22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA + CUMHURİYET 19 MAYIS 2003 PAZARTESİ OLAYLAR VE GÖRÜŞLER AÇI MÖITAZ SOYSAL Sekseninci Yıl SAMSUN'DAN Izmir'e gidiş üç yıldan fazla sürmüştü. Çöküşten kurtuluşa varmak için, çok şeyin hiçten var edilmesi-, insanların tes- limiyetçilikten direnişçiliğe çekilmesi, yedi dü- vellik çullanışa karşı herkese parmak ısırtacak tek başına bir dirilişin yaratılması gerekiyordu. Bu kadarı bıle, Mustafa Kemal'in anısını bu halkın bilincine kazımaya yeter de artardı bi- le. Cumhuriyetîn 1923'ten 1933'e kadarki ilk dönem tarihi ise, benzeri az bulunan bir baş- ka mucizedir: Öbür ülkeler için yüzyıllar gerek- tirmışbüyük devrimlerin on yıla sığdırılması. O topu topu on üç yıllık döneme böyle ba- kınca, budevletin mayasındaki üç dinamizmin bileşkesini de görmeden edemezsiniz: Bağım- sız kalmak için canla başla verilen bir savaş, halifeJik yoluyla kutsallık kazanmış altıyüz yıl- lık bir saltanatın yıkılışı, en köklü alışkanlıkları ve kurumsallaşmış durgunlukları altüst eden müthiş bir sosyal devrim. Böyle bir ilk on üç yılın coşkusunu veazmi- ni şu son on üç yılın kısırlığı veşaşkınlığıy- la karşılaştırınca derin bir hüzne ve umutsuz- luğa kapılabilir insan: Parlak bir çıkışla kuru- lan bu Cumhuriyet acaba artık yıkılış ve çöküş dönemine mi girmiştir? Herhalde böyle bir izlenimi asıl güçlendiren etken, bu Ekimde sekseninci yaşına basacak bir Cumhuriyette kuruluş yıldönümü kutlama- larını düzenlemenin cumhuriyetçiliği konusun- da derin kuşkular uyandırmış bir iktidar takı- mına düşecek olmasıdır. Tarihin cilvesi sayılabilecek bir rastlantı mı? Yoksa, üst üste yığılan gevşemelerin, göz yu- muşların, yanlışların ve ihanetlerin nihayet ka- çınıîmaz kıldığı bir determinizmin son nokta- sı mı? Tuhaf ve aldatıcı olan şu ki, bu takım şimdi herkesten daha çok "Batılı", hatta "Avru- pacı" bir görüntü vermektedir ve bu görüntü- süyle, çok rahatça, biz de "cumhuriyetçiyiz" diyebilecek durumdadır. Kimileri, buna rahatlıkla "yine takıyye"diye- cektir. Kimimize göre, daha büyük ve din açısından şaşırtıcı bir manevranın parçasıdır bu: Cum- huriyetçi görüntüyle Batılı Hıristiyan Demok- ratlar'ın içine sokulup oradan kalkarak Türki- ye'deki lâikliğin canına okumak. O canipte Kemalizmi Ankara'nın Avrupa yo- lu üzerine dikilmiş başlıca engel olarak gören- lerin de çok olduğunu düşünürseniz, pek us- taca bir manevra. Sekseninci yıla girişe şunun şurasında beş ay kaldı. Gelecek 29 Ekim'in çelişki dolu ola- cak ve sinsi bir cenaze namazına benzeyebi- lecek olan o görüntüsü yaşanmak istenmiyor- sa, ne yapılacaksa o zamana kadar mutlaka yapılmalıdır. 19 Mayıs'ta Atatürk Gibi Düşünebilmek... Prof. Dr. Suna KÎLİ Boğaziçi Cniversıtesı U luslann geçmı- şinde bulanık. tipıli, firtınalı, karanhk dö- nemler vardır; yol bulmak, iz seçmek, ay- dınlığa çıkmak olanaksız gö- rülür o günlerde. Çoğunluk bir kısır döngü içındedir. el yordamıyla, "eJ janhnuvia" karanlıktan sıynlacağıru sa- mr; tutunacak dal arar, bula- maz; buldu sandığı daJlar, yar- dım edici sandığı eller yaban ellerdır, hain ellerdir, düşman ellerdir. Böylesine günlerde kimileri, kurtuluşu düşmanla birleşmekte, kimileri bir bü- yük devletin koruyuculuğun- da, kimilen parçalanıp bölük pörçük bölgesel dırenme ör- gütleri oluşturmakta, sözde devletçıkler yaratmakta gö- rürler 19 Mayıs 1919, böyle bir karanhk dÖnemden seçfl- miş aydmhk bir tarihtir. Uluslann geçmışınde yö- neticiler, komutanlar, devlet adamlan vardır. Gelirler, ça- lışırlar, yönetirler, ordulara komuta ederler, savaşırlar, ka- zanırlar, yenılirler, yenerler ve sonunda göçüp giderler. Dev- let adamlannı, yöneticileri, komutanlan ölümsüzleştiren, büyük önder yapan, uluslann tarihine, yazgısına damgasını vurduran; uluslanyla, tarihle- riyle bütünleştıren, özdeşleş- tiren onlann atıhmcı, bütün- leştinci, bırleştincı, yol gös- terici, ışık tutucu, aydınJaöcı, ulusçu, devrimci kafalan ve yapılandır. Mustafa Kemal Atatürk böyle bir önderdir. Çağmıbflmek Büyük önderlerin başanb- nnda en büyük etken akıkı ohışiandır. Başanh, devrimci öoder,kime,kimJerekarşı, ni- çin, hangi amaçla savaşûğuıı, kuDanacağı savaş araçlannı, Caktiğmi,savaşstratejisini: için- debuhınduğutopJumsal>ar*- \\ o yapıyi oiuşturan ekono- mik. kürtüreL siyasal. tinsei, etnik,smrfsal edonMkleri.sava- şacağı güçleri. onlann çıkar, denge ve hesapianm; ulusu- nunözeffiklerirıi; kadrosunda yer alanlann karakterlerini, yeteneklerini, inançlanru. da- yanmagüçkrini en ryitanryan ve tünı bunlann üstünde baş- langıçtan amaca ulasacağı sü- reçte,neyi,ne zaman, nasd, ne kadaryapabileceğini en iyi he- sapJayan.pbnlayan ve rtim sa- vaşun boyunca ulusunun gü- vencesini, inancasını ber ge- çen gün biraz daha önderti- ğinde yoğunlaşoran kişidir. Mustafa Kemal,böylebir akıl- aöoderdir. Uluslann geçmişinde sa- vaşlar vardır. bazılan yenilgi. bazılan yengıyle sonuçlanan savaşlar. Baalannda ülke top- raklanndan topraklar kopar gider, bazılannda ülke toprak kazanır, sınırlar genişler; ba- zılan uluslann sınırlannı ha- ntalardan silıp götürür. Bun- lardar kapsamlı, dar amaçlı sa- vaşlardır. SaA^aşlan, ulusal kur- tuluş hareketine dönüştüren, o savaşlarm, geri kalmışhğı, sö- mürüyü, bağımlılığı kırma, yok etme, toplumu tümüyle geliştirme, tam bağımsrzlaş- tırma, çağdaşlaştırma ve de- mokratikleştirme amacıyla başlatılması ve sonuçlandınl- masıdır. 19Mayıs 1919'labaş- layan Türk bağımsızlık hare- keti böyle bir savaştır. Atatürk akılcı bir önderdi. Ulusunun, ülkesinin yapısını tümüyle kavTamışü, dünya ko şullannı, bukoşullan yaratan uluslararası ilişki ve çelişkile- ri iyi biliyordu. Ulusçuydu, başlatağı sa\^ş, birkurtuluş sa- vaşıydı. Bu savaşın sonunda kurulacak devleti ülkesi, ulu- su ve toplumunun tüm birey- leriyle sömürülmekten kur- tulmuş, tümüyle bağımsız bir devlet olacaktı. Toplumda de- mokratik, laik, ulusal bir kül- tür gelıştirilecekti. Ve toplum, onun bireyleri yaşam boyu "akd"!, "bffim"! yol gösteri- ci olarak bilecek, ona göre ha- reket edecekti. Atatürk toplumbılimcilenn daha yenilerde saptayabildiği gerikalmışhk yaşantısını. öğe- lerini, bağlantılannı, bu geri kalmışüktan kurtarmanın na- sıl, hangi yollardan geçerek gerçekleşebileceğıni; gerçek- leştiğinin sanıldığı dönemler- de ise hangi kapılann aralanı- larak geliştirilecek yeni bir sö- mürgecilik anlayışıyla yeni bağımlılıklar yaratılabılece- ğıni, sezgıleyen, söyieyen, da- ha sa\r aşımın başında bunla- ra gününün, sonrakı kuşakla- nn dikkatini çeken büyük bir önderdir. Rasüanü mı, yoksa yeni bir oyunmu? ] 9 Mayıs 1919"larda Ata- türk'ün "Ata YwûxT dediğı Anadolu bıle düşmanlarca paylaşürruştır. En kötüsü, Ana- dolu'da yaşayan azınlıklan, etnık gruplan yeni devletçik- ler kurmaya iten işgalci dış güçler, yazgısını, geleceğini bu topraklara bağlamış. top- lumun bellı kesimlennde ba- zı kışilerle bağlaşma, uvıış- ma, bırhkte hareket etme bağ- lantısı kurabilmışlerdır. Savaş hem dıştakı işgalcilere. hem de içteki uzantılanna karşı veri- lecektır. Etnik bölünmeler, mezhep aynlıklan alabildiği- ne körüklenmektedir. Günümüz Türkiyesi'nde çoğulcu, özgürlükçü demok- ratikbirduzengeçerlidir. Ama bu duzen içinde Türk devle- ti, Türk ulusu, Türk toplumu yeni sömürgecilik anlayışının bazenaçık açık söylenea ba- zen kokusundan ve dokusun- dan anlaşılan, sezilen, görülen loskaçlanyla sıhşonlmak, bu- naltılmak, yok edilmek isten- mektedir. 19 Mayıs 1919'lann "Ata Vurdu" Anadolu'yu parçala- ma, bölme niyetleri, "HaBdar" sözcüğü, "Halklara özgür- lük" haykınşlanyla yeniden sergılenmekte, topluma çeşit- li görüntülerle yayürnaktadır. Bilerek ya da bilmeden bu- nun titreşimine kendini kap- tıranlarvardır. Bu bir rastlan- tı mı, yoksa yeni bir oyun mu- dur? Hiç kuşkusuz bu, yeni sömürgeciliğİn sahnelendiğı bilinçli bir harekettir: Türk ulusunun "Ata \\ırdu" Ana- dolu'nun parçalanmasına yö- nelik bir dış girişimdir. Öte yandan, ülkemız de- mokrasiyi kullanarak hem de- mokrasiyi ve hem de Cum- huriyeti yok etme girişimleriy- le karşı karşıyadır. Ancak Cumhuriyet yaşarsa, demok- rasi bir süreç içinde kurulabi- lir. Fakat Cumhuriyeti yok CUMHURÎYET'TEN ederseruz, demokrasiyi de yi- tirmış olursunuz. Demokra- siyi kullanarak ülkeyi bölme- yi. parçalamayı, hatta şeriatı geürme>i amaçlayanlar \-ardir. Cumhunyetı "numaralaya- rak", Curnhuriyeomjzi kendi- ne özgün felsefesinden uzak- laştırmaya çabalayanlar orta- dadır Kısacası, bölücülük, Cumhunyeti numaralama. Se\T"ı, şeriatı getırme giri§im- len hep demokrasıyı kullana- | rak ve demokrasi adına yapü- maktadır. Kuşkusuz aslolan Cumhunj'etimızın daha da de- mokratıkleşmesidir. Ancak tüm bu saydıklanma Cumhu- riyet, gerçek cumhunyetçi an- layış yansız, tepkisız kalamaz. Demokrasıyı kullanarak laık Cumhuriyet otoritesıni yok et- me ginşımlerıne dırenme, Cumhuriyet adına, Cumhuri- yetçüik adınave 19 Mayıs ru- hu. 19 Mayıs büincive 19Ma- yıs kararhlığı ve 'Türk Aydm- lanması" adına dırenme en doğal hakkımızdır. Ulusal Kurtuluş Savaşı'nın ilk adımının, 19 Mayıs 1919'un bugünkü yıldönü- münde devletimiz, sıyasalpar- tilerimiz, sendikalanmız. der- neklenmiz, tüm örgütlerimiz ve yönetenlerimizle, bilim adamlanmızla, kadınımızla, erkeğimizle, yaşlımızla, gen- cimizle, tüm toplumumuzla Atatürk'e dönmek, onun gibi düşünmek zorundayız. Atatürk; düşüncesi, öğreti- si ve uygulamasıyla kendini dogma'lara bağlayan, gele- cek kuşaklann o dogmalar demeti içinde ideolojik bir eğitimle yetıştinlmesini iste- yen bir önder değildir. Yol göstericı olarak dogmalan de- ğil, "akıl"ı, "bifinTi öner- miştir. Atatürk cumhunyet- çidir, ulusçudur, halkçıdır, devietçıdır, laiktir ama tüm bunların sonunda devTİm- ci'dir; insancıl'dır. Onun ıçın Atatürk'e dönmek, Atatürk gibi düşünmek dogmacılık değildir. Atatürk gibi düşün- mek devletimizle, ulusumuz- la, toplumumuzla ve toplu- mumuzun tüm bireyleriyle bağımsız. çağdaş, ulusal-dev- nmci olmaktır. OKURLARA İBRAHİM YILDIZ Doğru Yoldayrz Türkiye Cumhuriyeti'nin 80 ytlı- nı fasiküller halinde vermeyi düşün- düğümüzde "Üstesinden gelebi- lirmiyiz" sorusunun yanıtını bilmi- yorduk. Geçen çarşamba günü verdiği- miz ikinci fasikül de ilkinde oldu- ğu gibi yoksattı. Beklenilen tiraj ra- kamının üstünde birsatış gerçek- leşti. Hâlâ çok sayıda okurumuz "dergiyi bulamadıklanndan" ya- kınıyor. Eksik sayılan edinmek isteyen- ler, gazetemize telefon ve fakslar- la başvurarak eksiklerini tamam- layabilirier. Bir kez daha bu yoğun ilgiden d o layı okurlanmıza teşekkür ederiz. • • • Geçen hafta gazetemizin man- şetlerinde ağıriıklı ola- rak Milli Gö- rüş haberie- ri yer aldı. Metin Gürarkada- şımızın yap- tığı yazı dizi- si yurtdışın- da, öncelik- le Alman- ya'daörgüt- lenen Milli Görüş'ün yapısını aynn- tılı biçimde ortaya koydu. Almanya Içişleri Bakanı Otto Schily'nin "Milli Görüş'ün amacı- na ulaşmakiçin demokratik siste- mi kullandığını" söylemesi olduk- ça önemliydi. Bu haber yalnızca Cumhuriyet'te aynntılı olarak yer alıp manşet oldu. (15 Mayıs Per- şembe) Haber Merkezi'nde görevli ar- kadaşımızAykut Küçükkaya'nın araştırması, Avrupa'nın Islamcı ör- gütlere bakışını aynntılı biçimde yansıttı. Yedi Avrupa ülkesinde tarikatla- nn incelenmesi, bugüne dek bu tür örgütlerin her türlü çalışması- na olanak tanıyan Avrupa'nın ger- çeği görme- si açısından çarpıcıydı. ••• Son gün- lerde çok sa- yıda şeriat eğitimi veren tarikatevi or- taya çıkarıl- dı. Hizb-ut Tahriradlıir- ticacı örgütün lider kadrosu ele geçirildi. Jandarma ve Emniyet güçlerinin gösterdiği hassasiyet, şeriatçı ya- pılanmanın engellenmesi açısın- dan önemliydi. Bu haberlerde ulusal basında en aynntılı biçimde ve birinci sayfadan yalntz Cumhuriyet'te yer aldı. (16 Mayıs Cuma-17 Mayıs Cumarte- si) • • • Bu hafta Çerkezlerin öyküsünü yayımlayacağız. Miyase llknur, Çerkezlerle ilgili geniş kapsamlı araştırma yaptı. Bu yazı dizisinde Çerkezlerle ilgili bilinmeyen birçok nokta da aydınlığa kavuşacak. ••• Cumarte- si günleri verdiğimiz Bilim Teknik ekimizdeki Bingöl dep- remi çalış- ması, bugü- ne dek yapı- laneniçerik- li araştırmay- dı. Depre- min nasıl ol- duğunu bilimsel açıdan ortaya koy- du. İyi haftalar. Ozgür Hareketler'e, özgürler aranıyor! Gençsen, cesursan ve kendine inanıyo. -belki de seninki- Hırvatistan'daki Uluslararası Macera Yarışması'nda 'yi temsil edecek! Tüm özgürlere iyi şanslar. Başvuru formları Turkcell Abone MerkezlerıVTurkcellExtra'lar ve w>vwrtnrl<ce!!corn.ff?B3Zftart'ta. Aynntılı bilgi Fr Sana en yakın TurhceflCxtra'yı ogrenmek icin: NFREDE yaz, bosluk bırak. EXTflftaa;jgz2IZ've gonder. Adresi-cep'. ^grpi&ll-u&s jj^bi Mplbtlnû-sJr)ji!jHJ>±L'üü b'JL
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle