Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
19 MAYIS 2003 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMÎ ekonomi(S cumhuriyet.com.tr 13
Özel rakı için ilk
temel atridı
• MEM>ERES(AA)-
îlk özel rakı üreticisi
olarak kuruluş izni alan
çok ortaklı ELDA
AŞ'nin, tzmir'in
Menderes ilçesinin
Tekeli beldesinde
kuracagı fabrikanın
temeli, düzenlenen
törenle atıldı.
Fabrikanın, yıllık 5
milyon litre üretim
kapasitesiyle aralık
ayında faaliyete
geçeceği, ilerleyen
dönemde yıllık üretim
kapasitesinin 10
milyon litreye
ulaşacağı kaydedildi.
Doğu yine
yatırımsız kaldı
• ANKARA (AA) -
Devletin bu yıl
yapacağı toplam 16
katrilyon 9 trilyon
liralık yatınm içinde,
bu yıl da en fazla pay
802 trilyon 486 milyar
lira ile İstanbul'a, en az
pay da 2 trilyon 27
milyar lira ile
Bayburt'a aynldı. DPT
verilerine göre, bu yıl
kamu yatınmlannın
8.7 katrilyon lira
muhtelif illerdeki
yatınmlara aynlırken
geriye kalan 7.2
katrilyon lira 81 il
arasında dağıtılacak.
Gül duble yolu
savundu
• KIRIKKALE/
KAYSERİ
(Cumhuriyet) -
Başbakan Yardımcısı
ve Dışişleri Bakanı
Abdullah Gül, "Herkes
önce dalga geçıyordu,
'duble yol
yapacaklarmış' diye,
ama görüyorsunuz,
şimdi bunlann hepsi
yapılıyor" dedi.
Kınkkale Valisi
Bahrettin Demirer ile
görüşen gül, yapımı
devam eden Kayseri-
Kınkkale arasındaki
duble yol çahşmalan
hakkında bilgi aldı.
Şirketler tüketimi arttırmak için ortak kampanyalara yönelirken haksız rekabet de artıyor
Kolektifreklam zamanıFATMA KOŞAR / \ÜNE
ZEY3EKOĞULLARI
Şirketler, tüketimi arttır-
mak için "kolektif" olarak
adlandınlan işbirliğine daya-
lı kampanyalara yönelirken
haksız rekabet iddialan da
gündeme geliyor. TRTnin
tekel oldugu yıllarda "yasak-
lanan" ancak pazarlama ka-
nallannda zaten var olan bu
uygulama medyada da yansı-
masını buluyor.
Çamaşır, bulaşık makine-
• Alışveriş merkezlerinin bankalann kredi kartlan ile, akaryakıt bayilerinin
restoranlarla başlattıklan promosyon reklamlanna her geçen gün yenileri
ekleniyor. Cep telefonu üreticileri, mobilyacılar, beyaz eşya, deterjan üreticileri
ve hatta tekstilciler bile yeni reklam evlilikleri peşinde.
lerinın "hediye ettiği ya da
kullanımım önerdiğr deter-
janlar, belli bir kredı kartına
taksit, ındirim gibi ayncalık-
lar tüketicınin tercihlerini et-
kiliyor. Ancak gıderek yo-
ğunlaşan bu kampanyalar,
"haksız rekabet" tartışmala-
nnı beraberinde getiriyor.
Özellikle reklam bütçesi dar
olduğu kadar, bilinirlilik an-
lamında da ikinci planda ka-
lan markaları rahatsız eden
bu gelişmeler ciddi tartışma-
lara neden oluyor. Örneğin,
bir çamaşır makinesi şirketi-
nin belli bir deterjanı öner-
mesi üzerine, daha geride ka-
lan markalann, "Siz çamaşır
makinelerini bölüşüyorsu-
nuz. Söz konusu çamaşır ma-
kinesi markası kendi alanın-
daki hâkimivetini, deterjan
sektöründe kuDamyorve hak-
sız rekabet yaraüyor" suçla-
masını getirebileceği belirti-
liyor.
Bu arada, söz konusu kam-
panyalann Rekabet Kuru-
lu'nu da harekete geçirmesi
MAKINE IHRACATI
Etiketleri
değiştiripgeri
sattyorlar
• 20 bin imalatçının yer
aldığı Makina îhracatçılan
Birliği, yurtdışma satılan
makinelerin marka ve
etiketlerinin değiştirilerek
tekrar Türkiye'ye
satılmasından şikâyetçi.
Ekonomi Servisi- Orta Anadolu Ma-
kina ve Aksamlan thracatçılan Birliği
Yönetim Kurulu Başkanı Sedat Silah-
taroğlu. Türkiye'den ihraç edilen ma-
kinelerin etiketlerinin değiştirilerek
tekrar Türkiye'ye sp'ildığını söyledi.
Makine imalatçı ve ihracatçılannın en
büyük sorununun ithalat olduğunu vur-
gulayan Silahtaroğlu, sektörün her tür-
lü zorluğa rağmen ihracatını 12 yılda
12 kat arttırdığını açıkladı. Silahtaroğ-
lu, ihracatın yüzde 60'ını da Amerika
Birleşik Devletleri ve Avrupa ülkeleri-
ne yapnklannı söyledi.
Türkiye'nin makine ihracatının top-
lam ihracattaki payının 12 yılda 12 kat
arttıgına dikkari çeken Silahtaroğlu,
"Maldne ihracaü 2002 sonunda 2 mil-
yar 143 milyon dolara yükseldi, yıtuı ilk
dört ayında da dolar bazmda yüzde 45
arttL Türkiye'nin toplam ihracaü için-
deki payımız da 12 yü önce yüzde 1 'ler
seviyesmde idL Şimdi bu rakam yüzde
6'nın üzerine çıkü. Bir gün ithaİattan
fazla ihracat yapmayı hayal ediyonız"
dedi. Makine ithalatı bugün 8 milyar
dolan aşıyor.
Silahtaroğlu, ikinci el makine ithala-
tına sınırlamalar getirilmediği takdirde
Türkiye'nin makine mezarlığına dö-
nüşebüeceğini söyledi.
Kim, kiminle, ne yapıyor?
• Bosch, Lever ve Recldt Benckiser
firmalanyla işbirliğini sürdüriiyor.
Bosch Otomatik Çamaşır
makinelerinde Omomatik'L, bulaşık
makinelerinde de Calgonit'i
tavsiye ediyor.
• Migros Club Kart'la belli limitin
üzerinde alışveriş yapana Telsim MyCep
kontörlü hat hediye verildi.
•- Migros ile Şok mağazalan Axess'le
yapüklan işbirtiğinde daha fazla chip-
para kazandınyor.
• Gima. Worldcard kullanıcılanna
çeşitli olanaklar tanıyor.
• Koçbank Kredi Kartı kuIlaıucılarL,
Vehbi Koç Vakfi (VKV) Amerikan
Hastanesi'nin sunduğu taksit ve indirim
olanaklanndan yararlanıyor.
• Lıpton Çay & Knorr Çorba ve Total
Oil Türkiye'nin yakın bir zamanda sona
eren kampanyasında, Total ile Elf
Istasyonlan'ndan 40 milyon liralık
alışveriş yapanlara Lipton ürünleri
hediye edildi.
• BP müşterilerine McDonald's
kuponlan hediye etti.
Aynca, BP Gaz, Akşam gazetesiyle
yaptığı kampanyada müşterilerinin tüp
ve dedantörlerini ücretsiz olarak
yeniledi.
bekleniyor. Yaptınm gücüne
sahip olan Reklam Kurulu'na
konuyla ilgili herhangi bir
başvuru olmadığı öğrenilir-
ken Rekabet Kurulu'nun re-
sen inceleme yapabileceği
ifade edilıyor. Rekabet huku-
ku uzmanlan, kurulun yakla-
şık 2 yıl önce, Turkcell ve
Ericsson işbirliğinin aleyhin-
de aldığı karan anımsatıyor-
lar. Buna göre Rekabet Kuru-
lu, Turkcell 'in "hat pazann-
daki hâkim durumunu kulla-
nıp cep telefonu sektöründeki
bir firmaya ayrıcalık tanıya-
rak haksız rekabete yol açüğı"
yönünde karara varmıştı.
Eski Reklamcılar Derneği
Başkanı Hulki Aktunç,
TRT'nin açıldığı yıllarda pat-
layan "kolektif reklamlarr>
ın
sonra "yazıh kurallarla" ya-
saklandığını anımsatarak şu
anda böyle bir yasak olmadı-
ğını belirtti. Aktunç, uygula-
manın aslında yeterince yay-
gınlaşamadığını ifade etti.
Reklam Kurulu yetkilileri
söz konusu reklamlarla ilgili
olarak şu ana kadar şıkâyet al-
madıklannı dile getırdiler.
'Amaç tûketiciye hizmet'
Bu arada. "kolektif rek-
lam"larda hipermarketler ile
kredi kartlannın işbirliği gi-
derek yaygınlaşıyor. Krizle
birlikte semt pazarlanna yö-
nelen müşterilere cazip ola-
naklar sunarak süpermarket-
lere çekmeye çalışan Gima,
Worldcard ile işbirliği içinde.
Kart sahiplerine peşinatsız,
vade farksız, 2 taksit olanağı
sunan Gima'nın Genel Müdür
Yardımcısı AH Serhan Şahin,
"Reklamlann ortak yürütül-
mesinin, reklam harcamalan-
nıazalopazaltmadjgı" yönün-
deki soruya "Amacımıza ulaş-
ük. Gıda perakendeciögi sek-
töründe tek olan bu uygula-
mamız büyük ilgi gördü. Top-
lam Gima cirosunun yüzde
6O'ı kredi karü ile yapüryor"
dedi.
Bu arada beyaz eşya üretici-
si Bosch'un deterjan markası
Omomatik ile işbirliği dikkat
çekiyor. Bosch Pazarlama Di-
rektörü Hakan Turah, uzun yıl-
lardır Lever ve Reckit Benchi-
zer firmalanyla çalıştıklannı
dile getirerek otomatik çamaşır
makinelerinde Omomatik'i,
bulaşık makinelerinde de Cal-
gonit'i tavsiye ettiğini belirtti.
ANKARAPAZARI
YAKLP KEPENEK
Kabuk Değiştirmek
AKP Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan, geçmiş-
teki siyasi partilerle ya da görüşlerie bağlannın kalma-
dığını "Biz o elbiseyi çıkardık" sözleriyle anlatıyor. Mil-
liyet'in büyük başlıkla verdiği gibi basın bunu, "Milli Gö-
rüş elbisesini çıkardık" biçiminde yorumluyor (17 Ma-
yıs).
• • •
Kabuk değiştirdik sözleri, sıra eyleme yani yapılan
işlere gelince, geçerliliğini iyice yitiriyor. AKP yönetimi-
nin kadrolaşma uygulaması, tam anlamıyia, Erdoğan'ın
çıkardık dediği Milli Görüş elbisesini yansıtıyor. AKP
kadrolaşması, hiç de merkez sağı kucaklayıcı bir özel-
lik taşımıyor; tam tersine, iyice daraltılmış belli bir gö-
rüşe indirgenmiş bulunuyor. Onca yetenekli ve dene-
yimli kamu görevlisi, Milli Görüş içinden gelmedikleri
için görevlerinden uzaklaştmlıyor; dışlanıyor. Bu sü-
reçte, yalnız üst düzey yöneticiler değil, en alt basa-
maklara dek kamu hizmetlileri değiştiriliyor. Yasalar,
yönetmelikler, Milli Eğitim örneğinde olduğu gibi bu
amacı gerçekleştirmek için düzenleniyor. Kamudagö-
rev almak için gerekli eğitim, deneyim, yeterlilik koşul-
lan iyice gevşetiliyor.
Kadrolaşmanın ilginç görüntüleri yavaş yavaş su yü-
züne çıkıyor. Kimi en üst düzey bürokratlann kadınlar-
la tokalaşmadığı görülüyor. Oysa el sıkışma bizim kül-
türümüzün güzel bir parçasıdır. El sıkışmayanlar, ken-
dilerine mi yoksa karşılanndakine mi güvensizlik duyu-
yor; yoksa kadın-erkek eşitliğinin önüne bir duvar mı
örüyor; belli değil. AKP yönetiminde kamuya ait sosyal
tesislerde içki yasağı uygulanıyor. öğretmen evi uygu-
laması da ilginç; kimilerinde içki yasağı getiriliyor; kimi-
lerinde Cumhuriyet gazetesinin alınması yasaklanıyor.
Bu tür görüntüler ve uygulamalar, biçimseldir deni-
lerek geçiştirilemez. Çoğu kez biçim ile öz birbirini bes-
ler; yaratılan hava belirleyici ve giderek sürükleyici bir
özellik kazanır. Süreç, ekonomik ve siyasal nedenler-
le bireylerin özgürleşmesinin sınıriı kaldığı ve buna bağ-
lı olarak iktidara bagımlılığın çok güçlü olduğu ekono-
mik yapılarda, kişileri ve kuruluşlan çok kolayca etkisi
altına alır. Yoksulluğun ve işsizliğin aşın yaygınlığı, bu
bağımlılığı, pekiştirir. özellikle de iktidara bağımlılık,
çirkin çıkar oyunlan, para ve mal mülk edinme özlem-
leri ile beslendiğinde, bu gidişe karşı çıkmak giderek
zoriaşır. Çünkü kamuoyu oluşturan basın-yayın organ-
lan da çoğu kez sahiplerinin iş ilişkilerinin birgereği ola-
rak, iktidan övmeyi asıl işleri sayar bunun için her ola-
naöı kullanır. Türkiye, hızla bu sürece sokuluyor.
Ozetle, AKP'deki değişimin esasına bakılması, yani
elbise çıkarmanın niteliğinin görülmesi çok önemlidir.
• • •
AKP Genel Başkanı bir köken arayışına giriyor ve
1950'lerin Demokrat Partisi'nin (DP) devamı oldukla-
nnı vurguluyor. DP, CHP iktidannın İkinci Dünya Sava-
şı sonrasında oluşturduğu çok partili demokrasiye ge-
çiş sürecinin bir sonucu olarak Mayıs 1950'de işbaşı-
na geldi. DP iktidan, Cumhuriyetin kazanımlannı ve
değerierini, adım adım bir yana bırakan bir uygulama-
ya yöneldi; hak ve özgürlükleri daha da daraltma yo-
lunu seçti. DP, olumsuz yönde kabuk değiştirmenin,
her bakimdan çok acıklı bir ömeğidir.
• • •
Bugün 19 Mayıs, Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor
Bayramı; kutlanm. Kuşkusuz, 19 Mayıs, elbisenin de-
ğil, özün ve niteliğin ileriye doğru değişiminin büyük
adımıdır.
Gazi Üniversitesi öğretim Üyesi Dr. Erdinç Yazıcı
ve arkadaşlannın bir araştırmasının sonuçlanna göre,
üniversite gençliğinin yüzde 75-85 gibi bir bölümü yurt-
dışma gitmek istiyor. Bunlardan ülkeye geri dönmek
isteyenler de yüzde 20 dolayında kalıyor. özetle, bay-
ramını kutladığımız gençlik, geleceğe, 19 Mayıs umu-
duyla bakamıyor "geleceği yurtdışında anyor" (Mil-
liyet, 28 Nisan). AKP iktidannın yapması gereken baş-
ta çağdaş eğitim ve buna koşut istihdam olmak üze-
re, gençliğin sorunlanna çözüm üretmek olmalıydı. Ka-
buk değiştirme, ancak o zaman doğru, anlamlı ve
olumlu olurdu.
Değişim sözle olmuyor. Gerçekten değişmek iste-
yenlerin 19 Mayıs'tan alacağı çok ders vardır.
yakup@metu.edu.tr
KUŞADASIİCRA VE tFLAS MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN GAYRİMENKULÜN
AÇIK ARTTIRMA İLANI
DosyaNo:2001 1206 Tal.
Satılmasına karar verilen garimenkulun cinsi. kıymeti, adedi. evsafı: Kuşadası Davutlar Kiremitocağı mevkii 3151 par-
sel, 49 Cilt, 4785 sav-fada kayıtlı 1 13 arsa paylı. 6 no'lu bağımsız bölüm olup. gayrimenkul Kuşadası Davutlar beldesi Ki-
remitocağı mevkii SS Tuntaş "V'apı Kooperatifı'nde ikiz nızam tnpleks meskendir. 6 no'lu bağımsız bölüm zeminde 40
m2'ye oturmakta olup. toplam kullanım alanı 100 m2'dir. Zemın katta salon. açık mutfak. WC. zemın üstü birincı katta 2
oda, banyo ve veranda. çatı katında 2 oda ve banyo \ardır. Meskenin kaba ınşaatı bitmiş. dış cephe sıvalan yapılmamış, iç
kaba sıvalan yapılmış. sıva altı elektrik tesisatlan döşenmiştir. Başkaca hiçbir ince işi yapılmamıştır Kooperatif içindeki
diğer bütün evler bitmiş ve ikamete açıktır. Kooperatif içindeki tüm yollar ve yeşil alanlar yapılmış ve bahçe düzenlemele-
ri yapılmıştır. Kooperatif evleri her türlü altyapı hizmetlerinden yararlanır durumdadır. GavTİmenkul deniz manzaralı olup,
denize taknben 300 metre mesafededir. Bilirkişi tarafından işbu gayrimenkule 13.000.000.000- TL değer konulmuştur.
Satqşardan: 1- Satış. 30.06.2003 tarihinde Pazartesi günü saat 11.25-11.40 saatleri arasında Kuşadası Adliye Çay Bah-
çesi'nde açık arttırma suretiyle yapılacak. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetin yüzde 75'ini ve rüçhanlı alacakJılar varsa
alacaklan mecmuunu ve satış masraflannı geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa, en çok arttıranın
taahhûdü baki kalmak şartıyla 10.07.2003 Perşembe günü aynı yerde aynı saatte ikinci arttırmaya çıkanlacaktır. Bu arttır-
mada da bu miktar elde edilememişse gayrimenkul en çok arttıramn taahhûdü saklı kalmak üzere arttırma ılanında göste-
rilen müddet sonunda en çok arttırana ihale edilecektir. Şu kadar ki arttırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin
yüzde 40'ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakJarm toplamından fazla olması ve bundan baska para-
ya çevirme ve paylaştırma masraflannı geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düsecektir. 2- Art-
tırmaya iştirak edecekJerin, tahmin edilen kıymetin yüzde 20'si nispetinde pey akçesi veya bu mıktar kadar milli bir ban-
kaıun teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış, peşin para iledir. alıcı istediğinde 20 günü geçmemek üzere mehil ve-
rilebilir. thale pulu, %1 KDV ve tapu harcının 1 2'si ve masraflan alıcıya aittir. Birikmiş vergiler. tellaliye bedeli ve 1 2 ta-
pu harcı satış bedelinden ödenir. 3- Ipotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindekı haldannı hu-
susiyle faiz ve masrafa dair olan iddialannı dayanağı belgeleri ile on beş gün içinde dairemıze bıldirmeleri lazımdtr. Aksi
takdirde haklan tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4- îhaleye katılıp daha sonra ihale be-
delini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefılleri. teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli
arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve aynca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. ihale farkı ve temer-
rüt faizi (takip talebindeki faiz miktan esas olmak üzere) aynca hükme hacet kalmaksızın daıremızce tahsil olunacak, bu
fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5- Şartname. ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesı için daırede
açık olup masrafi verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebılir. 6- Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş
ve münderecatını kabul etmiş sayılacaklan, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2001 1206 Tal. sayılı dosya numarasıyla mü-
dürlüğümüze başvurmalan rica olunur. Tebligat yapılamayan ilgililere işbu ilan tebligat yerine kaim olmak üzere tebliğen
ilan olunur. 10.05.2003 (*) llgililer tabinne irtifak hakkj sahipleri de dahildir. Basın: 23587
DÜNYA EKONOMİSİNE BAKIŞ / ERGİN YILDIZOĞLU LONDRA
ANTALYA1. SULH HUKUK MAHKEMESİ SATIŞ MEMURLUĞU'NDAN
EsasNo: 1999 25
Antalya, Merkez Alan Mahallesı, 9453 ada, 17 parselde kayıtlı taşınmaz 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nın kesinleşen ka-
ran gereğince satılacaktır. Satışa konu parsel tapu kaydma göre 527.00 m2 genişliğinde olup üzerinde hiçbir muhtesat
yoktur. Parsel aynk nizam 4 katlı (0.80 emsalli) bina insaatına müsaittir. Tüm belediye hizmetleri mevcut olup mahalli ra-
yiçlere göre m2"si 150.000.000.-TL'den muhammen bedeli 79.050.OOO.OOO.-TLdir. İ. Satış: 23.06.2003 günü saat 16.00-
16.10 arasında Antalya Adalet Sarayı Kat: 1 No: 62'de açık arttırma ile yapılacaktır. Bu satışta değerinin yüzde 75"ini bul-
madığı takdirde 03.07.2003 günü aynı yerde ve aynı saatte ikinci arttırma yapılacaktır. Bu satışta değerinin yüzde 40 ve
mahkeme masraflannı geçmediği takdirde en çok arttırana ihale edilecektir. Satış peşin para iledir. ancak isteyene 20 günü
geçmemek üzere mehil verilebilir. îhaleye iştirak eden değerin yüzde 20'si nispetinde banka teminat mektubu ve TL para
yatırmalan şarttır. Satışa katılan şartnameyi görmüş ve münderecatmı kabul etmiş sayılacaklan, başkaca bilgi almak iste-
yenlerin memurluğumuzun 1999 25 esas sayılı dosyasına başvurmalan ilan olunur. Basın: 23184
KAYSERİ KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN
Esas No: 2001 75 Karar No: 2002 11
Davacı Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından davalılar lsmaıl Kabak ve 80 arkadaşı aleyhıne açılan kadastro tespitine
itiraz da%asının mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda.
Da\acı yakıfiar'ın davasuıın reddine karar verilmiş. verilen karar Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından temyiz edilmiş.
davalılar Ömer Gölyeri, Kazım Uçar, Necıp \amantaş. Harun Demır, Dursun Yıldınm. Ha>Tullah Akkuş. Arslan Aksu.
Duran Kaya, Hacı Yusuf Ayhan, Muharrem Ank, Yaşar Taşhan. Yusuf Şahin. Şahmurat Dikmen. Ayşe Yılmaz, Hamdi
Yılmaz, Şöhrettin Çankaya, Da\-ut Ülgerli. Kenan Güler. Veli Arslan. .-Mımet Güt. Elfide Özdemir. Mükremin Özdemir.
Ali Bulmuş, Mustafa Bulmuş'a mahkeme karan ve temyiz dılekçesi tebliğ edilememiş. tüm aramalara rağmen adı geçen
şahıslar bulunamadığından ilanen tebliğine karar verilmış olup adı geçen şahıslar ilanen teblığden itibaren 15 günlük süre
içerisinde mahkeme karannı temyiz etmeleri. etmedikleri takdirde hükmün kesinleşeceği, mahkeme karan ve temyiz di-
lekçesi tebliği yerine geçerli olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 24.04.2003 Basın: 23200
11 Eylül'den sonra, Bush yöne-
timi, Blair hükümetiyle birlikte ulus-
lararası terorizme savaş açtı. Terö-
ristlere yataklık yaptığından kuşku-
landıklan iki ülkeyi işgal ettiler, sö-
mürgeleştirmeye başladılar, bu ara-
da on binlerce insani öldürdüler,
binlercesini hiçbiryasal haktanıma-
dan kamplara kapattılar, işkence-
den geçirdiler. Ama, geçen hafta Ri-
yad ve Kazablanka saldınlannın,
Kenya'ya uçuşlann yasaklamasının
gösterdiği gibi "terorizm" ayakta,
Irak'taysa tam bir kaos var. Dünya
petrol piyasasının en önemli istikrar
unsuru Suudi Arabistan'a gelince o
da uzatmalan oynamaya başladı.
El Kalde yenlden sahnede
Geçen hafta pazartesi, Suudi
Arabistan'ın başkenti Riyad'da, ya-
bancılann, yabancılarla çalışan, on-
lar gibi yaşamayı seçen zenginlerin
yaşadığı, sıkı güvenlik tedbirieriyle,
duvarlarla korunan üç yerleşim ye-
rine aynı anda yapılan silahlı ve
bombalı saldınlarda ABD Başkan
Yardımcısı DickChaney'nin açıkla-
dığına göre (Financial Times
14/05), içinde Amerikalıların da bu-
lunduğu 90 kişi öldü, yüzlerce kişi
deyaralandı. Cumagünü Fas'ın Ka-
zablanka kentinde. Avrupalı ve Ya-
hudi kökenli insanlann kaldığı böl-
gelerde aynı anda beş yere yapılan
bombalı saldınlarda 41 kişi öldü,
100'e yakın insan yaralandı (CNN
18/05). Bu iki saldın El Kaide'nin hâ-
lâ ayakta ve bir hafta içinde en az
26 intihar eylemcisini sahaya süre-
bilecek güçte olduğunu gösterdi.
Bir taraftan hem El Kaide adına
yapılan açıklamalar, hem de Ingilte-
re kaynaklı yan resmi stratejık araş-
tırmalar kuruluşu HSS'nin yayımla-
dığı birrapor, terorizme karşı müca-
delenın tümüyle başansız kaldığını
gösteriyordu. The Nevvstates-
men'in aktardığı rapora göre, "fe-
rorizme karşı savaş, zaten çok mer-
kezli ve uluslararası birörgütlenme-
ye sahip terorizmin daha da yayıl-
masına neden olmuş, tanınmasını,
etkisizleştirilmesini daha da zoriaş-
tırmış." El Kaide çok daha hareket-
li "sanal" birörgütlenmegeliştırmiş
Beterin de Beteri Var
(19/05). Raporun editörü Jonatan
Svenson'un Times'dakı yazısında
da El Kaide'nin en az 20 bin eğitim-
li kadroyla 60 ülkede etkin, liderliği-
nin büyük ölçüde hâlâ ayakta oldu-
ğu, kadro sayısının da büyük birola-
sılıkla önümüzdeki günlerde arta-
cağı vurgulanıyordu(17/05).
Nitekim, Riyad saldınsından ön-
ce bir açıklama yapan El Kaide'nin
yeni sözcüsü Tabet ibn Kuvayis,
örgütlenmenin ve lıderiiğin yenılen-
diğini 11 Eylül ekibinin kızağa çekil-
diğini, yeni görevlerin yepyeni ve bi-
linmeyen bir ekibe emanet edildiği-
ni söylüyor, yeni saldınlann kaçınıl-
maz olduğunu haber veriyordu
(Asia Times 15/05). Daha sonra,
Londra'da çı-
kan bir Suudi
gazetesine El
Kaide adına
gönderilen,
Abu Muham-
med al Ablaj
imzalı bir
elektronik me-
saj, bombalı
saidınlan üst-
lendi (Finan-
cial Times
14/05). Asia
Times'in mayıs başında yayımladı-
ğı bir araştırma da El Kaide'nin ar-
tık Uluslararası Islami Cephe adı
altında, Hikmetyar lideriiğinde ye-
niden toparlanan Taleban, Hindis-
tan'da Keşmir bölgesinde etkin
Laskar-ı Taiba, Filipinler'deki Mo-
ro Islami Cephesi gibi örgütleri de
içeren, hem birbiriyle ilişkili hem de
ayn ayrı çalışabilen gevşek yapıh,
ama yaygın bir yapıya ulaştıgını
gösteriyordu.
Irak'ta kaos ve terör
Durum Irak'ta da daha iyi değil.
Financial Times'in vurguladığı gi-
bi, "Müthiş zaferin üzerinden bir
aydan fazla zaman geçmiş olma-
sma karşın, Irak hâlâ bir kaosun
içinde yuvarlanmaya devam edi-
yor": Işgalci güçier hâlâ mal ve can
güvenliğini sağlayamadılar, altyapı
hizmetlerini yeniden işler hale getir-
mediler. Yeni bir yönetim konusun-
da bugüne kadar ciddi bir adım atı-
lamadığı gibi hafta sonunda Ingilte-
re ve ABD, yönetimi Iraklı sivillere
devretme projesinden belirsiz bir
süre için vazgectiklerini açıkladılar
(The Observer, 18/05).
Irak Sömürge Yönetimi, bir işgal-
ci güç olarak kendisinden Cenevre
anlaşması bağlamında beklenen en
temel görevleri bile yerine getiremi-
yorama, oluşan iktidarboşluğunda
da yeni siyasi partilerin sayısı hızla
artıyor. Bu ilk anda bir normalleşme,
sivii toplum belirtisi gibi görünsede
New Republic dergisinin Irak'a
gönderdiği
araştırma-
cısının bil-
dirdiğine
göre, bu
partilerin
hemen
hepsi hızla
silahlanı-
yor ve ara-
lanndaki
anlaşmaz-
lıklarda ar-
tıyor. Irak
işgalin yanı sıra belki de bir Beyrut
olmaya doğru evrimleşiyor (15/05).
New Republic'in yankı uyandıran
araştırmasında, Radikal Islamcı ör-
gütlerin, Irak'taki bu kaos ortamın-
dan faydalanarak hızla örgütlendi-
ği, örneğin Hizbullah'ın birçokşube
açtığı da bildiriliyor.
Suudi endgame'
Irak savaşı sonrası olasılıklan tar-
tışırken yazılanmızda, Suudi rejımı-
nin listenin başında olduğunu vurgu-
lamtştık. Irak'a yerteşmiş olmak
ABD'ye, bir kriz anında Suudi pet-
rollerine el koymak açısından eşsiz
bir olanak sağlayacaktı. Henüz bu
noktada değiliz, ama gidişatın yönü
bu olasılığı güçlendiriyor. Suudi Re-
jimi üzerine, The House of Saud
adlı araştırmasıyla dikkat çeken Sa-
id Aburiş'e göre Suudi Arabistan
toplumu neredeyse bir yıldır, adeta
"sürekli bir başkaldın içinde. Bunu
Vahabi gruplann otohteye itaatsiz-
liklerinden, tûccarlararasındakiılım-
lı ve aşın Islamcı eğilimlerin çabşma-
sından, kadınlann Bush karşıtı pro-
testo düzenlemesinden, giüikçe
yükselen suç dalgasından görmek
olanaklı... Protestolar, çokfarklıkay-
naklardan fışkırsa da hepsi rejime
karşı"(Tbe Guardian 16/05). Riyad
bombalan bu zemin üzerinde patla-
dı, bir siyasi şok yaratarak, Suud re-
jimınin kaderini belirieyecek bir sü-
reci başlattı. Rejim ayakta kalmak
için, liberal demokrasiye doğru çok
ufak adımlardan oluşsa da bir re-
form süreci başlatmaya hazırianı-
yordu. Halbuki, şimdi hem hızlan-
maya başlayan zaman içinde reform
riski almak artık olanaksız, hem za-
ten El Kaide ve genelde Vahabi
gruplannın derdi reform değil. Aksi-
neonlarrejimin Batılılaşarakdejene-
re olduğunu, ABD ile bağlannı ko-
parması gerektiğini düşünüyor.
önümüzdeki 20 yılda dünya pet-
rol üretim kapasitesi içindeki payı
yüzde 14'ten yüzde 18'e çıkması
beklenen, halen petrol fiyatlarını
düşük tutmaya olanak veren, gün-
lük 2 milyon (Irak savaştan önce bu
kadar ihraç ediyordu) varillik ek ka-
pasiteye sahip, Batı'dan yılda 30
milyar dolarlık ithalat yapabilen,
ABD ve Avrupa piyasalannda 500
milyar dolardan fazla sermaye bu-
lunduran Suudi rejiminin önündeki
şeçenekler hızla azalıyor. Ya kendi
halkına dönüp terorizmi ezmek için
baskıyı arttıracak. Ya da ABD ve
Batı'yla ilişkilerini kesmeye, içine
kapanmaya başlayacak. Her du-
rumda da tünelin ucu kapalı. Suudi
rejimi dağılmaya başlayıncada ye-
ni bir petrol krizinin gündeme gel-
mesi kaçınılmaz!
Sonuçta, "Imparator", Financial
Times'dan Phil Stevens'in sözle-
riyle, "Ortadoğu pazanna dalmış
boğaya benziyor": Kaos karmaşa
ve yıkım. Bir imparatoriuk adayın-
dan daha tehlikelisi, sanırım ne
yaptığını bilmeyen sakar bir impa-
ratoriuk adayıdır. Evet beterin de
beteri var ve o da geliyor!