23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9MAY1S2OO3CUMA CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER dishab@cumhuriyet.com.tr 11 Kaçak fiöçmen dramı • Dış Haberler Servisi — tspanya'nm gûneyindeki Tarifa lcenti kıyılannda dün iilkeye tekneyle kaçak yollardan girmek isteyen çok sayıda Afrikalı göçmen yakalandı. Tekneden atlayıp kıyıya yüzen göçmenler polis tsranndan hipotermi (soğuk şoku) sonucu ölmek üzereyken bulundu. KaçakJar, hastanede tedavi altına alındı. tspanya'nın Afrika'ya en yakın noktasındaki Tarifa kentine her yıl binlerce kaçak göçmen geliyor. Tüpkmenlerden Oiy Türk'e sitem • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Irak Türkmen Cephesi (ITC), Irak'tan yaptıklan yayınlarda "Türkmenleri" yok saydıkJan gerekçesiyle CNN Türk ve Doğan Haber Ajansı'nı (DHA) eleştirdi. ITC'den yapılan açıklamada, "CNN Türk ve DHA, Bağdat içerisindeki muhalif gruplan yok sayarak sadece IKDP ve IKYB liderlennin açıklamalannı günlük olarak, canlı yayında Bağdat'tan Türİc kamuouyuna duyurmaktadırlar. Yapılan yayınlarda Türkmen halkı ve tek meşru temsilcisi olan ITC kötülenmekte, hedefhalıne getirilmekte, nüfusu 3 milyon olan Türkmenler yok sayılmaktadır" denildi. Bağdarta 2 ABD askeri öldürüldü • BAĞDAT (AA)- Bağdat'ta ıki ayn olayda iki ABD askeri öldürüldü. Bir ABD askeri Bağdat'ın doğusunda bir keskin nişancı tarafindan başından vurulurken, başka bir ABD askeri ise bir Iraklı tarafindan tabancayla öldürüldü. NATOnun genişliyor • WASHINGTON (AA) - Amerikan Senatosu, NATO'nun genişlemesiyle ilgili bel- geyi onayladı. Senato, Letonya, Lirvanya, Estonya, Slovenya, Slovaİcya, Bulgaristan ve Romanya'nın NATO'ya katılımını öngören protokole gerekli üçte ikilik çoğunluğu verdi. Belgenin Temsilciler Meclisi'nde onaylan- ması gerekmiyor. Genişlemeyle ilgili bel- geyi şu ana kadar ABD'nin yanı sıra üye ülkelerden sadece Norveç ve Kanada onayladı. Bush ve Blair'e barış odulu • OSLO (AA) - Norveçli bir milletvek- ili, ABD Başkanı George Bush ve îngiltere Başbakanı Tony Blairi. Irak konusundaki tutumlan nedeniyle 2004 Nobel Banş Odülü'ne aday gösterdi. Milletvekili Bush ve Blair'in BM'nin desteği olmadan savaş açma alma cesareti gösterdik- leri için ödül- lendirilmeleri gerektiğini söyledi. ABD, Irak'a yaptınmlann kaldırılmasmı öngören karar tasansını BM'ye sunuyor Petrol şirketlere emanet rasanda, Irak'm petrol satışlannın BM yerine, Amerikalı petrolcüler, IMF ya da Dünya Bankası'ndan oluşan uluslararası bir kurul tarafindan denetlenmesi isteniyor. Ancak, yaptınmlann kalkması için öncelikle BM'nin Irak'ta kitle imha silahı bulunmadığım ilan etmesi gerekiyor. Dış Haberler Servisi - ABD Başkanı George Bush, Irak'a yönelik yaptınm- lann askıya alınması için harekete geç- tiğini söylerken, Washington'ın ambar- gonun kaldınlmasına yönelik karar ta- sansının bugün ya da pazartesi Birleş- miş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi üyelerine sunuhnası bekleniyor. Tasanda, ambargonun 3 Haziran'a kadar kaldınlması ve Irak petrolleri- nin BM tarafindan değil içinde ABD şirketlerinin de bulunduğu bir kurul ta- rafindan denetlenmesi öngörülüyor. Ispanya Başbakanı Jose Maria Az- nar'la görüştükten sonra basın toplan- tısı düzenleyen Bush, önceki gün erken saatlerde Hazine Bakanlığı'nın Irak'a uygulanan ticari yaptınmlardan bazı- lannın askıya alındığını açıklamasın- dan sonra, kendisinin de aynı konuda harekete geçtiğini ifade etti. Bush, ABD, tngiltere ve Ispanya'nın, yaptınmlann kaldınlması için karar tasansını suna- caklannı belirterek, "Yaponmlaruıuy- AZNAR'A HEDİYE-Washington yönetimi. Iraksavaşınadestekveren tspanya'daki Bask bölgesinin bağımsı/lığı için savaşan ETA örgütüyle ilişkili olduğu gerekçesiyle Batasuna Partisi'ni maH yapanm uygulanacak "terörist örgütier" Bstesine aku. (Fotoğraf: AP) gulandığı rejim, arnk Irak'ı yönetmiyor'' dedi. ABD Dışişleri Bakanı CoKn Pövvell da. "Irak'ın yeniden yapüandı- nlmasında BM ve onun Genel Sekre- teri Kofı Annan'a önemli rol verecek- lerini" söyledi. 'BM'ye önemli rol verilecek' New York'ta Annan'la görüşen Povvell, gazetecilere yaptığı açıklamada, Irak'la ilgili karar tasansını bu hafta Konsey üyelerine sunacaklannı büdirdi. Povvell, "Tasan, Irak halkına yardım amacı ta- şıyor. Halka daha iyi bir yaşam sağJama- yıve demokratik bir hükümet kunıhna- sını bedefliyor. Bu amaçla da yaptinm- lan kaldırryor" dedı. "Bu özelliklerin- den ötürü herkesin destekkyeceği bir tasan olacağuıT kaydeden Povvell, *ta- sanyia Annan ve BM'ye önemli bir rol verileceğiııi" açıkladı. "Tasan üzerinde Almanya, Fransa, Rusya, Çin dahil tüm dostlaruruzla bir- Hkte çahşıyoruz" diyen Povvell, "Geç- mişteotanlan geçmişte bmüavoruz. Şim- di savaştan değil, banş ve umuttan, Irak halkına yardım etmekten söz ediyoruz" ifadelerini kullandı. ABD'nin Kon- sey'e sunacağı tasannın ana hatlan bel- li olurken BM'deki diplomatlar, Washing- ton'ın, ambargonun petrol karşılığı gı- da programının süresınin sona ereceği 3 Haziran'a kadar kaldınlmasını istedi- ğini söyledi. Tasanyla, karmaşık bir ya- pıya sahip olan petrol karşüığı gıda prog- ramı uygulamasının sona erdirihnesi öngörülüyor; bu çerçevede, bağlanmış ancak yerine getirilmemiş sözleşmeler- den hangilerinin hükümlerinin uygula- nacağı açıklığa kavuşturuhnuyor. Silah denetçilerinden söz edilmiyor Irak'ın petrol satışlannın BM yerine uluslararası bir kurul tarafindan denet- lenmesi isteniyor. Washington, bu ku- rula Dünya Bankası ya da IMF ile Ame- rikalı petrolcülerin dahil edilmelerini istiyor. Tasanda, BM'nin koalisyon güçleriyle birlikte çalışacak bir koor- dinatör ataması hedeflenirken, bu ki- şinin idari ve ekonomik yapılanma alanlannda koalisyon yöneticileriyle çalışacağı belirtiliyor, ancak çalışma alanının sının açık biçimde çizilmiyor. Diplomatik kaynaklar, Amerikan tasa- nsında BM silah denetçileri komis- yonu UNMOVIC'in denetlemelerini ta- mamlamak üzere Irak'a dönmesinden söz edilmediğine de işaret etti. Oysa Konsey kararlan, UNMOVIC rapor vermeden ambargonun kaldınlama- yacağını hükme bağlıyor. Rusya Dışişleri Bakanı tgor tvanov, dün Irak'a insani yardımlan engelle- yen yaptınmlann derhal iptal edihnesi gerektiğini ancak ambargonun tama- men kaldınlmasının var olan BM ka- rarlan uyannca yapılması gerektiğini söyledi. Moskova, bu açıklamayla ABD'nin tasansını desteklemeyebile- ceği sinyali verdi. ASHINGTON: Tahran'a baskı planları Dış Haberler Servisi - ABD, daha önce pek çok kez Irak'ın ardından vurabileceğini ima ettiği Suriye ve tran'a gözdağı vermeyi sürdürüyor. Ulusal Güvenlik Danışmanı Condoleezza Rke, Irak savaşı sırasmda, Şam'ın Irak'ın kitle imha silahlannın Suriye'ye girmesine izin venniş olması dunımunda, ABD'nin bu ülkeye karşı harekete geçmeye zorunlu olduğunu söyledi. The Nevv York Times gazetesiyse, Washington'ın tran'ın nükleer silah programmı hızlandırdığına inandığını ve "cezalandıncı eylemlere'' başvurabileceğini yazdı. 4 Ispanyol gazetesine önceki gün demeç veren Rice, ABD'nin, önünde sonunda Irak'ta kimyasal ve biyolojik silahlar bulacağını ıleri sürdü. Suriye'ye gözdağı Rice, Irak savaşı sırasında kitle imha silahlannın Suriye'ye geçirilmesine izin verilmiş ohnasının çok ciddi bir durum yaratacağını ve uluslararası toplumun harekete geçmeye zorlanacağını kaydetti. Rice, "ABD'nin Suriye'yi işgal edip etmeyeceği'' sorusuna ise yine "uluslararası toplum harekete geçme zorunluluğunda" yanıtını verdi. The Nevv York Times gazetesi de Washington'ın Iran'uı gizli nükleer silah programını hızlandırdığına inandığını ve bunun kanıtlanması durumunda "cezalandıncı eytemlere" başvurabileceğini yazdı. Bir yetkili, gazeteye, "Sorun sadece Iran'uı nükleer planlannı hızlandırmasi değü. Nükleer progranun 2 yıldır sürdüğünü daha yeni öğrendik. tsrail de bu sorunu ciddiye almamızı istiyor" dedi. Gazetede, ABD'nin, haziranda bir toplantı yapacak olan BM'ye bağlı Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın (IAEA) Başkanı Muhammed El Baradey'e sert bir tablo çizmesi yönünde baskı yapacağı belirtildi. 'YVashington IAEA'nın, tran'ın nükleer silahsızlanma anlaşmasuu çiğnediğini ilan etmesini istiyor" denilen haberde tran'ın BM'nin diplomatik baskısma boyun eğebileceği kaydedildi. Bu arada, tran Dışişleri Bakanı Kemal Harrazi, ülkesının Amerikan yönetimiyle ilişkilerini düzeltmek istediğini söyledi. OYDNCAKLARIDATANK- güvenlik nedeniyle farkh ailelerin evlerine gönderilen yetimhanedeki çocuklar geri getirilmey e başlandı. İ-6 yaş arasuıda 50 çocuğun yaşadığı Eytam Çocuk Esirgeme Evi'nin müdürü Hasan AB, savaştan erküenen çocuklann uyku problenü çektiklerini ve yataklannda dakikalarca ağladıklannı söylüyor. On yıllardu* savaşlarla yaşayan Irak'ta çocuİdar tanJdarla oynuyor. (Totoğraf: "AA / RIZA ÖZEL) Avrupa Günü'nde dosthık rüzgârı 9 Mayıs, Ankara'da 40 Türk ve 40 Yunan müzisyenden oluşan orkestranm konseriyle kutlanacak. İstanbul'da da dün bir toplantı düzenlendi tSTANBUİMNKARA (Cumhuriyet) - Türkiye-Avrupa Vakfi, AB'nin temel- lerinin atıldığı 9 Mayıs günü nedeniyle Bahçeşehir Üniversitesi ve Av-rupa Kül- tür Derneğı ile birlikte The Marmara Oteli'nde "AvrupaGünü" toplantısı dü- zenlendi. AB Komisyonu Türkiye Tem- silcisi Büyükelçi Hansjörg Kretschmer toplantıda, Türkiye'nin istikrarsız bir or- tamda tek başına bırakıhnaması gerek- tiğini beürterek "Türlder böyle bir ortam- da Avnıpah kimKklerinden enıin olnıab- dır" dedi. Kretschmer. Türkiye'nin, "hay- ranhk uyandıracak mevzuat değtşikKk- leri" yaptığını ancak bu değişikliklerin "uygulamaya" tam olarak yansıtılmadı- ğıru söyledi. Kretschmer, "Türkrye'nin, AİHM kararlannm uygulanması, işken- cenin tamamen ortadan kaldınlması, fi- kir suçhılan ile cezaevlerinin dunımlan 'TÜRKİYE'NİN ARTIK BEKLETİLME LÜKSÜ YOK' Baykal: AB sınav verecek İstanbul Haber Servisi - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Türkiye'nin AB takvimini uygulamak için üzerine düşen görevleri yerine getirdiğini, artık Avrupa'mn Türkiye'yi bekletme gibi bir lüksünün olamayacağını söyledi. Baykal, Marmara Üniversitesi (MÜ) Avrupa Topluluğu Enstitüsü'nce Sultanahmet'teki rektörlük binasında düzenlenen "AB ve Türk-ttaryan tüşkileri" konulu konferansmda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin AB'ye girmesinin sadece kendi karanyla olmayacağuu, Avrupa'mn da bu konuda etkin bir siyasi irade sergilemesi gerektiğini vurguladı. Baykal yaptığı konuşmada, Türkiye'de bugün parlamentodaki iki siyasi partinin de AB'ye üye olma konusunda kesüı bir kararlılık içinde bulunduğunu belirterek "Bu doğrulruda AB ile ilişkilerde hız katacağmı umut ettiğimiz 6. demokratikkşme paketi hazırlanmaktadır. Önümüzdeki günkrde parlamentoya gelecektir, elbiıüğı içinde hızla sonuçlandınlacaktır. Türkiye, AB takvimini uygulamak için üzerine düşeni yapmıstır. Şimdi AB çok büyük bir smav venne durumundadır. Artık ertelenebüir bir durum kesinükle kalmanuştır. Mutlaka bu takvün ııygıılanmahdır" dıye konuştu. ve sKil-asker üişkileri gibi çözümlenme- si gereken konulan var" diye konuştu. Türkiye'nin AB üyeliğinden hem Tür- kiye hem de Avrupa'mn yarar sağlaya- cağını ifade eden Kretschmer. "Ancak bu sadeceTürkiyeovunukuraDarmagöreoy- narsa mümkün olabiür" dedi. 'Tûrkiye'njn başka seçeneği yok' AB Genel Sekreteri Büyükelçi Murat Sungar da Türkiye'nin AB'ye tam üyelikten başka ciddi bir se- çeneğinin bulunmadığım vur- guladı. Kıbns sorununa çözüm bu- lunup bulunmamasınm Türki- ye'nin adaylık sürecine olan et- kisinin başka bir tartışma konu- su olduğunu da ifade eden Sun- gar, Kıbns sorununun "Türki- ye-AB iaşküeri>1e ne şekflde ir- tibattandmlacağT konusunun birliğin vereceği siyasi bir ka- rar olacağını anlattı. AB projesinin tarihi başlan- gıcı sayılan 9 Mayıs Avrupa Günü, Ankara'da AB Komisyo- nu'nun düzenleyeceği etkinlik- lerle kutlanacak. En renkli kutlama 40 Türk ve 40 Yunan müzisyenden olu- şan senfoni orkestrasının Bilkent Üniversitesi Müzik Fakültesi Konser Salonu'nda vereceği konser olacak. Konserde, banş ve dostluk mesajlan verilecek. BIÇAK SIRTI EROL MANİSALI Avrupa Kıskacında Kıbns... Avrupa Kıskacında Kıbrıs adlı kitabımı yazarken Türkiye Milli Gençlik Teşkilatı'ndaki yıllarıma ka- dar uzandım. 1963-1974 yıllan arasında Rum yö- netiminin sadece Rum gençlik temsilcilerini gön- deremeyeceğini, bir Türk ve bir de Rum temsilci bulunması gerektiğini, bunun Kıbns Cumhuriyeti anayasasının bir gerçeği olduğunu Dr. Sem'e ıs- rarla söylüyorum. Dr. Sem mi, bir Norveçli, Avrupa Konseyi'ndeki genç- lik örgütünün (CENYC) müdürü. Anayasanın ayak- lar altına alınması umurunda bile değil. Çünkü bu işi Rum tarafı yapıyor, Türk tarafı yapsa iş değişir. Rumların 1963'teki saldırısı, 1964'te Başkan Johnson'un mektubu ilesüren, 1974'te noktalan- dı sanılan ama, "Batı'nın estirdiği baskı rûzgân karşısında heralanda direnci kırılan bir Türkiye"ye dayatılan yeni koşullar... TürkiyeAvrupa ve ABD tarafindan silkeleniyor, özel- likle iki kutuplu dünyadan tek kutuplu dünyayage- çildikten sonra. Kıbns, Ege, Güneydoğu, Ermeni ta- sanları, Fener Patrikhanesi ve diğer dayatmalar karşısında Ankara'daki hükümetlerin, Meclislerin ve bürokrasimizin yaptıklanna bakınız. Başbakanlar, ilgili bakanlar bile bile, göz göre göre sonuçlann ne- reye varacağını tahmin etseler bile "başlannı dikip Türkiye'nin çıkariannı koruyamamışlardır". Aynen bugün de devam ettiği jgibi. -1989'da Başbakan Ozal, Türkiye'nin AB'ye tek yanlı bağlanmasını, "Türkiye'yi gümrük bihiği sü- recine sokarak" başlattı. Çünkü Türkiye, tek kutup- lu dünyada, Batı kutbunun içine alınmayacaktı; içerdeki ve dışardaki güçlü sermaye odaklan böy- le bir manevraya izin veremezlerdi. Ve Türkiye'nin bağlanma süreci başlatıdı. Ses- siz Darbe'de bunlan aynntılan ile yazdım. - Tansu Çiller ve Murat Karayalçın 6 Mart 1995'in kuyruğuna eklenen Kıbns koşulunu bilmi- yorlar mıydı? Kendilerine 25 Şubat 1995'te bütün aynntılan ile ben anlattım, Kıbns'ın bugünkü nok- taya getirileceğini daha o gün söyledim. Baskıya karşı konamazdı; içerde ve dışanda ba- zı güç odaklan böyle istiyorlardı. Tannlar böyle buyurdu... Tanrılar böyle buyurmuştu. Ve onlar her şeye egemendiler; Başbakanları, ilgili bakanları onlar belirliyorlardı. - Peki, Aralık 1999'da Ecevit'i gece yanlan bas- kılarla çökerten "yalnız Ecevit'in değil Türkiye'nin de sindiremeyeceği Kıbns ve Ege koşullannı" sö- ke söke dahil ettirenler kimlerdi? Aynı çevreler ve onlann Ankara'daki memurian tabii. - Türkiye AB karşısında bilinçli ve programlı bir biçimde 1989'dan beri oyalanıp tek yanlı bağlanır- ken, "işin içindeki azmlık niçin bunun taşeronlu- ğunu hâlâ yürütmektedir'"? - Aralık 2002'de Kopenhag'da ilgililerin çok ön- ceden bildiği vebenimdeyazayazausandığımger- çeklerie yüz yüze kalırken; yani 12 gerçek adaydan tamamen aynlıp; "tek yanlı bağlanma sürecinin kemikleşmesin" (Türk-lş'in); "AB Türkiye'den Ne- leri İstiyor" kitapçığında bir bir sıraladığı ödünlerin "Türkiye'den söke söke alınmasını" sağlayacak birdengesizliğin içine oturtulurken siyasiler, bazı ser- maye çevreleri ve medyalan yine eskilerin yolunu izlediler. - Birkaç gün önce Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün, AB dışişleri bakanlannın hemen hepsi 2004'te tam üyelik görüşmelerine başlanacağını söyledi, iyi yoldayız" ifadesi, işin vahametini orta- ya koymaktadır. Sayın Abdullah Gül AB, 2003'te Kıbns'ı istiyor; 2004'te Ege'yi isteyeceğini belgelerine net bir şe- kilde yazdı; aynca Avrupa Parlamentosu'ndan ge- çen ve bu karara dayanarak Fransız mahkemele- rinin soykınm yapıldığı yolunda karar almalan (Prof. Bernard Lewis olayı) daha gözünüzü açmadı mı, yoksa siz de öncekilerin kervanına mı katıldınız? - 2004 Aralığı'nda siz veya yerinizdeki şahıs ne diyecek; Ege'yi de verelim, 2005, 2006'da görüş- meye oturacağız mı diyeceksiniz? - 2007 yılındaki dışişleri bakanı, mahkemelerin "Er- menilere verilmesini istediği toprak ve tazminat işi halledilince görüşmeye başlayacaklar" mı diye- cek? Fıscher'in "önce uyutalım, sonra unuturuz" açık- lamasını hâlâ duymamak ve gerçekleri görmemek Türkiye'yi ne duruma getirmiş, bari bunu görelim. "Avrupa Kıskacında Kıbns" yeni kitabıma koy- duğum isim; ancak, gerçeğin küçük bir kısmını yansıtıyor. Kıskaç içine alınan Türkiye'dir; tek ku- tuplu düzene geçilirken bazı sermaye çevreleri ve işbiriiği içinde oldukları dış odaklar, Türkiye'nin tek yanlı bağlanmasını istedilerve 1989'da SessizDar- be'yi başlattılar. Sayın Abdullah Gül, dışişleri bakanlannın size söylediklerine değil, 1989'dan beri yaptıklanna ba- kın; 2004'te ne olacağını daha iyi aniarsınız. Hoş, söylemesine hiç gerek yoktu ama Fischer'in ağzın- dan kaçırdığını da hiç yabana atmayın. Devekuşu polrtikası, Türkiye'yi bugünkü vahim duruma getirdi. Birde, her siyasi yönetimin, "ken- dine göre" çok özel bir hesabının bulunması tabii... Başbakan Tayyip Erdoğan'ın da "kimdenyana" olduğunu bugün anlayıp göreceğiz. www.istanbul.edu.tr/iktisat/emanisali TÜCİAD'dan AB çağrısı Türkiye'nin rotası belli Haber Merkezi - Tür- kiye Genç Işadamlan Derneği (TÜGİAD), Türkiye'nin 'kaybetti- ği vizyonu' yakalaya- bileceği rotanm Avru- pa Birliği'den(AB) geç- tiğini açıkladı. TÜGlAD Yönetim Kurulu Başkanı Haya- ti Kaya yaptığı yazılı açıklamada, Kopenhag Zirvesi Başkanlık Bildi- risi'ne atıfta bulunarak, suni gündemlerden kur- tularak gerçek hedefle- re ulaşılması gerektiği- ni söyledi. Kaya, "Ko- penhag siyesi kriterleri- ne kendi çağdaşlaşma- mız için bir gereklilik olarak bakan TİGİAD, bu yolla Türk ekonomi- sinin gereksinim duydu- ğu güven ve istikrara ye- niden ulaşılabileceğine ve Türkiye'nin dünya banşı için olmazsa ol- maz bir istikrar kalesi olacağma olan inancmı yineler ve Türkiye'deki bütün ilgili kesimletie Türk kamuoyunu soru- nun ciddiveti üzerinde duyarlı olmaya davet eder" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle