır araştıran vekorumaya çalışan Prof. Dr. OmerOzyiğit,üyesi oldu- ğu Izmır 2 Numarah Kültür ve Ta- biat Varlıklannı Koruma Kuru- lu'ndan alınırken, Bakanlar Kuru- lu da 1989'dan bu yana devam eden arkeolojik kazılan 21.04.2003 tari- hinde "durdurnıa" karan aldı... Ömer Özyiğit'in kuruldaki göre- vine "bir kez daha" son verilmesi, bu gibı kıyımlar başka kurul üye- lerinin de başına çok geldiği için, belki de artık "normal" karşılanı- yordur... Ne var ki. bu kez normal olma- yan ve artık "nadir" rastlanan uy- gulama, hükümetin onca yoğun ve önemli gündeminde zaman aymp "geçmişin araşanlması dursun" dı- ye karar verebılmesi... Gerçı bu işleri bilenler, bakanla- nn öyle masa başına oturarak de- ğil, önlerine uzatılan çizelgedeki isimlerinin hizasını "koridorda" imzalayarak bu gibi "acil" kararla- n aldıklannı söylüyorlar... Foça'yı da böyle imzalamış olsalar biler, Cumhuriyet tarihine "uygarhk ta- rihine karşı tavır alan" bir Bakan- lar Kurulu olarak geçmelerini en- gellemiyor... Bu karann imzalanmasını hükü- mete "teklif eden" Kültür ve Tu- nzm Bakanı Erkan Mumcu'nun ise a>TU tarih sayfasında nasıl yer ala- cağını gelecek kuşaklardan şimdi- den öğrenmek ne yazık ki, olanak- sız... 'Lokmah' kutlama... A>TII süreçte bir başka "normal olmayan" tutum ise CHP'li Beledi- ye Başkanı Ali İlçan'ın Bakanlar Kurulu karannı belediye hoparlö- ründen "müjde" şekHndeduyurup, ardından sanki bir bayrammış gibi "lokma döktüreceğiııi r ' ilan etme- si... Yani, sadece AKP iktidannın "al- ternâtifi" değil, aynı zamanda bu ül- Jcede ilk arkeolojik kazılan başla- Foça'da ruhsatlı inşaatların hemen bitişiğinde ortaya çıkanlan antik nıozaik döşemeler ve eski yapı kaünhlan. imar ve inşaat sektöriinün tepkisine neden oldu... tan Atatürk'ün partisinden bir ye- rel yöneticinin, "arüktarih yok, ar- sa ranü var" anlamına gelen bir çağdışı karar karşısında adeta ken- dini kaybetmesi... Şimdi denebilir ki, yakın geçmiş- te de bunlar yaşanmıştı.. Orneğin Refah Partili eski Kültür Bakanı Is- mail Kahraman ın da kazılan dur- durması, kimi "sosj r al demokrat- larca" da desteklenmişti... Mcak, aradan geçen zaman için- de artık farklı bir bilinç yaygınla- şıyor. O kadar ki, bazı belediyeler, kentlerinin geçmişini kurtarmak için "Tarihi Kentler BirHği"ni de kurdular... Bunlar olurken, arkelo- jiyi gelişme önünde hâlâ "engd" ola- rak gören ve tanhin gün ışığına çık- masını durduran bir anlayışı "lok- mah şölenlerle" kutlayabilen bir be- lediye yönetiminin "olağan" karşı- lanması artık mümkün değil... "Yargıya" rağmen.» Nitekım, FoçaÇevTCDosüanDer- negi de işte bu değeri endirmeler içinde "CHP Genef Başkanlığı"na bile başvurarak şunlan anımsattı: "199Tdeki durdurmavargıdandön- müş ve kazılar yeniden başlamışa. Şimdi hem hükümet,hem de CHPH beledrve başkanı, hukukun çignen- mesinde de ittifak halindder™" Foçalı çe\Tecilenn aynı baş\-u- rulannda belirttiklerine göre, yine CHP'nin ılçe yönetimi de bu kara- n desteklemekle kalmamakta, Sit alanlannın imara açıhnası için be- lediyeye sıyasi baskı yapmakta... Yani, meclisteki kimi CHP'li mil- letvekillerinin etkin ve dirençli mu- 4 yıl önceki kanalizasyon kazılan sırasında çıkan antik kent kahntılanda Foça'daki arkeolojik araştırmalann durmasuıa neden olmuştu. halefetlerine rağmen AKP'nin ıs- rarla çıkarmaya çalıştığı "imar ta- lanı" yasalanna, Foçalı partilileri ve parti- teşkilatlan da destek ver- mekte... Üstelik, AKP ilçe yöneti- miyle de kol kola girerek... OyhesaplarL.. tşte bu tablo, ülkenin kültür ve çevre değerlerine karşı duyarsız- lıktaki "kutsal ittifakuı" şimde de Foça'da oluştuğunu gösteriyor. Şehir Plancılan Odası tzmir Şu- besı Başkanı TuncajKarçorhı'nun basın açıklamasındakı; "Bukarar- la Foça'da tarihle kentin bütünsei- liğini saMinan planlama çabalan da darbe yedL." uyansına kimse al- dırmıyor... Çünkü, Bakanlar Kurulu, bu ta- lihsiz karanyla, yaklaşan belediye seçimlerindeki AKPadayına; "imar özgürlüğünü biz sağladık" deme olanağı yaratırken. CHP'li yerel kadrolar da aynı seçim sürecinde benzer söylemle oy toplamanın ha- zırlığını "lokmadöktürerek"yapı- yorolmalılar... Böylece, Î.Ö.7 yüzyılda Akde- niz'in batısına gemilerle uzanıp, şimdiki Marsilya, Nica ve Korsiya ile Karadeniz kıyısında Samsun'u bile kuran olan bir Anadolu kenti- nin bugünkü siyasileri, kısa vadeli bir oy ve rant hesabı için binlerce yıllık bir geçmişi adeta "ortakdfiş- man"bellemişler... Bakalım, CHP kurmaylan; yine Atatürk'ün "Türkiye Cumhuriye- ti'nin temeti kültürdür_" sözünü bu çıkar ittifakındaki kendi üyelerine anlatmayı nasıl başaracaklar?... PERŞEMBE ORHAN BURSALI Denge AKP, düzenli olarak dinle ilgili yasal düzenleme- ler peşinde koşturup duruyor. Başörtüsü, imam hatip okullan ve en son olarak da, Sıvas katillerini affetme girışımleri. Neden acaba? AKP milletvekilleri "Baskı altındayız, Sıvas mağ- durlan da affedilsin" diye, Bakan Aksu'ya baskı yapmış. "Sıvas mağdurlan" ne demek? Lafa bakın! 37 kişinin yakılarak öldürülmesıyle sonuçlanan Madı- mak Oteli katlıamını gerçekleştiren köktendinci katıller "Sıvas mağdurlan" oluyor. Anlayış bu. Katiller "onlardan"sa mağdur; değil- se katil... Bu bakışta "cihad" düşüncesi yatmaz mı? Şimdi bu düşüncede olan bir partinin üyeleriyle, bir hukuk toplumu ve ınsan hak ve özgürlükleri te- melinde ortak bir paydada buluşmak ne kadar mümkün? • • • İmam Hatip Okullan konusu ülkemizde belki de dananın kuyruğunun kopacağı, kopması ge- reken yerdir. 500 bin imam hatip okulu öğrenci sayısı 100 binlerin altına düştü. 800 bin küsur meslek liseli- den sadece 65 bini imam hatip mezunu. İmam hatip mezunlarının sayısını 1997 öncesin- de oiduğu gibi yine 500 binlerin üzerine çıkarmak peşindeler. Bunu gerçekleştirmek için imam hatip mezunla- nna yine eskısi gibi üniversiteterde istedikleri yere girme hakkını vermek peşindeler. Böylece ögren- ciler yeniden imam hatiplere yönlendirilecek ve normal liselilere alternatif bir hale getirilecek. Ikincı girişimleri de, 6. sınıftan itibaren dini seç- meli ders yapmak, öğrencilerı yönlendirerek böy- lece kapanan imam hatip ortaokul kısımlannı bu defa devlet liseleri içinde yeniden ihya etmek. Eğitim sistemindeki "imam hatip deliğini" büyü- tüp, eğitim sistemıni önce tam ikıye bölmek, tabii mümkünse bütün eğitimi imam hatipleştirmek, gönüllerinde yatan aslan... Bunu başarabilırler mi? • • • Diyanet işlerıne yön veren Devlet Bakanı ve dın profesörü Mehmet Aydın'ın "laikliği korumak için" gerekçesini göstererek içimizi serinlettiği (!) "15 bin yeni imam kadrosu" konusunu da katar- sak, AKP'nin bütün bu girişimleri ve düzenlemele- ri neyi gösteriyor? 1) AKP'nin dinci parti niteliği çok güçlüdür, verdiğı manzara, bunun sanki esas karakteri oldu- ğudur. 2) AKP ve milletvekilleri ellerine geçirdikleri her fırsata, her konuya dinsel bir özellik "iliştirme- ye"hazırdır; 3) AKP'nin esas siyasal bakışına da dinsellik egemendir; bunu liderlerinın sağda solda verdikleri 'Türkiye modern bir Islam ülkesidir" demeçle- rinde görüyoruz. Teşbihte hata olmaz: Ayının kırk öyküsü var, kırkı da ahlat üzerıne! • • • Geçen cuma günü Yunus Nadi Ödülü törenin- de Mustafa Balbay benim "Türk Siyasal Kuvvet- ler Cumhuriyeti" ve "Türk Silahlı Kuvvetler Cum- huriyeti" aynmıma bir katkı yaptı: 'Türk llahi Kuv- vetler Cumhuriyeti" Şüphesiz, birilerinin kalbinde llahi Cumhuriyet kurma aslanı yatıyor. Fakat, bu ılahi kuvvetlerin toplam gerçek oylarının yüzde 8'lerde olduğunu biliyoruz. AKP'ye verilen oyların dinsel karakterli olduğunu söylemek mümkün değil. Ama AKP al- dığı ödünç oylan kullanarak bir dinselleştırme yo- lunu açmak istiyor. Ülkemizde, AKP'nin özellikle eğitimde dinsel gi- rişimlerini engelleyecek güçlü bir muhalefet var mı? Umarım CHP Meclıs'te ne pahasına olursa ol- sun dinselleştirme yasalanna karşı çıkacak ve her türlü engellemeyı yapacaktır. Ancak, toplumda dengesiz bir durum söz konu- sudur. Bir "sivii baraj" veya inısiyatiften söz etmek bile mümkün değil. O halde, eğitimde dınselleştirmeye yönelik girişimlen engelleyıci bir sesin veya top- lumsal muhalefetin ortaya çıkması nasıl olacak? Kim Denge unsuru olacak? Hadi bakalım, soralım: Demokrasi, Meclis'te çoğunluğu ele geçıren partinin ülkeye istediği do- nu giydirebilme özgürlüğü müdür? "Toplum mühendisliği" konusunda durmadan yazıp çizenler de yanrt vermeli: Din ağırtıklı eğitim, bir "toplum mühendisliği" projesinin araçlanndan biri midir, değil midir? önümüzde, Türkiye'de büyük çatışma konulan- nın gündemi belirleyeceğini görmek, müneccimlik sayılmamalı. AKP dinselleşmekten uzaklaştıkça, siyasal par- tileşebilir. Yoksa? obursali(â cumhuriyet.com.tr. Komisyon Başkanı Kaptanoğlu: Bedelli, sonbaharda gündeme gelebilir ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Genelkur- may Başkanlığf nın as- kerlık süresinin kısalhl- masıyla ilgili karan yü- rürlüğe girerken TBMM Milli Savunma Komis- yonu Başkanı AKP'lı CengizKaptanoğlu. son- baharda da bedelli as- kerliğin gündeme gele- bileceğini söyledi. Kaptanoğlu, bedelli askerlikle ilgili olarak oluşturulan alt komisyo- nun çalışmalarını sür- dürdüğünü. sonbaharda çalışmalann tamamla- nacağını söyledi. Kap- tanoğlu. "Türkiye'de bir gerçek var. Askere gide- memiş, yurtdışuıda eği- tim görmüş ve orada ev- lenmiş vatandaşlarumz *w. Iş hayatma aolmışlar. baka>a denen geniş bir kitle var. 6 a\ işlerinden aynlmalan bile çok sı- kinü yaratacak. Bu yiiz- den bedelli askerlikle il- gili talep çok fazla" dedi. Kaptanoğlu dün sa- bah verdigi demece, ak- şam basın toplanhsı dü- zenleyerek açıklık ge- tirdi. Kaptanoğlu. "As- keıükktsalnldıktan son- ra talepler durmadı. Gençlerin, poüslerin ta- lebi var. Ama biz ku- rumlararası ahengi bo- zama\Tz. Son karar Ge- nefloırma\ımranvvBaş- bakamnuzmdır. Biz tek- Hfımizi sunanz, ama u\- gun bulunur. ama bu- lunmaz. Anayasaya ay- kın bulunursa çalışma- lanmızda kadük kahr" diye konuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle