02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 NİSAN 2003 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Bush'un saldırganlığına boyun eğen AKP, küresel istikrarsızlığın mimarlan arasında olacağının bilincinde değil Hükümetmacerayadestek verdi• Fransa, Almanya, Rıısya gibi ülkeler, ABD'deki neocon elitin saldırgan tutumundan kaygı duyuyor. Bu kaygının en önemli nedeni ABD politikalannın yaratacağı küresel istikrarsızlık. ABD ile birlikte bu politikalara atılanlann geleceğinin de belirsizleşeceğini ileri sürmek felaket tellallığı olmaz. ERGİN YILDIZOĞLU ABD yönetimindeki elitin Irak ope- rasyonuyla, tüm diğer ülkelere bir göz- dağı vermeyi amaçladığı da anlaşılıyor. Nihayet bu neocon elitin Amerika'run uluslararası konumunu, Roma tmparator- luğu'nun ve "Pax Romana" olarak bılı- nen ımparatorluğun tanhsel pnzmasın- dan görmesi, Ignatieff ("The Burden", New York Times, 5'01 03) gibi tam an- lamıyla siyasi yelpazenin merkezinde yer alan yorumcular arasında bile büyük kay- gı yaratıyor. Ozetle denebüir lri, bugün ABD'ye ve- rilen destek aslında ABD'de yönetimi ele geçırmiş olan aşın sağcı militarist, kimi- lerine göre maceracı bir elite ve onlann birçok analistin işaret ettiği gibi yalnız- ca Ortadoğu'yu değil tüm küresel siya- si ilişkileri büyük bir istikrarsızlığa, teh- likeh çalkantılara itecek macerasına des- tek vermek anlamına geliyor. Bu kadar dar bir elit tarafından hare- kete geçirilen bu kadar büyük bir gücün, kaçınılmaz olarak istikrarsız ve gelece- ği belirsiz bir süreci tetikleyeceği kolay- lıkla öngörülebilir. Fransa, Almanya, Rus- ya gibi ülkelerin bu neocon elitin proje- sinden büyük kaygı duyuyor olmalan- nın, Bush yönetimini dızgınlemeye ça- lışmalannın bir nedeninin de bu öngörü- ler olduğu söylenebilir. Bu öngörülerden hareketle bu elitle birlikte bu sürece at- lamayı kabul edenlerin geleceğinin de belirsizleşeceğini ileri sürmek felaket tel- lallığı olmaz. Son tahlilde ABD estabtishmentt hem ülke içinde hem de küresel düzlemde bir seri siyasi istikrarsızlığın kapısını açma- ya başlayan bu eliti devirebilir (ki Perle, Cheney, Rumsfeld üçlüsüne ve neocon eli- tinin gerçek yapısını ortaya vurmaya yö- nelik kampanyalar böyle bir sürecin baş- lamış olduğunu düşündürüyor) ve Avru- pa'yla da bağlannı tamir edebilecek ye- ni bir yönetimi iktidara getirebilir; geri- de kalmaya başlayacak olan sürecin tüm faturasını ödemek de bu elitle işbirliği ya- panlara düşer. O zaman da tezkereyi geçirmeyerek dünyada, uzun yıllar sonra yeniden say- gın bir yer elde eden Türkiye de ne ya- zık ki bir saygınlığını çarçur etmiş ola- rak ve savaşın tüm ekonomik ve siyasi ve manevi yüküyle birlikte ortada kalır. Beyaz Saray'da kovboy dönemi Irak yalnızca bir başlangıç Geçen şubat ayında ABD Dişleri Bakanı yardımcılanndan John Bolton'un tsrail yetkililerine söylediğine göre ABD Irak'ı hallettikten sonra Lran, Suriye ve Kuzey Kore'yle hesaplaşacak. Brooking Daıly Report'un 3 Nisan sayısuıda yazan James B. Steinberg'e göre de Bush yönetimi, Irak'ta yapacağı kesin bir vuruşun, Suriye, Libya ve Kuzey Kore gibi ülkeler üzerinde korku yaratarak politikalannı değiştirmeye zorlayacağına uıanıyor. Ama ya bunlar, sıranın kendilerine gelmekte olduğunu düşünerek tedbir almaya başlarlarsa? Bu bağlamda "Sıra şimdi kimde oyunu"nu oynamak çok hatalı ve riskli diyor Steinberg. Washington Monthly mart sayısındaki "Practice to Deceive" (Kandırma Uygulaması) başhklı yazısmda Joshua Micah MarchaD. Bush yönetiminin savunma stratejisinin ve tüm Ortadoğu'da ABD yanhsı rejimler oluşturma planının, devlet bürokrasisınin üst kademelerinde kaygı yarattığını, şahinlerin, bugüne kadarki uygulamalannm hiç güven uyandırmadığını vurguluyor: "Beyaz Saray'ın akhnda çapı, malryeti. kapsamı açısmdan ABD halkı tarafindan kabul edihnesi olanaksız bir proje var." Bu yüzden "bunu bildiği için gerçekleri anlatmayı denemiyor bile." Bunun yerine, "Irak'la birlikte, ABD devletini giderek daha çok içine çekecek bir süreci başlatmayı hedeffiyor." The American Prospect dergisınde yazan Robert Dreyfuss, "Just the Begmning" (Yalmzca Bir Başlangıç) başlıklı denemesinde, Bush yönetiminin şahinlerinin özellikle de savaş politikasının sürücü gücünü oluşturan yeni muhafazakârlann (neocons) Irak çatışmasım çok daha geniş bir bağlama oturttuğunu vurgulayarak, Irak savaşırun, "bölgede ve dünyada altüst oluş yaratarak Amerikan tmparatoriuğuna yol açacak şok dalgalannı başlatmak üzere tasarlandığını*' savundu. Geçenlerde, Kristol ve Kaplan'ın birlikte yayımladıklan ve büyük ilgi çeken "The War on Iraq" (Irak Savaşı) adlı kitapta, yazarlar "Gorev Bağdat'ta başhyor ama, orada bftmjyor". . "Yeni bir tarüısel dönemin eşiğinde duruyoruz" diyorlardı. Dreyfuss, neocon elitin Irak'la birlikte bölgede bir domıno hareketini başlatacaklanna, bunun da sırasıyla lran, Suriye, Suudi Arabistan. Lübnan, Filistin yönetimi, nihayet Libya, Sudan, Yemen ve Somali'yi de kapsamı içine alacağına inandıklanna dikkat çekti. Ancak Dreyfuss, demokrasi getirmek bir yana, bu projenin Irak ve tran gibi ülkelerde monarşilerin yeniden kuruhnasını da gündemıne aldığmı, özellikle MkheaJ Rubin, David VVurmser, John Botton gibi önde gelen neocon politikacılann Irak'ta, eski Kral Hüseyin'in kardeşi Prens Hasan aracılığıyla bir Haşemi krallığı kurmak istedığini anımsatıyor. 3 KANALDAN PARA KAZANACAKLAR Şahinlerin cepleri dolacakMuhafazakâr partinin savun- ma stratejistlerinden Baker, Sow- croft, Eagteburger, hatta Brze- zinski yle Kissinger'in bile kar- şı çıktığı ya da kuşkuyla karşıla- dığı bu neocon ekibin "büyük projelerine''. köktendinci Hıris- tiyan ve Siyonist akımlarla bağ- lanna bakarak adamlann idealist fanatikler olduğu sonucuna ulaş- mak doğru olmaz. Çünkü siyasi konumu ile ekonomik çıkarlan fazlaca çeliştiği için Pentagon Savunma Politikası Paneli baş- kanhğından istifaya zorlanan Per- le örneğınde gördügümüz gibi işin içinde çok dünyevi hesaplar da var. \VallStreet JournaTın bi- le panelin diğer üyelerine, örae- ğın eski CIA başkanı VVöosIey'in kanşık ekonomik ilişkilenne işa- ret etmesine neden olacak kadar işin suyunu çıkarmış bu neocon eldbi. Daha önce de aktardığımız gibi Cneney'in de sözde iki yıl ön- ce istifa ettiği HaDiburton'dan hâlâ gecikmiş ödemeler kisvesi altında yılda yaklaşık bir milyon dolar aldığı söyleniyor. Aynnhlar bir yana bu neocon eldbinın savaş baglamında üç ka- naldan para kazanmaya hazırlan- dığı, hatta başladığı söylenebi- lir. Birincisi silah sanayii ile ılgı- li. Savaş muazzam bir tüketim kaynağı. Irak savaşında, bugüne kadar tüketilen silah miktannı tam olarak saptamak bu aşama- da olanaklı değil. Ancak savaş her bin bir milyon dolarlık iki Tomahavvkfuzesiyle başladı. Dü- şen iki Apaçi helikopterinin her birinin fiyatı 22 milyon dolar. Savaşta imha edilen Brady zırh- lı personel araçlannın her birinin üzerinde de 1.2 milyon dolarlık bir etiket var. Irakta kullanılan Abrams tanklannın fıyatıysa yak- laşık 10 milyon dolar (31 Mart- ta ABD ordusunun 300 yeni Ab- rams tankı ısmarladığı açıklandı). Bunlara ek olarak, "koalisyon güçleri" savaşın ilk haftasında 3000 fuze, 5700 bomba atmış. Bu arada miryonlarca da mermi yakıldığım söylebiliriz. Bunla- nn hepsinin yerine konması ge- rekiyor. Bu beklentilerle olacak 2000 yümda 294 mıryar olan Pen- tagon silah bütçesi bu yıl 400 milyar dolara yükseltilmişti (Irak' ın savaş bütçesi 1.4 mifyar dolar). Bush. savaş bütçesine, ge- çen haftalarda 75 miİyar dolar ekleneceğini açıkladı. Bu arada ABD'nin dış politikasının ulus- lararası ortamda yarattığı belir- sizlik silah satışlannı da arttın- yor. The Asia Times'ın bildirdi- ğine göre geçen yıl küresel çap- ta toplam silah harcamalan birtnl- yon dolara ulaşmış. Centre For Pubik Integrit} adlı Sivil Toplum örgütünün araştırmalanna göre Perie'ün başkanlığını yapnğı Sa- vunma Paneli'nin üyelerinden 30'u silah şirketleriyle ilişkili. Bu şırketler 2001 -2002 yılında 75 milyar dolarlık ihale almışlar. Ikinci kazanç kapısı da Irak savaşında yaratılan yıkımın ge- tirdığı savaş sonrası olanaklar baglamında açılmaya başlanan, daha doğrusu seçerek dağırılan ihaleler. Bu alanda da Cheney'in ilışkisi olan şirketlerin adı sıkça geçiyor. Örneğin, Irak'ta yanan kuyulan söndürme işi hiçbir iha- le açılmadan, Cheney'e geçen sene bir milyon dolar ödeme ya- pan Haffiburton'a bağlı KBRşir- kerine verilmiş. Bush yönetimi Irak"ın inşasına yönelik 900 mil- yon dolarhk, ancak davetiyeyle katılan bir ihale de açtı. Cçüncü kazanç kaynağı da pet- rol. Bush yönetimi Irak'ı ele ge- çirdikten sonra yahuzca Irak'ta de- ğil, tüm bölgedeki petrol endüst- risini özelleştirmeyi planlıyor. Uzmanlann bildırdiğine göre ön- ce dağıtım ağlan özelleştirüecek (The Guardian 31/03), sonra da kuyular ve rafıneriler. Bu özel- leştırmelerden öncelikle kimle- rin faydalanacağını söylemeye bile gerek yok. Ancak Ingiliz BP'nin genel müdürünün oyu- nun dışında kahna korkusuyla yaptığı açıklamalar, Ingiliz Par- lamentosu'nda sıkça gündeme gelmeye başlayan "Savaştan ka- zancmuz ne otacak" türünden so- rular oldukça açıklayıcı... iTrrî Prof. Dr. Nurdoğan Rigel: Batiy bu kez sansürleyemedi ÖZGÜR BUR4K ÖZTÜRK Istanbul Üniversitesi îletişmı Fa- kültesı Öğretim Üyesi Prof. Dr. \ur- doğan Rigel, medya açısmdan bu- günkü Irak işgalinde, 91 'deki Kör- fez harekâtına oranla insan unsu- runun daha ön plana çıktığını söy- ledi. Rigel, ekranlara yansıyan ölü ve yarahlann görüntülerinin med- ya etiğıyle bağdaşmadığı şeklinde- ki görüşlere katılmadığını belirterek "Bu görüntüler savaşmyıkKihğı ko- nusunda insanlan uyanyor" dedi. Birinci Körfez Sa- vaşı ile bugünkü sa- vaşı medya açısuıdan gazetemize değerlen- diren Prof. Rigel, 199 l'deki Körfez Sa- vaşı'nda dünyanın ge- üşmeleri CNN'den öğ- rendiğini anımsatarak o dönemde bireyin sa- vaştaki konumunun ekranlara yansımadı- ğını, daha fazla savaş teknolojisinin izlendiğini belirtti. Rigel, "Bugünkü savaşta ise arük medy^ organizasyonlannın BaO ba- ğnnhhğı ortadan kalkû. Çok denge- Hohnasada şimdi savaşta insan un- surunun ön plana çıkbğmı görüyo- nız. Silahlar yerine, silahlann insa- na yapoJdanna tanıkohıyoruz. Bun- da da El Ceziretekvizyonu çoketki- Mokhı"dedı Savaşuı medya üzerinden etkile- rine dikkat çeken Rigel şöyle de- vam ettı: Baülı büyük medya, ola>- hnsansürlemeye kalksa da iletişim • Prof. Rigel: 9 l'deki Körfez Savaşı 'nda dünya gelişmeleri CNN'den öğrendi. Bugünkü savaşta ise artık medya organizasyonlannın Batı bağımlılığı ortadan kalktı. Bunda da El Cezire televizyonu çok etkili oldu. teknolojüerinin getişmişBgi nedenh- le insanlar savaşta yaşananlan fark- h kanallardan ögrenebihŞor arük. Kitlelerde yaşanan bu değişime son- ra kendfleri dea\ak u\ durdu. Bugün Amerikan medyasının Bush yöneti- mine ilk bir haftada desteği kahna- dL Karanhklar Prensi Richard Per- le'in istifası gelişen bu olaylarm so- nucudur." Medya etiği açısmdan, savaşta parçalanmış cesetlerin, cansız be- beklerin televizyonlarda gösterüme- sininbirsakıncası ol- madığını vurgulayan Rigel "Her ne kadar bunlan tükeönesiçok zor olsa da bence sa- vaşın yıkKihğının ve- ribnesi gerekhor. Bu, savaş konusunda ko- lektifbir bitincin ohış- masma katkıda buhı- nuyor. Bize birinci Körfez Savaşı'nda in- sanlan değil kuşlan gösterdiler. Eğer tersi oisaydı, belki bugün sonuç daha farkh olurdu." Rigel, medya kuruluşlannın sa- vaş haberlerini verme konusundaki rekabetine de değinerek "Olaym maddi bir boyutu var. 1991 Körfez Savaşı'nda CİSiV'in bir günhık geü- rinin 150 milyon dolar olduğu düşü- nüKirse gazötecüik gibi insani boyu- tun çok yoğun olduğu bir mesleğin, birden kendisine yabancılaşnıasına şaşmamak gerekrvor. Gazeteciler ilk haberi ben vereyim telaşı içinde in- sanlarla arasmdaki bağı kopanyor. Robotiaşryor." Kızıltepe'de Amerikan birliklerinin boşalttığı tesisler sahiplerine teslim edildi (iekbldeıi giH dönüyoriar• Mardin Kızıltepe'den hareket edenl9TIR'hkbir konvoy İskenderun Limanı'na girerken konteynerlerden birinin mermi yüklü olduğu belirlendi. AKESBODUR MAHMUTORAL İSKENDERUN / Dİ- YARBAKIR -:\BD'lı- ler, Mardin'deki üslerde bulunan malzemeleri is- kenderun ve Incirlik'e taşunaya devam ediyor. Kuzey Irak'takı geliş- meleri izlemekle görev- li gazeteciler bazı böl- gelerin "özelgüvenlikala- Mardin'den georilen araçlar İskenderun Limam'nda düzenü bir şekikle yerleştirilmeye başlandi. " ohnası ve Habur Sı- nin limandaki askeri malzemeleri ala- m nır Kapısı'nm kapalı ohnası nedeniyle uygulanan kısıtlamalann kaldınlması için imza kampanyası başlattı. iskenderun Limam'nda dün sabahtan itibaren çahşmalannı yoğunlaştıran Ame- rikan askerleri, 6 konteynıra belli ölçü- lerde kesilmiş tahtalarla hava kuvvetle- rine ait askeri malzeme yükledi. 2 mil- yon dolar karşılığında 18 Nisan'a kadar kira süresini uzatarak 576 bin 208 met- rekarelik limanın büyük bölümünü kul- lanan ABD'liler, alandaki askeri araçla- n da düzenh bir şeldlde yerleştirmeye baş- ladı. Düzenleme kapsammda Büyük Iske- le ve yakınlanndaki alan tamamen bo- şaltıldı. Limana saat 15.00 sıralannda da ABD bandıralı 22 bin 626 grostonluk "Maersk Consteflatknı" adlı gemi yanaştı. Gemi- rak Kuveyt'e götüreceği belirtildi. Mardin Kızıltepe 'den hareket eden 19 TIR'lık bir konvoy limana girerken kon- teynırlardan birinin mermi yüklü oldu- ğu belirlendi. Tesisler boşaldı Kızıltepe'de boşaltılan tesisler de sa- hiplerine teslim edildi. KlDAŞ tesisin- de ise bazı malzemeler Iskendenın ve In- cirlik'e taşınırken küçük çaplı inşaat ve zemin çalışmalan da devam etti. Nusaybin'de ise esnaf ABD'lilerin bo- şalttığı küçük sanayi sitesini tamamlıyor. Esnaf ve Sanatkârlar Kooperatifı Baş- kanı Zeynel Tunçalan, sitenin temmuz- da hizmete gireceğini belirterek "ABD'b- lerden eldeedilen kira gefirinin sitenin ta- mamlanmasında büyük etkisi oldu. Üs- tefik bazı altyapı çahşmalannı da ABD'H- ler yapmışü. Bize buruk bir fayda getir- diler drvebüiriz" dedi. Şımak'ta ise aralannda TRT, Star, IHA Show TV, Kanal 7, Kanal D, Yeni Şafak, NTV, CHA, STy BBC gibi kuruluşlara bağlı çahşan toplam 47 gazeteci, Cizre'de kurulan basm merkezi aracılığıyla ilçe kaymakamlığı ve Şırnak Valiliği'ne top- lu dilekçe vererek çalışma koşullannm kolaylaştınhnasıru istediler. Gazeteciler dilekçelerinde "Kuzey Irak smınnı oluşturan Şnnak-Hakkâri hat- ünda rahat çahşma, Habur'dan Kuzey Irak'a gnişlerin sağlanması ve Kuzey Irak'taki mültecilerin durumu ve bunla- ra yönelik insani yardım faalrvederini iz- lemede kolayhk sağJanması" talebınde bulundu. İHD'den ABD'ye protesto Büyükelçilik önünde eylem ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - insan Haklan Derneği (ÖtD) üyesi bir grup, ABD'nin Irak'a yönelik işgalini ABD Büyükelçiliği önünde düzenledikleri gösteriyle protesto etti. Savaş karşıtı sloganlar atan göstericüerin taşıdığı McDonald's poşetinde kanlar içindeki bebek dikkat çekti. Grup adına açıklama yapan tHD Genel Başkanı Hüsnü OndüL, emperyalist güçlerin, insan haklannı, temel özgürlükleri ve demokrasiyi kendi çıkarlanna alet ettiklerini belirterek "Irak'm petroDerine, yeralü ve yerüstü kaynaklanna ve bölgesel enerji kaynaklanna göz dikmiş olan tekeUerin çıkarlanna göre betirlenmiş bir stratejiyi uyguluyorlar ve emperyal amaçlannı gerçekkştirrvx)riar" dedi. Banşa karşı işlenen suçlarda zamanaşımının işlemeyeceğini vurgulayan Öndül, gizleme ve sansür çabalanna karşın, bebeklerin, çocuk ve kadınlann feryadının saklanamadığını söyledi. Hüsnü Öndül, ABD ve müttefiklerine çağnda bulunarak "Irak, Irakulanndır. Irakhlar, kendi geleceklerini kendOeri bdirleme haklanna sahiptir. SKiDerin katkdilmesine. esir olarak ahnmasına, işkence ve onur kına muamek yapılmasına son verin" diye konuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle