05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 30 HAZİRAN 2003 PAZARTESİ HABERLER Meclis'in Avrupa araştırmasına göre Türkiye'de dokunulmazlık geniş bir yorumla ele alınmış ÖÖzeleştirigibi incelemeTUREYKOSE ANKARA - TBMM, Avrupa ülke- lerinde parlamenterlerüı hukuksal ve sosyal güvenceleri ile özlük haklan konusunda bir araştırma yaptırttı. Araştırmada, "Türkiye'de vasamado- kunulnıa/üğımn geniş bir yorumla ele alındığı" vurgulanırken çeşitli ülke- lerden ömeklere yer verildi. CHP Ankara Mılletvekılı Yakup Kepenek'in önerisi kabul edilerek do- kunulmazlıklar konusunun araştırıl- ması için bir komisyon kurulurken TBMM Kütüphane, Dokümantasyon ve Tercüme Müdürlüğü Araştırma Servisi de aynı konuda bir inceleme yaptı. Feride Eroğlu,Ahmet Yıkhz ve Avrupa'da milletvelcilleri ne kadar maaş alıyor? Araştırmaya göre bazı Avrupa üJ- kelerinde milletvekülerirje yapılan te- mel ödemeler şöyle: Almanya: Aylık 6 bin 878 Euro. Masraflar için 3 bin 417 Euro. Avusturya: Aylık 7 bin 500 Euro (yıldal4kez). Ah'Çolak'ın hazırladığı raporda "Av- rupa ülkelerinde parlamenterlerin hu- kuksal ve sosyal güvenceleri ile özlük haklan1 ' masaya yatınldı. A\Tupa ül- kelerındeki dokunulmazlığın yanı sı- ra parlamenter maaşlan ve sosyal gü- vence konusu da işlendi. Belçika: Yıllık briit 69 bin 219 Eu- ro. En yüksek devlet memuru ma- aşına göre hesaplanır. Aynca brüt aylığın yüzde 28'i oranında gıder ödeneği ödenir. İngütere: Yıllık temel ücret Nisan 2002 'den ıribaren 55 bin 118 Sterlin. Araştırmada tüm anayasalann su- çüstü durumunda en azrndan kısmi olarak dokunulmazlığın kaldınlmasın- dan yana olduğu \nrgulanirken "Ki- mi ülkelerde dokunulmazlığın kaldı- nhnası ya da gözalüna alnıa veya ad- li kovuşturmaya son verihnesi talep- (Yaklaşık 83 bin 450 Euro) İspanya: Aylık 2 bin 918 Euro. Tûrkiye: Ocak 2003 itibanyla ay- lık net 5 miJyar 855 milyon 440 bin lira (3 bin 298 Euro). Net ödenek 3 milyar 780 milyon 560 bin lira, yol- luk 2 milyar 74 milyon 880 bin lira. leri (Fransa. Danimarka, Finlandiya. İsveç) diğerlerine göre oldukça yük- sektir (İtalya, Yunanistan). Bazı par- lamentolarda dokunulmazlığın kal- dmlmasınaiUşldn taleplerin çoğu red- dedilirken (Portekiz, Yunanistan). ki- milerinde ise tersi doğrudur (Alman- ULUSAL PROGRAM GÖRÜŞÜLECEK Meclis y te AB ANKARA (CumhuriyetBüro- su) - AB uyum ya- salarını çıkarmak için tatile girmeyen TBMM'de bu haf- ta Ulusal Program ile il- gili olarak genel göriiş- me yapılacak. Dışişlen Bakanı ve Başbakan Yar- dımcısı Abdullah Gül, TBMM Genel Kurulu'na programa ilişkin bilgi ve- recek. TBMM Genel Ku- rulu'nda, StT arazilerinin yapılaşmaya açılmasını öngören yasa tasansı da görüşülecek. TBMM, bu hafta da yo- ğun bir gündemle çalışa- cak. Ulusal Program, TBMM'de masaya yatı- nlacak. Dışişlen Bakam ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, konuyla ilgili olarak bilgi vere- cek, siyasi parti temsilci- leri de görüşlerini anlata- cak. AB Genel Sekreter- liği de yann AB Uyum ası Komisyonu'na bri- fıng verecek. AKP, yann Da- nışma Kurulu'nu toplantıya çağıra- rak genel kurulun gündemi ve çalışma saat- lerini belirleyecek. AKP. Meclis'in bu hafta 15.00- 21.00 saatleri arasında ça- lışmasıru ve çeşitli tasan- lann ilk sıralanna alınarak görüşülmesini isteyecek. CHP Çanakkale Mil- letvekili Ahmet Küçük ile 64 millerv ekilinin, orman köylülerinin sorunlannın araştınlarak alınması ge- reken önlemlerin belir- lenmesi amacıyla Meclis araşnrması açılmasma iliş- kin önergesi yann görü- şülecek. TBMM Genel Kuru- lu'nda, Hazıne arazileri- nin satışını öngören ve SİT alanlannı yapılaşma- ya açan yasa tasansı ile Kaçakçılıkla Mücadele Yasa Tasansı ele alınacak. HATTATOOLU AİLESİNE ÖDENECEK Dostane çözüme 151.2 milyar ANKARA (ANKA) - Hattatoğlu ailesinin sahip olduğu arazilerin kamu- laştınlması sonucu verilen arazi bedellerine itiraz et- mesi ve ardından da dev- letin arazinin gerçek be- delini ödemeyi geciktir- mesi üzerine Avrupa In- san Haklan Mahkeme- si'ne (AİHM) açnklan da- va sonuçlandı. Hattatoğlu ailesinin devletin ödemek zorunda olduğu arazi kamulaştır- ma bedelini uygun şart- larda ödemediği \ e bu be- delin enflasyon karşısın- da eridiği iddiasıyla açı- lan dava sonucunda, Tür- kiye dostane çözüm yo- luna gitti. Dostane çözüm ise Türkiye'ye 92 bin 500 Euro'ya (151.2 milyar lira) mal oldu. Zeynep DilekHattatoğ- lu ve Murat Bülent Hat- tatoğhı'nun Ordu'da altı arsası bulunuyordu. Dev- let bu arsalan kamulaştır- dı ve arsalan değerinden düşük birmeblağa satın al- dı. Hattatoğlu ailesi bu olay üzerine yerel mah- kemeye başvurdu ve mah- keme arsa bedeli olarak önce ödenene ek olarak 1998 yıhnda 1371 Euro (2 milyar TL) daha öden- mesine karar verdi. An- cak devlet verilen ek arsa bedeli cezasını anlaşma tarihinde ödemeyip ge- ciktirdi. Harekete geçen Hattatoğlu ailesi, Avrupa Insan Haklan Sözleşme- si'nin ek protokol l'üıci maddesine dayanarak AlHM'ye dava açtı. Tür- kiye açılan bu davada dos- tane çözüme gidilmesini teklıf etti. Bu teklifi kabul eden AÎHM kararınca. Türkiye Hattatoğlu ailesi- ne 92 bm 500 Euro (151.2 milyar lira) ödeyecek. ANKARA'DA ETKİNLİK YAPILD1 Kadınlar barış için buluştu ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Banş tçin Sürekli Kadın Platfor- mu'nun Ankara'da düzen- lediği etkinlikte bir araya gelen yaklaşık 7 bin kadın, tecavüz, baskı ve şiddeti protesto etti. Sabah saatlerinde Tür- kiye'nin dört bir yanın- dan çocuklanyla birlikte Ankara'ya gelen kadınlar Hipodrom'da toplandı. "Banş, henıen şimdi", "Gülüşii çabınnanus, ka- dınlar ve çocuklariçin sü- rekli banş, henıen şinıdl her yerde" pankartının arkasında yerlerini alan kadınlar öğle saatlerinde Abdi Ipekçi Parkı'na doğ- ru yürüyüşe geçtiler. Kürt- çe, "Türkiye kadınla öz- gürleşecek", "Kimliksiz bir yaşam istemiyoruz", "Savaşa hayır, banş he- men şcndi" sloganlan atan kadınlar, Topluma Kazan- dırma Yasası'nı da pro- testo ertiler. AskeriBando eşliğindegöbekdansı Kara Kuvvetieri KomutanhğYnın (KKK) 2212. ku- ruluş yıldönfimü nedeni\ le düzenlenen' 1. Uluslara- rası Askeri Bandolar Festivali'nin final gösterisi, ön- ceki gece Kara Harp Okulu Stadyumu'nda gerçek- leştirildL FestivaL yabancı ve yerii bandolar, Külfiir Bakanhğı Devlet Çoksesti Korosu ve Halk Danslan Topluluğu'nun birlikte gerçekleştirdigi final göste- risiyle sona erdi. Yabancı bandolann müzikh' dans- lı gösterüeri alkışlarla karşılaıurken Romanya Si- lahh Kuvvetleri Bandosu eşliğinde göbek atan Ro- men dansöz izleyicilere keyifli dakikalar yaşatb. Ge- ceye, GenelkurmayBaşkanı Orgeneral Hİlmi Özkök, Kara Kuvvederi Komutanı Orgeneral Aytaç Yal- man, Jandarma Genel Komutanı Şener Eruygur, MGK Genel Sekreteri Tuncer Kıhnç, vabana konuk- lar ve davettüer kanldı. Orgeneral Özkök. gösteriler- den sonra protokolün oturduğu bölüme gelen ban- do şefleri ve sanatçüan kutiadı. (Fotoğraf: AA) ya). Bazı parlamentolar da dokunul- mazhğuı kaldınhnası taleplerine kıs- mi olarak izin vermeyi tercih ernıek- tedir. Örnegm Belçika da ihefcrin yar- güanmasına izin verihrken tutuklan- masına izin verUmemektedir" denil- dı. Araştırmaya göre, çeşitli Avrupa ülkelerinde yasama sorumsuzluğu ve dokunulmazlık konusundaki uygula- malar şöyle: Alrfianya: Alman Meclisi üyesi- nm genel kurul, komisyonlar, parla- mentoda parti grubundaki füm göriiş ve oylan sorumsuzluk kapsamına gi- rer. Ancak hakaret içeren ifadeler bu- nun dışındadır. Suçüstü tutuklanma hali hariç cezai kovuşrurma konusu olan tüm fiiller dokunulmazlık kap- samındadır. AVUStUrya: Yasama sorumsuzluğu üyenın ve- kâlet görevi sırasmda ver- diği oylardan ve yaptığı sözlü ve yazılı konuşma- lardan sorumlu tutuhna- masuu Öngörür. Yasama dokunulmazlığı, üyenin siyasi faaliyetlerine iliş- kin ceza mahkemeleri ve idari makamlar ile disip- lin hukuku uyannca ko- \-ustunna konusu yapıla- bilecek fiillerin kovuştu- rulmasını engeller. Belçika: Üyeler yasa- ma görevlerini yerine ge- tirirken söyledikleri söz- lerden ve verdikleri oy- lardan dolayı sorumsuz- dur. Sadece cezai mesele- ler dokunulmazlık kapsa- mındadır. Bu dokunul- mazlık hem görev esnasın- da hem de göre\ dışında işlenen fiilleri kapsar. İngiltere: Genel ku- rul ya da komisyonlarda- ki konuşmalar, bir yasanın gündeme almması, teklif, taslak raporya da soru do- kunulmazlık kapsamın- dadır. Adli suçlamalarda bulunulan durumlarda, üyeler diğer vatandaşlar- la aynı konumdadır. AKP, Kamu Yönetimi Temel Kanun Tasan Taslağı'nda son değişiklikleri yaptı Cenelkurmay da kapsamda MURAT K3ŞLALJ ANKARA - Genelkurmay Başkanhğı, Dışişlen Bakanlığı, Milli Sa\ıınma Bakanlığı ve Mil- li Istihbarat Teşkılatı (MÎT) tek bir madde dışında son haüne ge- tırilen kamu yönetimi reformu kapsamına ahnırken önceden kapsamda bulunan Cunıhurbaş- kanlığı ve TBMM kapsam dışı- na çıkanldı. Taslakta en radikal değişiklik ise turizm alanmda yapılıyor. ANAP'ta aynı görevi yaptığı dönemde "Turiznı Ba- kanlıgı lağv edilmeli r> dıyen Tu- rizm Bakam ErkanMumcu'nun bu istemi de taslağa yansıdı. Tas- lağın yeni oluşturulacak bakan- lıklarla ilgili bölümünde turizm, tamamen özel sektöre bırakılır- ken yerine kültür ve tanıtma ba- kanlığı kurulması öngörülüyor. "Kamu Yönetimi Temel Ka- nun Tasan TaslağTnın 25 Ha- ziran 2003 tarihli son metninde yapılan değişikliklerle, Genel- kurmay Başkanlığı 'nın hiyerar- şik kademeleri düzenleyen 27. madde hariç, yeni reformun teş- kilatlanmaya ilişkin hükümle- rin tümüne tabi olması öngörül- dü. Bu hükümlerin içınde teftiş ve denetımin ilkeleri, yönetici- lerin sorumluluklan gibi altbaş- lıklar yer alıyor. Hüküme^ bundan önce hazır- lanan Nısan 2003 tanhli ilk tas- lak metinde Genelkurmay Baş- de hariç tamamen kapsama ahn- mış oldu. Hükümetın hazırladığı 25 Ha- ziran 2003 tarihli "Kamu Yöne- timi Temel Kanun Tasan Tasla- ğı"nda önceki metinlere göre şu değişiklüdikler yapıldı: t/ Cumhurbaşkanlığı ve TBMM kapsamdan çıkanlırken 27. madde hariç Genelkurmay • Kamu yönetimi reformunun son metnine göre bir madde dışında Genelkurmay, Dışişleri Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı ve MÎT de kapsama alınırken Cumhurbaşkanlığı ve TBMM kapsamdan çıkanldı. Taşra teşkilatı kuramayacak bakanlıklar arasına Adalet ve Milli Savunma bakanlıklan da eklendi. 4 yeni bakanlık oluşturuldu. kanlığı'm kamu yönetimi re- form kapsamı dışmda tutarken Mayıs 2003 tarihli ikinci metin- de Genelkurmay Başkanlığı'm teşkilatlanmaya ilişkin hüküm- lerin dışmda kapsama almıştı. Yapılan son değişiklikle Genel- kurmay Başkanlığı, hiyerarşik kademeleri düzenleyen 27. mad- Başkanlığı, Dışişlen Bakanlığı, Müli Savunma Bakanhğı ve Mil- li Istihbarat Teşkilati (MÎT) kap- sama alındı. Kapsam içine tef- tiş denetim soruşturma iüceleri, yöneticilerin sorumluluklan gi- bi konular da giriyor. Buna gö- re teftiş ve denetim raporlan ka- muoyuna duyurulacak, teftiş, denetim, soruşturma raporlan kamuoyuna duyunılacak, soruş- turma raporlan hakkında soruş- turma yapılan görevliye verile- cek. •"Taşrada örgütlenebilecek bakanlık sayısı 5'ten 3'e indiril- di. Adalet ve milli savunma ba- kanlıklaruun taşra örgütlenme- leri kaldınlıyor. ^ 4 adet yeni bakanhk oluş- turulması öngörüldü: Kültür ve Turizm Bakanlığı, kültür ve ta- nıtım bakanlığı olarak değişti- rihyorve turizm devlet görevi dı- şına cücanhyor. •^Hni oluşturulan Çevre ve Orman Bakanhğı yenide^bölü- nüyor. Orman Bakanlığı Tanm ve Köyişleri Bakanlığı'na ekle- niyor. Tanm ve Onnan Bakan- lığı olarak değiştiriliyor. • Çevre Bakanlığı, Bayındır- hk ve îskân Bakanlığı üe birleş- tiriliyor. Çevre ve imar bakan- lığı oluşturuluyor. ^ Sanayi ve Ticaret Bakanlı- ğı, sanayi ve teknoloji bakanlı- ğı haline dönüştürülüyor. İçişleri Bakanı soru önergesine yanıtında, öldürülen yazarın adına yer vermedi Arşivde Sabahattin Ali 'bulunamadı' CANGAZALO Sabahattin Alir öldürühnesi ola\ı 55 \ıl- dır avduılaolamadı. ANKARA - Devlet. ünlü yazar ve ozan Sabahattin AB cinayetini aydınlatacak bilgi ve belgeleri za- manaşımını gerekçe göstererek ar- şivde "bulamadı." içişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, konuyla ilgili so- ru önergesini yamtlarken Sahabat- tin Ali'nin adını anmadı. "Beürti- len olaylaflgflioiarakzamanaşımısü- resi dounuş olduğundan konuyla U- gflibilgivebe^eme>cutdeğildir" dı- yen Aksu»Dışişleri Bakanlığı' nda- ki araştırmanın sürdüğünü belirtti. CHP Denizh Milletvekıli Musta- fa Gazalcı'nın TBMM gündemine taşıdığı Sabahattin Ali'nin 1948'de öldürühnesi olayı, aradan geçen 55 yıla karşın aydınlatılamadı. Soru önergelerine ortalama 20-25 gün içinde yamt verilirken Ali ile ilgili önergeye, TBMM Başkanlığı'na sunulmasının ardından 2 aydan faz- la süre geçmesine rağmen, 19 Ha- ziran 2003 tarihinde yanıtverildi. Ga- zalcı'nın Başbakan Tayyip Erdo- ğan'ın yanıtlamasuu istediği soru- lara, Başbakan adına içişleri Baka- m Aksu yanıt verdi. Aksu'nun ya- mtında cinayeti aydınlatıcı herhan- gi bir bilgiye yer verilmedi. Saba- hattin Ali 'nin adına da metinde yer vermeyen Aksu, yanıtında şöyle de- dı-Önergede befirtilen olayİa ilgili olarak zamanaşunı süresi dounuş olduğundan konuyla ilgili bilgi ve belge mevcut değüdir.'1 Aks^u, Dışişleri Bakanlığı arşiv- lerindj konuyla ilgili araştırmanın yapılmakta olduğunu kaydederken "Bilgi bulunduğu takdirde a\nca bilgi verflecektir" dedi. Gazala: Kaçamak yanıtlarverildi Gazalcı. Aksu'nun Sabahattin Ali ile ilgili yanıtına tepki göster- di. Gazalcı. "Şimdiye degin soru önergelerine açıkve madde madde yanıtverilirken bu konuda yazann adı anıbnadan kaçamak yanıt ve- rümesi benidevlet adma üzdü" de- di. Önergeye "yasaksavar"biçim- de yanıt verildiğini kaydeden Ga- zalcı, "Yine de bir umut olarak, 'araştınhnaktadır' denilhör.Konu- yu ısrarla bieyeceğim. 50 yıl gjzli tutulması gereken arşivin buhına- maması ilginçtir." diye konuştu. 2000TJ YILLARDA ERDAL ATABEK Kimin0i Kimin Cebinde? Türk Tabipleri Birliği 53. Büyük Kongresi Anka- ra'da yapıldı. Birliğin 50. yılı, "gelenekten gelece- ğe" uzanan çizginin anılarla, yorumlarla değerlen- dirilmesine ilişkin birprogramla kutlanıyordu. Ben de birliğin eski başkanı olarak bu değerlendirme- ye bir konuşma ile katılacaktım. öyle de oldu. Ancak, bir gün önce, 21.06.2003 tarihli açılışta Birlik Başkanı Sayın Dr. Füsun Sayek'in konuş- masının ardından Sağlık Bakanı Sayın Dr. Recep Akdağ yaptığı konuşmasında, "sağlıkreformuya- pacaklarını, hekimlerin ellerini de hastaların cep- lerinden çekeceklerini, bıçakparası adı ile hasta- lardan para alınmasını önleyeceklerini" söylemiş. Konuşmanın tam metnini göremedim. Ancak mes- lektaşlanmın toplu haldeki üzüntülerini, tepki gös- termek konusundakı' kararlı tutumlannı gördüm. Sağ- lık bakanları geçmişte de, "bozuk sağlık hizmetin- den hekimleri sorumlu tutmak" gibi, ani hastane denetlemeleriyle "hastanelerin ne durumda oldu- ğunu görmek" gibi halka hoş görünmeyi amaçla- yan, halkın sağlık hizmetlerinde yaşadığı sorunla- rı sağlık alanmda çalışanlara yüklemek isteyen tu- tumlara rastlanmıştır. Ama bu tutumların halkın sağlığına yaran olmadığı gibi sağlık bakanlanna pu- an kazandırdığı da görülmemiştir. Asistanlık dönemimde, Sağlık Bakanlığı yetkili- lerinin Anadolu'ya atamak istedikleri hekimlere "Filanca yere git, çalışmaya başla. Maaş düşük- tür ama senin maaşla işin olmayacak, muayene- hane açacaksın, oradan iyikazanırsın" dedikleri- ni biliyorduk. Hekimin maaşı düşüktü ama bunun önemi yoktu. Hekim muayenehane açacak, asıl ge- lirini oradan kazanacaktı. Benim dönemimin uzman- larının gelecekle ilgili beklentileri de "Anadolu'ya gidip muayenehane açmak, beş yıl çalışıp bir apartman dikmek, sonra da büyük kentlerde ça- lışmak" biçiminde oluyordu. Bugün hekimlerin maaşlan ne kadar? Yirmi yıllık bir uzman doktor, çalışmasının karşı- lığında ne alıyor? Bir üniversite profesörü olan doktorun maaşı ne kadardır? Genç bir pratisyen hekim, evli ve iki çocuklu bir doktor ne alıyor? Ve sayın Sağlık Bakanı bu ücretleri yeterli bulu- yor mu? Bu sorulanma yanıt gelirse onlan da yayımlaya- cağım. Bu yıl kamu çalışanlarına yapılacak zam için "sı- fırzam" denilmedi mi? Yani, bir yıl için daha, hekimler sıfır zam alacak? Sağlık Bakanı bu karan elbette imzalıyor. Şimdi söyler misiniz, kimin eli hekimin cebinde? Hekimin cebindeki el, IMF'nin eli, Dünya Ban- kası'nın eli ve Sağlık Bakanı da, hükümet de bu eli hekimlerin cebinden çıkaramıyor. Sağlık Bakanı, uluslararası sermayenin elini he- kimlerin cebinden çıkaramıyor ama hekimleri hal- ka şikâyet etmekte hiçbir sakınca görmüyor. Hekimler, burada konu olduğu için örnek gös- teriliyor, yoksa hemşireler, fizyoterapistler, diyetis- yenler, sağlık teknisyenleri gibi sağlık alanının ça- lışanlan, bütün kamu çalışanlan "sıfırzam"alacak değil mi? Ve siz, bütün bunlardan habersizmiş gibi halka hoş görünmenin patikalarında gezineceksiniz. Sağlık hizmetlerinin hakkı olan ücretleri vererek tam-süre ilkesini yürürlüğe koysanıza. Kamusal sağlık hizmetlerini güçlendirsenize. Sağlık hizmetlerini özel ellere devrederek sağlı- ğı "parası olanlara özel kılmak" sizi rahatsız etmi- yor mu, etmeyecek mi? Ankara Ticaret Odası "Rakamlaha Türkiye" ça- lışmasında bakınız neleri saptıyor: "Türkiye, sağlık harcamalan açısından dünya- nın en geri ülkeleri arasında bulunuyor. Verilere gö- re ABD 'de 3 bin 708, Almanya 'da 2 bin 848, Avus- turya'da 1873, Huntann'da 420, Arnavutluk'ta 670, Macaristan 'da 306 dolar düzeyinde bulunan kişi başına sağlık harcaması Türkiye'de 108 do- larla sınırlı. Kişi başına düşen 108 dolariık sağlık harcamasıyla Türkiye, Benin ve Bunkina Faso'nun bile gerisinde bulunuyor." (Cumhuriyet gazetesi, 16 Haziran 2003, birinci sayfa) Halk sağlığını korumak, halkı hastalıklardan kur- tarmak hekimlerin görevidir ve hekimler her koşul- da bu görevlerine sahip çıkıyor. Ya Sağlık Bakanlığı? Ya hükümet? Onlar, sağlık bütçesini arttırmak, sağlık elemanlannın yasama düzeylerini sağlamak görevlerine sahip çıkıyorlar mı? Toplumumuz, çıkanlan sorunlan değil çözülen so- runlan bekliyor. e-mail: [email protected] fax: 0212 513 90 98 KADEK'e yardım suçlaması Diyarbakır İHD yöneticilerine dava DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Diyarbakır İHD Şube- si'nce her ay düzenli olarak açıkJanan insan haklan raporuyla KA- DEK'e yardım ve ya- taklık ettikleri iddiasıy- la Dernek Şube Başka- nı Selahattin Demirtaş ve 6 yönetici haklcmda dava açıldı. tHD şubesinin yöne- ticileri geçen hattalarda da raporu başına açıkla- madan 24 saat önce Cumhuriyet Başsavcıh- ğı'na sunmamakla suç- lanmış, haklannda 6 aya kadar hapis istenmişti. Bu davanrn ardmdan tHD'nin ocak ayı rapo- ru da soruşturma konu- su oldu. Raporaçıklanır- ken "tecrit uygulama- lan ve savaşın yarattığı gergüüik insanhakihlal- leriniartüıth" ıfadeleri- ni kullanan Şube Başka- nı Selahattin Demirtaş, KADEK'e yardım ve yataklık etmekle suç- landı. DGM Savcılı- ğı'nda ifade \eren De- mirtaş, düşüncelerini açıkladığı için hakkında soruşturma açıhnasının ayn bir hak ihlali oldu- ğunu belirtti. Demokratikleşme yo- lunda birtakım yasal dü- zenlemelerin yapıldığı dönemde hakkında so- ruşturma açılmasını dik- kat çekici buldugunu an- latan Demirtaş, "Terör- le Mücadele Yasası'nın 8. maddesinin kaldınl- dığıbu günlerde. düşün- celerimizden dola\ı hak- kunızda 169. maddenin işletiünesi de yasalar de- ğişsede kafalar değişme- dikçe degişen hiçbir şey olmayacağı görüşünü doğruluyor" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle