02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Oımhuriyet İmmatiyiz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI acftona ÎLHAN SELÇUK Genel Yayın Yönetmeni:tbrahim Yddız # Yaaisleri Müdürü: SaMm Alpaslan # Sorumlu Müdür: Mehmet Sucu # Haber Merkezi Müdürü: HakanKara îstihbarat: CengizYıldmm • Ekonomi: Özlem Yüzak • Kültûr: Egemen Berköz • Spor: Ab- dülkadir Yûcelman # Makaleler. Sami Kara- ören • Düzeltme: Abdullah Yazıcı • Bilgi- Belge: Edibe Buğra • Yurt Haberleri. Mehmet Faraç 0 AvrupaTemsılcisi: Güray Öz Yayın Kurulu: tlhan Selçuk Ankara Temsilcisi: Mustafa Balbay Atatüık Bulvan No: (Baskan),EmreKongar(Danış- 125,Kat:4,Bakanlıklar-AnkaraTel:4195O2O(7hat), Faks: man), Orhan Eıinç, Hikmet 4195027 • lzmir Temsilcisi: Serdar Kızık, H. ZiyaBlv. Çetinkaya, Şükran Soner, tb- 1352 S. 2/3 Tel: 4411220. Faks: 4418745 • AdanaTem- rahim Yüdız, Orhan Bursalı, sücisı: ÇetinYiğenoğlu, Inönü Cd. 119 S. No: 1 Kat: 1, Tel: Mustafa Balbay, Hakan Kara. 363 12 11, Faks: 363 12 15 Müessese Müdürü: Erol Erkut • Bil- gi Işlem: Ahmet tış: Fazilet Kuza REKLA.M: P.M. LCd. Şti. • Genel Mudür Gülbin Erdumn • koordjnalör Reh» Işıtnuuı^GenelMüdurYrd. S«v- da Çoban 0 Fuıajısman Müdürü. Çetia Erduran Tel 0212 514 07 53-513 84 60-61. Faks 0212 513 84 63 YlranbylıuYOTGünHabCTAjaiKBasınMîYavıncılıiAŞ. TürkocağıCad 1941 Cagatoghı MV54 isanbul PK. 246- Sırkecı 34435 la. Tel (4212)5120505(20hal) Faks (0/212)513 85 95 BMIO:MerkezGazeıeDergBasımYayıncılıkSan veTic *5BarbarosBulranNO 125 Beşıktt,-la Gend DaŞınm: BBDMerkez 3 HAZlRAN 2003 Imsak: 3.2? Güneş: 5.27 Öğle: 13.09 Ikındı: 17.06 Akşam: 20.39 Yatsı: 22.28 • w C J ^ U N C E L CÜINEYT ARCAYÜREK • -Jiaştarafı 1. Sayfada g e l iyor, deci. Kimi işadamları da nemalarla kaza- nıp> yan gelip yatmaktan sıkıldıklannı söylemiş; ar- tık feizi çalıştır. diye RTE'denricacıolmuş. RTE'nin konuşması da ne konuşma! Faizlerin indirilmesini istiyoramaelinden birşey gel mıyor. I—lerderde deva ilaç olduğunu söyleyegelen RTE çaresiziiğini itiraf etti. Dedi ki; "Biz temennide bu- iurnjnca 'siyasi baskı' deniyor. Işadamlan olarak hA&rkez Bankası 'na siz baskı yapın, faizi düşürün." Koskoca Başbakan çareyi, işadamlarının Mer- kez Bankası'na baskı yapmasında görüyor. ingil- tere'de ekonomi eğitimi görmüş, Suudi Arabis- tan "da aynı sahada talim terbiyeden geçmiş eşle- ri türbanlı arkadaşı Gül aksini söylüyor. Hükümette her ağzı olan konuşuyor. Bir başka örnek hayli eğlenceli. Bakanlarla kimi icraatların- da ters düşen Sanayi Bakanı Ali Coşkun, acayip bir mantık öne sürüyor. Iş Kanunu'nda iktidara kök söktüren CHP'nin böyle bir mekânda (TOBB'de) neden konuştuğunu anlayamadığını söylüyor. • • • Merkez Bankası'na göre çare, uygulanmakta olan ekonomik sistemin içinde. Eleştirilere, ucuz dolsrla artan dışalım yüzünden ilk üç aylık cari açı- ğın 2.4 milyar dolara çıkmasından kaynaklanan telaşlı ifadelere "Eğer böyle bir korku varsazaten piyasa kendiliğinden dövize yönelir ve yükselir" yanıtını veriyor. RTE hayır diyor da başka bir şeycik söylemiyor. Ne demekmiş piyasadan dolar satın almak. Bir çare değilmiş! Pekâlâ ne yapmalıymış Merkez Bankası? Çö- züm yok RTE'de. Ya ne var? Hayır, haksızlık etmeyelim. Çözüm var RTE'de. Işadamlarını Merkez Bankası'na baskıya kışkırt- mak. Cumhuriyet tarihinde bir Başbakan'ın, yakın iş- birliği içinde olması gereken bir kuruma karşı işa- damlarını görevlendirmesine ilk kez tanık olunu- yor. • • • Tarihsel bir görev üstlendiğini de ilk kez açıkla- mış bulunuyor. AKP'ye 3 Kasım seçimleri bir görev vermiş. Meger RTE iktidara "batan bir ülkeyi ayağa kal- dırmak için" gelmiş, "bu ulvi, asil ve böyyük" gö- rev için yola çıkmış! Bir yandan "batan bir ülkeden" söz ediyor, öte yandan dünya devletleri arasında saydığı bu ül- keyle övünüyor. Sık sık kullandığı bir başka, neredeyse RTE'den atasözü tanımına girecek bir ifadesi daha var. Gür- bulak Gümrük Kapısı'nın açılışından ayrılırken ya- nına sokularak iş ve aş isteyenlere 6-8 aydır ağ- zında sakız bir söylemi yinelemiş. Kardeşim, bir çocuk bile dokuz ay on günde doğuyor. Iktidarın vaatlerle şişen karnı altı ayını doldurdu, kaldı üç ay on gün! • • • Oysa RTE, 3 Kasım'dan önce vaat torbasının ağzını açtı, torbadan neler dökülüyor neler. Hele bir iktidara gelsinler, iş mi istiyorsun, ohooo o ko- lay. Recep Bey'in her cebinde istihdam yaratacak onlarca proje. İş de gani, aş da! Yardımcısı bakan 6 ayda 11.657 atama yaptık- larını açıklarken RTE'nin bir başka cevheri kadro- laşma üzerine. Bu konuda bağırıp çağırılıyormuş. Ne için? "Nemalan kesilecekmiş." Kimlerin? Bu konuyu canlı tutan, üzerine gidip irticai kadrolaş- maya karşı çıkan CHP'nin, TSK'nin mi?.. Kim ne- malanıyor kim? Söylemiyor, söyleyemiyor. Havaya sıkılan kurusıkı bir yığın salvo. Vaatler, vaatler. Hafta sonu birçok konuşması devlet ve hükü- met kültüründen yoksun.. Boş, boş, boş! AOL-Microsoft ortaklığıpiyasada şokyarattı NEW YORK (AA) - Dünya- nın en büyük internet hizmeti sağlayan kuruluşu AOL ile yazı- lım devi Microsoft arasında buz- lann erimesi, internet tarayıcı- sından bilgisayarlarda kullanılan müzikçalar programlanna kadar çeşitli alanlarda üretim yapan di- ğer firmalar arasında büyük te- dirginlik yarattı. Uzlaşının ilk laırbanlanndan birinin, Microsoft'un ürettiği "explorer"ın en büyük rakibi Netscape fırması olacağı söyle- nirken, anlaşmanın müzik piya- sasına yeni giren Apple firma- sından RealNetvvorks şirketine kadar pek çok kuruluşu gelecek açısından endişeye sevk ettiği öne sürülüyor. AOL ve Micro- soft, aralanndaki anti-tekel an- laşmazlığını tatlıya bağlamışlar ve Microsoft bu bağlamdaAOL'e 750 milyon dolar ödemişti. Sana- yi çevreleri AOL-Microsoft an- laşmasının Apple ve RealNet- works'un yanı sıra çok sayıda kü- çük firmanın da canını yakacağı- nı savunuyorlar. Yûzde 9 değer kaybı Uzlaşı karannın açıklanmasın- dan sonra Apple ve RealNet- works fümalarının hisseleri bor- sada yüzde 9'a varan oranda de- ğer kaybına uğradı. Ürettiği ses ve video yazılımı AOL tarafin- dan kullanılan RealNetworks'un başkan yardımcılanndan Dan Sheeran, "AOL yetkilileri uzla- şının, AOL ile bizim aranıızda- ki ilişkiyi etkilemeyecegine da- ir güvence verdiler" diye konuş- tu. AOL ile Microsoft'un özellik- le internet teknolojisi, anında me- saj ve sayısal medya alanlannda işbirligi yapacaklan büdiriliyor. Bu bağlamda Microsoft, AOL'i bilgisayar firmalanna tavsiye ederken, AOL de Microsoft'un kısa adı IE olan "internet explo- rer" tarayıcısıru kullanacak. 'Soğukluğu' her fırsatta gösteriyorlar Washington yönetimi toplantılan iptal etti SERKAN DEMİRTAŞ ANKARA - Türki- ye-ABD ilişkilerindeki gerginlik sürerken Washington yönetimi- nin, Ankara ile düzenli gerçekleştirdiği birçok toplantıyı da iptal etti- ği öğrenüdi. Bülent Ecevit'in başbakanlıgı döneminde kurulan Ekonomik Ortaklık Komisyonu ve her tür- lü askeri konunun ele alındığı Yüksek Dü- zeyli Savunma Grubu toplantılan için başvu- ran Ankara'ya olumsuz yanıt veren Washington yönetimi, bu kararla- nyla Türkiye ile uzun yıllardır sürdürdügü stratejik ortaklık ilişki- sinin de sona erdiğini gösteriyor. Dışişleri Bakanlığı Müsteşan Büyükelçı Uğur Zi- yal'in bu koşullarda ABD'ye yapacağı ziya- retin oldukça zorlu geç- mesi bekleniyor. Irak savaşı sırasında kuzey cephesini açabil- mek için başvurduğu Türkiye'den olumlu ya- nıt alamayan Washing- ton yönetimi, Ankara ile ilişkilerde yaşanan so- ğukluğu her fırsatta gösteriyor. Iki ülke ara- sındaki ekonomik, siya- si ve askeri konularda yaşanan durgunluk üze- rine Ankara, ekonomik ve askeri iki önemli top- lantının gerçekleşmesi arzusunuWashington'a iletmişti. Son gelişmeler, Zi- yal'in ABD'ye ya- pacağı ziyaretin kolay geçmeyeceğini gösteri- yor. Ziyal'in geçen yıl sonbaharda olduğu gibi üst düzey bir kabul gör- meyeceği de kaydedili- yor. Diplomatik kay- naklar, Ziyal'in ziyare- tinin sonuçlanna göre Dışişleri Bakanı Ab- dullah Gül'ün de ileri- ki aylarda ABD'ye git- mesinin planlanabilece- ğini belirtiyorlar. a> îmir'de tanıtıldı Malezya'nın TürkJye'ye tanıülması amacıyla düzenlenen "Malaysia Truh Asia" kampanyasmın tzmir bölümfi, çeşitli gösterilerle gerçekleştirildi. Malezya Kulrür Sanat ve Turizm Bakanı Hon Dato Paduka Abd Kadir Hj. Sheikh Fadzir'in de katıldığı EÜ Atatürk Kültür Merkezi'nde yapılan etkinlikte, Malezya'yı tanıücı bir film gösteriminin yanı sıra halk oyunlanndan örnekler sunuldu. Konuk bakan, iki ülke arasındaki turizm ilişkilerini geliştirmeyi hedeflediklerini söylerken ülkesinde bugüne dek hiç SARS olayına rastlanmadığına dikkat çekti. Nâzım Hikmet'in şiirlerine tırpan • Baştarafı 1. Sayfada nıf Türkçe kitabına Nâzım Hikmet'in, "Dünyayı Verelim Çocuklara" adlı şiirini koyan Bir-Yayınevi'ne, "şiirin kitaptan çı- kanlması gerektiğini" iletti. Canbek'ın ge- rekçesi ise "Nâzım Hikmet Ran adlı şair- den yazı alınması uygun değildir" oldu. Canbek, TTK'ye Mılli Eğitim Bakanı Hü- seyin Çelik taraftndan atanmıştı. Nâzım Hikmet'in kitapta bulunan ve çocuklar için yazdığı 'Dünyayı Verelim Çocuklara' ad- lı şiiri şöyle:"Dünyayı verelim çocuklara hiç değilse bir günlüğüne/AUı pullu bir balon gibi verelim oynasınlar/ Oynasınlar türküler söyleyerek yıldızların arasın- da/Dünyayı çocuklara verelim/Kocaman bir elma gibi verelim sıcacık bir ekmek somunu gibi/ Hiç değilse bir günlüğüne doysunlar/Bir günlük de olsa öğrensin dünya arkadaşlığı/Çocuklar dünyayı ala- cak elimizden/ Ölümsüz ağaçlar dikecek- ler." Nâzım Hıkmefin şiirlen ilk kez, 2001 - 2002 eğitim öğretim yılında ders kitaplan- nagirdi. UNESCO taraftndan geçen yıl, "Nâam HikmetYüı" ilan edibnişti. Bakanlığm, Nâ- zım'a yeniden "yasak" koyması nedeniyle, Nâzım Hikmet'in şiirlerinin ilköğretim ders kitaplanna girmesi sadece "100. doğum yıl- dönümü" ile suıırlı kalmış oldu. UMUT ONURLU ÖNDERLER YETİŞTİRME VAKFI 28 Eylül 2003 Bireysel Silahsızlanma Günü Başsavcı Ok Partileri izlemek görevim ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yargıtay Cumhuri- yet Başsavcısı Nuri Ok, AKP hakkında kapatma davası ha- zırlığında olduğuna ilişkin id- dialan doğrulamadı. Ok, ya- salar uyannca tüm siyasi par- tilerin faaliyetlerini izleme görevini "önceden" olduğu gibi sürdürdüğünü vurguladı. Ok'un açıklaması, tüm par- tiler gibi AKP hakkında da kapatmaya dayanak oluştura- cak kanıtlar elde edildiğinde dava açılabileceği şeklinde değerlendirildi. lllllllllllllllllllllll G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada şebilir" dedi. Tersini yapsaydı, her değişikliği ilgi- li kurumla tartışıp sonra gündeme getirseydi, son günlerde yaşanan gerginliklerin AB'ye dayalı bo- yutu daha dengeli geçebilirdi. 2- AB'ye uyum paketlerinin altıncısı Bakanlar Kurulu'nun gündemindeydi. Daha önce beş kez yaşadığımız uyum sancısı yine gündemde. Hü- kümetten çıkan hava bazı maddelerde değişik- liğin yapıldığı yönünde. Bunların başında ilk günden beri "bu madde Kopenhag kriterterinin neresinde var" diye sorduğumuz, "her apart- mana ibadethane" tartışması geliyor. Bu mad- denin uyumdan çıkarıldığı anlaşılıyor. Buna ek olarak seçim döneminde Türkçeden başka dil- lerin konuşulması da askıya alınmış görünüyor. 3- AKP'nin açıklamalarının ana temasını şu oluşturuyor: "Aman bu fırsatı kaçırmayalım. AB'de bizeyö- nelik olumlu hava esmeye başladı." Eğer bu mantıkla gidersek, bir süre sonra olumsuz hava da esebilir. Aman tren kaçmasın telaşıyla iç tartışmaları yoğunlaştırırsak, sözü edilen olumlu havayı kendi kendimize de olum- suza çevirme başarısını gösterebiliriz! 4- Uyum paketinin yanı sıra Ulusal Program'ın (UP) da 15 Mayıs'a kadar tamamlanması gere- kiyordu. Mayıstan vazgeçtik, haziranda da zor görünüyor. llgili kurumların 15 Mayıs'a dek UP'ye girecek değeriendirmelerini hazırlayıp AB Genel Sekreterliği'ne göndermeleri gerekiyor- du. Çoğu gelmemiş. Hükümet uyum paketleri- ni hazırlarken kurumlararası uyuma da biraz baksa yararlı olacak! Anlaşılan hükümet Sela- nik zirvesinin öncesine değil sonrasına hazırla- nıyor! Selanik doğumlu Nâzım Hikmet! 4- 20 Haziran'da Selanik'te yapılacak AB zir- vesi, Aralık 2004'teki Türkiye'nin müzakere ta- rihi beklediği zirveye giden yoldaki ilk adım. Se- lanik'ten sonra önümüzde aralıkta Roma zirve- si var. AKP hükümeti daha ilk adımın başında dağı- nık görünüyor. 5- Selanik zirvesinin henüz kesinleşmemiş 4 ana gündemi var: Hazırlanmakta olan anayasa, yasadışı göç, genişleme süreci, Avrupa Ordusu. Türkiye bu maddelerden salt genişleme bö- lümüyle ilgili. Balkanlar'da hazırlık çalışmaları yapan Avrupa Ordusu'nun 2004'te resmen ku- rulması planlanıyor. Yasadışı göçte ise oklar bi- ze dönebilir. 'Köprü ülke' gibi sürpriz bir suçla- mayla karşı karşıya kalabiliriz. Anayasa hazırlık- ları bizim açımızdan çok olumlu gitmiyor. Bakar- sınız, işin içine dini sokma egilimi artar! 6- AKP hükümetinin sloganı şu: Gözlerini yum, konumuz AB'ye uyum! Bizim dışımızdaki gelişmelere baktığımızda AB'ye tam üyelik sürecinin bu dayatmacılıkta geçmediğini görüyoruz. Her ülke kendi özel ko- şullannı akla uygun biçimde AB katlarında an- latıyor. Bir örnek verelim... Polonya tam üyelik- le birlikte tarımının büyük zarar göreceğini he- saplıyor. Polonya'daki tarım alanlannın değeri Almanya'nın onda biri kadar olduğu için Alman girişimcilerin ağzı sulanmaya başladı. Polonya derdini anlattı, 12 yıl geçiş süresi verdiler! 7- Son olarak hükümete şiirsel bir taş atalım. AB zirvesinin yapılacağı Selanik, aynı zaman- da Atatürk'ün ve Nâzım Hikmet'in doğum ye- ri. Nâzım Hikmet'in şiirleri 100. doğum yılı ne- deniyle 2001 'de ders kitaplarına girmişti. AKP hükümeti, Nâzım Hikmet'i ders kitaplanndan çı- karmayı başlıca iş edinmiş görünüyor. Geçen günlerde de MEB'ye başvuran bir yazara, "ki- tapta Nâzım Hikmet'in şiiri var. Bu bize uygun değil" yanıtı verildi. Başta AKP olmak üzere, herkes AB'ye öyle girilmez, şöyle girilmez diye ahkâm kesiyor ama, biz de soralım: Bir dünya şairini ders kitaplanndan çıkararak AB'ye girilir mi? [email protected] A AL GÖZÜM SETREYLE /TŞIL ÖZGENTÜRK O lllllllllllllllllllllll I9- f, l •f Bireysel Silahsızlanma : YAŞAMA HAK 1 DAKİKALIK ÇİZGİ FİLM " YA* Amaç Türk Animasyon Sanatçılan'nın bireysel silahlanmaya yaklaşımlarını irdeleyerek, eseıienni görsel medyada ve Umut Vakfı etkinlıklerinde yayınlamak sureüyle toplumda soaınla ılgıli duyaılılık oluşturmak ve konuya sahıp çıkılmasını teşviketmektir. Seçicl Kurul (Alfabetıksıralama yapılmıştır) Yrd. Doç. Fethi KABA, Anadolu Oniv. Gûzel SanaUar Fakûltesı Prof Dr. Ipek GÜRKAYNAK, Psıkolog, Umut Vakfı Mütevellisi Metin PEKER, Kankatürcüler Demeği Başkanı Nazire DEDEMAN, UmutVakfı Başkanı Prof. Dr. Nurçay TÜRKOĞLU, Marmara Oniv. lletişim Fakûttesi Oktay GÜZELOGLU, Kısa Filmdler Demeği Başkanı Tonguç YAŞAR, Karikatüristve Çizgi Fılm Sanatçısı Ödüller Birindlık ödülü ikınaiik Odûlü Oçûncûlûk Odûlü Mansiyon (5 adet) Karikatürcûler Demeği Onur Plaketi Kısa Fılmaler Demeği Onur Ptaketi Cumhuriyet Gazetesi Onur Plaketi Anadolu Üniv. Onur Plaketi 5.O0O.0OO.0OOTL 3.000.000.000TL 2.000.000.000TL YIL Katılım Formları ve Şartname Umut Vakfı'ndan veya Dedeman Otelleri, Karikatürcûler Derneği ile Kısa Filmciler Derneği'ndentemin edilebilir. UMUT VAKFI 1 9 9 3 UMUT FOUNDATION Yıldız Kosta Caddesı. 52 Esentepe - Istanbul Tel 0212-275 76 00(5708) Fax 0212-275 76 05 Afyon'da bir hafta boyunca köy okul- lannı dolaştım, termal sulanna deniz muamelesi yapıp yûzgeçlerim çıkana kadar yüzdüm, bütün örenyerlerini gezdim ve "Tilkinin dönüp dolaşacağı yer, kürk- çü dükkândır" gibi bilge bir söze uygun olarak Istanbul'a döndüm. Tabii bir haftadır ne doğru dürüst gazete okumuşum, ne doğru dürüst televizyon iz- lemişim. Tam Fransız durumundayım. Ne yaparsın, alırsın gazeteleri eline ülkede ne- ler olup bitmiş anlamaya çahşırsın. Evet, sevgili dostlanm ben de öyle yaptım, büyük bir dikkatle gazetelere göz attım, ama ülke- deki durumu bir türlü ka\Tayamadım. AB'ye giriyor muyuz, çıkıyor muyuz? Sertab Erener'in birinciliğine Ruslar ne- den itiraz ediyorlar, askerler nelerin değiş- mesine karşılar, canlan neden sıkkm ve en önemlisi De\let Konukevi'nde yapılan te- settür defilesi. Doğrusu ben mankenlerimi- zı bırakın tesettürlü, göbekleri kapalı gör- medığımden hıçbınni tanıyamadnn. Bana ayıp. E\et bu kadar gırgır yeter; şimdi bu haf- tanın iki önemli olayını sütunlarımıza akta- ralım. Sevgili tbrahim Yıldız'ın kısa yazın uyansından sonra acayip dikkatli da\Tanı- yorum. Efendim, doğru mu yalan mı bil- mem ama Hürriyet gazetesinde okudum Türkiye'nin ve dünyanm her şeyi bilen ka- dını Hülya Avşar, sonunda kancayı Can- nes'dan ödülle dönen, Nuri Bilge Ceylan'a takmış. Ona bir film çevirtmek istiyormuş, çünkü reklam mantıklan pek uyuşuyormuş. Ne var bunda. burası bir demokrasi ülke- si. herkes isteklerini tüm açıklığıyla belir- tebilir, bu Bilge Ceylan için de çok iyi bir şey olabilir, ama benim takıldığım bir du- rum var. Belli ki Avşar, Bilge'yi hiç tanımı- yor. hiçbir filmini görmemiş, bu nedenle dişini geçirebileceği bir yönetmen buldugu- nu sanıyor. Benim tanıdığım, filmlerini çok VallahiŞaşırdım sevdiğim Nuri Bilge Ceylan, öyle kolay ko- lay başkalannın kurallannı kabul etmez, kendi bildiğini okur, bu da Avşar kızına ters düşer. Çünkü Avşar kızı, her şeyi bildiği gi- bi iyi bir filmin nasıl olacağını da, nasıl rek- lam yapılacağını da bilir. Bunlar işin teferruatı, buradan başka bir yere geçmek istiyorum. Ülkemizde bazı sa- nat erbabı her işi yapıp, en popüler söylem- leri gerçekleştirip ardından bu işlere soyun- mayan, kendi kozasını kendi bildiğine gö- re ören, paraya ve günlük şöhrete aldırma- yan gerçek sanatçılann elde ettikleri başa- nlan da arzu ediyorlar. Işte bu olmaz, bir Antep sözü vardır, edepsiz olduğu için söy- lemeyeceğim, bilenler bilir, sadece şunu söylüyorum: "Hepsini sana vermezler!" Çünkü popüler ve yükselen değerlere yüz vermeyen, emek, acı ve inatla yaratılmış gü- zelim işlere pahabiçilemez. Özellikle de bi- zim gibi medyanın herkesi yönlendirdiği, popüler olanın göklere çıkanldığı bir ülkede, onlar birer inat mücevheri gibi her şeyi aydınlatmaya devam ederler. Hemen ikinci konuma geçsem iyi olacak. Biliyorsunuz, küreselleşme karşıtı görüşler dünyanın her yerinde hızla i\Tne kazamyor. Küreselleşmenin gayri insani, gayri ahlaki yapısı bu karşıthğı hızla büyütüyor. Bize de burada bazı işler düşüyor: biliyorsunuz uluslararası sermayenin ana sorunu artık üretim değil, artık ana sorun üretimin ma- liyetini düşürmek ve tüketimi sonuna dek pompalamak. Zaten bu küreselleşme slo- ganı tüketimi yüceltmek için doğdu. Tüket- mezseniz, kürenin dışmdasınız. Lafin kısa- sı bu. Bu durumda hepimiz için yapılacak bir şeyler var. Örneğin hep birlikte, çoluk çocuk tüketi- mimizi kısabiliriz. Zaten mecburiyetten kıs- tık deseniz de, hâlâ yapılacak şeyler var. Si- ze basit gelebilir, örneğin meyve sularınızı e\de hazırlayabilirsiniz, ekmekleri atmayıp tatlı yapabilirsiniz, birbirinden hiç farkı ol- mayan deterjanlardan klasik ambalajlı, ama ucuz olanı alabilirsiniz, markaların tümün- den vazgeçebilir, kendiniz için bir moda ya- ratabilirsiniz. Elinizdeki parayı çula çaputa değil, keyfinizce bir gezmeye, dansa, kita- ba ayırabilirsiniz. Bu size olmayacak duaya amin demek gi- bi mi geliyor, o zaman bunun milyonlarca dünyalı tarafuıdan yapıldığını düşünün. Çok şey olur. Şimdi yeryüzündeki küresel- leşme karşıtlan, tüketimi en aza indümeyi hedefliyorlar, dini imanı para olan uluslara- rası sermayeyi başka hiçbir kuvvet daha in- sam olmaya mecbur edemez. Bir düşünün. Biz ki" Yerli mab yurdun mah, her Türk onu kullanmalı" sloganını hâlâ unutma- mış bir milletiz. [email protected] lsilozgenturk@ superonline.com
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle