07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20 MAYIS 2003 SALI CUMHURİYET SAYFA J \ . U . L J . L J J A [email protected] 15 Türk Dil Kurumu'nun yaşadığı haksızlığı vurgulayan Dağlarca: Türkiye genel bir düşüş içinde 'Gençler gerçek şiirden uzak'HÜRRTYET YAŞAR Yaşayan en büyûk ozanlan- mızdan Fazıl Hüsnü Dağlarca, 'Kitap-lık' dergisinın mayıs sa- yısında, Murat Yalçın'la söyle- şisinde günümüz şiirine ilişkin olarak "Şimdi serbest vezinde işi maskaralığa çevirdüer. Şiir okumadan şiir yazmaya kalk- tılar.(?) Öyküyü şiir sanıyor- lar.(?) Ne yazık ki gençler, şiir- den uzaklaşıyoriar" diyor. "Dil Kurumu'nu kapattılar, güzel çalışmalanmızı yarıda bırak- tırdılar. Aradan yıllar geçtL, bu büyük geriliği düzeltme eğili- mi yok. Türk Dil Kurumu'nu eski durumuna getirmeyenler, Atarürkçü ellere bırakmayan- lar, tarih önünde sorumlu- dur" diyerek Türk Dil Kuru- mu'nun ıçine düşürüldüğü hak- sızlığı vurgulayan Dağlarca, Türkiye'nın siyaset, ticaret, ya- zın ve eğitünde genel bir düşüş içinde olduğunu söylüyor. Kitap-lık'ın dosya konusu ise, "edebiyat ve hastahk." Ahmet Oktay, Adnan Binyazar, Mus- tafa Şerif Onaran, Bilge Kara- su, Lale Müldür, Susan Son- tag'ın yazılannın da bulunduğu bölümün dışında Murat Belge, Ahmet Mithat Efendi'nin "Fe- latun Bey'le Rakım Efendi" adlı romanını konu edinirken Atüla Özkınmlı da Türk Ede- biyatı Ansiklopedisi'nın şairler maddeleri için Cemal Süre- ya'nın ona verdiği notlannı ya- yımlıyor. Bir faks. bir açıklama Alper Akçam, Edebiyat ve Eleş- tiri Dergisi Yayın Yönetmeni Ah- met Yıldız'a noter aracılığıyla gön- derdiği uyanyı, Cumhuriyet aracılı- ğıyla bu yazılann okurlanna da gön- dermış. Edebiyat ve Eleştiri'nin mayıs-ha- ziran sayısında Orhan Pamuk ve Ahmet Altan'ın yapıtlarını konu edinen yazısının. "kınanacak bir- çok eklemeyle. edebiyat eleştirisi olmaktan çıkanlarak başka yazar adlan da eklenerek yay ımlandığı- nı" belirten Akçam, "yazının ilk biçiminin derginin ilk sayısında yayımlanmasını ve bu durumun kendi açıklamasıyla biıiikte der- gide açıklanmasını" istiyor. Dergilere güveni sarsabilecek bu tuhaf olayın karşı açıkJaması ve söz konusu yazının "değiştirilmemiş" biçimi için Edebiyat ve Eleştiri'nin temmuz-ağustos sayısını beklemek gerekecek. Edebiyat ve Eleştiri'de Mediha Göbenli, 1980 öncesi ve sonrası kadın yazarlanmızın yapıt- lannı konu ediniyor. Mehmet Er- gün'ün, Vedat Türkali'nin 'Komü- nist' adlı kitabı; Ahmet Yüdız'ın. Hasan Öztoprak'ın 'Imkânsız Aşk' adlı romanı; Tuncer Uça- rol'un, günümüzün edebiyat dergi- leri üzerine yazdığı dergide Metin Cengiz, Hüseytn Peker, Gültekin Emre, Hüseyin Yurttaş, Hakkı Engin Giderer'den şiirler de var. Edeblyat ve plyasa Evrensel Kültür'de, Zeki Coş- kun'la bir söyleşinin de yer aldığı soruşturmanın konusu 'edebiyat ve piyasa'. Sennur Sezer'in. 'Reşat Enis'in üç romanmda kadınlar', Mehmet Ergün'ün, Sabahattin Ah"nin aydın kişiliği üzerine ya- zılannın bulunduğu dergide Ay- dın Hatipoğlu, Cengiz Bektaş ve çok yakında yitirdiğimiz Gü- venç Elman'ın şiirleri var. Yom Sanat'ın dosyası, Hasan AJi Toptaş üzerine. Her sayı bir yazar ya da şain merceğine alan derginin özel bölümünde, Maz- lum Dirican ın Toptaş'la söyle- şisi de bulunuyor. Şiir Clke- si'nin şairleri arasında Halil tb- rahim Bahar, Arife Kalender, Ahmet Ada, Hüseyin Peker, Osman Serhat Erkekli, Oğuz Özdem de var. Bedrettin Aykın yazısında, "şiiri anlamak ve duyumsamak" konusunu işli- yor. Adam Sanat ta Özdemir İn- ce Fransız şairi Mallarme üze- rine; Mustafa Şerif Onaran Türkçenin gücü, Yüksel Pazar- kaya da Behçet Necatigil üzeri- ne yazıyorlar. Nermi Uygur ve Uğıır Kökden'in denemelerinin de bulunduğu mayıs sayısında Charles Baudelaire, Adonis, Ali Yüce, Cevat Çapan, Sait Maden, Oğuzhan Akay, Ali Asker Barut'tan da şiirler var. Berfın Bahar'ın "savaşa karşı edebiyatçı tavn"nı işledi- ği son sayıda, lsmet Zeki Eyü- boğlu, Burhan Günel, Öner Yağcfnın da yazılan; Kadı- köy'de çıkan Türk Dili Dergi- si'nde Naim Tirali, Tansu Be- le ve }. Kemal Karadayı nın günlükleri; Ömer Demircan'ın, Süreyya Ülker'in dil yazılan; Nevra Bucak, Ulviye Alpay, Yılmaz Çongar'ın öyküleri; Kuzey Yıldızı'nda Kemal Gündüzalp, Te- kin Gönenç, O. Serhat Erkek- li'nin; Bursa dergisi Akatalpa'da Sadık Yaşar, Hilmi Haşal, Altay Ömer Erdoğan, Hüseyin Alem- dar'ın şiirleri; Ankara'da çıkan Çağdaş Türk Dili'nde Hüseyin Yurttaş, Hidayet Karakuş ve Mehmet Güler'in şiir, deneme ve öyküleri bulunuyor. Geçmişten günümüze gelebilmiş seçkin eserlerin çalınması, yokedilmesi bağışlanmaz bir insanlık suçu Heykelin çıkmaz sokaklarında ... EVANESCENCE Duruve yalın rock Kültür Servisi - Sözlük anlamı buharlaşıp kaybolmak demek olan Evanescence, tam tersi kariyerine muhteşem bir başlangıç yaparak, müzik dünyasında kalıcı olacağına inanıyor. Evanescence, Stan Lee'nin 6O'lı yıllarda yarattığı çizgi kahraman Daredevil'ın, Ben Affleck ve Jennifer Garner'ın başrolünü paylaştığı filmin müzik albümünde kullanılan ilk single'lan "Bring Me To Life" ile dikkat çekti. Yavaş yavaş tüm Avrupa'da önemb liste başanlan ve satış elde eden grubun en büyük silahı, dupduru bir sese sahip kadın solistleri Amy Lee. Güçlü bir rock tınısına sahip Evanescence, 90'h yıllann sonunda Little Rock, Arkansas'ta kuruldu. Evanescence 'in ilham kaynaklan; Bjork ve Tori Amos gibi isimler. Los Angeles'ta Dave Fortman prodüktörlüğünde kaydedilen, 11 rock şarkısmdan oluşan ilk Evanescence albümü "Fallen", Sony Müzik Türkiye etiketiyle mayıs sonunda müzik marketlerde olacak. Uzun zamandır piyasada eksikliği hissedilen kadın vokalli rock grubu sorununu çözecek Evanescence ilgiyi hak ediyor. İBRAHİM ERSARAÇ Irak'ta, savaşuı neticeye ulaşmaya başladığı sı- ralarda yağmalama olaylannın görülmesi ve özellikle müzelerde geçmiş asırlardan günümü- ze kadar gelebilmiş seçkin eserlerin bilinçsizce çalınıp çırpılmasına göz yumulması affedileme- yecek insanlık suçudur. Daha önceleri Mekke'de Ecyad Kalesi'nin Os- manlı kalıntısı olarak görülüp -yerine yenisi ya- pılacak bahanesiyle- yerle bir edilmesi tarih önünde affedilebilecek olaylardan değil! Yine Afganistan'da Talibanın dev Budha hey- kelini dinamitleyip bombalarla parçalamalan unutulacak gibi değil î Daha önceki yıllarda da benzeri olaylar bizde de görülmedi mi? Ticanı dediğimiz, fıkirden yok- sun birçok zavallı, gecenin karanlığına büriine- rek kendi karanlık emelleri için birçok heykeli kı- np parçalamadılar mı? Korktuklan heykeller özellikle Atatürk hey- kelleri ve büstleriydi. Gazeteler ve televizyon ka- nallan her gün parçalanan ya da başı, kolu kın- lan heykel haberleri ile doluydu. Heykellere hü- cum edihnesi, Donkişot'un yel değirmenlerine saldırması gibi saf yürek olaylar ola- rak görühneye başlanmıştı. Cumhuriyet ga- zetesinin değerli karikatüristi mer- hum AJi Ulvi'nin bir karikatürünü anımsıyorum: Istasyonda bir hamalın el arabası ile taşıdığı sandığın üzerinde dık tutulması için şemsiye ve kadeh sembolleri altında "kınlacak eşya" yazıyordu. Yaklaşan kara sakallı, eli tes- pihli bir yobaz: "Ne o, içinde heykel mi var!" diye sorar. Yıllar önce, Taksim gezisinde bir heykel kaide- si üzerinde yazılar ve rölyefler görühnesin diye tahtalarla örtülmüştü. Prof. Rudolf BeUing tarafindan başanlı bir kompozisyonla yapıhnış Inönü heykeli, yülarca parçalar halınde kum depolannda saklanmıştı. Neden sonra Maçka'da Boğaz'a bakan bir ar- sa üzerine monte edilerek konabilmişti. Sanki Rönesans'ın usta sanatçılanndan Donatello'nun "Gattamelata" adlı dev atlı heykelıni anımsa- tan güzel ve görkemli bir eserle karşılaşmıştık! Ama, yıllar sonra... Hatırlanacak olursa Ankara'da M. Aksoy tarafuıdan kompoze edilen Henri Moore üs- lubunda bir sembolik heykel, yerinden sökü- lleykel deyince insan geçmişin dev sanatçılannı anımsıyor. Olimpos 'ta Partenon 'da mermeri kumaş gibi eserlerinde yumuşatan heykeltıraşlar. Lizipposlar, Praksitele'ler... Fidyas'lar! Örneğin Michelangelo!.. Güçlüklerle dağ başından getirilen koca bir kayanın içinde Musa Peygamberi görür gibiydi. lüp atılmıştı; hem de "Böyle heykelin içine tüküreyim" diyenlerin düşüncesi ile. Sn. Hamdi Akverdi, estetik kitabında, "Hey- kel ile seyircisi arasında bir fikir, duygu aüş- verişi vardır; bu seyredenin bilgi ve kültürü oranında artar, fazlalaşır" diye yazıyordu. Acaba bu durumda, tükürülecek olan heykel mi, ya da bu düşüncesiz yorumu yapan kafa mı!?" Heykel deyince insan geçmişin dev sanatçıla- nnı anımsıyor. Olimpos'ta Partenon'da mermeri kumaş gibi eserlerinde yumuşatan heykeltıraşlar. Lizippos'lar, Praksitele'ler... Fidyas'lar! Örneğin Michelangelo!.. Güçlüklerle dağ ba- şından getirilen koca bir kayanın içinde Musa Peygamberi görür gibiydi. Kabuğundan kınlarak, ustalıkla bir bütün olarak çıkartılan ceviz misali büyük bir dikkatle yontularak hayat buknuştu bu görkemli yapıt. Yaratıcılığın sarhoşluğu içerisinde en küçük bir hatalı çekiç darbesi ile mahvolabilecek bir eserin kusursuz olarak hayat bulabilmesi karşı- sında, Michelangelo'nun "Konuş ya Musa!" deyişi çok manidardır. Daha neler anımsanmıyor ki? Resimlenndeki _ _ _ _ _ ^ _ _ ^ ^ _ gibi, heykelleri de oriji- •"~~~~—^""~^~~ nalliktaşıyanMısıreser- leri!.. Bir istikamete yö- nelikfrontalüsluplan ile insanı sonsuzluğa doğru sürükleyip götüren hey- keller.Uzun bir boyun üzerine oturtulmuş zarif görünümü ile ne kadar anlamhdırNefertiti! Ke- ops, Kefren, Mikerinos piramitlerinin o muhte- şem görünümlerinin önünde, çapraşıkbir düşüncenin sembolü olarak yapılmış insan başlı, aslan vücutlu Sfenks sanki o yörenin bir koruyucusu gibi ne kadar an- lamlıdır.Bu sanat çizgisinde özellikle "Düşünen Adam" ve diğer yontular ile hemen akla gelen Rodin! Derken Despio, Maillol; hacim ve boş- luklan en artistik bir uyumla kompoze eden Hen- ri Moore! Bizde Atatürk döneminde Akademi'de heykel çalışmalan görülüyordu. Ancak anıtsal heykelleri yine de dışandan ge- len sanatçılar yapıyorlardı. Örneğin Krippel, Conanica, Hanac, Thorak gibi. Şimdilerde yurdun her köşesinde büyük anıt- sal çalışmalar yapabilen onlarca heykelüraşımız var artık.Ne var ki birçok heykel açıhşında ese- rin güzelliğini göstermek yerine hep açılışı ya- pan mülki ya da siyasi tipleri görüntülüyor ka- meramanlanmız? Dileriz, bundan sonralan açılışlarda eseri, her yönü ile görür, sanatçısını da tanımış oluruz!. Geçmişin dev sanatçılanndan Michelangelo'nun Davut hevkeli hala avakta. İLK OYUN 'HAYVAN ÇİFTLİG1' Karadeniz Ttyatro Fesîivali başladı AHMET ŞEFİK (Trabzon) -Uluslararası Karadeniz'e Kıyısı Olan Ülkeler Tiyatro Buluşması dün Trabzon'da başladı. Festivale katılan gruplar sabah saatlerinde Atatürk Anıtı önünde toplandılar, daha sonra Avni Akeı Stadyumu'ndaki Atatürk'ü Anma 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı kutlamalanna katıldılar. Tiyatro gruplan akşam saatlerinde de Haluk Ongan Sahnesi önündeki açılış törenlerine katıldılar. Bu yılki açılış törenlerine ilk kez bir Kültür Bakanı ve Devlet Tiyatrolan Genel Müdürü katılmadı. Devlet Tiyatrolan'nı genel müdür yardımcılan Sabri Özmener ve Mustafa Naci Güler temsil etti. Festivalin açıhşında konuşan Trabzon Devlet Tiyatrosu Müdürü Murat Gökçer, tiyatronun evrensel bir dil olduğunu ve sanatın insanlan banş, dostluk, se\gi ve dayanışma duygulan ile birbirine bağladığını söyledi. Açılış töreninin ardından Trabzon Devlet Tiyatrosu tarafindan festivalin açılış oyunu 'Hayvan Çiftliği' sahnelendi. George Onvell'ın yazdığı Özge Kayakutu'nun çevirdiği eser Aclan Büyüktürkoğlu tarafindan sahneye konuldu. Bilgi'den Dolapdere Projesi • Kültür Servisi - Istanbul Bilgi Üniversitesi öğrencilerinin Dolapdere'de yürüttüğü 'Duvarlann Arkasını Anlamlandırma Çabası: Dolapdere Projesi' tamamlandı. Aylar süren saha araştırmasının sonuçlan; 21 Mayıs Çarşamba günü 15.30'da Kuştepe Kampusu, Akademik Kurul Odası'nda duzenlenecek sunumla kamuoyuna açıklanacak. Sunumda; projenin tanımı, içeriği, metodolojisi, bir ögrenci projesi olarak anlamı, bölgenin sosyo-ekonomik ve etnik yapısının yanı sıra, Dolapdere'de kentleşme ve suç, yoksulluk ve Dolapdere'de çocuk olmak konulan da dia göstenleriyle ele alınacak. (0 212 292 33 03) tZDOB BalıkesiP'de • Kültür Servisi - Izmir Devlet Opera ve Balesi, 'Kuvayi Milliye Haftası ve Fuan' nedeniyle bugün saat 20.30'da Balıkesir Salih Tozan Kültür ve Sanat Merkezi'nde bir bale gösterisi sunacak. Gösteride Turgay Erdener'in müziği, Beyhan Murphy'nin koreografisiyle 'Afife', Nevit Kodalh'nın müziği Oytun Turfanda'nın koreografisiyle 'Hurrem Sultan', K. Levene-Wir-King Crimson'un müziği Ashley Page'in koreografisiyle 'Seyyar Şölen', P. Giqere-F.Schubert'in müziği Goyo Montero'nun koreografisiyle 'Manyetik Alan' ve J.F.Rebel- H.Purcell-J.P.Rameau'nun müziği Jan Linkens'in koreografisiyle 'Güneş Kral' adlı balelerden çeşitli danslar sunulacak. licofne van Harskamp Ptatform'da • Kültür Servisi - Platform Garanti Güncel Sanat Merkezi'nin, îstanbul Misafirleri Programı'nın (IMP) son dönem konuğu Tent CBK, Rotterdam desteği ile programa katılan Hollandalı sanatçı Nicoline van Harskamp. Istanbul'u sokak sokak dolaşarak şehrin gündelik yaşamına kanşan sanatçı, şehrin ona hissettirdiklerini ve yapmayı düşündüğü işleri bugün saat 19.00'da, Platform'da yer alan kendi stüdyosunda duzenlenecek konferansta anlatacak. 2001 yılında Londra'da yaptığı 'Cut&Paste' adlı projesiyle 'London Arts' tarafindan 'yılın sanatçısı' seçilen sanatçı Hollanda, Ingiltere, Finlandiya, Amerika'da grup sergilerine katılıp projeler üretti. Uluslararası güncel sanatla ilgilenen sanatçılara, sanat eleştirmenlerine ve küratörlere açık olan İstanbul Misafirleri Programı, katılımcılara alü aya kadar uzayan süreler içinde Istanbul'da işlerini üretme ve araşnrma imkâm tanıyor. (0 212 293 23 61) BUGÜN • CRR'de 'Istanbul'un Fethinin 550. Yıü Kutlamalan' kapsammda20.00'de 'Hoşgörü tmparatorluğu' adlı müzikal gösteri. (0 212 232 98 30) • BABYLON'da21.30'daŞenoI Küçükyüdınm'ınkonseri. (0 212 292 73 68) • NARDİS'te2l.30'daKentMeteTrio'nun konseri. (0 212 244 63 27) • YAPI KREDİ KÜLTÜR SANAT MERKEZİ SERMET ÇİFTER SALONU'nda 18.30'da Artun Ünsal'ın yöneteceği, Adnan Bostancıoğlu, Mehmet Şenol ve Yiğiter l luğ'un konuşmacı olarak katılacağı 'Tapınaklar/Stadyum' konulu söyleşi; Turkcell Bınası'nda 18.30'da Fikret Karakaya'nın konuşmacı olarak katılacağı 'Unurulmuş Çalgıiarımızla Buluşma' konulu müzıkli söyleşi. (0 212 252 47 00) • AKBANK KfXTÜR SANAT MERKEZİ'nde 18.30'da Nevzat Çalar'ın dia gösterisi. (0 212 252 35 00)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle